- çok sigara içiyorsun oğlum
B: tamam annem bırakırız onuda

22 yaşındaydım elektrik işleri ile uğraşıyordum, askerden yeni geldiğimden iş arıyordum, dün itibari ile iş bulmuştum ama, abimin düğünü nedeniyle izin almıştım iş yerinden, çarşı pazar dolaşıyorduk annem ile abimin evine eşya filan işleri , alışveriş vardı yarın düğün vardı.

abimin evleneceği kişi liseden beri platonik bir ilgi duyduğum şehnaz 'dı kim bilebilirdi kaderin beni onunla bu şekilde karşılaştıracağını, üniversite bile okumadım itler gibi çalıştım babama hayırlı bir evlat olmak için ama , benim paramla abime düğün yapıp ev bile almışlardı, ben çalıştım abim yattı ama, her zaman en kötü olan kişi bendim ben,

belliydi sevilmediğim belliydi ama ne çare işte kanlı felek gelip beni buldu. alışveriş işleri ile uğraşıyordum, şirketten tatil günlerinde çalışmak için izin almıştım 1 hafta , aslında bu kader beni taa en başından beri izliyor.

10 yaşında annemi kaybetmiştim ondan sonra ise babamın gözünde itin kopuğun önde gideniydim , meral ablaya her zaman anne dedim sebebi ise farklıdır. o beni çekip çevirdi gerçekten de analık yaptı bana, üvey kardeşim yoktu ama anneliği bana yaptı, her zaman arkamda oldu,

soğuk gecelerde kemerle döven babam ile benim arama siper etti çok severdi beni o kadar ok severdi ki ben evde olduğum zaman , ziyafet yapardı o günde erkenden kalkmıştım, abimin düğünü için alış verişe çıkmıştık , herkes eğleniyor bir tek ben mutsuzdum.

ilk aşkım yengem olacaktı , allah mutlu etsin dedim çünkü. onun bile haberi yoktu, aşkımdan radyoyu açtım yavaş yavaş dükkanlara girip çıkmalarını bekliyordum. annem söze girdi.

A: neyin var fırat
B: yok annem bişeyim
A: fırat bilirim seni neye içerledin yine
B: asker arkadaşlarımı özledim anne
A: gidersin düğünden sonra tatile
B: aslında çok isterim ama ne param var nede vaktim var
A: ben yardımcı olurum sana annnem neden canın sıkkın anlat bana
B: yok mutluyum saol varol sen olmasan ne olurdu benim halim
A: tamam hadi susda şu parayı koy cebine
B: yok annem olmaz
A: olur olur bak beni daha trabzona köyüme zütüreceksin
B: canın sağolsun para için olmaz ama

ertesi akşamı ettik , tele vursam saz derler hasta olsam naz derler ölüp kabire girsem bu dert sana az derler, o derece yoruldum artık takılar takıldı peder bey amcamlar ile , dedemlerin yazlığına gidecekti sabah paran varmı yokmu diye sormadılar bile bana, annem ile 1 haftalığına trabzona gidecektim , 1 hafta sonra işe başlarmıyım başlamaz mıyım allah, kerimdir dedim , düğünden sonra bi teşekkür etmediler bana içerledim bende nasıl bir gafletin, içinde olduğumu bilmeden nasıl bir şeyin içine girdiğimi bilmeden, eve gittim. annem ile

A: fırat asma suratını işte
B: yok anne yalandan bir teşekkür bile etmediler
A: keşke ehliyet almasaydın be oğlum
B: keşke ama arabanın borcu bitti
A: nasıl bitirdin
B: biriktirdim senin verdiklerinle 7 bin tl yi kapattım araba benim artık
A: aferim sana bak abin evlendi sıra sende
B: olur annem
A: gözlerin doldu
B: belki ben ölmeliyim anne ya
A: sus bak terlikle döverim seni üzme beni
B: en son seni üzerim annem
A: iyi bakalım hadi duşunu al erkenden çıkalım sabah sana köylü kızı alacam
B: başladık yine annem
A: şaka be
B: anne iyiki varsın

duşumu aldım sabaha kadar odamda ağladım , sabah gözlerim kanlı kanlı yola çıktım, annem sordu neden ağladığımı , ben ise konuşamadan bile yola çıktım, sürdüm arabayı sadece.

EDiT: HiKAYE BiTMiŞTiR GERÇEK BiR YAŞAM HiKAYESiDiR OSTiMDEKi BALATACI FIRAT AMCANIN ONAYI OLUP BURDA SiZLERE YAZDIM.

yaktım sigaramı trabzona girmiştik 11 saatin sonunda arabalık değildi moralim bozuk olduğundan ve yorgun olduğumdan yavaş , gitmiştim annemin köyüne gitmiştik maçka da bir köydü yani belki 20 hane var yada yoktu, gelen giden , fazla olmazmıştı köye nedense ama ben çok sevmiştim kahvaltıdan sonra dinlenmek için bir odaya geçtim , annemde kardeşi ile hasret gideriyordu, odada dinlendikten sonra dışarı çıktım bir kez daha sigara içiyim derken sigaramın olmadığını fark ettim, eve girdim bakkalın yerini sordum bana tarif ettiler yürüyerek bakkala girdim, bakkalda tüp bile satıyorlardı, camel black istedim güldü 2000 den başka sigara , yok dedi el mecbur mavi kısa 2000 aldım, sigarayı yaktım para üstünü beklerken çikolata aldım para üstünü alınca yürüyerek eve girdim yaz günü soba yakılıyordu gerçekten de , çok hoşuma gitmişti, birden yamur başladı, çıktım yamura ıslandım belki rahatlarım diye fakat, aksine daha çok yoruldum, bu hayattan, belliydi böyle olacağı ama ben bana kendim için lazımım, diyerekten eve girdim

A: sıpa ıslanmışsın
B: ne yapıyım annem be
A: sobanın yanında ısın üstünü değiştir
B: tamam
A: sigarayı azalt artık çay demliyorum bak
B: çok saol
A: biraz gül artık ya mutu ol
B: mutluyum ben
A: beni kandırma bozuşuruz
B: tamam annem

üstümü değiştirdim yüzümü yıkadım ama burda 1 hafta geçmez bile dedim ışıklar söndü birden.

A: elektirikler gitti
B: hadi ya teh
i: abla sigorta atmıştır
B: bakıyım ben
i: anlarmısın sen
B: ben elektrikçiyim
i: pano orda

panodaki şartel ve sigortalara baktım bunlar mandıra işletiyor heralde dedim , elektirik geldi , evde çay içiyorduk artık çok güzel , bir yer burası belkide mutlu olmalıyım dedim. çaydan sonra sigara içmek istedim ama acayip uykum vardı odaya geçtim uyudum, sabahın köründe uyanıp dışarı çıktım bahçede gezerken yuvarlandım, gayet dik bir yer burda nasıl şeyler olur diye düşündüm. eve geldiğimden annem kızmıştı, üstüm başım çamur olmuştu birde , ıstırgan otu yakmıştı her tarafımı, fındık filan yemiştim dalından burda yaşayan adam ölmez be kardeşim dedim,

i: abla yaylaya çıkalım
A: fırat arabnın altı sürtermi
B: yok pısık değil zaten
A: iyi hadi biz malzemeleri alalım sende arabaya su koy
B: peki

başladı yine çilem benim artık, sıkılmalarım başlamıştı, yaylada telefon çekmezdi belki de belkide araba çıkmaz dedim sevindim , arabaya bindiler , yolu tarif ettiler yolda giderken bir anıta rast geldim , sordum ispanyol uçağı düştü buraya dediler , anıt dikmişler pilav dağı denen yere ama güzel bir düşünceydi helal olsun dedim,

akşama doğru plan kurdum ankaraya dönersem nasıl bir şekilde yaşam sürmeliydim okula gitmekte istemiyordum , artık sadece ama sadece , mutluluğum ve ailem vardı hayatımda, ebru cereni yıkamak için banyoya girdi ,ben ise balkonda bir sigara yaktım artık, ankara dönme zamanı gelmişti keşke araba olsaydı otobüs hiç çekilmezdi, bile kapı çaldı içeri merve girdi, baktı bana güldü

B: la sen yaşıyormusun
M: yaşamaz olurmuyum özledim cereni geldim
B: iyi hoş geldin
M: nasıl ebru ile konuştunmu
B: burda
M: nasıl yani
B: içerde cereni yıkıyor
M: hayda ben gidiyim
B: olurmu öyle şey sende cerenin ablası annesi sayılırsın
M: ya rahatsızlık veririm kaçıyım ben
B: gidemessin o kadar kurşun yedim
M: ah fırat ahh
B: neden yalan söyledin bana
M: çünkü sana hayranlık duyuyorum değişik bir duygu bu
B: içeri gir gel boşver tadımız bozulmasın

ceren ıslak saçlarıyla çıktı ebruda geldi, siz konuşun ben kızımın saçını tararım dedim, ebru olur dedi, cereni aldım balkonda saçını tararken azıma saçı kaçtı bir anlık refleks ile tükürdüm yere, ceren bunu görünce başladı tükürmeye , aslında beceremiyor sadece deniyordu, ne yapsam o hareketi yapmaya çalışıyordu, mesele çakmakla oynarken çakmağa bakıyordu, dikkatini çekemezdi dışardakiler ama benim tükürmemi bile çok seviyordu, arada acıyor diyince çok üzülüyordum, canını yakmaktan çok korkuyordum, saçını tarayınca tokasını taktı saçına o toka bir yerden tanıdık geliyordu,

B: kızım o tokayı kim verdi sana
C: annem
B: hangisi
C: ebru hangisi olacak
B: he içerde merve ablan var gördünmü
C: çok özlemiştim onu da
B: tamam kızım içeri geçelimmi
C: dondurma
B: tamam tamam dondurma yiyelim,

ceren dondurma yerken ebruda çay demlemişti, çay içiyorduk, merve ile sohbet ediyorlardı merve bana işte şakalaşma amacıyla cereni kaçıracam filan diyince, bende ciddiye alıp bıçaklarım seni , dedim güldü bana ebru şaka sadece, dedi. şimdi ne olacak filan diye konu açılınca ebru ankaraya gidelim dedi, olur dedim merve bu evde kalmak istediğini söyledi, ebruda olmaz sende cerenin bir annesi sayılırsın dedi, ne yapmak istediğini anlayamadım aslında güzel olurdu kalabalık bir aile ile yaşamak,ama zaman bana ne gösterecek bilemezdim, katiyen , merveye israr etti , ebru oda madem öyle kabul ediyorum dedi, sabaha karşı gidecektik istanbuldan, cerenle 2miz oynuyorduk zaten, ceren benimle uyuyordu başka kimseyle uyumak bile istemiyordu,

gece kalktım kızları uyandırdım, araba vardı nasıl olsa kızlar eşyaları topladı anahtarları paspasın altına bıraktık, daha sonrada arabaya bindik , arabayı ben sürüyordum ama ankaraya gidesim yoktu sabahın 6 sında annemi aradım

A: çocuğamı bir şey oldu
B: yok anne sen hazır ol biz geliyoruz seni almaya
A: nereye
B: yaylaya
A: oğlum sabahın köründe mi aranır babana ne diyeceğim
B: uydur cenazem var fırat zütürecek beni de
A: iyi yalancıda yaptın beni ya
B: torunun ile konuşturuyummu seni
A: yok şimdi rahatsız etme çocuğu
B: iyi sen bilirsin gelince ararım
A: selam söyle
B: onlarında sana selamı var
A: çocuk ne bilecek selamı
B: çocuk değil gelinlerin
A: gelinlerin derken
B: 2 tane
A: aferim sana 1 tane bulamaz diyordu baban yine şaşırttın beni
B: hadi görüşürüz

telefonu kapattım , yola devam ediyordum.

düşenede bir darbe benmi vuracaktım bana göre değildi mazlumun yanında olacaktım belki o kız çocuğu benim için kurtuluş yolu olurdu, şansa kısmete kadere bak , belkide görmediğim baba şevkatini bende gösteremeyecektim, mutfağa gittim yemeği yedim çay demleyim dedi ama istemedim salonda otururken balkona çıktım denizi görüyordum karşımda fatihin istanbulunu görüyordum , yanıma merve geldi

M: sorun olursa ailen için biz gideriz
B: benim ailem sizsiniz
M: fırat ne yaşadın bu kadar da böyle dolusun
B: çocukluğumu yaşayamadım hızlı yaşadım çabuk yoruldum
M: ben hep yanında olacağım kızımızla belki babası sen değilsin ama
B: artık babası benim cerenin belki göremedim bebekliğini ama
M: tamam ama
B: tamam kapatalım konuyu
M: okula gerçekten de gitmek istemiyorsan gitme
B: ama söz verdim
M: her sözünü tutamaz insan mesela lisede hani gelecem demiştin ya
B: ne saçmalıyorsun merve sen
M: fırat keçiören eml de okuyordun sen hani aşşağı eylencedeki parkta buluşacaktık
B: kızım kafayımı yedin sen değildin ki o
M: ebruydu o kız
B: sen nerden biliyorsun ebruyu
M: ismim ebru benim o kız
B: nasıl lan
M: ya sen elektrik bölümü okuyordun hani gazi üniversitesine geziye gelmiştiniz bizim okulla orda tanışmıştık
B: ya sen nerden öğrendin bunları
M: benim fırat benim daha nasıl ispatlıyım
B: tamam şentepe parkında ne oldu anlat
M: akşam 5 de buluştuk sen benim elimi tutmuştun sonra sıkıca sarıldın bana
B: devam et
M: sonra birlikte olmuştuk akşam beni eve bıraktın
B: cidden sen ebru musun
M: kimliğime bak o gün gelseydin kızımız olduğunu söyleyecektim ama gelmedin
B: ben o gün ölümden dönmüştüm aslında
M: biliyorum neler yaşadığını
B: ceren benim kızım mı
M: evet
B: peki nasıl bir araya geldik yeniden
M: aşkım kadir itini pavyona gitmesi için ben yolladım, haberini almıştım leyla ablandan
B: sen tam tezgah kurmuşun bana
M: peki ilk cereni görünce neden yardım etmek istedin düşündün mü
B: bilmem
M: kanın çekti kızına
B: ya allah kahretsin neden ben böyle mutsuzken sizleri bulamadım
M: aşkım sen askere gitmiştin geldiğin gün otobanda biz vardık lastiğimiz patlamıştı
B: ya ne diyeceğimi bilmiyorum
M: düğünde yanına geldik konuşmak için ama bitmişti düğün
B: peki yengem
M: onla hiç sohbetim yok fıratım ne olmuş ona
B: ben ona neyse kız uyandı ben bakıyım ona
M: göz yaşlarını silde git kızının yanına

kızımın yanına gidince sarıldım ona kokusunu içime çektim , nasıl olurda böyle bir güzelliktek yoksun bir ömür geçirirdim anlamadım ki, hayatımda ilk defa mutlu olacağım bir hata yapmıştım , ama nasıl sevinmiştim böyle bir hataya karşılık.

ankaraya girmiştik doğruca yaylaya gidecektik annemin hissesi olan bir yayla evi vardı, arabaya sığarlar heralde dedim annemi almaya eve gittim ardım kapının önünde peder bey el salladı gerçektende cenazeye giyormuşuz gibi başınız sağolsun filan diyordu, annemde okuldan arkadaşları demiş babama, çocuğu görmemiştir görseydi kesin bana patlardı, arabayı kullanırken annem ile kızların sohbetine şahit oldukça mutlu oluyordum, cerene sarılması annemim çocuk üşür diye yelek filan örmüş, o kadar bunaldım ki sigara yakmak istiyorum ama çocuk var diye yakamıyorum hava sıcak bahanesiyle camı açıp sigaramı yaktım, annem hemen söndür onu diye kızdı,

B: anne bunaldım
A: kızım çok içiyormu
M: çok az denk geldim ben
E: ben hiç görmedim bile
A: ceren baban sigara içiyormu
C: dün 3 kere içti
A: iyi madem içsin
B: laz damarın tutdu yine aneyy
A: şımarma çok merak ediyorum bu kızları nasıl doyuracan işin gücün yok
B: burs var da sorun değil ya köyde para neye gidecek
A: iyi madem öyle diyorsan öyle olsun bakalım

trabzona girdik annem bir yere zütürdü kızlar filan üstüne mont filan aldı bende alıyım bari dedim, yayla soğuktur diye mont filan aldım, sonra alışveriş yaptı annemgil erzak filan vardı cerene dondurma almışlar , çocuk mutlu mutlu takılıyordu anlamadım , dondurma aşkı nerden geldiğini nasıl geldiğini, yaylaya çıkarken o anıtı anlattı annem , kızlara kızlar şaşkın şaşkın izledi , bende artık gelsek diye yoruldum amk, diye içimden küfür ediyordum araba, öküz gibi çıkıyordu yolları, en son yaylaya geldik, ah amk çok şükür belim zütüme girdi dedim, acayip yorulmuştum , hemen bir yorgunluk sigarası yaktım, çok rahatladım yaylayı gezdiriyordu annem cerende onlarla gitmişti ben odun kırıyordum, daha sonra annemin abisi gil giderken gördüm, artık dönüyorlarmıştı, hepsiyle vedalaştım , görüşürüz diyerekten gittiler odunları kırdım , ceren elinde değişik bir şeyle geldi ismini sordum anneme MORA dedi bende şaşırdım ne olduğuna, böğürtlen gibi bir şeydi tadı burda bunlarda varsa kesin, aç kalmayız dedim, ev 2 katlıydı altı ahır üstü evdi 3 odası birde salona benzeyen bir odası daha vardı,

çok süper manzarası vardı odunları kırmaya devam ederken ip gördüm o iple cerene salıncak yapmaya uğraştım çuvallarla filan değişik oldu , daha çok hamak gibi oldu, sis çökünce on numara oldu ortam bide yayla çayı denen husus vardı, çok süper tadı vardı, ama merve teşekkür etti tatil için bende giderim 1 kaç güne dedi, israr etmedik bu sefer ailecek birlikte kalıcaktık yayla on numara , yerdi ama nereye kadar bende , hevesimiz geçince ankaraya döneriz dedim,

cerende sevmedi burayı zaten bilsem gelirmiydim bu kadar tepki için ama ineklerin çan sesi çok süperdi , telefonu çıkardım patronu aradım, okul olmuyor flan diyince gel çalış ozaman dedi, anlayışlı adamdı kral adamdı işimi yapar akşdıbına evime dönerim diye düşündüm, cerenin sıkıldığını gördüm park yok diye sitem ediyordu sıpa.