ginobili vb eski yazarlari hesaplarinin silinmesi

ginobili hakkında filanca zaman önce bir entry yazmıştım, sözlüğü bırakmadan önce. kendisinin bir kimlik krizi içinde olduğundan ve inci sözlükte yolunu kaybettiğinden bahsetmiştim kabaca. daha sonra zaten kendisi yazarlıktan ayrıldı ve belli bir süre sonra da yazarlığa geri döndü. şimdi, kendisinin yazarlıktan ayrılmasına neden olan sebepleri bilmiyorum, sözlük yönetimi ile arasında olan sürtüşme ne boyuttadır onu da bilmiyorum, “sözlük dedikoduları”ndan gayet uzak, kendi işine bakan bir yazar kişiyim, ginobiliyi de kişisel olarak tanımam, yani bunların hepsi ortalama bir sözlük yazarının kendi kişisel gözlemleridir.

zamanında ginobili hakkında girdiğim entry üzerine ginobiliden gayet olumlu bir tepki içeren bir mesaj alınca oldukça heyecanlandığımı hatırlıyorum, elim ayağım titremişti resmen. o zamanlar zaten inci sözlük yazarı olduğuma hala inanamamış bir haldeyken* marasal fevzi cakmak ile birlikte inci sözlük denince ilk aklıma gelen kişiden mesaj almak büyük bir hadiseydi benim için, heleki yazdığım entry’i beğenmesi hiç beklemediğim bir şeydi, çünkü o ginobiliydi. yazdığı entrylerin anlamasam bile “adam ne yazmış be abi helal” dediğim, verdiği ayarları görünce “iyiki ayarı alan ben değilim” diyerek hafif korkuyla atışmalarını takip ettiğim belki tek gerçek sözlük celebritysi. bunları anlatmamım nedeni bir anı paylaşımı değilginobilinin o dönemde inci sözlük için ne ifade ettiği yansıtmaktır, çünkü bir çok kişinin benim gibi düşündüğünü tahmin ediyorum, aslında biliyorum. ancak ginobili bu durumdan ne kadar hoşnut idi, onu bilemiyorum, ben pek bu durumu sevdiğini zannetmiyorum. çünkü ginobili’nin son noktada “sözlüğün herşeyi bilen esas oğlanı” olmasından önce, kendisi aslında sözlükte “ukala, asi, çok bilmiş genç” rolündeydi. tabi ben sözlükle 2-3 sene önce tanıştığım için bunları eski entrylerden çıkarıyorum, yoksa o dönemde sözlükte görüp yaşadığım bir hadise değil. aslında ginobiliye bir şekilde haksızlık etmemek lazım, çünkü aslında o bu konuda değişmedi sanıyorum, değişen sözlük ve yazarlar oldu. yani sözlüğün ilk dönemlerinde girdiği “aksi ve ayar dolu entryler” tepki görüyordu heralde, en azından sonraki dönemlerde olduğunu tahmin ettiğim gibi “abi süpersin, hastasıyım valla ayarlarının” mesajları aldığını sanmıyorum. [tamamen varsayımlarla konuştuğumu fark ettim bu noktada, neyse ben yazayım da ortaya attığım bir fikir olsun bari] dolayısıyla * heralde ginobili de o dönemde bu inci halinden memnundu, ancak daha sonra sözlük kalabalıklaştıkça ginobili de doğal olarak “sözlüğün en dikkat çeken yazarı” kimliğiyle insanları çekti kendine , netice olarak istemdışı olarak bir fan kitlesi edindi kendisini takip eden. ---aslında normal bu bir yerde, bir sözlük yazarı olarak ideal bir tip ginobili, çoğu uzun ve anlaşılmaz ancak ağzına kadar bilgi ve düşünce dolu, bazıları bir o kadar komik entryler giriyor, laf dalaşına girdiklerini ayar ile oturtuveriyor yerine, daha ne ister bir sözlük kullanıcısı.-- daha önceden de yazdığım gibi “sistemin asi çocuğu” biranda “sistemin en büyük dayanağı” haline geliverdi. bu noktada ilk aklıma gelen “kurt cobain” oldu entryi kafamda düşünürken. kurt cobain’in çıkış noktası, değil sistem bütün dünyaya ve hayata karşı olmak iken gelişen trajik süreç sonucunda bir mtv ve popüler kültür ikonuna dönüşmesi, kendi kimliğinde bu yaşadığı değişimi kaldıramayıp sonunda kimliğini tamamen yok etmesi ginobili’nin sözlük macerasına benziyor bence. ginobili de bence bu kimlik değişimini kaldıramadı, kabul edemedi “sözlük ikonu, maskot ginobili halini ve kendi kimliğini yok etti, sözlükten ayrıldı. ancak sanırım çok da isteyerek yapmadı bunu, bir çözüm bulamadığı için yaptı. sözlükten yazar olarak ayrı olduğu dönemde sözlüğü takip etmeyi bıraktığını sanmıyorum ben, kafası hep burada kalmıştı heralde. sonunda da içindeki sese dayamayıp sözlüğe geri dönmeyi seçti. ancak ne kadar ginobilinin sözlükten ayrılmasını samimi bulmuyorduysam, sözlüğe bu dönüşünü de samimi bulamıyorum. ortada net bir savım yok, sadece bir his benimki, ama sanki ginobili’nin kendi kimliğiyle alakalı kafası daha da karışmış gibi geldi bana. eski ginobiliyi bile unutmuş, kendini sadece sözlük yönetimi ile yaşadığı çatışmaya vermiş, diğer noktalara bakmayı reddediyor. bilemiyorum belki de bu çatışma aslında içten içe sözlükle alakalı, sadece yönetimdeki kişilerle yaşanan bir problem değil. sanki ginobilinin inci sözlük ile halledemediği bir problemi var hala. halbuki ben isterimki o sadece yazsın aklına geleni, sözlüğü ciddiye almasın, daha da önemlisi ginobiliyi ciddiye almasın, sadece yazdığı entryleri ciddiye alsın.

not: bu entry tamamen kendi tahminlerim üzerine yazılmıştır, sadece varsayımlarda bulundum, ginobiliyi benden çok daha iyi tanıyan bir çok yazar vardır ancak ben sadece ginobili’ye olan saygımdan dolayı bu düşüncelerimi paylaşmak istedim. kendisini tanımıyorum, bu süre boyunca neler yaşadı, hayatında neler oldu hiç bir fikrim yok, bu yüzden bu yazı tek boyutlu bir bakış açısı olarak kalmaya mahkum, bu da oldukça acımasız kılıyor aslında, bu nedenle de özür diliyorum.

ginobili hakkında filanca zaman önce bir entry yazmıştım, sözlüğü bırakmadan önce. kendisinin bir kimlik krizi içinde olduğundan ve inci sözlükte yolunu kaybettiğinden bahsetmiştim kabaca. daha sonra zaten kendisi yazarlıktan ayrıldı ve belli bir süre sonra da yazarlığa geri döndü. şimdi, kendisinin yazarlıktan ayrılmasına neden olan sebepleri bilmiyorum, sözlük yönetimi ile arasında olan sürtüşme ne boyuttadır onu da bilmiyorum, “sözlük dedikoduları”ndan gayet uzak, kendi işine bakan bir yazar kişiyim, ginobiliyi de kişisel olarak tanımam, yani bunların hepsi ortalama bir sözlük yazarının kendi kişisel gözlemleridir.

zamanında ginobili hakkında girdiğim entry üzerine ginobiliden gayet olumlu bir tepki içeren bir mesaj alınca oldukça heyecanlandığımı hatırlıyorum, elim ayağım titremişti resmen. o zamanlar zaten inci sözlük yazarı olduğuma hala inanamamış bir haldeyken* marasal fevzi cakmak ile birlikte inci sözlük denince ilk aklıma gelen kişiden mesaj almak büyük bir hadiseydi benim için, heleki yazdığım entry’i beğenmesi hiç beklemediğim bir şeydi, çünkü o ginobiliydi. yazdığı entrylerin anlamasam bile “adam ne yazmış be abi helal” dediğim, verdiği ayarları görünce “iyiki ayarı alan ben değilim” diyerek hafif korkuyla atışmalarını takip ettiğim belki tek gerçek sözlük celebritysi. bunları anlatmamım nedeni bir anı paylaşımı değilginobilinin o dönemde inci sözlük için ne ifade ettiği yansıtmaktır, çünkü bir çok kişinin benim gibi düşündüğünü tahmin ediyorum, aslında biliyorum. ancak ginobili bu durumdan ne kadar hoşnut idi, onu bilemiyorum, ben pek bu durumu sevdiğini zannetmiyorum. çünkü ginobili’nin son noktada “sözlüğün herşeyi bilen esas oğlanı” olmasından önce, kendisi aslında sözlükte “ukala, asi, çok bilmiş genç” rolündeydi. tabi ben sözlükle 2-3 sene önce tanıştığım için bunları eski entrylerden çıkarıyorum, yoksa o dönemde sözlükte görüp yaşadığım bir hadise değil. aslında ginobiliye bir şekilde haksızlık etmemek lazım, çünkü aslında o bu konuda değişmedi sanıyorum, değişen sözlük ve yazarlar oldu. yani sözlüğün ilk dönemlerinde girdiği “aksi ve ayar dolu entryler” tepki görüyordu heralde, en azından sonraki dönemlerde olduğunu tahmin ettiğim gibi “abi süpersin, hastasıyım valla ayarlarının” mesajları aldığını sanmıyorum. [tamamen varsayımlarla konuştuğumu fark ettim bu noktada, neyse ben yazayım da ortaya attığım bir fikir olsun bari] dolayısıyla * heralde ginobili de o dönemde bu inci halinden memnundu, ancak daha sonra sözlük kalabalıklaştıkça ginobili de doğal olarak “sözlüğün en dikkat çeken yazarı” kimliğiyle insanları çekti kendine , netice olarak istemdışı olarak bir fan kitlesi edindi kendisini takip eden. ---aslında normal bu bir yerde, bir sözlük yazarı olarak ideal bir tip ginobili, çoğu uzun ve anlaşılmaz ancak ağzına kadar bilgi ve düşünce dolu, bazıları bir o kadar komik entryler giriyor, laf dalaşına girdiklerini ayar ile oturtuveriyor yerine, daha ne ister bir sözlük kullanıcısı.-- daha önceden de yazdığım gibi “sistemin asi çocuğu” biranda “sistemin en büyük dayanağı” haline geliverdi. bu noktada ilk aklıma gelen “kurt cobain” oldu entryi kafamda düşünürken. kurt cobain’in çıkış noktası, değil sistem bütün dünyaya ve hayata karşı olmak iken gelişen trajik süreç sonucunda bir mtv ve popüler kültür ikonuna dönüşmesi, kendi kimliğinde bu yaşadığı değişimi kaldıramayıp sonunda kimliğini tamamen yok etmesi ginobili’nin sözlük macerasına benziyor bence. ginobili de bence bu kimlik değişimini kaldıramadı, kabul edemedi “sözlük ikonu, maskot ginobili halini ve kendi kimliğini yok etti, sözlükten ayrıldı. ancak sanırım çok da isteyerek yapmadı bunu, bir çözüm bulamadığı için yaptı. sözlükten yazar olarak ayrı olduğu dönemde sözlüğü takip etmeyi bıraktığını sanmıyorum ben, kafası hep burada kalmıştı heralde. sonunda da içindeki sese dayamayıp sözlüğe geri dönmeyi seçti. ancak ne kadar ginobilinin sözlükten ayrılmasını samimi bulmuyorduysam, sözlüğe bu dönüşünü de samimi bulamıyorum. ortada net bir savım yok, sadece bir his benimki, ama sanki ginobili’nin kendi kimliğiyle alakalı kafası daha da karışmış gibi geldi bana. eski ginobiliyi bile unutmuş, kendini sadece sözlük yönetimi ile yaşadığı çatışmaya vermiş, diğer noktalara bakmayı reddediyor. bilemiyorum belki de bu çatışma aslında içten içe sözlükle alakalı, sadece yönetimdeki kişilerle yaşanan bir problem değil. sanki ginobilinin inci sözlük ile halledemediği bir problemi var hala. halbuki ben isterimki o sadece yazsın aklına geleni, sözlüğü ciddiye almasın, daha da önemlisi ginobiliyi ciddiye almasın, sadece yazdığı entryleri ciddiye alsın.

not: bu entry tamamen kendi tahminlerim üzerine yazılmıştır, sadece varsayımlarda bulundum, ginobiliyi benden çok daha iyi tanıyan bir çok yazar vardır ancak ben sadece ginobili’ye olan saygımdan dolayı bu düşüncelerimi paylaşmak istedim. kendisini tanımıyorum, bu süre boyunca neler yaşadı, hayatında neler oldu hiç bir fikrim yok, bu yüzden bu yazı tek boyutlu bir bakış açısı olarak kalmaya mahkum, bu da oldukça acımasız kılıyor aslında, bu nedenle de özür diliyorum.