öncelikle 17 ağustos 1999 Gölcük depreminde ölenleri saygıyla anıyoruz.
kimine göre ruslar bomba patlatmıştı ve bu da depreme neden olmuştu. kimileride yugoslavya'ya atılan bombaların yer kabuğunun dengesini bozması sebebiyle depremin gerçekleştiğini söylüyordu. hatta bazılarına göre bu işi pkk bile yapmış olabilirdi. kimi de bunun başka bir terörist örgütün isi olduğunu veya uzay araştırmalarının bir parçası olduğunu söylüyordu.
Ancak beyler işin aslı böyle değildi san andreas fay hattında meydana gelebilecek büyük depremin amerikan ekonomisine zarar vereceğini bilen abd, yer kabuğundaki değişimleri izleyerek daha deprem oluşmadan tektonik katmanlar arasında artan basıncı değişik noktalardan patlatıp boşaltarak büyük depremi küçük depremler haline dönüştürmenin yolunu bulmuştu. yıllar önce sırp asıllı amerikan bilim adamı mucit nikola tesla tarafından geliştirilen bu düşük frekanslı elektromanyetik ısınımla yüksek enerji nakli tekniğini hem ruslar hem de amerikalılar uzun zamandır bir silah olarak kullanmanın yolunu arıyorlardı. bu yöntemle çok uzaktan, hatta uzaydan geniş alanlara tahribat yapabileceklerdi. değişik zamanlarda kafkas'larda, okyanus tabanında ve güney amerika'daki ant dağlarında tektonik uyarılar verilmek suretiyle endüktif deprem yaratma konusunda büyük adımlar atıldı. ve gün geldi bu sistem türkiye'de denenmek istendi. amaç, anadolu fay hattındaki deneyden elde edeceği bulguları san andreas fay hattında uygulamaktı. bu iş çok yüksek askeri gizlilik taşıdığından yürütme işi israilli uzmanlara verilmiştir.
gerekli makine ve donanım gizlice deniz altılarla gölcük üstüne getirilerek yeraltı-denizaltı korunaklarına kuruldu. türk makamları durumdan detay baz"da haberdar değildi. bunu israillilerle yürütülen askeri tatbikatın bir parçası olarak düşünüyorlardı belki de. israil'le amerikalılar gece şartlarında elektro sismik haberleşme tatbikatı yapacaklardı. deney başarılı olacağından sonunda kimse normal dışı bir şeyin olduğunu fark etmeyecekti. bu amaçla gece şahini tatbikatı'nın (operation night hawk) saat 03:00'te başlamasi planlandı. gece saat tam 03:00'te düğmeye basılacak ve gece şahini devreye alınacaktı. o an uzay filmini andırır devasa cihazlar çalışmaya başlayacak ve 1-2 dakika içinde de oluşturdukları muazzam enerjiyle marmara'nın altındaki tektonik tabakayı zayıf yerlerinden kırıp, aylardır oluşan basıncı dışarı atacaklardı. böylece büyük bir deprem önlenmiş olacaktı. ama o gece sabaha karşı bir şeyler yanlış gitti ve beklenen gerçekleşmedi. her şey bir anda olup bitmişti. 45 saniye süren deprem, beklenenin 10.000 kat üstünde bir güçle gelmişti. her yeri bir anda yerle bir etmişti. zayıflayan ve titreyen elektrikler az sonra geri geldiğinde, gece saat 03:05'i gösteriyordu. sessizliği israilli komutanın buz gibi emri bozdu: 'lets pack! we're moving out! call operation q! right now! immediately! stop whinning! move, move, move!' (toplanın! kaçıyoruz! q planına geçiyoruz' simdi..hemen! hadi, hadi!!!) işte o andan sonra çantalardan çıkan 'q' planı çalışmaya başladı. ilk önce bölgedeki tüm haberleşme ve elektrik enerjisi felç edildi. 5 dakika içinde israil başkanı barak ve birleşik devletler başkanı clinton'la irtibat kuruldu. o anda israil'de ben gurion'un, lod askeri havaalanından 4 adet savaş uçağı eşliğinde 2 nakliye uçağı havalanıyordu. 2 dakika sonra da israil deniz kuvvetleri ve nato güney deniz saha komutanlığına bağlı tüm birlikler defcon-4 acil durumuna geçirildi. amerikan 6'nci filosuna bağlı gemiler de rotalarını istanbul'a çevirmek için pentagondan emir aldılar. bu arada ilginç bir şey daha olmuştu. depremle ilgili haberler birbiri ardına gelirken, bir haber önce görünüp sonra kayboldu. 20 ağustos cuma akşamı televizyonlar bir israil uçağının ataköy açıklarında denize düştüğünü duyurdu. ancak bir süre sonra haber kesildi ve uçağın akıbeti ile ilgili bir daha haber alınamadı. olaydan bir gün sonra deniz kuvvetlerinden bir dostum beni aradı ve bu olayda bir takım soru işaretleri bulunduğunu, bu konunun perde arkasını araştırmamı rica etti. kısa süre sonra ulaştığım bilgiler, gerçekten ilginçti. uçak, düştükten kısa süre sonra teknesiyle o sırada ataköy açıklarında olan balıkçı abdullah kaptan tarafından kurtarılmıştı. abdullah kaptan olayı şu şekilde anlatmıştı: 'uçağın düştüğünü görünce derhal yardıma gittik. uçağın kanatları yara almıştı. hemen uçağı bağladık ve zeytinburnu limanına çektik. teşekkür beklerken küfür yedik. ne olduğunu bile anlamadık. 'bu konu o gece o bölgede görev yapan sahil güvenlik 4.botunun sorumluluk alanındaydı. araştırmalar sahil güvenlik'in bu konuyla ilgilenmediğini ortaya çıkardı. olay yerine gelen televizyon ekipleri ise şaşırtıcı bir şekilde çekim yapmaktan vazgeçmişlerdi. daha sonra uçağı zeytinburnu'na yanaştıran balıkçı abdullah kaptan olayı kumkapı'daki gümrük muhafaza’ya iletti. kısa süre sonra tutanak tutuldu. ancak gümrük muhafaza da tutanak tuttuğuna pişman oldu. uçağın sahibi israil asıllı biriydi. o gece ne oldu ise bir türlü anlaşılmadı. kimse dikkat etmedi. izlenen bu enerji birikimi bir süre sonra depreme neden olabilecek büyüklüğe erişecek ve belki de istanbul'u da tehdit edecek hale gelebilirdi. bu noktada, amerikalılar acaba konuyu türk makamlarına haber vermişler miydi.' ama o gece gölcük'te askeri tesiste ve marmara denizinde, bu tesla makinesi kurulmuş ve çalışmaya hazır hale getirilmişti bile. türk makamlarına acaba bilgi verilmiş miydi. yoksa türk makamlarına istanbul'da olabilecek bir depremin basıncını azaltacak bir askeri sistemi deneyeceklerini mi söylemişlerdi. gölcük donanma komutanlığı'nda görevli asker, astsubay ve subaylar, donanma karargahında garip bir şeyler olduğunu fark etmişlerdi.
Kaynak: HAARP Kıyamet Teknolojisi, Aydoğan Vatandaş, Timaş Yayınları, 2. Baskı
Gölcük depremi gibi van depremi de suni bir depremdi panpalarım.
uzun lafın kısası deprem suni bir deprem olup , haarp - tesla tekniği ile oluşturulmuştur.
kanıt :
https://www.youtube.com/watch?v=Jh3kXc3RJm0
Bu olayı baya bir araştırdım beyler bulduğum yazıları elimden geldiğince özetledim.