-
26.
+9 -1kendimizi türbenin birazdaha altında bir kayanın dibinde bulmuştuk. ismail şaşkın bakışlarla bana bakıyordu. olm biz nasıl geldik buraya dedim. bu arada mağara ile bahsettiğim türbe birbirine çapraz iki ayrı tepedeydi. ismail bilmiyorum amk sen en son beni takip et diyordun bana bende peşinden geldim gerisini hatırlamıyorum dedi.
nasıl yani bizi buraya ben mi getirdim dedim.
bilmiyorum thefucking bilmiyorum hadi gidelim şu lanet yerden dedi. ayağa kalktı güç bela.
çok yorgun hissediyordum bacaklarım ağrıyordu. fırata ne olmuştu, mustafa amcaya ne olmuştu? kafamdaki soru işaretleriyle yürümeye devam ettim, fıratı aradım
olm niye kaçtın lan bizi bırakıp diye küfürler savurdum biraz. uykulu bi ses tonuyla yarın konuşalım dedi. adam bizden önce evine gidip yatmış uyumuştu bile.
ismaille birlikte bizim eve gittik ve yattık.
sabah kahvaltımızı yapıp dışarı çıktık.
fıratı aradım ve hemen yanımıza gelmesini söyledim. dün gece olanları anlattım, fırat ben peşimden gelirsiniz diye tahmin etmiştim isonun bacağı hiç aklıma gelmemişti dedi. çok üstelemedim. birşeyler yapıp bir çözüm bulmamız lazımdı bu işe. doğru düzgün uyku bile uyumuyorduk.
aklıma dün gece cebimde bulduğum kağıt gelmişti, köyün hocasına gidip kağıdı gösterdim ne yazıyor burda diye sormak için. hoca önce bi yüzüme baktı sonra, siz dün gece ne yaptınız, onlarla iletişim mi kurmaya çalıştınız diye sordu.
hepimiz birbirimize bakıyorduk ne diyeceğimizi bilemedik önce. sonra ismail evet hocam diye ekledi. ben bir an önce kağıtta ne yazdığını öğrenmek istiyordum hocaya siz nerden anladınız hocam? diye sordum.
kağıtta yazan şu şekildeydi.
אנחנו כאן -
27.
+15elimden geldiğince seri ve uzun partlar atmaya çalışıyorum arkadaşlar. başlığı takip eden kaç kişi varsa başlığı bi şukulasında ona göre seri şekilde devam edeyim, yada yarına bırakayım.
-
-
1.
0Rezervasyon
-
1.
-
28.
+11(bkz: gecenin son partı)
hoca bu kağıtta geldiklerini yanınızda olduklarını belirtmişler. bu tür şeyleri birdaha denemeyin gençler, dedi. tamam hocam dercesine kafa sallayıp hocanın yanından ayrıldık.
ismail oraya gidince onları çağıracağımızı biliyorlardı dedi. mustafa amcaya noldu acaba diye de ekledi.
fırat koyim mustafaya lavuk sattı lan dün bizi bildiğin dedi gülerek.
gerçekten ne olmuştu mustafa amcaya dün geceden beri yoktu ortalıkta. ne yapmaya zütürmüşlerdi onu?
karısı olan cinniayı bağlı olduğu tarikat mensupları neden öldürür dü ki? biz ne yapmıştıkta mustafa amca bizi suçluyordu. kafamda onca soru birikmişti ki kafayı yemem an meselesiydi.
bi hışımla yürüyün türbeye gidiyoruz bu iş orada çözülecek dedim. ismaile döndüm yürüyebilir misin dedim, bugün birazdaha iyi diyince türbeye doğru yola koyulduk. gündüz vakti olduğundan bu kez içim rahattı korkmuyordum. türbeye yaklaşmıştık, türbenin sol duvarında 3 tane karga duruyordu birşeyi parçalıyorlardı üzerinde çok üstelemedim, içeri girdiğimde yerde kanlı bir atlet ve bazı hayvan organları duruyordu, iğrenç bir koku hakimdi içeride türbenin üstü açık olmasına rağmen. öksürerek kendimi dışarıya attım. kafamı sağa çevirdiğimde...
yarın devam edicem panpalar iyi geceler -
-
1.
0Haadi artik
-
2.
0Hadi la
-
3.
+1Lan devam etsene primci muallak
-
-
1.
0Ruh domaltan kalktığı panpa
-
1.
diğerleri 1 -
1.
-
29.
+6iş yerindeyim 2 saate gelicem panpalar.
-
-
1.
0ee bekliyoruz hadi
-
1.
-
30.
+8Geldim hikayeyi takip eden kaç kişiyiz panpalar bitiricem bu gece.
-
-
1.
0devam et bin
-
2.
+1Hadi yarram hadi
-
1.
-
31.
+10(bkz: devam ediyorum)
sağımda duran ağaçta bacaklarından asılmış bir kedi duruyor.
nolmuştu burada? uzaklaşalım burdan dedi fırat.
tepeden inmeye başladık. ismail yeter artık hocaya mı görünyoruz ölüyomuyuz
ne olacaksa olsun ben sıkılmaya basladım dedi.
son kez köyün hocasına gidip danışmaya karar verdik. bu kez herşeyi anlatacaktıkta.
köy hocasını bulup basımızdan geçen herşeyi bir bir anlatmaya başladıkk.
hoca cinler sizi asla öldüremez, ama siz farkında olmadan sizleri süründürür dedi.
sevinmelimiydik üzülmelimiydik bilmiyordum.
bazı dualar okuyup üfledi yüzümüze.
şehir dışında ankarada bildiği bir hoca olduğunu ve bu tür işlerden iyi anladığını,
bizi kurtarabileceğini söyledi.
yapacak birşeyimiz yoktu tabiiki ankaraya gidecektik. hazırlıklarımızı yapıp ertesi gün, biletlerimizi alıp elimizde hocanın vermiş olduğu kişinin adresiyle yola koyulduk. -
-
1.
0Devam panpa
-
1.
-
32.
+8(bkz: devam ediyorum)
aştiye inmiştik. elimizdeki kağıtta demette bir adres yazıyordu.
fırat aslında ankarada oturuyordu, benim gibi yazdan yaza geliyordu memlekete. adresi bulmak o yüzden çokta sıkıntı değildi.
herneyse binanın önüne gelmiştik kapıyı çaldık, beyaz saçlı beyaz sakallı, bıyıkları sigara içmekten sararmış, 60'lı yaşlarda bir adam açtı kapıyı. köyün hocasının ismini verip bizi kendisine yönlendirdiğini söyledik. adam bizi içeriye buyur etti.
eve girdiğimde gözüme çarpan şey, koridordan girip ana odaya doğru ilerlerken, kapısı kapalı olan sağdaki odada mumlar yandığını ve ışığının cama yansıdığını fark ettim. ayin yeri gibiydi ama pekte umursamadım. içeriye geçtik ve bize anlatın gençler neymiş derdiniz dedi.
parça parça hepimiz anlattık başımıza gelenleri, adam önüdeki testi şeklindeki bardağın içine bakıp sonra yüzümüze baktı. sizler üzerinizde büyü ile geziyorsunuz dedi.
nasıl yani diye atladım.
üzerinizde hepinizin muska var ve bu muskalar size musallat olmalarını kolaylaştırıyor dedi.
iyide ne muskası vardı ki üstümüzde?
fırat lafa atladı, şu korunmamız için S. köyündeki hocanın muskalar var üzerimizde, onlar mı yoksa diye sordu.
adam hiç yüzümüze bile bakmadan kafası önüne eğik şekilde kafa sını salladı.
aslında doğruydu asıl kabuslar o muskaları aldığımızdan beri başlamıştı. -
-
1.
0Seri serii gir heyecanlandım
-
1.
-
33.
+3(bkz: devam ediyorum)
fırat kendine cevşen yapıp boynuna bile asmıştı bu muskayı, ismail ile ben cüzdanlarımızda taşıyorduk. fırat hemen boynundan muskayı çıkarıp hocanın önüne koydu.
aynı şekilde bizde aynısını yaptık.
hoca ismaile sen onların çocuğunu öldürdün, onların intikam duygusu asla bitmez dedi.
şaşkınlık içerisinde bu adamı izliyorduk. içten bişeyler okuyor, okudukça öne arkaya daha hızlı sallanmaya baslıyordu oturduğu yerde. sonrasında gözlerini bize çevirip gidin abdest alın lavabo soldan ilk kapı dedi. kurtulmak istediğimiz için çok fazla sorgulamıyor hoca ne derse yapıyorduk. sırayla abdest alıp hocanın yanına oturduk.
3 farklı sürehiden 3 farklı bardağa su doldurdu ve okumaya başladığı anda ismail bağırmaya, adama küfürler savurmaya başlamıştı, ses tonu daha kalındı göz bebekleri büyümüş boynunda morarma izleri belirmişti. birşeyler olduğu bariz ortadaydı. hoca ismaili sıkıca tutmamızı zaptetmemizi söyledi, ve her an adamın birşeyleri okuma ses tonu artıyor, ismailin ettiği küfürler bitmek bilmiyordu.
neler olduğunu anlamak mümkün değildi. -
34.
+1marketten sigara alıp geliyorum panpalar.
-
-
1.
0Hızlı ol panpa
-
1.
-
35.
+8 -1(bkz: devam ediyorum)
ismaili zaptetmeye çalışırken sol omzumda bir nefes hissediyor gibiydim ancak arkamı dönüp bakmaya bile korkuyordum. adam duayı bitirip ismaile doğru üflediğinde ismail bir anda hareketsiz kalıp bayılmış gibi olmuştu. ismaili alıp minderin üzerine yatırdık. bize önümüzdeki suları içmemizi söyledi. fırat ve ben kendi payımıza düşeni içmiştik ama ismail baygın vaziyette olduğundan onun suyu hala duruyordu.
adam önünde duran muskaları sağ baş parmağı ile işaret edip bu muskaları alın dört yolun kesiştiği bir noktaya gömün. eski kitaplığının arasından bir kaç kağıt çıkartıp üzerine bazı şekiller çizdi, ve dört ayrı şeklin çizili olduğu dört kağıt verdi bize.
bunlar nedir diye sorduğumuzda;
birincisini muskaların yanında gömmemizi
ikincisini güneş gören, toprağının yumuşak olduğu bir incir ağacına çivilememizi
üçüncüsünü herhangi birşeyin içinde yakmamızı
dördüncüsüne ise önce yaktığımız kağıdın küllerine sağ baş parmağımızı basıp diğer kağıda parmak izimizi bu küller ile geçirerek mühürlememizi ve bu kağıdın anlaşma kağıdı olduğunu söyledi.
sonrasında mühürlü kağıdı alıp tekrar yanına gelmemizi istedi.
ismail kalksın çıkalım dedi fırat.
adam o burada kalacak, bu işi sizin halletmeniz gerekiyor dedi.
fırat göz ucuyla bana bakarak çıkalım işareti yaptı. -
36.
+4 -1(bkz: devam ediyorum)
fıratla yola koyulduk. adamın bu söylediklerini şehir içinde yapamayacağımız için ankarada oturanlar bilir, çubuk tarafına doğru geçmeye karar verdik.
fırat bi arkadaşını arayıp bizi demetten almasını söyledi. metronun orada beklerken önümüzde kırmızı bi tofaş durdu, fırat hadi geldi diyerek atladık arabaya tanışma faslını geçtikten sonra çubuğa doğru yola koyulduk.
vardık ve önce 4 yolun kesiştiği bir nokta aradık biraz uzun sürsede bulabildik ancak asfalt yol olduğu için gömmek biraz sıkıntıydı ve havada kararıyordu. birazdaha ilerleyip çubuğun çıkış noktalarından biyerde 4 yolun kesiştiği toprak bi patika yol bulduk. ömer fıratın arkadaşıydı ve arabada beklemesini söyledi. toprağı 30-40 cm kadar eştikten sonra muskaları çıkarıp kazdığımız yere koyduk ve adamın bize vermiş olduğu kağıdı da yanına üstüne kapattık muskaların ve üzerini toprakla tekrar kapattık.
etraftaki ağaçlara bakınmaya başladık ve incir ağacı arıyorduk, hava karardığından dolayı ağaçları seçmek biraz zor olsada bir inci ağacı bulmuştuk sonunda, yolun kenarında bir konserve kutusu bulduk, adamın bize vermiş olduğu kağıdı ağaca çivilemeye başladık, çiviyi taş yardımı ile ağaca çakmaya başlamıştık.
ben taş ile çiviye vurmaya başladığımda etraftan ilk defa duyduğumuz bazı sesler gelmeye başlıyordu. korkuyorduk, taş ile çiviye her vurduğumda sesler artmaya başlıyordu. (bu seslerin aynısı olmasada benzer kayıtları mevcut hikaye sonunda paylaşacağım).
fırat hadi bi an önce bitirip gidelim şu işi dedi. adamın bize vermiş olduğu üçüncü kağıdı ağacın hemen yanıbaşında konserve kutusu içinde ateşe verdik ve yaktık. küllerine parmaklarımızı basıp son kağıda baş parmaklarımız ile mühürleme yaptık, arkamızı döndüğümüzde bir çatırtı duyduk ve koşmaya başlamıştık.
arabaya ulaştık 6 tane kedinin arabanın önünde durduğunu gördük. kedilerden biri zıplayıp arabanın kaputuna çıktı, karanlıktanmıdır bilinmez ama gözleri yemyeşil parlayarak camın önüne gelip içeri derin derin baktı. ömer neye bulaştırdınız oğlum beni diyerek geri vitese takıp arabayla geri geri gelmeye başladı. -
37.
+3(bkz: devam ediyorum)
araba geri geri gelirken kedinin tırnaklarını kaputa takar çıkardığı bir ses vardı, insan tornavida taksa kaportaya böyle bi ses çıkaramaz panpalar. ömer korku dolu gözlerle napıyoruz biz fırat nasıl bişeyin içindesiniz oğlum siz diye bağırıyordu. kedi değişik bir miyavlama sesiyle kaputun üzerinden atladı. demete doğru tekrar yola çıkmıştık. adamın bize söylediği herşeyi yapmıştık. ömer bizi evin önüne bırakktı ve kendisi gelmek istemediğini söyledi. onu uğurladıktan sonra kapıyı çaldık kapıyı açan ismaildi.
yüzü bembeyaz olmuştu, gözleri kan çanağı şekilde. içeriye girdik adam bizi bekliyordu.
yaptınız mı dediklerimi genç adamlar diye sordu.
herşeyi söylediğin gibi yaptık, şimdi ne olacak dedim.
üçünüz bu laneti başladığı yerde bitireceksiniz, anlaşma olan kağıt ile birlikte olayların başladığı noktaya perşembe gecesi 03:00'da gideceksiniz, bu kağıdı ismailin çocuklarını öldürdüğü noktaya gömeceksiniz ve bekleyeceksiniz dedi.
fırat bu kağıtta ismailin parmak izi yok çokcuklarını ismail öldürdü, bizim ne suçumuz var bunca şeyi neden biz yapıyoruz, hadi diyelim biz kurtulduk ismail nasıl kurtulacak diye sordu.
adam yüzünde biraz tebessümle oda sizinle gelecek. çocuğu öldüren o olduğu için onun parmak izi yok kağıtta, sizler sadece şahitler olarak parmak bastınız kağıda o anlaşma ismail ile onlar arasında aslında. bu gece abdestinizi alıp benımle sabah namazını kılacaksınız ve yarın güneş doğduğunda yola çıkacaksınız dedi.
başımı sallayarak onayladım. -
38.
+5(bkz: devam ediyorum)
o gece son birkaç gündür uyumadığım kadar rahat uyudum, sabah namazını kıldık ve yola çıkma zamanı gelmişti. günlerden salı olduğu için perşembeye daha 2 gün vardı. ama tabiiki aklımda tilkiler dönmeye çoktan başlamıştı. o muskaları bize veren adamdan iyi bi intikam alma vakti gelmişti. otobuse bindik köye dönmüştük. dedemin torosu aldım ismail ve fıratı yanıma alıp yola koyuldum.
istikamet S. köyüydü. aslında bu adamı bize köyün hocası söylemişti o tarif etmişti, kafamda soru işaretleriyle yola devam ediyordum. S. köyüne vardık evi bildiğimiz için doğruca kapıya dayandık, fırat kapıda küfürler savurmaya başladı ve kapıya bir tekme vurdu. kapı açılmıştı ancak evde ne eşya vardı, ne o kapıyı açan kız nede hoca. içerde ağır bir koku hakimdi. salona doğru yöneldiğimizde adamın boynundan tavana asılı bir vaziyette gördük.
şoka girdim tabiiki o an etrafta hayvan cesetleri yerler kan içinde ve hocanın tavana asılmış cesedi gözlerimizin önünde duruyordu.
cinler insanın canını insandan asla alamaz panpalar bir zarar veremez ama yaşattığı piskolojik baskıyla intihara sürükleyebilir, bunu olaylardan sonra öğrendim.
hepimiz birbirimize bakıyorduk fırat nolmuş lan burda amk bu o.çocuğuna ne olmuş diye bağırıyordu. biraz telaşlı biraz korkarak S. köyünün içine attık kendimizi ve köylüye durumdan bahsettik çünkü bizim üzerimize kalabilirdi. durumu birkaç kişiye anlattık jandarma geldi olay yeri inceleme falan derken soluğu ifade için karakolda almıştık. durumu üstü kapalı şekilde anlattık ifadelerimiz alındıktan sonra salıverildik. -
39.
+1 -1ilk kanıtı atıyorum buraya panpalar. bu kağıdın hangi kağıt ve nereden çıktığını hikayenin ilerisinde okuyacaksınız.
http://imgim.com/AndPkr.jpg -
-
1.
0Devam pls
-
2.
0Acilmiyo panpa bidaha atar mısın?
-
1.
-
40.
+3(bkz: devam ediyorum)Tümünü Göster
köylü ile biraz konuştuk, pek bi bilgi sahibi olamasakta artık kendi köyümüze dönmeye karar vermiştik. adamın asılı olduğu odadaki hayvan cesetleri kafamı kurcalamıyor değildi.
aklıma mustafa amca gelmişti, sahi ne olmuştu ona bu arada?
köye dönünce evine uğramayı teklif ettim arkadaşlarıma. bizi satmıştı falan ama bir noktada oda birçok şey hakkında bilgi sahibiydi. fırat biraz karşı çıksada ikna kabiliyetim fena olmadığından ikna etmem çok zor olmamıştı. ismail ise tamamen içine kapanmış sürekli boş noktalara bakıyor kendi kendine başını sallıyor, sadece soru sordukça kısa cevaplar veriyordu artık.
köye indik ve mustafa amcanın evine doğru yürümeye başladık, kapıyı çaldık ama açan hiçkimse olmamıştı, zaten en son hatırladığım onu alıp evlerine doğru zütürmüşlerdi o varlıklar.
köy evi olduğu için kapıyı açmamız çok zor olmadı içeriye bakmak istedim. eve girdik bir insan burada nasıl yaşayabilirdi ki? bir tane yer yatağı solunda bir kitaplık bir kaç masanın üzerinde duran su dolu bir sürehi ve birde ekmekten başka birşey yoktu evin içinde. odaları gezmeye başladım ancak pekte ilgi çekici birşey yoktu. ismail tereddütsüz mustafa amcanın yatağından yastığı alıp parçalamaya başladı, napıyosun oğlum adımızı hırsızamı çıkartıcaksın desekte parçaladı elindeki bıçakla yastığı. içerisinden bir üçgen halinde ip ile bağlanmış bir muska çıkarttı. muskayı cebine koyup burada başka birşey yok boşa aramayın diyip kapıdan çıktı.
fırat ile göz göze geldik peşinden bizde dışarıya çıktık. ismailden korkmaya başlıyordum artık. yastığın içinde bir muskanın oldugunu nerden bilebilirdi ki? ilk defa giriyorduk mustafa amcanın evine.
ismail döndü ve biz daha birşey söylemeden büyütmeyin oğlum sadece tahmin yürüttüm dedi. içimi çok ferahlatan bi cevap olmasada muskayı alıp evden uzaklaştık. neler yazdığını anlamamız mümkün değildi. köy hocasına sormayı düşündük yine tekar.
hocanın yanında aldık soluğu bulduğumuz muskayı açıp biraz inceledi ve bunun bir sevgi, aşk büyüsü olduğunu söyledi. ne alaka ki, ulan bu mustafa harbi deliymiş adamı seven kadın varmış gitmiş cinle evlenmiş diye geçiriyordum içimden. hoca bize bunu nereden bulduğumuzu ve Afiya kim diye sordu.
afiya kimdi bilmiyorduk, köyden olmadığı bariz belli idi kimdi bu kadın? -
41.
+2(bkz: devam ediyorum)
bilmiyoruz dedik.
nerden bulduğumuzu tekrar sordu, mustafa amcanın evine girip ordan aldığımızı söyleyemezdik tabiiki. dere kenarında bulduğumuzu çok önemli bişey olmadığını söyleyip muskayı alıp hocanın yanından ayrıldık. perşembe gecesinin gelmesini beklemeye başlamıştık.
arada ufak tefek şeyler başımıza gelsede içeriğe pek girmiyorum.
perşembe günü olmuştu akşam için hazırlık yapmaya başlamıştık gündüz saatlerinde. bu gece bitecekti artık. hava kararmış biz piskolojik olarak kendimizi hazırlamıştık. bu kez korkmuyordum.
finale geliyoruz yavaş yavaş panpalar. -
42.
+3(bkz: FINAL PART I)
abdestlerimizi alıp gece saat 02:00 civarı yola koyulduk, havada dolunay vardı. türbenin olduğu tepe ise extra bi karanlıktı bu gece. yürümeye devam ettik ve içeriye girdik.
ismaile tam olarak bebeğin üzerine nerede bastığını sorduk ve tam noktayı eliyle işaret etti bize. türbenin içide toprak beyler beton vs. değil bu arada çimenlik gibi bile denilebilir. işaret ettiği yerde kapkara bir kedi belirmişti gözümüzün önünde yaklaşmamıza rağmen kaçmıyor olduğu yerde sabit duruyordu. adamın bize verdiği kağıdı çıkardım ve kedi diğer köşeye doğru yürüdü ve bizi oradan izlemeye başladı.
toprağı kazma işlemine başlıyorduk aynı zamanda birtaraftan dua okumayıda ihmal etmiyorduk. kazarken toprağın içinde birşey olduğunu farkedip durduk. bu oyuncak bir bebekti.
ismail bu o, üzerine bastığım bebek buydu dedi telaşlı bir ses tonuyla.
bebeğe hiç ellemedik hemen yanına gömmemiz gereken kağıdı koyduk ve kapatma işlemine başlıyorduk. deprem olurcasına yer sallanıyor gibiydi ama bu sefer korkmuyorduk bu gece bitecekti bu iş. gömme işlemini tamamladık oturduğumuz yerde dua ediyor ve sadece beklıyorduk.
ismail kendi kendine bomboş bir noktaya odaklanmış şekilde bakıyor birşeyler fısıldıyordu kendi kendine. dua ediyordur belki diye pekte bişey söylemedim. ama bi garipti yine.
fırat kendinden emin bir şekilde, bizlerin size zarar vermek gibi bir niyetimiz yok, çocuğunuzu bilerek öldürmedik. siz bizleri rahat bırakın bizde buraya birdaha gelip sizi rahatsız etmeyeceğiz diye bağırdı.
artık bugün bitsin diye dua ediyordum. köyden istanbula dönmeden bitmeliydi artık.
arkamız girişe dönük olduğundan bir anda ayak sesi ve boynumda bir nefes hissetmiştim. -
-
1.
+2Kardes finali bu gece yap bende meraksinamigoteyaraksinami hastaligi var uyuyamiyorum yoksa
-
1.
-
43.
+2(bkz: FINAL PART II)
kafamı çevirdiğimde mustafa amcaydı bu. gözleri simsiyah elinde bir bıçak vardı, kendinde olmadığı belliydi.
ismaile bakarak onlar seni affetti, sonra bize dönüp sizin şahitliğinizi de
kabul ettiler, ancak ben karımı kaybettim, ben sizi affedecek miyim sizce? diye sordu.
birşey söyleyemedim tabiiki o an, ölüm korkusu başka panpalar bir cin sizi
korkutabilir ancak, zaptedilmiş bir insan korkutmaktan ziyade sizi öldürebilir.
kafama takılan o soruyu sordum.
evine girdik ve yastığının altında bu muskayı bulduk bu nedir bize açıklayabilir misin diye.
önce bi durdu sonrasında, bilmiyorum diye yanıtladı.
ayifa kim mustafa amca?
sen kimsin?
senın bu saatte burada ne işin var?
art arda soruları sıralıyordum. sıkılmıştım artık bu soru işaretlerinden ve mustafa amca anlatmaya başladı.
bundan yıllar öncesinde define aramak için burada onlardan yardım alıp, kanla bir sözleşme yapmıştık onlarla. bize definenin yerini göstermeleri karşılığında onlara burada kurbanlar verdik. bir değil bir kaç tane. ancak onlar yetinmedi, her defasında fazlasını istediler. defineyi bulduk ancak bir hoca yardımı ile çıkarmadığımızdan dolayı yanımdaki kişi gömüye dokunduğu anda sol kolu felç oldu. etrafımızdan davul zurna sesleri duymaya başladım etrafımızda gölgeler oynuyordu. bayılmıştım sabah ise kendimi onların evlerinde buldum.
karının ismi afiya mıydı diye sordum,
evet diye cevapladı.
bu büyüyü yastığının altına onlar mı koydu o zaman mustafa amca?
bilmiyorum ama onlara ihanet etmemem için konulmuş olabilir diye yanıtladı.
peki şimdi artık herşeyi öğrendik, ne yapacağız mustafa amca diye sordum.
yapmam gerekeni yapacağım, ben karımı seviyordum, onlar sizi affetti ancak ben affetmiyorum dedi sert bir ses tonuyla.
aniden kafasını ismaile çevirip bir hışımla elindeki bıçağı ismailin bacağına sapladı ve hızla uzaklaşmaya başladı. o yaşta adam nasıl o kadar hızlı hareket edebilir akıl sır erdiremiyorum hala. -
-
1.
0Bitti mi lo
-
-
1.
0son partı giriyorum panpa.
-
2.
0Bekliyom panpa
-
1.
-
1.
-
44.
+3(bkz: FINAL SON PART)
ismail bağırmaya başlamıştı, mustafa amca çoktan karanlıkta kaybolmuştu. biz dona kalmıştık fıratla. ismailin bıçaklanan bacağı yine o bebeğin üzerine bastığı bacaktı. ismail yerde yatıyor bizse ne yapacağımızı bilmiyorduk. ismail bitmiyor, ne zaman bitecek artık diye bağırıyordu. fıratla birlikte mustafa amcanın peşinden çıktık etrafa bakıyorduk ancak ortalıkta kimse yoktu biraz aradıktan sonra jandarmayı ve ambulansı aramayı düşündüm, içeriye geri döndüğümüzde ise ismail yattığı yerde yoktu. kanım dondu o anda nereye gidebilirdi bu çocuk. ismail diye bağırdık ama ses seda yoktu. fırat ne yapıcaz lan ne yapıcaz diye soruyordu bana.
bilmiyordum artık hiçbirşey bilmiyordum. biraz korku biraz endişeyle köye doğru koşmaya başladık jandarmayı arayı ihbarda bulunduk. jandarma bölgeyi kolaçan etti ancak kimseler yoktu. ismail kaybolmuştu, yada belkide öldürülmüştü hala bilmiyoruz. sabaha kadar jandarma ile bizde etrafı aradık ancak hiçbiryerde yoktu.
olaylardan sonra fırat piskolojik rahatsızlıklar yaşadığından dolayı bir yıl boyunca, ankara üniversitesi tıp fakültesi ruh sağlığı ve hastalıklarında tedavi gördü. ben ise bir süre pgibiyatri tedavisi aldım. atlatmamız zor olmuştu. ismaie ne olduğunu hala bilmiyoruz.
mustafa amcanın bedeni olaylardan yaklaşık 1 yıl sonra ölü olarak çorumun bir ilçesinde bulundu. haber sitelerinde bile yayınlanmıştı o dönem. ifşa yasak olduğundan burda veremiyorum ama isteyen arkadaşlar varsa pmden ulaşsın haber linki atabilirim.
yaklaşık 6 yıldır memleketime gitmiyorum artık, orada yaşadıklarım geleceğim için bir tecrübe oldu, destursuz besmelesiz ne olduğu belirsiz yerlere adım bile atmıyorum. hikayenin sonu geldi panpalar dinlediğiniz için teşekkürler. -
-
1.
0Niye bırakınız lan beni
-
2.
0Panpa haberin linkini mesaj olarak atarmısın?
-
1.
-
45.
+2Bu sesler, incir ağacına çiviyi çakarken duyduğumuz sesler ile aynı ses.
http://vocaroo.com/i/s1Yryy8qfra7 -
-
1.
0açabilene helal olsun ben hemen bu sekmeyi kapatıyorum
-
2.
0Ben açar açmaz kapattım zaten
-
3.
0rez yarın acmaya calıscam
diğerleri 1 -
1.