anne diyince şok olmuştum elim ayağım birbirine dolaştı kalkamadım sandalyeden gözlerim dolmuştu cerenin konuşmasını duyuyordum ama sanki boğulacak gibi kalbim çarpıyordu, cerenin yanına gittim, bana verdi,

E: alo fırat
B: ebru senmisin
E: benim
B: neler oldu allah aşkına
E: çok sevindim kızımızı bulduğuna
B: sen nerdesin
E: almanyadayım
B: peki ne zaman geliceksin
E: yarın gelirim beni kabul edersen
B: sana herzaman bu kapı açıktı zaten
E: eskisi gibi olurmuyuz
B: daha mutlu oluruz
E: tamam nerdesiniz ankaradamı
B: istanbul
E: peki çok özledim sesini bile duyunca elim buz kesti
B: benimde aynı oldu kız var diye ağlamıyorum
E: sanki ben bende aynı
B: nasıl yani
E: gelince görürsün beni
B: çocuk filan değil dimi
E: yok o çılgınlığı 1 kere yaptım
B: ohhh yüreğime su serptin
E: kızımıza iyi bak ararım gelince
B: adresi yaz
E: tamam yazdım çok saol
B: özlettin be insafsız
E: bende çok özledim yarın bol bol hasret gideririz
B: eyvallah bende seni seviyorum.

telefonu kapatınca o lisedeki mutluluktan uçan fırat oldum , artık kavuşacaktım sevdiğime ebruma cereni aldım sarıldım ona balkona çıktık birlikte çekirdek çitledik aslında o çitliyemez diye, ona çekirdek içi almıştım , sıpa benden çok çitliyordu, çekirdeği çekirdeği bırakıp kucağıma oturdu kalbimin üstüne koydu kafasını ,

C: baba
B: efendim
C: yarında parka gidermiyiz
B: gideriz ama annen gelicek
C: annemde gelsin parka
B: gelsin kızım
C: ama ben çok seviyorum seni
B: bende seni kızım
C: parka gidelim
B: ama yeni geldik dışardan
C: olsun gidelim
B: yarın söz 2miz akşama kadar oynarız
C: söz mü
B: söz
C: ali baran gelmesin ama
B: o kim
C: annemin komşusunun oğlu o çok şımarık
B: tamam kızım ikimiz oynarız biz
C: bana dondurmada alıcakmısın
B: alırım tabi
C: tamam o zaman ben hemen uyuyum,

içeri geçti odasına bilmyordum ebru gelince okula gidebilirdim ama onu geç bulmuştum kızımla birlikte oynarım bu saatden sonra okusam ne olur dedim annemi aradım.
B: uyudunmu güzellik
A: ne yaptın kız nasıl
B: iyi annem uyuyor şimdi
A: ne zaman gelirsiniz
B: valla yarın ebru gelicek
A: ebru kim
B: annesi
A: oğlum yanında kız annesi değilmiydi
B: anne olayın ne olduğunu bile tam bilmiyorum
A: araban seni özledi
B: bende seni özledim ama
A: hayırlı oğlum benim
B: nasıl gelin ile aran
A: baban la iyi anlaşıyorlar
B: aman iyi olsunlar da
A: çocuğuda gelinimide al gel
B: annem sen gelsen
A: nereye istanbulamı
B: yada biz seni alalım şöyle uzun bir tatile çıkalım yaylaya
A: fırat ciddimisin sen
B: hiç bu kadar emin olmamıştım
A: ya sen bir tanesin oğlum
B: sıpa bugün parkta oynadı
A: okadar ayaklımı maşallah
B: 4 yaşında 20 ye kadar sayıyor almanca bile biliyor
A: tatlıdır şimdi o
B: ısırasım var ama canı yanar diye ısıramıyorum
A: canını yakma sakın
B: tamam annem ben seni alırım bir şekilde
A: tamam oğlum öp benim için sıpayı
B: hadi selam söyle

sıpa içerde uyuyor bende balkoda oturuyordum uyku gelmiyordu heyecandan o sarı saçları yine aynımıdır, gözlerinin rengini bile unuttum , birde o tatlı dili halen daha aynımıdır diye düşünmeden sabaha kadar kafam allak bullak oldu nedense , ona karşı hislerim hep canlanmıştı hep onu hayal ederdim belkide allah bana bunu hayırlı gördü aslında param pulum yoktu şimdide yok ama, mutluydum onlar ile tekrar aynı havayı solumaktan , belki aynı filmleri kızımızla izleriz diye ümitlerimi yeşerdi onun bakışına , canımı verirdim ben ama böyle kader böyle talih olmaz olsun dedim, yaktım bir sigara telefonun saatine baktım, 05,20 saat hava daha aydınlanmamıştı, bile vakit geçmiyordu artık, mutlu olacağım ya içimden kötü hisler oluşmaya başlamıştı,

sıpanın yanına gittim üstünü örttüm yanına kıvrılıp sarıldım ona uyku sersemi bir , vaziyette bana sarıl aslında boynuma kollarını koyduğunda hep, küçüklüğüm gelirdi, rahmetli anneme ben böyle sarılırdım belki onu hiç üzmedim diye mutluydum, görse oğlunun evlendiğini mutlu olduğunu belkide gurur duyardı benimle , babam bir kere bile mezarına zütürmedi beni , nerde olduğunu bile bilmeden yaşadım 12 sene , annem olsaydı benden bu kadar çabuk vazgeçmezdi benim , gözlerimin yaşını sildim , artık hayatımda kızım vardı, artık onun ile eşim için yaşamalıydım , artık mutluydum , hergece odamda ağlamak yerine, sokaklarda dolaşabilecek mutluydum,

gözlerim daldı bir an içim , geçmişti kızımın burnumu çekmesi ile uyandım, gözlerimi açınça onun masum gülümsemesi ve onun bana tekrardan yaşama hissi vermesine bir kez daha şahit olmuştum,
C: kalk hadi parka gideceğiz söz vermiştin bana
B: kızım derdin ne sabah sabah gideriz
C: ooo akıllım ne sabahı saat 11 oldu
B: sen saati ne biliyorsun sıpa
C: annem öğretti
B: kahvaltı yapalım gideriz
C: omlet isterim
B: çok güzel yaparım ya bende
C: banane isterim ben
B: tamam kızım yaparım şimdi
C: peynirde koy
B: ceren tamam yüzümü yıkayım da
C: tamam bekliyorum mutfakta

elimi yüzümü yıkadım mutfağa girdim, daha önce doğru düzgün kahvaltı yapmamıştım , omleti yaptım cerene sen evde dur kimseye kapıyı açma ben ekmek alıyım geliyorum, dedim dışarı çıktım hava yakmaya başlamıştı sıcak aslında iyidir ama ben bunalıyordum, ekmekle birlikte 4 tane dondurma aldım, sıpanın gönlü hoş olsun dedim, eve çıktım kapıda bir ayakkabı vardı, kapıyı açtım içeri girdim ki,

aman allahım dedim ebru hiç değişmemiş sadece güzelleşmiş dedim , beni görünce gülümsedi poşet elimden kayıp düştü, gözümden 2 damla yaş süzüldü sarıldım ebruma sıkıca kokusunu içime çektim , dakikalarca sarıldım ona en son cerenin karnım acıktı triplerine masur kaldık,

mutfağa geçene kadar ceren mızmız lık yaptı belliydi annesini kıskandığı ama, çok özlemiştim ebrumu masaya oturduk omlet tavasını koydum kahvaltıya başladık çayda vardı , ceren park park diye tutdurmadan biran evel konuşmam lazımdı ebruyla, çok özlemiştim onunda aynı hislere sahip olduğundan emindim,

B: nasılsın
E: beni bırak bu mızmızlık yapıyor
B: kıskandı galiba
E: çok değişmişsin fırat
B: ama sen aynı kalmışsın
E: boyun çok uzamış saçların bile değişmiş kokun ama halen aynı
B: nasıl girdin eve sen
E: kızım açtı kapıyı
B: hani kimseye açmıyacaktın ceren kapıyı
C: özür dilerim
B: ıstırırım bak seni
E: neyse sen nasıl oldun okulun bittimi
B: senden sonra okumadım bile
E: ya lütfen bu bir şaka de bana
B: ya boş ver şimdi nasıl yorgunmusun
E: yok uyuyarak geldim,
B: hadi ya
E: biliyorsun keyfime düşkünüm
B: bu çocuğu parka kim alıştırdı
E: ne oldu yine
B: azıma sıçtı 2 gündür çadır kuracaktım parka artık
E: neyse artık bazı şeyleri konuşalım fırat
B: neyi
E: şimdi düğün istemem ama nikah şart şaka şaka dağ başında bir ev kuralım
B: ebru parayla olacak şeyler bunlar biraz çalışmam lazım,
E: fırat benim biraz birikmişim var aslında çok fazla değil
B: yani bence bir ev bir iştir mutluluk takıntısı
E: aynen birde çok özledim seni
B: bende
C: parka ne zaman gideceğiz
B: çayımı içiyim zütürürüm seni
E: annem gel bi seviyim seni
C: babam bana dondurma aldı hemde 4 tane
E: fazla yeme ama dişin çürür
B: bırak yesin la çocukken sonra pişman olur
E: haklısın ama yinede dikkat etsin
B: sen okul filan
E: aynen bende okuyamadım almanyada çalıştım
B: hadi ya gibörtan da varmıydı
E: vardı vardı emekli olacaktım az daha
B: hayda neyse ne yapalım bu gün
E: bence istanbuldan taşınalım,
B: olur nereye
E: ankaraya gidelim bence bildiğimiz yer
B: olur sıkıntı değil

cereni alıp parka zütürdüm ebru evdeydi ama bir an önce bitsinde evime gideyim der gibi bekliyordum oynamasının bitmesini 15 dk sonra geldi ceren yanıma,

B: ne oldu babası
C: baba sıkıldım burdan
B: ne yapalım kızım
C: annemi özledim
B: iyi gidelim eve
C: dondurma al bana
B: kızım evde varya
C: olsun
B: evdekiler bitsin söz alıcam
C: sözmü
B: söz tabi ya

birlikte eve gittik duşa girince ferhaladım burdan bir an önce kaçmak lazımdı ankaraya gidecektik , artık ne olur ne biter allah kerim dedim,

akşama doğru plan kurdum ankaraya dönersem nasıl bir şekilde yaşam sürmeliydim okula gitmekte istemiyordum , artık sadece ama sadece , mutluluğum ve ailem vardı hayatımda, ebru cereni yıkamak için banyoya girdi ,ben ise balkonda bir sigara yaktım artık, ankara dönme zamanı gelmişti keşke araba olsaydı otobüs hiç çekilmezdi, bile kapı çaldı içeri merve girdi, baktı bana güldü

B: la sen yaşıyormusun
M: yaşamaz olurmuyum özledim cereni geldim
B: iyi hoş geldin
M: nasıl ebru ile konuştunmu
B: burda
M: nasıl yani
B: içerde cereni yıkıyor
M: hayda ben gidiyim
B: olurmu öyle şey sende cerenin ablası annesi sayılırsın
M: ya rahatsızlık veririm kaçıyım ben
B: gidemessin o kadar kurşun yedim
M: ah fırat ahh
B: neden yalan söyledin bana
M: çünkü sana hayranlık duyuyorum değişik bir duygu bu
B: içeri gir gel boşver tadımız bozulmasın

ceren ıslak saçlarıyla çıktı ebruda geldi, siz konuşun ben kızımın saçını tararım dedim, ebru olur dedi, cereni aldım balkonda saçını tararken azıma saçı kaçtı bir anlık refleks ile tükürdüm yere, ceren bunu görünce başladı tükürmeye , aslında beceremiyor sadece deniyordu, ne yapsam o hareketi yapmaya çalışıyordu, mesele çakmakla oynarken çakmağa bakıyordu, dikkatini çekemezdi dışardakiler ama benim tükürmemi bile çok seviyordu, arada acıyor diyince çok üzülüyordum, canını yakmaktan çok korkuyordum, saçını tarayınca tokasını taktı saçına o toka bir yerden tanıdık geliyordu,

B: kızım o tokayı kim verdi sana
C: annem
B: hangisi
C: ebru hangisi olacak
B: he içerde merve ablan var gördünmü
C: çok özlemiştim onu da
B: tamam kızım içeri geçelimmi
C: dondurma
B: tamam tamam dondurma yiyelim,

ceren dondurma yerken ebruda çay demlemişti, çay içiyorduk, merve ile sohbet ediyorlardı merve bana işte şakalaşma amacıyla cereni kaçıracam filan diyince, bende ciddiye alıp bıçaklarım seni , dedim güldü bana ebru şaka sadece, dedi. şimdi ne olacak filan diye konu açılınca ebru ankaraya gidelim dedi, olur dedim merve bu evde kalmak istediğini söyledi, ebruda olmaz sende cerenin bir annesi sayılırsın dedi, ne yapmak istediğini anlayamadım aslında güzel olurdu kalabalık bir aile ile yaşamak,ama zaman bana ne gösterecek bilemezdim, katiyen , merveye israr etti , ebru oda madem öyle kabul ediyorum dedi, sabaha karşı gidecektik istanbuldan, cerenle 2miz oynuyorduk zaten, ceren benimle uyuyordu başka kimseyle uyumak bile istemiyordu,

gece kalktım kızları uyandırdım, araba vardı nasıl olsa kızlar eşyaları topladı anahtarları paspasın altına bıraktık, daha sonrada arabaya bindik , arabayı ben sürüyordum ama ankaraya gidesim yoktu sabahın 6 sında annemi aradım

A: çocuğamı bir şey oldu
B: yok anne sen hazır ol biz geliyoruz seni almaya
A: nereye
B: yaylaya
A: oğlum sabahın köründe mi aranır babana ne diyeceğim
B: uydur cenazem var fırat zütürecek beni de
A: iyi yalancıda yaptın beni ya
B: torunun ile konuşturuyummu seni
A: yok şimdi rahatsız etme çocuğu
B: iyi sen bilirsin gelince ararım
A: selam söyle
B: onlarında sana selamı var
A: çocuk ne bilecek selamı
B: çocuk değil gelinlerin
A: gelinlerin derken
B: 2 tane
A: aferim sana 1 tane bulamaz diyordu baban yine şaşırttın beni
B: hadi görüşürüz

telefonu kapattım , yola devam ediyordum.

ankaraya girmiştik doğruca yaylaya gidecektik annemin hissesi olan bir yayla evi vardı, arabaya sığarlar heralde dedim annemi almaya eve gittim ardım kapının önünde peder bey el salladı gerçektende cenazeye giyormuşuz gibi başınız sağolsun filan diyordu, annemde okuldan arkadaşları demiş babama, çocuğu görmemiştir görseydi kesin bana patlardı, arabayı kullanırken annem ile kızların sohbetine şahit oldukça mutlu oluyordum, cerene sarılması annemim çocuk üşür diye yelek filan örmüş, o kadar bunaldım ki sigara yakmak istiyorum ama çocuk var diye yakamıyorum hava sıcak bahanesiyle camı açıp sigaramı yaktım, annem hemen söndür onu diye kızdı,

B: anne bunaldım
A: kızım çok içiyormu
M: çok az denk geldim ben
E: ben hiç görmedim bile
A: ceren baban sigara içiyormu
C: dün 3 kere içti
A: iyi madem içsin
B: laz damarın tutdu yine aneyy
A: şımarma çok merak ediyorum bu kızları nasıl doyuracan işin gücün yok
B: burs var da sorun değil ya köyde para neye gidecek
A: iyi madem öyle diyorsan öyle olsun bakalım

trabzona girdik annem bir yere zütürdü kızlar filan üstüne mont filan aldı bende alıyım bari dedim, yayla soğuktur diye mont filan aldım, sonra alışveriş yaptı annemgil erzak filan vardı cerene dondurma almışlar , çocuk mutlu mutlu takılıyordu anlamadım , dondurma aşkı nerden geldiğini nasıl geldiğini, yaylaya çıkarken o anıtı anlattı annem , kızlara kızlar şaşkın şaşkın izledi , bende artık gelsek diye yoruldum amk, diye içimden küfür ediyordum araba, öküz gibi çıkıyordu yolları, en son yaylaya geldik, ah amk çok şükür belim zütüme girdi dedim, acayip yorulmuştum , hemen bir yorgunluk sigarası yaktım, çok rahatladım yaylayı gezdiriyordu annem cerende onlarla gitmişti ben odun kırıyordum, daha sonra annemin abisi gil giderken gördüm, artık dönüyorlarmıştı, hepsiyle vedalaştım , görüşürüz diyerekten gittiler odunları kırdım , ceren elinde değişik bir şeyle geldi ismini sordum anneme MORA dedi bende şaşırdım ne olduğuna, böğürtlen gibi bir şeydi tadı burda bunlarda varsa kesin, aç kalmayız dedim, ev 2 katlıydı altı ahır üstü evdi 3 odası birde salona benzeyen bir odası daha vardı,

çok süper manzarası vardı odunları kırmaya devam ederken ip gördüm o iple cerene salıncak yapmaya uğraştım çuvallarla filan değişik oldu , daha çok hamak gibi oldu, sis çökünce on numara oldu ortam bide yayla çayı denen husus vardı, çok süper tadı vardı, ama merve teşekkür etti tatil için bende giderim 1 kaç güne dedi, israr etmedik bu sefer ailecek birlikte kalıcaktık yayla on numara , yerdi ama nereye kadar bende , hevesimiz geçince ankaraya döneriz dedim,

cerende sevmedi burayı zaten bilsem gelirmiydim bu kadar tepki için ama ineklerin çan sesi çok süperdi , telefonu çıkardım patronu aradım, okul olmuyor flan diyince gel çalış ozaman dedi, anlayışlı adamdı kral adamdı işimi yapar akşdıbına evime dönerim diye düşündüm, cerenin sıkıldığını gördüm park yok diye sitem ediyordu sıpa.

aradan vakit geçti gayet mutlu şekilde yaşıyorduk oturmaktan sıkılmıştım dükkandaki kiracıda parayı , geç ödeyince dükkanı devir aldım , dükkanda yapmam gereken işleri anladım günlük 2 balata söker 50 lira alırdım, çok süper işti aslında gelirim vardı allaha şükür 2 daiere almıştım annemin desteği ile daireden gelen kiraları , eşim alırdı o alışveriş yapar kızımıza iyi bir gelicek hazırardı, ben ise günde maksimum 4 balata değiştirirdim, günde 2 şişe bira içer artık mutlu insanlar gibi yaşardım, aldığım her parayı kızıma hediye almak için saklardım, sigarayı bıraktım günde 2 şişe keyif birası içerdim, sadece ama sadece mutluluk takıntısı bir ev bir işti bize göre.

kızım okula başladı eşime araba aldım, getirsin zütürsün diye , aradan zaman geçti bir oğlum oldu ismini örnek aldığım atam olan atatürke hayırlı bir torun olur diye ismini mustafa kemal koydum , kızımla birlikte oynayan fırat gitti , artık mutluluktan kızına hediye alan bir fırat gelmişti, çok mutluydum herşeyim vardı tas tamam , dükkanım evlerim eşim çocuklarım, param mülküm huzurum, sağlığım vardı o gidenlerin geri döndüğü dünyadaydım,

aradan belli zaman geçti kızım büyüdü oğlum okula başladı bende bu işler bana göre değil diyerekten dükkanı kiraya verdim , kendi dükkanımda aynı işleri yapmaya devam ettim , kızımın yaşadığı zorlukları eşimle konuşurken gözlerim dolardı hep sadece biz vardık bu dünyada sadece biz artık, çok mutlu günler geçirdim şu fani dünyada, ama artık mutlu bir şekilde ölümü bekliyordum

mutlu bir şekilde ölümü bekliyordum

hikaye kurgu değildir sadece yaşanmıştır yaşayan kişi şuan halen daha balata işlerini yapan fırat amcadır hikayede tek kurgu üvey annesinin yiğeni eminedir fırat amca şuan belki 40 lı yaşları devirdi, gördüğüm tek şey mutlu olmak onun yaşadıklarını kaleme aldım siz değerli dostlarım için , okuyanlara teşekkür ederim yaşanmış hikayeleri sizler ile yalansız ve dolansız şekilde paylaşmaktan gerçektende mutlu oluyorum yeni gerçek hikayeler ile görüşmek üzere

gerçek hikayeler ve kurgu hikayelerimle görüşmek üzere bricci 1979

FIRAT Ç. OLUMLU OLUMSUZ GÖRÜŞLERiNiZi MESAJ YOLU iLE BANA ULAŞTIRABiLiRSiNiZ

HiKAYE BiTMiŞTiR ALLAH HERKESi FIRAT AMCA KADAR MUTLU OLMAYI NASiP ETSiN GERÇEKTENDE BURAYA YAZMAKTAN ÇOK MUTLULUK DUYDUM, KENDiSiNiN iZiNi VARDIR BURDA PAYLAŞTIĞIMDAN, ALLAHA EMANET OLUN

GiDENLER DEĞiL DÖNENLER SiZi MUTLU EDER
BALATACI FIRAT.

ALLAHA EMANET OLUN YENi HiKAYELERiMLE GÖRÜŞMEK DiLEĞiYLE.