1. 1.
    0
    ohhh yeaahhh bozdum kanını akıttım tüm hakları saklıdır ©
    ···
  1. 2.
    0
    @1 alnına da sürseydin bare görmemiş bin
    ···
  2. 3.
    0
    @2 gibimdeki kan yeter bana
    ···
  3. 4.
    0
    3018. entry'mi kendisine adamaktan onur duyduğum yüce şahsiyet.
    ···
  4. 5.
    0
    çorluluymuş bin
    ···
  5. 6.
    0
    slm
    ···
  6. 7.
    0
    ···
  7. 8.
    0
    sol frameden dusurmıycem amk
    ···
  8. 9.
    0
    sol frameden dusurmıycem amk

    sol frameden dusurmıycem amk

    sol frameden dusurmıycem amk

    sol frameden dusurmıycem amk

    sol frameden dusurmıycem amk

    sol frameden dusurmıycem amk
    ···
  9. 10.
    0
    sol frameden dusurmıycem amk

    sol frameden dusurmıycem amk

    sol frameden dusurmıycem amk

    sol frameden dusurmıycem amk

    sol frameden dusurmıycem amk

    sol frameden dusurmıycem amk
    ···
  10. 11.
    0
    kaside
    bu şehr-i sitanbûl ki bî-misl ü behâdır
    bir sengine yekpâre acem mülkü fedâdır

    bir gevher-i-yekpâre iki bahr arasında
    hurşîd-i cihân-tâb ile tartılsa sezâdır

    altında mı üstünde midir cennet-i a'lâ
    elhak bu ne hâlet bu ne hoş âb u hevâdır

    i̇nsâf[ı] değildir anı dünyâya değişmek
    gülzâr[ı]ların cennete teşbîh[i] hatâdır

    i̇stanbul'un evsâfını mümkün mü beyân hiç
    maksûd[ı] hemân sadr-ı kerem-kâra senâdır

    ez-cümle nedîmâ kulun ey âsaf-ı devrân
    müstağrak-ı lütf u kerem ü cûd u atâdır
    nedi̇m

    kasi̇de-yi̇ hülya
    ' sevgili eşime ithaftır '

    ey divane bülbül gel bahara er
    açılmış goncaya sen de gönül ver.

    ruhuna hoş gelen bir türkü gibi
    seni saracak aşk rüzgarı eser.

    kırmızı renkleri bir kadeh gibi
    açılmış goncalar beni okşa der.

    dayanılmaz arzu varsa içinde
    kanatlarında güç, ekgib olmaz fer.

    nereye koyarım diye düşünme
    sinenin üstüdür güzel olan yer.

    tatlı nağmelerle bezenmiş sözler
    kalbin derinine sevdayı eker.

    sevda öyle bir şey ki anlamazsın
    i̇nceden inceye bir derdi döşer.

    unutmak istersin güzelliğini
    sen istedikçe o derine iner.

    bir bedeli vardır güzel sevmenin
    aşık olan çile çekerek öder.

    meyhanelerini mesken tutarsın
    sarhoşu olan ten kendinden geçer.

    sarılır kadehin ince beline
    yudum yudum içer, arzuyla öper.

    her damla düştükçe alevlenir kor
    baktığın yerlere hayali düşer.

    divanedir artık taşıdığın can
    harı söndürmeye çöllere gider.

    leyla'yı arayan gözlerin artık
    kumların üstünde mecnun'a döner.

    her adım attığın yerde o vardır
    serabına doğru seni sevkeder.

    hülya'yı öveyim tatlı sözlerle
    ne güneş doğacak artık ne kamer.

    güneş doğmayınca sabah olmaz
    günün ilk ışığı olmaz da seher.

    çalkalanan deniz dalgalarında
    yol göstermeyecek artık bir fener.

    azgın dalgalarda yol gösterecek
    tam gönlüme göre istenen rehber.

    ne kadar derinde olsa da yine
    aranıp çıkartmak istenir cevher.

    i̇nciler dizilmiş olur sineye
    bulununca onun gibi mücevher.

    ziyasından yoksun kalmış yıldızlar
    gece karanlıkta hülya'yı bekler.

    aşk yarama merhem olacak ilaç
    dünyada hülya'dır, ahrette kevser.

    ey divane bülbül onu övmeye
    sözler yetmez gayri, o tek şaheser.

    ey dermani sende maarifet var
    çile sardıranı sevmektir hüner.

    kulunu seversin yaradan için
    her sevgi içinde allah'ı gizler.

    çektiğin çilenin sevabı varsa
    hem ahirete, hem dünyaya yeter.

    günahtan arınmış olanlardan ol
    kurulunca hak'kın önünde mahşer.

    günahı çok olan sana bakınır
    aşık olan canı gıbtayla izler.

    ey allah'ım gonca gülün dalında
    sonsuza dek ekgib olmasın amber.

    hidayet eyle sen güzel kuluna
    kalbime karşı hep olsun münevver.

    şahadeti ekgib etme dilinden
    hak'kın üzerine olsun mukadder.

    yanlışa düşüp de bocalamasın
    tek kılavuz olsun ona peygamber.

    onun sevgisi var benim kalbimde
    benim sevgim onda olsun mu
    Tümünü Göster
    ···
  11. 12.
    0
    kaside
    bu şehr-i sitanbûl ki bî-misl ü behâdır
    bir sengine yekpâre acem mülkü fedâdır

    bir gevher-i-yekpâre iki bahr arasında
    hurşîd-i cihân-tâb ile tartılsa sezâdır

    altında mı üstünde midir cennet-i a'lâ
    elhak bu ne hâlet bu ne hoş âb u hevâdır

    i̇nsâf[ı] değildir anı dünyâya değişmek
    gülzâr[ı]ların cennete teşbîh[i] hatâdır

    i̇stanbul'un evsâfını mümkün mü beyân hiç
    maksûd[ı] hemân sadr-ı kerem-kâra senâdır

    ez-cümle nedîmâ kulun ey âsaf-ı devrân
    müstağrak-ı lütf u kerem ü cûd u atâdır
    nedi̇m

    kasi̇de-yi̇ hülya
    ' sevgili eşime ithaftır '

    ey divane bülbül gel bahara er
    açılmış goncaya sen de gönül ver.

    ruhuna hoş gelen bir türkü gibi
    seni saracak aşk rüzgarı eser.

    kırmızı renkleri bir kadeh gibi
    açılmış goncalar beni okşa der.

    dayanılmaz arzu varsa içinde
    kanatlarında güç, ekgib olmaz fer.

    nereye koyarım diye düşünme
    sinenin üstüdür güzel olan yer.

    tatlı nağmelerle bezenmiş sözler
    kalbin derinine sevdayı eker.

    sevda öyle bir şey ki anlamazsın
    i̇nceden inceye bir derdi döşer.

    unutmak istersin güzelliğini
    sen istedikçe o derine iner.

    bir bedeli vardır güzel sevmenin
    aşık olan çile çekerek öder.

    meyhanelerini mesken tutarsın
    sarhoşu olan ten kendinden geçer.

    sarılır kadehin ince beline
    yudum yudum içer, arzuyla öper.

    her damla düştükçe alevlenir kor
    baktığın yerlere hayali düşer.

    divanedir artık taşıdığın can
    harı söndürmeye çöllere gider.

    leyla'yı arayan gözlerin artık
    kumların üstünde mecnun'a döner.

    her adım attığın yerde o vardır
    serabına doğru seni sevkeder.

    hülya'yı öveyim tatlı sözlerle
    ne güneş doğacak artık ne kamer.

    güneş doğmayınca sabah olmaz
    günün ilk ışığı olmaz da seher.

    çalkalanan deniz dalgalarında
    yol göstermeyecek artık bir fener.

    azgın dalgalarda yol gösterecek
    tam gönlüme göre istenen rehber.

    ne kadar derinde olsa da yine
    aranıp çıkartmak istenir cevher.

    i̇nciler dizilmiş olur sineye
    bulununca onun gibi mücevher.

    ziyasından yoksun kalmış yıldızlar
    gece karanlıkta hülya'yı bekler.

    aşk yarama merhem olacak ilaç
    dünyada hülya'dır, ahrette kevser.

    ey divane bülbül onu övmeye
    sözler yetmez gayri, o tek şaheser.

    ey dermani sende maarifet var
    çile sardıranı sevmektir hüner.

    kulunu seversin yaradan için
    her sevgi içinde allah'ı gizler.

    çektiğin çilenin sevabı varsa
    hem ahirete, hem dünyaya yeter.

    günahtan arınmış olanlardan ol
    kurulunca hak'kın önünde mahşer.

    günahı çok olan sana bakınır
    aşık olan canı gıbtayla izler.

    ey allah'ım gonca gülün dalında
    sonsuza dek ekgib olmasın amber.

    hidayet eyle sen güzel kuluna
    kalbime karşı hep olsun münevver.

    şahadeti ekgib etme dilinden
    hak'kın üzerine olsun mukadder.

    yanlışa düşüp de bocalamasın
    tek kılavuz olsun ona peygamber.

    onun sevgisi var benim kalbimde
    benim sevgim onda olsun mu
    Tümünü Göster
    ···
  12. 13.
    0
    kaside
    bu şehr-i sitanbûl ki bî-misl ü behâdır
    bir sengine yekpâre acem mülkü fedâdır

    bir gevher-i-yekpâre iki bahr arasında
    hurşîd-i cihân-tâb ile tartılsa sezâdır

    altında mı üstünde midir cennet-i a'lâ
    elhak bu ne hâlet bu ne hoş âb u hevâdır

    i̇nsâf[ı] değildir anı dünyâya değişmek
    gülzâr[ı]ların cennete teşbîh[i] hatâdır

    i̇stanbul'un evsâfını mümkün mü beyân hiç
    maksûd[ı] hemân sadr-ı kerem-kâra senâdır

    ez-cümle nedîmâ kulun ey âsaf-ı devrân
    müstağrak-ı lütf u kerem ü cûd u atâdır
    nedi̇m

    kasi̇de-yi̇ hülya
    ' sevgili eşime ithaftır '

    ey divane bülbül gel bahara er
    açılmış goncaya sen de gönül ver.

    ruhuna hoş gelen bir türkü gibi
    seni saracak aşk rüzgarı eser.

    kırmızı renkleri bir kadeh gibi
    açılmış goncalar beni okşa der.

    dayanılmaz arzu varsa içinde
    kanatlarında güç, ekgib olmaz fer.

    nereye koyarım diye düşünme
    sinenin üstüdür güzel olan yer.

    tatlı nağmelerle bezenmiş sözler
    kalbin derinine sevdayı eker.

    sevda öyle bir şey ki anlamazsın
    i̇nceden inceye bir derdi döşer.

    unutmak istersin güzelliğini
    sen istedikçe o derine iner.

    bir bedeli vardır güzel sevmenin
    aşık olan çile çekerek öder.

    meyhanelerini mesken tutarsın
    sarhoşu olan ten kendinden geçer.

    sarılır kadehin ince beline
    yudum yudum içer, arzuyla öper.

    her damla düştükçe alevlenir kor
    baktığın yerlere hayali düşer.

    divanedir artık taşıdığın can
    harı söndürmeye çöllere gider.

    leyla'yı arayan gözlerin artık
    kumların üstünde mecnun'a döner.

    her adım attığın yerde o vardır
    serabına doğru seni sevkeder.

    hülya'yı öveyim tatlı sözlerle
    ne güneş doğacak artık ne kamer.

    güneş doğmayınca sabah olmaz
    günün ilk ışığı olmaz da seher.

    çalkalanan deniz dalgalarında
    yol göstermeyecek artık bir fener.

    azgın dalgalarda yol gösterecek
    tam gönlüme göre istenen rehber.

    ne kadar derinde olsa da yine
    aranıp çıkartmak istenir cevher.

    i̇nciler dizilmiş olur sineye
    bulununca onun gibi mücevher.

    ziyasından yoksun kalmış yıldızlar
    gece karanlıkta hülya'yı bekler.

    aşk yarama merhem olacak ilaç
    dünyada hülya'dır, ahrette kevser.

    ey divane bülbül onu övmeye
    sözler yetmez gayri, o tek şaheser.

    ey dermani sende maarifet var
    çile sardıranı sevmektir hüner.

    kulunu seversin yaradan için
    her sevgi içinde allah'ı gizler.

    çektiğin çilenin sevabı varsa
    hem ahirete, hem dünyaya yeter.

    günahtan arınmış olanlardan ol
    kurulunca hak'kın önünde mahşer.

    günahı çok olan sana bakınır
    aşık olan canı gıbtayla izler.

    ey allah'ım gonca gülün dalında
    sonsuza dek ekgib olmasın amber.

    hidayet eyle sen güzel kuluna
    kalbime karşı hep olsun münevver.

    şahadeti ekgib etme dilinden
    hak'kın üzerine olsun mukadder.

    yanlışa düşüp de bocalamasın
    tek kılavuz olsun ona peygamber.

    onun sevgisi var benim kalbimde
    benim sevgim onda olsun mu
    Tümünü Göster
    ···
  13. 14.
    0
    kaside
    bu şehr-i sitanbûl ki bî-misl ü behâdır
    bir sengine yekpâre acem mülkü fedâdır

    bir gevher-i-yekpâre iki bahr arasında
    hurşîd-i cihân-tâb ile tartılsa sezâdır

    altında mı üstünde midir cennet-i a'lâ
    elhak bu ne hâlet bu ne hoş âb u hevâdır

    i̇nsâf[ı] değildir anı dünyâya değişmek
    gülzâr[ı]ların cennete teşbîh[i] hatâdır

    i̇stanbul'un evsâfını mümkün mü beyân hiç
    maksûd[ı] hemân sadr-ı kerem-kâra senâdır

    ez-cümle nedîmâ kulun ey âsaf-ı devrân
    müstağrak-ı lütf u kerem ü cûd u atâdır
    nedi̇m

    kasi̇de-yi̇ hülya
    ' sevgili eşime ithaftır '

    ey divane bülbül gel bahara er
    açılmış goncaya sen de gönül ver.

    ruhuna hoş gelen bir türkü gibi
    seni saracak aşk rüzgarı eser.

    kırmızı renkleri bir kadeh gibi
    açılmış goncalar beni okşa der.

    dayanılmaz arzu varsa içinde
    kanatlarında güç, ekgib olmaz fer.

    nereye koyarım diye düşünme
    sinenin üstüdür güzel olan yer.

    tatlı nağmelerle bezenmiş sözler
    kalbin derinine sevdayı eker.

    sevda öyle bir şey ki anlamazsın
    i̇nceden inceye bir derdi döşer.

    unutmak istersin güzelliğini
    sen istedikçe o derine iner.

    bir bedeli vardır güzel sevmenin
    aşık olan çile çekerek öder.

    meyhanelerini mesken tutarsın
    sarhoşu olan ten kendinden geçer.

    sarılır kadehin ince beline
    yudum yudum içer, arzuyla öper.

    her damla düştükçe alevlenir kor
    baktığın yerlere hayali düşer.

    divanedir artık taşıdığın can
    harı söndürmeye çöllere gider.

    leyla'yı arayan gözlerin artık
    kumların üstünde mecnun'a döner.

    her adım attığın yerde o vardır
    serabına doğru seni sevkeder.

    hülya'yı öveyim tatlı sözlerle
    ne güneş doğacak artık ne kamer.

    güneş doğmayınca sabah olmaz
    günün ilk ışığı olmaz da seher.

    çalkalanan deniz dalgalarında
    yol göstermeyecek artık bir fener.

    azgın dalgalarda yol gösterecek
    tam gönlüme göre istenen rehber.

    ne kadar derinde olsa da yine
    aranıp çıkartmak istenir cevher.

    i̇nciler dizilmiş olur sineye
    bulununca onun gibi mücevher.

    ziyasından yoksun kalmış yıldızlar
    gece karanlıkta hülya'yı bekler.

    aşk yarama merhem olacak ilaç
    dünyada hülya'dır, ahrette kevser.

    ey divane bülbül onu övmeye
    sözler yetmez gayri, o tek şaheser.

    ey dermani sende maarifet var
    çile sardıranı sevmektir hüner.

    kulunu seversin yaradan için
    her sevgi içinde allah'ı gizler.

    çektiğin çilenin sevabı varsa
    hem ahirete, hem dünyaya yeter.

    günahtan arınmış olanlardan ol
    kurulunca hak'kın önünde mahşer.

    günahı çok olan sana bakınır
    aşık olan canı gıbtayla izler.

    ey allah'ım gonca gülün dalında
    sonsuza dek ekgib olmasın amber.

    hidayet eyle sen güzel kuluna
    kalbime karşı hep olsun münevver.

    şahadeti ekgib etme dilinden
    hak'kın üzerine olsun mukadder.

    yanlışa düşüp de bocalamasın
    tek kılavuz olsun ona peygamber.

    onun sevgisi var benim kalbimde
    benim sevgim onda olsun mu
    Tümünü Göster
    ···
  14. 15.
    0
    su an itibariyle sözluge ara vermiş yazar
    ···
  15. 16.
    0
    inci tarihinin en sazan yazarı
    ···
  16. 17.
    0
    ccc sazan ccc
    ···
  17. 18.
    0
    benım lan benım sole ne ıstıyon
    ···
  18. 19.
    0
    ccc şirinevler bozkurtları ccc

    kılçığını gibiyim senin bin
    ···
  19. 20.
    0
    tarihin en sazan yazarı. çok güldürür beni
    ···