geçmişe yolculuk hikayesi

beyler benim yazmış olduğum komedi hikayesidir. asıl nickim blade ve sözlükteki tek hesabım budur.

Sabah annemin " kalk yürü okula it oğlu it " demesiyle güne merhaba dedim. Kalktım yatağımdan, MEB 'e söve söve. Dişlerimi fırçalıyordum. Birden banyoya küçük kardeşim girdi ve " Abi o süpürgeyle napıyosun ? " dedi. Ne süpürgesilan ? hay amk inşallah tahmin ettiğim şeyi yapmamıştır. " Ne ? " diye sordum. " Abi ben o şeyle dün tuvalete tıkanan babamın takunu temizledim " . Bende diyorum ağzım neden tak gibi kokuyor. Birden kustum amk, kardeşimin kafasına bi tekme attım o sinirle. Gittim hemen çıktım evden amk okula giderken bi First aldım çiğniyorum.
O günde bizim tarih dersimiz vardı amk, ama ben evden o sinirle çıkarken kitabı unutmuşum. Tarihte hoca yok romaydı yok osmanlıydı bahsediyor. benimde kitabımın olmadığını görünce dersten attı ipne. Bende çıktım okuldan amk. Gidiyorum yolda bi internet kafeye giricem. Bizim okulun yandaki patikadan girdim yola. Yürüyorum. Birden ayağım takıldı ordaki çukura düştüm.

Uyandığımda bambaşka bir yerdeydim. Amk çalıların arasında bi maymun beni gibmeye çalışırken uyandım. Hemen kaçtım ordan ilerliyorum bi mağara vardı karşıda onun içine girdim. Ulan burası ne böyle ? Çok garip. Tam karşıda bi saray var. Kale daha doğrusu. Kulelerdede okçular duruyor.
Dedim amk bu ne ? Sene 2012 olmuş adam sniper alır eline. Dedim şimdi bunların yanına gitsem bana ok atarlarmı aceba .. Şansımı denemek istedim .. /
• **
Karşıya doğru ilerliyordum. Beni gören okçular birden " Huurrr yaaaa kırooooo laaa " diye bağırmaya başladı. Ve bana ok atıyorlardı. Bende buna karşılık yerden aldığım taşı okçunun alnına yedirdim. Okçu birden sersemleyip yere düştü. Hemen onun yay ve oklarını alıp ormana kaçtım.
Amk geçmişe gitmiştim ben. Belliydi..
arkamdan atlıları salmışlar, beni arıyor oçlar. Çıktım bi ağacın tepesine, bekliyorum izimi kaybettirmeyi. Ağacın yanındaki kuş takuna oturmuşum. zütümde bi ıslaklık hissettim. Neyse atlılar altımdan geçip giti ve beni hissetmediler.
Artık tek başımaydım !

1 Hafta sonra

Ormanda geceleri çok korkunç olaylar yaşadım. Bi orangutan gelip gibimi koparmaya bile çalıştı.
Hatta yerdeki taşlaşmış bufalo takuna takılıp yüzümü fil pisliğine bile çarptım. Gidip yandaki nehirde banyo yaptım, tam temizlendim sanarken nehrin kaynağında zürafaların nehre işediğini öğrendim. Bu benim için bi dönüm noktasıydı. Ejderhalar yok oldu sanıyorsunuz ama dün gece çok korkun olaylar oldu. Havadaki uçan şeyi bir uçak sandım ama değildi. Bir ejderhaydı. Ve ben yüzümü kaldırmış ejderhanın gizemliliğine bakarken, havadan gelen ejderha takunu görmemiştim... Ama taka bulanmaktan daha acı verici şeylerde var. Eğer ejderhalar varsa, dinazorlarda var !

•
Çalı çırpıdan bi çadır yaptım kendimce. Bide etraftaki tavşan v.s için tuzaklar kurdum. Gece yürüyenler vardı burada. insan dışı varlıklar. Onları görünce hep çadırıma saklanırdım. Yüzleri yoktu. Ve ileride başıma bela olacakları belliydi.
Birden çıt diye bi ses duydum. Bi tavşan tuzağıma yakalanmıştı. Cidden çok açtım. Hemen öldürüp yemeye hazır hale getirdim. Zaten elimde ok ve yay vardı. Oklar tükenmek üzereydi ama ağaçlardan ok yapabilirdim.
Tavşanı filan afiyetle yedim.
Gece olmuştu, etrafı kolaçan etmek için ayrıldım çadırımın ordan.
Etrafa baktım, bi kaçtane maymun ve zürafa vardı.
Geri döndüm. Fakat çadırım orda yoktu. Paramparça olmuş ve etrafta kan vardı. Arkamdan bişeyin yaklaştığını hissettim, hemen ayaklarım zütüme değe değe koştum. O kadar değiyorduki, topuğum makatıma girdi. Geriye baktığımda o karanlık varlığı gördüm.
Benim peşimden geliyordu.
Son hızla koşmaya devam ederken ayağım bi ağaç köküne takıldı ve yere düştüm. Kafamı bi taşa çarpmış olmalıydımki bayılmıştım..

•
Gözlerimi açtığımda bi kaç tane liseli gardaşım daha vardı. Kız erkek filan buraya bi birlik kurmuşlar. hepsinin dertlerini dinliyordum. hele ki bi tanesi var, çok üzdü beni. Adam tuvalet deliğine düşmüş, kendini brda bulmuş. Biri tak kuyusuna düşmüş, kendini burda bulmuş. Neyse, oturduk ağlıyorz birbirimizin haline. Bunların birinde kılıç filan var. Biz böyle ufak bi ordu oluşturduk. işte bunların arasında bi kankam var benim Enes diye. Çok sağlam bi dostumdur. Bunların yeri çok iyi yerde. At, zürafa filan avlıyoruz.
Güzel bi birlik oluşturduk ve her gün yeni kişiler katılıyor aramıza. Dün muhammet diye biri katıldı aramıza.
Sağlam daşşaklı biri.
Gece yürüyenlerden filan bahsetti bize. Avlanmaya çıktık o gece.
topluca geziyoruz.

-- 1 Hafta Sonra---#

Olum üstüm başım tak içinde kaldı yukardan sürekli ejderhalar sıçıyor. Geçen bi dino geldi kulubemizi yıktı. Ondan önce, buraya gelmeden önce üstümde olan lc waikikiden aldığım montun üstüne işeyen hipopotamı hatırlamak bile istemiyorum.
Bu birliğin kralı benim artık. Birliğin ismini " Bladenin tayfası " koydum.
Yarın romanın kalesini işgal etmeye gidicez.

•
Romayı işgal etmeye gidiyoruz !
75-80 kişilik bi orduyuz.
Bizimkilere " Blade Marşı " nı öğrettim.
Yürürken nağaralar atıyoruz ;
Bladenin tayfası was hereee
Ananızın dıbına koymaya geliyoruz romeee
Bladenin tayfası sağlam koyaar
zütüne trafo sokayım sezaaar
Böyle nağaralar ata ata gidiyoruz.
Yolda bir dinazor vardı. muhafazidi izliyorduk hepimiz. Adam dinazoru gibmeye çalışıyordulan. Düşünsenize. Zaten olması gereken şey oldu. Bu gibini dinazorun züte sokar sokmaz dinazor sıçtı. Dinazorun taku 350 derece sıcaklıktaydı. muhafazid kardeşimizin gibi pişti, eridi. takla bütünleşti. 3.5 cm kadar bişey kaldı.
Enes : Boşver yenisi çıkar' diyerek espri yaptı. Ama hiçbirimiz gülmedik.
Lan bi baktım bu okçular bize doğru bakıyor. Döndüm hemen, benim oku doğrulttum. Heri potır gibi bi bakış attım , bi çaktım oku, kuran çarpsın adamın taşşakları yerinden söktüm. Sonra atlılar filan çıktı, kestiler hepimizi. Sadece enes, ben ve muhammet kaldık. Bi zindana attılar bizi. idam edeceklerdi..
Zindanda yiyecek vermiyorlardı bize. Bizde duvarları yalıyorduk, taşları kemiriyorduk. Olum, size hiç kimseye anlatmadığım bi olayıda anlatıcam. Bi gün, ben çok pis ishal oldum zindanda. Sıçacak tuvalet filan yoktu. Tutamıyordumda. Azcık azcık kaçmaya başlamıştı.
• **
Sıçmalıydım. Ama tuvalet gibi bişey yoktuki amk. Brden yüzüm kızardı, takum çıkar gibi oldu. Saldım donu aşşa,tam oturacak pozisyona geldim o anda püskürerek sıçmaya başladım. Yanımdaki enes taka bulanmıştı. muhafazid karşımda olduşu için sadece suratına bi kaç damla gelmişti. Enesin suratından tak akıyordu.
O an ayağım kaydı ve birden zindan kapısının yanındaki taşın üstüne düştüm. Ayağa kalkacak halim yoktu, takun içine düşmüş sıçıyordum. Paldır küldür sıçıyordum. Odayı tak zütürüyordu. Diğer zindandakiler kokudan rahatsız olmuş ve " ben şimdi ölmek istiyoruuum " diye çığlıklar atıyorlardı. Enes bayılmıştı. muhafazid ise ağlıyordu. Bende ağlıordum. Sıça sıça ağlıyordum. Ordan muhafız geldi ve kapıyı açtı. Kafam kapının arasına sıkıştı. ( o anda hala sıçıyorum) muhafız bu görüntüyü görür görmez kusmaya başladı. Diğer muhafızlarda merak edip geldiler. Kalp krizi geçirenler oldu. Beni tuttular, sürüklüye sürüklüye idam yerine zütürdüler. Baltayla keseceklerdi başımı. Kral önden geliyordu. Kırmızı halıya basa basa. Donsuzdu. Taşşakları salmış, yannan 30 cm yere değecek. Küçücük boyu vardı.
Ben " hıaaaammınaaaaa sezaaaaaarrrr " diye nağaralar atarak yanımdaki muhafızları itip sezara doğru koşmaya başladım. Sezarın üstüne zıplayım yerden aldığım taşla taşşaklarına vurmaya başladım. Hunharca eziyordum, taşşaklarını Parçaladıktan sonra yannanını tek taş hamlesinde 2 ye böldüm. Sezar kan kaybından ölürken millet şaşkınlıkla beni izliyordu.
•
•
Enes ve muhafazid beni izliyordu, suratlarından hâla tak akıyordu. Biz hemen oradan kaçtık, ormana gizlendik. Tek başımıza kalmıştık amk. Bi ağacın tepesine çıkıp gece olmasını bekledik. Enes yanlışlıkla ağacın dalının çıkıntısına oturmuş. ağacın çıkıntısı enesin zütüne girmiş.
-2 saat sonra -
Gece olmuştu amk. Aşşağıda gece yürüyenlerden biri vardı. Sessizce geziniyordu. Bizi görmemişti. Bizde çok sessizdikkk, derkenn.. Muhammetin zütünden " papapapaaaa tatttaaaaaa uuummmmmmm vhaaaaaa " diye motor sesleri çıkmaya başladı. Çıkan ses dalgaları roma imparatorluğu kalesini yerle bir etmişti.
CcC Mişyon Komplit CcC
Fakat gece yürüyenler bizi görmüştü. Bir gece yürüyenin bize molotof attığını gördüm. Biz ağaçtan aşşağı indik ve onunla konuştuk.
Bize kendinin kürt olduğunu ve alîm olduğunu söyledi.
- Abi biz eve nasıl döneriz ? dedim.
Sizin geri dönmeniz için bir çözüm yolu var, bana bufalo daşşağı getireceksiniz ,dedi.
Kabul ettik.
Tamam dedik ve size bırakıyoruz.. Biz gittik bufalo aramaya, pustuk bi çalılığa.
Karşıdan gelen bufaloyu gördük. Sevindik birden. Ben arkamdan oku çıkarttım yaya taktışım gibi çaktım. Ok direk gitti, bufalonun taşşaklarını söküp karşıdaki ağaca yapıştırdı. Koşa koşa gittik aldık taşşağı, getirdik büyücüye. Artık geriye sadece son şart kaldı .. Söz sizde beyler..
Ya evimize dönüp, osbir çekip hayatımızı yaşayacaz. Yada burada kendi takumuzu yiyerek ölecez..
Seçim sizin panpalar..