1. 1.
    -1
    -Ah başım,ne oldu bana? Allahım nerdeyim böyle?
    O an ayağa kalkmaya çalışmamla birlikte vücuduma saplanan o büyük acı…tüm vücudum sızlıyordu ama bir yerim daha vardı ki diğerlerine göre daha fazla sızlayan, zütüm…
    Kendimi bulunduğum otobüsten dışarı attım ve ormanda şuursuzca koştum, koştum,koştum. daha fazla koşmaya mecalim yoktu ama koşmaya devam ettim. taaki ıssız orman yoluna varana kadar. karşıdan gelen aracın parlak far ışıkları gözüme gözüme girdi ve bu ışıklar gördüğüm son şeydi.
    Uyandığımda kendimi yoğun bakım odasında buldum. başımda ki hemşire, koluma takılı olan seruma bir şeyler enjekte ediyordu. bana ne olduğunu sorduğumda ise sadece bayıldığımı ve iyi olduğumu söyledi.Bu sırada odanın koridora bakan penceresinin dışında doktorla konuşan annemi ve babamı gördüm. annem ağlıyor, babam ise besbelli ağlamamak için kendini zor tutuyordu.
    sonrasında hemşire odadan çıkıp onların yanına gitti, sanırım kendime geldiğim haberini vermişti. annemin yüzüne o an bir gülümseme geldi ama babamın suratı hala asıktı. tamam ama kendime gelmiştim, babam neden suratını asmaya devam ediyordu? O an yaşananları hatırladım;otobüsü, ormanı,gelen arabayı ve zütümde ki sancıyı…durumu anlamak için alim olmaya gerek yoktu. Besbelli zütümden gibilmiştim ve babamın artık zütügibli oğluydum.
    Sonrasında sinir krizi geçirmiş, kendime geldiğim zaman polise ifade vermiş,en sonunda hasteneden taburcu olup evime getirilmiştim.şu son yazdıklarım o kadar çabuk yaşanmıştı ki sanki bu yaşananlar benim başımdan geçmemişti.
    taburcu olmamın ardından hastane bana bir süre rapor verdi,bu süre boyunca pgibolojik destek aldım, onun dışında hemen hemen hiç evden çıkmadım. aldığım pgibolojik destek de pek işime yaramadı aslında.bir seansta doktora sorduğum sizi zütünüzden gibseler ne yaparsınız sorusundan sonra aldığım ‘-muallak değilim çok şükür, başıma da böyle bir şey gelmez’ cevabı beni daha da fazla karamsarlığa sürükledi.
    Polis ise olaydan sonra araştırmalara devam etmiş, otobüsün gerçek bir halk otobüsü olmadığını bulmuş ama olaya neden olan kimselere dair bir ipucu bulamamıştı. işin kötü yanı bir tane bile görgü şahidi yoktu.bu tarz bir olayı kimin neden yapcağına dair kimsenin bir fikri de yoktu. hiçbir şeyim çalınmamış, zütüm dışında vücuduma zarar verilmemişti. üstelik koca bir otobüs bu iş için feda edilmişti.
    Tüm bu sıkıntılardan sonra normal hayatıma dönme vaktim gelmişti. yaşananları unutmak mümkün değildi ama en azından ailem ve bazı yakınlar dışında kimse bilmiyordu olanları.bu durumu bilenlerden birinin de karşı komşu Nurten teyzenin yavşak çocuğu tuğcan olması canımı sıkıyordu. tuğcan benim okulumda, aynı dönemden bir elemandı ama birkaç arkadaşı dışında sevilmeyen, benim de gıcık olduğum karaktersizin tekiydi.ama bu durum hassas bir durumdu ve tuğcan’ın yanlış bir harekette bulunacağını hiç sanmıyordum.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +1
    ne anlatıyon la sen
    ···
  3. 3.
    0
    mevzuu nedir aq gece bitti yazı bitmedi
    ···
  4. 4.
    0
    ananın amcığı bu ne lan :'(
    ···
  5. 5.
    0
    reserved
    ···
  6. 6.
    0
    beyler özet geçin okuyalım ona göre
    rez
    ···
  7. 7.
    0
    özet: adamın zütünü gibmişler, bu da zütünü gibenleri bulup onları gibmek istiyor
    ···
  8. 8.
    0
    rezerved takipdeyiz devaam
    ···
  9. 9.
    0
    devamı yokmu lan
    ···
  10. 10.
    0
    devamı yok,bu kadar
    ···
  11. 11.
    0
    özet geç bin demek için harika bir başlık
    ···
  12. 12.
    0
    okuyan var mı amk?
    ···
  13. 13.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  14. 14.
    0
    Yeni haftanın ilk gününde ilk defa gidiyormuşçasına heyecanla okuluma gittim. yaşananlardan sonra hayatıma yepyeni bir başlangıç yapacaktım. okul bahçesinden girdiğim de güvenlik kulübesinin yanında duran tuğcan ve beş arkadaşı yanıma doğru geldi. tuğcan öne doğru çıktı ve ‘geçmiş olsun kardeş’ diyip boynuma sarıldı. sonrasında ise çok acı kalmamıştır inşallah diyip zütüme doğru pışpışlama hareketi yapmasıyla birlikte başımdan aşağı kaynar sular döküldü. tuğcanın ve arkadaşlarının kötü filmlerde ki gibi yüksek sesle gelen kahkahaları gerçeklik duygusunu tamamiyle yitirmeme neden oldu.
    tuğcan denen huur çocuğu bana hayatımın kazığını atmış ve tüm yaşananları okula yaymıştı. üstümde ki gözlerden bunu anlamak oldukça kolaydı.o an içimden arkama bakmadan oradan kaçmak geldi ama tek yapabildiğim boynumu yere eğip yoluma devam etmekti. bazı yakın arkadaşlarım yanıma gelip hiç bir şey demeden eşlik ettiler bana. söyliyecekleri her bir teselli sözcüğünün beni daha da fazla yaralayacağını gayet iyi biliyorlardı. işte bunlar gerçek dostlarımdı ama bir de karaktersiz huur çocukları vardı ki maalesef bunların sayısı hayli fazlaydı.
    Yaşananlar beni o kadar ruhsuzlaştırmıştı ki kantin sırasında arkamda ki elemanların kahkahaları, yaptıkları itişmeler dahi bırakın beni sinirlendirmeyi irdelemez olmuştu. belki de beni o gün heyecanlandıran tek şey hoşlandığım alt dönemdeki kızı, fatmanur’u görmem oldu. melekler kadar tatlı bir kızdı .bu olayların öncesinde uzun zaman bakışıyorduk onunla. hatta çıkma teklifi etme niyetimdeydim ama sonrasında bu kötü olaylar yaşanmıştı. şimdi ise o kız beni görünce kafasını başka tarafa çevirmişti.
    Akşam eve geldiğimde direk odama geçtim. yatağıma uzanıp tavanı seyrettim ve başıma gelenleri düşündüm. zütümün gibilmesi, hastanede kalmam, tuğcanın yaptıkları ve hoşlandığım kız…sabah ki ruhsuzluk yerini büyük bir öfke krizine bıraktı. beni okula rezil eden dıbına koyduğumun tuğcanı…evet evet ondan intikam almalıydım.ama sonrasında bir süre düşündüm ve şuna karar verdim. tuğcan beni okula rezil etmiş olabilirdi ama olayların asıl sorumlusu zütümü gibenlerdi. evet zütümü gibenlerdi diyorum çünkü hastaneden çıkan raporda zütümde birden çok döl örneğine rastlanmıştı. asıl onları bulup hesabını sormam gerekiyordu ama bunu nasıl yapacaktım? intikam soğuk yenen bir yemek ama eğer ki bunu yapanları bulursam alacakları soğuk yemek değil benim sıcacık yannanım olacaktı.
    O andan itibaren kendimi bu konuda ki araştırmama verdim.Öncelikle başıma gelenleri ayrıntısıyla ele almalıydım.
    O akşam evime dönmek üzere durakta otobüs beklemiştim. gelen otobüste oturan 6-7 kişiden başka kimse yoktu.o duraktan da bir tek ben binmiştim.ama tanıdık bir yüz ifadesi, herhangi bir şey gelmiyordu aklıma. normal de bile dikkatsiz birisiyken otobüste ki insanları ne diye inceleyecektim? ancak güzel bir hatun oldu mu onu keserdim ama insanlar oturuyordu ve benim dikkatimi çekecek bir durum olmamıştı.
    Maalesef bir görgü şahidi de yoktu ve olay tamamen çıkmaza girmişti.bu şekilde zütünden gibilen bir ben miydim? polisler benzer bir vaka daha önce olmadığını söylemişti ama ben yine de bu durumu araştırmaya karar verdim.o günümü bilgisayar başında araştırma yaparak geçirdim. bulduğum tek elle tutulur vaka bundan bir sene öncesinde ormanda terk edilen takside bulunan y.a adlı gençti. herhangi bir tecavüzden bahsedilmemişti ama benim durumumda açık edilmemişti.her ne olursa olsun benim bu elemana ulaşmam lazımdı.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 15.
    0
    Okulda ki samimi arkadaşlarımdan biri olan korcana bu durumdan bahsettim. bana ancak o yardımcı olabilirdi çünkü korcanın babası başkomiserdi ve bağlantıları iyi olan birisiydi. habere konu olan bu y.a’nın kimliğine ve adresine ihtiyacım vardı.2 gün sonra korcan bana istediğim bilgilerle geldi. yaşar a. taksim’de bir kafede çalışıyordu. kafe geceleri iş yapan bir kafeydi .o gece kafeye gidip yaşarı bulmaya karar verdim. gece kafeye gittim ve çalışanlardan birine yaşarı görmek istediğimi söyledim. eleman burada yaşar diye birisi yok diye cevap vermişti ki çalışan çocuklardan biri ‘-bırak ben hallederim’ diyerek yanımıza geldi. oturduğum masaya çöktü ve sohbetimize başladık:
    Yaşar: ne istiyorsun benden?
    Ben: adın yaşar değil mi,neden buradakiler tanımıyor seni?
    y: sessiz ol,yaşar yok tamam mı, yaşar öldü!!
    B:başına gelenleri biliyorum. bana yardımın lazım. bana bir tek sen yardımcı olabilirsin.
    Y:tamam her şeyi anlatcam, yeter ki sessiz ol.olay geçen sene başıma geldi. üniversitede hazırlık okuyordum.o gün okul çıkışı arkadaşlarla gece geç saatlere kadar takıldık. evime giden son otobüsün saati geçmişti ve taksiyle eve dönmek zorunda kaldım. yoldan geçen ilk taksiye el işareti yaptım ve öne şoförün yanına oturdum.o gün hafif grip olmuş gibiydim ve yolda burnum akmaya başladı. yanımda peçete yoktu, bunun üzerine şoför cebinden bir mendil çıkartıp uzattı bana. peçeteyi burnuma zütürdüğümde enterasan bir koku hissettim ama bunu ne olduğunu soramadım bile.bu kokuyu almamla birlikte resmen uyuştum, bilincim yerindeydi ama kolumu dahi kaldıracak mecalim kalmamıştı. sonrası ise malum, beni ormanlık bir alana zütürdü ve ve…
    Cümlenin sonlarına doğru yaşar konuşmakta zorlanır olmuştu, gözleri dolmuştu. tahminlerim boşa çıkmamıştı. belli ki o da benim gibi hunharca zütünden gibilmişti. yaşar sakinleştikten sonra konuşmamıza devam ettik.
    B:peki başına gelen bu olaylardan sonra ne oldu? Sana bunu yapan adamı hatırlamıyor musun veya polis bu konuda bir iz bulabildi mi?
    Y:olaydan sonra pgibolojim resmen çöktü. okulu bıraktım ve çalışmaya başladım. bana bu olayı hatırlatan ismimden bile vazgeçtim. mahkeme kararıyla adımı yıldırımhan yaptırdım. bana bunu yapan adamı polis tüm araştırmalarına rağmen bulamadı ama ben kim olduğunu 5-6 ay sonra şans eseri öğrendim. olay sırasında vücudum uyuşmuş olsa da bilincim az biraz yerindeydi ve bu kişinin gazetede resmini gördüğüm ünlü iş adamı Yasin a. olduğundan adım gibi eminim.
    B:peki sana bunu yapanın Yasin a. olduğunu da eminsen neden polise söylemedin?
    Y:çünkü karşımda koca bir iş adamı var ve ben artık bu yaşananları hatırlamaktan dahi bıktım.her şeyi geride bıraktım. eğer dava açarsam bu olay tekrardan tüm çıplıklığı ile gazeteye yansıyacak ve tüm aleme reklam olucam.hem insanlar ünlü bir iş addıbına mı yoksa benim gibi bir zütü gibilmişe mi inanır? Hem bu başıma gelenler seni neden ilgilendiriyor?
    Tümünü Göster
    ···
  16. 16.
    0
    Sonrasında ben de başıma gelenleri yaşara, pardon yıldırımhan’a anlattım.ona hayatta başarılar diledim ve ayrıldık. gece eve geldikten sonra yıldırımhan’ın anlattıklarını düşündüm. anlattıkları gayet inandırıcıydı ama iş adamı ile ilgili söyledikleri bana çok saçma geldi. koca bir iş adamı taksici kılığına girecek ve böyle bir şuç işleyecek.bu durum inanılır gibi değil, düşünsenize bu adam istese ülkede ki en kral karıları giber. bunun yerine genç bir erkeğin zütünü mü tercih edecek? kafamda bir çok soru vardı ama bu soruların cevabını yarın bulacaktım. biraz uyumaya ihtiyacım vardı ve kendimi uykuya teslim ettim.
    Ertesi gün yıldırımhan’ın anlattıkları üzerine tekrar düşündüm. dedikleri ne kadar mantıksız gelse de elemanın bana yalan borcu yoktu ve başına gelenleri gayet dürüst şekilde anlatmıştı bana.bu durumu bir de iş adamı Yasin a. nın bizzat kendisinden dinlemem gerekliydi. okul çıkışı bu sefer iş addıbının şirketine girdim. plazanın en üst katına çıktım ve sekreterine Yasin a. ile görüşmek istediğime dair randevu istedim. sebebini sorduğunda ise özel olduğunu belirttim ama üzerimde ki okul forması ve yaşımdan olsa gerek beni ciddiye almadı ve böyle bir durumun söz konusu olamayacağını söyledi.
    Bu şekilde ulaşmam mümkün olmamıştı ama belki şirket çıkışında Yasin a.’yı yakalayabilirdim. şirketin karşısında ki parkta bir banka oturdum ve şirket kapısını gözlemeye başladım. gelmeden önce cep telefonumdan internete girip adamın fotolarına bakmıştım ve tipini biliyordum.2 saate yakın bir süreden sonra Yasin a. yanında iki koruması ile birlikte şirket kapısında göründü. hemen yanına doğru koşmaya başladım ama ben yetişemeden adam siyah jipine binip gitti.
    belli ki iş bu şekilde olmayacaktı. adamla konuşma imkanım olsa bile sen bir erkeği zütünden gibip tecavüz ettin mi diyecektim ? anlaşılan bu işi çözmenin tek yolu zor kullanmaktı. ertesi gün yeni planımı uygulamaya koyulmuştum bile.
    karşıda ki ünlü bir işadamı olunca ev adresini bulmak zor olmadı. evden kastım kocaman bir villaydı ve oldukça iyi korunuyordu. villayı çevreleyen yüksek duvarlar ve üzerlerinde tel örgüler vardı. ayrıca evi gözetleyen birçok kamera vardı..evi yüksekten gören bir noktaya yerleşip uzunca süre evi gözledim. buraya gizlice girmek oldukça zordu ama imkansız değildi. büyük bir davanın peşinde koşuyordum ve tüm riskleri almıştım. kameralar ne kadar çok olsa da etrafı çevreleyen duvarların bir kısmı kör nokta olarak kalıyordu. belki o duvarlardan atlayıp, arka bahçe kapısından girebilirdim.en iyi plan bu gibi gözüküyordu ve ertesi gece bu plan gerçekleşecekti.ya sonunda sorularıma cevap bulacaktım,ya da bir hırsız olarak hapsi boylayacaktım.
    O gece eve gittiğimde annemle babamı salonda otururken buldum.son zamanlar sürekli eve geç gelir olmuştum ama bu konuda bir baskı görmüyordum. belli ki benim kötü ruh halimin daha da kötüleşmesini istemiyorlardı.bir süre sohbet ettikten sonra anneme durduk yere uzunca sarıldım. belki de anneme bir daha ancak yıllar sonra sarılma imkanım olacaktı. belirsiz bir yola giriyordum ve her türlü tehlike beni bekliyordu.ben anneme sarılırken babam göz ucuyla bize baktı ama her zaman ki duyarsız tavrını sürdürmüştü. hiç bir zaman çok sıcak davranan birisi olmamıştı ama başıma gelenlerden sonra bana ayrıca mesafeli davrandığını hissedebiliyordum.
    Sonrasında odama geçtim ve ertesi günü düşünmeye başladım. bana lazım olabilecek kar maskesi,el feneri, bıçak vs. malzemeleri hazırladım ve okul çantama koydum. okula gidince sevdiğime, şimdi her ne kadar o beni görmezden gelse de fatmanur’uma son bir kez daha bakacaktım.her şey farklı olsaydı şimdi mutlu bir çift olabilirdik ama hayat bana en büyük oyununu oynamıştı.ama artık kafaya koymuştum ve bu oyunu bozacaktım.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 17.
    0
    O gece gözüme uyku girmedi. aklıma sürekli yaşanabilecek aksilikler geliyordu, sürekli kötü şeyleri düşünüyordum ama ertesi gün okulda başıma gelen kötü şey aklımın ucundan dahi geçmemişti.o sabah okula biraz daha erken geldim ve okul bahçesinde beklemeye koyuldum. gözlerimi belki de son kez fatmanur’umu görebilmek için etrafta gezdiriyordum.ne kadar aransam da onu göremedim. belli ki henüz gelmemişti. bunun üzerine okul kapısını izleyeme koyuldum. birkaç dakika sonra inanılmaz manzarayla karşılaştım. hayat bana her zaman en büyük oyunlarını oynuyordu ve her seferinde de beni biraz daha şaşırtmayı başarıyordu. fatmanur’la tuğcan kapıdan kol kola girdiler. tuğcan bir şeyler anlatıyor, Fatma ise kahkahalarla buna cevap veriyordu, arada ise tuğcanın yanaklarına öpücük konduruyordu.bu sırada yanıma geldiğinden bile haberim olmayan korcanın elini omzumda hissettim. beni yine teselli etme uğraşı içindeydi. dediğine göre iki gün önce tuğcanla fatmanur çıkmaya başlamışlardı.o andan itibaren okulda bir dakika bile durabilecek tahammülüm kalmadı. arkama bakmadan çıkıp gittim.
    Okulun yakınlarında ki parkın bankına çöküp kaldım. başıma gelen onca şeyden sonra içime ağlamayı öğrenmiştim. dışardan bakılsa belki anlaşılmazdı ama hüngür hüngür ağlıyordum. kendimi bir an önce toparlamam lazımdı ama bu halimle mümkün gözükmüyordu. pgibolojik desteğe ihtiyacım vardı ama bunu bir pgibologdan değil eski bir dosttan alacaktım, efes babadan…
    Uzun düşünceler ve efes babanında yardımıyla akşamı etmeyi başardım. hava kararmaya başlamıştı ve benim yola koyulmam lazımdı. villanın oraya vardığımda hava tamamen kararmıştı. kafam iyi gibiydi ama bu vücut fonksiyonlarımı engelleyecek düzeyde değildi. aksine cesaretlenmiştim ve bu bana en çok lazım olan şeydi. karanlığın verdiği gizlilik ile evi çevreleyen duvarın oraya vardım ve duvarın üstünde ki demir parmaklıklara tutunarak kendimi yukarıya çektim. jiletli tele kendimi çizdirmeden duvarın öteki tarafına atladım. çevreden hiç ses gelmiyor gibiydi ve olağanüstü bir durum yoktu. arka taraftaki bahçe kapısına doğru sürünerek ilerledim. kapı kilidi açma konusunda hiçbir fikrim yoktu ama buraya gözümü karartarak gelmiştim. kapı koluna doğru uzandım ve o an bana dünyaları veren çıt sesini duydum. kapı kilitli değildi, sessizce kapıyı aralayıp içeri süzüldüm. içerisi zifiri karanlıktı.bir şeye çarpmamaya özen göstererek evin kuytu bir noktasına gizlendim ve Yasin a. yı beklemeye başladım.
    Bekleyişim çok uzun sürmedi. kısa bir süre sonra kapının açılma sesini duydum. korkumdan kafamı çıkartıp bakamıyordum ama gelen kişinin telefonla konuşmasından erkek olduğunu anladım. gerçekten Yasin a. mıydı emin değildim.o an içimi bir pişmanlık kapladı. hiç tanımadığım birinin lafına inanıp başka birinin evine gizlice girmiştim.ben tüm bunları kafamda düşünürken Yasin a. (hala tam emin değilim) bulunduğum odaya geldi. hala telefonla konuşuyordu ve konuşmalarını dinlemeye koyuldum.
    Yasin a:aynen yapalım yine bişeyler.ne kadardır boş boş duruyoruz. bazı geceler hala aklıma geliyor biliyor musun? Ha haha aynen aynen…neydi ya sonuncunun adı ? ha evet melih d. Yazık oldu elemana ama çok zevkliydi. geçen gece onu hayal ettim biliyo musun? ne kadar da tazeydi. çok fenayım bu aralar harbi yapalım, büyük patron çok boşladı bizi. neyse tamam görüşürüz.kib.
    Duyduklarım inanılır gibi değildi. öyle bir konuşmaya şahit olmuştum ki,Yasin a. bilmek istediğim tüm gerçekleri açık etmişti. konuşmasına meze ettiği, kahkahalar atıp eğlendiği melih d. bendim.ne demişti en son,ne kadar da taze…
    Tümünü Göster
    ···
  18. 18.
    0
    Bıçağımı elime aldım ve saklandığım yerden usulca çıktım. yasin a.‘ya yavaşça arkadan yaklaştım ve sağ elimle bıçağı boğazına dayarken sol elimle ağzını kapatıp çığlık atmasını engelledim. ters bir hareket yapmamasını, yoksa boğazını keseceğimi belirttikten sonra ağzını tutmayı bıraktım. çünkü Yasin a.’dan duymak istediğim bazı şeyler vardı. sonrasında konuşmamız başladı:
    Yasin a:sen de kimsin?
    Ben:demek ben de kimim, beni tanıman için zütümü mü dönseydim acaba?
    Y:sen sen osun?
    B:o dan kastın melih ise evet benim melih. hayatını mahvettiğiniz melih. beni o işi bitirdikten sonra öldürmeliydiniz. zamanı gelince intikamımı alacağımı düşünmediniz di mi?
    Y:tamam da sen nasıl bilebilirsin, baygın olman lazımdı.
    B:bunları konuşmaya gelmedim buraya, şimdi söyle bana telefonda konuştuğun adam, bahsettiğin büyük patron,ve varsa diğerleri de…bana hepsinin kimliğini tek tek vereceksin!
    Y:ne olur canıma zarar verme, bildiğim her şeyi anlatcam. konuştuğum kişi büyük patronun sağ kolu Yusuf ö.büyük patrona gelince onun inan kim olduğunu bilmiyorum,pek çok kişi bilmez onun kim olduğunu. yusuf ö. biliyordur ama bana söylemez. daha önce sorduğumda da söylemedi, büyük yeminleri vardır onların.
    B:Yusuf ö.’nün adresi ne peki?
    Y:büyük bir gece kulübü var, ortaköyde.zaten çok tanınır oralarda. ne olur beni öldürme, inan bildiklerim bu kadar.
    B:demek bildiklerin bu kadar,iyi olsun bakalım. canına gelince bazı fedakarlıklar yapman lazım.
    sağ elimde tuttuğum bıçak hala boğazına dayalı duruyordu.sol elimle pantolonunu hafifçe sıyırmaya başladım. yasin a. başına gelecekleri anlamış gibiydi ama canı için zütünü çoktan gözden çıkarmıştı. korkudan vücudu sırılsıklam olmuştu, zütü de dahil.bu da benim beklediğimden daha rahat içine girmemi sağladı. sert şekilde ileri geri gitmeye başladım. bunu tüm kinimle birlikte yapıyordum ama vücudumun bir yerinde uyanan keyfi duyguları da hissediyordum. yasin a. tüm sessizliğiyle duruyordu bu sırada. korkusundan en ufak tepki verecek hali yoktu. kısa bir süre böyle devam etti ve sonrasında tohumlarımı Yasin a. nın içine bıraktım. yasin a. ile işim bitmişti ve sağ elimdeki bıçağı tüm kuvvetimle boğazına geçirdim. kurban bayramlarından bu manzaraya alışıktım ama bu sefer karşımda insan vardı.bir süre Yasin a’ nın kıvranmasını ve ilginç sesler çıkarmasını seyrettim. sonrasında arkamı döndüm ve geldiğim yoldan evi terkettim.
    Ertesi gün okula gitmedim. gündem Yasin a.’nın öldürülmesi haberleriyle çalkalanıyordu. polis işin peşindeydi ve ben ne kadar dikkatli davranmış olsam da benim izimi mutlaka bulacaklardı. onlar beni bulmadan benim zütümü gibenleri bulmam lazımdı.ne olursa olsun intikam alınmalıydı. öncelikle ailemle bir güzel kahvaltımı yaptım. kahvaltıda babam elinde gazetesi,her zamankinden daha da sert haliyle otururken annem beni memnun etme derdindeydi.ben ise önceki gece hiç yaşanmamışcasına rahattım.bu konuda ilk ciddi adımı atmak beni oldukça rahatlatmıştı.ama zaman kaybına tahammül yoktu ve yeni hedefim yusuf ö. hakkında bilgi edinmek adına bir an önce yola koyuldum.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 19.
    0
    Yusuf ö.konusunda ciddi destek yine korcanın babasından geldi. ortoköy vs. gibi yerlerde bu tarz gece kuluplerinde görev alan sivil polis arkadaşından Yusuf ö. hakkında bilgi edindi. korcanın babası harbi behzat ç. gibi adamdı.bu bana 2. kıyağı olmuştu, oğlunun samimi arkadası olduğu için sorgusuz sualsiz veriyordu bu bilgileri ama eğer hedefime ulaşırsam Yusuf ö. olayından sonra işler karışacaktı.bu konuda ki planlarımı korcana da açık etmiyordum ama onun da başı babası tarafından oldukça ağrıyacaktı.ama bu tarz konularda çaresizdim ve onları kullanmaktan başka çarem yoktu.
    Gelen bilgiler ise şu şekildeydi:Yusuf ö. gece mekanlara takılan zengin binin tekiydi.tek olayı karı kız alkol olan, uyuşturucu dalgasına takılan elemanın tekiydi. emniyet uyuşturucu işlerine karıştığını biliyordu ama belli ki sağlam arkası vardı ve müdahale edilemiyordu.ve bu gece de sıkça takıldığı ortaköyde ki mekanda olması muhtemeldi.
    Bu sefer aklıma hiçbir plan gelmiyordu, doğaçlama gidecektim.ama mutlaka o gece kulubüne girmeliydim. yoksa hiçbir doğaçlama da sökmezdi. bunun için şıkır şıkır giyindim, cebime kenarda köşe de olan tüm paramı doldurdum.son zamanlarda olduğu gibi evde herhangi bir sorgu suale maruz kalmadan gece mekana doğru yola çıktım. mekana etkili olması için taksiyle gittim. kapıda iki bodyguard vardı. hiç bir şey demeden girişe yöneldim ama tam geçerken durdurdular. mekana damsız girilmiyordu, üstelik toy olduğum anlaşılmıştı. hiç bozuntuya vermeden cebimden çıkardığım 50 lirayı eline sıkıştırdım.ilk 2-3 saniye hareketsiz kaldı ama sonradan kahkahayı bastılar. beni resmen gibtir ettiler ve uzaklaştım ordan.
    Mekanın karşısında kaldırımların orda ki bir noktada dikilip beklemeye başladım. daha ilk aşama da çuvallamıştım.2 saat kadar boş boş bekledim. neden beklediğimi ben de bilmiyordum ama işimi bitirmeden dönmek istemiyordum.
    ···
  20. 20.
    0
    ne diyor bu huur evladı
    ···