gezi parkı sponsorları

hayatında uçağa binmemiş ve binemeyecek olan insanların 10 milyar dolara havalimanı yapıcaz diyince alkışlaması olayları ne kadar iyi bildiklerini ve ne kadar bilinçli olduklarını bence gayet güzel açıklıyor..
özellikle bi divan vurgusu yok, destek nerde varsa oraya yöneltildi herkes.
nickin'den olayının ne olduğu belli oluyor zaten. fazla açıklamaya gerek yok.

2-

Gezi Parkı Provokasyonunda sıradaki bakacağımız yer, Divan Otel ve Migros.

Yani KOÇ AiLESi...

Taksim Gezi Parkı provakasyonun sır perdesini tek tek aralıyoruz.

Faiz lobisinin önemli bir ayağı olan Koç ailesinin, bu işin neresinde olduğunu artık görüyoruz.

Migros Sanal Market üzerinden eylemcilere gönderilen yiyecek, içecek ve barınma malzemelerinin Divan Otel’in deposunda ve TMMOB’un istanbul şubesinde stoklandığı ve dağıtıldığı belirlendi.

DiVAN’DAN DAĞITILIYOR

Sözde ağaç için eylem yaptığını iddia ederek ortalığı yakıp yıkan provokatörlere lojistik destek Migros’tan gelirken, teslim edildiği ve dağıtıldığı merkez ise Koç Holding’e ait Taksim Divan Otel çıktı. Migros’un sanal market üzerinden bağış veya satım yapmak suretiyle destekçiler için topladığı yardımı Taksim Divan Otel’e gönderdi. Divan Otel’de toplanan yardım, hemen karşısında bulunan Taksim Gezi Parkı eylemcileri için otel personeli ve oluşturulan koordinasyon masası aracılığıyla eyleme gelenlere ücretsiz servis ediliyor. Eylemin başından bu yana sosyal medyayı kullanan eylemciler ise yine Twitter üzerinden Migros’un sanal market üzerinden yardım yapılabileceğini duyururken, adres olarak Divan Otel’in yazılmasını istiyor.

3-

Günlerdir Türkiye gündemini işgal eden, başlangıcı ‘ağaç‘ olan gezi parkı eylemlerine, ‘mesele ağaç değil de ne‘ diyerek, meselenin arka planına eğiliyoruz.

Size burada bazı rakamlardan bahsedeceğiz. Gençlerimizin, özellikle de solcu olduğunu, antikapitalist, antiemperyalist olduğunu iddia eden gençlerin nasıl bir oyunun içinde olduklarını görmeleri bakımından bu rakamlara özellikle dikkat etmeleri gerekir.

Buyrun burdan yakalım.



2002′de AKP görevi devraldığında Türkiye’de gösterge faiz yüzde 63 seviyesindeydi. 116 milyar lira bütçemiz vardı. Bu bütçenin 52 milyar lirası, yani yüzde 45′i faiz harcamalarına gidiyor. Önemli olan nokta vatandaşın verdiği her verginin, devletin her gelirinin yüz lirada 45 lirası faiz lobisine gidiyor. O zaman toplanan verginin yüzde 85′i faize gidiyor. Ama bugün yüzde 15′i faize gidiyor. Türkiye bütçesi şu anda 404 milyar lira. Faiz harcaması 53 milyar lira, oran yüzde 13. 10 yılda Türkiye’nin fazlerini düşürmek yoluyla yaptığı tasarruf, 642 milyar lira. 10 yılda milletin 642 milyar lirası yine millet için harcandı. Eğer 2002′deki gibi kalsaydı tam 642 milyar lira faiz lobisine gidecekti.

HORTUMUN KESiLMESi VE GEZi PARKI

Bu durumdan faiz lobisi çok rahatsız. Ama buna rağmen bu dönemde genede faiz lobisi acayip kazandı. Şu anda en büyük parayı faiz lobisi kazanmıştır. Az para değil tam 642 milyar lira kaybetmişler. Buna tahammül edebilirler mi? Tüyü bitmemiş yetimin, garip gurebanın hakkını, esnafın kazancını, işçinin alınterini, işverenin sermayesini hortumlayan bu çevreler 10 yılda 642 milyar liradan olmuşlar. işte bu hortumun kesilmesi durumundan, birileri içeride ve dışarıda çok rahatsız oldular. Türkiye, Mayıs ayında 46 milyar dolarlık bir havalimanı yatırımına start veriyor. Aynı dönemde 22 milyar dolarlık nükleer santral yatırımı için adım atılıyor. Aynı dönemde 2,5 milyar dolarlık 3. köprü yatırımı başlıyor. Borsa rekor kırıyor, faizler en düşük seviyesine indi. Merkez Bankası rezevrleri tarihi rekora ulaşıyor. Bitmedi. Türkiye çok uzun yılların ardından Uluslararası Para Fonu’na olan borcunu sıfırlıyor.

siz boş boş konuşun halen herkes herşeyi çok iyi gördü kiminin büzüğü yedi kabullendi kiminin işine gelmedi kolpa haberlerinizle bizi kötülemeye çalıştınız.ama herşey gün yüzüne çıktı zulmün, adaletsizliğin, adiliğin yanında olanlar tavrını koydu. biz ise inandığımız değerlerin, düşüncelerin, halkın, eşitliğin yanındayız ve hep olacağız. kolpa haberlerinizi tv'den izlemeye devam edin ama unutmayın devrim televizyonlardan yayınlanmayacak.

çantamızda zütürdüğümüz şeylerle beslendik, kendimiz kurduk, kendimiz çaldık kendimiz oynadık. bunu anlamak istememenizi anlıyoruz, fakat yalanları bu kadar ileri zütürmeniz normal insan işi değil. şizofrensiniz siz.

taksim platformunun sunduğu bir istek listesi vardı biliyorsunuz o listeye sadece tek bir madde eklenmesini istiyorum. eğer bu madde konulursa bizlerde sokağa çıkacağız size destek vereceğiz söz veriyorum. koymanızı istediğim madde şu :

- bankaların aldığı kredi kartı faizi aylık tefe-tüfe oranını geçemez.

bunu koydurun o maddeler arasına ne derseniz kabul edeceğim.

siz saf olabilirsiniz ama sizin arkanıza saklananlar o kadar değil maalesef. 1980'lerde birbirlerini öldüren gençler oyunu daha yeni anlayabildiler. siz de anlarsınız bir gün.

@4 Neyin özgürlüğünden, adilliğinden ve eşitliğinden bahsediyorsun, sen bu hükümet gelene kadar düşüncelerini bu kadar özgürce ifade edebiliyor muydun. 70li,80li ve 90lı yıllarda eğer bu tarz ayaklanma yapsa idiniz vallahi bugün cesetlerinizi taksimden topluyor olurduk. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde özgürlükleri en çok savunan iktidarın özgürlükleri ve adaleti kısıtlamakla yaftalanması oldukça manidar.

1-

Taksim Gezi Parkının bir başka boyutu da, Almanya’nın önde gelen kuruluşlarından Lufthansa Hava Yolları.

Birde burdan bakalım.

Lufthansa hava yolları, son 5 senedir Türk hava yolları ile ciddi bir rekabet içinde. Uçuş noktaları ve uçuş bedelleri ile sıkı bir rekabete giren iki hava yolu şirketi, ‘gezi parkı’ olaylarının bir başka boyutuyla gündemimizde.

Avrupa’nın en çok büyüyen hava yolu şirketi Türk Hava Yolları, sektörün devlerinden Lufthansa’nın Afrika egemenliğine büyük darbe vurdu.

Lufthansa iştiraki Brussels Airlines CEO’su Bernand Gustin önceki günlerde yaptığı açıklamasında ‘Herkes THY’nin Afrikada ki başarısından konuşuyor. Hedeflerimizi düşürmek zorunda kaldık. Onlardan çok çektik’ dedi. Afrika pazarında bu sene %5 büyümeyi hedefleyen şirket, THY başta olmak üzere diğer rakiplerinin uçuşlarını arttırmasıyla, yıl sonunda zarar etme riskiyle karşı karşıya. 2012′de Afrika’ya 716 bin yolcu getirdiklerini kaydeden Gustin, THY’nin kapasitesini arttırması sonucu, beklentilerini düşürmek zorunda kaldıklarını söylüyor.



Siz Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak, bunun üzerine birde 3.havalimanını faaliyete geçirmekten bahsediyorsunuz.

Eğer 3. havalimanı yapılırsa Almanya’dan Frankfurt üzerinden transfer edilecek yaklaşık 100 milyon yolcu, istanbul’dan THY üzerinden transfer edilecek. Kayıp 12 milyar dolar!

Lufthansa’nın o vakitten sonra sizinle rekabet etme şansı yok!

Şimdi anlayabiliyormusunuz Almanya Başbakanı Merkel’in, ‘gezi parkı’ ile bu kadar yakından ilgilenmesinin sebebini.