Geçen yine semtte arkadaşlarla cipsi kola yapıyoruz. Dalmışız konuşuyoruz birden saatin 11:30 olduğunu fark ettik. Evlere dağılalım dedik o sırada bi arkadaş durun beyler birazdan sizi bi yere zütürücem dedi. Bizde oturmaya devam ettik. Birden aramızdan biri kafasını yana çevirip bağırmaya başladı. Herkes sırayla bağırmaya başladı ve sıra bana geldi tam bağırıcaktım benimde gözüm onların baktıkları yere ilişti ve ne göreyim olamaz böyle bişey. Muhabbetimizin köşe taşı olan kolamız bitmiş. Hepsini küfür ederek zorda olsa sakinleştirdim ve laz bakkala gitme kararı aldık. Birlikte yola çıkıp bakkala girdik kolayı aldık tam parasını ödedik çıkıyoruz birden bir şey dikkatimi çekti ve elimdeki kolayı yere atıp hızlıca koşmaya başladım ama ne koşmak, tabir-i caiz ise depara kalktım. Ardından dikkatimi çeken şeyin yanına geldim. Geldim ama ne gelmek resmen yeniden doğmuş gibiydim elimi uzattım ona değmeden önce sıcaklığını hatırlamaya çalıştım ama hatırlayamıyorudum.Ona en son ne zaman dokunduğumu hatırlamaya çalıştım ama onu da hatırlayamıyordum. Bütün bu düşüncelerimden sıyrılıp ona dokunmalıydım onu tenimde hissetmeliydim. Sonunda ona dokundum ama ne dokunmak, ardından burnuma zütürüp kokusunu içime çektim ama ne çekmek. Ardından sanki kupa kazanmışcasına onu havaya kaldırdım ve hayvan gibi böğürüp, bağırmaya başladım.O an için hayat durmuştu adeta arkadan arkadaşların sesi geliyordu. Biran için kulak verdim ve sanki onlarda kupa kazanmışcasına seviniyorlardı. Bende kendimi tutamadım ve gözyaşlarım süzülmeye başladı ama bi saniye bunlar sevinçten dökülmüyorlardı, omzum da anlam veremediğim bir acı vardı hemen ardından acının kaynağı belli oldu ve hüseyin abi Hayvan herif bakkal da öyle koşulur mu? dedi. Arkamı döndüğümde arkadaşlarımın coşkusu devam ediyordu hatta daha fazla haz alıyorlardı.Tam o sırada gördüğüm manzara beni dumura çevirdi. Bakkalın pekte kenarında olmayan yumurta kolileri yerdeydi, bakkalın sarı fayansları yumurta kabuğu ve sıvısı ile adeta sevişiyordu.Bi an üzülsemde evden çerez almak için verdikleri para geldi aklıma ve hemen o munzur gülümsememi takındım, ardından bakkala parayı uzattım ve kapının önünde duran mercedesten bozma dobloyu işaret edip alırım arabanıda ama dedim. Hüseyin abi mahçup bir ifadeyle elimdeki desteden birkaç yirmilik alıp canın sağolsun yiğenim dedi. Bende demin telaşla yere attığım çekirdek paketine doğru yürümeye başladım ama yumurta akı ve sarısı yüzünden terliklerim kayıyordu, temkinliydim bunlar benim çekirdeğe ulaşmama engel olamazdı hemde bu kadar yaklaşmışken. Bütün engellere rağmen sonunda 2 tl lik tadım kavrulmuş tuzsuz çekirdeğin yanındaydım. Eğilip paketi aldım ve çıkışta duran arkadaşlarımın yanına doğru kaygan zeminde dikkatlice yürüdüm, bakkala hayırlı işler dedim ve sonunda çıkıştaydım. Arkadaşlarım da normal hallerine dönmüşlerdi ve biraz yürüyerek demin cipsi kola yaptığımız yere geldik. Muhabbete kaldığımız yerden devam ettik ama herkeste saçma bi mutluluk vardı. Başlarda pek anlayamasam da bu mutluluğu sonradan anladım ki yılların kombini olan cipsi kolayı devirmiş ve içlerine çekirdeği de sokmamdan kaynaklıydı bu mutlulukları, bi an için ben de kendimi yokladım evet bende de vardı mutluluk ama biraz buruktu.Ama sonradan kedimi sohbetin seyrine bıraktım ve birlikte yine deminki mutluluğumuzla eğlenmeye devam ettik.

Geçen yine semtte arkadaşlarla cipsi kola yapıyoruz. Dalmışız konuşuyoruz birden saatin 11:30 olduğunu fark ettik. Evlere dağılalım dedik o sırada bi arkadaş durun beyler birazdan sizi bi yere zütürücem dedi. Bizde oturmaya devam ettik. Birden aramızdan biri kafasını yana çevirip bağırmaya başladı. Herkes sırayla bağırmaya başladı ve sıra bana geldi tam bağırıcaktım benimde gözüm onların baktıkları yere ilişti ve ne göreyim olamaz böyle bişey. Muhabbetimizin köşe taşı olan kolamız bitmiş. Hepsini küfür ederek zorda olsa sakinleştirdim ve laz bakkala gitme kararı aldık. Birlikte yola çıkıp bakkala girdik kolayı aldık tam parasını ödedik çıkıyoruz birden bir şey dikkatimi çekti ve elimdeki kolayı yere atıp hızlıca koşmaya başladım ama ne koşmak, tabir-i caiz ise depara kalktım. Ardından dikkatimi çeken şeyin yanına geldim. Geldim ama ne gelmek resmen yeniden doğmuş gibiydim elimi uzattım ona değmeden önce sıcaklığını hatırlamaya çalıştım ama hatırlayamıyorudum.Ona en son ne zaman dokunduğumu hatırlamaya çalıştım ama onu da hatırlayamıyordum. Bütün bu düşüncelerimden sıyrılıp ona dokunmalıydım onu tenimde hissetmeliydim. Sonunda ona dokundum ama ne dokunmak, ardından burnuma zütürüp kokusunu içime çektim ama ne çekmek. Ardından sanki kupa kazanmışcasına onu havaya kaldırdım ve hayvan gibi böğürüp, bağırmaya başladım.O an için hayat durmuştu adeta arkadan arkadaşların sesi geliyordu. Biran için kulak verdim ve sanki onlarda kupa kazanmışcasına seviniyorlardı. Bende kendimi tutamadım ve gözyaşlarım süzülmeye başladı ama bi saniye bunlar sevinçten dökülmüyorlardı, omzum da anlam veremediğim bir acı vardı hemen ardından acının kaynağı belli oldu ve hüseyin abi Hayvan herif bakkal da öyle koşulur mu? dedi. Arkamı döndüğümde arkadaşlarımın coşkusu devam ediyordu hatta daha fazla haz alıyorlardı.Tam o sırada gördüğüm manzara beni dumura çevirdi. Bakkalın pekte kenarında olmayan yumurta kolileri yerdeydi, bakkalın sarı fayansları yumurta kabuğu ve sıvısı ile adeta sevişiyordu.Bi an üzülsemde evden çerez almak için verdikleri para geldi aklıma ve hemen o munzur gülümsememi takındım, ardından bakkala parayı uzattım ve kapının önünde duran mercedesten bozma dobloyu işaret edip alırım arabanıda ama dedim. Hüseyin abi mahçup bir ifadeyle elimdeki desteden birkaç yirmilik alıp canın sağolsun yiğenim dedi. Bende demin telaşla yere attığım çekirdek paketine doğru yürümeye başladım ama yumurta akı ve sarısı yüzünden terliklerim kayıyordu, temkinliydim bunlar benim çekirdeğe ulaşmama engel olamazdı hemde bu kadar yaklaşmışken. Bütün engellere rağmen sonunda 2 tl lik tadım kavrulmuş tuzsuz çekirdeğin yanındaydım. Eğilip paketi aldım ve çıkışta duran arkadaşlarımın yanına doğru kaygan zeminde dikkatlice yürüdüm, bakkala hayırlı işler dedim ve sonunda çıkıştaydım. Arkadaşlarım da normal hallerine dönmüşlerdi ve biraz yürüyerek demin cipsi kola yaptığımız yere geldik. Muhabbete kaldığımız yerden devam ettik ama herkeste saçma bi mutluluk vardı. Başlarda pek anlayamasam da bu mutluluğu sonradan anladım ki yılların kombini olan cipsi kolayı devirmiş ve içlerine çekirdeği de sokmamdan kaynaklıydı bu mutlulukları, bi an için ben de kendimi yokladım evet bende de vardı mutluluk ama biraz buruktu.Ama sonradan kedimi sohbetin seyrine bıraktım ve birlikte yine deminki mutluluğumuzla eğlenmeye devam ettik.

Geçen yine semtte arkadaşlarla cipsi kola yapıyoruz. Dalmışız konuşuyoruz birden saatin 11:30 olduğunu fark ettik. Evlere dağılalım dedik o sırada bi arkadaş durun beyler birazdan sizi bi yere zütürücem dedi. Bizde oturmaya devam ettik. Birden aramızdan biri kafasını yana çevirip bağırmaya başladı. Herkes sırayla bağırmaya başladı ve sıra bana geldi tam bağırıcaktım benimde gözüm onların baktıkları yere ilişti ve ne göreyim olamaz böyle bişey. Muhabbetimizin köşe taşı olan kolamız bitmiş. Hepsini küfür ederek zorda olsa sakinleştirdim ve laz bakkala gitme kararı aldık. Birlikte yola çıkıp bakkala girdik kolayı aldık tam parasını ödedik çıkıyoruz birden bir şey dikkatimi çekti ve elimdeki kolayı yere atıp hızlıca koşmaya başladım ama ne koşmak, tabir-i caiz ise depara kalktım. Ardından dikkatimi çeken şeyin yanına geldim. Geldim ama ne gelmek resmen yeniden doğmuş gibiydim elimi uzattım ona değmeden önce sıcaklığını hatırlamaya çalıştım ama hatırlayamıyorudum.Ona en son ne zaman dokunduğumu hatırlamaya çalıştım ama onu da hatırlayamıyordum. Bütün bu düşüncelerimden sıyrılıp ona dokunmalıydım onu tenimde hissetmeliydim. Sonunda ona dokundum ama ne dokunmak, ardından burnuma zütürüp kokusunu içime çektim ama ne çekmek. Ardından sanki kupa kazanmışcasına onu havaya kaldırdım ve hayvan gibi böğürüp, bağırmaya başladım.O an için hayat durmuştu adeta arkadan arkadaşların sesi geliyordu. Biran için kulak verdim ve sanki onlarda kupa kazanmışcasına seviniyorlardı. Bende kendimi tutamadım ve gözyaşlarım süzülmeye başladı ama bi saniye bunlar sevinçten dökülmüyorlardı, omzum da anlam veremediğim bir acı vardı hemen ardından acının kaynağı belli oldu ve hüseyin abi Hayvan herif bakkal da öyle koşulur mu? dedi. Arkamı döndüğümde arkadaşlarımın coşkusu devam ediyordu hatta daha fazla haz alıyorlardı.Tam o sırada gördüğüm manzara beni dumura çevirdi. Bakkalın pekte kenarında olmayan yumurta kolileri yerdeydi, bakkalın sarı fayansları yumurta kabuğu ve sıvısı ile adeta sevişiyordu.Bi an üzülsemde evden çerez almak için verdikleri para geldi aklıma ve hemen o munzur gülümsememi takındım, ardından bakkala parayı uzattım ve kapının önünde duran mercedesten bozma dobloyu işaret edip alırım arabanıda ama dedim. Hüseyin abi mahçup bir ifadeyle elimdeki desteden birkaç yirmilik alıp canın sağolsun yiğenim dedi. Bende demin telaşla yere attığım çekirdek paketine doğru yürümeye başladım ama yumurta akı ve sarısı yüzünden terliklerim kayıyordu, temkinliydim bunlar benim çekirdeğe ulaşmama engel olamazdı hemde bu kadar yaklaşmışken. Bütün engellere rağmen sonunda 2 tl lik tadım kavrulmuş tuzsuz çekirdeğin yanındaydım. Eğilip paketi aldım ve çıkışta duran arkadaşlarımın yanına doğru kaygan zeminde dikkatlice yürüdüm, bakkala hayırlı işler dedim ve sonunda çıkıştaydım. Arkadaşlarım da normal hallerine dönmüşlerdi ve biraz yürüyerek demin cipsi kola yaptığımız yere geldik. Muhabbete kaldığımız yerden devam ettik ama herkeste saçma bi mutluluk vardı. Başlarda pek anlayamasam da bu mutluluğu sonradan anladım ki yılların kombini olan cipsi kolayı devirmiş ve içlerine çekirdeği de sokmamdan kaynaklıydı bu mutlulukları, bi an için ben de kendimi yokladım evet bende de vardı mutluluk ama biraz buruktu.Ama sonradan kedimi sohbetin seyrine bıraktım ve birlikte yine deminki mutluluğumuzla eğlenmeye devam ettik.