hadi aga bekliyoz

Bellonaya doğru yola çıktım. Pek uzakta değildi ama çok yakında da değildi. Varmam pek uzun sürmedi.
Oraya vardığımda yerin sahibiyle Buse kavga ediyordu. Laf dalaşı yapıyorlardı birbirlerine;
B: HOP HOP HOP ??? Noluyo ?
Bu: Aşkım internetten bir takım beğendim 1300 TL idi. Burada 1500 TL diyor.
M: internette yazanlara inanmayın.

Bu: iyide ben sizin sitenizden baktım ? Yalancılar şikayet edeceğim burayı.
B: Kardeş satıyorsan sat satmıyorsan satma be !
M: Satmak isterim ama fiyat 1500. Yanlış girmişler herhalde fiyatı.
B: 1300'e satıyorsan alıyoruz kardeş, yoksa yok.
M: 1500.
B. Gel aşkım gidiyoruz. Daha iyisini buluruz.
Bu: Tamam aşkım.
Başka mağazalarda dolaşıp daha iyi ve daha uygununda karar kıldık. Onu aldık, yarın getireceklerini söylediler. Biz ise eve dönüp koltukları nasıl dekore edeceğimizi düşündük.
Aklımı kurcalayan bir şey vardı. Şimdi ben bu kızın babasının parasını yiyorum resmen. Adamlığa sığar mı lan bu ?
B: Aşkım.
Bu: Efendim aşkım.
B: Şey şimdi bunların parasını senin baban ödüyor ya.
Bu: Ya dert ettiğin şeye bak.
B: Ya beni para avcısı olarak görüyorsa ?
Bu: Korkma aşkım babam seni tanıyor. Biliyor öyle biri olmadığını. Sende tek sevmediği şey kavgaların.
B: Tamam aşkım çok teşekkür ederim.
Bu: Aslında bu tarafa koysak büyük çekyatı ?
Diye diye büyük muhabbet döndü. Nereye koyacağımızı tartıştık. En sonunda 2 köşeye küçük koltuklardan. Önlerine de 2 tane büyüğü koyacaktık.

http://imgim.com/image/6519incib1750645.jpg buna benziyor ama daha büyüğü.

devdıbını yazıyonmu aq şok sarıyor hikaye güzel yaz :D

Rezzzzz 56

17 den devam edeeim

Televizyonu büyük alacaktık. En azından Buse öyle istiyordu. Bir kaç mağaza dolaşıp 70 inch 102 ekran bir televizyonda karar kıldık. Bizim televizyonumuz fazla büyük değildi ve pek iyi değildi görüntüsü. Televizyonu oturma odasına yerleştirdik. Son olarak halılar ve kilimler kaldı. Bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, küçük ev eşyaları falan hepsi vardı evde. Daha önceden birinin yaşadığı belliydi.
B: Burada daha önceden kim yaşıyordu ?
Bu: Ben.
B: Nasıl yani ?
Bu: Sıkıldığım zaman buraya geliyordum. Babam izin vermiyordu ama anahtarı gizlice alıp geliyordum. O zamanlar yalnızdım sıkılıyordum.
B: Artık yalnız değilsin. Deyip sarıldık.
Halıları ve kilimleri yarın seçecektik. Akşama kadar kitap okuyup ders çalıştık tek yatakta. Ertesi gün okula gidip geldik. Bizim eve gelmemizle mobilyaların gelmesi bir oldu. içeri taşıdık ve yerleştirmek istediğimiz yerlere yerleştirdik. Koltukların altında halı olmayacaktı. O yüzden rahat rahat koyduk. Yoksa ilk önce halıları koyacaktık.
Buseyle halıları ve kilimleri mobilyalara göre seçtik, perdeler ise bir o kadar güzeldi. Sıra yatak odasındaydı ama çok yorgun düşmüştük, ben ise daha işe gidecektim.
B: Hayatım ben işe gidiyorum.
Bu: Tamam hayatım. Ama artık çalışmana gerek var mı ?
B: O nasıl söz aşkım. Benimde bir payım olması lazım artık. Biliyorsun bana annemler para yollamıyor sadece bursla para kazanabiliyorum.
Bu: Tamam.

Müşteriler ekgib olmadı hiç. Müsterilerle çok samimi ve çok muhabbetli olduğum için beni tanıyanlar burayı tercih ediyorlardı. Onlar sayesinde bahşiş falan derken biraz daha +'dan para kazanmış oluyordum.

Rezzzzz 57

Kiz izmirli

Rezzz57

Şukunu verdim bin hikaye süper devam

Sahibi 57

uyicam ben. iyi geceler beyler. kalktığımda devam ederim gözlerim kapanıyo.

Rezerve 58

işi bitirdik akşam eve gittim. Yarın okul yoktu, bunun verdiği mutlulukla evde Buse ile beraber film izledik, aksiyon filmiydi adını hatırlamıyorum. Koltuklar çok rahattı, oracıkta uyuyup kalacaktım resmen. Tabi bunu düşünen ilk kişi ben değilmişim çünkü Buse kollarımın arasında uyuya kalmış. Rahatını hiç bozmamak için bende oracıkta uyudum.

Sabah uyandığımızda Cem'den haber geldi.
C: Akşam parti var kanka.
B: Aşkııım !
Bu: (esneyerek) Efendim hayatım.
B: Akşam parti varmış gider miyiz ?
Bu: Gideriz tamam.
C: iyi ben kaçtım o zaman.
B: Görüşürüz kanka.
C: Görüşürüz ha unutmadan saat 18:00'da ***'da.

Buse ile akşama kadar uzanıp hayal kurduk. Parti saati gelince çok şık giyindik ve el ele parti yerine kadar gittik. Herkes oradaydı. Elif, Ezgi, Ahmet, Nilayda, Cem, Selen, Umut, Atakan, Fırat, Berat ... Doluydu yer. Sanki tek bekleyenleri bizmiş gibi biz girince bize baktılar. Saolsun herkes bizi tebrik ettikten sonra, bol alkollu bir parti oldu. Partide tek bir sıkıntı vardı, o da Elifin orada olmasıydı.

Elif beni dansa kaldırmaya çalıştı. Buse ilk önce izin vermedi, ama Elif ikna etti onu Elifle dans ettik sonra hep beraber bir kaç kadeh kaldırdık. Tek problem Buse acayip sarhoş olmuştu.
B: Buse yeter artık hadi kalkalım.
Bu: Buğ güzeğl günde neden kalkalım ki ?
B: Gel hadi çok sarhoş oldun.
Bu: Napayım seviyorum seni seviyorum.
B: Bende seni seviyorum hayatım ama şu an evimize gitmemiz lazım.
Yürüyemeyecek kadar sarhoştu. Babasını arayıp şoförü getirticekti ama bu sarhoş halde arasaydı büyük ihtimalle bu evlilik olmayacaktı. Bende elden bir şey gelmez eve kadar kucağımda taşıdım. Çok hafif olduğu için problem olmadı.

Eve vardık. Busenin üstünü değiştirdikten sonra yatağa yatırdım. O uyudu, ben ise televizyonda haberlere bakıyordum. Bende fazla dayanamayıp uyuya kalmışım. Sabah bir tokatla uyandım...

En heyecanlı yerde aq merak ettim

Rez güzel yazıyorsun devam

Hizli yaz

Akşam aramızda bir şey geçtiğini sanmış olacak ki yumruklar yağdırıyordu, ağlıyordu.
Bu: Neden yaptın he neden ?
B: Bir şey yapmadım Buse sakin olur musun ?
Bu: Bu üstümdekiler ne o zaman ?
B: Çok sarhoş oldun dün, üstündekileri çıkaramayacak kadar. Eve kadar ben taşıdım seni.
Bu: Sana inanmak istiyorum.
B: (sarılarak) Ben sana ne zaman kötü bir şey yaptım ?
Bu: Yapmadın.
B: Peki ben bilincinin kapalı olduğunu kullanacak kadar şerefsiz biri miyim ?
Bu: Hayır.
B: O zaman ?
Bu: Seni çok seviyorum.
B: Bende seni çok seviyorum.

O gün Cumartesiydi. Beraber alışverişe gittik, sinema izledik, yemek yedik yani anlayacağınız baya eğlendik. Eve geldiğimizde ikimizde ölüler gibi yorgunduk. Yapacak pek bir şey yoktu. Bizde televizyonu açıp dizi falan izledik. Buse biraz gülmek istediğini söyledi. Bende onu en çok güldürecek şeyin Kemal Sunal'ın filmleri olduğunu düşündüm. Kahkahalar eşliğinde Sakar Şaban'ı izledik.