gülmek için espri seçmeyen kız

dıbına koyim ben onların öyle bi amlı gördün mü kaçarak uzaklaşacaksın ordan. 30 kere anlat kendisine gene anlamaz amık. aaazını yaya yaya gülmekten başka numarası yoktur. bizim kekolar da buna yazdığını sanır bu amlıların. hikaye orda başlar asıl.

ne şimdi yani ?

kesinlikle 'ota taka gülen insan' profilinden ayrı irdelenmesi gereken grup. bu rahatsız edici durum çoğunlukla düşük iq'ya sahip olmak faktörünün kız kısmısında daha çok bulunan yapmacık samimiyet ve hemcinsleriyle arasındaki amansız rekabetle birleşmesininin ardından doruk noktasına ulaşır. örnekleme metoduyla anlatacak olursak; sevgili pozisyonunda bulunan 3 çiftin yuvarlak bir masa etrafında oturduğunu düşünelim. masaya 2 musluktan 12 m3/saat'lik debi ile su akmaktadır ve masanın altındaki tahliye vanasından da 6,5 m3/saatlik debiyle boşaltma işlemi yapılmaktadır ve bu durum anlatılan konuyla tamamen ilgisizdir. masada ayşecan sevgilisi faruk'a dönerek 'aşkım taner'ler geçen akşam bowlinge gitmişler e he heee' der. faruk burda içinden 'bunda gülünecek ne var mna. koyim' diye düşünse de hafifçe gülümser ve bu esnada taner'in sevgilisi olan selda sebebini bilmese de çoktan kikirdemeye başlamıştır. yavşak bir insan olan taner selda'ya yalakalık yapmak için hemen ardından tikky türkçesiyle 'e he hee evet bowlinge gittik çok eğlenceliydi' der. faruk sıkılır daralır kahvedeki arkadaşlarını ve fenerbahçe muhabbeti yapmayı özler bir daha sıkılır. yapmacık vıcık vıcık sohbet ortamı özünde samimiyet varmış gibi gösterilerek devam ettirilmeye çalışılsa da teorik verimi oldukça düşük olan bir negatif değer olarak tarihteki yerini alma yolunda gürül gürül ilerler. masadaki 3. çift olan serbülent ve seval ise daha bu yavşak 3 lüyle (taner, selda ve ayşecan) çok samimi olmadıkları için muhabbete müdahil olmayıp 'yemeği ocakta unuttuk' diyerek hesabı da kalanlara kitleyerek ortamdan kaçarlar. gayet de efendi insanlardır aslında. kaçarlarken acıdıkları tek insan ise faruk'tur. ve böyle durumlar genel olarak kötüdür.

ananda gülerdi

ota taka güler bunu bir savunma mekanızması olarak görür.
zorunda hisseder kendini.en yannan espriye bile güler amk.