-
41.
0Gamalı haç ismi Yunanca gama (Γ) harfine ve haç şekline (+) atfen verilmiştir. Svastika kelimesi Sanskritçe'deki su (iyi) ve asti (olmak) kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. "iyi olmak, mutlu ve sağlıklı olmak" anlamlarına gelir.[1]Tümünü Göster
Svastika Hinduizm, Budizm ve Jainizm'e göre kutsaldır. Kökeni pek çok antik uygarlığa, örneğin Mayalar, Navarrolar ve Sümerler'e, M.Ö. 4000'li yıllara dayanır.
Vişnu'nun 108 sembolünden biridir ve kolları saat yönünde dönük olan şekliyle, başarı ve uğurun yanı sıra hayatın kaynağı olan güneş ışığını simgeler. Kolları ters yöne dönük şekli ise geceyi ve uğursuzluğu ifade eder.
Svastika'nın dört kolu, dört kozmik gücü (ateş, su, hava, toprak) simgelemektedir. Ayrıca bazı kaynaklarda, eski dönemlerde bu sembol sayesinde dört kozmik gücün etki altına alınıp büyü yapıldığı belirtilir.[2]
SVASTiKA (Sanskrit dilinde "mutluluk getiren") olarak da bilinir, bütün kolları eşit uzunlukta olan ve aynı yönde (genellikle saat yönü) dik açılarla kıvrılan haç. Başarı ve şans simgesi olarak Antik Çağdan günümüze dünyanın hemen her yerine yayılmıştır. Eski Mezopotamya uygarlıklarının metal paralarında yaygın biçimde kullanılan bir simgeydi. iskandinavya'da ise kolları sola dönük gamalı haç Tanrı Thor'un çekicini simgeliyordu. Erken Hıristiyan ve Bizans sanatlarının (büyük harf 4 gamma'dan [ Γ ] oluşan gamma haçı ya da crux gammata) yanı sıra Güney ve Orta Amerika'da Mayalar, Kuzey Amerika'da da özellikle Navaholar arasında kullanılmıştır.
Hindistan'da ise hâlâ Hindular, Caynacılar ve Budacıların en çok kullandığı uğur simgesidir. Caynacılarda yedinci Tirthankara'nın (Kurtarıcı) simgesidir; dört kollu oluşuyla, ibadet eden kişiye yeniden doğabileceği dört yeri (hayvanlar ya da bitkiler dünyası, cehennem, ölümlüler dünyası ve ruhlar dünyası) anımsattığı da söylenir.
Hindular (ve Caynalar) muhasebe defterlerinin ilk sayfalarına, kapı eşiklerine, kapılarına ve tanrılarına sundukları nesnelerin üzerine gamalı haç işareti koyarlar. Sağa dönük, yani kolları saat yönünde dönen gamalı haçla sola dönük gamalı haç (sauvastika) arasında kesin bir ayrım yapılır. Sağa dönük gamalı haç güneşle ilgili bir simge olarak kabul edilir ve kollarının dönüşü güneşin günlük hareketini (Kuzey Yarıküre'de güneş doğudan güneye, daha sonra da batıya geçer) temsil eder. Sola dönük gamalı haç ise daha çok geceyi, ürkütücü tanrıça Kali'yi ve büyücülüğü simgeler.
Budacılıkta Buda'nın ayaklarını ya da ayak izlerini simgeleyen gamalı haç yazıtların başına ve sonuna konur. Günümüzde Tibetli Budacılar gamalı haçı giysilerde süs olarak kullanırlar. Budacılığın yayılmasıyla birlikte gamalı haç Çin ve Japonya'da çokluğu, bereketi, bolluğu ve uzun ömrü simgeleyen görsel öğe olarak kullanılmıştır.[3]
Kimi iddialara göre OZ Damgası, Gamalı Haç, Svastika, adlarıyla anılan bu işaret Ön-Türk göçleriyle Hindistan a gitmiş, Nazilerin Hint-Cerman ırkı teorilerinin amblemi halinde ortaya çıkmıştır. Bu simge, Ön-Türklerde OZ'laşarak tanrıya erişmeyi temsil eder.[4]
Bu haçın anlamı ( Mu'daki özgün haliyle) Yaratıcının emirlerini yerine getiren 4 baş meleği sembolize eder (Gabriel, Michael, Uriel, ve Rafael) Bunlara 4 kutsal sütun, mahşerin 4 atlısı, 4 elementin 4 başkanı vs gibi isimlerle anılmışlardır. Bunların Yaratıcının evreni oluşturmak için verdiği 7 yaratılış emrinin uygulayıcıları oldukları düşüncesi hakimdir Mu'nun kutsal metinlerinde. Yalnız bunlar ayrı ayrı değil de hep birlikte hareket eden tek bir güç oldukları görüşü hakimdir. Örneğin kare şekli evreni temsil eder fakat kare dik olarak baklava deseni şeklinde çizildiğinde ise bahsettiğimiz 4 ilksel gücü sembolize eder. Yani ne haç Hıristiyanlığın bir buluşudur, ne heksagram Yahudiliğin buluşudur ne de ay Müslümanlığın buluşudur. Hepsi de sonradan sahiplenilmiştir.
Konuya ilgi duyanlar "Mu'nun kutsal sembolleri" adlı James Churhward'ın yapıtını inceleyebilir.[5]
Kıpçakların Güneş'i temsil eden OZ Damgası.
Gamalı Haç, Svastika, OZ damgası ve ÖN-TÜRKLER
OQ Türkleri, OQ damgasıyla temsil edilirlerdi. Geçmişte kullanılan bu işaret günümüze kadar halı, kilim ve taşa uygulanmış biçimde süregelmiştir. OQ Türkleri zamanla Hıristiyanlığı benimseyince bu OQ damgalarını kullanmaya devam etmişlerdir. Ön-Türklerin de kullandığı OQ damgası yönetim, savaşçı manalarına da gelmektedir. Ok ucu, ok bayrağı demek olan OQ kelimesi, Latince'de kroçe (croce) şekline dönüşerek haç anlamında kullanılmıştır. Ayrıca OZ, damgasını göç ettikleri yeni mekânlarına da taşımışlardır. OZ damgası, Gamalı Haç, Svastika olarak da bilinmektedir. Bu damga Ön-Türklerde OZ'laşarak tanrıya erişmeyi temsil eder.
Orta Asya medeniyet abidelerinin üzerinde bulunan çok sayıda kaya resmi, işaret ve damga yüzyıllardan günümüze ulaşmıştır. Bunlardan en gizemli ve ve en çok kullanılan işaretlerden biri de "OZ" damgası/çarkı felektir.
Ön-Türklerde kullanılan "OZ" diye okunan damganın nerede, ne zaman ortaya çıktığı tam olarak bilinmese de çoğunlukla "svastika" olara isimlendirilmiştir. Svastika, Hintçe bir kelime olup, "Si" yada "su" (iyi) ve "as" (olmak) eklerinden oluşmaktadır. Bu şekliyle kelime, "mutluluk" ve "hayal" anldıbına gelir. -
40.
0YaprakTümünü Göster
insan zihninde 4 çeşit dalga bulunmaktadır. Bunlar, birçok yapımın yada projenin de başlarında kullanılan Alfa, Beta, Gama Theta) ve Delta'dır. Delta'nın işareti olan "Δ" simgesini Fringe'nin "yaprak" filigranının tam ortasında görebiliyoruz. Delta dalgaları, bu dalgalar arasında en yavaş olanıdır. Çoğunlukla insanların derin şuur modlarında görülür. Hipnoz, astral yolculuk ya da uykuda görülen rüya gibi... Dizide bu tarz beyin dalgalarıyla ilgili olarak Walter'ın birçok deneyi olacaktır.
Dizide Salvia yaprağı, Walter tarafından "psychedelic" olarak kullanılmıştır.
Delta sembolüne alternatif bir tanım olarak yaprağın ortasındaki "Eşkenar üçgen", "Tanrı"nın ve "tamamlanma"nın sembolüdür. Ayrıca sembolizm'de 4 temel unsurdan biri olan "Ateş"i simgeler. Üçgen sembolü, Triad olarak adlandırılır. Monad ile diyad’ın birleşmesinden oluşur. Yani erkekle dişi enerjinin birleşiminden oluşan eser, çocuğu anlatır. Eski Mısır’da Osiris ve isis’in çocukları olan Horus ile temsil edilir. Bunu akıldan çıkan, fikirle oluşan eser olarak da görebiliriz. 3 sayısı ve üçgen bu nedenle en çok kullanılan ve çok kutsal sayılan bir sembolizmadır.
Eşkenar Üçgen, Tanrı'yı simgeliyordu ve Yaradan Cennetle Gökte oturduğuna göre üçgenin cenneti de simgelemesi gerekirdi. Çünkü Tanrı neredeyse orası Cennetti. Aşağıdaki glifin gösterdiği gibi, aynı şeyin Mısır sembolleri tarafından da doğrulanmaktadır. Burada Tanrı'nın tekliğinin sembolünün üçgen içine yani Cennetin içine alındığını görüyoruz. Eski yazılarda ya da yazıtlarda eşkenar üçgene her nerede rastlarsanız, orada mutlaka Üçlü Tanrılıktan, Cennetten ya da her ikisinden söz ediliyordur.
3 sayısı sembolü, pek çok tradisyonda yeri olmasının yanında; triad ,trinite, üçgen, 3 uçlu yaba, piramit gibi sembollerle ilişkilidir. Mistisizme göre ilk tek rakam olan üç, kademeler halinde yayınlanan Semavi Tesir’in ilk kademedeki sayısal tezahürüdür.
Yaratılışın temelinde birin üçe, üçün bire yansıması yatmaktadır. Birin sembolü olan nokta (Göz de aynı anlama gelmektedir) ve üçün sembolü olan üçgenin iç içe kullanıldığı birleşik sembolde de bu anlatılmaktadır. 3 sembolü ayrıca insanın oluşumundaki ateş, su ve toprak ile tanrının oluşumundaki ruh, can, bedeni anlatır. Ruh ateşten, can sudan ve beden topraktan üretilmiştir. Üçgen aynı zamanda evreni de temsil eder.
Tepesi yukarıya bakan üçgen güneşle ilişkilidir ve hayatı, ateşi, alevi, ısıyı (burada yatay çizgi havayı temsil etmektedir), eril prensibin, Hinduizm'in bir dalıshakta’nın, ruhsal dünyanın, sevginin, gerçeğin ve bilgeliğin trinitesidir, asil bir görkemi işaret eder ve kırmızı renkle temsil edilir.
Duman
Fringe'nin son sembolü olan "duman" filigranına gizlenmiş çığlık atan bir kadın gizlenmiştir. Bu sembol, dizi başlamadan önce yapılan tanıtımlarda sıkça geçiyordu.
Fringe dizisinin bütün sezon bölümleri güncellendi... Paralel evrenlerden sınırbilim konularına açıklanamayan bütün gizemleri bu dizide yeniden keşfedeceksiniz. -
39.
0Deniz atı, dizinin birçok bölümünde üstteki resimdeki gibi SAKLI FiLiGRAN olarak dekorun içine de gömülmüştür. Deniz Atı, özel olarak Bishop ailesiyle ilişkilendirilmiştir. Armacılıkta, denizatı bir atın ön tarafı ve bir balığın arka tarafının birleşiminden oluşmuş bir yaratık olarak resmedilir. Wight Adası Arması'nın sağ tarafı, Newcastle upon Tyne şehir armasının her 2 tarafı ya da Avustralya'daki Newcastle Üniversitesi'nin armasında kullanılmaktadır. Denizatı Waterford Crystal'in de önemli bir logosudur ve illüstratör William Wallace Denslow tarafından sıklıkla kullanılmıştır.Tümünü Göster
Mitolojide, kıyılara vuran ölü denizatları, deniz tanrısı Poseidon’un masmavi derinliklerdeki arabasını çeken dev aygırların yavrularıdır. Poseidon, orkinoslarla yunus balıklarının dostudur. Denizatlarının çektiği arabasına binerek kasırgalar estirir, denizleri allak bullak eder. Gemiciler yolculuklarının kazasız belasız geçmesi için Poseidon'a yakarırlar. Kıyılarda bu denizatlarını gören balıkçılar, Poseidon’u hoşnut etmek için denize içi şarap dolu kupalar atarlar.
Kurbağa
Fringe'nin "kurbağa" filigranında, kurbağa'nın üzerine gizlenmiş Greek (Yunan) alfabesinin 21. harfi olan Φ "PHI" (okunuşu fi) harfi gizlidir. Phi, aynı zamanda matematiksel bir sayıdır. Üstteki sembollerde de gördüğümüz altın oran'ın sayısıdır. Bu sayı, Eski Mısır ve Eski Yunan düşünürleri tarafından kullanılmıştır Fakat Fi sayısını kimin tanımladığı kesin olarak belli değildir.
Phi, Pi (π) ile karıştırılmamalıdır. Phi, CB / AC = AB / CB = 1.618'e yakın bir sayıdır. Fibonacci'nin altın oranında Fi'nin önemi büyüktür. Yine doğada bu sayıya örnek olacak işaretler vardır. En büyük örnek ise Mısır'daki Keops Piramitleri'ndedir. Bu sayı, Fringe'nin daha ilk bölümde yer almıştır.
Phi, bir sayının insanlık, bilim ve sanat tarihinde oynadığı inanılmaz bir roldür. Phi, evren ve yaşamı anlama konusunda bizlere yeni kapılar açmaya devam etmektedir. 1970'lerde Roger Penrose, o güne kadar olanaksız olduğu düşünülen, "yüzeylerin beşli simetriyle katlanması"nı bu Altın Oran sayesinde bulmuştur.
Kurbağa, Fringe dizisinde halüsinasyon etkisi olan bir silah aracı olarak yer almıştır. Olivia, ölmüş olan eski iş ortağı ve sevgilisi John’un verdiği ipucuyla, pgiboaktif kurbağaların tutulduğu bir depo bulmuştu. Bufo Alvarius ya da Colorado Nehri Kurbağası adıyla bilinen bu kurbağalar, hallüsinojenik triptamin grubundan olan 5-MeO-DMT ve bufotenin zehrini üretir. Bu kurbağalar, pgiboaktif bileşim salgılayan türlerdir. Bu bileşim belli bir değişime uğratıldığında güçlü bir halüsinojen görevi görmektedir. Direk olarak beynin korku merkezi olan amigdala’ya etki ederler. Yani Mark kegibler aldığına dair bir halüsinasyon görmüş beyni de bunu gerçeğe dönüştürmüştür. Yani ona bu ilacı verenin katil olduğuna karar kılarlar.
Bölümde gösterilen kurbağalar, kimi bölgelerde yasak olan Bufo Alvarius gibi görünmüyorlardı. Fakat siyah kurbağalarıyla ilgili daha fazla bilgisi olan biri, bu kurbağaların gerçekte hangi tür olduğunu anlayabilir. Walter’in laboratuar notlarında da, origami kurbağalar yer alıyordu. Sembolizm'deyse kurbağa uzun yıllarca iyileştirme güçleriyle saygı duyulan, barışçıl değişim ve uyumluluğa saygıyı simgeler.
Bufotenin (ing. buphophotenin), kimyasal bakımdan serotonine benzeyen ve daha çok "Bufo marinus" türü kurbağaların parotis bezleriyle "Amanita muscariaa" türündeki zehirli mantarlardan elde edilen pgibotomimetik, bir indole alkaloididir. 70 mg'a kadar dozlarda intravenoz zerk edildiği takdirde, çoğu zaman hallüsinojenik etkilere yol açar.
Boynuz
"Deniz Atı" ve "çiçek" sembollerinde gördüğümüz Fibonacci spirali burada da görüyoruz. Bunun yanında hexadesimal sayılarla boynuzun üstünde sıralanmış Fi sayısını (1.61803398874989484820458683436563811) görüyoruz. Hatırlayacağınız gibi "kurbağa"nın üstünde Fi sayısını simgeleyen >Φ sembolü bulunmaktaydı.
Aşağıdaki resimde boynuzun üstündeki Fibonacci spirali ve altın dikdörtgen, kolayca görülmektedir:
Koç sembolü, Fringe dizisinin birçok bölümünde fark edilmesi güç dekorlar olarak olarak kullanılmıştır.
Dini Bir Sembol Olarak Boynuz
Tevrat'ta yer alan boynuz kelimesi gücün simgesi olarak anlatılır. Tevrat metinlerindeki boynuz kelimesinin geçtiği yerlerde güç, üstünlük ve iktidar mücadelesi anlatımları bulunmaktadır.
Boynuzun güç sembolü olarak klagib Müslüman kültürüne de girdiği görülmektedir. Gerçekten de Mesnevi'de, Hz. Mûsâ'nın ağzından Firavuna hitaben şöyle denilmektedir:
"Sivri, keskin boynuzların birçok ciğerler deldi; işte şu asam da senin küstah boynuzunu kırdı."
Kurân'da Zülkarneyn, bir yöneticiyi ve onun hâkimiyet alanlarındaki serüvenlerini anlatmaktadır.
Zülkarneyn'in kelime yapısı şöyledir:
ZÜL = "Sahibi".
KARN = Boynuz.
EYN = iki.
Yani Kurân'da Zülkarneyn olarak sözü edilen kişi, 2 boynuz sahibi isimlendirilmiştir. Bu tanım, sözü edilen kişinin tarihteki Büyük iskender'le ilişkilendirilmesine yol açmıştır. Fakat, Kehf Sûresindeki ayetler göz önüne alındığında "iki zaman sahibi" ya da zaman yolcusu şeklinde bir tercüme de akla yakın gelmektedir.
Resimdeki bu antik para Büyük iskender adına basılmıştır. Kendini boynuzlu olarak resmettirmiştir, çünkü Mısır'ı fethettiğinde Mısırlı rahipler ona Ammon'un oğlu ismini vermişlerdir. Tanrı Ammon da keçi boynuzlarıyla resmedilirdi.
Mitoloji'de Boynuz
Boynuz, eski çağ kültür ve mitolojilerinde mânevî yükseliş ve güçlülüğün sembolü olmuştur. Aynı zamanda koç boynuzunun güneş; boğa boynuzunun ise ay benzeri bir özyapıya sahip olduğu varsayılmaktaydı. Yunan-Roma mitolojilerinde bereket ve mutluluğun bir sembolü olarak yerleştiğini gördüğümüz bu boynuzun içi, aşırı bolluk anlamında, buğday taneleri ve dışarıya taşmış meyvelerle doludur. Hitit tanrıları da boğa boynuzlu olarak gösterilmişlerdi.
Tekboynuz (Unicorn), mitolojik tek boynuzlu attır. Kafasının ortasından düz bir boynuz çıkar. Saf ve masum olduğuna, kanı içildiğinde kişiyi ölümsüz kıldığına, bu nedenle öldürmenin lanet getireceğine inanılan efsanevî bir hayvan. Latince ismi olan Unicorn; "bir-tek" anldıbına gelen uni- ve boynuz anldıbına gelen cornus sözcüklerinden türemiştir (Türkçe karşılığı Tekboynuz'dur). Yine bir efsaneye göre, sadece bakire kızların yanına yaklaşır ve bu şekilde yakalanabilir.
Boynuz sembolü Eski Mısır'da birçok ilahla ilişkilendirilmekle birlikte, daha çok isis'e ait bir semboldür. isis kimi zaman saçları inek boynuzlarıyla süslü bir kadın olarak tasvir edilir. Danderah tapınağının gerek dikdörtgen gerekse dairesel burçlar kuşağında isis'i simgeleyen inek tasvirinde hayvanın hilal biçimli boynuzları arasına ay-yıldız oluşturacak biçimde, isis'in yıldızı olan Sirius yerleştirilmiştir.
A harfinin kökeni olan çift boynuz sembolünün Eski Mısır ve Mezopotamya'daki betimlemelerinde kimi zaman 2 boynuz arasına bir dairenin yerleştirildiği görülür. O inek. Bu dairenin Ay'ı mı, Güneş'i mi, yoksa bir yıldızı mı simgelediği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bununla birlikte yay biçimli çift boynuz ile hilal sembolü arasındaki benzerliğe birçok tradisyonda işaret edilmiştir. Eski Mısır'da hilal ve çift boynuzlu inek sembollerinin her ikisi de isis'in sembolleriydi.
Tanrılar tanrısı Zeus'u çocukken Girit Adası'nda Amaltheia adlı bir keçi sütüyle besler. Sonraki efsaneler onun bir keçi değil, bir peri olduğu yolundadır. Çok güçlü bir çocuk olan Zeus birgün sütüyle beslendiği Amaltheia'nın bir boynuzunu kırar. Bu olay üzerine Zeus, elinde kalan boynuz parçasına her zaman için çeşitli nimetlerle doldurulmak ya da dolu bulunmak gücünü bağışlar. Daha sonra bu boynuz Romalılarda "Cornu Capiae" adını alır ve keçilerin boynuzu bereket sembolü halini alır.
Spritüalizmde Boynuz
Spritüalizmde boynuz sembolü, yer aldığı tüm tradisyonlarda esas olarak gücün, kudretin sembolü olarak kullanılmıştır. Boğa ve inek boynuzlarının yalnızca bu anlamda kullanılmasına karşın koç ve geyiğin boynuzları tradisyonlarda farklı anlamlarda kullanılmıştır. (Örneğin geyiğin boynuzu, hem biçimi itibariyle yaşam ağacıyla ilişkilendirilir, hem de, geyiğin sürekli boynuz değiştirmesi nedeniyle, Yeniden Doğuş'u simgeler. Koç boynuzu ise spiral sembolüyle kimi anlamları paylaşır.) Akatlar'da boynuz kırmak zor kullanarak kuvvetle yenmek anldıbına gelirdi. -
38.
0Deniz Atı
Fringe'nin "deniz atı" filigranına yakından baktığımızda, çiçek sembolündeki Fibonacci spiralini burada da görürüz. Spirali çevreleyen altın oranla çizilmiş bir "altın dikdörtgen" vardır. Altın dikdörtgen, kenarları arasında altın oran bulunan dikdörtgendir ve 1: (1 + √5) / 2 = 1: 1.618 orantısına sahiptir. Matematikçi Mario Livio, 1509'da Luca Pacioli'nin "Divina Proportione" kitabında birçok sanatçı ve mimarın, altın dikdörtgenin estetik olarak göze hoş geldiği düşüncesinden büyük oranda etkilendiğini "Pacioli'nin kitabıyla, Altın Oran, çok matematiksel olmak yerine teorik uygulamaya dönük, sanatçıların yararlanabileceği bir hal aldı." şeklinde belirtmiştir.
Deniz Atı sembolünün kuyruk kısmı, yine ustaca yerleştirilmiş bir Fibonacci spiralidir. Tam adı Fibonacci Dizisinin sembolize hali olan spiraldir. 1202’de üremeyle ilgili olarak italyan Leonardo Fibonacci tarafından ortaya konulmuştur. Biraz daha aşağıya baktığımızdaysa kuyruğunun girdap gibi olan halini görüyoruz. Bu da yine Fibonacci'nin "Altın Oran"ından gelmektedir. Simgesiyse olarak gösterilmektedir. Doğada ve mimaride birçok yerde altın oran ve Fibonacci dizisine rastlamak mümkündür. Papatya, ayçiçeği hatta Süleymaniye ve Selimiye Camileri'nin minarelerinde bile bu dizi bulunmaktadır.
"Deniz Atı", Fringe dizisinde çok iyi bir yüzücü olduğu için Walter'in babasının takma adı ve imzasıdır. Dizinin 2. sezon 14. bölümünde babasının çalışmalarını çalan bir Alman nazisi Alfred Hoffman, bu çalışmaları değiştirerek günümüz komplo teorisine konu alan ve sadece belirli bir ırkı, kitleyi ya da mavi göz, kahverengi göz gibi ortak özellikteki insanları hedef alan kitle imha silahına çevirmiştir. -
37.
+1ElmaTümünü Göster
Fringe dizisinin yarım elma sembolünde elma çekirdeğinin yerinde insan embriyosu vardır. Elma, bir "discordia" (kaos) sembolüdür. Üstteki Fringe sembolünde de insanın kaos içinde doğduğu sembolize edilmiştir. Elma, aynı zamanda da 5 köşeli pentagram'ın (Davut yıldızı, pentacle) sembolüdür.
Bunun dışında şekil değiştiricilere (shapeshifter) de bir gönderme de olabilir.
Elma ve Pentagram.
iki çocuk ve elma, Adam ve Eve (Adem ile Havva)'ya referans olabilir. Bilindiği gibi hem doğu hem de batı teolojisinde elma, Cennet'teki yasak meyvedir. Adem ve Havva, bu yasak meyveden yiyerek ilk günah'ı işlemiş; ilk günah, kaosu getirmiş, ölümse bu ilk günah yoluyla insan bedenine yerleşmiştir.
"Her şeyden iki tane vardır... "
Elma yarısı, simetrik bir şekil olarak insanın ruh ikizi'ni sembolize etmektedir. Fiziksel bir kuram olaraksa paralel evrenleri, yaşadığımız dünyadan farklı ama bu dünyayla da ilişkisi olan farklı dünyaları ve bu dünyalardaki bize tıpatıp benzeyen benzerlerimiz bulunduğunu çağrıştırmaktadır. Öyle ki bütün sezon boyunca Gözcü'nün de Walter'e söylediği "Her şeyden iki tane vardır." önermesinin ve ikiz nesnelerin üzerinde durulmuştur. Walter, hasta oğlunu iyileştirememiş, diğer paralel evrendeki oğlunun benzeri olan diğer Peter'i iyileştirmek için kendi dünyasına getirmiş ve bu iki evren arasındaki kaosun başlamasına neden olmuştur.
Da Vinci'nin Şifresi'nde saklanılan şifrenin ELMA olduğunu hatırlayın. Elma, bu kez doğurganlığın ve hayatın devamlılığının sembolüydü. Burada da yine Adem ile Havva'ya atıf vardır. Tevrat'ın ilk Yaratılış kitabında Tanrı, Adem ile Havva'yı Cennet'ten kovarken şöyle demişti:
"Çocuk doğururken sana çok acı çektireceğim. Ağrı çekerek doğum yapacaksın... " (Yaratılış, 3:16)
Elmadan birçok mitolojik metin masallarda da bahsedilmiştir. Herkül'e, “dünyanın ucunda, güneşin battığı yerde, Atlas'ın gök kubbeyi taşıdığı yerde bulunan bir bahçedeki ağaçtan elma alıp gelme görevi” verilmişti. (Herkül'ün 12 ödevinden biri) Herkül, "Akşam Kızlarının Bahçesi – Bir tür cennet betimlemesidir" denen bu yere gelmiş ve bahçeyi koruyan yüz başlı ejderle savaşmıştır. Atlas'ı ikna ederek bu bahçeden 3 elma alabilmeyi başarıp dönmüştür.
Üstte seçilmişliği simgeleyen Apple'nin elma logosu.
Elma, bilinen en ünlü masalların değişim öncesi kahramanı olarak da kullanılmıştır. Tercih edilmenin arkasında yatan kandırılmanın, değişime uğramanın ölçüsü olarak. Tevrat ve Kuran'da yılan tarafından aldatılıp yasak meyveyi yiyen ve ölümlü olan Adem ile Havva'yı bir cadı-kraliçe tarafından aldatılıp zehirli elmayı yiyen ve ölüm uykusuna yatan Pamuk Prenses sembolize etmektedir. Elma, önce ödül, sonra tercih sebebi olmuştur. Yine "Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler" masalında, Cadı-Kraliçenin ödül olarak sunduğu kırmızı elma, onun hayatını değiştirecek olaylara sebep olmasını sağlamıştır. Ve masalların sonunda gökten düşen üç elma vardır. Biri anlatana, biri dinleyene diğeri de masalın gerçek sahibine…
Kelebek
Fringe'nin 2. sembolü olan kelebeğin kanatlarında dikkatlice incelendiğinde falanks (tüm parmak kemikleri) görülebilir. Elma ve kelebek, içinde gizledikleri insan embriyosu ve parmak kemikleri simgeleriyle ortak bir noktada buluşur ve hem "insan kopyalama"ya hem de dini öğelere referanslar verir. Bilindiği gibi Hıristiyan inancında isa Mesih, el ve ayaklarından çarmıha gerilmiştir. islam inancında ise çarmıha gerilen isa değil onu ele veren Yahuda iskaryot'tur. Yine sembolde kelebeğin simetrik yapısıyla çarmıh (haç) arasında benzerlikler vardır. Fakat buradaki gariplik, parmak sayılarının 5 değil 6 olmasıdır.
Bir kelebek röntgenine benzeyen bu sembolde, kelebeğin kanatları ve insan el ve ayakları, klagib "yansıma" sembolüdür. Biyolojideki molekülleri temsil ederler. Sağ taraf, daha çok fizikselliği ve dış dünyayı karşılarken sol tarafsa spiritüalizm (ruhaniliği) ve iç dünyayı sembolize eder.
Dizide Peter, insanlığı kurtarmak için kendini feda eden isa'nın ta kendisidir. 3. sezonun sonunda makinenin içine girip bütün kaosun başlamasına neden olan kendisini feda edecek, böylece bu iki evreni (spritüel olarak Tanrı ve insanı) barıştıracak, ilerleyen bölümlerde ise yine isa'ya referans yapılıp tekrar bedenleşecektir. Altta, Peter'in makine ile arasındaki bağla ilgili kehanet'te çarmıha gerilen bir insan figürü açıkça görülmektedir.
>
Yine kelebek sembolüyle "kelebek etkisi"ne referanslar vardır. Kelebek etkisi, bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişikliklerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesine verilen addır. Edward N. Lorenz'in çalışmalarından biri olan Kaos Teorisi ile ilgilidir. Daha sonralarda hava durumuyla ile ilgili verdiği şu örnek ile ünlenmiştir:
"Amazon Ormanları'nda bir kelebeğin kanat çırpması, ABD'de fırtına kopmasına neden olabilir. Farklı bir örnekle bu, bir kelebeğin kanat çırpması, Dünyanın yarısını dolaşabilecek bir kasırganın oluşmasına neden olabilir."
Fakat daha çok yaratılan bir kaosun büyüyerek artmasını ifade eder. Dizinin ileriki bölümlerinde Gözcü, Walter'in Peter'i kurtarırken bencillik edip diğer insanların hayatını tehlikeye attığı ile ilgili bir ders verir. Peter, birgün küçük bir kızın yakalaması gereken bir ateş böceğini yakalamış, küçük kız, başka bir ateş böceği yakalamak için evinden daha da uzaklaşmış, onu aramaya çıkan babası ise yolda bir kaza yapıp başka bir çocuğun hem de kendisinin ölümüne sebep olmuş, küçük kız çocuğu babasız kalmış, ölen diğer çocuğun babası ise akıl hastanesine yatırılmıştır. Semboller, dikkatlice incelendiğinde, sarı renkli ateş böcekleri hemen gözümüze çarpacaktır.
Dizide geçen kelebek etkisine diğer bir örnek de Walter'in Peter'i kurtarırken diğer alternatif evreni yok oluşun kıyısına getirmesidir. Alternatif evren, büyük bir yıkım sürecine girmiş, çatlaklar, kehribarla kapatılmaya çalışılsa da yeterli olmamıştır. Bütün bu kaosun nedeni ise Walter'in açtığı o geçittir ve Peter, bunu düzeltmek için makineyi 2. kez kullanmasında işte Walter'in bu hatasını düzeltmeye çalışmıştır.
Çiçek
Fringe'de 3. sembol olan çiçeğin sol üst köşesine gizlenmiş bir Anisoptera (Yusufçuk) kanadı vardır. Çiçeğin diğer papatyalar gibi merkezi Fibonacci sekansı oluşturacak şekilde ters yönde spirallere sahiptir. Aslında çiçeğe daha dikkatle baktığınızda iki deri kaplı yaprak daha göreceksiniz. Toplamda üç kanat olan bu yapraklar, aslında bir yusufçuğun kanadının evrimini temsil ediyor. Bunun dışında çiçeğin merkezindeki polenlere ortadan bir çizgi çizdiğimizde, 2 tarafında ne kadar simetrik olduğunu göreceksinizdir. Bu da Fibonacci diziliminin doğadaki kusursuz örneklerinden biri.
Fibonacci dizisi, her sayının kendinden öncekiyle toplanması sonucu oluşan sayı dizisidir. Bu şekilde devam eden bu dizide sayılar birbirleriyle oranlandığında altın oran ortaya çıkar, yani bir sayı kendisinden önceki sayıya bölündüğünde altın orana gittikçe yaklaşan bir dizi elde edilir. Dizinin birçok bölümünde Lost'un meşhur sayıları gibi bu sayılar karşımıza çıkar. Fibonacci sayıları, Walter'in çoğu kez kolayca hatırlamak için kullandığı bir şifredir ve uyumak için koyun saymak yerine bu sayıları sayar. DENiZ ATI sembolündeki deniz atının kuyruğunda da aynı spiralleri görüyoruz.
Ayrıca yine polenlerin olduğu yerde bir maçaya benzer simge vardır. Ama o maça değil "Karmaşık Analiz" de yer alan "Mandelbrot set" adındaki kümelerden bir tanesi. Bu kümeye doğada, ağaçların yapraklarının dizimi gibi yerlerde rastlamak mümkündür. -
36.
+1Fleur-de-lys, fleur-de-lis ya da fleur-de-luce olarak da yazılır (Fransızcada "zambak"), Fransa Krallığı başta olmak üzere pek çok yerde armalarda ve bezemecilikte kullanılan amblemdir.[1]Tümünü Göster
Fleur-de-lys ya da zambak çiçeği, ortaçağ hanedan armacılığında yaygın bir semboldür ve Fransız armalarında özellikle göze çarpar. Bu sembol, çok değişik biçimlerde karşımıza çıkar ve yaygın olarak Fransa ile ilişkilendirilmesine rağmen eski mezopotamya ve Mısır sanatına ve süslemelerine kadar tarihlenen benzer tasarımlarla bariz bir biçimde mukayese edilebilir.[2]
Üç yaprakla, bunları tutan yatay bir banttan oluşur. Ortadaki dik, yanlarındaki sağa ve sola doğru kıvrılmış durumdaki yaprakların sapları da bandın altından taşar. Çeşitli biçimleri vardır. Fleur-de-lis au pied coupé ya da au pied nourri'de yaprakların sapları görülmez ya da bunların yerini yamuk biçimli bir taban almıştır. Fleur-de-lis florencée ya da épanouie de denen fleur-de-lis remplie'de yapraklar arasında erkekorganları göründüğü gibi, yaprakların uçları da çiçek gibi bölünür. Armacılıkta doğal biçimi çok bozulmadan betimlenen zambağa, stilize fleur-de-lis'den ayırmak için, "lis-de-jardin" adı verilir.
Dünyanın pek çok yerinde çok eski zamanlardan beri sanatta fleur-de-lis'ye benzeyen bir amblem kullanılagelmişse de bu her zaman bu çiçeği simgelemiş değildir. Fleur-de-lis'in asıl önemi, öteden beri Fransız kraliyet armasında yer almasından ileri gelir. Frank kralı Clovis'e vaftiz edildiği sırada saflık simgesi olarak Cennet'ten bir zambak gönderildiği yolunda Fleur-de-lis sözcüğünün de fleur-de-Louis'nin (Louis-Clovis) bozulmuş biçimi olduğu ileri sürülmüştür. Ama bu figür, Kutsal Ruh'u simgeleyen bir güvercinden de gelmiş olabilir. Fransa kralı 6. Louis bu amblemi hem mühründe, hem de gibkelerinde kullandı. 8. Louis'in kutsanması töreninde altın zambaklar işlenmiş mavi bir cüppe giymesinden kısa bir süre sonra üzerinde altın renkli fleur-de-lis'ler serpiştirilmiş mavi bir kalkan krallık arması olarak kabul edildi. Fransa kralı 5. Charles 1376'da armadaki fleur-de-lis sayısını Kutsal Üçlemeye bağlayarak üçle sınırlandırıldı.
Amblem birçok soylunun, ayrıca yerel yönetimlerin armalarında yer aldı; Yüzyıl Savaşları sırasında ingiltere kralları, Fransa üzerindeki egemenlik isteklerini göstermek için kendi armalarının içine Fransız armasını da yerleştirdiler ve bu 3. George dönemine değin sürdü. Benzer bir amblem de italya'da Floransa kentinin amblemi olan kırmızı zambaktır (fleur-de-lis épanouie).
Bugün geniş ölçüde dünya üzerindeki Fransız topluluklarının bayraklarında kullanılmaktadır. 1992 ile 1998 arasındaki Bosna-Hersek bayrağında altı tane altın zambak bulunmaktaydı.
Hemen her şartta yetişen, zor şartlara dayanıklı bir bitki olan zambak, bu nedenle izcilik armasında da kullanılmaktadır.[1]
Sembolün kendisinin yan taç yaprakların bitkinin ortasından aşağı doğru dökülmesi nedeniyle genellikle çiçek açmış bir zambağın stilize bir temsili olduğu düşünülür. Bununla birlikte tasarımın zambaktan türediğine itiraz eden, yaygın ününe rağmen bu sembolün süsen çiçeğini temsil ettiğini iddia eden bazı bilim insanları ve botanikçiler de vardır. Bu hipotezin temelinde bu sembolün bir süre Hollanda'daki kıyılarında süsen çiçeği yetişen Luts Nehri etrafında yerleşen göçebe bir Germen kavminin soyundan gelen, Fransa'nın Frenk krallarının kraliyet sembollerinden biri olarak kabul edilmesi vardır. Bu teorinin savunucuları, "fleur de Luts" (Luts çiçeği)un zaman içinde fleur de lys'e dönüştüğüne ve zambakla ilgili kafa karışıklığının buradan kaynaklandığına inanır.[2 -
35.
+1Annemarie Schimmel de, "Tanrı'nın Yeryüzündeki işaretleri" adlı eserinde Fatma'nın Eli'nin önemine dikkat çekiyor:Tümünü Göster
"Parlak gümüş ya da altın mücevherler üzerine kazınan ya da kırmızı boyayla çizilen, bazen de evi koruması için duvara çizilen 'Fatma'nın Eli', islam dünyasında en sevilen muskalardan birine kaynak olmuştur. Bu el, genellikle Sufilerin kullandıkları asa ya da değneklerin baş tarafını oluşturur. Ayrıca Ali ya da 12 imam'ın isimleri, bazen metal bir 'Fatma'nın Eli'nin üzerine kazınır".[4]
Anadolu'nun pek çok yerinde Fatma'nın Eliyle ilgili inançlar mevcut. Konu hakkında görüşlerini aldığımız Prof. Dr. Beyza Bilgin, halk arasında genellikle kolye olarak kullanılan Fatma'nın Eli'ndeki 5 parmağın, sülalenin 5 üyesi, Hz. muhafazid, Hz. Fatıma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i sembolize ettiğini belirtiyor. "Annem fırına yemek koyarken dahi 'Benim elim değil, Fatma'nın eli koyuyor' derdi. ilaçla geçmeyen ya da ilaca gerek olmayan hastalıkların, Fatma'nın Eli'yle dokunulduğunda, dua okunduğunda iyileşeceğine inanılır" sözleriyse bu inancın ne kadar hayatın içinde olduğunu kanıtlıyor. Prof. Bilgin, Hz. Fatma'nın Hz. muhafazid'in kızı olduğu ve bilgileri ilk elden öğrendiği için önemli olduğunun da altını çiziyor.[4]
Sinema ve Popüler Kültür
Karımı Nasıl Parçaladım (Picking Up The Pieces)
Filmin konusu: ex (Woody Allen) bir Yahudi kasaptır. Uzmanlığı Yahudilik'te haram olmayan etlerdir. Karısı Candy (Sharon Stone) ne yazık ki pek sadık bir eş değildir. Tex onu iş üstünde yakalayınca cinnet geçirip öldürür. Suçu gizlemek için Candy'nin güzel bedenini parçalara ayırarak Mekgiba'da çöle gömer. Fakat talihsiz kadının kegib eli ortaya çıkar ve ona dokunan kör bir kadının tekrar görmesine yol açar. Bunun üzerine Candy'nin eli 'Bakire Meryem'in Eli' olarak ün yapar. Kilisenin gözden düşmüş rahibinin tüm itirazlarına rağmen kasabanın belediye başkanını fırsatı değerlendirmek isteyince ortalık birbirine girer. Böylece aralarında mûcizeyi görmek isteyenler, televizyoncular ve tövbekar hayat kadınlarının da bulunduğu bir kitlenin 'el'in peşine düşmeleri sonucu kasaba adeta bir sirke döner.
Dabbe 3: Bir Cin Vakası
Filmin konusu: Film Konusu: Ceyda T, yaşdıbını Ankara’da sürdüren sıradan bir annedir. Eşi Sinan ve kızları Burcu’ya fiziksel dünyada olmayan bir mahlukat musallat olur. Nereden çıktığı belli olmayan bu cin, bedensiz bir varlıktır ve aileye olan şiddetli saldırıları durmak bilmez. Ankara GATA Tıp Fakültesi’ne müracaat eden ailenin evlerine video kayıt sistemi kurularak, evin takip altına alınmasına karar verilir. Herkes ailenin aklını yitirdiğinden şüpheleniyorken kamera kayıtları gerçeğin ortaya çıkmasını sağlayacaktır.
Yönetmen Hasan Karacadağ'ın 'Dabbe' serisinin son filmi 'Dabbe-Bir Cin Vakası' filmi vizyona girdiği ilk hafta 140000 kişi tarafından izlendi. Türk korku sinemasının başarılı örneklerinden olan film; izleyenlerde şok etkisi yaratıyor ve nazar boncuğunun tehlikeli bir tılsım olduğunu savunuyor. Çoğu kültürlerde ve dinlerde, kötülüklerden korunmak için güçlü bir tılsım olarak kabul edilen nazar boncuğu, Türkiye'de de 'kem gözlere' karşı korunmak için kullanılıyor.
Karacadağ ise 'Dabbe-Bir Cin Vakası'nın izleyicide yarattığı şoku anlamak için öncelikle inanç sistemini sorgulamak gerektiğine inanıyor. Yönetmen şöyle konuşuyor: "Nazar ve büyü islamiyet'e göre haktır. Bilim de artık bunu kabul etmiştir. Pgitakinezi denilen; bakışlardan yayılan zararlı elektromanyetik dalgaların insan ve hayvanlar üstünde etkili olduğu deneysel olarak kanıtlanmıştır. Kimi hayvanların; gözleriyle avlarını hipnoz ederek zayıflattığı, ardından saldırıya geçtiği net olarak gözlemlenmiştir. Aynı durum insanlar için de geçerlidir. Hz. muhafazid de hadislerinde hem insanların, hem de cinlerin nazar değdirebildiklerini söylüyor. Fakat bunu önlemek için vücuda takılan herhangi bir nesne ve tılsımın işi daha da kötüleştireceğini yine hadislerinde anlatıyor." Eski Mısır ve Babil'de 'nazar'a inanıldığını anlatan Hasan Karacadağ; özellikle o dönemlerdeki yazıtlarda, nazar boncuğunun simgesi 'tek göz'ün şeytanla ilgili olduğunu belirtti. Babil'de insanların tapındığı 5'ler tanrısı Hamsa'nın (Fatıma'nın eli olarak bilinir) da nazar boncuğunun çıkış noktası olduğunu söyleyen Karacadağ şu tespitte bulundu: "Nazar boncuğundaki tek göz; cini yani şeytanın bakışını temsil etmektedir. Bu durumda nazar boncuğunu koruma amaçlı takan herkes şeytan ve cinlerle anlaşma yapmıştır diyebiliriz." Yönetmen nazar boncuğu takanları da şöyle uyardı: "Nazar boncuğu takanların bir an önce onlardan kurtulması ve yok etmesi gerekmektedir. -
34.
0El SembolüTümünü Göster
El motifi genelde duvarlara asılmak üzere yapılan resimlerde kullanılmıştır. Falname’deki bir minyatürde yer alan el motifinde parmakların üstünde yukarıda sözü edilen 5 kişinin adı yazılıdır.[1]
El simgesi ayrıca islam’a göre en kutsal 2 kadın olan Hz. Fatıma ve Hz. Meryem’in sembolüdür. inanışa göre Hz. Meryem isa Mesih’i doğuracağı sırada tuttuğu dal bir el seklini almıştır. Bunun yanısıra el, Hz. muhafazid’in amcası Abbas’ın simgesi olarak da kullanılmıştır. Hangi anlama gelirse gelsin bu simgenin nazarlık olarak insanları kötülüklere karsı koruyacağına inanılmıştır.[2]
El motifinin Hz. muhafazid ve onun ailesine duyulan sevginin bir işareti olarak mezar taşlarına islendiği de belirtilmektedir. Bu mezar taslarının Caferi mezhebine mensup yörelerde yoğunlaştığı görülmektedir. El motifinin aynı zamanda islam sancağının ellerde taşındığını ve bunun sürekliliğini simgelediği ileri sürülmektedir.[3]
Fatma, kocası Hz. Ali'yi genç ve güzel bir odalıkla görünce o sırada pişirmekte olduğu helvaya şaşkınlıkla elini daldırır ve karıştırmaya başlar. Kocası, durumu fark edince Fatma'nın elini tencereden çıkartır. Fatma'nın eli, yüzyıllardır sahiplerine şans getirdiğine ve onlara sabır ve sadakat erdemleri verdiğine inanılan bir tılsım haline gelir. Bu nesne genellikle 'Fatma'nın Eli' olarak bilinilirse de Araplar arasında 'Hamse Eli' diye anılır. Hamse, 5 demektir ve bir elin parmak sayısını gösterir. Hindu'lar 'Humsa Eli', Musevilerse 'Hameş Eli' ya da 'Miryam'ın Eli' adını vermişlerdir. Kimi kültürlerde yukarıya dönük, kimi kültürlerde aşağıya dönük el şeklinde bulunmaktadır." [4]
Parmakların açık tutulduğu el motifi, 5 parmaktan ötürü Arapça 5 anldıbına gelen “hams” olarak da isimlendirilmektedir. 11. yüzyılda büyük olasılıkla Şii etkileriyle “Ali’nin eli” (Pençe-i Ali) olarak nitelendirilen sekil Kerbela’da bir elini kaybeden Ali’nin oğullarından birinin anısını da yaşatıyor olabilir. Aynı motif Mağrip’te Fatıma’nın Eli olarak saygı görür.[5][6]
Fatma’nın eli Ortadoğu'daki kültürlerde kullanılan bir uğur, bereket, şans ve mutluluk sembolüdür. Pek çok formda kullanılır. Gümüş, altın kolye, takı olarak, duvarlara asılan figür olarak yaklaşık 3000 yıldır Anadolu’da ve Ortadoğu’da kullanılmıştır. Elin ortasındaki Mısır geleneğinden kalma Horus’un gözü, ya da “her şeyi gören gözün” şans getireceğine ve nazarı uzaklaştıracağına, kem gözlerden insanları sakınacağına inanılırdı. Elin ortasındaki 3 balık, bereket sembolüdür. Genellikle elin çeşitli taraflarına kimi dualar da yazılırdı. Fatma’nın eli diğer kültürlerde, Meryem’in eli, Miriam'ın Eli ya da Khamsa olarak da bilinir. Bu eli taşıyan kişilerin şanslarının açılacağına, nazar gelmeyeceğine, bereketlerinin açılacağına inanılırdı. Aslında bu semboller Mısır’da da kullanılmaktaydı ve yaklaşık bu sembollerin tarihi 4000 yıl önceye gitmektedir. Benzer sembolleri çok çeşitli kültürlerde ya da Masonluk gibi gizli teşkilatlarda da rastlanmaktadır. Ortadoğu’da yerleşen hemen her kültürde bu sembol yerel kültür ve dinle bütünleştirilip yüzyıllardır kullanılmıştır.
Daha da eskiye gidersek, Finikelilerin tanrıçası Tanit’in elinin de nazardan koruduğuna ve iyi şans getirdiğine inanılıyordu.
Yahudilik'te Hamsa ya da Miryam'ın Eli
Hamsa; islam ve pagan kültürünün bir ürünü de olmasına rağmen günümüzde Yahudiliğin ve israil’in sembolü olarak anılıyor. Açık bir elin içine gömülü olan bir göz şeklinde olan, her kültürde değişik isimleri bulunan Hamsa’nın, Fatma’nın eli ve Miryam’ın eli gibi isimleri bulunuyor. Aynı zamanda ibranicede 5 anldıbına “Hamesh” de bu sembol için kullanılan isimlerden biridir.[7]
Yahudi kültürüne göre bu 5 parmak Torah'ın 5 kitabını sembolize eder. Elin sağ ve sol parmakları yanlara dönüktür. Diğer 3 parmaksa dikeydir. Hamsa'nın tıpkı nazarlık gibi şeytanı uzak tuttuğuna inanılır. Ağırlıklı olarak açık mavi rengindedir. Fakat turistlerin ilgisini çekmek için farklı renk ve desenlerde de yapılıyor. Hamsa evin bir köşesine asıldığı gibi kolye, yüzük, bilezik gibi de kullanılabiliyor.[8]
islam kültüründe “Fatıma Eli” diye bilinen figürün Yahudi kültüründe de “Abla Meryem’in Eli” (Sister of Moshe Rabenu) diye bilinir. Meryem (Miryam), Hz. Musa'nın ablasıdır. Yahudi, Hıristiyan ve Müslüman araştırmacılar Hamsa’yı birçok değişik şekilde tanımlarlar.3 din için de muska anlamı taşıdığı, nazardan koruduğu ve Paganlar için de bereket sembolü olduğuna dair inanışlar var. Aynı zamanda Kabalistik bir sembol de olan Hamsa, Yahudi sanatında birçok dalda bu sembole rastlayabiliriz. islam kültürüne göre ise; 5 parmak islam’ın 5 şartını ve 5 duyuyu temsil eder.
Günümüzde Kabala öğretisinin popüler bir hal almasıyla birlikte Hamsa takan ünlüler artmıştır. Madonna, Brittany Spears ve Demi Moore gibi ünlüler Hamsa takanlardan sadece bazıları.[7]
Şiilere göre 5 sayısı; Peygamber Sülalesindeki 5 “kutsal kişiyi” vurgulamaktadır. Bunlar; muhafazid, Fatma, Ali, Hasan ve Hüseyin’dir. Değişik formatlarda Hamsalar’a rastlamak mümkündür. Üzerinde kalp olan, Davud’un Yıldızı olan ya da Allah yazan Hamsalar da bulabilirsiniz.[7]
Fatıma'nın Eli
Fatıma‘nın Eli, nazarlık olarak ve kötülüklerden korunmak, kem bakışlara karşı kullanılır. Hz. muhafazid‘in kızı Hz. Fatıma‘ya gönderme yapılır. Fatıma‘nın eli şans getiren bir tılsım olarak da kullanılmaktadır. Eski Türk‘lerde de Umay Ana‘nın elidir. Umay Ana sıkıntıda ve doğum yapmakta olan kadınlara yardım eder. Fatıma‘nın eli, birçok kültürde, kapılara çizilir. Endülüs‘teki Elhamra Sarayı‘nın girişindeki büyük taş el bir tılsımdır ve en güzel bir örnektir. Yaygın olarak kullanılan nazarlık ve takıdır.
Fatıma’nın elinin kem gözlerden koruduğuna inanılmaktadır. Kapı girişlerinin üzerine kötülükleri koruma amacıyla islenen motif biçimsel olarak Arapça harflerle “Ya Allah” yakarışını anımsatmaktadır.[9][6]
Fatıma'ya yönelik anlatılan mit şöyledir:
"Tanrı kâinatı yarattığında, daha siyah parçaları yokken, yer ve gök su iken, Kandilde bir Nur parladı. Bu nur’un içinde bir kadın gözüktü. Başında bir Taç, 2 kulağında 2 Küpe, belinde de bir Kemer vardı. Cebrail Nur içinde Kadın’ı görünce şaşkınlığa düştü. Hakk’a niyaz etti, kim olduğunu bilmek istedi.
Hakk’tan bir nida geldi; dedi: “Ey Cibril, O, Cennetin Seyyidesi Fatıma-tüz Zehra’dır.”
Cibril sual etti: “Ey Tanrım, ne kadar güzeldir.”
Tanrı buyurdu: “Biz O’nu nur âlâ nur’dan yarattık.”
Cibril sual etti: “Ya Rab, başındaki nedir?”
Tanrı buyurdu: “Başındaki Taç, Tac-ı Devlettir ki bu muhafazid Mustafa’dır.”
Cibril, belindekini sual eyledi.
Hakk buyurdu: “Ya Cibril, belindeki de Kemer olup, Fatıma’nın helâli olan Ali’dir.”
Cibril sual etti: “Kulaklarındaki nedir?”
Hakk buyurdu: “Şebber-ü Şübber (Hasan ve Hüseyin) Cennetin Efendileri.”
Bu mitik anlatımda Fatıma, başında tâcıyla bir kraliçe olarak tanımlanır. Nasıl ki Meryem Ana’ya cennetin kraliçesi denir, aynı şekilde Hz. muhafazid de Fatıma’nın cennet kadınlarının efendisi olduğunu söyler. Babası Hz. muhafazid, ona ayrıca “Ümmü Ebîha” yani "Babasının Annesi" takma adını verir. Ayrıca Hz. muhafazid'in soyu "kevser" olarak nitelenen Fatıma'dan devam eder ve kâh bereket kâh şifa için "Fatıma'nın Eli"nden yardım istenir. Bu benzerlikler ve niteliklerden hareketle Ana Tanrıça arketipiyle Fatıma arasında bir bağ kurulabileceği öne sürülür.[10] -
33.
+1AtlantisTümünü Göster
Şu ana kadar bulunan en eski labirent çizimi 10.000 yıl öncesine dayanmaktadır. Belki daha eski tarihe uzanan çizimler vardır belki de,ancak henüz keşfedilmedi. Dikkati çeken nokta ise Atlantis uygarlığının da en azından 10.000 yıl önce var olduğudur. Şu hipotezi öne sürebilir miyiz acaba ? :
Atlantis yok olmadan önce bu uygarlıktan kurtulan kişiler dünyanın çeşitli bölgelerine göç etmişlerdi. Hafızalarındaki Atlantis uygarlığını canlı tutmak için artık bir sembol haline gelmiş şehir planını gelecek kuşaklarına anlatmak istemiş olabilirler. Tabii ki Atlantis uygarlığına işaret eden başka bir çok tasvirler ve bilgiler gelecek kuşaklara iletilmek üzere korunmaya çalışılmıştır. Bunlara yine dünyanın bir çok yerindeki antik yerleşimlerde rastlıyoruz. Labirent bunlardan sadece birisidir. Daha çok parçalar bulundukça bilmecenin de çözülme olasılığı artacak.
Atlantis 2
Atlantis
Şimdi gelin biraz inceleyelim. . Labirentin renklerini mavi (su) ve kahverengi (Toprak) olarak değiştirelim:
Kahverengiyi daha da genişletelim ve Plato'nun Atlantis betimlemelerinde olduğu gibi su kısmından denize bir kanal çekelim:
Plato'nun Atlantis anlatımından yola çıkarak yerleşim alanlarını yeniden renklendirelim :
A - Toprağın çevresindeki ana halka
B - Toprağı betimleyen daha küçük halka
C - Şehir merkezi
D - iç kısımdaki liman
E - 2. Liman
F - Büyük liman
G - Şehri denize bağlayan kanal
H - Ticaret yapılan alan
Eğer bu labirent Atlantis şehrinin haritasını sembolize ediyorsa burada 2 ihtimal ortaya çıkıyor:
1. Atlantis halkıyla diğer dünya halklarının arasında bir bağlantı vardı.
2. ilk varsayım doğru değilse ,o zaman bu çizimler Faciadan kurtulan Atlantisliler tarafından yapılmışlardır.
Cretan Coins
Girit adasında yaşamış topluluğa ai paralar (Milattan Önce 300-100 yılları)
Labyrinth at Cauldside Burn
Labyrinth at Cauldside Burn
Dünyanın çeşitli yerlerinde bulunmuş ve çeşitli devirlere ait bu gizemli labirent çizimleri hemen hemen aynıdır. Aşağıda iskoçya Kirkcudbright'daki antik bir mezarlıkta , bir bazalt kaya üzerinde bulunan labirent çizimini görüyorsunuz.
Crop Circle
Ve şimdide açıklanamayan bir şekilde ortaya çıkmış ve bize labirent çizimini hatırlatan bir ekin çemberini (crop circles) görüyorsunuz. (Üstte)
Tarih öncesi bir mezarda ortaya çıkarılan bu parça üzerinde de bizim labirente benzeyen bir şekil yer almaktadır.( Knowth, irlanda )
Diğer benzer labirentleri aşağıda yayınlıyoruz:
Soldan sağa doğru
1- Finlandiya kıyılarında bir kaya üzerinde
2- Çanakkale Turuva şehrinin duvarlarında (Artık gözle pek görülemeyecek kadar aşınmıştır)
3-Nazka düzlüklerindeki bir çizim (Peru)
Altta soldan sağa doğru
1-Truva antik kentindeki bir çiftliğe ait çimenlik alan
2- Halebit tapınağında bulunmuştur. (Mysore , Hindistan)
3- Nehrin içindeki çitlerden oluşan bir adacık (Su bendi)(Finlandiya)
Truvadaki çimenlik alan Julian's Bower
Başka bir labirent (ingiltere)
Başlangıçtada belirtiğimiz gibi bu muamma hakkında herkesin hemfikir olduğu bir teori henüz yok. Ancak kesin olan bir şey varki , o da çok eski çağlardan beri değişik uygarlıklar tarafından biliniyordu. Peki ama neyi temsil ediyordu. Önemli bir şey olsa gerek. Birazda siz kafa yorun. Belki yeni beyinlerden yeni fikirler çıkabilir ,gerçeğe ışık tutmada yardımcı olabilir. Sizler Gizemlerle dolu dünyaya yolculuğunuza devam ederken ilginç fakat gerçek konularla sırların kapısını sizlere açmaya devam edeceğiz. -
32.
+1Esrarengiz LabirentTümünü Göster
Bu sembol, gerçekten de bir muamma. Karşımıza dünyanın değişik yerlerinde ve zamanlarında çıkıyor.. Anlamı, bir sır. Bazı kaynaklara göre dinsel amaçlı bir simge olabilir. Bazılarına göre ise insan beynini temsil ediyor olabilir.. Fakat hiç kimse, bu gizemli şekil hakkında kesin bir şey söyleyemiyor. isterseniz gelin bir bakalım, bu şekil nerelerde ve ne zamana ait bir şekilde karşımıza çıkıyor:
Gotland
Gotland
Eski devirlerde taşlarla oluşturulmuş (isveç)
Etrus
Etruscan
Tragliatella kentinde Etrük uygarlığından kalma bir vazonun üzerinde rastlıyoruz. (italya)
Vase
Vase
Cornwall yakınlarında kayaların üzerinde çıkıyor karşımıza(ingiltere)
Tintagel
Tintagel
Tintagel
Tintagel zoom
Girit adasında, kazılarda ortaya çıkarılmış madeni paralar
Coin of Cnosso
Coin of Cnosso
Hopi yerlilerinin kutsal sembolü (Pueblo tribe - ABD)
Hopi
Hopi
Finlandiya Sibbo'da bulunan bir sembol
Sibbo
Sibbo
Manas Chakra
Manas Chakra
insanın şakralarını gösteren bir yazmada karşımıza çıkıyor.(Rajastan, Hindistan)
Kom Ombo
Kom Ombo
Kom Ombo tapınağında karşımıza çıkan bir sembol (Mısır)
Luzzanas
Luzzanas
Sardinya'da bulunmuştur.(italya); Yaklaşık 6000 yıl öncesine tarihlenmektedir.
Syria
Syria
Suriye'de bulunan antik bir vazo parçasının üzerine işlenmiş bu sembol.
Oraibi
Oraibi
Arizona Oraibi 'de bir kaya üzerinde bulunmuş gizemli labirent. (ABD)
Scily
Scilly
St. Agnes - Scilly adaları, ingiltere
Pagudula
Padugula
Padugula 'da bulunmuş bir taş parçası (Hindistan)
Pompei inscription
Pompei inscription
italya'daki Yanardağ (Vezüv) patlamasıyla tarihe gömülen Pompei şehrinde bir duvarda bulunan sembol.
Hollywood Stone
Hollywood Stone
Hollywood taşı adıylada bilinen bu granit parçası ingiltere'de bulunmuştur.
Pylos clay tablet
Pylos clay tablet
Pylos 'taki Kral Nestor tapınağındaki kalıntılarda rastlıyoruz ona.(Peloponnesus, Yunanistan), M.Ö. 1200 yıllarına tarihlenmektedir.
Labyrinth of Mogor (Marín, Pontevedra) - Spain
Labyrinth of Mogor (Marín, Pontevedra) - Spain
Bir kaya üzerinde bulunmuştur (Marin, Pontevedra) - ispanya
Labirinto di Mogor (Marín, Pontevedra) - Spagna
Labirinto di Mogor (Marín, Pontevedra) - Spagna
Machu Picchu Antik Kentinde bulunmaktadır (Peru)
Tavoletta di argilla di Pylos
Tavoletta di argilla di Pylos
Labyrinth reported by Oyvind
Rösaring yakınlarında bir taş kabarması şeklinde bulunmuştur.(iskandinavya)
Labirinto di Mogor (Marín, Pontevedra) - Spagna
Labirinto di Mogor (Marín, Pontevedra) - Spagna
Potash Tapınağında kayalara boyanmış bir şekil.(Tikla, Madhya Pradesh -Hindistan)
Labirinto di Mogor (Marín, Pontevedra) - Spagna
Labirinto di Mogor (Marín, Pontevedra) - Spagna
Ermeni incilinde bir çizim (1634 yılına ait) Jericho şehrini anlatan sayfada yer almaktadır.
The labyrynth of Naquane
Naquane at Capo di Ponte (Lombardia, italya)
10.000 yıl öncesine ait bir kaya çizimi.
Yukarıdaki kaya çiziminin rekonstrüksiyonu
Görünüşe göre bu gizemli labirent eskiden herkes tarafından biliniyordu. Aşağıdaki resimdeki labirent çizim Mısır'dadır.
Bir Açıklama Getirebilir miyiz?
Gizemli labirentin bir şeye benzediği dikkati çekiyor:
Binlerce yıl önce varolduğu düşünülen ve bir sebepten dolayı yok olan "Atlantis Uygarlığı" betimlemelerinde öne çıkan bir harita. Daha doğrusu Atlantis şehrinin plan çizimi. Sözü geçen labirent Atlantis şehrinin planına benziyor. -
31.
0hızlı hızlı yaz
-
30.
+1Yanda görülen ve arkana büyüsü olarak da bilinen heksagramda ibranice tılsımların yazıldığı bir tarot görülmekte. Kartlara basılı bu tür simgelerin kehanet için kullanıldığı da ileri sürülmektedir. Fransız yazar Court de Gebelin (1773-1782) arkana büyü kartlarını Eski Mısır'ın büyülerinden kaynaklanan mistik semboller olarak kabul etmiştir. Okült bilimler her karta bir sayı, bir harf ve doğal bir nesne veya güç tahsis eder.[18]Tümünü Göster
DOLAR VE HEKSAGRAM
Bir doların üzerinde sağ taraftaki 6 köşeli yıldız ise daha farklı bir biçimi bugün israil bayrağında bulunan ünlü Davud Yıldızı'dır. Piramit şeklinin üzerindeki “Annuit Coeptis” yazısı Latince “Bizim meselemiz, plan başarıyla tamamlanacaktır” anldıbına geliyor. Hemen beraberindeki “E Pluribus Umum” ise “Birçoklarının içinde bir tane” yani Eski Ahit'teki “Seçilmiş Kavim” anldıbına gelmektedir.
Altta yer alan “Novo Ordo Seclorum – Çağların Yeni Düzeni” , illimunati'nin temel sloganı olan “Ardo Ab Chao” yani “Kaostan Düzen çıkarmak-Kaos Bizim için iyidir” formülüyle birlikte değerlendirilmelidir. Kendileri tarafından yaratıldığı ve kontrol edilebildiği sürece “kaos” korkulacak bir şey değildir, hatta iyidir. Çünkü önce kaosla boşluk yaratır, sonra istedikleri gibi doldurur ve yenidünya düzenini kurarlar. ABD dolarının üzerinde bulunan simgeler nasıl bir küresel komployla karşı karşıya olduğumuzun simgesidir.
UZAKDOĞU KÜLTÜRLERiNDE HEKSAGRAM
Bu simge, Budizm'de de bir tür yardımcı derin düşünme (meditasyon) olarak kullanılan ve çokça bilinen basit bir geometrik figür olan mandala gibi, bir daire içinde çizilmektedir. Heksagram, Hindistan kültüründe dokuz temel prensibi kompoze eden iç içe geçmiş çerçeveli üçgenler olarak bilinen Siri Yantra Mandala adıyla da karşımıza çıkar. Budizm'de bilinen yapısından çok daha ileride bir tür arınma olarak anlaşılmaktadır. Eski Çin'in birinci Çang hanedanlığı döneminde üç boyutlu, muhtemelen 64 adet üçgenin her bir çiftine ve kıvrımlı çizgilerine de hegzagram adı verilmekteydi.[19]
HiNT-YAHUDi HEKSAGRAM iTTiFAKI
Hint yarımadası, II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar ingiliz egemenliği altındaydı. Sömürgeciler alt kıtayı terk ettiklerinde ise Hintli Müslümanlar Hindulardan ayrı bir devlete sahip olmayı istediler ve Pakistan'ı kurdular. Pakistan ve Hindistan arasında nüfus mübadelesi yapıldı; Hindistan sınırları içinde yaşayan çok sayıda Müslüman Pakistan'a göç etti. Ancak nüfusunun ezici çoğunluğu Müslümanlardan oluşan Jammu/Keşmir eyaleti, Hint yönetiminin oyunları ve ingilizlerin de desteğiyle Hindistan egemenliğinde kaldı. O tarihten bu yana Keşmir, islam dünyasının kanayan yaralarından birisidir.
Keşmirli Müslümanlar Hint yönetimine direnmek ve bağımsızlıklarını kazanmak istedilerse de Hint güçleri tarafından, ülkede 1947, 1965, 1971 yıllarında üç büyük katliam gerçekleştirildi. On binlerce Keşmirli Müslüman öldürüldü, kadınlara tecavüz edildi, islami eğitim veren okullar kapatıldı. Keşmir'de şimdiye dek 4.000'den fazla kadın işkenceye ve tecavüze uğradı. 1990'ların başından itibaren bu zulümler hem askeri ve hem de siyasi arenada daha da artırılmıştır.
Bütün dünya siyasetine soyunan küresel kovboy Amerika'da Keşmir aleyhtarı ve Hindistan yanlısı bir lobi olduğu söylenebilir. Ancak dikkat çekicidir, Amerika'da Hintlilerin kurduğu kayda değer bir Hint lobisi de yoktur. Ancak çok güçlü bir israil lobisi vardır. Ve bu lobi, Keşmir'e karşı sonuna kadar Hindistan'ın yanındadır. Hindularla israilliler arasında stratejik bir ittifakın yanı sıra, manevi bir ittifak da bulunmaktaydı. israillilerin Siyon yıldızı, Hindular tarafından da kutsal Siri Yantra Mandala olarak biliniyor. Bu ayrıntı, aralarındaki bağı daha da güçlendirmekteydi.[20]
Yahudiliğin simgesi Siyon yıldızı, Hindu kutsal simgesi Siri Yantra Mandala'ya benzerliği ile dikkat çekmektedir. -
29.
0Üst üste gelmiş iki üçgenle oluşturulmuş altı köşeli yıldız olarak bilinir Heksagram (hexagram). Dünyadaki birçok kültürde yer almış bir semboldür. Beş kollu yıldızdan daha çok tanınmıştır. Yahudi inancının ayrılmaz bir sembolü olan bu sembol, israil halkının dini ve tarihsel geçmişinde oynadığı rollerden ötürü Siyon yıldızı ya da Davut'un yıldızı olarak adlandırılmıştır.Tümünü Göster
Bugün de israil devletinin askeri ve sivil bütün organlarının simgesi olduğu gibi, israil devletinin bayrağının sembolüdür.[1] Ayrıca, Kızılay ve Kızılhaç gibi bir yardım kuruluşu olan Kızıl Siyon Yıldızı'nın da simgesi olarak göze çarpar.
Geleneksel olarak yapısı iki ana anlatımla açıklanmaktadır. ilki üst kısma ait köşedir ki dişi unsurdur ve “su” olarak simgelenir. Diğeri de alt kısma ait köşedir ve erkil unsurdur. Bu da “ateş” olarak tasvir edilir. Burada sunular su ve ateş, birlikte gizemli, uyumlu bir düalite düzenini gösteren kombinezon olarak yorumlanmıştır. Kozmolojik yorumunda ise ateş ve su düalitesinin karşısında yer alan “hava” ve “toprak” sembolleriyle birlikte dört elementi bir araya getiren sembol olarak düşünülmüştür. Simya ilminin sembolleri arasında bu dört unsurun hepsinin genellikle başlıca ana madde olarak tasvir edildiği düşünülürse eski çağlarda yapılan bazı büyü uygulamalarında kullanıldığı ve bu uygulamaların günümüze kadar geldiği ezoterizme ait bilgilerde yer almaktadır.
Yine Yahudi inancına göre Tetrakrammaton olarak bilinen YHWH(Yahveh) tanrının isminin dörtlü kısa yazılımının hegzagramla ifade edildiği kesinlik kazanmaktadır.[2] Talmud'da verilen bilgilere göre, kötü ruhları kontrol etmek amacıyla Kral Süleyman'a verilen sihirli yüzük üzerinde Tanrı'nın en kutsal ismi olan YHVH isminin (Tetrakrammaton) tek tek işlenmiş olduğu ifade edilir.[3]
Yahudi Kutsal Kitabına göre, “Golyat” adlı bir devle ile savaşırken [4], küçük yaştaki Davud'u koruyan kalkanın üzerine onun ismi göstere bir altıgen motifi işlenmişti.[5] Aslında Megan, ibranice'de kalkan anldıbına gelir. "Megan David" de Davut'un Kalkanı anldıbını taşır. Bu yıldızın Kral Davud'un kalkanının üzerinde olmasından ötürü heksegrama daha sonradan Megan David ismi verilmiştir.[6]
Magen David Yahudilik simgesi olarak ilk kez 1933'te Prag Yahudi Cemaati tarafından onaylanıp, kullanılmış ve bu cemaatin özel ve resmi sembolü olarak kabul edilmiştir. Bu sembolün diğer komşu Bohemya cemaatleri yoluyla Viyana'ya kadar ulaştığı varsayılmaktadır. Viyana'nın eski Yahudi mahallesiyle Hıristiyan Mahallesi arasındaki sınırı belirleyen yerin üzerine bir Davud yıldızı oyulmuştur. 1656 tarihli ünlü Dikilitaş bugün hala ayaktadır.[7].
Siyon yıldızı ya da Magen David'in önemi Kabala ile ortaya çıkmıştır. Ünlü Kabalist(kabala yorumcusu) Gershon Sholem, bu sembolle ilgili şunları söyler:
“Hıristiyan dünyasınca kabul edilen Haç'a karşılık Yahudilerin de özgün bir sembol benimsemeleri ihtiyacı doğmuştu. Haç'ın ifade ettiği anlama sahip olmasa da, Magen David yaygınlıkla tanınıp sevilmiş bir şekildi ve Yahudi dünyasına kendini kolaylıkla kabul ettirmişti.” [8]
Yanda 1970'li yılların ortalarında israil'deki arkeolojik kazılarda, Bet-El yöresindeki M.Ö. 10 ila 20 yıllarına ait bir yapıda bulunan altı köseli yıldız, yüzyıllardan beri, Yahudi ve Masonların kullandıkları ortak simgelerdir. Bronz çağına (M.Ö. 3200 – 1200) dayanan bir geçmişi olduğu düşünülen bu motiflerin benzerleri Kineret Gölü kıyısında, 2. yüzyıldan kalan Kfar-Nahum Sinagogu'ndaki oyma kalıntılarda bulundu.[9]
MASONLARIN VE TAPINAK ŞÖVALYELERiNiN SiMGESi
Dünya masonları arasında kendi localarının sembollerinin ayrılmaz bir parçası olmuştur heksagram. 90°de açılmış gönye ve sıfırda kapanmış pergel, hareketsizliğin yansımasıdır. içinde gönye ve pergel, Siyon yıldızı'nı oluştururlar. Bu da Yahudilik ve Masonluğun iç içe olmalarının belli başlı örneklerindendir.[10]
Yanda, Mason localarının görevlileri Siyon Yıldızı'nın altı uçlu kısımlarında gösterilir. Bu loca içindeki iş bölümünü de ifade eder.
Locayı idare eden Üstadı Muhterem ile iki Nazır çıkan üçgeni, Locayı organize eden Hatip, Katip ve Nazırlar inen üçgeni teşkil ederler.[11]
Mason, Gül-Haç ve Kabala [12] öğretisinden aldığı esaslara dayanan Gizem Cemaati (Theosophical Society), Yahudi mistisizmine sıkı sıkıya bağlı bir örgüt olan Tapınakçı(Templaers) geleneği de beslemekte ve korumaktaydı. Bu birliktelik, sıraladığımız örgütlerin ve bunlara bağlı derneklerin ambleminde de ortaya çıkmaktadır.
Bunların amblemin ortasında kocaman bir Siyon yıldızı ‘nın olması da dikkat çekicidir.[13]
Muharref Tevrat kaynaklı Yahudi sembolleri de amblemde yer alıyordu. Tüm bunların yanında, bir de ilginç bir sembol daha vardı derneğin ambleminde; sonradan Nazi partisinin sembolü haline gelecek gamalı haç da vardı. Oldukça eski bir okült sembol olan gamalı haç (swastika), Kabala mistisizmi içinde yer alan semboller arasındadır.[14]
Yanda, ingiltere'de Londra'da 12.yüzyıla. ait Lincoln Katedralin'den bir pencere süslemesi.
Görüldüğü kadarıyla Yahudi inancının ve masonların önemli sembollerinden olan Siyon yıldızı, Hıristiyan süsleme sanatını da etkilemişe benziyor.[15]
BÜYÜ VE HEKSAGRAM
Heksagram ya da Siyon Yıldızı, Yahudilikle kesinlikle ilişkilendirilmekle birlikte, bir tür büyüsel güç sembolü olarak yüksek dikili kayalara yapılan çizimlerde, büyülerde ya da egsorsizme [16] ait popüler kitaplarda ortaya çıkmaktadır.[17]
Yahudi Kutsal Kitabına göre kral Davut'tan başlayıp ve oğlu Süleyman'ın Betşaba'da ölümüne kadar (M.Ö 930) Hegzegram ile efsunlu bir takım dualar söylenerek melekler çağırılmakta ve bu yolla cinler uzaklaştırılmaktaydı. Bazı Kabalistlere göre, Kral Davut ve Kral Süleyman, Kabalistik büyü sanatları ile harikalar yapabiliyorlardı. -
28.
+1LORS VEXER, ROME, & PRINCIPAULX SEDUIRE.
O U
Sonuç olarak, bu kehanette gizlenmiş harfler aşağıdaki şekilde karşımıza çıkar:
MLIECONTRERTSFUREURSED
Burada toplam 22 harf vardır ve 22 sayısı Kabala'nın kutsal sayısıdır.
Gizlenmiş harfler “M” ile başlar ve “D” ile biter.
Bu kehanette ilk üç satırın ilk harflerini yan yana yazalım: "LCE"
“LCE” kelimesi, “CLE” kelimesinin anagramıdır.
Fransızca “CLE” kelimesi "anahtar" anldıbına gelir.[5]
Asıl Şifre ve Çözümü
"MLIECONTRERTSFUREURSED RORELDNAUQLSUOSCUDENGO ETNARAAEGO MCLI"
Asıl şifre 58 adet harften oluşur. Gizemli 58 sayısı burada da karşımıza çıkmaktadır. Asıl şifreyi oluşturan harflerin anagramı Fransızca olarak aşağıda yer almaktadır:
"ENRICO DANDOLO A ÉCRIT CLEF MONTRÉ SUR MUR SOUS LUNE QUE GARDÉ ST GRAEL"
Türkçe'si:
“ENRICO DANDOLO, GÖSTERiLEN ANAHTARI KUTSAL KASE'Yi KORUYAN AY'IN ALTINDAKi DUVARA YAZDI”
KUTSAL KASE AYASOFYA'DA SAKLANMIŞTIR -
27.
+1"Arkadyalı Çobanlar" Tablosu ile Kehanetler Arasındaki BağlantılarTümünü Göster
Nicolas Poussin'in tablosunda (Arkadyalı Çobanlar II) yer alan insan figürlerini soldan sağa doğru “A”, “B”, “C” ve “D” harflerini vererek kodlayalım.
C figürü, sağdan ikincidir ve bir kolu ile sol yönü göstermektedir.
B figürü parmağı ile mezar üzerindeki yazıtı işaret eder. Nicolas Poussin bu figürün sağ kolunu "V" biçiminde resmetmiştir. "V" şeklinin Kutsal Kase'nin sembollerinden biri olduğuna inanılmaktadır. Soldan ikinci olarak görünen bu figür, aynı zamanda sandaletlerinde "CALIX" (kase, kadeh) yazısı gizli olan yaşlı çoban figürüdür.
"V" harfi, 866 numaralı Kehanetin üçüncü satırında yer alan "VLPIAN" kelimesinin (sağdan ikinci kelime) ilk harfidir ve bu kehanette "V" harfi ile başlayan başka bir kelime bulunmamaktadır.
B figürü, Çoban Anıtı'nın rölyefinde sağdan ikinci olarak yer alır ve burada sol yönü işaret eder. Çoban Anıtı'nın rölyefi 866 numaralı kehaneti işaret etmektedir.
866 numaralı kehanet içinde yer alan kişiler, "V" harfinden başlayarak ve kehanet metnini sağdan sola ve aşağıdan yukarıya okuduğumuz zaman aşağıdaki şekilde sıralanır:
PRINCE VLPIAN (Prens Ulpian),
ROI (Kral)
DUC (Dük)
ROGNE (Kraliçe)
Bu sıralama rölyefte yer alan figürlerin sıralaması ile uyumludur. Kraliçe figürü soldan sağa doğru bakıldığında ilk figürdür.
"V" harfi, 668 numaralı kehanetin dördüncü satırında yer alan "VEXER" kelimesinin (soldan ikinci kelime) ilk harfidir ve bu kehanette "V" harfi ile başlayan başka bir kelime bulunmamaktadır.
B figürü, "Arkadyalı Çobanlar II" tablosunda soldan ikinci olarak yer alır ve burada sağ yönü işaret eder. "Arkadyalı Çobanlar II" tablosu 668 numaralı kehaneti işaret etmektedir.
"V" harfi, 866 ve 668 numaralı kehanetler içinde gizlenmiş olan harfleri bulabilmemizi sağlayacak olan başlangıç noktasıdır.
866 numaralı kehanetin üçüncü satırı 5 (Roma rakamları ile "V") kelime (“&” işaretini dikkate alırsak 6 kelime) içermektedir.
668 numaralı kehanetin dördüncü satırı da 5 (Roma rakamları ile "V") kelime (“&” işaretini dikkate alırsak 6 kelime) içermektedir.[4]
"O.U.O.S.V.A.V.V" Anahtar Dizgesini Kullanarak Kehanetlere Gizlenmiş Harflerin Bulunması
QUAND L'ESCRITURE D.M. TROUVEE,
.--- V S O
Not: "V" harfi için "LDNAU" ve bu harfin nokta işaraeti için "Q"
ET CAVE ANTIQUE A LAMPE DESCOUVERTE,
U
LOI, ROI, & PRINCE VLPIAN ESPROUVEE
O
PAVILLON ROGNE & DUC SOUS LA COUVERTE.
--- V.- ---V A
Not: "V" için "SUOSC" ve bu harfin nokta işareti için ise "U" harfi,
son "V" harfi için "DENGO"
Sonuç olarak, bu kehanette gizlenmiş harfler aşağıdaki şekilde karşımıza çıkar:
RORELDNAUQLSUOSCUDENGO
Burada toplam 22 harf vardır ve 22 sayısı Kabala'nın kutsal sayısıdır.
866 numaralı kehanet de yer alan boşlukları silelim:
QUANDLESCRITURED.M.TROUUEE
ETCAUEANTIQUEALAMPEDESCOUUERTE
LOYROY&PRINCEVLPIANESPROUUEE
PAUILLONROYNE&DUCSOUSLACOUUERTE
“S” ve “P” harfleri dikey olarak görünür.
“S” harfi ikinci satırda soldan 22. harftir.
“P” harfi üçüncü satırda soldan 22. harftir.
“PS” harfleri Sion Tarikatı'nı (Prieure de Sion) temsil etmektedir.
668 Numaralı Kehanet
Arama Yöntemi: soldan sağa ve yukarıdan aşağıya
Başlangıç Noktası: dördüncü satırda yer alan ve “VEXER” kelimesinin ilk harfi olan "V" harfi
“O”, “U”, “O”, “S” ve “A” harflerinden sonra gelen nokta işareti için bir sonraki harfi alalım. "V" harfi için ise sonraki 5 harfi ve "V" harfinden sonra gelen nokta işareti içinde bulunan en son harfi takip eden 1 harfi alalım.
Not: Anahtar harflerde son "V" harfinden sonra nokta işareti yoktur. Bu harfi takip nokta işareti olmamasından dolayı sadece sonraki 5 harf alınacaktır.
LORS QUE SOULDARTS FUREUR SEDITIEUSE.
A V- ---.V- ---
Not: "V" için "TSFUR" ve bu harfin nokta işareti için "E"
Son "V" harfi için "URSED"
CONTRE LEUR CHEF FERONT DE NUICT FER LUIRE:
V---.
Not: "V" harfi için "CONTR" ve bu harfin nokta işareti için "E"
ENNEMY D'ALBE SOIR PAR MAIN FURIEUSE,
O S -
26.
+1866 SayısıTümünü Göster
866 sayısının işaret ettiği nedir ?
Çoban Anıtı bu sorunun cevabını vermektedir.
Anıtta yer alan kitabe'nin ikinci satırı "D.M." karakterlerini içerir. Nostradamus'un 866 numaralı kehanetinin ilk satırında "D.M." karakterlerini kullanılmaktadır.
Not: Nostradamus'un kehanetleri 4 satırdan oluşmaktadır ! 866 numaralı kehanet 1 kadın ve 3 erkekten bahseder (Kral, Kraliçe, Prens Ulpian ve Dük). Nicolas Poussin'in tablosunda da 1 kadın ve 3 erkek figürü vardır.
866 numaralı kehanet bir kitabenin bulunmasına değinir. Çoban Anıtının da gizemli ve çözülememiş şifreli bir kitabesi vardır.
Keşif 2: 866 sayısı Nostradamus'un 866 numaralı kehanetini işaret etmektedir.
Nostradamus bağlantısı ve keşif 2 yi doğrulayan diğer kanıtlar:
Kanıt 1: "ET IN ARCADIA EGO" cümlesinde yer alan "I", "C", "D" ve "I" Roma rakamlarını, Roma sayı sistemine göre düzenleyelim:
DCII DCII Roma rakamı 602 sayısına eşittir.602 ve 206 (602 nin tersi) nin toplamı:
602 + 206 =808 Nostradamus'un kitabında 7. yüzlükte sadece 42 adet kehanet vardır ve 58 adet kehanet ekgibtir. 866 numaralı kehanet 8. yüzlükte yer alır. 866 numaralı kehanet ekgib olan 58 kehaneti dikkate alırsak sıralama olarak 808. kehanettir: 866 – 58 =808
Not:Nostradamus'un kitabının kapağında (Benoist Rigaud 1568 Lyon Basımı) 5 yıldız ve küre üzerinde 8 rakamı yer alır. 5 yıldız ve 8 sayısı 58 sayısına işaret eder.
Tapınak Şövalyeleri dağıtıldığında Paris karargahlarında üzerinde CAPUT LVIIIM (58m) yazısı olan gümüş bir kafatası bulunmuştur.
Gizemli 58 sayısı Tapınak Şövalyeleri için önemli bir sayıdır. Bu sayı ile ilgili incelemelerimi ileriki bölümlerde bulabilirsiniz.
Kanıt 2: Çoban Anıtı'nda yer alan "DOUOSVAVVM" kitabesinin ibrani Numeroloji sistemindeki değeri 503 dür.503 ve 305 (503 ün tersi) sayılarının toplamı yine 808 sayısını verir:503 + 305 = 808
Kanıt 3: Çoban Anıtında yer alan rölyef panelin ebatları (National Recording Project of Public Monument and Sculpture Associationkayıtlarına göre):
Genişlik: 1.45 m.
Yükseklik: 1.8 m.
Derinlik: 6cm (0.06 m.)
Rölyef panelin hacmi:
1.45 x 1.8 x 0.06 = 0.1566 Nostradamus 1566 yılında ölmüştür. Bir sayıyı tersiyle toplamak ana yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.
866 ve 668 (866 ın tersi) sayılarının toplamı:866 + 668 =1534 Nostradamus 1534 yılında Rönesans döneminin meşhur filozoflarından biri olan Jules Cesar Scalinger tarafından Agen'e davet edilmiştir. Jules Cesar Scalinger, Nostradamus'un tıp, bilim ve metafizik alanlarında gelişimine büyük katkılarda bulunmuştur. Hatta daha sonraları Nostradamus kendi oğluna Jules ismini bile verecektir. 1534 yılı Nostradamus için gerçekten de bir dönüm noktasıdır.
Ayna'dan okunacak şekilde yazma stili Sion Tarikatının kullandığı yöntemlerden biridir. Leonardo da Vinci de not defterlerini bu yöntemle kaleme almıştır.
Kanıt 3: 808 sayısı da Nostradamus'un 866 numaralı kehanetini işaret etmektedir. Nicolas Poussin'in tablosu, Çoban Anıtının kitabesi ve Nostradamus'un 866 numaralı kehaneti arasında bir ilişki vardır.[3]
Kutsal Kase Bağlantısı
Daha önceki bölümde "ICDI" harf dizgesinden yola çıkarak "MCLI" harf dizgesinin bulunduğunu belirtmiştim.
"MCLI" harf dizgesinin ibrani Numeroloji sistemindeki değeri 140 dır.140 sayısı Roma rakamları ile "CXL" olarak yazılır."CXL" harf dizgesinde yer alan harflerin yerlerini değiştirsek "CLX" harf dizgesini elde ederiz.
"CALIX" kelimesi Latince'de kase, kadeh anlamlarına gelmektedir. "CLX" ise bu kelimenin sessiz harflerini içermektedir.866 ve 668 sayısının farkını alalım:
866 - 668 = 140 ("MCLI" harf dizgesinin ibrani Numeroloji sistemindeki değeri)
Çoban Anıtı'nın rölyefinin resmini baş aşağı çevirip, diz çöker durumda resmedilmiş yaşlı çobanın sandaletlerine bakıldığında iki gizli yazının gizlendiği görülür:"LI" ve "CAX" [3]
"LICAX" kelimesi "CALIX" kelimesinin anagramıdır.
Keşif 4: "ET IN ARCADIA EGO" cümlesi, 866 numaralı kehanet and 668 numaralı kehanet Kutsal Kase'yi işaret etmektedir.
TEORiM: Asıl şifre 3 parçadan oluşmaktadır:
1. "ET MN ARCALIA EGO" cümlesi
2. 866 numaralı kehanet
3. 668 numaralı kehanet
"ET MN ARCALIA EGO" cümlesini tamamlayan harfler 866 ve 668 numaralı kehanetler içinde gizlidir. "O.U.O.S.V.A.V.V" yazıtı ise gizlenmiş harfleri bularak, şifreyi çözmemizi sağlayacak olan anahtar dizgedir.
4 sayısının gizemi burada da karşımıza çıkar. Nicolas Poussin, tablosunda, 4 sayısını 3 adet asa kullanarak, Roma rakamları ile "IV" olacak şekilde resmetmiştir. 3 asa asıl şifrenin 3 parçadan oluştuğunun ve 4. parçanın ise anahtar olduğunun göstergesidir.
Kehanet 8,66 (Benoist Rigaud 1568 Lyon Basımı)
QUAND L'ESCRITURE D.M. TROUVEE,
ET CAVE ANTIQUE A LAMPE DESCOUVERTE,
LOI, ROI, & PRINCE VLPIAN ESPROUVEE
PAVILLON ROGNE & DUC SOUS LA COUVERTE.
Türkçe'si:
D.M. kitabesi bulunduğu zaman
bir lamba ile aydınlatılan kadim mağarada
Kanun, Kral ve Prens Ulpian yargılandı.
Kraliçe ve Dük galeride koruma altında
Kehanet 6,68 (Benoist Rigaud 1568 Lyon Basımı)
LORS QUE SOULDARTS FUREUR SEDITIEUSE.
CONTRE LEUR CHEF FERONT DE NUICT FER LUIRE:
ENNEMY D'ALBE SOIR PAR MAIN FURIEUSE,
LORS VEXER, ROME, & PRINCIPAULX SEDUIRE.
Türkçe'si:
Askerler öfkeyle ayaklandıkları zaman
Kendi liderlerine karşı çelik geceyi aydınlatacak.
Düşman Alba öfkeli taraf ile antlaşma yapacak,
Roma'nın canını sıkmak ve önemli birilerini kışkırtmak için [3] -
25.
+1D O.U.O.S.V.A.V.V MTümünü Göster
Çoban Anıtı ismini Hollandalı sanatçı Peter Scheemakers'in yapmış olduğu rölyeften alır. Rölyefin teması, Fransız ressam Nicolas Poussin'in yapmış olduğu ve "ET IN ARCADIA EGO" olarak bilinen tablodan (tablonun bir diğer ismi ise "Arkadyalı Çobanlar" dır) alınmıştır. Rölyef, orjinal tablonun aynada görüntüsü olarak hazırlanmıştır.
Anıt Thomas Wright tarafından tasarlanmış ve sütunlar ile süslemeler büyük bir olasılıkla 1755 yılında James (Athenian) Stuart tarafından anıta eklenmiştir. Anıtın rölyefinde yer alan mezar üzerinde Latince olduğu kabul edilen "ET IN ARCADIA EGO" (ve ben de Arkadya'da ... ) cümlesi okunmaktadır. Rölyef üzerinde orjinal tabloda olmayan bazı farlılıklar bulunmaktadır; 1. Bunların en dikkati çekeni rölyefin yatay olarak ters yapılmasıdır. 2. Diğer bir fark ise bir çobanın parmağı ile tabloda ARCADIA kelimesinde bulanan R harfini, rölyefte ise IN kelimesinde yer alan N harfini işaret etmesidir. 3. ilave bir lahit mezar üzerine yerleştirilmiştir. Rölyef'in altında yer alan mermer plaka aşağıda yer alan gizemli ve şifreli kitabeyi içermektedir:
O•U•O•S•V•A•V•V
D• M•
250 yılı aşkın bir süredir ingiltere'nin en iyi din bilimcileri, tarihçileri ve aralarında Charles Darwin ve Josiah Wedgwood'ın da bulunduğu bilim adamları şifreli kitabeyi çözmeye çalışmış ancak başarılı olamamışlardır. En son olarak ikinci Dünya Savaşı sırasında Almanların ünlü Enigma şifresini çözen Bletchley Park'ın şifre çözücüleri gizemin aydınlatılması için görevlendirilmiş, ancak yine bir netice elde edilememiştir.[3]
SHUGBOROUGH ŞiFRESiNiN ÇÖZÜMÜ
Shugborough Şifresi'ni çözebilmek için öncelikle "ET IN ARCADIA EGO" cümlesi üzerine düşünmeye başladım. Bu cümlenin Latince olduğuna inanılmaktaydı. Ancak fiili ekgibti. Bu nedenle de özel bir mesaj yada (anagram olarak hazırlanmış) bir şifreyi içerdiği yönünde tahminler yapılmaktaydı. "ET IN ARCADIA EGO" cümlesi Nicolas Poussin'in iki tablosunun ismidir. Çoban Anıtı'nın rölyefi Poussin'in ikinci versiyonundan esinlenerek yapılmıştır. Ancak rölyef, tablonun aynada görüntüsü olarak hazırlanmıştır. Poussin'in mektuplarını Latince "Tenet Confidentiam" yani "Sırların Koruyucusu" cümlesini içeren bir mühür ile mühürlediği söylenmektedir.
Öyleyse Poussin'in koruduğu sır nedir ?
"ET IN ARCADIA EGO" cümlesini gizemi çözmek için başlangıç noktası olarak kabul ettim ve çalışmalarıma başladım. Nicolas Poussin'in tablosu 4 insan figürü içermektedir. Tabloda 3 adet asa vardır ve dikkat edildiğinde bunların "IV" şeklinde resmedildiği görülebilir. Roma rakamları ile "IV", 4 sayısına eşittir. 4 sayısının işaret edilmesinin nedeni nedir? 4 sayısı üzerine yoğunlaşarak "ET IN ARCADIA EGO" cümlesini incelemeye başladım.
"ET IN ARCADIA EGO" cümlesinin 4 adet Roma rakamı içerdiğini gördüm.[3]
4 Sayısının Sembolizmi
1. Tanrının ismi (Yahweh) 4 harf ile yazılır (Tetragrammaton):
ibrani'ce YHWV, ingilizce YHWH, YHVH, JHWH veya JHVH, Almanca JHWH
2. incil'in Apocalypse'inde (Book of Revelation) Mahşerin 4 atlısı vardır: Savaş, Kıtlık, Salgın Hastalık (Veba), Ölüm
3. Ana kan grubu adedi 4 dür: A, B, O, AB
4. Eski Yunan medeniyetine göre 4 ana element bulunmaktadır: Ateş, hava, su, toprak
5. 4 mevsim: ilkbahar, yaz, sonbahar, kış
6. Günün 4 bölümü vardır: gece, sabah, öğleden sonra, akşam
7. Ana yönlerin sayısı 4 dür: kuzey, güney, doğu, batı
8. 4 Havarinin yazdığı 4 adet incil bulunmaktadır: Matta incili, Mark incili, Luka incili, John incili
9. Maddenin 4 temel hali vardır: katı, sıvı, gaz, ve plazma
Bu liste daha uzayıp gitmektedir. Ancak görülmektedir ki 4 sayısının özel bir anlamı vardır. "ET IN ARCADIA EGO" cümlesi de 4 adet Roma rakamı içerir. Cümle içinde yer alan Roma rakamları "I”, “C", "D" ve “I" dır. "I”, “C”, “D” ve “I" Roma rakamlarının sayısal değerleri:
I - C - D - I = 1 - 100 - 500 - 1
bulunan sayıların ilk haneleri:
1 - 100 - 500 – 1=1151
Elde edilen 1151 sayısını Roman rakamları ile "MCLI" olarak yazabiliriz."ET IN ARCADIA EGO" cümlesinde yer alan "ICDI" karakterlerinin yerine "MCLI" karakterlerini yerleştirdiğimizde ; "ET MN ARCALIA EGO" cümlesini elde ederiz. "ET MN ARCALIA EGO" cümlesinin ibrani Numeroloji sistemindeki değeri 866 dır.
Keşif 1: Nicolas Poussin'in tablosu ile 866 sayısı arasında bir ilişki vardır.[3] -
24.
+1Stafford yakınlarındaki bir mâlikânenin ücrâ bir köşesinde Shugborough Hall, ya da bilinen adıyla "Çoban Anıtı", 250 yıldır üzerindeki işaretlerle insanları şaşkına çeviriyor. Söylentilere göre anıtın üzerindeki bu kod, içinde isa'nın çarmıha gerilirken yaralarından sızan kanın bulunduğu Kutsal Kâse'nin nasıl bulunabileceği konusunda bir bilgi saklıyor. Kimilerine göre ise bu işaretin temeli, Masonlar ve Afrikalı putperestlerle ilgili çok eski dini bir sembol olması.Tümünü Göster
Anıtın Üzerinde ünlü ressam Nicolas Poussin'in 17'nci yüzyılda yaptığı "Les Bergers d'Arcadie II" (Arkadya Çobanları) adlı bir tablosu var ve yine söylenenlere göre o (Poussin), Kâse'nin nerde olduğunu biliyor.
Bu yazı şu: D O.U.O.S.V.A.V.V. M [1]
Çoban'ın Anıtı, Çobanın Anıtı, Shepherd of the Monument, D OUOSVAVV M, Shugborough Çoban'ın Anıtı, Çobanın Anıtı, Shepherd of the Monument, D OUOSVAVV M, Shugborough
Shugborough Code: D OUOSVAVV M
Bletchley Park
"Kutsal Kase'nin Sırları" yazımızda Bletchley Park'tan söz etmiştik. Bletchley Park, ikinci Dünya Savaşı'nda Almanların şifreleme makinesi 'Enigma'yı çözen merkez. ingiliz uzmanlar, Staffordshire bölgesinde bulunan 'Çobanın Anıtı'nın üzerindeki harflerin sırrını çözebilmek için mayıs ayından beri çalışıyor. Anıtın üzerinde 'D OUOSVAVV M' harfleri bulunuyor ve bu harflerin taşıdığı gizin insanları Kutsal Kase'nin yerine zütüreceğine inanılıyor. Yaklaşık altı aydır bu harflerin sırrını çözmeye çalışan Bletchley Park'ın şifre kırıcılarının 250 yıllık gizi çözdüğü düşünülüyor. Anıtın bulunduğu bölge, turist akınına uğrarken, dünyanın dört bir yanından deneyimli ve deneyimsiz şifre çözücüler de bu şifreyi çözebilmek için uğraşıyor.
Bletcley'deki uzmanlar, ünlü Enigma şifresini içeren ve oldukça karmaşık olan WWII kodunun bir kısmını kırmışlardı.Ama bu, onların sıradışı gözleri için oldukça karmaşık olacaktır. Bletcley, 2004'te tekrar çalışmaya başladı ve tarihi belgelerde ipuçları aramaya başladılar. Heyecanlı geçen bir 6 ay boyunca; tüm dünya, bu arayışlardan bir sonuç bekledi.[1]
Lawn, bu şifre için; "Enigma'dan bile daha zor" dedi. Eşi Sheila ise şifrenin Kutsal Kase ile ilgisi bulunmadığını, dul kalan Lord'un eşi için yazdırdığı duygusal bir cümle olduğunu öne sürüyor. Sheile'ya göre şifrenin çözümü Latince "Optima Uxoris Optima Sororis Viddus Amantissimus Vovit Virtutibus" (En iyi eş, en iyi kız kardeş, seni en çok seven dul sadakat yemini eder) cümlesinin kısaltılmışı. Oliver Lawn ise, "10 harfli bir şifre için minimum düzeyde çözülmüş bir şifreye sahip olmanız gerekiyor. Şifre yoksa 10 harfli bir kodu kesin bir şekilde çözmek mümkün değildir" diyor.[2]
Kutsal Kâse, nereye saklandı? Bu sorunun cevabı kuşkusuz tarihin en büyük gizemlerinden biridir. Birçok insan Kutsal Kase'yi yüzlerce yıldır aramaktadır. Araştırma çalışmam 2004 yılının Kasım ayında Shugborough Şifresi'nin Kutsal Kase ile ilişkisi hakkında yayınlanan bir BBC haberini okumamla birlikte başladı. BBC haberinde, Kutsal Kase ile gizli tarikatların (Sion Tarikatı, Tapınak Şövalyeleri, illuminati vs.) bağlantısı olduğuna inanıldığı ve Shugborough Şifresi'nin, Çoban Anıtı'nı yaptıran Anson ailesinin üyelerinin Tapınak Şövalyeleri'nin büyük üstatları ile ilişkileri olmasından dolayı Kutsal Kase'nin yerini işaret ettiği belirtilmekteydi. ilave olarak, Nicolas Poussin'in (Çoban Anıtı'nın rölyefi temasını onun ünlü "ET IN ARCADIA EGO" isimli tablosundan almıştır.) bir Tapınak Şövalyesi büyük üstadı olduğu yine aynı haberde iddia edilmekteydi. Tapınak Şövalyeleri'nin Haçlı Savaşları sırasında Kudüs'ü ele geçiren ve Kutsal Kase'nin koruyucusu olarak kabul edilen askeri bir tarikat olduğu haberde vurgulanmaktaydı. Çoban Anıtı'nda yer alan gizemli kitabe'de (Shugborough Şifresi) yer alan harfler üzerine yapmış olduğum ve iki yıl civarında süren araştırmalarımı tamamladım.
Shugborough Şifresi Kutsal Kase'nin saklandığı yeri göstermektedir. Kutsal Kase'nin Saklandığı Yeri Öğrenmeye Hazır mısınız? [3]
Çoban Anıtı ve Gizemli Kitabe (Shugborough Şifresi)
Çoban Anıtı, ingiltere'nin Staffordshire şehrinde, Shugborough Malikanesi'nin (Lichfield Kontluğunun atalarından kalma evleri) kuzey tarafındaki bahçeler içinde yer almaktadır. Bir mezar üzerindeki yazıtı inceleyen üç erkek çoban ve bunları izleyen bir kadın çobanı gösteren bir rölyef taşıyan Çoban Anıtı 1748 yılında zamanın kontu olan Thomas Anson (Daha sonradan Baron ünvanı verilen Amiral George Anson'un kardeşi) tarafından inşa ettirilmiştir. Anıtın rölyefinin altındaki kitabe aşağıdaki gizemli harfleri içermektedir: -
23.
+1"Dharma tekerleği bazen ağır döner ama mutlaka döner" (S. Suzuki)
Budizm'in sembolü olan Dharma Tekerleği (Dharma Wheel), ruhların hayat çarkının içinde doğup, aydınlanıncaya kadar tekrar doğacaklarının simgesidir.[1] Tam görüş, tam anlayış, doğru sözlülük, tam davranış, doğru yaşam biçimi, tam çaba, tam uygulama, tam bilinçlilik ve tam uyanıklığı simgelemektedir.[2] 8 çubuk, Buda'nın kurallarını temsil eder.[1]
Buda hava elementin hakim olduğu orta yolunun takip edilmesini önermiştir.[3]
Buda, ilk vaazında insanları aydınlatıp cahillikten kurtaracak olan dharma tekerleği öğretisini anlatmış, sekiz basamaklı yüce yoldan giderek nirvanaya ulaşmayı öğretmiştir: [2]
Anlatılanlara göre Buda, kendisini bırakıp gitmiş olan 5 kaçınık çileci arkadaşını Benares yakınlarında Ceylan Parkı'nda (isipathana) bulmuş, 5 çileci Buda'nın kendilerine doğru yöneldiğini görünce,
"Karşıdan kaçınık Gotama geliyor ama o çileden, perhizden caymış, dünya nimetlerini seçmiştir. Bak nasıl gücü kuvveti yerine gelmiş, eski güzelliğine kavuşmuş! Bunun için ona saygı göstermeyelim. Ama ne de olsa soylu bir kimsedir, yanımızda yer açalım da dilerse otursun."
diye konuşmuşlar. Buda kendilerine yaklaşınca da kararlarını uygulamaya koyamamışlar. Ayağa kalkıp saygıyla Buda'nın önünde eğilmemezlik edememişler. Buda yanlarına oturunca "Gotama kardeş" diye söze başlayacak olmuşlar, Buda hemen sözlerini kesip,
"Bundan sonra benimle konuşurken bana Gotoma kardeş demeyin, çünkü ben artık Buda oldum, yolu buldum, size de yolu göstereceğim, yasa'yı (dharma) öğreteceğim"
demiş. Buda böylelikle bu sözlerle ilk vaazına başlamış, insanları yanılgıdan, cahillikten kurtaracak olan dharma tekerleğini ilk kez burada böylece çevirmeye başlamış.[4]
Dharma tekerleği ya da doğa kanunların ve maddenin çarkı büyük zaman giblüslerde dönmekte ve reenkarne olan ruhların aydınlanıncaya dek sürmektedir. [3] -
22.
0Deccal’ın geleceğinin mitolojik habercisi, Güneş Tanrısı Apollo’nun heykeli, New York’ta bulunan heybetli Rockefeller Center’ın girişini şereflendiriyor. New York dergisi, bir nüshasının kapağında aynı tanrı Atlas gibi, bir sanatçının David Rockefeller Jr.’ı tüm yerküreyi omuzlarının üstünde tutmaya çabalarken gösteren betimlemesini basmıştı. Rothschild’ler istisna, dünyada hiçbir hanedanlık ya da aile Rockefeller’le karşılaştırılamaz.[20]Tümünü Göster
CFR’nin Gücü
Amerikalı Yazar Eustace Mullins, "The World Order" adlı kitabının başlarında, "bu kitapta adı geçen hemen her ünlü Amerikalı CFR üyesidir, bu yüzden her seferinde bunu tekrarlamayı gereksiz görüyorum." diyor. Gerçekten de CFR üyelerinin listesi, neredeyse Amerikan politikasının "Who’s Who" (Kim Kimdir)i gibidir. Henry Kissinger’dan John McCloy’a, Carter’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski’den Eisenhower’ın Dışişleri Bakanı John Foster Dulles’a, CIA başkanı ve mason Allen Dulles’dan, Dean Acheson, George Kennan’a kadar pek çok ünlü isim, CFR üyesidir. Öyle ki, The Rockefeller Syndrome adlı kitabında Ferdinand Lundberg’in belirttiğine göre: "CFR ile bağlantısı olan insanlar Amerika pazarlarında mülkiyete sahip olanların neredeyse tümüdür."
Dan Smoot, "Invisible Government" (Görünmez Hükümet) adlı kitabında, kurumun ABD’nin dış politikalarının oluşumundaki büyük etkisini detaylı olarak anlatıyor. Buna göre CFR, yalnızca üst kademedeki yönetici elitleri bünyesine alıp yönlendirmekle kalmaz, dış politika ile kurumların büyük bölümünü kontrol eder. Amerika’da dış politika ile ilgili diğer pek çok dernek ve kurum da, CFR’nin denetimi altındadır. Amerikan dış politikasındaki büyük etkileri ile bilinen "think-tank"ler (politika üretme kurumları) ise gerçekte CFR’nin alt komisyonları niteliğindedir. Eustace Mullins, CFR ve think-tank’ler arasındaki ilişkiden söz ediyor:
CFR basın üzerinde de büyük etkiye sahiptir. Kurum, basındaki üyeleri sayesinde, büyük gazeteleri bir sosyal kontrol mekanizması olarak kullanabilmektedir. Denetlediği kabul edilen basın organları arasında; New York Times, Washington Post, Time, Newsweek, Life, New York Post, New York Herald Tribune, gibi dev isimler sayılabilir.
Tüm bunların yanında CFR, aynı ingiltere’deki Chatham House gibi masonlukla da çok içli-dışlıdır. Her iki örgütün de önde gelen üyeleri, aynı zamanda ülkelerindeki mason localarına üyedirler. CFR’nin; Harry Truman, George Marshall, Dwight Eisenhower, Allen Dulles, John McCloy, Henry Kissinger, Lyndon Johnson, Dean Acheson, Gerald Ford gibi ünlü isimlerin yanında daha pek çok üyesi bir taraftan da locaların müdavimidirler.
Yeni Dünya Düzeni’nin amaçları ve tehlikeleri hakkında tonlarca kitap yazılmış, globalizasyonun insanlığa sunacağı acımasız gerçekler hakkında yüzlerce konferans verilmiştir. Fakat bahsedilen gizli örgütlerin ve CFR ,Bilderberg veTrilateral Komisyon ‘un tehlikeleri hakkında yazılan kitaplar bir avuçtur.Çünkü bu örgütler hakkında bilgiye ulaşmak çok zordur.Bu örgütlere üye olan kişiler istihbarat örgütlerinin, silahlı kuvvetlerin, NATO’nun veya Savunma Bakanlıklarının, bankaların, dev tröstlerin en tepesindeki insanlardır . Nazilerden pek de farklı olmayan bu insanların gerçek yüzlerini daha iyi anlayabilmek, ancak onların dünya insanlığı üzerinde oynadıkları rolü sergileyerek mümkün olabilir. Bu örgütler niye tehlikelidirler? Çünkü: Savaşları onlar çıkarırlar.Ne kadar süreceğine onlar karar verirler, kimlerin katılacağına ve hangi sınırların çizileceğine onlar karar verirler (Şu anda içine girmekte olduğumuz savaşta olduğu gibi).[18]
Hükümetleri onlar kontrol ederler. Pek çok ülkede kimin başbakan, kimin vali veya kimin yönetici konumuna geleceğini onlar kontrol ederler . Gerekirse hükümetleri yıkarlar, yerine yenisini kurarlar, işlerine gelmezse onu da yıkarlar ve bunu kimsenin ruhu duymadan yaparlar .Medya, bu gerçeklerden bahsedemez. Medya ve bilgiyi onlar kontrol ederler. Temel pek çok medya kuruluşlarını onlar kontrol ederler. Beyin yıkama yöntemleri ve medyayı yönlendirme yöntemleri korkunçtur .Onların izni olmadan büyük medyaya yayın yapmanız mümkün değildir.[18]
Kısacası CFR, ya da "Dış ilişkiler Konseyi", Yahudi önde gelenlerinin "dünyaya egemen olma" hedefine ve bu hedefin sistematize edilmiş hali olan Mesih Planı’na uygun bir aygıt konumundadır. CFR’nin aldığı kararlar, Amerikan çıkarlarını, dolayısıyla da ülkedeki Yahudi sermayesini korumak doğrultusundadır. Vietnam savaşından, Latin Amerika müdahalelerine kadar pek çok dış politika kararı, CFR’nin Yahudi sermayesini koruma misyonuyla yakından ilgilidir. Konsey’in Ortadoğu politikası ise, elbette tümüyle israil çıkarlarının savunulmasına yöneliktir.
-
ulu tanrım şahidim olsun gran torinonun
-
13 02 2025 sözlükteki huzur
-
nasyonalin karıların dikkatini çekme çabaları
-
selamın aleykum hayırlı kandiller
-
kadın sürücüler trafikten men edilsin
-
türkiyedeki gece kulüplerinde
-
nasyonal salağı kafanı skm yeter
-
yazıklar olsun gey pataklayan
-
beyler yarın 12 saat çalışacağım aq
-
balili sevgilimin anne ve babasını ifşa
-
beyler bana kan kanseri teshisi konmus
-
herkes hangi partiye oy verdiğini yazıyor
-
mutluluk parayla değil
-
türk kızlarına şöyle böyle diyorum ama
-
grantorino çıkışş yap
-
hiç sevgilim olmadığı için
-
ümit özdağ kürtleri türk milletinin parçası
-
27 online yazmayacaksanız
-
bronzlaştıktan sonra göğüs kaslarım falan
-
amg salağı kürt olsam solaryuma mı giderim
-
kıza ulaşamıyorum diyene kendini geliştir demek
-
ümit özda prof muymuş
-
ya mına koyayım yeter ya
-
melisanin resmi atayimmi
- / 1