/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 1.
    +11 -14


    666 sayısının kehaneti



    www. ile başlar tüm internet siteleri





    2.



    barkodları iyi inceleyin





    3.vodafone



    666 rakamlarına dikkat edin




    peki 666 nedir part 1

    666, incil’de geçen Deccâl’in sayısı ve işaretidir. Deccâl, sözlükte “bir şeyi örtmek, yaldızlamak ya da boyamak” anlamındaki decl kökünden türeyen bir sıfat olup klagib kaynaklarda “âhir zamanda ortaya çıkıp göstereceği hârikulâde olaylar sayesinde bazı insanları dalâlete sürükleyeceğine inanılan kişi” diye tarif edilir. Deccâl kelimesi, Kurân-ı Kerîm’de geçmemektedir. Hz. muhafazid’e nisbet edilen rivayetlerde “muhatabını aldatmak gayesiyle güzel sözler söyleyen kişi; bir kaşı ve gözü bulunmayan kötü kimse” anlamındaki Mesîh kelimesiyle birlikte “el-mesîhu’d-deccâl” ve “mesîhu’d-dalâle” şeklinde kullanılmıştır.[1]

    Hıristiyan eskatolojisinde Antichrist, Yahudi eskatolojisinde ise Armilus karşılığı olarak bilinir.[2]

    Deccâl, tarihte Babil mitolojisindeki Kaos mitlerine dayanır. Burada Suların ve Karanlıkların hakimi Tiamat, tanrılara isyan etmiş, Tanrı Ea’nın oğlu Marduk tarafından mağlup edilmiştir. Dünyanın sonuna doğru tekrar tanrılara karsı çıkacağına inanılmaktadır.[3]

    Eski iran inançlarında görülen iyiliği temsil eden akıl tanrısı Ahura Mazda’nın karanlıkta yaşayan muhalifi Angra Mainyu ile devamlı mücadelesi, Deccâl
    kavrdıbının ilk köklerini teşkil etmektedir.[4]

    Eski Ahit’te gelecek tasavvurunda Allah’ın kuvvetleri ile şeytanın kuvvetleri ki bunlar Deccâl konumunda olanlardır, arasındaki büyük savaştan bahsetmektedir. Burada Allah’a inananlar ile onlara düşmanlık edenler savaşacaklar ve sonucunda Allah kendisine inananları destekleyecek ve inananlar zafere ulaşacaktır.[5][4]

    Yahudi kaynaklarına baktığımızda Deccâl kavramı için geçen olayları şu şekilde ifade edebiliriz:

    a. Yahudi kutsal kitabında anlatılan Gog ve Magog kıssası. Bu kıssada ahir zamanda, şer kuvvetlerin büyük ve korkunç bir plan hazırladıklarından bahsedilir. Bu ser kuvvetlerin kumandanı Gog’dur. Gog Rab Yahve tarafından nasıl mağlup olduğu anlatılmaktadır. Gog burada Rab Yahve’nin ahir zamanda çıkacak olan düşmanıdır. Tarihi bir şahsiyet değildir. israil halkına saldıracak ser ordularının hepsinin komutanlarını temsil eden bir semboldür.[6]

    b. Deccâl kavrdıbını müşahhas bir şekilde ortaya konulduğu yer Eski Ahit Kitabının Daniel bölümüdür. Daniel’de Deccâl için müşahhas bir örnek verilmekte, “küçük boynuz, canavar” tabirleriyle sembollendirilen ve insanüstü özelliklerle tasvir edilen bu örnekle Yahudilere zulüm ve eziyette bulunan 4. Antiochus Epiphanes kastedilmektedir. Antiochus zalim bir hükümdar, büyük orduların kumandanı, üç kralı yenen, azizlere zulmeden, Allah’ın mabedini tahrip eden bir Deccâl tipidir. [4]

    Hıristiyanlıkta deccâl, “anti-christ” tabiriyle Mesih’in düşmanı olarak Kutsal Kitap’taki Yuhanna’nın mektuplarında yer alır.[5] Âhir zamanda zuhur edecek düşman şeklinde telakki edilen deccâl Yeni Ahit’te birçok yerde geçer.[7] Süryânî çevrelerde “anti-christ” tabiri için islâmî kaynaklardaki deccâl teriminin aslı olduğu ileri sürülen daggala kelimesi kullanılır. Hıristiyan dünyasında kökleri Helenist Yahudiliğe kadar giden, islâmî çevrelerce de paylaşılan bu terim ve onunla ilgili telakkiler tarihî seyri içinde inanç, teoloji, sanat, edebiyat ve siyasette önemli roller oynamıştır.[1]

    666 sayısının Deccâl’le ilişkilendirilmesinin sebebi Kitabı Mukaddes’in Vahiy cüzinde kıyamete dair görüsü sırasında Yuhanna’ya 666 sayısının Şeytanın rakamı olduğunun ve bu sayının bir kişiyi belirttiğinin söylenmesidir. Yuhanna zamanında yeryüzünü yöneten iblise Roma imparatoru Neron, hayli uygun bir adaydır. ibrani alfabesi kullanılırsa, ilk Hıristiyanların acımasız katili “Sezar Nero”nun isminin sayısal karşılığı 666 çıkar. Her ne kadar Hz. isa havarilerine ikinci gelişinin vaktinin hiç kimsenin bilmediğini kesin bir şekilde söylemiş olsa da, kimi Hıristiyan teologlar asırlardır Deccâl’ın iktidara gelişi ve yeryüzünü 7 yıl boyunca yönetmesini, iyi ile kötü, isa’nın orduları ile Şeytan’ın orduları arasındaki son savaş olan Armegeddon’u başlatacağını söylemektedir.[8][9]

    17. ve 18. ayetlerdeki veriler onun isminin sayısını 666 rakamı olarak vermektedir. Bazı Latince harfler aynı zamanda rakamları da içerdiğinden bu harfleri basitçe toplamamız gerekmektedir. Bu, “Anti-christ”, yani Mesih-karşıtını tanımlayan peygamberlik ön bildirisidir (2.Selanikliler 2, 3-12; 1.Yuhanna 4, 3; 2.Yuhanna 7; Romalılar 8, 3 ile karş). Grekçe “Antichrist” sözcüğünün karşılığı, “kendisini meshedilmiş olanın yerine koyan (anti:karşıt ve crio: meshetmek)” demektir.[10]

    Son 2000 yıl boyunca canavarın sayısı olan 666 rakdıbını çözmeye çalışan çok sayıda yorum piyasaya sunulmuştur. Havari Yuhanna bunun büyük bir bilgelik gerektirdiğini söylemesi, bir kere bizim bu konuda çok temkinli davranmamız gerektiğini hatırlatmalı. “Vahiy yorumu” kitabının yazarı Carlos Madrigal de “altı” rakamıyla ilgili olarak şunu yazar:

    “6, Şeytan’ın isyanına uymuş olan insanın, Tanrı’ya ulaşmak ve kendini kendi tanrısı olarak ilan etmek için sarf ettiği bütün boş çabaları simgeler. ‘Altı’, asla ‘yedi’ olamayan sayıdır! Bununla birlikte okuduğumuz bu son ayette belirtildiği gibi, Şeytan-insan işbirliğinin son başkaldırısının simgesi olan 666, aynı zamanda bir kişinin ismini simgeliyor.” [11]

    Hıristiyanlığın ilk yıllarında Neron Deccâl olarak düşünülürken, Haçlı seferleri sırasında Yahudiler Türkleri Deccâl olarak görmüş, Türklerin israil’in intikdıbını alarak Hıristiyan kiliselerini ahıra çevireceğini düşünmüştür. Vahiy kitabında Deccâlın simgesi 666’dır:

    “Hikmet buradadır. Anlayışı olan, canavarın sayısını hesap etsin: çünkü insan sayısıdır ve onun sayısı altı yüz altmış altıdır” [12]

    6 sayısı, kusurluluğa işaret eder. Kutsal Kitapta sayılar çoğunlukla sembolik anlamda kullanılır. Yedi rakamı genellikle tamlığı ve kusursuzluğu temsil eder. Yediden bir ekgib olan altı sayısı ise Tanrı’nın gözünde ekgib ya da kusurlu olan bir şeye işaret edebilir ve Tanrı’nın düşmanlarıyla bağlantılı şeyleri simgeleyebilir.[13]

    666 sayısının incil’deki anlamlarının yüzeysel olarak kastedilenlerden başka bir anlamı olmaması da mümkündür. Ancak St. John, 666 sayısını sayı sembolizmini alegorik olarak kullanan Musevi mistisizmine bağlamaktadır. Muhtemelen aynı geleneği izleyen kişilere yönelik bazı mesajlar vermeye çalışıyordu ama günümüzde artık bu mesajlar belirsizdir. Yine bir tesadüf olarak, eski Roma rakamları da büyükten küçüğe dizildiklerinde toplamı 666 sayısını vermektedir:

    D = 500
    C= 100
    L= 50
    X= 10
    V= 5
    1= l
    666.

    Bu yüzden canavarın sayısı olarak kabul edilen 666’nın Hz.isa’nın çarmıha gerilmesini sağlayan Roma otoritelerini temsil ediyor olma olasılığı da yüksektir. Hıristiyanlık dininin ingiltere Adaları’nda yayılmaya başladığı yıllarda 666 sayısı M.S. 946 yılında St. Dunstan tarafından yaptırılan ünlü Glastonbury Manastırı’nda da yer almaktadır. Bu, ilk olarak Bligh Bond’un 1920’deki araştırmasında ortaya çıkmıştır.[14]

    Sonraki dönemlerde gerek Martin Luther gerekse John Jewel tarafından Papa ve papalığın Deccâl olarak tarif edildiği görülmektedir.[15]

    Kurân-ı Kerîm’de deccâl ile ilgili hiçbir sarih ifade bulunmadığı açıktır. Hadis olarak rivayet edilen metinlerden elde edilebilecek en belirgin hüküm ise deccâlin yeryüzünde inkârcılığı yaymaya çalışan, kutsal değerleri yok sayan ve kötülük faaliyetlerini destekleyen bir akım niteliği taşıdığıdır. Bu akımın çeşitli yüzyıllarda temsilcileri olmuş, bundan sonra da olacaktır. Buna göre deccâl hârika bir varlık, belli bir şahsiyet ve tek bir insan olmaktan çok her dönemde kötülüğü temsil eden bir tiptir. Deccâl ile ilgili çeşitli rivayetlerde yer alan olağan üstü maddî tasvir ve ayrıntılar ya isnat açısından sahih değildir, yahut râvilerin sehivlerine mâruz kalmış ya da onların indî yorumlarıyla karışmıştır. Bu tür rivayetler tevâtür derecesine ulaşmadığından, ayrıca hicrî 5. yüzyıldan itibaren mecazi mânalarına yorumlanmaları islâm âlimlerince mümkün görüldüğünden maddî bir deccâlin varlığını benimsemeyenlere küfür ya da dalâlet isnat etmek de doğru değildir.[16]

    bütün gizemli sembolleri size deşifre edeceğim
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +4
    Kardeş kör olcam ama senin için okıyacam
    ···
    1. 1.
      0
      Kör oldum
      ···
  3. 3.
    +1
    Esrarengiz Labirent

    Bu sembol, gerçekten de bir muamma. Karşımıza dünyanın değişik yerlerinde ve zamanlarında çıkıyor.. Anlamı, bir sır. Bazı kaynaklara göre dinsel amaçlı bir simge olabilir. Bazılarına göre ise insan beynini temsil ediyor olabilir.. Fakat hiç kimse, bu gizemli şekil hakkında kesin bir şey söyleyemiyor. isterseniz gelin bir bakalım, bu şekil nerelerde ve ne zamana ait bir şekilde karşımıza çıkıyor:

    Gotland

    Gotland

    Eski devirlerde taşlarla oluşturulmuş (isveç)

    Etrus

    Etruscan

    Tragliatella kentinde Etrük uygarlığından kalma bir vazonun üzerinde rastlıyoruz. (italya)

    Vase

    Vase

    Cornwall yakınlarında kayaların üzerinde çıkıyor karşımıza(ingiltere)

    Tintagel

    Tintagel

    Tintagel

    Tintagel zoom

    Girit adasında, kazılarda ortaya çıkarılmış madeni paralar

    Coin of Cnosso

    Coin of Cnosso

    Hopi yerlilerinin kutsal sembolü (Pueblo tribe - ABD)

    Hopi

    Hopi

    Finlandiya Sibbo'da bulunan bir sembol

    Sibbo

    Sibbo

    Manas Chakra

    Manas Chakra

    insanın şakralarını gösteren bir yazmada karşımıza çıkıyor.(Rajastan, Hindistan)

    Kom Ombo

    Kom Ombo

    Kom Ombo tapınağında karşımıza çıkan bir sembol (Mısır)

    Luzzanas

    Luzzanas

    Sardinya'da bulunmuştur.(italya); Yaklaşık 6000 yıl öncesine tarihlenmektedir.

    Syria

    Syria

    Suriye'de bulunan antik bir vazo parçasının üzerine işlenmiş bu sembol.

    Oraibi

    Oraibi

    Arizona Oraibi 'de bir kaya üzerinde bulunmuş gizemli labirent. (ABD)

    Scily

    Scilly

    St. Agnes - Scilly adaları, ingiltere

    Pagudula

    Padugula

    Padugula 'da bulunmuş bir taş parçası (Hindistan)

    Pompei inscription

    Pompei inscription

    italya'daki Yanardağ (Vezüv) patlamasıyla tarihe gömülen Pompei şehrinde bir duvarda bulunan sembol.

    Hollywood Stone

    Hollywood Stone

    Hollywood taşı adıylada bilinen bu granit parçası ingiltere'de bulunmuştur.

    Pylos clay tablet

    Pylos clay tablet

    Pylos 'taki Kral Nestor tapınağındaki kalıntılarda rastlıyoruz ona.(Peloponnesus, Yunanistan), M.Ö. 1200 yıllarına tarihlenmektedir.

    Labyrinth of Mogor (Marín, Pontevedra) - Spain

    Labyrinth of Mogor (Marín, Pontevedra) - Spain

    Bir kaya üzerinde bulunmuştur (Marin, Pontevedra) - ispanya

    Labirinto di Mogor (Marín, Pontevedra) - Spagna

    Labirinto di Mogor (Marín, Pontevedra) - Spagna

    Machu Picchu Antik Kentinde bulunmaktadır (Peru)

    Tavoletta di argilla di Pylos

    Tavoletta di argilla di Pylos

    Labyrinth reported by Oyvind

    Rösaring yakınlarında bir taş kabarması şeklinde bulunmuştur.(iskandinavya)
    Labirinto di Mogor (Marín, Pontevedra) - Spagna

    Labirinto di Mogor (Marín, Pontevedra) - Spagna

    Potash Tapınağında kayalara boyanmış bir şekil.(Tikla, Madhya Pradesh -Hindistan)

    Labirinto di Mogor (Marín, Pontevedra) - Spagna

    Labirinto di Mogor (Marín, Pontevedra) - Spagna

    Ermeni incilinde bir çizim (1634 yılına ait) Jericho şehrini anlatan sayfada yer almaktadır.

    The labyrynth of Naquane

    Naquane at Capo di Ponte (Lombardia, italya)
    10.000 yıl öncesine ait bir kaya çizimi.

    Yukarıdaki kaya çiziminin rekonstrüksiyonu

    Görünüşe göre bu gizemli labirent eskiden herkes tarafından biliniyordu. Aşağıdaki resimdeki labirent çizim Mısır'dadır.

    Bir Açıklama Getirebilir miyiz?

    Gizemli labirentin bir şeye benzediği dikkati çekiyor:

    Binlerce yıl önce varolduğu düşünülen ve bir sebepten dolayı yok olan "Atlantis Uygarlığı" betimlemelerinde öne çıkan bir harita. Daha doğrusu Atlantis şehrinin plan çizimi. Sözü geçen labirent Atlantis şehrinin planına benziyor.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    +1
    "Dharma tekerleği bazen ağır döner ama mutlaka döner" (S. Suzuki)

    Budizm'in sembolü olan Dharma Tekerleği (Dharma Wheel), ruhların hayat çarkının içinde doğup, aydınlanıncaya kadar tekrar doğacaklarının simgesidir.[1] Tam görüş, tam anlayış, doğru sözlülük, tam davranış, doğru yaşam biçimi, tam çaba, tam uygulama, tam bilinçlilik ve tam uyanıklığı simgelemektedir.[2] 8 çubuk, Buda'nın kurallarını temsil eder.[1]

    Buda hava elementin hakim olduğu orta yolunun takip edilmesini önermiştir.[3]

    Buda, ilk vaazında insanları aydınlatıp cahillikten kurtaracak olan dharma tekerleği öğretisini anlatmış, sekiz basamaklı yüce yoldan giderek nirvanaya ulaşmayı öğretmiştir: [2]

    Anlatılanlara göre Buda, kendisini bırakıp gitmiş olan 5 kaçınık çileci arkadaşını Benares yakınlarında Ceylan Parkı'nda (isipathana) bulmuş, 5 çileci Buda'nın kendilerine doğru yöneldiğini görünce,

    "Karşıdan kaçınık Gotama geliyor ama o çileden, perhizden caymış, dünya nimetlerini seçmiştir. Bak nasıl gücü kuvveti yerine gelmiş, eski güzelliğine kavuşmuş! Bunun için ona saygı göstermeyelim. Ama ne de olsa soylu bir kimsedir, yanımızda yer açalım da dilerse otursun."

    diye konuşmuşlar. Buda kendilerine yaklaşınca da kararlarını uygulamaya koyamamışlar. Ayağa kalkıp saygıyla Buda'nın önünde eğilmemezlik edememişler. Buda yanlarına oturunca "Gotama kardeş" diye söze başlayacak olmuşlar, Buda hemen sözlerini kesip,

    "Bundan sonra benimle konuşurken bana Gotoma kardeş demeyin, çünkü ben artık Buda oldum, yolu buldum, size de yolu göstereceğim, yasa'yı (dharma) öğreteceğim"

    demiş. Buda böylelikle bu sözlerle ilk vaazına başlamış, insanları yanılgıdan, cahillikten kurtaracak olan dharma tekerleğini ilk kez burada böylece çevirmeye başlamış.[4]

    Dharma tekerleği ya da doğa kanunların ve maddenin çarkı büyük zaman giblüslerde dönmekte ve reenkarne olan ruhların aydınlanıncaya dek sürmektedir. [3]
    ···
  5. 5.
    +1
    Stafford yakınlarındaki bir mâlikânenin ücrâ bir köşesinde Shugborough Hall, ya da bilinen adıyla "Çoban Anıtı", 250 yıldır üzerindeki işaretlerle insanları şaşkına çeviriyor. Söylentilere göre anıtın üzerindeki bu kod, içinde isa'nın çarmıha gerilirken yaralarından sızan kanın bulunduğu Kutsal Kâse'nin nasıl bulunabileceği konusunda bir bilgi saklıyor. Kimilerine göre ise bu işaretin temeli, Masonlar ve Afrikalı putperestlerle ilgili çok eski dini bir sembol olması.

    Anıtın Üzerinde ünlü ressam Nicolas Poussin'in 17'nci yüzyılda yaptığı "Les Bergers d'Arcadie II" (Arkadya Çobanları) adlı bir tablosu var ve yine söylenenlere göre o (Poussin), Kâse'nin nerde olduğunu biliyor.

    Bu yazı şu: D O.U.O.S.V.A.V.V. M [1]

    Çoban'ın Anıtı, Çobanın Anıtı, Shepherd of the Monument, D OUOSVAVV M, Shugborough Çoban'ın Anıtı, Çobanın Anıtı, Shepherd of the Monument, D OUOSVAVV M, Shugborough

    Shugborough Code: D OUOSVAVV M

    Bletchley Park

    "Kutsal Kase'nin Sırları" yazımızda Bletchley Park'tan söz etmiştik. Bletchley Park, ikinci Dünya Savaşı'nda Almanların şifreleme makinesi 'Enigma'yı çözen merkez. ingiliz uzmanlar, Staffordshire bölgesinde bulunan 'Çobanın Anıtı'nın üzerindeki harflerin sırrını çözebilmek için mayıs ayından beri çalışıyor. Anıtın üzerinde 'D OUOSVAVV M' harfleri bulunuyor ve bu harflerin taşıdığı gizin insanları Kutsal Kase'nin yerine zütüreceğine inanılıyor. Yaklaşık altı aydır bu harflerin sırrını çözmeye çalışan Bletchley Park'ın şifre kırıcılarının 250 yıllık gizi çözdüğü düşünülüyor. Anıtın bulunduğu bölge, turist akınına uğrarken, dünyanın dört bir yanından deneyimli ve deneyimsiz şifre çözücüler de bu şifreyi çözebilmek için uğraşıyor.

    Bletcley'deki uzmanlar, ünlü Enigma şifresini içeren ve oldukça karmaşık olan WWII kodunun bir kısmını kırmışlardı.Ama bu, onların sıradışı gözleri için oldukça karmaşık olacaktır. Bletcley, 2004'te tekrar çalışmaya başladı ve tarihi belgelerde ipuçları aramaya başladılar. Heyecanlı geçen bir 6 ay boyunca; tüm dünya, bu arayışlardan bir sonuç bekledi.[1]

    Lawn, bu şifre için; "Enigma'dan bile daha zor" dedi. Eşi Sheila ise şifrenin Kutsal Kase ile ilgisi bulunmadığını, dul kalan Lord'un eşi için yazdırdığı duygusal bir cümle olduğunu öne sürüyor. Sheile'ya göre şifrenin çözümü Latince "Optima Uxoris Optima Sororis Viddus Amantissimus Vovit Virtutibus" (En iyi eş, en iyi kız kardeş, seni en çok seven dul sadakat yemini eder) cümlesinin kısaltılmışı. Oliver Lawn ise, "10 harfli bir şifre için minimum düzeyde çözülmüş bir şifreye sahip olmanız gerekiyor. Şifre yoksa 10 harfli bir kodu kesin bir şekilde çözmek mümkün değildir" diyor.[2]

    Kutsal Kâse, nereye saklandı? Bu sorunun cevabı kuşkusuz tarihin en büyük gizemlerinden biridir. Birçok insan Kutsal Kase'yi yüzlerce yıldır aramaktadır. Araştırma çalışmam 2004 yılının Kasım ayında Shugborough Şifresi'nin Kutsal Kase ile ilişkisi hakkında yayınlanan bir BBC haberini okumamla birlikte başladı. BBC haberinde, Kutsal Kase ile gizli tarikatların (Sion Tarikatı, Tapınak Şövalyeleri, illuminati vs.) bağlantısı olduğuna inanıldığı ve Shugborough Şifresi'nin, Çoban Anıtı'nı yaptıran Anson ailesinin üyelerinin Tapınak Şövalyeleri'nin büyük üstatları ile ilişkileri olmasından dolayı Kutsal Kase'nin yerini işaret ettiği belirtilmekteydi. ilave olarak, Nicolas Poussin'in (Çoban Anıtı'nın rölyefi temasını onun ünlü "ET IN ARCADIA EGO" isimli tablosundan almıştır.) bir Tapınak Şövalyesi büyük üstadı olduğu yine aynı haberde iddia edilmekteydi. Tapınak Şövalyeleri'nin Haçlı Savaşları sırasında Kudüs'ü ele geçiren ve Kutsal Kase'nin koruyucusu olarak kabul edilen askeri bir tarikat olduğu haberde vurgulanmaktaydı. Çoban Anıtı'nda yer alan gizemli kitabe'de (Shugborough Şifresi) yer alan harfler üzerine yapmış olduğum ve iki yıl civarında süren araştırmalarımı tamamladım.

    Shugborough Şifresi Kutsal Kase'nin saklandığı yeri göstermektedir. Kutsal Kase'nin Saklandığı Yeri Öğrenmeye Hazır mısınız? [3]

    Çoban Anıtı ve Gizemli Kitabe (Shugborough Şifresi)

    Çoban Anıtı, ingiltere'nin Staffordshire şehrinde, Shugborough Malikanesi'nin (Lichfield Kontluğunun atalarından kalma evleri) kuzey tarafındaki bahçeler içinde yer almaktadır. Bir mezar üzerindeki yazıtı inceleyen üç erkek çoban ve bunları izleyen bir kadın çobanı gösteren bir rölyef taşıyan Çoban Anıtı 1748 yılında zamanın kontu olan Thomas Anson (Daha sonradan Baron ünvanı verilen Amiral George Anson'un kardeşi) tarafından inşa ettirilmiştir. Anıtın rölyefinin altındaki kitabe aşağıdaki gizemli harfleri içermektedir:
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    +1
    D O.U.O.S.V.A.V.V M

    Çoban Anıtı ismini Hollandalı sanatçı Peter Scheemakers'in yapmış olduğu rölyeften alır. Rölyefin teması, Fransız ressam Nicolas Poussin'in yapmış olduğu ve "ET IN ARCADIA EGO" olarak bilinen tablodan (tablonun bir diğer ismi ise "Arkadyalı Çobanlar" dır) alınmıştır. Rölyef, orjinal tablonun aynada görüntüsü olarak hazırlanmıştır.

    Anıt Thomas Wright tarafından tasarlanmış ve sütunlar ile süslemeler büyük bir olasılıkla 1755 yılında James (Athenian) Stuart tarafından anıta eklenmiştir. Anıtın rölyefinde yer alan mezar üzerinde Latince olduğu kabul edilen "ET IN ARCADIA EGO" (ve ben de Arkadya'da ... ) cümlesi okunmaktadır. Rölyef üzerinde orjinal tabloda olmayan bazı farlılıklar bulunmaktadır; 1. Bunların en dikkati çekeni rölyefin yatay olarak ters yapılmasıdır. 2. Diğer bir fark ise bir çobanın parmağı ile tabloda ARCADIA kelimesinde bulanan R harfini, rölyefte ise IN kelimesinde yer alan N harfini işaret etmesidir. 3. ilave bir lahit mezar üzerine yerleştirilmiştir. Rölyef'in altında yer alan mermer plaka aşağıda yer alan gizemli ve şifreli kitabeyi içermektedir:

    O•U•O•S•V•A•V•V
    D• M•

    250 yılı aşkın bir süredir ingiltere'nin en iyi din bilimcileri, tarihçileri ve aralarında Charles Darwin ve Josiah Wedgwood'ın da bulunduğu bilim adamları şifreli kitabeyi çözmeye çalışmış ancak başarılı olamamışlardır. En son olarak ikinci Dünya Savaşı sırasında Almanların ünlü Enigma şifresini çözen Bletchley Park'ın şifre çözücüleri gizemin aydınlatılması için görevlendirilmiş, ancak yine bir netice elde edilememiştir.[3]

    SHUGBOROUGH ŞiFRESiNiN ÇÖZÜMÜ

    Shugborough Şifresi'ni çözebilmek için öncelikle "ET IN ARCADIA EGO" cümlesi üzerine düşünmeye başladım. Bu cümlenin Latince olduğuna inanılmaktaydı. Ancak fiili ekgibti. Bu nedenle de özel bir mesaj yada (anagram olarak hazırlanmış) bir şifreyi içerdiği yönünde tahminler yapılmaktaydı. "ET IN ARCADIA EGO" cümlesi Nicolas Poussin'in iki tablosunun ismidir. Çoban Anıtı'nın rölyefi Poussin'in ikinci versiyonundan esinlenerek yapılmıştır. Ancak rölyef, tablonun aynada görüntüsü olarak hazırlanmıştır. Poussin'in mektuplarını Latince "Tenet Confidentiam" yani "Sırların Koruyucusu" cümlesini içeren bir mühür ile mühürlediği söylenmektedir.

    Öyleyse Poussin'in koruduğu sır nedir ?

    "ET IN ARCADIA EGO" cümlesini gizemi çözmek için başlangıç noktası olarak kabul ettim ve çalışmalarıma başladım. Nicolas Poussin'in tablosu 4 insan figürü içermektedir. Tabloda 3 adet asa vardır ve dikkat edildiğinde bunların "IV" şeklinde resmedildiği görülebilir. Roma rakamları ile "IV", 4 sayısına eşittir. 4 sayısının işaret edilmesinin nedeni nedir? 4 sayısı üzerine yoğunlaşarak "ET IN ARCADIA EGO" cümlesini incelemeye başladım.

    "ET IN ARCADIA EGO" cümlesinin 4 adet Roma rakamı içerdiğini gördüm.[3]

    4 Sayısının Sembolizmi

    1. Tanrının ismi (Yahweh) 4 harf ile yazılır (Tetragrammaton):
    ibrani'ce YHWV, ingilizce YHWH, YHVH, JHWH veya JHVH, Almanca JHWH

    2. incil'in Apocalypse'inde (Book of Revelation) Mahşerin 4 atlısı vardır: Savaş, Kıtlık, Salgın Hastalık (Veba), Ölüm

    3. Ana kan grubu adedi 4 dür: A, B, O, AB

    4. Eski Yunan medeniyetine göre 4 ana element bulunmaktadır: Ateş, hava, su, toprak

    5. 4 mevsim: ilkbahar, yaz, sonbahar, kış

    6. Günün 4 bölümü vardır: gece, sabah, öğleden sonra, akşam

    7. Ana yönlerin sayısı 4 dür: kuzey, güney, doğu, batı

    8. 4 Havarinin yazdığı 4 adet incil bulunmaktadır: Matta incili, Mark incili, Luka incili, John incili

    9. Maddenin 4 temel hali vardır: katı, sıvı, gaz, ve plazma

    Bu liste daha uzayıp gitmektedir. Ancak görülmektedir ki 4 sayısının özel bir anlamı vardır. "ET IN ARCADIA EGO" cümlesi de 4 adet Roma rakamı içerir. Cümle içinde yer alan Roma rakamları "I”, “C", "D" ve “I" dır. "I”, “C”, “D” ve “I" Roma rakamlarının sayısal değerleri:

    I - C - D - I = 1 - 100 - 500 - 1

    bulunan sayıların ilk haneleri:

    1 - 100 - 500 – 1=1151
    Elde edilen 1151 sayısını Roman rakamları ile "MCLI" olarak yazabiliriz."ET IN ARCADIA EGO" cümlesinde yer alan "ICDI" karakterlerinin yerine "MCLI" karakterlerini yerleştirdiğimizde ; "ET MN ARCALIA EGO" cümlesini elde ederiz. "ET MN ARCALIA EGO" cümlesinin ibrani Numeroloji sistemindeki değeri 866 dır.

    Keşif 1: Nicolas Poussin'in tablosu ile 866 sayısı arasında bir ilişki vardır.[3]
    Tümünü Göster
    ···
  7. 7.
    +1
    Elma

    Fringe dizisinin yarım elma sembolünde elma çekirdeğinin yerinde insan embriyosu vardır. Elma, bir "discordia" (kaos) sembolüdür. Üstteki Fringe sembolünde de insanın kaos içinde doğduğu sembolize edilmiştir. Elma, aynı zamanda da 5 köşeli pentagram'ın (Davut yıldızı, pentacle) sembolüdür.

    Bunun dışında şekil değiştiricilere (shapeshifter) de bir gönderme de olabilir.

    Elma ve Pentagram.
    iki çocuk ve elma, Adam ve Eve (Adem ile Havva)'ya referans olabilir. Bilindiği gibi hem doğu hem de batı teolojisinde elma, Cennet'teki yasak meyvedir. Adem ve Havva, bu yasak meyveden yiyerek ilk günah'ı işlemiş; ilk günah, kaosu getirmiş, ölümse bu ilk günah yoluyla insan bedenine yerleşmiştir.

    "Her şeyden iki tane vardır... "
    Elma yarısı, simetrik bir şekil olarak insanın ruh ikizi'ni sembolize etmektedir. Fiziksel bir kuram olaraksa paralel evrenleri, yaşadığımız dünyadan farklı ama bu dünyayla da ilişkisi olan farklı dünyaları ve bu dünyalardaki bize tıpatıp benzeyen benzerlerimiz bulunduğunu çağrıştırmaktadır. Öyle ki bütün sezon boyunca Gözcü'nün de Walter'e söylediği "Her şeyden iki tane vardır." önermesinin ve ikiz nesnelerin üzerinde durulmuştur. Walter, hasta oğlunu iyileştirememiş, diğer paralel evrendeki oğlunun benzeri olan diğer Peter'i iyileştirmek için kendi dünyasına getirmiş ve bu iki evren arasındaki kaosun başlamasına neden olmuştur.

    Da Vinci'nin Şifresi'nde saklanılan şifrenin ELMA olduğunu hatırlayın. Elma, bu kez doğurganlığın ve hayatın devamlılığının sembolüydü. Burada da yine Adem ile Havva'ya atıf vardır. Tevrat'ın ilk Yaratılış kitabında Tanrı, Adem ile Havva'yı Cennet'ten kovarken şöyle demişti:

    "Çocuk doğururken sana çok acı çektireceğim. Ağrı çekerek doğum yapacaksın... " (Yaratılış, 3:16)

    Elmadan birçok mitolojik metin masallarda da bahsedilmiştir. Herkül'e, “dünyanın ucunda, güneşin battığı yerde, Atlas'ın gök kubbeyi taşıdığı yerde bulunan bir bahçedeki ağaçtan elma alıp gelme görevi” verilmişti. (Herkül'ün 12 ödevinden biri) Herkül, "Akşam Kızlarının Bahçesi – Bir tür cennet betimlemesidir" denen bu yere gelmiş ve bahçeyi koruyan yüz başlı ejderle savaşmıştır. Atlas'ı ikna ederek bu bahçeden 3 elma alabilmeyi başarıp dönmüştür.

    Üstte seçilmişliği simgeleyen Apple'nin elma logosu.
    Elma, bilinen en ünlü masalların değişim öncesi kahramanı olarak da kullanılmıştır. Tercih edilmenin arkasında yatan kandırılmanın, değişime uğramanın ölçüsü olarak. Tevrat ve Kuran'da yılan tarafından aldatılıp yasak meyveyi yiyen ve ölümlü olan Adem ile Havva'yı bir cadı-kraliçe tarafından aldatılıp zehirli elmayı yiyen ve ölüm uykusuna yatan Pamuk Prenses sembolize etmektedir. Elma, önce ödül, sonra tercih sebebi olmuştur. Yine "Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler" masalında, Cadı-Kraliçenin ödül olarak sunduğu kırmızı elma, onun hayatını değiştirecek olaylara sebep olmasını sağlamıştır. Ve masalların sonunda gökten düşen üç elma vardır. Biri anlatana, biri dinleyene diğeri de masalın gerçek sahibine…

    Kelebek

    Fringe'nin 2. sembolü olan kelebeğin kanatlarında dikkatlice incelendiğinde falanks (tüm parmak kemikleri) görülebilir. Elma ve kelebek, içinde gizledikleri insan embriyosu ve parmak kemikleri simgeleriyle ortak bir noktada buluşur ve hem "insan kopyalama"ya hem de dini öğelere referanslar verir. Bilindiği gibi Hıristiyan inancında isa Mesih, el ve ayaklarından çarmıha gerilmiştir. islam inancında ise çarmıha gerilen isa değil onu ele veren Yahuda iskaryot'tur. Yine sembolde kelebeğin simetrik yapısıyla çarmıh (haç) arasında benzerlikler vardır. Fakat buradaki gariplik, parmak sayılarının 5 değil 6 olmasıdır.

    Bir kelebek röntgenine benzeyen bu sembolde, kelebeğin kanatları ve insan el ve ayakları, klagib "yansıma" sembolüdür. Biyolojideki molekülleri temsil ederler. Sağ taraf, daha çok fizikselliği ve dış dünyayı karşılarken sol tarafsa spiritüalizm (ruhaniliği) ve iç dünyayı sembolize eder.

    Dizide Peter, insanlığı kurtarmak için kendini feda eden isa'nın ta kendisidir. 3. sezonun sonunda makinenin içine girip bütün kaosun başlamasına neden olan kendisini feda edecek, böylece bu iki evreni (spritüel olarak Tanrı ve insanı) barıştıracak, ilerleyen bölümlerde ise yine isa'ya referans yapılıp tekrar bedenleşecektir. Altta, Peter'in makine ile arasındaki bağla ilgili kehanet'te çarmıha gerilen bir insan figürü açıkça görülmektedir.

    >
    Yine kelebek sembolüyle "kelebek etkisi"ne referanslar vardır. Kelebek etkisi, bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişikliklerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesine verilen addır. Edward N. Lorenz'in çalışmalarından biri olan Kaos Teorisi ile ilgilidir. Daha sonralarda hava durumuyla ile ilgili verdiği şu örnek ile ünlenmiştir:

    "Amazon Ormanları'nda bir kelebeğin kanat çırpması, ABD'de fırtına kopmasına neden olabilir. Farklı bir örnekle bu, bir kelebeğin kanat çırpması, Dünyanın yarısını dolaşabilecek bir kasırganın oluşmasına neden olabilir."

    Fakat daha çok yaratılan bir kaosun büyüyerek artmasını ifade eder. Dizinin ileriki bölümlerinde Gözcü, Walter'in Peter'i kurtarırken bencillik edip diğer insanların hayatını tehlikeye attığı ile ilgili bir ders verir. Peter, birgün küçük bir kızın yakalaması gereken bir ateş böceğini yakalamış, küçük kız, başka bir ateş böceği yakalamak için evinden daha da uzaklaşmış, onu aramaya çıkan babası ise yolda bir kaza yapıp başka bir çocuğun hem de kendisinin ölümüne sebep olmuş, küçük kız çocuğu babasız kalmış, ölen diğer çocuğun babası ise akıl hastanesine yatırılmıştır. Semboller, dikkatlice incelendiğinde, sarı renkli ateş böcekleri hemen gözümüze çarpacaktır.

    Dizide geçen kelebek etkisine diğer bir örnek de Walter'in Peter'i kurtarırken diğer alternatif evreni yok oluşun kıyısına getirmesidir. Alternatif evren, büyük bir yıkım sürecine girmiş, çatlaklar, kehribarla kapatılmaya çalışılsa da yeterli olmamıştır. Bütün bu kaosun nedeni ise Walter'in açtığı o geçittir ve Peter, bunu düzeltmek için makineyi 2. kez kullanmasında işte Walter'in bu hatasını düzeltmeye çalışmıştır.

    Çiçek

    Fringe'de 3. sembol olan çiçeğin sol üst köşesine gizlenmiş bir Anisoptera (Yusufçuk) kanadı vardır. Çiçeğin diğer papatyalar gibi merkezi Fibonacci sekansı oluşturacak şekilde ters yönde spirallere sahiptir. Aslında çiçeğe daha dikkatle baktığınızda iki deri kaplı yaprak daha göreceksiniz. Toplamda üç kanat olan bu yapraklar, aslında bir yusufçuğun kanadının evrimini temsil ediyor. Bunun dışında çiçeğin merkezindeki polenlere ortadan bir çizgi çizdiğimizde, 2 tarafında ne kadar simetrik olduğunu göreceksinizdir. Bu da Fibonacci diziliminin doğadaki kusursuz örneklerinden biri.

    Fibonacci dizisi, her sayının kendinden öncekiyle toplanması sonucu oluşan sayı dizisidir. Bu şekilde devam eden bu dizide sayılar birbirleriyle oranlandığında altın oran ortaya çıkar, yani bir sayı kendisinden önceki sayıya bölündüğünde altın orana gittikçe yaklaşan bir dizi elde edilir. Dizinin birçok bölümünde Lost'un meşhur sayıları gibi bu sayılar karşımıza çıkar. Fibonacci sayıları, Walter'in çoğu kez kolayca hatırlamak için kullandığı bir şifredir ve uyumak için koyun saymak yerine bu sayıları sayar. DENiZ ATI sembolündeki deniz atının kuyruğunda da aynı spiralleri görüyoruz.

    Ayrıca yine polenlerin olduğu yerde bir maçaya benzer simge vardır. Ama o maça değil "Karmaşık Analiz" de yer alan "Mandelbrot set" adındaki kümelerden bir tanesi. Bu kümeye doğada, ağaçların yapraklarının dizimi gibi yerlerde rastlamak mümkündür.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 8.
    +1
    "Arkadyalı Çobanlar" Tablosu ile Kehanetler Arasındaki Bağlantılar

    Nicolas Poussin'in tablosunda (Arkadyalı Çobanlar II) yer alan insan figürlerini soldan sağa doğru “A”, “B”, “C” ve “D” harflerini vererek kodlayalım.

    C figürü, sağdan ikincidir ve bir kolu ile sol yönü göstermektedir.

    B figürü parmağı ile mezar üzerindeki yazıtı işaret eder. Nicolas Poussin bu figürün sağ kolunu "V" biçiminde resmetmiştir. "V" şeklinin Kutsal Kase'nin sembollerinden biri olduğuna inanılmaktadır. Soldan ikinci olarak görünen bu figür, aynı zamanda sandaletlerinde "CALIX" (kase, kadeh) yazısı gizli olan yaşlı çoban figürüdür.

    "V" harfi, 866 numaralı Kehanetin üçüncü satırında yer alan "VLPIAN" kelimesinin (sağdan ikinci kelime) ilk harfidir ve bu kehanette "V" harfi ile başlayan başka bir kelime bulunmamaktadır.

    B figürü, Çoban Anıtı'nın rölyefinde sağdan ikinci olarak yer alır ve burada sol yönü işaret eder. Çoban Anıtı'nın rölyefi 866 numaralı kehaneti işaret etmektedir.

    866 numaralı kehanet içinde yer alan kişiler, "V" harfinden başlayarak ve kehanet metnini sağdan sola ve aşağıdan yukarıya okuduğumuz zaman aşağıdaki şekilde sıralanır:

    PRINCE VLPIAN (Prens Ulpian),
    ROI (Kral)
    DUC (Dük)
    ROGNE (Kraliçe)

    Bu sıralama rölyefte yer alan figürlerin sıralaması ile uyumludur. Kraliçe figürü soldan sağa doğru bakıldığında ilk figürdür.

    "V" harfi, 668 numaralı kehanetin dördüncü satırında yer alan "VEXER" kelimesinin (soldan ikinci kelime) ilk harfidir ve bu kehanette "V" harfi ile başlayan başka bir kelime bulunmamaktadır.

    B figürü, "Arkadyalı Çobanlar II" tablosunda soldan ikinci olarak yer alır ve burada sağ yönü işaret eder. "Arkadyalı Çobanlar II" tablosu 668 numaralı kehaneti işaret etmektedir.

    "V" harfi, 866 ve 668 numaralı kehanetler içinde gizlenmiş olan harfleri bulabilmemizi sağlayacak olan başlangıç noktasıdır.

    866 numaralı kehanetin üçüncü satırı 5 (Roma rakamları ile "V") kelime (“&” işaretini dikkate alırsak 6 kelime) içermektedir.

    668 numaralı kehanetin dördüncü satırı da 5 (Roma rakamları ile "V") kelime (“&” işaretini dikkate alırsak 6 kelime) içermektedir.[4]

    "O.U.O.S.V.A.V.V" Anahtar Dizgesini Kullanarak Kehanetlere Gizlenmiş Harflerin Bulunması

    QUAND L'ESCRITURE D.M. TROUVEE,
    .--- V S O

    Not: "V" harfi için "LDNAU" ve bu harfin nokta işaraeti için "Q"

    ET CAVE ANTIQUE A LAMPE DESCOUVERTE,
    U

    LOI, ROI, & PRINCE VLPIAN ESPROUVEE
    O

    PAVILLON ROGNE & DUC SOUS LA COUVERTE.
    --- V.- ---V A

    Not: "V" için "SUOSC" ve bu harfin nokta işareti için ise "U" harfi,

    son "V" harfi için "DENGO"

    Sonuç olarak, bu kehanette gizlenmiş harfler aşağıdaki şekilde karşımıza çıkar:

    RORELDNAUQLSUOSCUDENGO

    Burada toplam 22 harf vardır ve 22 sayısı Kabala'nın kutsal sayısıdır.

    866 numaralı kehanet de yer alan boşlukları silelim:

    QUANDLESCRITURED.M.TROUUEE
    ETCAUEANTIQUEALAMPEDESCOUUERTE
    LOYROY&PRINCEVLPIANESPROUUEE
    PAUILLONROYNE&DUCSOUSLACOUUERTE

    “S” ve “P” harfleri dikey olarak görünür.
    “S” harfi ikinci satırda soldan 22. harftir.
    “P” harfi üçüncü satırda soldan 22. harftir.

    “PS” harfleri Sion Tarikatı'nı (Prieure de Sion) temsil etmektedir.

    668 Numaralı Kehanet

    Arama Yöntemi: soldan sağa ve yukarıdan aşağıya
    Başlangıç Noktası: dördüncü satırda yer alan ve “VEXER” kelimesinin ilk harfi olan "V" harfi

    “O”, “U”, “O”, “S” ve “A” harflerinden sonra gelen nokta işareti için bir sonraki harfi alalım. "V" harfi için ise sonraki 5 harfi ve "V" harfinden sonra gelen nokta işareti içinde bulunan en son harfi takip eden 1 harfi alalım.

    Not: Anahtar harflerde son "V" harfinden sonra nokta işareti yoktur. Bu harfi takip nokta işareti olmamasından dolayı sadece sonraki 5 harf alınacaktır.

    LORS QUE SOULDARTS FUREUR SEDITIEUSE.
    A V- ---.V- ---

    Not: "V" için "TSFUR" ve bu harfin nokta işareti için "E"

    Son "V" harfi için "URSED"

    CONTRE LEUR CHEF FERONT DE NUICT FER LUIRE:
    V---.

    Not: "V" harfi için "CONTR" ve bu harfin nokta işareti için "E"

    ENNEMY D'ALBE SOIR PAR MAIN FURIEUSE,
    O S
    Tümünü Göster
    ···
  9. 9.
    +1
    LORS VEXER, ROME, & PRINCIPAULX SEDUIRE.
    O U

    Sonuç olarak, bu kehanette gizlenmiş harfler aşağıdaki şekilde karşımıza çıkar:

    MLIECONTRERTSFUREURSED

    Burada toplam 22 harf vardır ve 22 sayısı Kabala'nın kutsal sayısıdır.

    Gizlenmiş harfler “M” ile başlar ve “D” ile biter.

    Bu kehanette ilk üç satırın ilk harflerini yan yana yazalım: "LCE"

    “LCE” kelimesi, “CLE” kelimesinin anagramıdır.

    Fransızca “CLE” kelimesi "anahtar" anldıbına gelir.[5]

    Asıl Şifre ve Çözümü

    "MLIECONTRERTSFUREURSED RORELDNAUQLSUOSCUDENGO ETNARAAEGO MCLI"

    Asıl şifre 58 adet harften oluşur. Gizemli 58 sayısı burada da karşımıza çıkmaktadır. Asıl şifreyi oluşturan harflerin anagramı Fransızca olarak aşağıda yer almaktadır:

    "ENRICO DANDOLO A ÉCRIT CLEF MONTRÉ SUR MUR SOUS LUNE QUE GARDÉ ST GRAEL"

    Türkçe'si:

    “ENRICO DANDOLO, GÖSTERiLEN ANAHTARI KUTSAL KASE'Yi KORUYAN AY'IN ALTINDAKi DUVARA YAZDI”

    KUTSAL KASE AYASOFYA'DA SAKLANMIŞTIR
    ···
  10. 10.
    +1
    Fleur-de-lys, fleur-de-lis ya da fleur-de-luce olarak da yazılır (Fransızcada "zambak"), Fransa Krallığı başta olmak üzere pek çok yerde armalarda ve bezemecilikte kullanılan amblemdir.[1]

    Fleur-de-lys ya da zambak çiçeği, ortaçağ hanedan armacılığında yaygın bir semboldür ve Fransız armalarında özellikle göze çarpar. Bu sembol, çok değişik biçimlerde karşımıza çıkar ve yaygın olarak Fransa ile ilişkilendirilmesine rağmen eski mezopotamya ve Mısır sanatına ve süslemelerine kadar tarihlenen benzer tasarımlarla bariz bir biçimde mukayese edilebilir.[2]

    Üç yaprakla, bunları tutan yatay bir banttan oluşur. Ortadaki dik, yanlarındaki sağa ve sola doğru kıvrılmış durumdaki yaprakların sapları da bandın altından taşar. Çeşitli biçimleri vardır. Fleur-de-lis au pied coupé ya da au pied nourri'de yaprakların sapları görülmez ya da bunların yerini yamuk biçimli bir taban almıştır. Fleur-de-lis florencée ya da épanouie de denen fleur-de-lis remplie'de yapraklar arasında erkekorganları göründüğü gibi, yaprakların uçları da çiçek gibi bölünür. Armacılıkta doğal biçimi çok bozulmadan betimlenen zambağa, stilize fleur-de-lis'den ayırmak için, "lis-de-jardin" adı verilir.

    Dünyanın pek çok yerinde çok eski zamanlardan beri sanatta fleur-de-lis'ye benzeyen bir amblem kullanılagelmişse de bu her zaman bu çiçeği simgelemiş değildir. Fleur-de-lis'in asıl önemi, öteden beri Fransız kraliyet armasında yer almasından ileri gelir. Frank kralı Clovis'e vaftiz edildiği sırada saflık simgesi olarak Cennet'ten bir zambak gönderildiği yolunda Fleur-de-lis sözcüğünün de fleur-de-Louis'nin (Louis-Clovis) bozulmuş biçimi olduğu ileri sürülmüştür. Ama bu figür, Kutsal Ruh'u simgeleyen bir güvercinden de gelmiş olabilir. Fransa kralı 6. Louis bu amblemi hem mühründe, hem de gibkelerinde kullandı. 8. Louis'in kutsanması töreninde altın zambaklar işlenmiş mavi bir cüppe giymesinden kısa bir süre sonra üzerinde altın renkli fleur-de-lis'ler serpiştirilmiş mavi bir kalkan krallık arması olarak kabul edildi. Fransa kralı 5. Charles 1376'da armadaki fleur-de-lis sayısını Kutsal Üçlemeye bağlayarak üçle sınırlandırıldı.

    Amblem birçok soylunun, ayrıca yerel yönetimlerin armalarında yer aldı; Yüzyıl Savaşları sırasında ingiltere kralları, Fransa üzerindeki egemenlik isteklerini göstermek için kendi armalarının içine Fransız armasını da yerleştirdiler ve bu 3. George dönemine değin sürdü. Benzer bir amblem de italya'da Floransa kentinin amblemi olan kırmızı zambaktır (fleur-de-lis épanouie).

    Bugün geniş ölçüde dünya üzerindeki Fransız topluluklarının bayraklarında kullanılmaktadır. 1992 ile 1998 arasındaki Bosna-Hersek bayrağında altı tane altın zambak bulunmaktaydı.

    Hemen her şartta yetişen, zor şartlara dayanıklı bir bitki olan zambak, bu nedenle izcilik armasında da kullanılmaktadır.[1]

    Sembolün kendisinin yan taç yaprakların bitkinin ortasından aşağı doğru dökülmesi nedeniyle genellikle çiçek açmış bir zambağın stilize bir temsili olduğu düşünülür. Bununla birlikte tasarımın zambaktan türediğine itiraz eden, yaygın ününe rağmen bu sembolün süsen çiçeğini temsil ettiğini iddia eden bazı bilim insanları ve botanikçiler de vardır. Bu hipotezin temelinde bu sembolün bir süre Hollanda'daki kıyılarında süsen çiçeği yetişen Luts Nehri etrafında yerleşen göçebe bir Germen kavminin soyundan gelen, Fransa'nın Frenk krallarının kraliyet sembollerinden biri olarak kabul edilmesi vardır. Bu teorinin savunucuları, "fleur de Luts" (Luts çiçeği)un zaman içinde fleur de lys'e dönüştüğüne ve zambakla ilgili kafa karışıklığının buradan kaynaklandığına inanır.[2
    Tümünü Göster
    ···
  11. 11.
    +1
    Yanda görülen ve arkana büyüsü olarak da bilinen heksagramda ibranice tılsımların yazıldığı bir tarot görülmekte. Kartlara basılı bu tür simgelerin kehanet için kullanıldığı da ileri sürülmektedir. Fransız yazar Court de Gebelin (1773-1782) arkana büyü kartlarını Eski Mısır'ın büyülerinden kaynaklanan mistik semboller olarak kabul etmiştir. Okült bilimler her karta bir sayı, bir harf ve doğal bir nesne veya güç tahsis eder.[18]
    DOLAR VE HEKSAGRAM

    Bir doların üzerinde sağ taraftaki 6 köşeli yıldız ise daha farklı bir biçimi bugün israil bayrağında bulunan ünlü Davud Yıldızı'dır. Piramit şeklinin üzerindeki “Annuit Coeptis” yazısı Latince “Bizim meselemiz, plan başarıyla tamamlanacaktır” anldıbına geliyor. Hemen beraberindeki “E Pluribus Umum” ise “Birçoklarının içinde bir tane” yani Eski Ahit'teki “Seçilmiş Kavim” anldıbına gelmektedir.

    Altta yer alan “Novo Ordo Seclorum – Çağların Yeni Düzeni” , illimunati'nin temel sloganı olan “Ardo Ab Chao” yani “Kaostan Düzen çıkarmak-Kaos Bizim için iyidir” formülüyle birlikte değerlendirilmelidir. Kendileri tarafından yaratıldığı ve kontrol edilebildiği sürece “kaos” korkulacak bir şey değildir, hatta iyidir. Çünkü önce kaosla boşluk yaratır, sonra istedikleri gibi doldurur ve yenidünya düzenini kurarlar. ABD dolarının üzerinde bulunan simgeler nasıl bir küresel komployla karşı karşıya olduğumuzun simgesidir.

    UZAKDOĞU KÜLTÜRLERiNDE HEKSAGRAM

    Bu simge, Budizm'de de bir tür yardımcı derin düşünme (meditasyon) olarak kullanılan ve çokça bilinen basit bir geometrik figür olan mandala gibi, bir daire içinde çizilmektedir. Heksagram, Hindistan kültüründe dokuz temel prensibi kompoze eden iç içe geçmiş çerçeveli üçgenler olarak bilinen Siri Yantra Mandala adıyla da karşımıza çıkar. Budizm'de bilinen yapısından çok daha ileride bir tür arınma olarak anlaşılmaktadır. Eski Çin'in birinci Çang hanedanlığı döneminde üç boyutlu, muhtemelen 64 adet üçgenin her bir çiftine ve kıvrımlı çizgilerine de hegzagram adı verilmekteydi.[19]

    HiNT-YAHUDi HEKSAGRAM iTTiFAKI

    Hint yarımadası, II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar ingiliz egemenliği altındaydı. Sömürgeciler alt kıtayı terk ettiklerinde ise Hintli Müslümanlar Hindulardan ayrı bir devlete sahip olmayı istediler ve Pakistan'ı kurdular. Pakistan ve Hindistan arasında nüfus mübadelesi yapıldı; Hindistan sınırları içinde yaşayan çok sayıda Müslüman Pakistan'a göç etti. Ancak nüfusunun ezici çoğunluğu Müslümanlardan oluşan Jammu/Keşmir eyaleti, Hint yönetiminin oyunları ve ingilizlerin de desteğiyle Hindistan egemenliğinde kaldı. O tarihten bu yana Keşmir, islam dünyasının kanayan yaralarından birisidir.

    Keşmirli Müslümanlar Hint yönetimine direnmek ve bağımsızlıklarını kazanmak istedilerse de Hint güçleri tarafından, ülkede 1947, 1965, 1971 yıllarında üç büyük katliam gerçekleştirildi. On binlerce Keşmirli Müslüman öldürüldü, kadınlara tecavüz edildi, islami eğitim veren okullar kapatıldı. Keşmir'de şimdiye dek 4.000'den fazla kadın işkenceye ve tecavüze uğradı. 1990'ların başından itibaren bu zulümler hem askeri ve hem de siyasi arenada daha da artırılmıştır.

    Bütün dünya siyasetine soyunan küresel kovboy Amerika'da Keşmir aleyhtarı ve Hindistan yanlısı bir lobi olduğu söylenebilir. Ancak dikkat çekicidir, Amerika'da Hintlilerin kurduğu kayda değer bir Hint lobisi de yoktur. Ancak çok güçlü bir israil lobisi vardır. Ve bu lobi, Keşmir'e karşı sonuna kadar Hindistan'ın yanındadır. Hindularla israilliler arasında stratejik bir ittifakın yanı sıra, manevi bir ittifak da bulunmaktaydı. israillilerin Siyon yıldızı, Hindular tarafından da kutsal Siri Yantra Mandala olarak biliniyor. Bu ayrıntı, aralarındaki bağı daha da güçlendirmekteydi.[20]

    Yahudiliğin simgesi Siyon yıldızı, Hindu kutsal simgesi Siri Yantra Mandala'ya benzerliği ile dikkat çekmektedir.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 12.
    +1
    Annemarie Schimmel de, "Tanrı'nın Yeryüzündeki işaretleri" adlı eserinde Fatma'nın Eli'nin önemine dikkat çekiyor:

    "Parlak gümüş ya da altın mücevherler üzerine kazınan ya da kırmızı boyayla çizilen, bazen de evi koruması için duvara çizilen 'Fatma'nın Eli', islam dünyasında en sevilen muskalardan birine kaynak olmuştur. Bu el, genellikle Sufilerin kullandıkları asa ya da değneklerin baş tarafını oluşturur. Ayrıca Ali ya da 12 imam'ın isimleri, bazen metal bir 'Fatma'nın Eli'nin üzerine kazınır".[4]

    Anadolu'nun pek çok yerinde Fatma'nın Eliyle ilgili inançlar mevcut. Konu hakkında görüşlerini aldığımız Prof. Dr. Beyza Bilgin, halk arasında genellikle kolye olarak kullanılan Fatma'nın Eli'ndeki 5 parmağın, sülalenin 5 üyesi, Hz. muhafazid, Hz. Fatıma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i sembolize ettiğini belirtiyor. "Annem fırına yemek koyarken dahi 'Benim elim değil, Fatma'nın eli koyuyor' derdi. ilaçla geçmeyen ya da ilaca gerek olmayan hastalıkların, Fatma'nın Eli'yle dokunulduğunda, dua okunduğunda iyileşeceğine inanılır" sözleriyse bu inancın ne kadar hayatın içinde olduğunu kanıtlıyor. Prof. Bilgin, Hz. Fatma'nın Hz. muhafazid'in kızı olduğu ve bilgileri ilk elden öğrendiği için önemli olduğunun da altını çiziyor.[4]

    Sinema ve Popüler Kültür

    Karımı Nasıl Parçaladım (Picking Up The Pieces)

    Filmin konusu: ex (Woody Allen) bir Yahudi kasaptır. Uzmanlığı Yahudilik'te haram olmayan etlerdir. Karısı Candy (Sharon Stone) ne yazık ki pek sadık bir eş değildir. Tex onu iş üstünde yakalayınca cinnet geçirip öldürür. Suçu gizlemek için Candy'nin güzel bedenini parçalara ayırarak Mekgiba'da çöle gömer. Fakat talihsiz kadının kegib eli ortaya çıkar ve ona dokunan kör bir kadının tekrar görmesine yol açar. Bunun üzerine Candy'nin eli 'Bakire Meryem'in Eli' olarak ün yapar. Kilisenin gözden düşmüş rahibinin tüm itirazlarına rağmen kasabanın belediye başkanını fırsatı değerlendirmek isteyince ortalık birbirine girer. Böylece aralarında mûcizeyi görmek isteyenler, televizyoncular ve tövbekar hayat kadınlarının da bulunduğu bir kitlenin 'el'in peşine düşmeleri sonucu kasaba adeta bir sirke döner.

    Dabbe 3: Bir Cin Vakası

    Filmin konusu: Film Konusu: Ceyda T, yaşdıbını Ankara’da sürdüren sıradan bir annedir. Eşi Sinan ve kızları Burcu’ya fiziksel dünyada olmayan bir mahlukat musallat olur. Nereden çıktığı belli olmayan bu cin, bedensiz bir varlıktır ve aileye olan şiddetli saldırıları durmak bilmez. Ankara GATA Tıp Fakültesi’ne müracaat eden ailenin evlerine video kayıt sistemi kurularak, evin takip altına alınmasına karar verilir. Herkes ailenin aklını yitirdiğinden şüpheleniyorken kamera kayıtları gerçeğin ortaya çıkmasını sağlayacaktır.

    Yönetmen Hasan Karacadağ'ın 'Dabbe' serisinin son filmi 'Dabbe-Bir Cin Vakası' filmi vizyona girdiği ilk hafta 140000 kişi tarafından izlendi. Türk korku sinemasının başarılı örneklerinden olan film; izleyenlerde şok etkisi yaratıyor ve nazar boncuğunun tehlikeli bir tılsım olduğunu savunuyor. Çoğu kültürlerde ve dinlerde, kötülüklerden korunmak için güçlü bir tılsım olarak kabul edilen nazar boncuğu, Türkiye'de de 'kem gözlere' karşı korunmak için kullanılıyor.

    Karacadağ ise 'Dabbe-Bir Cin Vakası'nın izleyicide yarattığı şoku anlamak için öncelikle inanç sistemini sorgulamak gerektiğine inanıyor. Yönetmen şöyle konuşuyor: "Nazar ve büyü islamiyet'e göre haktır. Bilim de artık bunu kabul etmiştir. Pgitakinezi denilen; bakışlardan yayılan zararlı elektromanyetik dalgaların insan ve hayvanlar üstünde etkili olduğu deneysel olarak kanıtlanmıştır. Kimi hayvanların; gözleriyle avlarını hipnoz ederek zayıflattığı, ardından saldırıya geçtiği net olarak gözlemlenmiştir. Aynı durum insanlar için de geçerlidir. Hz. muhafazid de hadislerinde hem insanların, hem de cinlerin nazar değdirebildiklerini söylüyor. Fakat bunu önlemek için vücuda takılan herhangi bir nesne ve tılsımın işi daha da kötüleştireceğini yine hadislerinde anlatıyor." Eski Mısır ve Babil'de 'nazar'a inanıldığını anlatan Hasan Karacadağ; özellikle o dönemlerdeki yazıtlarda, nazar boncuğunun simgesi 'tek göz'ün şeytanla ilgili olduğunu belirtti. Babil'de insanların tapındığı 5'ler tanrısı Hamsa'nın (Fatıma'nın eli olarak bilinir) da nazar boncuğunun çıkış noktası olduğunu söyleyen Karacadağ şu tespitte bulundu: "Nazar boncuğundaki tek göz; cini yani şeytanın bakışını temsil etmektedir. Bu durumda nazar boncuğunu koruma amaçlı takan herkes şeytan ve cinlerle anlaşma yapmıştır diyebiliriz." Yönetmen nazar boncuğu takanları da şöyle uyardı: "Nazar boncuğu takanların bir an önce onlardan kurtulması ve yok etmesi gerekmektedir.
    Tümünü Göster
    ···
  13. 13.
    +1
    Atlantis

    Şu ana kadar bulunan en eski labirent çizimi 10.000 yıl öncesine dayanmaktadır. Belki daha eski tarihe uzanan çizimler vardır belki de,ancak henüz keşfedilmedi. Dikkati çeken nokta ise Atlantis uygarlığının da en azından 10.000 yıl önce var olduğudur. Şu hipotezi öne sürebilir miyiz acaba ? :

    Atlantis yok olmadan önce bu uygarlıktan kurtulan kişiler dünyanın çeşitli bölgelerine göç etmişlerdi. Hafızalarındaki Atlantis uygarlığını canlı tutmak için artık bir sembol haline gelmiş şehir planını gelecek kuşaklarına anlatmak istemiş olabilirler. Tabii ki Atlantis uygarlığına işaret eden başka bir çok tasvirler ve bilgiler gelecek kuşaklara iletilmek üzere korunmaya çalışılmıştır. Bunlara yine dünyanın bir çok yerindeki antik yerleşimlerde rastlıyoruz. Labirent bunlardan sadece birisidir. Daha çok parçalar bulundukça bilmecenin de çözülme olasılığı artacak.

    Atlantis 2

    Atlantis

    Şimdi gelin biraz inceleyelim. . Labirentin renklerini mavi (su) ve kahverengi (Toprak) olarak değiştirelim:

    Kahverengiyi daha da genişletelim ve Plato'nun Atlantis betimlemelerinde olduğu gibi su kısmından denize bir kanal çekelim:

    Plato'nun Atlantis anlatımından yola çıkarak yerleşim alanlarını yeniden renklendirelim :

    A - Toprağın çevresindeki ana halka
    B - Toprağı betimleyen daha küçük halka
    C - Şehir merkezi
    D - iç kısımdaki liman
    E - 2. Liman
    F - Büyük liman
    G - Şehri denize bağlayan kanal
    H - Ticaret yapılan alan

    Eğer bu labirent Atlantis şehrinin haritasını sembolize ediyorsa burada 2 ihtimal ortaya çıkıyor:

    1. Atlantis halkıyla diğer dünya halklarının arasında bir bağlantı vardı.

    2. ilk varsayım doğru değilse ,o zaman bu çizimler Faciadan kurtulan Atlantisliler tarafından yapılmışlardır.

    Cretan Coins

    Girit adasında yaşamış topluluğa ai paralar (Milattan Önce 300-100 yılları)

    Labyrinth at Cauldside Burn

    Labyrinth at Cauldside Burn

    Dünyanın çeşitli yerlerinde bulunmuş ve çeşitli devirlere ait bu gizemli labirent çizimleri hemen hemen aynıdır. Aşağıda iskoçya Kirkcudbright'daki antik bir mezarlıkta , bir bazalt kaya üzerinde bulunan labirent çizimini görüyorsunuz.

    Crop Circle

    Ve şimdide açıklanamayan bir şekilde ortaya çıkmış ve bize labirent çizimini hatırlatan bir ekin çemberini (crop circles) görüyorsunuz. (Üstte)

    Tarih öncesi bir mezarda ortaya çıkarılan bu parça üzerinde de bizim labirente benzeyen bir şekil yer almaktadır.( Knowth, irlanda )

    Diğer benzer labirentleri aşağıda yayınlıyoruz:

    Soldan sağa doğru

    1- Finlandiya kıyılarında bir kaya üzerinde
    2- Çanakkale Turuva şehrinin duvarlarında (Artık gözle pek görülemeyecek kadar aşınmıştır)
    3-Nazka düzlüklerindeki bir çizim (Peru)

    Altta soldan sağa doğru

    1-Truva antik kentindeki bir çiftliğe ait çimenlik alan
    2- Halebit tapınağında bulunmuştur. (Mysore , Hindistan)
    3- Nehrin içindeki çitlerden oluşan bir adacık (Su bendi)(Finlandiya)

    Truvadaki çimenlik alan Julian's Bower

    Başka bir labirent (ingiltere)

    Başlangıçtada belirtiğimiz gibi bu muamma hakkında herkesin hemfikir olduğu bir teori henüz yok. Ancak kesin olan bir şey varki , o da çok eski çağlardan beri değişik uygarlıklar tarafından biliniyordu. Peki ama neyi temsil ediyordu. Önemli bir şey olsa gerek. Birazda siz kafa yorun. Belki yeni beyinlerden yeni fikirler çıkabilir ,gerçeğe ışık tutmada yardımcı olabilir. Sizler Gizemlerle dolu dünyaya yolculuğunuza devam ederken ilginç fakat gerçek konularla sırların kapısını sizlere açmaya devam edeceğiz.
    Tümünü Göster
    ···
  14. 14.
    +1
    Yahudi "ırkdaş"larından aldığı bu büyük destek ve kayırmaların sonucunda, John D. Rockefeller, 1887 yılında ABD’deki tüm petrol ticaretini eline geçirerek, "tröst" haline geldi. Bunu engellemek için çıkarılan "anti-tröst" kanunları da işe yaramadı ve Rockefeller imparatorluğu, 20. yüzyıla dünyanın petrol devi olarak girdi. Bugün de aynı durum devam etmekte, dünya petrol ticaretinin yarısından çoğu Rockefellerlar’ın sahip olduğu ve Standart Oil olarak bilinen beş petrol şirketince Exxon, Texaco, Socal, Gulf ve Mobil kontrol edilmektedir. (Diğer iki büyük petrol şirketinden Shell/Royal Dutch, Hollandalı Yahudi finansör William Deterding’e aittir. BP’nin hisselerinde de Yahudi finansörlerin büyük payı vardır.)

    Sonuçta karşılaştığımız tablo, Rockefellerlar’ın, başta Rothschild imparatorluğu olmak üzere, Yahudi sermayedarlar tarafından çok özenli bir biçimde kayırılıp-desteklendiği ve ABD’nin ekonomik paylaşımında tam bir "ırk dayanışması" yaşanmış olduğudur.

    "Açık" ırkdaşları tarafından büyütülen "gizli" Yahudi Rockefeller ailesinin CFR gibi bir kurumun denetimini üstlenmiş olması ise, az önce belirttiğimiz gibi, gerekli kamuflajı sağlamak ve Yahudi önde gelenlerinin ABD dış politikasındaki güdümünü daha az hissedilir hale getirmek içindir. CFR’yi yöneten hanedan, onu ilk kuranlar gibi sürekli sinagoglarda boy gösteren bir "açık" Yahudi olsaydı, kuşkusuz toplayacağı dikkat de çok daha fazla olurdu.

    Rockefeller imparatorluğunu kuran John D. Rockefeller, 1882 yılında ülkedeki son rakip petrol şirketini de iflas ettirerek, Amerika’nın tüm petrol ticaretini tekeline aldı. Sahip olduğu Standart Oil Şirketi, Rockefeller’ı Amerika’nın Beyaz Saray dışındaki en güçlü adamı" yaptı. Ancak bu "yükseliş"in bir de perde arkası vardı. Gerçekte Sefarad kökenli bir Yahudi olan Rockefeller, aslında Rothschild ve Warburg gibi "soydaş"larının inanılmaz desteği ile bu güce ulaşmıştı...
    a- Rockefellarlar’ın Gerçek Kimliği

    Bütün bu bilgilerin ardından, CFR’yi kurduran Yahudi bankerlerin, nasıl olup da kuruluşu Rockefellerlar’ın denetimine bıraktıkları, kuşkusuz üzerinde düşünülmesi gereken bir soru olarak karşımıza çıkıyor. Acaba bu Yahudi bankerler, CFR üzerindeki denetimlerini kaybedip, Amerikan dış politikasını yönlendirmek için en uygun aygıt olan kurumu, Rockefeller ailesine mi "kaptırmış"lardır? Yoksa CFR üzerindeki Yahudi kontrolü hiç sona ermemiş, yalnızca bir şekil değişikliği mi yaşanmıştır?

    Bunu anlamak için Rockefeller ailesinin kimliğini incelemekte yarar var. Rockefeller ailesini incelediğimizde, resmen "Protestan" olduğunu görüyoruz. Ama bu Protestanlığın "judaizer" (Yahudici/Yahudi sempatizanı) misyonunu bolca taşıyan bir tür olduğu da açık bir gerçek. Çünkü Rockefellerlar, Yahudilerle hep son derece ilgi çekici bir ilişki içinde olmuşlar.

    1878’de ünlü "judaizer" Protestan William Eugene Blackstone, "Kutsal Kitab’ın Yahudilerin ‘Tanrı’nın seçilmiş halkı’ olduğu şeklindeki hükmünün hala geçerli olduğunu" savunan tezini ortaya attığı zaman, en büyük desteği John D. Rockefeller’dan görmüştü...

    John D. Rockefeller, bunun yanı sıra, ingiliz mandası döneminde Kudüs’te "Filistin Arkeoloji Müzesi"ni kurdurmuştu. Müze, tarih boyunca Yahudi ulusunun gelişimini konu ediniyor, Yahudi kahramanlarının heykellerini içeriyordu. Rockefeller’in kurulması için iki milyon dolar verdiği müze, daha sonra "Rockefeller Museum" adıyla anıla geldi...

    Rockefeller ailesinin israil sempatisi Washington’da da kendini gösteriyor. Batı Virginia’dan Demokrat Parti Senatörü olan John D. IV (Jay) Rockefeller, Senato’da israil’in en sadık dostlarından biri olarak tanınıyor. Yalnızca 1993 yılı içinde, israil’i ilgilendiren altı oylamanın altısına da israil lehinde oy veren Jay Rockefeller, "israil taraftarı olma yüzdesi" (% Pro-Israel) sıralamasında "% 100 israil yanlısı" olarak başta geliyor...

    Fransız yazar Georges Virebeau, "Mais Qui Gouverne L’Amerique" (Amerika’yı Kim Yönetiyor) adlı kitabında David Rockefeller’ın Who’s Who in the World’un yazdığına göre Chicago Üniversitesi’ndeyken ibrani tanrı bilimi (teoloji) derslerini takip ettiğini not ediyor...

    Tüm bu bilgiler, ortaya ilginç bir tablo ve de önemli bir soru çıkarmaktadır: Acaba Rockefeller ailesi, neden Yahudilere karşı böyle ilginç bir sempatinin sahibidir? Bu yalnızca Amerikan Protestanlığındaki klagib "Yahudi sempatizanlığı"nın bir devamı mıdır? Yoksa Rockefellerlar’ın, daha da önemli bir bağlantısı mı vardır?
    Evet, böyle bir bağlantı vardır. Rockefellerlar’ın Yahudilerle olan bu ilginç ilişkilerinin kökeninde, kendilerinin de Yahudi asıllı olmaları yatmaktadır:

    Garry Allen, "The Rockefeller File" adlı kitabının 19. sayfasına düştüğü dipnotta, Malcom Sten’in "The Grandees:America’s Sephardic Elite" kitabından yaptığı alıntıyla bir gerçeği ortaya koymaktadır ki, Rockefellerlar, Sefarad Yahudilerindendir. Aile Arap topraklarında yüzlerce petrol şirketini kontrol altında tutmaktayken, Nelson Rockefeller New York’taki organize Yahudilerin en samimi dostudur. Zaten onların desteğini almamış olsaydı, (nüfusunun % 25’ini Yahudilerin oluşturduğu kentte) dört defa üst üste vali seçilemezdi.

    Kısacası, Rockefellerlar, Protestan bir görünüm altında gerçek kimliklerini koruyan bir "Yahudi dönmesi" hanedandır. Dolayısıyla, CFR’nin "yöneticisi" durumdaki Rockefellerlar, CFR’yi kurduran Yahudi bankerlerle bu tür bir "ırk bağı" ile bağlıdır.

    Bu tablodan karşımıza çıkan sonuç, CFR’nin aşamalı olarak Rockefeller egemenliğine bırakılmasının, örgütün Yahudi-güdümlü olmaktan çıktığı gibi bir anlam kesinlikle taşımadığıdır. Tam tersine, örgütün "açık Yahudi" olan sermayedarlar yerine, "gizli Yahudi" olan bir başka sermayedar tarafından yönetiliyor olması, planlı ve bilinçli bir kamuflaj izlenimi vermektedir. Anlaşılan, CFR’nin, açıkça hepsi Yahudi olan sermayedarlarca finanse edilmesinin dikkat ve tepki çekeceği düşünülmüş ve örgüt, daha örtülü bir Yahudi güdümü altına alınmıştır.

    Üstteki yorumların ardından açıklık getirilmesi gereken bir nokta vardır: CFR, üstte değindiğimiz Yahudi finansörler tarafından oluşturulmuştur, ancak, CFR’nin denetimi, ilerleyen yıllarda bir başka büyük sermayedarın, Rockefeller ailesinin eline geçmiştir.

    Dan Smoot, CFR’nin güç ve etkisinin kurulduğu yıldan sonra istikrarlı bir biçimde arttığını bildiriyor. Örgütün tarihindeki dönem noktasını ise, 1927 yılı olarak belirliyor. Çünkü 1927 yılında, CFR’yi finanse eden sermayedarların arasına çok önemli bir isim daha katılıyor. Sonradan CFR’nin en büyük finansörü ve dolayısıyla arkasındaki asıl güç haline gelecek olan isim, ünlü "petrol kralı" Rockefeller ailesi.

    1929 yılında CFR, Rockefeller’ın verdiği para ile, bugünkü adresine taşınıyor: The Harold Pratt House, 58 East 68th Street, New York City. 1930’lu yıllardan sonra Rockefellerlar, CFR’ye iyice hâkim oluyorlar. 1939 yılında, Konsey’in Dışişleri Bakanlığı için araştırma ve tavsiyeler yapması için bir anlaşma yapılıyor. Rockefeller Vakfı, bu çalışmaların giderlerini üstlenmeyi kararlaştırıyor. O tarihten sonra da Rockefellerlar, CFR’nin en büyük maddi destekçisi oluyorlar. 1940-1945 yılları arasında Rockefellerlar’ın Konsey’e akıttığı para 300 bin doları aşıyor. (O yıllarda Konsey’in başkanlığına getirilen Isaiah Bowman’ın Yahudi oluşu da dikkat çekici.)

    1945 yılında San Francisco’da Konsey’in gücünü belgeleyen önemli bir gelişme yaşanıyor. Birleşmiş Milletler toplantısına katılan ABD delegasyonundaki 40’ın üzerindeki isim CFR üyeleri arasından seçiliyor. CFR üyelerinin en etkini ise Nelson A. Rockefeller...

    Birinci Dünya Savası’nın çıkmasında J. P. Morgan ve Rockefeller’in büyük etkileri olduğu ve savaş sonunda da inanılmaz kârlar elde ettikleri bilinmektedir. Ayrıca 2. Dünya Savaşı’nın başında (Hitler’in yükselişinde de) Rockefeller grubunun Hitler’e yaptığı yardımlar bilinmektedir. Rockefeller’lar, bu Büyük Ağabey’in, CFR veya Skulls and Bones Society’nin merkezindedirler.[18]

    Rockefeller ailesinin ve başkanı David Rockefeller’in hayırsever olarak adlandırdıkları şirketleri, dernek ve organizasyon gibi faaliyetleri birçok yazar ve aktivist tarafından eleştirilmektedir. Türkiye de Fehmi Koru bir yazısında Icke, dünyayı yönetenleri çekirgeye benzetmiş, ve yönetenler için “Bunların hepsi kökleri Orta ve Yakın Doğu’ya dayanan gizli örgütlere mensup birer sürüngen” demiş. Fehmi Koru, Icke’nin bu demecine, “Hiç ingiltere Kraliçesi sürüngen olabilir mi? Veya George W. Bush? Henry Kissinger? Rockefeller? Rothschild? Artist Bob Hope?” diye yazısında yer vermiştir.[19]
    Tümünü Göster
    ···
  15. 15.
    +1
    part 4



    1.



    google





    2. resim



    666 yazısı





    3.




    ···
  16. 16.
    +1
    866 Sayısı

    866 sayısının işaret ettiği nedir ?

    Çoban Anıtı bu sorunun cevabını vermektedir.

    Anıtta yer alan kitabe'nin ikinci satırı "D.M." karakterlerini içerir. Nostradamus'un 866 numaralı kehanetinin ilk satırında "D.M." karakterlerini kullanılmaktadır.

    Not: Nostradamus'un kehanetleri 4 satırdan oluşmaktadır ! 866 numaralı kehanet 1 kadın ve 3 erkekten bahseder (Kral, Kraliçe, Prens Ulpian ve Dük). Nicolas Poussin'in tablosunda da 1 kadın ve 3 erkek figürü vardır.

    866 numaralı kehanet bir kitabenin bulunmasına değinir. Çoban Anıtının da gizemli ve çözülememiş şifreli bir kitabesi vardır.

    Keşif 2: 866 sayısı Nostradamus'un 866 numaralı kehanetini işaret etmektedir.

    Nostradamus bağlantısı ve keşif 2 yi doğrulayan diğer kanıtlar:

    Kanıt 1: "ET IN ARCADIA EGO" cümlesinde yer alan "I", "C", "D" ve "I" Roma rakamlarını, Roma sayı sistemine göre düzenleyelim:
    DCII DCII Roma rakamı 602 sayısına eşittir.602 ve 206 (602 nin tersi) nin toplamı:
    602 + 206 =808 Nostradamus'un kitabında 7. yüzlükte sadece 42 adet kehanet vardır ve 58 adet kehanet ekgibtir. 866 numaralı kehanet 8. yüzlükte yer alır. 866 numaralı kehanet ekgib olan 58 kehaneti dikkate alırsak sıralama olarak 808. kehanettir: 866 – 58 =808
    Not:Nostradamus'un kitabının kapağında (Benoist Rigaud 1568 Lyon Basımı) 5 yıldız ve küre üzerinde 8 rakamı yer alır. 5 yıldız ve 8 sayısı 58 sayısına işaret eder.

    Tapınak Şövalyeleri dağıtıldığında Paris karargahlarında üzerinde CAPUT LVIIIM (58m) yazısı olan gümüş bir kafatası bulunmuştur.
    Gizemli 58 sayısı Tapınak Şövalyeleri için önemli bir sayıdır. Bu sayı ile ilgili incelemelerimi ileriki bölümlerde bulabilirsiniz.

    Kanıt 2: Çoban Anıtı'nda yer alan "DOUOSVAVVM" kitabesinin ibrani Numeroloji sistemindeki değeri 503 dür.503 ve 305 (503 ün tersi) sayılarının toplamı yine 808 sayısını verir:503 + 305 = 808

    Kanıt 3: Çoban Anıtında yer alan rölyef panelin ebatları (National Recording Project of Public Monument and Sculpture Associationkayıtlarına göre):

    Genişlik: 1.45 m.
    Yükseklik: 1.8 m.
    Derinlik: 6cm (0.06 m.)

    Rölyef panelin hacmi:

    1.45 x 1.8 x 0.06 = 0.1566 Nostradamus 1566 yılında ölmüştür. Bir sayıyı tersiyle toplamak ana yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.

    866 ve 668 (866 ın tersi) sayılarının toplamı:866 + 668 =1534 Nostradamus 1534 yılında Rönesans döneminin meşhur filozoflarından biri olan Jules Cesar Scalinger tarafından Agen'e davet edilmiştir. Jules Cesar Scalinger, Nostradamus'un tıp, bilim ve metafizik alanlarında gelişimine büyük katkılarda bulunmuştur. Hatta daha sonraları Nostradamus kendi oğluna Jules ismini bile verecektir. 1534 yılı Nostradamus için gerçekten de bir dönüm noktasıdır.

    Ayna'dan okunacak şekilde yazma stili Sion Tarikatının kullandığı yöntemlerden biridir. Leonardo da Vinci de not defterlerini bu yöntemle kaleme almıştır.

    Kanıt 3: 808 sayısı da Nostradamus'un 866 numaralı kehanetini işaret etmektedir. Nicolas Poussin'in tablosu, Çoban Anıtının kitabesi ve Nostradamus'un 866 numaralı kehaneti arasında bir ilişki vardır.[3]
    Kutsal Kase Bağlantısı

    Daha önceki bölümde "ICDI" harf dizgesinden yola çıkarak "MCLI" harf dizgesinin bulunduğunu belirtmiştim.

    "MCLI" harf dizgesinin ibrani Numeroloji sistemindeki değeri 140 dır.140 sayısı Roma rakamları ile "CXL" olarak yazılır."CXL" harf dizgesinde yer alan harflerin yerlerini değiştirsek "CLX" harf dizgesini elde ederiz.
    "CALIX" kelimesi Latince'de kase, kadeh anlamlarına gelmektedir. "CLX" ise bu kelimenin sessiz harflerini içermektedir.866 ve 668 sayısının farkını alalım:

    866 - 668 = 140 ("MCLI" harf dizgesinin ibrani Numeroloji sistemindeki değeri)

    Çoban Anıtı'nın rölyefinin resmini baş aşağı çevirip, diz çöker durumda resmedilmiş yaşlı çobanın sandaletlerine bakıldığında iki gizli yazının gizlendiği görülür:"LI" ve "CAX" [3]

    "LICAX" kelimesi "CALIX" kelimesinin anagramıdır.

    Keşif 4: "ET IN ARCADIA EGO" cümlesi, 866 numaralı kehanet and 668 numaralı kehanet Kutsal Kase'yi işaret etmektedir.

    TEORiM: Asıl şifre 3 parçadan oluşmaktadır:

    1. "ET MN ARCALIA EGO" cümlesi
    2. 866 numaralı kehanet
    3. 668 numaralı kehanet

    "ET MN ARCALIA EGO" cümlesini tamamlayan harfler 866 ve 668 numaralı kehanetler içinde gizlidir. "O.U.O.S.V.A.V.V" yazıtı ise gizlenmiş harfleri bularak, şifreyi çözmemizi sağlayacak olan anahtar dizgedir.

    4 sayısının gizemi burada da karşımıza çıkar. Nicolas Poussin, tablosunda, 4 sayısını 3 adet asa kullanarak, Roma rakamları ile "IV" olacak şekilde resmetmiştir. 3 asa asıl şifrenin 3 parçadan oluştuğunun ve 4. parçanın ise anahtar olduğunun göstergesidir.

    Kehanet 8,66 (Benoist Rigaud 1568 Lyon Basımı)
    QUAND L'ESCRITURE D.M. TROUVEE,
    ET CAVE ANTIQUE A LAMPE DESCOUVERTE,
    LOI, ROI, & PRINCE VLPIAN ESPROUVEE
    PAVILLON ROGNE & DUC SOUS LA COUVERTE.

    Türkçe'si:
    D.M. kitabesi bulunduğu zaman
    bir lamba ile aydınlatılan kadim mağarada
    Kanun, Kral ve Prens Ulpian yargılandı.
    Kraliçe ve Dük galeride koruma altında

    Kehanet 6,68 (Benoist Rigaud 1568 Lyon Basımı)
    LORS QUE SOULDARTS FUREUR SEDITIEUSE.
    CONTRE LEUR CHEF FERONT DE NUICT FER LUIRE:
    ENNEMY D'ALBE SOIR PAR MAIN FURIEUSE,
    LORS VEXER, ROME, & PRINCIPAULX SEDUIRE.

    Türkçe'si:
    Askerler öfkeyle ayaklandıkları zaman
    Kendi liderlerine karşı çelik geceyi aydınlatacak.
    Düşman Alba öfkeli taraf ile antlaşma yapacak,
    Roma'nın canını sıkmak ve önemli birilerini kışkırtmak için [3]
    Tümünü Göster
    ···
  17. 17.
    +1
    Aydınladım
    ···
  18. 18.
    +1
    part 2

    Kurân’da geçmese de deccâl figürü, en önemli hadis mecmualarında yer alan pek çok hadisle teyit edilmiştir. Bununla beraber, deccâl asla Ortaçağ edebiyatının bir konusu olmadığı gibi, Hıristiyan tarihinde olduğu seviyede bir konu da olmamıştır.[17] David Cook’un modern apokaliptik konusuna tahsis ettiği makalesinde de [18] işaret ettiği gibi, deccâl, klagib dönem boyunca Müslümanlara ait apokaliptik hikâyelerin fantezi dünyasında çok popüler bir figür değildi. Deccâl konusuna tahsis edilmiş kitap nadiren bulunur. Sadece son yüz yılda deccâl figürü, daha fazla gündeme geldi ve giderek dinin konusu olmaya başladı. Sonuç itibariyle deccâl, Müslüman yazar ve yayınevi sahiplerinin çekici bir konusu hâline geldi.[19][20]

    Deccâl’den, Nostradamus da söz eder:

    X, 66

    "Amerikan iktidarı yüzünden Londra’nın başkanı
    iskoçya Adası’nın buz kalıbında yatacak
    Kızıl Krallığı, bir o kadar müzevir Deccâl bulacak...
    Ve o hepsini savaşa sokacak... " [21]

    ilk inanç eseri olarak Didache’de deccâl dünyanın zalim hâkimi, şeytanî kuvvetlere sahip bir varlıktır. Irenaeus’tan itibaren kilise babalarının konuları arasına deccâl de girmiştir. Irenaeus, “anti-christ”in mistik 666 sayısı üzerinde durup onu Roma imparatoru Lateinos ya da tercihen Teitan ile özdeşleştirirken Vahiy kitabındaki imparatorun şeytanî deccâl olduğunu belirten açıklamaya dayanmıştır. Tertullian, deccâl terimini bütün dinsiz ve âsi kimseler, Cyprian da ayrılıkçılar için kullandı.

    Origen, birçok deccâlin çıkacağını ve en büyüğünün âhir zamanda geleceğini yazdı. Hippolytus’tan sonra Victorinus Vahiy kitabına yazdığı tefsirde, daha sonra Lactantius da meşhur eseri "Divine Institutes"in 7. cildinde deccâl geleneğini ele aldılar. Konu Commodian tarafından 5. yüzyılın ortalarında geliştirildi. Gotlar’ın Roma’yı alıp Hıristiyanları rahatlatmalarından sonra Neron, Roma’yı yeniden ele geçirerek onlara 3, 5 yıl zulüm yapmıştı. Bu olay üzerine Yahudilerin ülkesini yeniden zapt edip kendisine taptıran bu ikinci deccâli Mesîh’in yeneceği, ülkeleri dinine döndürüp Kudüs’te krallığını kuracağı inancı doğdu.

    Zamanla deccâlle ilgili çok sayıda risâle yazıldı ve Ephrem, Bede, Methodius, Adso, Nerses, Kudüslü Cyril, Chrysostom ve diğerlerine atfedildi. Halk arasında bu menkıbeler büyük ilgi gördü. Bunlar üzerinde Grekçe, Latince, Süryânîce, Koptça, Ermenice, Farsça, Arapça başta olmak üzere çeşitli dillerde eserler yazıldı. islâm’ın doğuşundan sonra ortaya çıkan Grekçe sahte Metodius metni Latinceye de çevrilmiş, bu eserdeki deccâl tasvirleri Ortaçağ kiliselerinin vazgeçmediği kör, topal ve her türlü melânete cüret eden bir insan şeklinde halkı şartlandırmıştır.

    Doğu Hıristiyanlığı’na mensup bazı babaların, daha sonra da Batılıların Hz. muhafazid’i de 666 sayısına uydurmaya çalışarak (Maometis şeklinde) Deccâl ilan etmeye kalkışmaları, Batı’da iç kavgalarda ileri gelen dini siyasi liderlerin birbirlerini Deccâl, "Deccâl’in Öncüsü" diye itham etmeleri, Yahudilerin Haçlı seferlerinde Deccâl’e bel bağlayarak Türk denilen bir Deccâlin israil’in intikdıbını alıp Hıristiyan kiliselerini ahıra dönüştüreceğini yaymaları, Deccâl fantezisinin insanlarca nerelere kadar çekilebileceğinin örneklerini oluşturmuştur.

    Ortaçağ’da kilise vâizleri, Vahiy kitabındaki 666 rakdıbına 1000 ekleyerek deccâlin çıkış tarihini 1666 olarak vermeye başlamışlar, bu durum büyük sıkıntılar meydana çıkarmış ve idareciler sonunda bunu yasaklamışlardır. Florisli Joachim, deccâli bir sahte papa olarak düşündü. Çünkü papalık Waldensiyenler’e, spritüel Fransiskenler’e eziyet etmekteydi. imparator 2. Frederick ile Papa 9. Gregory arasındaki kavgada da iki taraf birbirini deccâllikle suçladı. Reform öncesi ve sonrasında bütün Protestan reformcular, Roma kilisesini ve papalığı deccâllikle suçlarken kendileri de aynı ithama mâruz kaldılar.[1]

    1760’tan bu yana Batı’da deccâl konusu yeniden ilgi toplamış, Fransız ihtilâli de bunu kamçılamıştır. Batılılar Hz. muhafazid’i, Müslümanları, Türkleri, Büyük Peter’den Kraliçe Mary, Oliver Cromwell, Napolyon Bonapart, 3. Napolyon, Vladimir Lenin, Kaiser Wilhelm, Adolf Hitler ve Joseph Stalin’e kadar birçok ileri gelen kimseyi deccâl olarak kabul ederken Afrikalı Müslümanlar Avrupalı sömürgecileri deccâl olarak görmüşlerdir. 1927’de yayımlanan bir ingiliz hükümet raporunda bu inancın Afrikalı Müslümanları ayakta tuttuğu belirtilmiştir.[22]

    Günümüzde çağdaş Batılı yazarlar deccâl kavrdıbını tarihî şahsiyetlerle özdeşleştirmeyi uygun görmemektedir. Genel anlayışa göre deccâl henüz zuhur etmemiştir.[1]

    Kudüs’ün merkezinin boylamı 31 derece 47 dakika kuzey, enlemi de 35 derece 13 dakika doğudur. Bu iki sayının alt alta toplamından 666 sayısı elde edilir ve bu, kıyamet sırasında Deccâl’in Kudüs’te ortaya çıkacağının işaretidir.

    Avrupa Parlamentosu’nun salonunda parlamenterlere ait olan koltukların her birinin bir numarası vardır ama 666 numaralı koltuk kimseye tahsis edilmemiştir ve boştur.[23
    Tümünü Göster
    ···
  19. 19.
    -1
    Bu kadar çok güzel olmuş ben daha fazla para kazanmak icin ben seni seviyorum diye konuştu bir gün daha da çok güzel olmuş ☺️
    ···
  20. 20.
    0
    Bricci bee
    ···