1. 1.
    +4
    ananı mehmet pişkin gibsin
    ···
  2. 2.
    +3
    Okursam gibsinler
    ···
    1. 1.
      +1
      izle o zaman
      https://dai.ly/x2820dp
      ···
  3. 3.
    +2
    Biraderini ben yaşatırım hadi sana güle güle
    ···
    1. 1.
      0
      bu mehmet pişkin mi
      ···
  4. 4.
    +1
    intihar için bile mektubu çalıntı adamın.. pes
    ···
  5. 5.
    0
    Cesetini yakalım mı?
    ···
  6. 6.
    +1 -2
    19 Ağustos öğlen saatlerindeyiz. Doğrudan konuya gireyim; bu bir intihar notu. Bugün yaşam defterimi kapatıyorum. Bana ayrılan sürenin sonuna geldik. Bir aksilik çıkmazsa yani. Gördüğünüz üzere alkollü veya uyuşturucu bir maddenin etkisi altında değilim. Gayet aklım başımda. Bu konuyu serbest irademle yeterince uzun süre değerlendirdiğimi düşünüyorum. Bir çok arkadaşımla konuştum bu süreçte. Dolaylı yada doğrudan araştırdım. Çok uzun zamandır mutsuzum aslına bakarsanız. Bunu yakın arkadaşlarım bilir zaten ve intihar yeni bir şey değil benim için. Yani öyle bir dönemsel depresyon vesaire, öyle bir patlama kopma noktası değil, diye düşünüyorum. Elbette bardağı taşıran damlalar oluyor. Ama taşan bir bardakta birkaç damlayı sorumlu tutmak, o taşmayı tamamen onlara bağlamak doğru gelmiyor bana. Bilenler bilir sabahları neşeli uyanırım güne enerjik başlarım ama özellikle son aylarda sürekli bu fikirle uyanıyorum ve hayatımın geri kalanına devam etmek üzere herhangi bir istek duymuyorum ve bir şekilde bu kısır döngüyü kıramadım ve kırmak yönünde umudumu kaybettim. işin temel sebebi bu. Bu kısır döngü kırılır mıydı? Kırılırdı elbette. Yaşam devam ederdi, daha çok eğlenirdik, güzel işler yapılırdı belki. Ama dediğim gibi motivasyonu kaybedince hem işime gücüme verecek enerjim olmuyor, o da çalıştığım muhteşem insanlara haksızlık oluyor. Bu intihar konusu da birazcık her şeyi buraya kadar süründürmemle alakalı ve her şeyi tüketip bu noktaya gelmeyi bekledim. Bunda bir arkadaşımın katkısı da çok, özellikle onun doğumunu tamamlamasını beklemek istedim, bebeği etkilenmesin diye... Ne diyeceğimi çok bilmiyorum aslına bakarsanız. Vedalaşmak istedim. Tatsız kısımları çıkarırsak aslında çok güzel bir hayat yaşadım. Her şeyin başında mükemmel bir kardeşim var. Bir insanın sahip olabileceği en iyi kardeş. Çok sevdim çok sevildim. Doya doya aşkı yaşadım. Bu konuda gözüm arkada değil. Onun dışında çok derin dostluklar kurma olanağım oldu, iyi arkadaşlar edindim çok eğlendik, belki çok faydalandık birbirimizden. Güzel insanlarsınız hepiniz. iyi ki girdiniz, çıktınız, çok da şikayet edilecek bir durum yok ama dediğim gibi bir noktada kendimi yalnızlığa ittim ve hayatın tatsız taraflarıyla başa çıkamadım herhalde çünkü nazik, neşeli, eğlenceli, akıllı, derinliğe sahip ruhlu birisi olmayı çok önemsedim. Şu anda bunları korumak ve sağlamak ciddi bir yük haline geldi benim için. Bu konuda takatim artık tükendi ve işin karanlık tarafının daha ağır geldiğini ve taşıyamadığımı ve bir şekilde bununla ilgili donanımları zaman içerisinde çok geliştirmediğimi fark ettim. Işığı kaybettim, bazen böyle oluyor, bazı insanlar intihar konusunda daha eğilimli oluyor ve ben de sanırım onlardan birisiyim. Vasiyetim var; herhangi bir dini inancım yok Allah'a da inanmıyorum, gömülmek istemiyorum. Kadavra yapsınlar, bilimsel araştırmalara versinler bedenimi, çocuklar iskeletimle falan oynasınlar. Olmadı balıklara atsınlar, o da güzel bir şey ama mezar istemiyorum. Bir ucunda korkuyorum da açıkçası işin aksayabileceği ile alakalı. Son bir şarkı dinleyelim ve ben de şarabımı içmeye başlayayım.
    Hoşça kalın, aşkla yaşayın. Çok güzel olsun hayatınız.
    Tümünü Göster
    ···