+1
bu soruya yanıt vermeden önce, öncelikle gerçek nedir? sorusuna yanıt bulmalı ve yalnızlık kavrdıbının içini doldurmalıyız çünkü yalnızlık gibi yalnızlık kavrdıbının da içi boştur. insan için -gerçek- tek bir kavram vardır o da insanın o an hissettikleridir, farklı bir anda o hissetmiş oldukları gerçek değildir çünkü insan farklı iki anda aynı şeyleri tekrar hissedemez. gerçeklik açısından yalnızlık hissine baktığımızda, diğer bütün hislerde olduğu gibi yalnızlığın da sürdürülebilirliği yoktur. yalnızlık hissedilen bir andır ve geçtikten sonra o andan itibaren bitmiştir. biten yalnızlık anından sonra hissedilenler, yalnızlık hissinin insanda bırakmış oldukları farklı etkileridir. bunlar acı, zevk, buhran, mutluluk, dram vb. olarak bir süre yaşanır ve -vb- olarak belirttiğim diğer bir çok etki de kelimeleri bilinmediği için yaşandığının farkına varılmadan yaşanmaya devam eder ve sonlanır. yaşandığının farkına varılmayan o hisler, -bir an olarak yaşanmış ve bitmiş yalnızlık- olarak (aslında o değildir) yalnızlık kavrdıbının içine atılır. kendisi gibi boş olan yalnızlık kavramı; içine atılan bu kavramlarla beraber doldurulur. ve zaman içinde bunlar yavaş yavaş insanın can sıkıntısından dolayı tüketilmeye başlanır. yalnızlık bir süre sonra zaman tüketmek için kullanılan bir kavram haline gelir. ve yalnızlık kavrdıbını tükettikçe insan can sıkıntısından kurtulur. oyalanacak başka şeyler bulduğunda insan bu kavramı unutur ve bulamadığında bu kavrama tekrar sarılır. yalnızlık; insanın bir şeyle uğraşmıyorken hayatından duyduğu acıdan kendisini koruyabilmesi için içine sığındığı bir döngüdür. aslında sadece bir an yaşanmış ve bitmiştir ve akıllarda kalan yalnızlık da o yalnızlık değildir, farkı bir his canı sıkıldıkça insan tarafından yalnızlık olarak tekrar ve tekrar yaşanmaya devam eder.