grafiker

işten anlamayan yeteneksiz huur çocuklarının, gibmeyi en sevdiği kişilerdir grafikerler.

senin işin tasarımdır. kurumsalını, afişini, broşürünü yaparsın tertemiz, olur biter. ama yok amk. huur çocuğu ya ajans patronları, illa gibmeye çalışırlar seni. 5 kişinin işini yapmanı beklerler.

bir kere grafikerliğin yanında web design yapacaksın. ama bu yetmez. flash da bileceksin. hatta action script'ten anlayacaksın. iyi derecede matbaa programı bileceksin. kaldı ki çoğu için en iyisi düzünden programlama falan bilmek. 3d modelleme, autocad falan da varsa, işi kaptın.

bu kadar şeyin üstüne adamlar bir de halen piyasa deneyimi, askerlik durumu, ehliyet vs. gibi şeyler katabilir başvurularda... normaldir...

tüm bunları yapıp, huur evladı ajans sahiplerini zengin ederken, kendin kıt kanaat geçineceksin. o ılık zütlü yavşak kokteyllere katılıp içip sıçarken, sen ajans-matbaa-ozalitçi arasında mekik dokuyacak ve müşterilerin işini fuara yetiştirmeye çalışacaksın. sonra bu gibik ara ara seni arayıp, yanında birisi varsa "nasıl gidiyor ... ciğim? ha iyi tamam. çok güzel" yanında birisi yoksa "dıbına koduğum hızlan biraz.. müşteri aradı ağzıma sıçtı..ne tak yemeye para veriyorum ki sana?" diyecek.

bu arada teknoloji de zütünü gibmeye meyilli olacak. evde çalışmak istesen ve borç harç taş gibi bir makine toparlasan bile, 3 ay sonra makinen yeni programlar yüzünden külüstür sayılacak. sanki photoshop'ta iki brush darbesi atıp "ben grafikerim" diyen huur çocukları yetmezmiş gibi, adobe bile onlardan yana olacak, zamanında saatlerini harcadığın fotografta arkaplanı temizleme olayını, yeni komutlarla 35 saniyelik bir işlem haline getirecekler... herkes montajcı, herkes grafiker olacak...

gram beyni olmayan amcık hoşafı matbaacılardan azar işiteceksin. "sen tasarımcısın ya hani, uç tabii dıbına koyayım. hiç düşünme bu adamlar bunu nasıl basacak diye değil mi? bu gradienti kaldır şuradan, adam gibi düz renk iş yolla. senle uğraşmayalım bir de şu sıkıntıda" diyecekler telefonda... ya da sana sormadan gönderdiğin işi değiştirecekler "onu nasıl basalım amk?" falan diye açıklama yapacaklar... üstelik, sen kaç tane tasarım programı bilirsen bil, emin ol ki çalışacağın matbaa, o bilmediğin tek programı kullanıyor olacak. "ya ekte size freehand dosyasını, illustrator dosyasını, tiff dosyasını, pdfsini, jpeg halini, psd dosyasını, targasını, pngsini ebesinin dıbını yolladım" diyeceksin adamlar giblemeden "bağane amk... bizde bi tek corel var" diyecek. onlar tasarım dünyasına değil, tasarım dünyası onlara uymak zorunda çünkü...

sonuç olarak, zütünü gibtirmeye razı değilsen, girilmemesi gereken bir meslek grafikerlik. en azından bu ülkede.