-
176.
0ne yavaş yazıyon amk sende ya
-
177.
0mekandan kalktık, bir cafeye gittik. aslında bana kalsa öyle sürekli mekan değiştiren bir insan değilim; ama tebdil-i mekanda ferahlık vardır, kafasındayım. ortak birkaç tanıdıktan bahsetmeye başladık. bildiğin dedikodu yapıyorduk. bir yerden muhabbete girmeye çalışıyordum. birilerinden bahsediyoruz, "o çok güzel kız" falan diyor. ben de sarışın bir kız var, o amma peggy lee'e benziyor, dedim. "ne alakası var be" dedi. ne bileyim minyon bir tip, andırıyor, dedim. "bence saçmalıyorsun" dedi gülümseyerek. ya zaten benzese ne olacak, bir fever söylemez, dedim. fever sevişerek dans ettiğimiz parçaydı. bir anda o bakışlarındaki değişimi görebildim. belki de saniyenin binde birinde olmuştu; ama sanki gözlerinin içi titremişti. ben de binçe bir gülücük attım. "güzel şarkı" dedi, göz kırptı.
-
178.
0artık kanala girmiştik, sohbetimiz erotik ilerliyordu. birbirimize laf çarpıtıyorduk. ama dünyanın en salak konuşmasına bir türlü çekemiyorduk, biz neyiz, ne olucaz, kısmına gelemiyorduk. kızın rahatlığı cesaretimi kırıyordu, ben o kadar rahat bir insan değildim çünkü. yani seviştim bitti, tepkisi alırsam aynı ölçüde karşılık veremezdim. koyardı yani ne olursa olsun. o yüzden dikkatli bir şekilde açmaya çalışıyordum. telefonu titredi, mesajı açtı "kardeşim" dedi, cevap yazdı. "salı günü geliyormuş, artık yalnız kalmıcam" dedi sevinerek. ben de binliğimden ödün vermeyerek, ama salı'ya kadar napacaksın, dedim, gülümsedim. "bulurum birini" dedi, göz kırptı. bul bakalım, dedim. uyuzlaştık öyle, sonra gayet samimi bir şekilde, bana gel istersen salı'ya kadar, dedim. "fakülteye ters olmicak mı orası pazartesi okula gitmem lazım" dedi. ben seni sabah bırakırım, dedim. "olabilir" dedi. siparişleri yeniledik.
-
179.
0bir şekilde muhabbet kapanmıştı, gereksiz bir şeylerden bahsediyorduk. gelip gelmeyeceğini teyit etmek istedim, burdan kalkınca evine uğrayalım istersen kıyafet al yanına, dedim. "ya aslında bilmiyorum" dedi. neyi, dedim. "evde mi kalsam diye düşünüyorum" dedi, bakışları başka yerlerde benimle konuşuyordu. düşünüyormuş gibi yapıyordu kendini. sen bilirsin de niye gelmiyorsun ki, dedim. "seni yormayayım ben sen dinlen, uyu" dedi. içimden, hay ananı gibicem hala aynı muhabbet mi, diye geçirdim. sinirimi dizginlemeye çalışarak, dinlenmek, uyumak istesem zaten teklif etmem ki, dedim. gene suratı düştü. ağzını burnunu yamultmaya başladı. gıcık olmuştum, neyin kafası lan bu, diye ağzına sıçmak istiyordum; ama kendimi tutuyordum. birkaç dakikalık sessizlik oldu. "ben bir işeyim" dedi, kalktı.
-
180.
0res amk res ne dildoymuş be
-
181.
0reserved
-
182.
0ben bir sigara yaktım, yarısına gelmiştim ki geldi. ayakta sandalyesine yaslandı, "napalım kalkalım mı" dedi. sigarayı söndürdüm, bir şey söylemeden kalktım, normalde hesap masaya geliyordu, kasada ödemek garipti o mekanda içimden, çilekli vodkaya kola katan karıdan ne bekliyorsun, diye geçirdim. hesabı ödedim. çıktık, arabaya doğru yürümeye başladık. ben biraz önden gidiyordum, koluma girdi. "koşucaz mı?" dedi, güldüm. arabaya bindik. radyoyu açtım inceden, "nereye gidiyoruz" dedi. nereye gitmek istiyorsun, dedim. "evime" dedi. iyi, dedim. sinirlenmiştim, neredeyse kaza yapıyordum, o telefonuna bakıyordu, dışarı bakıyordu. ben sinir sinir araba kullanıyordum.
-
183.
0kaç tane çeşiti saklıyordu bu kız bünyesinde diye düşünüyordum. ortam sohbeti yapan salak ergen miydi? yoksa dövme sanatçısı olcam diyen elitizm özentisi miydi? salak sulak trip atan kezban mıydı? insanüstü sevişen hasta ruhlu tanrıça mıydı? nasıl bir kızdı bu? sinir oluyordum, içim içimi yiyordu. bir yanım dur şurda at dıbına kodumunu arabadan, diyordu. bir tarafım, ulan ortada fol yok yumurta yok gibtiret ne takıyorsun, diyordu. bir yanım da deli gibi istiyordu onu. nefret dolu her bakışımda istemsiz gözüm bedenine gidiyordu. ben bile olmayan pürüzsüz sırtından, uzun boynuna geçiyordum. ordan sütyenin sıkıştırdığı göğüslerine iniyordum. toparlanmadan oturduğu için iyice çekilmiş elbisesinin katlarından uzun bacaklarını seyrediyordum. ayaklarını her hareket ettirdiğinde kasılan baldırı bile çıldırtıyordu beni.
-
184.
0evine yaklaştık, bir bahaneyle eve girme planı yapıyordum. bir şekilde 'bak çok sinir ettin beni ama ben iyi insanım yalnız kalma bu gece, sırf o yüzden gelicem hırsız falan gelirse döverim ben erkeğim güçlüyüm; ama sana dokunmayacak kadar da gururluyum' demeye karar verdim. apartmanın önünde durdum, tam ağzımı açacaktım ki "bekle geliyorum" dedi. çantasından anahtarını aldı, telefonunu falan bırakıp indi. öyle böyle sevinmedim, içimde klarnetle vivaldi çalıyorlardı, o derece. bir yirmi dakika falan bekledim heralde, sonra sırt çantasıyla indi. o elbiseye sırt çantası takınca o kadar sevimli görünüyordu ki, hem çocuk gibiydi hem vamptı, ulan, diyordum. nasıl bir şeysin sen, yiyesim gelmişti. arabaya bindi, "çok beklettim" dedi. yukarı çıkmamak için kendimi zor tuttum, dedim bin bin gülerek. "hııı" dedi o da aynı binlikte. nereye gidelim şimdi, eve gidip bıraklım mı çantanı, yoksa takılalım mı, dedim. "bir daha çıkma yapmayalım bence" dedi, bir bara gittik.
-
185.
0gerçi adını söylemiş kadar olucaz; ama maksat reklam yapmak değil, barda akşamüstleri film gösterimleri oluyor. bizim gittiğimiz saatlerde de bir film gösterimi vardı, "var ya süper denk geldik" dedi, iki bira alıp oturduk. march or die filmi gösteriliyordu. sohbet ediyorduk, geyik yapıyorduk. kızla vakit geçirmekten zevk almaya başlamıştım. arkadaşları aradım, bir tanesi geldi, sonra kalktık diğerlerinin olduğu mekana gittik. en geyik insanlar bir aradaydık, sürekli sohbet ediyorduk, dalga geçiyorduk. kız da çok eğleniyordu, karnımız acıktı, biz bir de bir arkadaşım bir şeyler yedik, geri döndük. hiç o gerizekalı muhabbetleri yapmıyordu, bilmediği bir mevzuda sohbetten geri kalmamak için bana soruyordu, ben anlatıyordum, gülüyordu. sonra o konu hakkında yorum yapıyordu. hiç ergen değildi, salak değildi, gayet sosyal bir insandı. çok hoşuma gitmişti.
-
186.
0içkiler içildi, oturmaktan sıkıldı millet. herkes adabıyla sakızlandı, sodalandı bir mekana girdik. kalabalıkta masa ararken el ele tutuştuk. sonra masa bulduk, yerleştik falan, üstümde spor ceket vardı onu çıkardım, baktım tekrar elimi tuttu, sonra kulağıma eğildi "gömlek güzelmiş" dedi. ben de kulağına, bir de çıkarınca gör, dedim. o hastalıklı gülücükle dudağını ısırdı, elimi sıktı, tırnaklarını etime geçirdi. arkadaşımla içkileri aldık, geldik. dans etmeye başladı bizimkiler. boynuma sarıldı, beni çekmeye başladı. dans etmeyi seven bir insan değilimdir; biz zaten dans etmiyorduk. o hastalıklı bakışıyla bedenini bacaklarımla, kasıklarıma sürtüyor, beni çıldırtıyordu. sonra tempo değişti, flaşlar yanmaya başladı, bir hayvanlık yapmaktan korkuyordum, kendi kendime, dans et, diyordum. etrafımda bana çarpan, sıcaklığını, terini hissettiğin kalabalık yok olmuştu. sadece onu görüyordum, onu istiyordum. belinden tuttup kendime çektim. hayvan gibi öpüşüyorduk. dudaklarımı ısırıyordu, bacaklarıyla penisimi sıkıştırıyordu.
-
187.
0mesaj atacaktım, vazgeçtim. direk aradım. gene geç açtı. günaydın, dedim. "günaydın" dedi, sesinden afyonunun patlamadığı belliydi. napuyorsun, dedim. "mayışıyorum" dedi. pazar kahvaltısı yapalım mı, dedim. "olur" dedi. üstümü değiştirdim, benzin aldım, evin önüne gelip aradım, "geliyorum hemen" dedi. apartmanın kapısı açıldı. bu kız genelde grunge giyinen, öyle takılan biri; ama o gün o kadar harika bir elbise giymişti ki, gözlerimi aladım. siyah beyaz yatay çizgili tek parça, göğüs ve sırt dekolteli miniden biraz uzun bir elbise, altında bordo bir topuklu bot, dudaklarında bordo bir ruj, spor bir bayan çantası... öyle bayılmış bakıyordum ki suratımdaki ebleh ifadeyi fark etti, gülümseyerek kapıyı açtı, bindi. dudaklarını kaçırarak "ruj bulaşmasın" diyerek, yanak yanağa öptü. çok güzelsin, dedim. gülümsedi.
-
188.
0bir kere tribi yemiştim, artık bu gece bir daha mesaj atarsam ya da ararsam iyice salak konumuna düşecektim. bir şey yazmadan uyudum. ertesi sabah uyandım, duş almak için banyoya gittim. bir güzel yıkandım, kurulandım, çamaşır makinesinin önünden geçerken bacağımın arkasında, kalçama doğru bir şey olduğunu fark ettim. bacağımı çevirip baktım, tırnaklarının iziydi, resmen bir kaplan pençesi gibi duruyordu. sürekli hatırlamamaya çalıştığım geceyi aklıma getirdi. unuttuğum ayrıntıları, göğüslerinin dalgalanmasını, belinin inceliğini, anüsünü parmaklarken kalçasının kasılmasını, sanki yavaşlatılmışçasına izliyordum. onu istiyordum, aramalıydım, bugün aramızdaki her neyse artık açığa çıkarmalıydık. konuşmalıydık ya da direk sevişmeliydik. giyindim, telefonu elime aldım.
-
189.
0rezerved
-
190.
0züt kısmıyla ilgilenmedim de
öyle bi anlattıki amcık, kızın gözlerinin sulanması falan oyhss -
191.
0anlat bin anlat işteyim işi gücü bıraktım okuyorum amk anlat
-
192.
0dün gece başladım okumaya uyudum uyandım ilk bunu açtım sabah sabah nese akşam olsunda dinleriz
-
193.
0saat 7:23 te entry mi girilir manyak mısın adamım
-
194.
0nerde lan bu bin gelsede dinlesek dıbınakoyum
-
195.
0reserved
-
aptal mısınız lan gerizekalılar
-
niyet ettim sakin ol
-
gran torino adlı yazar 1 hafta içinde
-
boş konuşuyorsunuz boşa konuşuyorsunuz
-
karılarla alakalı bir şey söyleyince
-
buradaki insanlar takıntılı alt form insanlar
-
aranızda aile baskısı görmeyen var mı
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 16 02 2025
-
artık zorla duruyorum
-
ördek kardeşinizin beyni gitti
-
mentalcelde bütün kötülükleri görüyorum
-
geceye bir orrrr evladı bırak
-
ya aklımdan defol git
-
sosyopatcel
-
bir insanın kıça dinamit lokumu sokup
-
endonezya vatandaşı olmak istiyorum
-
beyler bu video gercek mi adam
-
thevikings renklensin gecelerimiz
-
hem geri zekalı hem gey olduğum için
-
gerçek kayra benim
-
olum 2020 sonrası hic entry bile yok
-
eheheehe ben gözlüklü şirin
-
ülkeyi teknokratlar yönetseydi
-
esra soylu
- / 1