gezi parkı süreci hakkında bir akpli olarak

düşüncelerimi yazıyorum. bunlar samimi düşüncelerimdir.

ilk gün:

tırstım. sadece tırstım. medya ne kadar vermese de internette her şey belliydi. artı halk tv filan da d smarttan dolayı izledim. bir anda aklım arap baharına gitti yusufladım biraz.

2. 3. günler.

gösterileri tahlil ettiğimde bunun polis şiddeti ve işgüzarlığının büyüttüğünün farkına vardır. öte yandan ezelden de akp düşmanı olan facebook arkadaşlarımın attığı, akplileri küçümseyen durum bildirileri kızgınlığımı arttırdı. ve şu kanaate vararak akp'ye de kızdım, özellikle de vali, emniyet müdürü ve dexer e : "samimiyetsiz birine meşru sebep vermeyeceksin". samimiyetsiz. çünkü ulusalcıların tabanının da muhafazakar kesim hakkında aşağı yukarı ne düşündüklerini, geçmişte hangi yasaklara onay verdiğini, nasıl bir baskı kurduklarını çok iyi biliyordum. bu minvalde ben de feysbuk durum bildirilerimde polise, valiye filan salladım. ama asla tayyibe sallamadım. bir ara da bahçeli'ye hak verdim çünkü gösterileri onaylamıyordu. kimse benim takiyye yaptığımı anlamadan, diğerlerinin gözünde aklı selim bir duruşum varmış gibi görünebiliyordum böylece. tekrar söylemek lazım samimiyetsiz birine meşru sebep vermeyeceksin.

ilerleyen günler

nitekim biliyordum ki orda toplanan kalabalığın ekserisi cumhuriyet mitinglerinde de boy göstermiş, zaten ezelinden akp iktidarından haz etmeyen gruplardı. fakat gelin görün ki güzel yoldaşlarım, ilk defa evet ilk defa ellerinde meşru bir sebep vardı ve akp iktidarı gerçek bir otoriter hükümetin yapacaklarını yapıyor, inadına üzerlerine sürüyordu. tamamen arada kaldım diyebilirim. vicdanım arada kalmıştı. partizanlık bir yere kadardı. ama oradaki grupların da allame i cihan olmadıklarını, kıyak bir chp hükümetine eyvallah diyeceklerini, bu atmosferde tarafsız kalmanın en iyi metod olduğunu düşündüm ve kabuğuma çekildim.

ilerleyen diğer günler

dexer baya inatçı çıktı. as well as the protesters of course. bu gösteriler batıda olsa çoğu hükümet çoktan istifa eder ve erken seçime girerdi. dexer bildiğin dünya kamuoyu gözünde ateşle oynuyor, ve puanı düşüyordu. yazık diyebildim sadece. bir de dexer in en çok yaptığı şey zihniyeti eleştirmek varken, doğrudan insanları eleştirmesi. oradakilere çapulcu dedi. vatandaşı eleştirdi. neyse dedim geçtim

diğer günler.

artık neredeyse sadece prıtestocuların sesi çıakr olmuştu. ama bu yanlıştı. kimi protestocular "demokrainin olmadığından" bahsediyorlar. yanlış. türkiyede serbest seçimler var ve dolayısıyla demokrasi de var. bir insan evladı da çıkıp demedi ki ekgib olan şey özgürlüklerdir. demokrasi değildir. bir kavram karışıklığı var.

protestolar bittikten sonra.

sanırım hala akpliyim. ama seçimlerde boş oy kullanıcam. chp zihniyetini değiştirmediği sürece oraya oy vermem. kasarsam mhp ye veririm ama şu anda önümde sandık olsa oyum boş olur.