-
26.
+156 -6son derece guzel bir kadin dondurma yiyormus.
adamin biri kadinin yanina gitmis demis ki :
hanimefendi, sizden bir sey rica edecegim ama biliyorum ki yanlis anlayacaksiniz.
yok anlamam buyrun
rica etsem bi kere yalayabilir miyim?
kadin: tabi neden olmasın demis dondurmayi uzatmis.
adam: bakin yanlis anladiniz... -
27.
+135 -22cocuun teki yengesini dus alırken görmüs ve gidip vajinal bölgeyi göstererek "bu ne " demiş ve ablasıda ona "balta düstü evladım" demis cocukta "vay dıbına koyim tamda dıbının üstüne düşmüş ha" demiş.. eed
-
-
1.
+5 -2Yengenlw ablan berabermi dış alıyor
-
1.
-
28.
+142 -4kadının biri papagan almak üzere petshopa gider.
gözleri birden tüyleri mükemmel parlakliktaki bir
papagana takilir ve papagana yaklasir...
fakat kadin papagana her yaklastiginda papagan kadina huur der. kadin hayretler içinde petshop sahibi necdet'e dönerek bu papagani alicam ama egitmen lazim der..
necdet eline bir kova su ve papagani alir...
hanimefendi geldiginde ne diyeceksin der. papagan huur dicem der. necdet papagani suya sokar ve tekrar sorar.
hanimefendi geldiginde ne diceksin. huur dicem.
necdet tekrar papagani suya sokar ve bu kez bi müddet bekletince tekrar sorar
-hanimefendi geldiginde ne diceksin
-hosgeldiniz hanimefendi dicem
ertesi gün olur kadin petshopa tekrar gider...
papagana yaklasir
-ben eve geldigimde ne diceksin?
-hosgeldiniz hanimefendi.
-peki ben yanimda bi erkekle geldim ne diceksin?
-hosgeldiniz hanimefendi-hosgelidiniz beyfendi dicem.
-ben yanimda iki erkekle geldim o zaman ne diceksin?
-hosgeldiniz hanimefendi hosgeldiniz beyfendiler dicem.
-tamam buraya kadar çok güzel. pekii ben yanimda üç erkekle birlikte geldim zaman, o zaman ne diceksin?
papagan bi kovaya bakar, bi necdet'e
- necdet kovayi getir lan, bu kari huur -
29.
+140 -3u2 trabzonda konser veriyomuş.. bono başlamış elini çırpmaya. sonra demişki "elimi her çırptığımda afrikada bi çocuk ölüyo!".. temel de "çırpmasana o zaman huur çocuğu!" demiş..
-
30.
+123 -16ramazan gününde nasrettin hoca gölün kıyısında oturmuş yoğurt yerken bunu bir köylü görür hocaya "oruç tutmuyor musun" der bunun üzerine hoca cevabı yapıştırır "ya tutarsam"
-
-
1.
0istemsizce güldüm amk bu ne ahahahahah
-
1.
-
31.
+132 -4yavşağın teki ciks düşkünüdür karısını evire çevire hergün gibmektedir, kadının canına artık tak etmiştir. gidip kaşar bir arkadaşına danışır lan ne yapayımda herifi soğutayım diye. kaşar der ki siyah don giy her gibiş istediğinde bir tanıdığının öldüğünü ve yasta olduğunu söyle elleşmez der. neyse yapar bu işi herif harbiden yer gerizekalı.bu iki hafta böyle gider,15.gün ;
- soyun lan karı!
(siyah donu görür) ne lan bu yine?
-ebem öldü yastayım bey.
(adam donunu indirir gibinde siyah bir kurdela vardır.)
-bey bu ne?
-başsağlığına geldim bir girip çıkıcam. -
32.
+26 -107"kime göre neye göre" denilesi zamanın ötesine giden şukela maç.
-
33.
+113 -15adamın teki varmış domalan birisini görünce dayanamaz arkadan yerleştirirmiş
sonra birgün azrail gelmiş demiş buna bir daha yaparsan seni cehenneme zütüreceğim demiş
adam tamam demiş ama 5-6 ay sabretmiş sonra birgün otobüste bozmuş sözünü adam cehenneme gitmiş.
sonra birde bunun sıpası varmış sıpası da aynı takummuş önünde domalan birisi olunca gibmeden bırakmıyormuş.
yine azrail gelmiş aynı şeyleri söylemiş kücük sıpa tamam demiş ama sözünü tutmamış.
bi anda kendini cehennemde bulmuş ulan bi gelmiş ortam buz gibi, hemen demiş benim bildigim cehennem sıcaktı demiş
azrail'in teki hemen atlamış baban 2 dakika müsade etmiyor ki eğilipte ocağa iki odun atalım. -
34.
+105 -21fadime köyde 69 yapmayı öğrenmiş, eve gelince temele yeni birşey öğrendim hadi yapalım demiş, başlamışlar 69'za. 69 yaparken fadime bir an osurmuş, temel bi durmuş sonra devam etmiş. Ardından fadime bidaha osurmuş temel gene durmuş tiksinmiş töbe töbe demiş sonra gene devam. bir süre sonra Fadime gene osurunca temel
"yeter da 66 defa daha çekemem buni aq" demiş. -
35.
+122 -3bi gün nasa deney yapacakmış. tek materyalle uzayda ne kadar kalabilirsiniz diye.
almanın mekiğine 10 yıl yetecek bira koyup göndermişler.
amerikalının mekiğine 10 yıl yetecek hamburger koyup göndermişler.
italyanın mekiğine 10 yıl yetecek karı koyup göndermişler.
türkün mekiğine 10 yıl yetecek malboro koyup göndermişler.
on yıl sonra mekikten;
alman sendeleye sendeleye,
amerikalı vinç yardımıyla
italyan 80 tane çocukla inmiş.
türk ağzında tek dal sigarayla inip "ateş verin lan huur çocukları" demiş. -
36.
+91 -17nasrettin hoca komşusundan kazan ödünç almış sonra buna bitane tencere vermiş. senin kazan doğurdu demiş. komşusuda sigdin mi lan kazanımı muna goduğumm diyince hoca baya sinirlenmiş. ulan sigip sigip veriyon kazanı sonra bana kızıyon soktum kan gelmedi pekekent çocuğu diyince ortam baya gerilmiş.
-
37.
+7 -100ciksi dudaklara sahip olmak için iki seçeneğiniz var, ya kırmızı renkte ruj ya da dudağın doğal rengi. ilk durumda kırmızının teninizle uyumlu bir tonunu yakalamanız gerekiyor. Rujun düzgün ve kalıcı olması için ruju fırçayla sürebilirsiniz. Ruju sürdükten sonra bir kat da parlatıcı kullanın. Dudaklarınızın doğal renginde kalmasını istiyorsanız sadece parlatıcı sürün.
Göğüsler için
içinde pırıltılar bulunan bir kremi dekolte bölgenize sürün! Teniniz beyazsa pembe tonlarında ışıltılar taşıyan kremi tercih edin. Yanık tenliyseniz, tercihinizi altın rengi ışıltılar taşıyan bir kremden yana kullanın. Büyük bir fırça ile iki göğsünüzün arasına bronz toz pudra sürmeniz de göğüslerinizin daha yuvarlak görünmesini sağlar.
Saçlar için
Saç renginizin birkaç ton açığından gölgeler yaptırarak her zaman "ışıltılı" görünebilirsiniz. Bir başka öneri de saçınıza parfüm sürmeniz. Ensede bol toplanmış topuzun her zaman ciksi göründüğünü de hatırlatalım. Uzun saçlıysanız saçınızı gün için de fırçalamayı ihmal etmeyin.
Ayaklar için
Bacaklarınız bronzsa pırıltıları olan kremlerden sürebilirsiniz. Topuklarınızın pembe görünmesini de sağlamalısınız. Ve tabii ayakkabı seçimi. Topuklu, sivri ayakkabıların ciksi olduğu kesin. Ancak rahatsız ayakkabılar duruşunuzu bozup nasırlara sebeb olabileceğinden ayakkabı seçiminde rahatlığı ve kaliteyi ön planda tutun.
Boyun için
Ensenizi açıkta bırakacak bir saç modeli boynunuzu gözler önüne serecektir. Birkaç damla parfüm, boyuna sürülen tem renginde pudra, hafif sarkıntılı küpeler dikkati boyuna çekmek için yeterli. Boynu tümüyle açıkta bırakmak ya da ince bir kolye takmak da size kalmış bir seçim.
Eller için
Tırnaklarınızın hepsi aynı uzunlukta olmalı. Tırnaklarınız farklı boylarda ise tercihinizi doğal renklerden yana kullanın. Kısa kesilmiş ve parlatıcı ile doğal bir görünüm almış tırnaklar da ciksi olabilirler. Enteresan, ama çok dikkat çekici olmayan bir yüzük de farklı bir stil yaratmanızı sağlayabilir. -
38.
+97 -9Yaşlı adamın biri otobüse binmiş.
Oturacak yer yokmuş. Ayakta duruken bastonu
durmadan yerden kayıyormuş. Bunu gören
genç bir adam yaşlı amcaya dönüp:
- "Bey amca, o bastonun ucuna bir lastik
takarsan kaymaz." demiş. Bunun üzerine
yaşlı adam da genç adama dönüp:
-" O lastiği baban zamanında takmış
olsaydı ben şimdi oturuyor olacaktım." demiş aq -
39.
+54 -50adam bir gün gazete okurken kapı çalar. kapıyı açar ve karşısında bir solyangaz görür. bir tepik vurur neyse aradan 20 yıl geçer, yine kapı çalar, adam açar solyangaz :ne vuruyorsun be !
-
40.
+44 -58amerika'da hiç yenilmeyen bir taksör varmış. demişler bu böyle olmaz bir fransız bir alman bir türk'ü alıp amerika'ya zütürmüşler. fransız bir yumrukla nakavt olmuş, alman 3. raundda kadar dayanabilmiş sonra türk çıkmış ringe ama o da yenilmiş.
-
41.
+92 -2Bir tavsan ormanda kosarken , esrar saran bir zürafa görür. Ona :
tavşan
Dostum Zürafa , içme bunu, sagligina zararli, kosalim form tutalim
der ve baslar bunlar kosmaya
Biraz sonra kokain çekmeye hazirlanan bir fil görürler ve
Fil arkadasim , kokaini birak , gel bizimle kos beraber form tutalim,
diyerek ikna eder
Biraz kostuktan sonra kendine eroin enjekte etmeye hazirlanan aslani görürler.
Sevgili aslan kardes , batirma kendine bunu , gel bizimle kos sana da iyi gelir, der ve aslan yaklasir tavsana ve yumrugunu indirir tavsanin suratina.
Digerleri saskin
Niye yaptin bunu , iyiligimizi istiyordu.
Bu her extacy aldiginda ormanda deli gibi kosturuyor bizi -
42.
+27 -65fenerlinin biri yolda gidiyomuş , dıbına çakmışlar gibmişler anasını ölmüş puşt.
yarıldın itiraf et lan züt -
43.
+11 -81Batur diye birisi elinde sapan evlerinin yakınındaki ağaçlıkta kuş avına çıkmıştı. Gözleri radar gibi dikkatle çevreyi tarıyordu. Birden arkasında bir ses duydu: ’Vurma kuşları.’ Döndü, baktı. Seslenen yabancı değildi. Mahalle arkadaşı Sarper’di: “ Ne istersin şu küçük yaratıklardan bilmem ki? Ne zararı var onların sana? Bırak ötsünler, uçsunlar, kanat çırpsınlar. “ Batur: “ Sarper yine mi sen? Bu kaçıncı? işime karışma demedim mi ben sana? Bak kuşları ürküttün, kaçıp gittiler. Kuş vurmak yasak mı yani? “ Sarper: “ Yasak tabii. Şu sıralar kuş yavrularının büyüme zamanı. Batur: “ Amma yaptın ha.. Yasakmış.. Yasaksa yasak. Kim bilecek benim kuş vurduğumu? Çevrede bir yığın kuş var. Bir kuş vursam kuş kıtlığına kıran girmez ya, kuş nesli tükenmez ya. Bana bak Sarper, sen iyi bir arkadaşsın, fakat şu kuş işine karışma “ dedi ve ses çıkarmamaya dikkat ederek usul usul ilerlemeye başladı. Yirmi metre kadar gittikten sonra bir ağacın altında durdu. Sapanını yukarıya doğru kaldırdı. iyice nişan aldıktan sonra sapanındaki taşı fırlattı. Taş hedefini bulmuştu. Kuş yere düşerken aynı anda havalanan bir başka kuşun kanat sesleri duyuldu. Batur az ötesinde yere düşen kuşu aldı. Kuş can çekişmekteydi. Hemen kuşun kafasını kopardı. Kendisine doğru yürümekte olan Sarper’e dönerek: “ Nasıldım ama? Tek atışta hedef on ikiden. Tık kafa gitti. Tüylerini yoldum mu, küçük bir ateş yakarım. Cız bız. Sonra deyme keyfime “ dedi.Tümünü Göster
Arkadaşının sözlerine aldırış etmemesine içerleyen Sarper: “ Ne desem, ne söylesem boşuna. Başkalarının senden daha iyi düşünebileceğini hiçbir zaman kabul etmezsin zaten. Vurduğun bir yabani güvercin yavrusu. Yirmi gram et ya çıkar, ya çıkmaz. Hem düşünmediğin bir şey var. Bu yere düşerken kanat sesleri duymuştuk. Herhalde anne güvercindi uçan. Yabani güvercinler bildiğim kadarıyla kin tutarlar. Yavrusunu vurmakla hiç iyi yapmadın “ dedikten sonra geriye dönerek hızlı adımlarla oradan uzaklaştı. Batur daha sonra ağaçlığın kenarında küçük bir ateş yaktı. Buraya gelirken yavru güvercinin tüylerini yolmuş ve iç organlarını temizlemişti. Kuşu pişirmeye başladı. Fakat arka tarafındaki ağaçlardan birinde üzgün ve yaşlı bir çift gözün kendisini izlediğinin farkında bile değildi. Anne güvercin bir taraftan yavrusunu vuran çocuğu seyrederken, bir taraftan da düşünüyordu: “ Aslında elinde bir çocuğun bize doğru yaklaştığını görmesek, duymasak bile hissederiz. Fakat biz kuşlar, ağaç dalları üzerinde otururken dalar gideriz. Geçmişi düşünürüz. Hatıralar gözlerimiz önünde canlanır. Doğrularımız, yanlışlarımız aklımıza gelir. Çoğu zaman da hayaller kurarız. Bunlar genellikle tadını damağımızda hissedeceğimiz hayallerdir. Yani gerçek olmasını istediğimiz. işte bu gibi durumlarda bir sapanın veya bir tüfeğin bize doğru nişanlandığını görmemiz yahut yaklaşan birinin hışırtısını, ayak seslerini duymamız mümkün değildir. Biricik yavruma uçmayı öğretiyordum. Yavrum çok yorulmuştu. Bir ağacın dalına konduk, dinleniyorduk. Etraftaki ağaçlar kuş doluydu ve sanırım çoğu da benim gibi hayallere dalmıştı. Küt diye bir ses duydum ve yavrumun feryadı ile kendime geldim. Baktım yavrum vurulmuş düşüyordu. Kanatlarımı çırptım ve uçtum. Havada geniş bir daire çizdikten sonra olayın olduğu yere döndüm. Çevrede kuş yoktu, hepsi kaçıp gitmişlerdi. Olayın nasıl olduğunu kuşlardan sorar, öğrenirim. Neyse bırakayım şimdi bunları düşünmeyi. Yavrumu vuran çocuk kalktı, gidiyor. Gözden kaybetmeden takip edeyim şunu. Evinin nerede olduğunu öğrenirim hiç olmazsa. “ Batur yolda gördüğü bir arkadaşıyla konuştuktan sonra oturdukları apartmanın kapısından içeriye girdi. Oturdukları daire 4. kattaydı. Anne güvercin karşı sokaktaki bir apartmanın çatısında saatlerce bekledi. Akşam olunca odaların, salonların ışıkları yanmaya başladı. Yavrusunu vuran çocuğun girdiği binanın oda ve salonlarını kontrol etmeye başladı. Örtülmeyen veya aralık bırakılan perdelerin arkasından içeri bakıyordu. 4. kattaki balkonun korkuluk demirlerinin üzerine kondu. Şöyle bir etrafına bakındı, bir tehlike var mı diye. Sonra ağır ağır başını pencere tarafına doğru çevirdi. Perdesi kapatılmamış pencereden içerisi rahatlıkla görünüyordu. Ve onu gördü…tam karşıda oturmuş, yanındaki birkaç kişiye bir şeyler anlatıyordu. El-kol hareketleri yapıyor, kahkahalarla gülüyor, etrafındakileri güldürüyordu. Onun son derece neşeli hali içini sızlattı. Bu sahneyi daha fazla görmeye dayanamadı, kanatlarını çırptı ve simsiyah gökyüzüne doğru uçup gitti. Daha sonraki günlerde Batur evlerinin yakınındaki ağaçlıkta sık sık kuş avına çıktı. Fakat hayret!..Her zaman pek çok kuşun bulunduğu bu ağaçlıkta bir tek kuşa rastlayamıyordu. Batur, yine bir gün elinde sapanıyla buraya geldi. Çevreden çıt çıkmıyordu, etrafta hiç kuş yoktu. Tam yavru güvercini vurduğu ağacın altına gelmişti ki, aniden kanat sesleri duydu. Şaşırmıştı. Üzerine doğru dalışa geçen kuşu son anda fark etti. Elleriyle yüzünü kapatması onu yaralanmaktan kurtardı. Kuş çığlıklar atarak hemen ikinci defa saldırıya geçti. Bu saldırı birincisinden çok daha şiddetli oldu. Kuşun kanat vuruşları birer tokat gibi yüzüne gelen Batur, sırtüstü yere yuvarlanırken eliyle kuşa sert bir darbe indirdi. Kuşun ilerdeki çalılıkların arasına düştüğünü gören Batur, arkasına bile bakmadan kaçıp gitti. Batur o gece hiç uyuyamadı. Yatağında devamlı olarak bir o yana, bir bu yana döndü, durdu. Sabaha karşı şafak sökerken o kuşun kim olduğunu ve kendisine neden saldırdığını anlamıştı. O kuş, birkaç gün önce vurduğu yavru güvercini annesiydi. Demek ki anne güvercin yavrusunu vuranı unutmamış, devamlı olarak takip etmişti. Kuş vurmak için ağaçlığa gelirken orada bulunan kuşların kaçıp gitmesini sağlamıştı. Bu birkaç gündür ağaçlıkta hiç kuş görememesinin nedenini ortaya çıkarıyordu. Korkunç bir takip altındaydı. Eğer kuş vurmaya devam ederse anne güvercinin felaketine neden olacağını anladı. Zararın neresinden dönülürse kardı. Bir daha kuş avına çıkmazsam anne güvercin belki peşimi bırakır diye düşündü. Zaten sapanını anne güvercin ile boğuşurken düşürmüştü. Bundan sonra kuş vurmayacağına söz verdi.
Anne güvercin ise, Batur ile yaptığı mücadeleden sonra yerde bulduğu sapanı gagasının arasına kıstırıp uçup gitmiş, uzaklara, çok uzaklara, kimsenin onu bulup bir daha kuş vurmasına imkan bulamayacağı kadar uzaklara giderek oralarda bulduğu bir çukura sapanı atmış ve üzerine toprak, yaprak ne bulduysa doldurarak gömmüştü. Anne güvercin daha sonraki günlerde ağaçlığın kenarında nöbet tutmaya devam etti. Birisi buraya gelmeye kalksa hemen ağaçlar üzerinde dinlenen, uyuklayan veya hayal kurmakta olan kuşları uyaracak ve bu ağaçlıkta kimsenin kuş vurmasına izin vermeyecekti. Böylece aradan haftalar geçti. Sonbaharın gelmesiyle havalar soğumaya başladı. Bütün göçmen kuşlar gibi anne güvercin de grubuyla birlikte kışı geçirmek için sıcak ülkelere göç etti. Ertesi yıl nisan ayında anne güvercin grubuyla birlikte tekrar bu ağaçlığa geldi. Günler çok sakin ve olaysız geçiyordu. Anne güvercin fırsattan istifade ederek üç tane yumurta yumurtladı. Bu yumurtaların üzerinde günlerce kuluçkaya yattı. Sonunda yumurtalar çatladı ve üç tane minimini yavru sahibi oldu. Yaz mevsimi boyunca yavrularını büyüttü, onlara uçmayı öğretti. Hayatta kendilerine yönelebilecek tehlikelere karşı daima uyanık durumda bulunmayı öğütledi. Batur verdiği sözü tuttu. Bir daha onu kuş vururken gören olmadı dedi:))) -
44.
+75 -161950'lerin başında bir gece beyoğlu meyhanelerinden birine, elinde bir ney muhafazası taşıyan, 25-30 yaşlarında,iyi giyimli bir genç girer.Tümünü Göster
şöyle bir etrafı kolaçan ettikten sonra, boş bulduğu bir masaya ilişip, havalı bir el hareketi ile garsonu çağırır;
-şişşşt, bakar mısın buraya.
garson seyirtir hemen masaya doğru;
-buyrun beyim?
-bir fahrettin kerim bana. biraz buz,az da badem.
fahrettin kerim,o zamanların istanbul valisinin adı ile anılan minik rakı şişesi.
büyüklerim bilir, hani "mini mini valimiz,ne olacak halimiz" sözleriyle anılan.
-başüstüne beyim.
sipariş gelmeden daha, mekanın sahibi gelir masaya;
-delikanlı, bakar mısınız?
delikanlı afili bir bakış atar;
-buyurun?
-o masadan kalkmanızı rica edecektim,şu arkadaki masaya alsak sizi.
-ne münasebet efendim, boştu masa ben geldiğimde.
-üstadın masasıdır bu,buraya gelen herkes bilir, kimse oturmaz!
-ne üstadı imiş bu?
patronun gözü masadaki neye ilişir ve gözüyle işaret eder;
-üstad neyzen tevfik, tanıyor olmalısınız.
-ben benden başka üstad tanımam, benim üstad diyeceğim adam bu aleti benden iyi üflemeli...
patron sinirlenmeye başlar,iki de fedai hareketlenir masaya doğru.
tam o sırada,az önce meyhaneye girip tartışanların haberi olmadan duruma şahit olan neyzen tevfik el eder patrona"bırak kalsın" anlamında.ne de olsa son demleridir artık hayatının, durulmuştur artık gençlik ateşi. yavaşça ilişir arkadaki boş masaya,bir fahrettin kerim de o söyler,az da badem.
delikanlı ikinci şişeyi de bitirdikten sonra, neyi çıkartır muhafazasından, dudaklarına zütürür.
patron artık dayanamaz acele seyirtir masaya;
-delikanlı ayıp yahu, üstadın yanında.. herşeyin bir edebi, usulü var yahu!
arka masadan kısık bir ses duyulur;
-şşşşt bırak efendi, tamamdır.
patron üstada hürmetten, geri geri çekilir karanlığa doğru, delikanlı başlar bir taksim üflemeye. herkes bırakır çatalı, bıçağı,kadehi;kulak kesilir. ustadır delikanlı hakikaten. ustadır da,çok tizden girmiştir,hem caka satma merakı,hem de içkinin tesiri ile. tıkanır kalır..
tam fısıltılar başlamışken, ilahî bir ney sesi duyulur üstadın masasından, delikanlının çıkamadığı perdeden almış, devam etmektedir. şaşırır delikanlı,hem zordur o perdeye çıkmak,hem de alıcı gözle baktığı halde,ney görememiştir üstadın elinde o ana kadar.
arkasına döner... bakar... gördüğü yeter ona..
alelacele, kıpkırmızı bir suratla.. çeker gider.
üstadın elinde ney değil, boş bir fahrettin kerim şişesi vardır,ona üflemektedir ney yerine." -
45.
+84 -5biliyosanız anlatmiyim aq
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 22 12 2024
-
elması neyle delebilirim
-
bakıp bakıp gülersiniz diye
-
oglu ddos atarken yan odada cekirdek
-
zalianzurt o tahinin tarifinibi daha de ile
-
kirk bitti mi bu akşam
-
memati kim şımartı sözlüktekilere sövüyor
-
sözlüğü en son 2017 de
-
melek dayı neden sürekli şukulanmak istiyorsun
-
mentalcel salagindan sıkıldım
-
geyy öldürmekk
-
memati seni sevmiyorum ama abin olarak uyarı
-
beyler p0rn0 film bağımlısıyım
-
memati mod olsun kampanyası
-
soğuk 1 kış cumarte sisi ve 49 üye
-
mk sözlüğüne güvenlik önlemi alınamıyor mu
-
beyler amerika nın hangi eyaletinde
-
beyler endonezyalı bir kızla evleneyim mi
-
bayan pamir 3 5 foto at yolumuzu bulalım
-
hayasız insanların hayalarını alırsak ne olurr
-
indregannick ve kamyoncukamil ilişkisii
-
ıçine pis döllerimi boşaltmak istiyorum
-
herkes en sevdiği üç yemeği yazıyor
-
kayranın femboylarla ne alıp veremediği var
-
bigun hoca goldeymis yanina punk
-
nostaji arşivim
-
her kadının içinde biraz vardır
-
şimdi biz gene de pkk demeyelim
-
bayan pamir
-
hala burası ezik insanlarla dolu
- / 2