-
1.
+4 -1GiRESUN YÖRESEL DiL SÖZLÜĞÜ
-A-
Aba :Abla.
Abani :Baş örtüsü.
Abat olma : Zengin olma.
Aburcubur :Karışık
Abruka :Çevirme, kontrol altına alma.
Abrul :Nisan
Acamı :Acemi
Accuk :Az olan.
Acap :Acaba. Acep.
Aclanmak:Acıkmak.
Adamakıllı:Doğru, dürüst.
Adref :Etraf.Çevre.
Afkurma :Sinirlenme.
Afur :Ahır.
Aga :Arkadaş
Agıbet :Acaba .Gelecek.
Ağanamak:inlemek. Anlamak.
Ağarlamak:Misafir etmek.
Ağartı :Yarı açık hava .
Ağır :Yavaş hareket eden.
Ağırmak :Yüksek sesle bağırma.
Ahacuk :işte
Aha :Burada. işte.
Ahmak :Aptal. Salak.
Akak :Ormandan su akmayan taşlı su yolu.
Akınmak :Kayak, kaymak.
Akunduruk :Çam sakızı, reçine.
Akunduz :Geniş yapraklı yabani bitki.
Akuru gitme:Yamaç yerde düz gitme. Paralel.
Alaf : Hayvan yiyeceği
Alamuk :Yarı güneşli hava. Bunaltıcı sıcaklık.
Alartı :Aydınlık.
Allancak :Hamak
Alaşağı :Horonda eğilme.
Alemeşkere :Alani, açıkca yapma.
Aluşuk :Devamlı gelen. alışkan.Ucu yanan odun.
Amade :Hazır olan
Amel :ishal.
Andaval :Salak, aptal
Andır :Adı bilinmeyen. işe yaramayan.
Andır kalsın:Uzak dursun .
Angaz :Büyük, ağır ve hantal eşya.
Angut :Aptal, avanak
Annak :Meydan, görünür.
Annaklama :Gözetleme. bakma.
Anlak :Açık alan.
Argış :Yük taşımada verilen mola.
Arpacık :Gözde çıkan sivil. Ekilecek küçük soğan .
Arısokması :Arı ısırması.
Arkuru :Paralel.
Arkurulamak:Yan tarafa doğru gitmek.
Artuk :Yemekten arda kalan.
Aruk :Zayıf.
Aruklama :Zayıflama.
Aşak :Yünden ip yapma aracı
Aşar :Olgun turşu
Aşana :Evlere giriş kısmı
Aşıkatma :Yarışma. Rekabet.
Aşlama :Meyve ağacına aşı, veya ekleme
Aşki :Olayın nedeni belli olması.
Aşmak :Geçmek
Aştı :Geçti.
Atkı :Omuza alınan örtü, şal.
Atlak :Dereden kolay geçme yer.
Atlama :Ayıklama. Fındık ocağını budama yapmak.
Avcuk :Ellin iç kısmı.Aya.
Avu :Zehir, orman güllü.
Avuz :Doğum yapan ineğin ilk sütü
Ayam :Hava. Hava durumu.
Ayama :Takma ad,lakap.
Ayalama :Koruma, yetiştirme.
Ayetse :Yavaş yavaş.
Ayırtlama :Temizleme.
Aykuru :Ters
Aylak :Avare gezen.
Ayı kulağı :Zehirli bitki
Azgun :Çıldın, deli.
Azık :Yolculukta bahçede yenecek yemek
Azma :Olduğundan fazla gözükme. Gelişme.
Azman :Melez.
-B
Bacca, bahça :Bahçe. Fındık bahçesi.
Bad :Koyun geceleme yeri.
Baddal :Geniş,bol
Bahalı :Fiyatlı
Bakraç :Kuplu süt,su kabı.
Balçık :Çok sulu çamur.
Baldıran :Yabani bitki.
Bannık :Yabani mor çiçekli bitki.
Bar :Beyaz küf.
Baraballi :Tabanca çeşiti.
Bardabaş :Çok gürültü yapan kişi.
Bat :Tahta avlu, çit.
Batıl :Geçersiz.
Batırma :Sokma. delme.
Batman :Bir sürü. Ağır.
Basuk :Zayıf cılız çocuk. Kısa,cüce.
Basur :Mayasıl. Kaşıntı.
Başak :Toplamadan kalan fındık. Soğlama.
Bayak :Az önce. Demin.
Bece :Gece.
Bed :Kötü.Çirkin.
Beduru :Kuyu kazanı
Bel :Çatal ağızlı tarım aleti.
Bellemek :Toprak işlemek.
Belertmek :Gözünü iyice açmak, Korkutmak.
Berata :Tabanca çeşiti.
Bere :Koyun sağım yeri.
Beri :Burası.
Besbelli :Herhalde. Belli ki.
Beşbıyık :Muşmula meyvesi.
Beter :Çok,fena.
Beylik :Fabrikasyon.
Bezene :Bezelye
Bıldır :Geçen sene.
Bızdıklama :Hızla koşmak. tekme.
Bıllak :Parlak
Biçik :Yeni doğan buzağı.
Bibi :Büyük hala.
Bidutam :Az,Biraz
Bile :Beraber.
Bileki :Ekmek pişirilen kap.
Bidorama :Azıcık.
Bisürü :Çok fazla.
Bişi :Önemli gizli söz.
Bitduma :Azıcık.
Bittik :Çok az ,minnacık
Boduç :Ağaç kap.
Bohça :Beze sarılarak taşınan eşya.
Bostan :Hıyar
Boydak :Yalnız başına.
Boyuna :Sürekli, devamlı.
Bozaltı :Alaca karanlık.
Böce :Fasulye.
Böçük :Böçek.
Böğün :Bugün.
Böğür :Göğüs.
Börmek :Uzun sesli öksürmek.
Börülce :Yabani bitki
Bucaklık :Evlerdeki mutfak odası.
Buğuz :Eziyet, zülum.
Buğuz etme :Eziyet, zülum etme.
Bukma. :Ters çevireme, sıkma.
Bulaşuk :ispiyoncu.
Bunalmak :Çok canı darlanmak, sıkılmak.
Buruk :Acı.
Buymak :Üşümek.
Bük :Düzlük arazi.
Bükük :Eğri olan.
Büngüldemek:Yerinde duramamak. Oynak.
Bürümcek :Beyaz başörtüsü.
Büsumuk :Bunaltıcı. Sıkıcı kapalı.
Büz :Beton boru.
Büzük :Toplu, buruşuk,kırış
-
2.
0Emek var
-
3.
0Knighttaki karuslar daha güzel türkçe konuşuyo bu ne
-
4.
+1-C-Tümünü Göster
Cadaloz :Geçimsiz.Çirkef.
Cahal :Bilgisiz, cahil.
Cahdetmek :Azimetmek.
Camedan :Vitrin,cam arkası.
Cam Işığı :Gaz lambası.
Camadan :Keçi kılı sırt çantası
Camış :Manda.
Canketme :Yeni anlama. Aklı başına gelme.
Caplama :Az kalın kereste. cıta.
Cara :Akıntı.
Caranak :Sağnak yağmur.
Cavaloz :Sincap
Caydak :Yalnız,tek başına.
Cazgır :Çok konuşan.
Cazı :Kurnaz. Hırcın.Fesat kadın.
Ceccal :Çok yaramaz çocuk.
Celecoş :Keş pişirilerek yapılan yemek.
Celep :Koyun sürüsü, davalar.
Cember :Başörtü çeşidi.
Ceek Garga :Bağıran alakarga.
Cenderme :Jandarma.
Cenik :Yaylaya göre sahil.
Cepken :Yağmurluk
Cerahat :iltahap. irin.
Cereme :Zahmet, eziyet,sıkıntı.
Cerlemek :Sinirlenme, bağırma.
Cıbban :Alkış.
Cıbıl :Yırtık pırtık giyinen, yarı açık elbise.
Cıbıldak :Çıblak. Yoksul.
Cıdık :Daldan kuş kapanı.
Cıftır :Çok hızlı şekilde.
Cılga :Küçük ark, ince su yol.Dar yol.
Cılk :Sulu bozulmuş yumurta.
Cımbış :Komiklik.Şaka.
Cındık :Küçük.
Cıngıl :Küçük su kapı.
Cırankettirmek:Vurmak,ses çıkartmak.
Cırcır :iplik sarma aleti. Devamlı olan ses.
Cırıfta :Küçük ekmek, kızartma.
Cırıtla :Hamur işi yağda pişen lokma.
Cırım cıngıl :Çok fazla.-Yırtık, pırtık.
Cırmak :Kök. Ağaç kökü.
Cıscıbıl :Çırılçıplak.
Cırtlık :Küçük çalı kuşu.
Cızan :Oyun bozan.
Cızıltı :ince sızan akan. ince ses.
Cızmak :Çizmek.
Cibilliyet :Soy, sülale.Secere.
Cicik :Meme. Göğüs.
Cidduk :Küçük sevimli çoçuk.
Ciğik :Küçük ses.
Ciğikleme :Gizlice gözetleme.
Cilim :Yapışkan çam ağacı.
Cimbar :Harabe yer.
Cimcik :Cimdik.
Cinibiz. :Keskin zekalı. Kurnaz.
Cingan :Çingene
Civirtmak :ishal. Oyundan çıkan.
Cont :Lastik çizme, potin.
Cöbre :Suyu alınmış ezik üzüm posası.
Cöbül :Süzülecek üzüm şırası.
Cufar :Zehir.
Cufarlanmak :Sıcaktan bunalma, zehirlenme
Cücük :Civciv.
Cümbürcemat :Kalabalık.
Cürüm :Çevre. Etraf.
-Ç-
Çakıldak :Olmamış ham meyve.
Çalan :Şelale.
Çaldırmak :Uyumak.
Çalık :Bakımsız, zayıf.
Çalım :Gösteriş, caka.
Çalımsatma :Gösteriş yapma.
Çalpalamak :Çalkalamak.
Çalpara :Kalaylı tencere.
Çangal :Uzun fasulye sırığı.
Çarpık :Felçli.
Çaplama :Sallamak.
Çapula :Ayakkapı.
Çaput :Kalın bez parçası. Eski elbise.
Çardak :Çatı kısmı.
Çatmak :Rastlama. Rast gelme.
Çavgun :Sağnak yağmur.
Çavun :iz.
Çaytak :Bacakları dışa eğri kimse.
Çebiç :Keçi yavrusu, oğlak
Çeç :Ayıklanmış tane fındık.
Çekek :Küçük gemi barınağı.
Çekerez :Bir sincap çeşitti.
Çekişme :Ağız kavgası.
Çelik :Oyunda kısa çubuk.
Çençük :Kapı kilidi, mandalı.
Çendik :işaret,iz.
Çenti :Dastardan yapılan Süslü çanta.
Çentik :Çizik, kertük.Yiv.
Çeltuk :içi boş fındık çotanağı.
Çepin :Küçük kazma.
Çepni :Karadeniz bölgesine yerleşen Türkmen boyları.
Çettüğüm :Kördüğüm.
Çıban :Büyük derin sivilce.
Çıbarca :Eğrelti otu çeşiti.
Çıkıntı :Evlere sonradan ilave edeilen oda. Görülen uç.
Çıkrık :Yünden iplik yapma tezgahı.
Çılmık :ince çubuk.
Çılpı :Doğrultu.
Çıngıl :Sakık, sallanan
Çıpır :Alaca çok renkli.
Çıpırdak :Çok parlak renkli.
Çıtır :ince sık dallı dikenli.
Çıtlaböcü :Ateşböceği.
Çıtlak :Ateş parçası. Kıvılcım.
Çibre :Yazı yazma ucu, dolmakalem ucu.
Çiğselti :ince yağan yağmur.Çiğse.
Çil :Yeni çimlenmiş tohum.
Çileklik Çalı çileği. Yaprağından çorba yapılan çilek.
Çillenme :Tohumların çimlenmesi yeşermesi
Çilli :Yüzü gözü benli.
Çimmek :YıkanmakYunmak.
Çit :Küçük sebze bahçesi.
Çitemek :Dikmek tutturmak.
Çitlak :Küçük ateş parçası, kıvılcım.
Çivil :Küçük tane.
Çivit :Çekirdek.
Çizelti :Hafif yağan yağmur.
Çomak :Kısa çubuk.
Çort :Dikenli, fundalıklı alan.
Çökelik :Yoğurttan yapılan kuru peynir.
Çömen :Ot yığını. Otluk.
Çömez :Acemi.
Çöllemek :Bahçeden meyve çalma.
Çölük :Küçük ağaç parçası. Kuru ince dal.
Çöör :Mısırın alt sap kısmı.
Çöten :Mısır kurutulan ambar. Darı ambarı.
Çörtük :Yabani küçük armut ağacı.
Çükelik :Çökelek. Kurutulan ayran peyniri.
Çürük ayı :Temmuz, ağustos aylarına denir. -
5.
+1-D-Tümünü Göster
Da :Gösterme sıfatı.
Dadanık :Alışkın.
Dadanmak :Alışmak. Devamlı olamak.
Dadduk :Çok sevimli.
Dadlı :Tatlı.
Dağarcuk :Meşin deri çanta.
Dalaşma :Kavga etme.it kavgası.
Damlalık :Çatıların alt kısmı.
Dandik :Eğri büyrü.
Danil :Geveze. Dangalak.
Darı :Mısır.
Darlanma :Sıkılma, bunalma.
Dastar :Yün ipliğinden kilim.
Daşgun :Sel, çok yağan yağmur.
Davun :Zehir, veba.Kötü.
Dayança :Koltuk değneği, destek.
Dazırtlatma :Hava gönderme. Yellenme.
Dayaşgan :Destek yapmak.
Debertmek :Karıştırmak. Debelemek.
Debme :Sıkıştırma.
Değermen :Değirmen.
Değme :Dokunma, temas.
Dekmük :Tekme.
Denizlik :Pencere cam önü beton.
Depebızdık :Takla atmak.
Depmek :Ayakla sıkıştırma, vurma.
Depreşme :Gelişme. Oynak.
Depük :Kuru hava, ıslak olmayan.
Derbey :Lüks lastik ayakkapı.
Derleme :Toplama.
Derlen :Toplan.
Derviş :Okumuş, hoca.
Deşme :Delik açma. Patlatma.Yırtma.
Derbey : Kaliteli lastik ayakkabı.
Deydağa :işte orada.
Deyha :işte burada.
Deze :Teyze.
Dırmaç :Elörgüsü iplik.
Dıtdırıbızdık:Baldırı çıplak.
Dıvılcık :Dolu Tanesi.
Dip :Ağaç altı.En son yer.
Dibek :içinde mısır buğday dövülen oyuk taş.
Dible :Pirinç , bulgurla yapılan lahana yemeği.
Didinmek :Çok uğraşmak, çalışmak.
Didişme :Tartışma, yoluşma.
Dikme :Meyve fidanı.
Dildan :Kıskaçlı böçek.
Dillendirmek:Herkesce bilinilen. Dedikodu.Yaymak.
Dilmek :Kesme, bölmek.
Dirgen :Ot toplama tırmığı.
Ditmek :Tırnakla kaşımak, karıştırmak.
Dişemek :Biyeleme, keskin hale getirme.
Divit :iplik boyası.
Divildek :Çok hareketli.
Divrin :Bir ağaç türü.
Divron :Ucu V şeklinde uzun sopa.
Diyelmek :Ayakta durma.
Diyek :Ayakta dik duran
Dizme :Tahtadan oda bölmesi.
Dizlik :Uzun paçalı don.
Dobuş :Sivriliğini kaybetmiş körelmiş.
Dongurak :Büyük çan
Doh :Dikkat çekmek.
Domagöz :Bezelye haşlaması.
Donatmak :Hazırlamak, süslemek.
Dolamak :Sarmalamak.
Dolaşmak :ipliklerin karışması.
Doruk :Ladin ağacı.
Dozik :Dangalak. Başı boş.
Dozirik :Delik fındıktan yapılan oyuncak.
Dönbek :iri yuvarlak.
Döngel :Muşmula ağacı.
Döş :Göğüs kemiği.
Döşek :Yer yatağı.
Döşlük :Kolsuz yelek.
Döşürmek :Toplamak, hasat etmek.
Döşürücü :Dilenci.
Dulanmak :Çok sevmek. Sevinçini belirtmek.
Dundar :Üstü kapalı yer. Sakin yer.
Dutak :Kulpsuz elbezi.
Düdek :Olgunlaşmamış meyve tomurcuğu. Gonca
Düdüklük :Düdük yapılan bir ağaç çeşiti.
Dürzü :Yaramaz insan.
Düşgün :Fakir, fukara.
Düşük :Erken olan, doğan.
Düşün :Mola,ara verme.
Düve :Yaşına gelen genç inek.
-E-
Ebegümeci :Yemeği yapılan yabani bitki.
Ebelik :Geniş yapraklı bitki.
Ebeguşağa :Gökkuşağı.
Ebrimek :Erimek, eskimek.
Ece :En iyisi.Ala, güzel.
Ecir :Yapığı davranışın karşılığı. Olacaklar.
Ecünnü :Cin.
Efgurma :Sürekli bağırma.
Efil :Yanma hissi. Esmek
Efsi :Ucu yanmış odun.
Efrini almak :Acıdan dolayı aklını almak.
Eğercek :Yün iplik eğirme aleti. Kirman .
Eğraltlık :Bir tür imece.
Ehel :iyi, güzel. Usta.
Ekinci :Güneyli. Güneyde iç bölgelerde yaşayanlar.
Elçi :Evlilikte aracı olan kimse.
Elektirik :Pilli el feneri.
Elguvan :Mor renkli çiçekli ağaç.
Elleme :Dokunma.
Elikgeçi :Geyik, yabani keçi.
Elmek :Avuç dolusu.
Ellik :Eldiven.
Elti :Kardeş eşleri gelin.
Emi :Oldumu, tamammı.
Emmi :Amca
Emlek :Tutam. Demet,buket.
Encamı :Toplam. Topu topu olancası.
Entari :Kadın elbisesi.
Enni :Geniş.
Enük :Köpek yavrusu.
Erikme :Şımarma.
Erinmek :Üşenme,Çekinme.
Erzak :Kullanılan ihtiyaçlar.
Erzem :Gerekli. Lazım.
Esbap :Elbise,Çamaşır.
Essah :Gerçek. Hakikat.
Eşkere :Açıkca, alani yapılan.
Eşmek :Toprak kazmak.
Eşü :Ekşi, acı.
Eşün :Ekmek çevirme aleti.
Eteklik :Etek
Eviik :Üveyik kuşu.
Evcimek :Eli ev işlerine yatkın.
Ezentere :Turşu yapılan yabani bitki.
Everme :Evlendirme.
Evcülük :Çocukların aile oyunu.
Evlek :Bir dönüm arazi.-Mantar
Evsi :Bir kısmı yanık odun parçası.
Evlürür :Yeterli.
Evza : Kibrit.
Ey :Bir seslenme biçimi.
Ey vermek :Seslenen kişiye cevap vermek.
Eyhe :Başkasına göre hava hoş.
Eylenmek :Oyalanmak. Vakit geçirmek.
Ezgün :Çok olgun, yumuşak.
Ezme :Çiğneme.
Ezber :Akılda tutma.
Ezük :Çok olgun meyve. yumuşak. -
6.
+1-F-
Fagaz :Bir tür armut çeşitdi.
Fanila :içlik,iç elbisesi.
Fanle :Kollu atlet.
Fanya :Gaz lambası çeşitti.
Farfar :Şişeden yapılan gaz lambası.
Farfara :Bir tür meşale.
Farime :Çok hafif.
Fasarak :Hafif.
Faşırtı :Ses bozukluğu.
Faşlak :Kötü, bozuk.
Fayrap :Ucu ateşli odun parçası.
Feğelfeşkil :Paramparça.
Felfekiç :Buruşuk, yırtık,parçalanmış.
Fellah :içten pazarlıkcı. Sahte kurnaz.
Fellik Bir telaş.
Fer :Derman, kuvvet.Hal.
Fene :Çok,fazla.
Ferik :Piliç, genç tavuk.
Ferimek :Hafiflemek.
Feriştah :En iyisi.Çok iyi.
Feşel :Yaramaz.
Fetir :Saçda pişen buğday ekmeği.
Feyri :Renk. Yüz rengi.
Fıraktı :Çubuklardan örülmüş çit.
Fırfıkıç :ağzına kadar dolu. Sıkışık.
Fırıç :Pişirilmiş meyve.
Fırındarısı :Fırında kurutulan mısır.
Fırtana :Fırtına. Yağmur.
Fışırtmak :Fırlatıp atmak.
Fışkı :Dışkı.
Fıydırma. :Kaldırıp atma.
Fiğ :Yemek yapılan bir bitki.
Firavun :Art niyetli, fenalı düşünen kişi.
Fiske :Yavaşca.
Fittik :Ağaç kabuğu, düdük.
Fodul :itiraz eden.
Fol :Follukta tek olan yumurta.
Follamak :Kabuğundan ayıklamak.
Folluk :Tavuğun yumurtladığı yer.
Foltak :Bolca, geniş
Foni : Kapba su doldurmaya yarayan gereç.
Fosaldak : Suyu çekilmiş. Susuz.
Förtlek :Dışarı fırlamış nesne.
Förtleme :Kaynama.
Förtletmek :Ateşte kaynatmak.
Fösük :Dişsiz. Dişleri sökülmüş.
Fuzuli :Boşu boşuna. Gereksiz. -
7.
0yaz ulan yazzzzzzzzzzzzzzzzz memleketimi özledim lan
-
8.
+1-G-Tümünü Göster
Gaale :Dikkat. Dikkate alma.
Gabalak :Yabani bir bitki.
Gaban :Yamaç, bayır.Yamaç.
Gabzımal :Manav. Sebze meyve satıcıcı.
Gaccuk :Kadar.
Gacır :Fındığın yaş kabuğu.
Gacırgucur :Sürekli ses yapan, gürültü.
Gadaklı :Dertli. Sorunu olan.
Gadimi :Sürekli, ikide bir.
Gaflet :Dalgınlık. Yanılgı.Durgunluk.
Gagiliç :Biçimsiz, şekilsiz.
Gagit :Kuru. Dölsüz.
Gagmuk :Parmakları bükmek.
Galemlik :Baca.
Galabalık :Kalabalık, çokluk.
Galdirik :Yemek yapılan yabani bitki.
Galeze :Angarya yapılan iş.
Galp :Zamanı dolmuş. Geçersiz.
Gamalik :işe yaramaz, uyuşuk.
Gambak :Kel. düz.
Gambazlama :Başkasına söyleme. Kandırma.
Ganayaklı :Mazlum, sessiz,uslu. Sakin.Uysal.
Gancık :Dişi köpek.
Ganayak :Uslu, sakin,olgun, gariban.
Gandak :Eğrelti dikiş. Tutturma.Ekleme.
Gapcuk :Yara kabuğu, üst kabuk
Gapı :Evin ön kısmı. Kapı.
Gararbazar :Yaklaşık olarak. Göz kararı. Aşağı yukarı.
Garalastik :Lastik ayakkabı.
Garamuk :içi çürük fındık.
Garavu :Ormangülü. Pembe çiçekli.
Garçaşturma. :Tarıştırma. Tahrik etmek.
Garduf :Patetes.
Garegen :Yabani diken.
Garer :Karar.Tam kıvamı.
Gargara :Karıştırma.
Gartoloz :Yaşlı.
Gartopu :Patetes. Gartobak.
Gartobak :Patetes. Yerelması.
Garsamba :Fazla olan eşya.
Gasavet :Dert. Sıkıntı.
Gasla :Yalan.
Gasmak :Germek, sıkıştırmak.
Gasmuk :Çam kabuğu altı zarı. Kabuk.
Gasmuklu :Çok pis. Kirden kabuk bağlama
Gatık :Ayran. Aparetif yemek.
Gasıttan :Kasıtlı olarak, mahsus.
Gavsuk :Fındığın dışındaki yeşil kabuk.Çotanak.
Gavsun :Fındık çotanağı.
Gavun :Bir armut çeşidi. -
9.
+1Gavunç :Sıkma. Eneme.Hadım.Tümünü Göster
Gavut :Kuru ahlat unu.
Gaybana :işe yaramaz. Hayrı olmayan.
Gaybet Arkadan konuşma.
Gayde :Türkü, nağme.
Gaydelenmek :Kendi kendine türkü söylemek.
Gaymak :Çok güzel.
Gaymam :Benim güzelim.
Gaza :Kaza. Yaralanma.
Gazel :Kuru yapraklar.
Gazelen :istemeden olan kaza.
Gebic :Kenarı düzgün olmayan.
Gebiçci :Değirmenci.
Gecin :Ayıklanmış fasulye kabuğu.
Geçek :Merdiven, iskele.
Geçi :Fena şey. inatcı insan.
Gedik, :Oyuk, çukur.
Gedük :Çok oyuk yer.
Gegecen :Bir çeşit orak.
Gelberi Tırmık.
Gelek :Yaprak.
Gelgeç :Merdiven, iskele.
Gelincik :Küçük yabani hayvan.
Gelinçi :Düğün alayı.
Gelişin :Gelince, geldiğin zaman.
Gemük :Kemik
Gergen :Dikenli sarmaşık.
Gerce :Sarmaşık.
Gertik :Çetene.Yiv.
Gevmek :Ağızda çiğnemek.
Gerevü :Ucu çatallı dalları çekme sırığı.
Gerzek :Geri zekalı.
Gevük :Kuru odun parçası.
Gı :Kız anlamında.
Gıbrağa :Kurbağa.
Gıcık Sinir bozucu.
Gıcır :Yeni.
Gıcırgıcır :Yepyeni.
Gıcırık :Dönen ağaç oyunu.
Gıçatmak :Hayvan tekmesi.
Gıdık :Küçük kuplu sepet.
Gılla :Sıradan. Dümdüz.Çok yoğun.
Gıllak :Yağlı parlak. Kaygan.
Gımbıl :Oynak
Gınak :Bıkmak. usanmak.
Gınnap :ip.
Gılık :Kıyafet, görünüm.
Gılkuyruk :ince uzun. Mızmız.
Gıpcık :Meyve sapı.
Gıpta :Kıskançlık
Gırağı :Donmuş sabah çiğsesi.
Gıran :Tepelik arazi yerler.
Gırdap :Düğüm. Dönen kıvrılan su.
Gırkmak :Traş etmek.
Gırklık :Koyun yün kırkma aleti.
Gıksı :Kıskaç.
Gısmak :Sıkma, çimdikleme.
Gışmık :Hayvan tekmesi.Çiftte.
Gıt :Az olan, .
Gıtlık :Yoksukluk, alcık.
Gıvırzıvır :Öteberi. Küçük eşyalar.
Gıynak :Tekleme fındık çotanağı.
Gıymık :Küçük ağaç parçası.
Gibcak :Ağaç budağı.
Gidişme :Kaşınma.
Gilik :Yuvarlak küçük ekmek.
Girebi :Dal kesen küçük balta.
Girinti :Tırpan.
Girişme :Başlama.
Gobca :Düğme.
Godura :Oyunda küçük düz taşlar.
Gofil :Fıcı.
Gofti :Haylaz. işe yaramaz.
Gogil :Saç örgüsü. Ensede toplanan saç topuzu.
Goğuk :Delik. Ağaç kovuğu.
Goğuz :Aralık, hafiften açık.
Gohnik :Yaşlı kimse. Moruk.
Gol :Kol,raf.
Golan :Odun taşıken sırta sarılan ip.Semer.
Golit :Taş fırında pişen ekmek.
Gomit :Balık çeşiti.
Gonak :Süslü büyük ev.
Gonuk :Bir yere konmuş.
Goruk :içi boş fındık.
Gopuk :Bağlantısı olmayan
Goşmak :Avuç içi. Yanına ekleme.
Goşama :Avuçlama, avuç ölçüsü.
Got :Külek, ölçü kovası.
Gotkafa :Büyük, kalın kafa. Salak.
Gotmak :Kısa küçük ağaç kütük.
Govuk :Çukur, mağara.
Goya :Sanki, yani,güya.
Gozak :Olgunlaşmamış,ham meyve.
Gozalak :Çam ağacı kozalağı.
Göbel :Köpek yavrusu.
Göbelek :Şişman, yuvarlak.
Göçük :içeri batmış. Uçurum.
Göden :Su kurbağası.
Göfterek :Avare. Haylaz.
Göğ :Yeşil. Olgunlaşmamış
Göğnümek :Meyvenin yumuşaması.
Göğnük :Yanık, ateşli kül.
Göğsükızıl :Bir kuş çeşiti.
Gölük :Yük hayvanı. Katır.Hayvan sürüsü.
Göreslenmek :Birini göresi gelmek. Hasret.Özlem
Görpe :Taze, yeni.
Gön :Hayvan derisi.
Göscek :Gözlük.
Göze :Suyun topraktan ilk çıktığı yer.
Gukguk :Gugukuşu.
Gumbul :Sepet.
Guruş taşı :Ocak başı raf çıkıntısı.
Guşak :Belle bağlanan giysi
Guşluk :Sabah vakti.
Guvak :Başta bulunan kepek
Guytak :Çukur yer. Kuyu
Gübür :Toz birikintisi.Toz kırıntısı.
Güçenme :Alınganlık gösterme. Alınmak.
Gücük :Küçük, ufak.
Gücük ayı :Şubat ayı.
Gücüktene :Yaylada çayır bitkisi.
Güdine :Mısır koçanı odunsu kısım.
Güçük ayı :Şubat ayı.
Güfe :Ağacdan yapılan kap, fıcı.
Güfine :Hayvan yalı konan ağaç kap
Gügüm :Bakır su kabı. Büyük ibrik.
Güllük :Eğrelti otu.
Gümbül :Birden yuvarlanma.
Gündarısı :Güneşte kurutulan mısır.
Gündelik :Yevmiye.
Gündelikci :Yevmiyeli işçi.
Günni :Evden uzak bahçe, orman.
Gürgen :Kayın ağacı.
Güsgün :Dargın.
Güveği :Damat.
Güvenek :inekleri ısıran büyük sinek
Güveç :Ağaçtan yapılan kap.
Güverme :Yeşerme.Üstü yeşillenme.
Güzine :Yemek, ekmek pişirilen fırınlı soba.
Güzlek :Yayla dönüşü sahil.
Güzlük :Yayla dönüşü hayvan beslenen yer.
Güzün :Sonbahar. -
10.
+1-H-Tümünü Göster
Haarda :Nerede.
Hau :işte bu.
Haura :işte şurası.
Haböle :Böyle.
Habu :Bu.
Habura :Burası.
Hacat :ihtiyaç
Haccak :Güzel
Haçan :Madem, öyle ise.
Haçan ki :Ne zaman ki.
Hadi :Başlama. Başlangıç.
Halatım :Kadar,bu ana gelene dek.
Halefet :Sohbet, muhabbet.
Halik :Küçük çakıl taşları. Küçük taşlar.
Halpıtmak :Yiyecek, yoğurt yemek.
Haltuk :Hayvan bağlama ipi. Tasma.
Hamamlık :Banyo odası.
Hambar :Kiler.
Hametmek :Yemek yeme, lokma yutma.
Hampal :Biraz zor.
Hamtevek :Yabani sarılan uzun bitki.
Hanum :Kadın.
Happak :Sade yoğurt.
Haptirik :Delidolu.
Harar :Çubuktan yapılan büyük örme sepet.
Harhar :Yoğun çalışma.
Harez :Boş arazi.
Harın :Dayanaksız.
Harız :Terkedilen boş tarla.
Hark :Su kanalı.
Hartama :Çatıya kaplanan ince tahta.
Has :ipek, parlak kumaş.Ona özgü. Yakıştı.
Hasbağal :Dostluk kurma.
Hasbel :Az buçuk.
Haset :Kıskanç, fesat.
Hasgız :Hanım hanımcık, nazik.
Haşara :Yaramaz çocuk.
Haşıl :Mısır yarması yemeği.
Haşimdi :Şu anda. Hemen.Tam şimdi.
Haşlak :Yakıcı, kavurucu.Yarı pişmiş.
Haşöle :Şöyle.
Hauşu :işte şu
Hatça :Hatice adının yöresel söylenişi.
Haus :Hafız adının yöresel söylenişi.
Hatırtı :Gürültü.
Havli :Güç kuvvet. Derman
Havruz :Çocuk lazımlığı.
Havse :Hafıze adının yöresel söylenişi.
Hayan :Yineleme, yola gitme.
Hayana :Önden, devamlı.
Hayat :Eve giriş bölümü, balkon.Antre.
Hayda :Böyle mi olacaktı. Buda ne.
Haydi :Gel. Gelmesi için sesleniş.
Haylaz :Avare dolaşan.
He :Evet, onaylama.
Hedik :Karda batmayan ayakkabılık.
Helenpir :Külüstür. Angaz.
Helim :Halim adının yöresel söylenişi.
Helle :Undan yapılan sulu çorba.
Hendek :Derin kazılmış çukur sınır.
Henki :Şımarık.
Henkirleme :ihtiyarlamak.
Hennük :Islak, nemli,tavlı. Verimli yağmur.
Hepek :Kapak. Gizli geçit kapağı.
Hepenk :Evlerde gizli geçit.
Hepirhepir :Alelacele.
Herdem :Her zaman.
Heri :Henüz. Pekiştirme.
Herk :Tarlayı toprağı sürme işi.
Herkeş :Elalem, herkes
Herkiş :Açıkca yapılan.
Hers :Hırsla karışık sinir.
Herslenmek :Sinirlenmek.
Hevlane :Küçük tencere.
Hevle :Ayni, öyle.
Hevlek :Bir mantar çeşiti.
Heyleme :Hayvanlara seslenme.
Heysin :Hasan adının yöresel söylenişi.
Hılli :Göründüğü gibi olmayan.
Hımbıl :Uyuşuk.
Hınkırmak ;Sümkürmek.
Hıntak :Gevşek tıkız sıkı olmayan.
Hınzır :Gizli art niyetli. Fesat.
Hırpani :Biçimsiz giyiyen.
Hırpetmek :Birleştirmek. eklemek.Örtmek.
Hırtlama :Ezerek parçalama.
Hışım :Birden hareketlenme.
Hışır :Yıkık. dökük,eski. Kullanılmaz.
Hışırlak :Yarı eski, eskimiye başlamış.
Hıtlamak :Kesmek, parçalamak.
Hıytık :Yırtık, parçalı.
Hıza :Sıra, dizi.
Hızan :Çocuk.
Hızar :Büyük testere.
Hızım darı :Zayıf mısır.
Hilefsiz :Saf. Temiz.Pürüzsüz.
Him :Duvar temelin toprağa oturduğu yer.
Hirtik :Geçimsiz, dirliksiz.Fesat çıkaran.
Hodul :Kaba, kabaca.
Hoğol :Çabuk olma.
Hoğoldama :Çabuk koşma.
Hokka :Mürekkep.
Hokkabaz :Cambaz.
Holasa :Gelişigüzel yapılan iş.
Hollama :Fındık ayıklama, taneleme.
Hombul :Kaba davranan insan.Şişman
Homhom :insanlarla fazla konuşmayan.
Honça :Küçük yün torba.
Hopalak :Tombul.
Hopcin :Fasulyeli, soğanlı lahana yemeği.
Hopculama :Zıplama.
Hoplama :Yüksek yerden atlama.
Hopul :Unun tortusu.
Horon :Bir araya gelerek oynanan oyun.
Horsa :Heves.
Horsasını almak:Hevesini almak.
Horsası geçmek:Hevesi geçmek.
Hortlak :Hayalet.Cin.
Hortik :Küçük yavru.
Hotur Bodur kalmış ağaç.
Hoşaf :Suda pişirilen meyve. Komposto.
Hoşkil :Bir tür kağıt oyunu
Hoşmak :Fasulye ezmesi.
Hoşran :Yemeği yapın yabani bitki.
Hoşthoş :Köpek kovalama
Hoşuran :Yabani bitki.
Hoyda :Hep beraber. Birlikte.
Hoyrat :Başıboş, avare dolaşan.
Hozan :Sık çalılık.
Höl :Çok sulu, ıslaklık.
Höldirik :içi dışı görünen. Basit yapıla eşya.
Höldüredek :Birdebire.
Höltek :işi bitmiş, süresi dolmuş.
Hörelenmek :Kafa tutmak. Dayılanmak.
Hösdüremük :Tatsız içilemiyen çay.
Hörtük :Ayı yavrusu.
Höşül :Bozulmuş ezilmiş meyve, sebze.
Höşmek :Ekmek ezmesi.
Hulukcu :Çok kalabalık.
Huy :Alışkanlık.
Hütceten :Aniden. Birdenbire.Beklenmeden olan. -
11.
+1-K-Tümünü Göster
Kabakcı :Ordululara verilen ad.
Kabarcık :Sivilce.
Kabcuk :Boş fındık kabuğu.
Kaçmak :Koşma.
Kağat :Kağıt.
Kahyası :ilgili. Alakadar.
Kakma :Çivileme, vurma.
Kakmuklamak:Yumrukla itip kakalamak.
Kaliser :Şebinkarahisar.
Kaltak :işe yaramaz.
Kanca :Askı çengeli.
Kancık :Dişi köpek.
Kanma :Doyma. inanma.
Kapçak :Su toplama çukuru, yalak.
Kapşon :Giyeceklerin başlığı.
Karaltı :Gece belli olmayan nesne.
Karakış :Aralık ayı.
Kara lastik :Lastik ayakkabı.
Karatavuk :Bir çeşit kuş.
Karduf :Patetes.
Karşılama :Bir Giresun oyunu. Geleni bekleme.
Kasele :Ayarlama.
Kasnak :Yuvarlak tahta.
Kaşmir :Parlak kumaş.
Katakulli :Üçkağıtcılık. Oyun.
Katır :Yük hayvanı.
Katran :Zift.
Katuk :Ayran.
Kav :Kuru ağaç mantarı.
Kavşatma :Genişletme, yumuşatma.
Kavruk :Çok kurumuş.
Kavuma gitme:Düğünde gelin evine ziyarete gitmek.
Kavut :Kuru. Kepekli un.
Kaykıl :Yana kayma.Öte gitme.
Kaynar :Çok sıcak olan.
Kaynarı :Azarlama deyimi.Ölmeyesice.
Kaynana :Eşlerin anneleri.
Kaynata :Eşlerin babaları.
Kayıncı :Hanım erkek kardeşi.
Kayıntı :Aperatif yapma.
Kazma :Tarım aleti. Toprak eşeleme.
Kebelek :Kelebek. Uçan böçek.
Keçe :Keçi kılından dokuma. Sert dokuma.
Keçemen :Kertenkele.
Keçibaş :Yarı kel kimse.
Keçilik :Yabani ağaç.
Kef :Curuf, tortu.
Kefli :Kir, kirli.
Kekeç :Kekemen.
Kelep :iplik çilesi.
Kelçük :Meyvelerin iç kısmı. Meyve koçanı.
Kelle :Mısır koçanı.
Kelek :Hayvan çanı.
Kelem :Karalahana gövdesi.
Keleplemek :Fırlatıp atmak.
Keller :Kertenkele.
Kelif :Basit yapılışlı sığınak. Baraka.
Kelpenti :Çivi sökme aleti.
Kemçük :Biçimsiz.Çukurca.
Keme :Büyük fare.
Kemre :Hayvan gübresi.
Kendir :Kenevir.
Kenef :Tuvalet.
Kerenti :Tırpan.
Kesek :Kısa çubuk. Kuru toprak parçası.
Kegib :Yara. Yaralı.
Kesmük :Tahıl başağı.
Kestirme :Kısa mesafeli yol.
Kesitmek :Dedikodu yapma.
Keşan :Başa, belle bağlanan yöresel örtü. Peştambal.
Keşap :içilebilinir berrak temiz su.
Keşgül :Su kabağı,su kabı.
Keşik :Dizi, sıra.
Keşir :Meyvenin yenilmeyen kısmı.
Ketun :Elisıkı, cimri.Bağlı.
Kevgir :Süzgeç.
Keyfanı :ihtiyar kadın. Kocakarı.
Keyif :Rahatlık, yatmak.
Kıble :Güneyden esen rüzgar.
Kımıldamak :Ayağa kalkmak, hareket etmek.
Kıpkızıl :Çok kırmızı.
Kışkış :Kovma. Gönderme.
Kışla :Böğürtlen kaplı orman.
Kıt :Çok az bulunan.
Kıvrıl :Eğri. Bükük.
Kıymık :ince odun parçası.
Kıytırık :Hafif işe yaramaz. Değersiz.
Kızıl :Olmamış,ham.
Kile :Ağırlık ölçüsü.
Kiltik :Küçük sabun parçası.
Kivra :Tutarsız kadın kız.
Kiraz ayı :Haziran ayı.
Kiraz duzlusu :Kirazın tuzlu salamurası.
Kirko :Tirizma vurma aleti.
Kodaman :Yaşlı zengin kimse.
Kof :içi boş.
Kofil :Fıçı.
Konuşuk :Söz birliği.Laf, söz.
Kopça :Düğme. Kısa bacaklı kimse.
Kopil :Küçük çocuk.
Kopuk :Bağlantısı olmayan. Serseri.
Kor :Ateş.
Korgon :Mısır çorbası.
Koruk :içi boş fındık.
Kot :Tahıl ölçüme kabı.
Kotmak :Ağaç tabura.
Köhne :Çok eski.
Kökçeğiz :Küçücük ağaç kökleri.
Kökleme :Fındık fidanı.
Köm :Toprak ev.Hayvan ağır.
Kömeç :Kuru ağaç parçası.
Kömsük :Kısa küçük mısır koçanı.
Kömüş :Manda.
Kösere :Yuvarlak bileği taşı.
Kösmük :Sigara izmaritdi.
Köstü :Köstebek.
Köstüre :El ile çevrilen bileği taşı.
Kötek :Dayak. Kısa deynek, sopa.
Köz :iyi yanmış odun, ateş.
Krizma :Toprağı derin kazma.
Kub :Tutulacak yer,sap.
Küçüleme :Çember ile sıkı baş bağlama.
Kuduruk :Kuduz. Deli hali olan.
Kufa :Tahta su kabı.
Kulaç :Açılan iki kol arası.
Kulaklı :iki kulplu tava.
Kulübe :Küçük tek odalı yapı.
Kuma :Ayni erkekle evli kadınlar.
Kuytu :Çukur.
Kuzlak :Kuzeye bakan, fazla güneş almayan.
Külek :Yuvarlak tahta kap.
Külek kafalı :Büyük kafalı geç anlayan.
Küllük :Ocakbaşı kül toplanan yer.
Külür :Bezelye.
Külüstür :işe yaramaz, eski.
Kümbet :Değirmen unluğu. Büyük ağaç kap.
Kümbül :Kambur.
Küpbaş :Kocakafalı. Başı büyük.
Küpü :Baltanı sırtı, arka tarafı.
Kürtük :Buz tutmuş erimeyen kar yığını.
Kürün :Su içilen alınan ağaç çeşme.
Kütmek :Küçük tahta oturak. Tabure.
Kütük :Kalın kereste. Kegib ağaç kökü.
Küveç :Ağaçtan yapılan kap. -
12.
+1-L-Tümünü Göster
Lapçin :Takunya.
Lavaş :Yassı yumuşak ekmek. Pide.
Laz Armuttu :Giresun’da yetişen bir armut çeşidi.
Leftir :Karışık
Lepelek :Hafif, ince,tül.
Leş :Hayvan ölüsü.
Lobut :Büyük değnek.Şişman iri kimse.
Lobya :Kuru fasulye.
Lomya :Taze fasulye.
Löç :Islak. Suya doymuş.
Lök :Çok sulu.
Löküz :Tüplü gazlı parlak ışık veren lamba.
Lül :Undan yapılan tavuk yemi.
Lülemek :Bir şeyin ucu yontma. Sivriltme.
Lülü :Yemlemek için tavuğu çağırma.
-M-
Mabeyin :Oda. Bölme.
Macir :Göçmen.
Macirce :Göçmenlerin konuştuğu dil, şive.
Mada :iştah
Madalı :iştahlı.
Madema :Niçin, neden.
Mafir :Defa. Kere.kez.
Mağatcama: :Meğerse. Onun için.
Mağzer :Tüfek.
Mahna :Mazeret.
Mahnalık :Sebep. Dayanak.
Mahlukat :Yabani havyan. Yaratık.
Makluvat :Zayıf yabani hayvan.
Maksus :Yalandan. Kandırmaca.
Makta :Orman kesim yeri. Arazi bölümü.
Malak :Manda yavrusu.
Mam :Bir tür oyun.
Mamali :Peynir küçük kurdu.
Mandalin :Mandalina.
Mapus :Cezaevi.
Marguç :Biberon.
Mastı :Çoban değneği. Sırık.Sepet çubuğu.
Maşagat :Uzun çalışma. Uğraş.
Maşat :Çalışma. Caba.
Maşraba :Su içme kabı.
Maraz :Ruhi hastalık. Sıkıntı.
Matrak :Dalga geçme. Güldürme.
Mavzer :Tüfek.
Mayıs :Yabani çilek.
Maza :Dükkan.
Mazı :Direkler üzerine yapılan kiler.
Medek :Dişi manda.
Meci :imece, ırgat.
Meğel :Küçük geniş çalışma. isteme yanlısı.
Meğersem :Başka türlü. Alternatif.
Meh :Al,buyur.
Melanet :Bela. Baş belası.
Melavcan :Diken sürgünü, filizi.
Melhem :ilaç, merhem.
Melun :Tehlikeli.Şeytan, yılan.
Mendabur :Kötü, kirli.
Mendek :Yemeği yapılan yabani bitki.
Merek :Hayvan yemleri konulan yapı.
Mertek :Kereste, direk.
Merulcan :Yenilen taze diken ucu, sürgünü.
Mes :Deri ayaklık, çorap.
Meşagat :Uğraşma. Zorluk çalışma.
Meşebe :Su kabı, maşraba.
Mıcır :ince çakıl taşları.
Mıh :Çivi.
Mırık :Ses çıkarma.
Mırız :Zayıf, hastalıklı.
Mısgıç :Eli sıkı, cimri.
Mısmıl :Uyuşuk, tembel.
Mıymıntı :Huysuz, sorunlu kişi.
Mızıkcı :Oyun bozan.
Mızmız :Çok nazlı.
Mil :Elişi yapılan tığ.
Mintan :Gömlek.
Misir :Domates.
Mitil :Yer yatağı, döşek.
Miz :Buzağın ağzına takılan çatal demir.
Momuli :Küçük kurd, böcek.
Mostra :Kösele.
Mort :Düşüp bayılan.
Mökem :Sağlam.
Mööşkokan :Kötü kokan.
Muabin :Evin ana direği.
Muallak :Sahipsiz.
Mudara :Sağlam olmayan, eğrelti duran.
Mugalif :Zayıf, dayanıksız.
Mugayet olma :Sahip olma. Korumak.
Mundar :Birdenbire kesilmeden ölen.Pis.
Munzur :Baş belası. Dert.
Murç :Kalın demir delgi, keski.
Muska :Boyuna takılan dua.
Musluk :Mutfakta bulaşık yıkama yeri. Lavabo.
Mükgem :Sıkı. Kuvvetli.Sağlam.
Münafık :Fesat. Cadı.
Müsrif :Savurgan, savruk.
Müşkül :Zor, zorluk. -
13.
+1-N-Tümünü Göster
Nacak :Küçük balta.
Nah :Al,alsana anlamında.
Namazlağ :Seccade.
Namazlık :Beyaz başörtüsü.
Nalça :Ayakkabının alt demiri.
Nalgun :Nakliye, geçiş ücreti.
Namlu :Mısır sapı,ot demetti. Tabanca borusu.
Nar :Ateş, ateş parçası.
Nebri :Gayri islam olan kimseler.
Nebze :Azıcık, zerre kadar.
Nene :Nine. Babaanne.Anneanne.
Ne olisin :Neden karışıyorsun.
Nelik :ihtiyaçlar. Yiyecekler.
Nendabur :Kirli, kötü.
Nerdek :Üzüm suyu, şırası.
Nezik :Güzel. Taze.
Nezük :Çok taze. Tatlı.
Nifi :Gayri Müslim kadın. Açık giyinen, açık saçlı.
Nire :Nere
-O-
Oba :Yaylada konaklama yeri.
Obuz :Küçük dere.Dar vadi.
Okarı :Yukarı.
Okka :Ağırlık ölçüsü.
Orak :Mısır,ot biçme aleti.
Orak ayı:Temmuz ayı.
Oslama :Boşuna.
Osmak :Kıyaslamak.
Otlak :Hayvanların otladığı yer, mera.
Otluk :Uzun ağaca sarılan mısır sapı, yığın.
Oyrak :Çukur arazi, uçurum.
Oysama:Oysa, halbuki.
-Ö-
Öbür :Başka. Başkası.
Öd :irin, cerehat.
Ödlek :Korkak.
Öğez :Küçük sinekler.
Öğürmek :Kusmakya başlamak.
Öğürsek :Kızgınlık gösteren hayvan.
Öklemek :Bağlamak, sabitlemek.
Öklü :Bir yere bağlı olan.
Ölin :Öğlen vakti.
Ölümcür :Çok hasta.
Ömeç :Tereyağlı taze mısır ekmeği ezmesi.
Örkürmek :Bir kişinin taklitdini yapmak.Özenmek.
Örüzger :Rüzgar.Yel.
Öse :Ateşte ucu tutuşmuş yanan odun.
Öte :Uzak taraf.
Öteki :Diğeri.
Öteberi :Eşya.
Ötürük :ishal.
Öveç Yaşında erkek koyun, koç.
Öyme :Sürme, bulaştırma,dokundurma.
Özül :Yabani ağaccık. -
14.
+1-P-Tümünü Göster
Pakça :Küçük ev.Serentiye benzer yapı.
Paçuri :Paçavra.Bez parçası.
Padar :Çam ağacı kabuğu.
Pağac :Kor ateşli külde pişirilen ekmek.
Pahal :Bencil. Kıvkanç.
Pakla :Fasulye.
Palak :Manda veya ayı yavrusu.
Palan :Minder çeşidi. Kalın örtü.
Palaska :Kemer.
Palaspandıras :Apar topar birden. Patır kütür
Paldır :Otsu hayvan yiyecekleri.
Palıç :Hamur ekmeği.
Paltan :iri kurbağa.
Pancar :Karalahana.
Pança :Pençe.Çok kıllı el.
Pandır :Hayvan yiyeceği yabani ot.
Papara :Ekmek tatlısı. Dayak.
Parıltı :Işık. Alev.
Parlama :Bağırma.
Pasa :Habire. Devamlı.
Paşapaşa :Mecburen. Zorunlu olarak.
Paşka :Tek odalı küçük ev.Kibrit kutusu.
Patar :Kısa kalın kereste.
Patapat :Berabere. Eşit.
Patırtı :Gürültü.
Patik :Kısa örme çorap.
Patlanguç :Yabani bitki. Oyuncak.
Patoz :Fındık taneleme makinesi.
Payanda :Destek.
Payandura :Çok kuvvetli destek.
Paydak :Yan yürüyen.
Payırtma Yırtma, parçalama.
Paykırtmak :Kaçırmak, ürkürtmek,Korkurtmak.
Peğe :Bahçe kenarı taş örgü. Duvar.Engel.
Pek Sağlam.
Peklik :Kabızlık.
Pelte :Parça. Ayrı.
Peltek :Kekeme.
Pelit :Meşe ağacı çeşiti.
Pere :Koyunun toplandığı yer.
Perçem :Alındaki saçlar.
Pervaz :Kapı pencere kenarı.
Pestil :Dut pekmezi kurutması.
Pestili çıkma :Çok yoğurlma.
Peş :Yama.Ek.
Peşt :Arka taraf.
Peşgi :Küçük soba.
Peşgir :Havlu.
Peşi :Art, arka.
Peştembal :Belle bağlanan yöresel giysi.
Peydaolma :Meydana gelme.
Pezük :Havuç cinsi, yenilen bitki.
Pıddak :Paylamış mısır.
Pıllamak :Uçmak
Pıllaböcü :Uğurböceği.
Pırıltı :Işık yansıması.
Pırlak :Parlak olan.
Pırtı :Elbise, giyisi.Çamaşır.
Pıtırak :Yapışkan.
Pıtlak :Patlamış mısır.
Pıtlakdarı :ince taneli mısır.
Pıykırtmak :Kaçırmak.
Pıymak :Hızla koşmak.
Picali :Bezelye.
bin :Fındık kökünden çıkan yeni sürgün.
Pinekleme :iş yapmadan bekleme.
Pipirik :Cesaretsiz.Şüpheci. Gölgesinden korkan.
Pisi :Kedi.
Pişt :Bir çeşit seslenme.
Poğul :Pişmiş mısır koçanı.
Port :işe yaramaz yün.
Porsuma :Yıpranma. Aşınma.
Posurma :Giysilerin eskimesi.
Pörtlek :Patlak.
Pösteki :Yünlü koyun derisi.
Pöstekisi çıkma:Çok çalışarak. yorulmak
Pöşge :Soba.
Pur :Bir çeşit toprak.
Putuna :Turşu konulan büyük tahta fıçı.
Pür :Çam dalı ucu ,yaprağı
Pürcek :Çok sık uzun püskül. Salkım.
Püre :Sebze, meyve haşlaması, ezmesi.
Püs :Mısır koçanı püskülü.
Püskül :Süs. -
15.
+1-R-Tümünü Göster
Rafan gitmek:Çok hızlı gitmek, ilerlemek.
Rahle :Kitap okuma sehpası.
Rahmet :Yağmur.
Reşat :Altın.
-S-
Saablanma:Sahip çıkma.
Sabat :Sabır. Bekleme.
Saç :Üzerinde ekmek pişirilen tandır.
Saçayağı :Saç altı üç ayaklı yuvarlak demir.
Sadır :Sidik.
Sağnak :Yağmur.
Sağrak :Tereyağı saklanan ağaç kap.
Sahan :Geniş derince bakır yemek kabı.
Sakar :Hayvanın alında bulunan beyazlık.
Sakat :Vücutda çıkan yaralar. Cıban.
Sakartlak :Kan emici böcek. Kene.
Sakırca :Beyaz çiçekli kökü yenen yabani bitki.
Sal :Tabut.
Salamuk :Tuvalet.
Salık :Tarif. Yön gösterme.
Sali :Salı günü.
Salma :Serbest bırakma.
Salman :Köy bütçesine verilen para.
Sandım :Zannettim.
Saplık :Balta, kazma sapı.
Saplıayak : Ayran metal kepçesi.
Sarıavu :Saru çiçek açan ormangüllü.
Sarıncalı :Yabani sarı arı.
Sarma :Etrafını çevirme. Lahana dolması.
Sasuk :Tatsız. Lezzetsiz.
Savak :Değirmen suyunu yönlendirme.
Savmak :Atlatmak. Kesmek.
Savruk :Müsrif,eli açık.
Savuşma :Gitme. Sırasını geçme.
Sayfan :Bahçelerde bekçi kulübesi.
Sazak :Bataklık.Çamurlu.
Sazlık :Sürekli su tutan arazi. Batak.
Sazmak :Islak çimen.
Sef :Yanlış. Hata.Ters yön.
Seflik Yanlışlık.
Seğirtmek :Koşmak. Fırlamak.
Seki :Tarlalar arası tümsek sınır.
Sekmen :Küçüçk tahta oturak.
Selek :Ortaboy sepet.
Semekse :Üzüm çorbası.
Semete :Sebep, neden,vasıa. Uyku sersemliği.
Sendeleme:Dengesini kaybetme.
Sepetbaş :içi boş kafalı.
Sepgen :Rüzgarlı yağan yağmur.
Serenti :Direkler üstüne yapılan kiler.
Sergü :Üzerinde kurutma yapılan örtü.Çarşaf.
Set :Oturma yeri, koltuk,sedir.
Sıbıç : Sebze ve meyve sapı.
Sıçan :Küçük fare.
Sığ :Derin olmayan.
Sıksapı :Sökülüp kurutulan ince mısır sapı.
Sınnak :Hayvanların ayak tırnakları.
Sıpartlama :Elbise kolu, paça kıvılma.
Sıpa :Eşek yavrusu.
Sırf :inadiye. Onun için.
Sırappa :Sıraya dizili.
Sırgan :Isırgan otu.
Sırıtma :Gereksiz gülme.
Sırnaşık :Şımarık, yapışkan.
Sırtarmak :Alaylı gülme.
Sıvışma :Saklanma, kaybolma.
Sıymak :Kaymak, kayak.
Sıypırmak :Kaydırma, kenara vurdurma.
Sibekbaşlı :Gıcık, aksi,inat huylu.
Sifde :ilk önce, yapılan.
Sifdiin :ilk olarak.
Sille :Tokat
Silek :Paspas.
Sim :Yaldız. Parlak tel.
Simelek :Uyşuk. işe yaramaz.
Sin :Saklan.
Sini :Büyük tebsi. Sofra.
Sinmek :Saklanmak.
Sinsi :Gizlice yapmak .
Sirke :Yeni doğan bit yavrusu.
Siron :Yufkadan yapılan yoğurtlu yemek.
Sitil :Madeni su kovası.
Sivil :Ekilecek küçük soğanlar.
Sivsiv :Küçük fare yavrusu.
Sofa :Evin giriş bölümü, odası.
Soğlama :Fındık hasat sonu tekrar arama. Başak.
Somun :Yuvarlak fırın ekmeği.
Somurtgan :Dargın duran.
Söfe :Kapı üstü.
Sökütmek :Üzerindeki elbiseyi çıkartma.
Söykenmek :Bir yere yaslanma.
Sudökünme :Küçük ihtiyaç.
Sulusepken :Sulu yağan kar.
Summuk :Yumruk.
Susak :Su kabağı.Su kabı.
Suluk :Süzme konulan yer.
Sülfü :Pasaklı.
Sümüç :iki parmak arası ölçü.
Sümsük Yalaka.Şımarık.
Süsme :Hayvanların vurması. itekleme.
Süzme :Kurumayan yaş çökelek. -
16.
+1-Ş-
Şablak :Tokat, şamar.
Şal :Başa ve omuza alınan örtü.
Şalak :Zamanı geçmiş hıyar.
Şalgam :Tohumluk hıyar.
Şamar :Sille, tokat.
Şankettirme :Vurma.Ses çıkartmak.
Şangır :Dökülme, dökme.
Şankurşunkur:Çarçabuk toplanma. Acele.
Şap :Acı, zehir.
Şapırtdatma :Yiyecek yemek.
Şapurtma :Sesli öpme.
Şarba :Baş örtüsü.
Şavadak :Aniden, birdenbire.
Şavulgu :Kısa süren gelip geçen yağmur.
Şayet :Eğer.
Şebek :Balık, hamsi pullu.
Şelbet :Şekerli su.
Şelek :Küçük sırt sepeti.
Şennik :Sebze ekilen küçük tarla. Küçük bahçe.
Şıma :Beton, sıva.
Şilte :Bez örtü. Yatak yorgan astarı.
Şindik :Şimdi.
Şincik :Hemen.
Şiş :Örgü yapmada madeni çubuk. Tığ.
Şişek :Yaşına gelmiş koç koyun.
Şöfer :Sürücü.Şöför. -
17.
+1-T-Tümünü Göster
Ta :Daha. işte.
Taflan :Karayemiş.
Taflanduzlusu:Taflan tuzlaması yemeği
Tahtakurusu :Kokulu böcek.
Takguma :Ağaçkakan kuşu.
Talanmak :Durmadan bir şeylerle uğraşmak.
Talaş :Mısır koçanı dış yaprağı.
Tam :Ağıl, ahır.
Tangır :içi boş ses çıkaran.
Tangırtı :Görülmeyen ses.
Tapma :Dalma, kaparak alma. Koparma.
Tapış :Paylaşma.
Taran :Sudaki taşın altındaki boşluk. Balık yuvası.
Tarumar :Dağınık.
Tas :Bakırdan yemek su kabı.
Tasal :Tembel işe yaramaz. Takatsiz.
Tasattuketmek:Dağıtmak.
Tay :Taşınacak yük parçası. Küçük at yavrusu.
Taylanmak .Hazırlanmak.
Tazı :Köpek.
Tazılanma :Çabuk olma.
Teçin :Taze tuzsuz peynir.
Teçir :Esnaf.
Tedarık :Hazırlık.
Tehin :Çok hızlı hareket eden küçük hayvan.
Tehingibi :Atik olmak, elli çabuk olan.
Tekne kazıntısı:Son olan çoçuk.
Telaşa :Panik. Telaş.
Telaşiyekalma:Telaşlanmak, Telaşa düşmek.
Telef :Çok yorgun düşmek. Perişanlık.
Telef tasal :Yorgun argın olmak.
Telesimek :Susamak.
Tesbermek :Kurumak.
Tembi :Uyarı, ikaz.
Tenkme :Tekleme.
Tente :Büyük bez parçası. Sergü.
Terbüşlü :Mutfakda kapaklı tabak.
Terki :Sırt çantası. Eyer çantası.
Terkeş :Ters, çok karışık.
Tesbermek :Yorulmak.
Tesce :Çok aceleci.
Testi :Toprak kap.
Tevek :Üzüm, kabak hıyarın uzun dalları.
Tevekkel :Sakin, sessiz kişi. Gariban.Ganayaklı.
Tez :Çabuk. Hızlı bir şekilde.
Tıfıl :Küçük, küçücük.
Tıkaç :Tapa, tanpon.
Tıkız :Sıkıca kapalı, bağlı.Kapalı.
Tıngırak :Hayvanlara takılan konik çan.
Tıpa :Tapa.
Tibal :Giyimine çok titiz olan.
Tiftik :Keçi yünü.
Tiken :Diken.
Tili :Çok titiz kişi.
Tir :Yemek seçen.
Tirebezi :Pamuklu dokuma, basma bez.
Tirizma :Toprağı derin kazmak.
Tivsi :Küçük balık, hamsi.
Toftaşma :Sakinleşme.
Tokarak :Yuvarlakca.
Tokaç :Çamaşır yıkamada kullanılan sopa.
Tokmak :Ağaç takoz.
Toklu :Yaşına gelmiş koyun.
Tombul :Yuvarlak, şişman.
Tonga :Tuzak
Topuk :Ayağın arka kısmı. Yaylada ot çeşidi.
Topuk otu :Yaylalarda yetişen bir ot.
Topur :Dalda dikenli kestane meyvesi.Çotanak.
Tor :Boncuk,oya boncuğu.
Toy :Acemi.
Tozak :ince hafif yağan kar.Çok tozlu yer.
Tömbek :Diken meyvesi, böğürtlen çileği.
Tömbelek :Küçük davul.
Töngel :Muşmula meyvesi.
Tulkurma :Şişme.
Turkurma :Sinirlenme.
Tulum :Peynir konulan koyun keçi derisi.
Tumba :Hamtevekten yapılan balık tutma sepeti.
Tutak :Mutfakta sıcak kap tutacağı.
Tuzlak :Koyunlara tuz verilen yer.
Tüksü :Yakma. Yanmış.
Tülemek :Başlangıç. Meydana gelme.
Tüllermek :Aniden üşümek.
Tümsek :Yüksek yer, seki.
Tünek :Kümesde tavuk oturakları.
Tünekleme :Oturup bekleme.
Tünemek :Tavuk oturması.
Tütmek :Yanarak duman çıkarmak.
Tütsü :Yakılarak duman çıkarma.
Tüy :Hafif. Kıl. -
18.
+1-U-Ü-Tümünü Göster
Uçgur :Bel bağı.Don lastiği.
Uçkurusu :Kuru dal.
Ufra :Ekmek pişirmede sacı üzerine serilen un.
Uğurlama :Gönderme.
Uğurak :Varılan yer.
Ula :Erkeklere seslenme.
Ulo :Kadınların eşlerine seslenişi.
Uluk :Pis, pasaklı.
Umma :Ümit etmek
Umsunma :Ümit ile beklelek.
Unluk :Değirmende un konulan yer.
Urgan :Halat.
Uruf olmak :Üzülmek.
Uslu :Akıllı. Sakin insan.
Usulca :Yavaşca.
Uşak :Erkek evlat.
Uy :Bir hayret nidası.
Uyartmak :Uyandırmak.
Uyra :Rüya.
Uyruk :Hayvanları arka kısmı.
Uyuz :Zayıf. Hastalıklı.
Üğüm :Fındık dalları.
Üğütmek :Un haline getirmek.
Ül :Undan yapılan civciv yemi.
Ürkme :Korkma.
Ürmek :Haylamak.
Üşmek :Toprağı eşmek, çukur kazma.
Üşenmek :Çekirgenlik. içinden gelmemek. isteksiz.
Üveç :Yaşı gelmemiş erkek koyun.
Üzmek :Dalından koparmak.
Üzüm ayı :Ekim ayı.
-V-
Vacurvucur konuşma :Çok ve boş konuşmalar.
Vakırtı :Gürültü.
Vakurvukur etme :Çok gürültü yapmak.
Vallah :Yemin.
Vana :Çeşme musluğu.
Vapur :Gemi.
Varmak :Ulaşmak.
Varta :Zorluklar. Tehlikeli durumlar.
Vay :Şaşma sözü.Şaşkınlık.
Verep :Yamaca karşı düz yol, düz gitmek.
Vıcık :Sulu çamur.
Vıcırtlatma :Ezme işi yapma.
Vıyık :Kısık ses.
Vızıklanma :Nazlanma.Şımarıklılık.
Vire :Daima, devamlı.
Viy :O da ne.
-Y-
Yaba :Çatal ağızlı tel kürek.
Yaban :Orman.
Yafta :Resmi kağıt.
Yağlaş :Undan yapılan yemek.
Yakarma :Yalvarma.
Yal :Hayvan yiyecekleri.
Yalak :Su toplanan çukur.
Yalavu :Ateş alevi. Ateşın sıcaklığı.
Yalavuz :Yalnız,tek başına olan kimse.
Yaltaklanma :Çıkar için kişiye yanaşma.
Yama :Yokuş, yamaç.Ek yapma.
Yamalık :Yamada kullanılan bez parçası.
Yambul :Topal
Yane :Ne sandın.
Yapma :El ile yapılan aletler.
Yar :Uçurum.
Yardaklanma :Kişiye yağcılık yapma.
Yarık Açılmış.
Yarma :Mısır kırması.
Yarmaça :Kızılağaç odunu. Yarılmış odun.
Yasan olmak :Ortadan kaybolmak.
Yaş :Islak.
Yaşmak :Baş örtüsü.
Yavan :Tadı az olan. Tuzsuz.
Yavşak :Bit yavrusu.
Yavşu :Tarlada yetişen yenilen bitki.
Yaykın :Kızılağaç.
Yaylım :Otlak, mera.
Yaymak :Sermek. Hayvan otlatmak.
Yazlık :Yaylaya çıkma.
Yazma :Başa örtülen beyaz çember.
Yetişme :Bir yere varmak. Büyümek.
Yelönü :içi boş fındık.
Yen :Süt hayvanı memesi.
Yenlik :Hafif.
Yesir :Koşularak ebelemece oynanan bir oyun.
Yevgi :Hayvan yiyeceği otlar.
Yezit :inatcı, menfaatcı kimse.
Yıldırak :Kaygan.
Yılışık :Yalaka, dalkavuk.
Yılkı :Yaylada başıboş atlar.
Yıprak :Becekli.
Yitmek :Kaybolmak.
Yivdin :Kokulu yabani bir bitki.
Yolluk :Gelin almada arkadaşlarına verilen bağşiş.
Yolmak :Bitkileri el ile koparmak toplamak.
Yoluşma :Birbirini tutarak çekiştirme. Güreşme.
Yonga :Odun parçası.
Yosma :Güzel alımlı. Boylu boslu.
Yorgan :Yatakda üste örtülen örtü.
Yoz :Kıraç arazi.
Yörek :Beşik bezi.
Yufka :ince açılan hamur, börek.
Yuğlamak :Devirmek.
Yuka :Derin olmayan. Suyun derin olmayan kısmı
Yukarı :Üst taraf.
Yunmak :Yıkanmak.Çimmek.
Yüğleme :Bileleme. Ucunu sivriltme.
Yüklü :Gebe. Hamile.
Yürük :Atik, çevik.
Yüzme :Gölde yıkanma. -
19.
+1-Z-
Zaar :Köpek.
Zabaccak :Yarın sabah. Ertesi gün.
Zahra :Değirmene giden üğütülecek mısır.
Zara :Tahıl, mısır,buğday.
Zaten :Halbuki.
Zatiberi :Eskiden beri.
Zebelemek :Ayağı dolaşmak.
Zebil :Fazla.Çok.
Zeğele :Akşam üstü.
Zeklenme :Konuşarak alay etmek.
Zembelek :Yay.
Zembil :Kıldan dokunan sırt çantası. Askı.Zincir.
Zemheri :Ocak ayı.
Zıbaddatma :Kıvrılıp yatmak.
Zıbarmak :Ölmek.
Zıbıç, zıbçık :Sebze meyve sapı.
Zıkkım :Zehir.
Zıkkımınkökünü ye:Zehirlen. Bedua.
Zıldırın zaarı :Çok gezen. Gezmek.
Zınnık :Çok az.Zerre kadar.
Zıpka :Yöresel pantolon giysi.
Zırvalamak :Dağıtma. Saçmalama.Tutarsız konuşma.
Zırzır :Sürekli gereksiz konuşma.
Zırzop :Delidolu.
Zıt :Ters.
Zıtlık :Terslik.
Zibçik .Zurnanın ötürülen kısmı. Düdük.
Zifir :Sigara dumanı nikotin.
Zil :Beşiğe takılan küçük yuvarlak çan.
Zilli :Kavgacı kadın.
Zilzurna Sarhoş.
Zivzik :Küçük. Küçük fare.
Zollu :iyi.Çok güzel.
Zorlu :Güçlü kuvvetli.
Zote : Saklanmaç oyunu.
Zuğur :Meydana gelme.
Zumbuk :Yumruk.
Zülüf :Kulak yanı saçlar. Favori.
Züğriyet :Nesil. Kök.
Züğül :Özürlü olan. Sakat. -
20.
0tipik türkmen ağzı
ağarlamak
azcuk