gördüğümüz en absürt rüyayı anlatıyoruz

annemle evde oturuyoruz, kapı çalıyor, bakıyorum delikten, takım elbiseli, gözlüklü gayet ciiddi adamlar var, annem açmıyalım haciz memurları geldi herhalde diyor, dur diyorum anlarız, çıkıyorum balkona, sokakta mini cooper, lincoln, jaguar, rover vs arabalar var gıcır gıcır, önlerinde ingiltere bayrakları falan asılı, açıyorum kapıyı hemen, ingiltereden gelmişlermiş, orada kral ve kraliçe ölmüşmüş, prenses ise ancak evlenirse kraliçe olabilecekmiş ve evlendiği kişide kral olacakmış ve ancak krallığı hak eden soylu birisiyle evlenebilirmiş, hayatta kalan kral olma ihtimali olan kana sahip tek erkekte benmişim, derin araştırmalar sonucunda beni bulmuşlar, aslında çok çok derinlerde soylu bir aileden geliyormuşuz ama zamanında dedeler malı mülkü bırakıp sıkılıp hepsinden yeter be diyerek türkiyeye yerleşmişler, şaşırıyorum ama kabul ediyorum hemen sahne değişiyor pat kraliyet sarayının bahçesindeyiz, prensesle tanışıcam, o zaten kraliçe olmak için evlenmeyi kabul etmişmiş daha hiç tanışmadan, gezerken bahçeyi tanıtıyorlar, majesteleri burası şu orası bu falan derken sarayın merdivenlerinden prenses iniyor bizi karşılamak için, aman allahım o ne güzellik insan değil resmen, o kadar güzel ki bildiğin parlıyor ışık saçıyor etrafına gözlerim kamaşıyor bakamıyorum yüzüne, o anda aşık oluyorum ben buna, kim giber krallığı diyorum beni bununla evlendirin kral olmasamda olur siz ne yapıyorsanız yapın, derken hop sahne değişiyor doğduğum eve eski mahallemize gelmişiz, prenses benim büyüdüğüm yerler merak ediyormuş, yolun ortasında 2 kişi yürüyoruz ama arkamızda 500 tane koruma ordusu var, tepeden polis helikopterleri falan geçiyor koruma amaçlı, muhabbet sohbet derken buda bana aşık oluyor, oda kim giber kraliçeliği biz evlenelim ben başka bişi istemiyorum diyor, derken hop sahne tekrar değişiyor, kraliyet sarayındayız, evlenme ve taç giyme töreni yapılacak onun hazırlığındayız, bu prensesin bir dadısı var yaşlı gıcık birşey, tam düğün alanına çıkıcam bu araya giriyor majesteleri duş almadan evlenemezsiniz tacı takamazsınız, priçeste yalan olur diyor, ya diyorum ne alaka yeni yıkandım ben dur tacı takalım sonra zaten duşumu alırı engelleme diyorum, bu tutturuyor duşta duş diye, tamam amk nerde bu banyo hemen 5 dakka duş alıp geleyim diyorum, zütürüyorlar bir odaya som altından küvet falan var içeride musluklar altın falan, duvarda yine altın bir saat asılı, tam soyunucam süper mario kılıklı bir muslukçu giriyor içeriye, ben hemen havluyu sarıyorum üzerime, hayırdır dayı diyorum ne iş, majesteleri diyor borularda arıza var 5 dakka verin tamir edeyim sonra çıkıcam sizde devam edin diyor, lan diyorum başlatma arızasından, birazdan tacı takıcam prensesi alıcam ben sonra yaparsın tamirini prenses beklemez diyorum, bu illa diyor yapacam yoksa sular yok yıkanamazsınız, hay amk sizin gibi sarayın tamam çabuk ol yap hemen diyorum, bu başlıyor çalışmaya, birazdan içeriye prenses giriyor, ben havluyla her tarafımı kapatıyorum çıplak görünmeyelim kıza diye, cinsel bir amacım yok rüyada bildiğin melek güzelliğinde kız, duru saf güzelin vücut bulmuş hali ya bakmaya kıyamıyorum kıza resmen, prenses ne işiniz var burada siz biraz bekleyin ben geliyorum işim bitince diyorum, bu yok diyor bende sizle duşa giricem, evleniyoruz artık bundan sonra siz nereye ben oraya ayrılmak yok hep beraber olucaz diyor, ama onun aklında sex varmış sözde, ben bozuluyorum dünya başıma yıkılıyor resmen, olmaz öyle şey diyorum daha evlenmedik bile, kaldı ki ben sizinle asla öyle kötü düşünemem, göğsünüzde uyumak en büyük hayalim, evlenmeden daha ileriye gitmeyelim lütfen büyüsü bozulmasın bu anın diyorum, bu yok diyor olmaz illa giricez beraber duşa, tamam amk sana da tamam kralız ama kimseye sözümüz geçmiyor ne gibim krallık burası diyorum, bu oturuyor kenarda beklemeye başlıyor tamir bitsin beraber duşa girelim diye, saate bakıyorum 12:25, ulen diyorum 5 dakka sonra prensesle duşa girecez beraber ama ben ona o gözle bakmıyorum ki nasıl yaparım bu işi diyorum ama bir yandan da heyecan basıyor beni yavaş yavaş, yarım saat geçiyor hala tamir bitmemiş, muslukçu kaldırıyor kafayı, majesteleri bu tamir olmayacak siz diğer tarafa geçin orası boş diyor, bakıyorum prenses bozulup üzüntüden çıkıp gidiyor odadan, lan diyorum oğlum seni giberim, o ingiliz anahtarını zütüne sokarım, nasıl olmaz lan bak prenses kaçtı senin yüzünden 30 saniyen var tamir et hemen, işimize mani oluyorsun düğün geçikecek prensesde kaçacak diyorum, bu yok diyor olmuyor yapamıyorum, kapıda bekleyen nöbetçi askerler varmış korumalarım, çağırıyorum bunları, oğlum bu muslukçuyu buraya kilitleyin salmak yok, 2 dakka duş alıp tacımı takıp kral olayım, gelip o ingiliz anahtarını bunun zütüne sokacam ona göre eğer kaçarsa size sokarım diyorum, geçiyorum diğer banyoya, arkamdan kapı açılıyor aha diyorum prenses geldi, dönüp bakıyorum, eski tarzda bir uşak var, ne iş sen kimsin falan derken, ben sizin uşağınızım, nereye giderseniz size hizmet ederim diyor, ya diyorum bi çek git, prensesi gönder bana, o diyor gelinlik provasına gitti ben yardımcı olucam size, iyi diyorum bekle orda kenarda sonra beraber gideriz eşyalarımı taşırsın, tam soyunucam sağ kolumu çıkarıyorum kazaktan ama sol kol çıkmıyor, bakıyorum takılan eden bir şey yok ama kol çıkmıyor kazaktan, zorluyorum zorluyorum yok, uşak gel bakayım şu kolu çıkar zaten yeterince geç kaldım törene, hep o muslukçu yüzünden oldu gibicem onu sonra diyorum, bu geliyor bana yardım etmek için ama o sol kol çıkmıyor kazaktan, 2 kişi beraber zorluyoruz yok aga çıkmıyor kol, tam o anda saat çaldı amk uyandım, üstümdeki kazağın sağ kolunu çıkarmışım gerçektende, ama sol tarafımın üzerine yatmış zorluyorum kendimi ama kazak çıkmıyor koldan, uyandım ama çabalıyorum hala kazağı çıkarmak için gerçekten, sonra aklım başıma geldi rüyaymış hepsi, amk dedim dünya başıma yıkıldı resmen, muslukçu senin sülaleni gibeyim diye konuşuyorum kendi kendime ayılınca, öyle bir etkisinde kalmışımki 2 gün üzüntüden kendime gelemedim, buda böyle bir rüyamdır işte, dahada uzunda kısa yazmaya çalıştım...

edit: harbidende uzun olmuş lan... !