/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +13 -1
    mağara ve çalıntı

    önceden bi panpa bu başlığı açmıştı adım gibi hatırlıyorum ama link yok...
    ···
    1. 1.
      0
      Valla haberim yok panpa
      ···
      1. 1.
        +2
        bence başlığı sil çaylak yeme ihtimalin var.

        hem mağara aynı zamanda

        bu arada kesinlikle açtılar bu başlığı önceden
        ···
    2. 2.
      0
      Ben actiydim mk
      ···
    3. 3.
      0
      Benimki tutmadiydi bununki nasil tutmus yaa
      ···
    4. diğerleri 1
  2. 2.
    +10 -2
    Araştırmacı durdu. Sonra silahı deneğin kalbine doğrultup ateş etti. Denek ölmek üzereyken, “Nerdeyse .. özgür…” dedi.
    Son beyler okuyanlara teşekkurler varsa bir şukunuzu alirim
    ···
  3. 3.
    +9 -3
    3 gün daha geçti. içerideki 5 deneğin sesi kesildiğinde araştırmacılar mikrofonların çalışıp çalışmadığını kontrol etti. Mikrofonlarda sorun yoktu. Odadaki oksijen seviyesi, hepsine yetecek düzeydeydi. 5 denek ağır egzersizler yapınca oksijen seviyesi düşüyordu. 14. günde araştırmacılar deneklerden hiç bir veri alamayınca odaya girmeye karar verdiler. Onların ölmüş olmalarından endişeleniyorlardı. Veya bir tür bitkisel yaşama girdiklerinden…

    Anons ettiler: “Mikrofonları kontrol etmek için içeri giriyoruz, kapılardan uzak durun ve yere yatın. Aksi hâlde vurulacaksınız. itaat edeninizden birisi özgürlüğüne hemen kavuşacak.”

    içeriden sakin bir Ses cevap verince şaşırdılar: “Artık özgür olmak istemiyoruz.” Askeri güçler ve araştırmacılar arasında bir tartışma patlak verdi. Daha fazla tepki alıp kışkırtmamak için 15. günün gece yarısı odanın kapısının açılmasına karar verildi. Oda birden temiz havayla doldu ve uyarıcı gaz dışarı boşaldı. Mikrofonlar anında çalışmaya başladı. 3 farklı ses yalvarmaya başladı; dışarıda onları bekleyen aileleri, sevdikleri olduğunu yakarıyorlardı. Askerler denekleri almak üzere odaya gönderildi. Şimdiye kadarki en yüksek çığlık, içeriye giren askerlerden geldi. 5 denekten 4′ü hâlâ yaşıyordu, tabii buna yaşamak denirse.

    Yiyecek erzaklarına çok dokunulmamıştı. Deneklerden birisi ölmüştü. Kalçasında ve göğsünde topak topak et doldurulmuştu. Odanın ortasındaki giderin üstünde duruyordu, suyun geçmesini engellediği için oda 4 inç suya kaplanmıştı. Su sandıkları sıvının kan olduğu o an farkedilemedi. “Kurtulan” 4 deneğin sakalları uzamış, derileri adeta paramparça olmuştu. Tırnaklarındaki parçalar bu yaraları kendilerinin yaptıklarını gösteriyordu, araştırmacıların düşündüğü gibi dişlerle değil… Yaralar ve oyukların açıları, konumları hepsini kendilerinin yapmadığını gösteriyordu. Birbirlerine de saldırıyorlardı.
    ···
  4. 4.
    +10 -1
    4 deneğin de karın bölgesindeki organlar ve kaburgaları hemen hemen yok gibiydi. Kalp, akciğerler ve diyafram yerine, deri ve kaburgaya bağlı kasların çoğu akciğerlerle beraber göğüs kafesinin dışına sarkmıştı. Kan damarları ve organlar sağlam kalsa da, diğerlerini çıkarıp yere atmışlardı. Fakat denekler hâlâ ”yaşıyorlardı”. Dördünün de sindirim sistemleri çalışıyordu. Günler sonra istifra ettiklerinde, aslında yediklerinin kendi etleri olduğu ortaya çıktı. Çoğu asker Rus özel servisinde çalışmıştı fakat hiçbiri odaya girip denekleri kaldırmaya cesaret edemedi. Askerler odadan çıkarılmaları için yalvarıp bağırırken gaz geri geldi, uykuya daldılar…

    Deneklerin odadan çıkarılmamak için verdikleri mücadele herkesi çok şaşırttı. Bir Rus asker boğazına saldırılması sonucu öldü, bir diğeri ise testisleri koparıldığı ve bacağı deneklerden birinin dişleriyle kemirildiği için yaralandı. Diğer 5 asker ise hayatlarını intihar ederek kaybettiler.

    Yaşayan 4 denekten birinin dalağı patladı ve dışarı doğru kanamaya başladı. Tıbbi araştırmacılar onu sakinleştirmeye çalıştılar ama bu imkansızdı. Bir insanın alabileceği mofinden daha fazla almasına rağmen hâlâ köşeye sıkışmış bir hayvan gibi mücadele ediyordu. Bir doktorun kolunu ve kaburgasını kırdı. Deneğin dolaşım sisteminde kandan çok hava vardı. Kalbi durduğunda bile bağırmaya devam etti 3 dakika boyunca kendini dövdü. Herkese saldırıp “Daha fazla!” kelimelerini tekrar ederken gittikçe güçsüzleşti, yavaşladı ve sessizce yere yığılıp hayatını kaybetti.
    ···
  5. 5.
    +8 -1
    Sağ kalan 3 denek tam donanımlı bir tıp merkezine taşındı. Sağlam ses telleri olan 2 denek uyanık kalabilmek için daha fazla gaz talep ediyorlardı. Deneklerin organlarını tekrar yerleştirme aşamasında sakinleştirici ilaçlarına karşı bağışıklık kazanmış oldukları keşfedildi. Deneklerden biri bağlanmış olduğu iplere rağmen, öfkeyle etrafa saldırıyordu. En sonunda 4 inçlik deri kelepçeleri yırtmayı başardı. Bunu yaptığında kolunu 200 poundlık bir asker sıkıca tutuyordu. Deneği sakinleştirmek için normalin üzerinde anestezi kullanıldı ve gözleri kapandı. Kalbi durmuştu… Otopsi testlerinin sonuçları kanın içindeki oksijen miktarının olması gerekenden 3 kat fazla olduğu gözlemlendi. Kasları iskeletine o denli yapışmıştı ki karşı vermeye çalışırken 9 kemiğini kırıldı.

    2 hayatta kalan ise 5 kişinin arasında ilk çığlık atanlardandı. Ses kayıtları yok edilmişti. Yalvaracak durumda değildi. Tek yapabildiği kafasını düzensiz bir şekilde haraket ettirmekti. Bunlar anesteziden doğan sonuçlardı. Bir sonraki ameliyatta yeniden anestezi verildi. Organlarını yerleştirirken 6 saat boyunca hiç tepki vermedi. Bir hemşire, birkaç kez, hastanın ameliyat esnasında gülümsediğine şahit oldu. Ameliyat bittikten sonra hasta mırıldanmaya başladı. Doktorlardan biri, hastanın önemli birşey söylüyor olabileceğini var sayarak kalem ve not defterini alıp yanına gitti. Hastanın dudaklarından dökülen kelimeler sonucunda odadakilerin dehşeti katlandı: “Kesmeye devam et.”
    ···
  6. 6.
    +6 -1
    Diğer iki deneğe de aynı ameliyatda yapıldı. ikisine de anestezi yerine onları felç eden bir ilaç verildi. Ameliyatı gerçekleştirmek imkansızdı çünkü iki hasta da gülüp duruyordu. Tekrar konuşabilecekleri zaman canlandırıcı gaz istediklerini söylediler. Araştırmacılar onlara neden kendi bağırsaklarını parçaladıklarını ve tekrar gaz verilmesini istediklerini sordular. Tek cevap şuydu: “Uyanık kalmam gerek.”

    Kalan üç deneği daha sıkı bağladılar ve onlarla ne yapılacağına karar verene kadar bekleme odasına geri gönderdiler. Komutan tekrar gaz verildiğinde ne olacağını merak ediyordu. Araştırmacılar buna itiraz etti ama kimse dinlemedi.

    Odanın içinde tekrar mühürlenmeye hazırlanan denekler EEG monitörüne bağlıydı. Süpriz olan şey ise tekrar gaz alacaklarını duyduklarında çırpınmayı bıraktıklarıydı. Denekler uyanık kalmakta kendilerini zorluyor gibidiler. Bir tanesi mırıldanarak konuşmaya çalşıyordu. Diğer denekler kafasını yastığa dayamıyor ve sürekli göz kırpmaya çalışıyordu. EEG monitöründe görülen beyin dalgaları şaşırtıcıydı. Raporlarına bakarken bir hemşire hastalardan birisinin kafasını yastığa deydirdiği anda gözlerinin kapandığını fark etti. Beyin dalgaları direk rem uykusuna girdiğini gösteriyordu. Sonra tekrar eski durumuna döndü. Döndüğü anda ise kalbi durmuştu…

    Kalan 2 denek ise tekrar mühürlenmek için çığlık atmaya başladı. Beyin dalgaları tıpkı uykudan ölen deneğinki gibi oldu. Komutan 2 deneğin tekrar mühürlenmesini emretti. Yanlarında olan 3 araştırmacıya mühürleme emiri verildi. Araştırmacılardan birisi silahını çekip komutanı vurdu. Sonra sessiz olan deneğe silahı doğrulltu ve beynini dağıttı. Silahı son kalan deneğe doğrulttu.”Bu şeylerle aynı yerde kilitlenmiyeceğim!” Adama çığlık attı. “Nesin sen!?” “Bilmek zorundayım!”
    Denek gülümsedi: “Bu kadar kolaymı unutun?” “Biz siziz. Biz sizin içinizde yatan deliliğiz, her an serbest olmayı bekleyen çılgın hayvanlarız. Biz yatağınızın altında saklananlarız…”
    ···
  7. 7.
    +7
    Okuyan varaa hemen atiyim beyler partlari
    ···
  8. 8.
    +6
    Amk bu deneyi inci ailesi olarak rus bilim adamlarindan daha iyi biliyoruz
    ···
    1. 1.
      0
      Güldurdun bin seni
      ···
    2. 2.
      0
      Shsbdbbdbdbd
      ···
  9. 9.
    +5
    imçiçi uyur mu len mw
    ···
  10. 10.
    +3 -1
    panpalar tarih max babanın konusu bulaşmayın

    Savaş dönemleri ülkeler için büyük maddi kayıplara ve yıkımlara neden olabiliyorken, en çok araştırmaların yapıldığı dönemler olarak da bilinmektedir. Bundan yıllar öncesinde savaş dönemlerinde esirlerin acımasız bir şekilde kullanılması, savaşlarda üstünlük sağlamak adına sınırsız kaynak aktarılması zamanın ötesinde deneylerin ve araştırmaların yapılmasının önünü açmıştır. Bu deneylerin çoğunda kobay olarak düşman tutsaklar kullanılmış ve sonuçları ne yazık ki kobayların ölümüyle sonuçlanmıştır.

    Savaş dönemi tutsaklarının kullanılmasıyla yapılan deneyler Rusya’da da yapılmıştır. Özellikle ikinci Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında eldeki esirlerle acımasız deneyler yapmışlardır. Bunlardan en bilineni ve korkunç olanı Rus Uyku Deneyleri’dir. 1940’lı yılların sonunda ikinci Dünya Savaşı sırasında esir alınan 5 kişi 30 gün boyunca bir odada tutsak bırakılmış ve tetikleyici gazlarla uyanık kalmaları sağlanmıştır. Bu deneyle birlikte Ruslar insanların uykusuzlukta ne gibi tepkiler verebildiğini ölçmek istemişlerdir. Rus yetkililer 5 kişinin 15 gün sonunda tutsaklıklarının biteceğini belirterek onları oksijen seviyesinin sürekli kontrol edildiği, mikrofonlarla donatılmış, küçük gözlem camları olan bir odaya hapsetmişlerdir. Odada sadece uyumalarını engelleyecek yataksız karyolalar, kitaplar ve içeride bulunanlara 1 ay boyunca yetecek kadar yiyecek bulunmaktaydı.

    Deneyin başlamasından sonra tetikleyici gazlarla uyanık tutulan tutsaklar için ilk beş gün sıkıntısız geçmişti. Denekler içeride bulundukları süre boyunca sürekli olarak gözlem camlarından ve mikrofonlardan takip edilmekteydi. Uzmanlar deneklerin beş gün sonrasında sürekli kendilerinin geçmişte yaşadıkları travmatik olaylardan bahsettiklerini gözlemlemeye başladılar. Aradan belirli bir süre geçtikten sonra denekler kendi aralarında konuşmayı bıraktılar ve gözlem camlarına ve mikrofonlara doğru diğer deneklerin duyamayacağı şekilde fısıltı halinde konuşmaya başladılar. Artık kendilerini gözlemleyen insanların varlıklarını sorguluyor ve onlarla iletişime geçmenin yollarını arıyorlardı. 9 günün sonunda ise daha önce yaşanmayan bir olay gerçekleşmiş ve bir denek hiç durmadan çığlık atmaya başlamıştır. Denek hiç durmadan odanın içinde bir uçtan bir uca koşarak 3 saat boyunca çığlık atmıştır. Denek anlamsız şekilde koşmasını ve bağırmasını bıraktığında ise Rus uzmanlara göre ses tellerini parçalamıştı. ilk denek sustuktan sonra ikinci denek aynı anlamsız hareketleri yapsa da diğer 3 denek bu olaya tepkisiz kalmaya devam etmişlerdir. 3 denek odada var olan kitapları sayfalarına ayırarak odada bulunan uzmanların onları gözlenmesine olanak sağlayan camları bu yapraklarla kapatmışlardır. Artık odayla dışarının tek bağlantısı mikrofonlar kalmıştır. 12. Günün sonunda ise uzmanlar içeriden hiçbir şekilde haber alamamaya başladılar. Tek bağlantı noktaları olan mikrofonlarda sorun olup olmadığını kontrol etseler de mikrofonlarda herhangi bir sıkıntı olmadığını kısa sürede fark ettiler. Odadaki oksijen seviyesi kontrol edildiğinde ise diğer günlerle aynı oranda olduğunu ve herhangi bir sıkıntı olmadığını düşündükleri için müdahale etme gereği duymadılar. içerideki sessizlik 14. Günde de devam ettiği için uzmanlar içeriyi kontrol etmek maksatlı asker görevlendirmeye karar verdiler. Asker göndermeden önce içeriye anons yapan uzmanlar içeri girdiklerini, deneklerin geri çekilmeleri gerektiğini ve itaat etmeleri halinde içlerinden birinin koşulsuz hemen serbest kalacağını belirten anonslar yaptıysalar da içeriden duydukları ses onları tam anlamıyla şaşırtmıştır

    içerinden gelen ses deneklerin artık özgür olmak istemediğinden bahsetmekteydi. Askerlerin içeri girmelerini sağlayan uzmanlar odadaki tetikleyici gazların boşaltılmasını sağladılar ve odaya oksijen takviyesi yaptılar. Askerler odaya girdiklerinde ise daha önce hiç duyulmamış bir çığlık duydular. 15 gün içinde duymadıkları yükseklikteki ve acıdaki çığlıklar odaya henüz girmiş askerlerden gelmekteydi. Askerler 5 denekten 1 tanesinin öldüğünü diğerlerinin ise çok kötü durumda olduklarını bildirmiştir. Yiyecek erzakları ilk bırakıldığı günden farksız durmaktaydı. Ölen denek odada bulunan giderin üstünde bulunduğu için oda bir miktar sıvı ile kaplanmıştı. Sıvının kan olduğunu ise askerler bir müddet sonra fark etmişlerdi. Diğer dört deneğin ise vücutları paramparça olmuştu. Tırnaklarındaki duruma bakıldığında bu yaraları kendilerinin yaptıkları belli olmaktaydı. Ayrıca davranışlarından birbirlerine saldırmış oldukları da net bir şekilde görülmekteydi. Deneklerin organları sağlam olsa da, kan damarlarında herhangi bir sıkıntı gözükmese de çok kötü bir haldeydiler. Vücutlarının kötü durumuna rağmen sindirim sistemlerinin hala çalışıyor olması çok ilginçtir. istifra ettiklerinde ortaya çıkan görüntü ise erzaklarının niye azalmadığını ortaya çıkarmıştır. Günlerdir birbirlerinin ve ölü deneğin etini yemişlerdi. Deneklerin yanına giren askerlerin çoğu özel eğitimli olsa da karşılaştıkları manzara ömürleri boyunca görmedikleri cinstendi. Hiçbiri deneklere dokunmaya cesaret edemiyor odadan çıkarılmak için adeta dışarıya yalvarıyorlardı. Tam bu sırada deneklerden birisi bir askere saldırdı ve boğazından yara alması sonucunda öldü. Bir başka askerin ise testislerini kopardılar ve bacaklarını yemeğe çalıştıkları için öldü. Odada çıkarılmayı bekleyen diğer 5 asker ise dayanamayarak intihar etmişlerdir.

    Sağ olan dört denekten birisinin dalağı patladığı için tıbbi müdahale gerekmekteydi. Onu sakinleştirmek için normalin çok üstünde morfin tatbik edilmiş olsa da hala bir hayvan gibi hareket etmekteydi. Sakinleştirmeye çalışan bir doktorun hem kolunu hem de kaburgasını kırmıştır. Denek kalbi durmasına rağmen 3 dakika boyunca bağırmaya devam etmiş ve kendisini dövmüştür. Sağlam kalan 3 denek ise tedavi edilmeleri için başka bir merkeze nakledilmişlerdir. Ses telleri patlayan denek haricindeki 2 kişi uyumaktan korktukları için sürekli aldıkları tetikleyici gaz için çevrelerindekilere yalvarmaktaydı. Bu sırada dışarı taşan organların yerlerine yerleştirmeleri gerekiyordu. Bunun için deneklere morfin uygulansa da hiçbir etkisi görülmedi. Tetikleyici gazlar nedeniyle deneklerin morfine de bağışıklık kazandığı düşünülmektedir. Bir denek kendisini tutan zincire ve askere rağmen kurtulmaya başarsa da hemen yüksek miktarda anestezi uygulandığı için kalbi dayanamamış ve ölmüştür. Kalan 2 denekten birisi ise odada çığlık atmaya başlayıp ses telleri zarar görendi. Kafasını anlamsız bir şekilde hareket ettirmekten başka bir şey yapmıyordu. Uzmanlar bu anlamsız hareketlerin anesteziden kaynaklandığını söylemekteydiler. Daha fazla anestezi verilip ameliyata alınan denek organları yerine yerleştirildikten sonra 6 saat boyunca hiçbir tepki vermemiştir. Arada sadece gülümsediği gözlenmiştir.

    Son canlı aklan denekte ise ameliyat edilmek için anestezi yeterli gelmediği için onu felç edici bir ilaç verdiler. Ameliyat sonrası uyanan deneğin ilk istediği ise tetikleyici gazlar olmuştur. Nedeni sorulduğunda ise sadece uyanık kalması gerektiğini söyleyerek etraftaki herkesi şaşırtmıştır. Denekler bu haldeyken uzmanlar onları ne yapacağını bilemeyerek birbirlerine bağlamışlar ve bir odada bekletmeye karar vermişlerdir. Bir komutanın merakı üzerinde diğer uzmanlar aynı fikirde olmasa da deneklere tekrar uyarıcı gaz verilmeye başlanmıştır. Uzmanlar uyumaları için her türlü düzeneğin ve konforun sağlandığı odaya denekleri zütürmüş olsalar da artık deneklerin uyumamak için kendilerini zorladıklarını fark etmişlerdir. 2 denek sonrasında kısa süre içerinde ölmüş son kalan denek ise bir askerin çektiği acılarına dayanamamasına bağlı olarak onu vurmasıyla yaşdıbını yitirmiştir.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 11.
    +3
    Şukunu verdim kesin trend

    edit:bunu biliyom bi arkadaş anlatmıştı ama sen devam et

    önemli edit: çalıntı olsada bayağı sariyor gibtir edin okuyun
    ···
    1. 1.
      0
      Eyv panpa ama diger kisiden haberim yok benim
      ···
  12. 12.
    +3
    mağara amk
    ···
  13. 13.
    +2 -1
    Çalıntı + mağara bin
    ···
  14. 14.
    +3
    Beyler okuyan varsa devam ediyim
    ···
    1. 1.
      0
      okuyorum panpa baya ilginçmiş
      bencilce olmazsa; devam et panpa
      ···
    2. 2.
      0
      Devam et panpa devam et pampa devam et zumqi, devam et bin, devam et yapram ama bence devam et panpa
      ···
  15. 15.
    +1 -1
    Ananda denicem delikanlı
    ···
  16. 16.
    +1 -1
    Alıntı amina kodumu andavallisi
    ···
  17. 17.
    +1
    Calinti aq 50 kere acildi bu baslik
    ···
  18. 18.
    +1
    En az 10 kere açıldı
    ···
  19. 19.
    +1
    Çalıntı
    ···
  20. 20.
    0
    Reserved
    ···