görüşler hakkında tartışmak istiyorum

@17 dil bilgisi konusunda yetersizim, birazda acele ediyorum bekletmemek için.
dinler tarihi konusunda haklısın, ancak zamanı gelince bir çok kaynaktan ve taraftan araştırıcam. eğer ben islamiyetin doğruluğuna inanırsam, yazanları uygulamak beni mutlu edicektir. mutsuz olucağını bile bile birçok işe kalkışman bana göre daha öncede dediğim gibi istek/mutluluk çelişmesidir.
dünya barışı bir hayal görünüyor şimdilik, haklısın.

(bkz: gecenin amlıları burdaaa)

hiçbir varlık canımdan değerli değildir.
ölümden ötesi yoktur. sonuçta en büyük acıyıda çeksek dünyada çekiyoruz.
ve can gittikten sonrasıda önemsizdir.
mesela çocuk yapıpta onun için yaşamak bana göre mantıksızdır sonuçta benim bir canım var
çocuğumunda bir canı var elbette severim hemde çok ama onun için öldükten sonra çocuk ne halde bilemem ama yaşarsam birtane daha yapabilirim.
aşk elbette vardır ve birkere olur görüşündeyim ancak onun için ölmek saçmadır yada beni üzüntüden öldürüyorsa silerim sonuçta mutsuz olduğum birşeyi neden isteyerek yapıyım ki.
ama mutluysam onu uzaktan sevmek dahi mutlu ediyorsa ömür boyuda sevebilirim.

@17 ülkenin genel toplum ahlakını yansıttın panpa ama şöyle birşey olsa daha mantıklı ve dürüstçe bir yaklaşım olmazmıydı , misal doğan çocuk belli bir yaşa gelene kadar tek bir dinin kitabı ve değerlerinin öğretilmesi yerine çocuğa allahın varlığı ve onun peygamberleri ortak bir şekilde anlatılsa ve bunların hepsinin kurmaca olduğu yönünde ateizm gibi bir düşüncenin de olduğu belli edilse ve çocuk artık olgunlaştığın da gerçeğini bulmayı kendi özgür iradesinde yapabilecek birikime kavuşsa ne güzel olmazmıydı ve eğer dediğin gibi hak olan islam ise muhakkak onu seçecektir , güzel olan şu ki neyi seçerse seçsin mensubu olduğu dini veya görüşü dar sığ bir pencereden değil sapasağlam bilinçli bir iradeden benimsemesi, tabi bunlar ütopya gibi birşey dıbına koym

upupupup

@22 insan mutsuz olduğu için de mutlu olmalıdır bana kalırsa. eğer insan hep mutlu olursa, mutluluk kavramı yitirilir. yani mutluluktan keyif almamaya başlar. muhabbet şuna döner. abi bugün nasılsın? mutluyum işte ya bildiğin gibi. güzel bir örnek bana kalırsa. insan mutsuz da olmalı ki mutluluğun kıymetini anlamalı. diğer taraftan islam dininde mutluluk, şükürden sebeptir. bir insan elindekine şükrettiği kadar mutludur.

elindekine şükretmek, hakkını aramamakla karıştırılıyor. hayır allah herkese akıl vermiş ve sen de o aklı kullanacaksın. her cuma hutbesinde müslümanların beynine beynine vuruluyor ayet. allah size düşünüp tutasınız diye öğüt veriyor diye. her insan sabrına sahip çıkarsa isyan etmeden hakkını arayabilir bana kalırsa. işin içinden çıkamazsan zaten hakkını helal etmez geçersin. ahirette hesaplaşırsın. ahiret bilinci kalmadığı için tabi zulüm artmakta. memleketler parasızlıktan değil, allah'sızlıktan çöker demiş necip fazıl.

bende göğüsler hakkında tartışmak istiyorum irili ufaklı ooooh

@25 zaten atadan kalma bir dine inanıyorsan o inanç tam değildir. tabanı ekgibtir yani. diğer taraftan bizler ailelerimiz tarafından senin söylediğin gibi yetiştirildik. dinler güzellikle anlatıldı. hristiyanlığın, museviliğin neden bittiği anlatıldı. islamiyetin neden son din olduğu anlatıldı. ateizm ne diye sorduğumda cevap aldım ben. ve sonrasında aklım ermeğe başladığında okumaya başladım. bilgilerimin temelini sorguladım. doğru mu acaba diye ve sonrasında yanlış öğrenilenleri ve öğretilenleri aileme geri dönüş olarak sundum bak öyle değilmiş böyleymiş diye. islâm seçilebilir bir din bana kalırsa. ama dediğim gibi objektif aile sayısını geçtim hadi birey sayısı bile çok az olduğu için. beyin yıkama faaliyeti ailelerde her daim var.

edit: başlık sahibi sızdı haha (=
edit2: sızmamış tamam.

@27 evet insan mutsuzda olmalıdır ama kendi isteğiyle. garip gelebilir ancak düşünsene mutlu olmak isterken mutsuz olduğunu. bazı insanlara çok imreniyorum, mutlu olucağı şeyleri istiyorlar ve uzun vadede elde edilecek şeyler değil.
misal olarak gezmeyi seviyor, yeni yerler görmek istiyor. en basitinden fabrikada işe girip 1 ay çalışıpta istediği yere gidiyor. kendimden örnek vermem gerekirse ben gezmeyi çok severim. diyelim ki izmiri gezmek istiyorum, basit bir işte çalışırım, 1 ay 600 ytl desek. herhangi bir giderim yok. dediğin gibi insan mutsuzda olmalı, çalıştığım süreç boyunca evime kapanır mutsuz bir şekilde ama ümitle hayalini kurarım gidiceğim yerin. günü geldiğinde ucuz yollu olarak 1 ay dahi kaldığım ve çokta mutlu olduğum günler oldu.
edit: hala ayaktayım usta =)

@30 evet şu ayeti arıyordum “Bazen bir şey hoşunuza gitmeyebilir. Halbuki o şey sizin için bir hayırdır. Bazen de bir şeyi seversiniz; halbuki o şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz” (Bakara, 216) yani insana hayır gelen, allah katında şer olabilir ya da tam tersi. diğer taraftan sürekli hacca gitmeyi hayal eden bir adamın hikayesi vardı. hacca gitmeyi o kadar istemiş ki, adam hacca gittikten sonra yaşama amacı kalmamış ve sonunda yanlış hatırlamıyorsam eğer intihar etmiş. şöyle bir yanılsama var. insanlar bir konu hedefliyorlar ve o hedefe ulaşınca da mutlu olacaklarını zannediyorlar. en basitinden, kendimden bir örnek vereyim.

üniversiteyi kazanınca mutlu olacağımı düşünürdüm. ancak üniversitede 6. senem bitiyor. vakit kaybettiğim için mutsuzum. ancak yaşadığım bir çok olay için de mutluyum. yani aslında hedefe ulaştığım için bir mutsuzluk söz konusu ama bir hayır var ki burada bu mutlu olduğum olayları yaşadım, yaşıyorum. insanların hem doyma noktası, hem de doyumsuzlukları vardır. insan bir günde kaç kez mastürbasyon yapabilir en basitinden bir sual. bütün gün mastürbasyon yap bakalım ne oluyor eah yeter bu da diyor bir süre sonra. ancak bir süre sonra tekrar canı çekiyor ve tekrar yapıyor. mastürbasyona doyma ve mastürbasyona doyumsuzlukla ilgili bir örnekti bu. 1 ay tatil yapıp mutlu olmuşsun. 1 yıl orada tatil yapsan mutlu olur musun peki? garantisi var mı ya da ? 1 ay tatilini yapmışsın. şükretmek en güzeli değil mi?

@31 dediklerinin çoğu mantıklı. ben din konusunda bilgisizim. dua bilmem ve hiçbir din hakkında bilgim yok, ama dediğim gibi elbet kafamdaki sorulardan biraz olsun arındığım vakit başlıyıcam araştırmaya. mutluluk konusuna dönersek, izmire gittim 1 ay kaldım mutlu oldum eğer 1 yıl kalsaydım sıkıcaktı. 1 ay kalıp döndükten sonra 1 yıl geçince tekrar izmire gitmek istedim. verdiğin örneğe uyuyor sanırım.
mesela insan bir çok şeyi sever, bunlar saymakla bitmez.
örnek verirsek bir kişi düşünelim. gezmeyi, şiir yazmayı, fotoğraf çekmeyi, doğayı seviyor olsun. (daha saymadığımız birsürü şey var elbet) bu kişi gezerken fotoğraf çeker, doğada dinlenip huzur bulur ve şiir yazar. bunları kombinasyon haline getirirsek uzun bir süre sıkılmadan yaşıyıcaktır ama bir süre sonra arayışa giricektir. bu bir kısır döngü =)

şimdi aklıma geldi tatille ilgili aslında şu ihtimal de vardı. mutlu olacağını düşünerek tatile gittin 1 ay kaldın ama başına gelmeyen kalmadı. mutsuz oldun. ama gitmişsin mutlu olup dönmüşsün. inşallah mutlu olmanda bir hayır vardır. dünya'nın refah düzeyinin en yüksek olduğu ülke isveç'tir. ancak yine istatistiklere bakıldığında en çok intahar eyleminin aynı ülke çıkması ironiktir. mutluluk herşey değil. yaşama amacını kaybetmemek mühim olan. allah doğru yola sevketsin inşallah hepimizi.

@33 teşekkür ederim dostum sohbet için. sabaha ulaştık =)
başka bir gece tekrar devam edelim isterim. son olarak eklemek istediğim birşey var, intiharı mantıklı bulmuyorum, eğer işgence yapılarak öldürüleceğimi bilseydim kesin olarak, kafama sıkardım. mutlu bir insan yapacağı birşey kalmadığını düşünüp yaşama amacını kaybedebilir ama ilk sayfada dediğim gibi hayatın tadına varmamız için bize verilen vakit çok az =)

ölümün her türlüsü zordur. allah hayırlı bir ömür ve hayırlı bir ölüm nasip etsin. vaktin az olduğunun farkında olman güzel.

Zoraki düzenin dayatmalarıyla şekillendirilen insanlarız hepimiz,doğuyoruz dünyadan bi haber ilk nefesimizi tadıyoruz acı acı yakıyor ciğerlerimizi ağlayarak başlıyoruz hayata yada bir şaplakla,geçiyor günler tanımaya başlıyoruz hafiften dünyayı düzen yerleştirilmeye başlıyor beynimize 'onu yapma ayıp' ,'öyle olma alem neder','küpe takma ateist misin sen ? ' ... Bi türlü yön veremiyoruz hayata kitleye uyuyoruz düzenin kölelik prangasını vurduğu taze etlerden biri oluyoruz.Saklıyoruz duygu,düşüncelerimizi insanlardan,saklıyoruz,gizliyoruz 'genel' şeyleri 'özel' yapıyoruz.. Sarılamıyoruz mesale sevdiğimize insanlar neder diye ... aslında sevgileride tam yaşayamıyoruz alem ne der endişesiyle.düşüncelerimiz bile yasaklanıyor yaşamda yalnız kaldığımızda bazen çıkartıyoruz içimizdeki 'mavi kuşu(bukowski'nin bir şiirinin ismidir aynı zamanda tavsiye ederim) öldürmüyor onu düzen ama süründürüyor gizletiyor yasaklıyor... herkesin bildiği gerçeklere 'ayıp' deniliyor..Eğitim hayatımızın ilk anından itibaren başlıyoruz zoraki öğretileri yutmaya şişiyor şişiyoruz sen ne istiyorsun? sen neyi seviyorsun? denmiyor hiç bize uygulanıyor ve eleniyor insanlar.Düz bir ağaca tırman denilen balık gibi hissetmişimdir hep eğitim hayatım boyunca,hala'da öyle 'gibtir et' deyip atlayıp otobüse gidemiyoruz sevdiğimiz yerlere. hep sınav tehtitleriyle,Düzenin yobazlarıyla engelleniyoruz.bir sınavla hayatımızın yönü çiziliyor bizden habersiz kalıba oturtuluyoruz teker teker.Sonra zoraki düzenin birer meyvesi oluyoruz.Menfaat uğruna domalmış kitleler,kaçık ve sapıkların içinde yaşıyoruz,derin bir uykudayız.
Böyle geldiiiik böyle gidiyoruz
http://serdarfiliz.blogsp...ldik-boyle-gidiyoruz.html

Din olayına gelirsek herhangi bir kitaba ınanmıyorum, sadece bizi birinin yarattığına ınanıyorum.

Gay, lesbiyen,biciksüel vs... bana göre doğal birşey. hatta belki olamz o anki ruh halime bağlı tek seferlik deneye bilirim.

Ve ve benim görüşüme göre genç kızları evlere kapatmamalıyız. Sen kızı 20 yaşına kadar eve kapat. Yoksa biriyle evlendir. Kız 20 yıldır erkek yüzü görmemiş. O evlendiği kişi ona yetmez kesinlikle yetmez. Aldatır, o aldattıgı kisiyide başkasıyla aldatır.

@36 çok haklı bir konuya değindin tamamen haklısın panda. diyicek söz bırakmamışsın =)
@37 din ve tanrı konusunda aynı düşüncedeyiz.gay, lezbiyen,biciksüel olmak tercih meselesi saygım var. bazen kafamda kuruyorum yanımda dostlar varken gay olsam şimdi bunlarla gibiş nasıl olur diye =) ama kız arkadaş olduğunda alet devamlı havada ve fanteziler dönüyor haliyle =) ben çocuğum olursa kızım olsun isterim. isterse huur olsun yinede namus denilen saçmalık yüzünden ne öldürürüm nede kovarım. sonuçta yaparken senet veya kontrat imzalamıyor. ona giren bana da girmiyor. zorla kimse ona birşey yaptıramaz buna karşı çıkarım. birisi zarar vericektir bunada karşı çıkarım ama kendisi isteyerek birşey yapıyorsa ona kızamam ve yargılayamam.

ulan hemen din muhabbetine döndürmüşsünüz olayı. tamam eğer dinden mutlu oluyorsanız dine yönelin, (ki türkiyede bu oran çok yüksek)
din sizi mutlu etmiyorsa, sadece 'inanacak' tiplerden değilseniz, dinsiz olup mutlu olursunuz.
mutluluk tek amacıdır yaşamanın. başkasını kendiniz mutlu olduğunuz için mutlu edersiniz.
istemeye istemeye yaptığınız hiçbir işte başarılı olamazsınız. başarılı olamamanız da mutsuzluğa iter sizi.
ilk fırsatta o işi bırakıp sevdiğiniz bir alana yönelmelisiniz.

siyaset futbol fanatizmi gibi bir şey benim gözümde. chp mhp maç yapsa tribünler dolar, çıkışta da kavga çıkar 5 kişi ölür en az.
o yüzden ben de ilgilenmiyorum. insanların düşünce anlamında tamamen özgür olduğu bir toplum istiyorum sadece.
kimsenin hiçbir örgütün başkalarının beynini yıkamadığı, herkesin kendi görüşlerini özgürce yaşayabildiği bir toplum.
ütopyanın kralı...

@39 teşekkür ederim usta, görüşlerini beğendiğimi belirtmiştim daha önce. yine haklı çıktım =)

binler biz doğayı ve avlanmayı öğrenemediğimiz sürece o doğadaki hayvanların etlerini ne şekilde üretildiğini bilmeden yemeye devam edecez amk. hem de üstüne para vererek. şimdi diyeceksiniz ki avlanmak yerine hazır alıyoruz zaman ve enerji kaybetmiyoruz oh mis. ancak şu da var bir buffalo avlarsınız 1 gün çalışırsınız bunun için. bir de ömrünüz boyunca çalışıp size dayatılan kısıtlı zaman aralıklarında iki hamburger ekmeğinin arasında hızlıca yemek zorunda kalırsınız o bufalonun küçücük bir parçasını. tanıdığın sevdiğin insanlarla bir ateşin başında büyük bir keyifle tuttuğun balığı işthla yersin ya da bir balık restoranında medeniyet saçmalığı içinde komik hareketler yaparak yemek zorunda kalırsın. gelelim din konusuna ben doğanın kendisini tanrı olarak görüyorum (ya da tanrının bir yüzü). çünkü doğa bize yaşamak için ve mutlu olmak için her şeyi veriyor. fakat biz mutluluğu daha fazla para olarak görüyoruz. e söyleyin lan yaraklarım siz hiç ölmek üzere olan bir geyiği paylaşamayıp kavga eden aslanlar gördünüz mü amk. ormanı paylaşamayıp savaş çıkaran zebra sürüleri gördünüz mü?. tabi bütün bunlar ütopya ama bir gün bütün insanlar narin zütlerini o döner sandalyelerinden kaldırıp ormanlara yerleşseler. ama tüm insanlar yapsa bunu bize bu düzeni dayatan kan emici pekekentler gib kırığı gibi kalmazlar mı amk.