/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +48 -3
    Edit: Hikaye bitmiştir, dinleyen okuyan herkese teşekkürler. hikayenin gerçekliğini kanıtlayan ifşaların bir kısmı hikaye sonuna eklenmiştir.

    ben istanbulda ikamet eden bir panpanızım. anlatacaklarım bundan 6 yıl önce yaşanmıştır.
    aslen çankırılı olup anlatacaklarım buranın k. köyünde gerçekleşmiştir.

    her yıl düzenli olarak ailem ile memlekete giderdim yazları.
    köyün karanlık bi geçmişi olduğunu köyün yaşlı amcalarından dinler, dinlerken ürpermiyor değildim.

    köyün üst kısmında eski çağdan kalma mağralar vardı.

    ayrıca tepenin birinin en zirve noktasında kayalar ile örülmüş üstü açık bir yer vardı. bir evliyanın yattığı söylendiği sözde bir türbe vardı.

    eski yayla evlerini belki bilenler bilir aynı o yayla evlerinin çatısız tavansız üstü çık şekilde düşünün aynı öyle.
    bakınca türbe demeye bin şahit istesede
    bize öyle anlatırlardı büyüklerimiz.

    yıllarca bu türbeye köylüler kapı yapmaya çalışmışlar ancak
    kapıyı her yaptıklarında ertesi sabah, yapılan kapıyı yerle bir edilmiş şekilde bulurmuş köylü halkı.
    şuan bile hala kapısı yoktur.
    ···
  2. 2.
    +18
    beyler dağa taşa anlatmayalım şuku ile belli edin okuduğunuzu.
    ···
  3. 3.
    +16
    ertesi sabah bu türbe hakkında daha fazla bilgi toplamaya karar verdik. köyün yaşlıları ile konuşmaya çalıştık ancak herkes bildiğimiz şeyleri anlatıyordu.

    köyde yanlız yaşayan köylü halkınca deli ilan edilmiş mustafa amca vardı. tam onun kapısının önünden geçerken,

    siz ne yaptınız, onlar sizin için gelecekler! diye bağırdı.

    fırat ne yapmışız mustafa amca dedi

    sol eliyle ismaili işaret ederek önce sana sonra hepinize gelecekler dedi.

    kim mustafa amca kim gelecek dedim.

    gidin burdan gidin dedi ve evine girdi.

    köyün delisi bizim dün naptığımızı nerden bilecekti ki? ismail bize döndü ve "biliyor" dedi.

    .
    ···
  4. 4.
    +15
    elimden geldiğince seri ve uzun partlar atmaya çalışıyorum arkadaşlar. başlığı takip eden kaç kişi varsa başlığı bi şukulasında ona göre seri şekilde devam edeyim, yada yarına bırakayım.
    ···
    1. 1.
      0
      Rezervasyon
      ···
  5. 5.
    -14
    Hocaya sordum kurtuluş yolu yok mu diye hocada var ama zorlu dedi neymiş diye sordum ve hoca sizi sabaha kadar gibecekler ve sizden çocuk yapacaklar dedi bizde tek kurtuluş yolu olduğunu düşündük ve sabaha kadar deliler gibi gibiştik
    -MUTLU SON-
    edit:cugu veren iki kişi Fırat ve ismail
    edit2:cugu ne veriyonuz olm
    ···
    1. 1.
      +1
      Hay senin amk shksjs
      ···
  6. 6.
    -13
    benim laptop var windows 8 64 bit
    her neyse sabahtandir oyun oynuyordum sıkiĺdim kapattim.pc yi daha sonra guncellestirme felan dedi yaptim
    simdi ise windows guncellestirmeleri yapilandiramadi.
    degigibler geri. aliniyor
    bilgisiyarinizi kapatmayin dio
    kac saattir bekliyorum kapatiyorum aciyorum ayni.
    masaustune felan da erisemiyoeum sadece mavi. ekran var bende bekliyorum.
    ···
    1. 1.
      0
      Ilk cugu
      ···
  7. 7.
    +12
    evden çıktık.
    herkes birbirine bakıyordu bi sessizlik bürümüştü ortalığı. o sessizliği ismail bozdu.

    olm ne tak yicem lan ben, napıcaz thefucking dedi.

    haklıydı 2 günde bambaşka bi hayatımız olmuştu. her saniye birazdaha taka sarıyordu sanki.

    fırat cinleri çağıralım özür dile iso sende kurtul bizde kurtulalım amk dedi gülerek.

    başta bize kapıyı açan kız yanımızdan elinde bir kova ile geçerken bize bakıp kurtulamayacaksınız dedi ve bize bişey söyleme fırsatı vermeden hızlıca yürümeye devam etti. arabaya bindik köye doğru yol aldık. bir taraftan ne yapacağımızı düşünüyorduk diğer taraftan işleri nasıl düzelteceğimizi. köye vardık herkes evine dağıldı akşam oldu. evde hiç kimseye bahsetmemiştim başımıza gelenlerden. gece saat 11 gibi sesler duymaya başladım odada uzanırken. köy yerinde olduğumuzdan herkes erkenden yatmıştı. bazı sesler duymaya başlamıştım.

    kafamı çevirdiğimde camda bir gölge olduğunu gördüm noluyo lan kim var orda dediğim anda camın patladığını gördüm ve bağırdım her taraf cam kırığı olmuştu. babam dedem hepsi odaya geldiler. ne oldu olğlum diye soruyordu dedem.

    gördüklerimi anlattım. dedem bikaç birşey okudu suya üfledi suyu içirdi ve tekrar yattı herkes.

    gece saat 03:21 di çok iyi hatırlıyorum elimde telefon vardı. gözümün önünde bir halka belirdi halka dönüyordu sürekli ve birden sıradan el yapımı bi tahta merdivene dönüştü merdiven üzerime doğru geldi ve üzerime basamakları teker teker yıkılmaya başladı. üzerime düşen her tahta parçasınının acısını vücudumda hissediyordum.
    ···
  8. 8.
    +12
    okuyanlar kendini belli etsin panpalar elimden geldiğince ser igirmeye çalışıyorum partları.
    ···
    1. 1.
      0
      Okuyoz devam
      ···
  9. 9.
    +11
    ne biliyorsun dedi fırat

    ismaile bakarak sen onların çocuğunu öldürdün, fıratla bana bakarak siz onların kapısına kadar gidip içeri girmediniz ancak sizdende rahatsız oldular.

    yanınıza gelen kişi müsfer cin kabilesinden bi varlık idi. eğer oradan kaçmasaydınız sizi bir süre dağ tepe ova gezdirecekti yorgunluktan ayağa kalkamadığınız yerde bırakacaktı ve bir süre köye dönemeyecektiniz.

    tüylerim diken diken yaşar hocanın ağzından çıkanları dinliyor ve hayretle bu kadar şeyi nerden biliyor yoksa yaşar hocada mı onlardan diyede düşünmekten kendimi alamıyordum.
    ···
  10. 10.
    +11
    (bkz: gecenin son partı)

    hoca bu kağıtta geldiklerini yanınızda olduklarını belirtmişler. bu tür şeyleri birdaha denemeyin gençler, dedi. tamam hocam dercesine kafa sallayıp hocanın yanından ayrıldık.

    ismail oraya gidince onları çağıracağımızı biliyorlardı dedi. mustafa amcaya noldu acaba diye de ekledi.
    fırat koyim mustafaya lavuk sattı lan dün bizi bildiğin dedi gülerek.

    gerçekten ne olmuştu mustafa amcaya dün geceden beri yoktu ortalıkta. ne yapmaya zütürmüşlerdi onu?

    karısı olan cinniayı bağlı olduğu tarikat mensupları neden öldürür dü ki? biz ne yapmıştıkta mustafa amca bizi suçluyordu. kafamda onca soru birikmişti ki kafayı yemem an meselesiydi.

    bi hışımla yürüyün türbeye gidiyoruz bu iş orada çözülecek dedim. ismaile döndüm yürüyebilir misin dedim, bugün birazdaha iyi diyince türbeye doğru yola koyulduk. gündüz vakti olduğundan bu kez içim rahattı korkmuyordum. türbeye yaklaşmıştık, türbenin sol duvarında 3 tane karga duruyordu birşeyi parçalıyorlardı üzerinde çok üstelemedim, içeri girdiğimde yerde kanlı bir atlet ve bazı hayvan organları duruyordu, iğrenç bir koku hakimdi içeride türbenin üstü açık olmasına rağmen. öksürerek kendimi dışarıya attım. kafamı sağa çevirdiğimde...

    yarın devam edicem panpalar iyi geceler
    ···
    1. 1.
      0
      Haadi artik
      ···
    2. 2.
      0
      Hadi la
      ···
    3. 3.
      +1
      Lan devam etsene primci muallak
      ···
      1. 1.
        0
        Ruh domaltan kalktığı panpa
        ···
    4. diğerleri 1
  11. 11.
    +10
    (bkz: devam ediyorum)

    sağımda duran ağaçta bacaklarından asılmış bir kedi duruyor.
    nolmuştu burada? uzaklaşalım burdan dedi fırat.
    tepeden inmeye başladık. ismail yeter artık hocaya mı görünyoruz ölüyomuyuz
    ne olacaksa olsun ben sıkılmaya basladım dedi.

    son kez köyün hocasına gidip danışmaya karar verdik. bu kez herşeyi anlatacaktıkta.
    köy hocasını bulup basımızdan geçen herşeyi bir bir anlatmaya başladıkk.
    hoca cinler sizi asla öldüremez, ama siz farkında olmadan sizleri süründürür dedi.
    sevinmelimiydik üzülmelimiydik bilmiyordum.
    bazı dualar okuyup üfledi yüzümüze.
    şehir dışında ankarada bildiği bir hoca olduğunu ve bu tür işlerden iyi anladığını,
    bizi kurtarabileceğini söyledi.

    yapacak birşeyimiz yoktu tabiiki ankaraya gidecektik. hazırlıklarımızı yapıp ertesi gün, biletlerimizi alıp elimizde hocanın vermiş olduğu kişinin adresiyle yola koyulduk.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam panpa
      ···
  12. 12.
    +9 -1
    kendimizi türbenin birazdaha altında bir kayanın dibinde bulmuştuk. ismail şaşkın bakışlarla bana bakıyordu. olm biz nasıl geldik buraya dedim. bu arada mağara ile bahsettiğim türbe birbirine çapraz iki ayrı tepedeydi. ismail bilmiyorum amk sen en son beni takip et diyordun bana bende peşinden geldim gerisini hatırlamıyorum dedi.

    nasıl yani bizi buraya ben mi getirdim dedim.

    bilmiyorum thefucking bilmiyorum hadi gidelim şu lanet yerden dedi. ayağa kalktı güç bela.
    çok yorgun hissediyordum bacaklarım ağrıyordu. fırata ne olmuştu, mustafa amcaya ne olmuştu? kafamdaki soru işaretleriyle yürümeye devam ettim, fıratı aradım

    olm niye kaçtın lan bizi bırakıp diye küfürler savurdum biraz. uykulu bi ses tonuyla yarın konuşalım dedi. adam bizden önce evine gidip yatmış uyumuştu bile.

    ismaille birlikte bizim eve gittik ve yattık.
    sabah kahvaltımızı yapıp dışarı çıktık.
    fıratı aradım ve hemen yanımıza gelmesini söyledim. dün gece olanları anlattım, fırat ben peşimden gelirsiniz diye tahmin etmiştim isonun bacağı hiç aklıma gelmemişti dedi. çok üstelemedim. birşeyler yapıp bir çözüm bulmamız lazımdı bu işe. doğru düzgün uyku bile uyumuyorduk.

    aklıma dün gece cebimde bulduğum kağıt gelmişti, köyün hocasına gidip kağıdı gösterdim ne yazıyor burda diye sormak için. hoca önce bi yüzüme baktı sonra, siz dün gece ne yaptınız, onlarla iletişim mi kurmaya çalıştınız diye sordu.

    hepimiz birbirimize bakıyorduk ne diyeceğimizi bilemedik önce. sonra ismail evet hocam diye ekledi. ben bir an önce kağıtta ne yazdığını öğrenmek istiyordum hocaya siz nerden anladınız hocam? diye sordum.

    kağıtta yazan şu şekildeydi.

    אנחנו כאן
    ···
  13. 13.
    +9
    tabi bizimde o zamanlar ergenlik dönemimiz olduğundan dolayı korkuyorduk ancak
    gece vakti gidip bakmayıda çok istiyorduk.

    bir akşam karar verdik ve gece yarısı bu türbenin içine girecektik üç kişi.
    yanımdaki arkadaşlarımın ismi fırat ve ismaildi.

    saat gece 01:00 civarı idi ve tepeye doğru yürümeye başladık.
    çıkarken yanımızdan 25-30 santim gibi bir kaya parçası yuvarlandı ancak pek aldırış etmeden tepeye çıkmaya devam ettik.
    türbeye gelmiştik ismail içeriye girdi biz fıratla kapı kısmını inceliyorduk derken bir ses duyuldu.

    sanki bozuk paraların
    birbirine çarpşma sesi gibi ama ses çok kuvvetliydi ismail koşarak çıktı içerden. gidelim burdan gidelim diye haykırdı içeride birşeyler görmüş gibiydi sanki,
    biz fıratla pek gitme taraftarı değildik, daha yeni gelmiştik çünkü.

    ismail döndü ve bizi burda istemiyorlar gitmeliyiz dedi.
    tamam gündüz tekrar geliriz dedik ve arkamızı döndüğümüzde karanlığın içinden gölge gibi birşey bize
    yaklaştığını gördük yaklaştıkça bir silüet görmeye başladık.
    ···
    1. 1.
      0
      haydi bakalım
      ···
  14. 14.
    +9
    hikayenin gerçekliğini, hikaye sonunda bazı capsler ile bir nevi kanıtlayacağım.
    ···
  15. 15.
    +9
    biz tam kaçmaya yeltenmiştik ki durun diye bağırdı.
    elinde bir sopa ile bize yaklaştı, 70'li yaşlarda bi amca idi. ancak tanımıyorduk köylüden olmadığı bariz ortadaydı.

    siz ne yapıyorsunuz burada dedi.

    ismail koşmaya başladı tepeden aşşağı doğru
    bizde peşinden koştuk kafamı çevirip baktığımda o yaşlı adamın arkamızdan kaybolduğunu gördük. koşarak köye doğru indik. köyün girişine geldiğimizde ismail nefes nefese kalmış bir şekilde
    türbenin içinde "geliyor" diye bi fısıltı duyduğunu ve o yüzden koşmaya başladığını söyledi. donakaldık o anda tabiiki inanmakta istemedik pek.
    ···
  16. 16.
    +9
    babasından dayak yiyen bi çocuk nasıl yere kapanıyorsa. yatağın üzerinde öyle kapandım sırtıma düşen tahta parçaları bitmek bilmiyordu bağırmaya çalışıyordum ancak sesim çıkmıyordu.

    kafamı kaldırıp yatağın yanındaki bardağı tuttum ve duvara fırlattım ses çıkarabilmek amacıyla. bardağın kırılma sesine evdekiler tekrar uyandı ve yanıma geldiler. nefes nefeseydim artık, noluyor amk diyordum kendi kendime. dedem yanıma geldi oğlum iyi misin dedi. pek birşey söylemek istemedim ama yanımdanda gitmelerini istemedim.

    yanlız kalmak istemiyordum tekrar. birşey yok dede ama bi kişi bu odada yatsın yanlız yatmak istemiyorum dedim. herneyse dedemde benle aynı odada yattı o gün. sabah olduğunda hemen fıratı aradım görüşmemiz gerek dedim fırat evet benimde anlatacaklarım var dedi, sonrasında tam ismaili arayacaktım ki o beni aradı.

    thefucking dün gece başıma neler geldi biliyor musun dedi. o an anladım hepimize gece birşeyler olduğunu.
    tahmin ediyorum hemen giyin köyün girişinde buluşalım diyip çıktım evden.
    ···
    1. 1.
      0
      Seri yaz kardeşim sardı
      ···
  17. 17.
    +8 -1
    (bkz: devam ediyorum)

    ismaili zaptetmeye çalışırken sol omzumda bir nefes hissediyor gibiydim ancak arkamı dönüp bakmaya bile korkuyordum. adam duayı bitirip ismaile doğru üflediğinde ismail bir anda hareketsiz kalıp bayılmış gibi olmuştu. ismaili alıp minderin üzerine yatırdık. bize önümüzdeki suları içmemizi söyledi. fırat ve ben kendi payımıza düşeni içmiştik ama ismail baygın vaziyette olduğundan onun suyu hala duruyordu.

    adam önünde duran muskaları sağ baş parmağı ile işaret edip bu muskaları alın dört yolun kesiştiği bir noktaya gömün. eski kitaplığının arasından bir kaç kağıt çıkartıp üzerine bazı şekiller çizdi, ve dört ayrı şeklin çizili olduğu dört kağıt verdi bize.

    bunlar nedir diye sorduğumuzda;
    birincisini muskaların yanında gömmemizi
    ikincisini güneş gören, toprağının yumuşak olduğu bir incir ağacına çivilememizi
    üçüncüsünü herhangi birşeyin içinde yakmamızı
    dördüncüsüne ise önce yaktığımız kağıdın küllerine sağ baş parmağımızı basıp diğer kağıda parmak izimizi bu küller ile geçirerek mühürlememizi ve bu kağıdın anlaşma kağıdı olduğunu söyledi.

    sonrasında mühürlü kağıdı alıp tekrar yanına gelmemizi istedi.
    ismail kalksın çıkalım dedi fırat.
    adam o burada kalacak, bu işi sizin halletmeniz gerekiyor dedi.
    fırat göz ucuyla bana bakarak çıkalım işareti yaptı.
    ···
  18. 18.
    +8
    ben köyün girişine vardığımda, fırat çoktan orada bitmişti bile. yanına gittiğimde.

    olm dün gece öldüreceklerdi lan beni karabasan gibi bişey çöktü üstüme diye anlatırken
    biliyorum fırat bende yaşadım aynılarını derken ismail belirdi yolun karşısında. topallayarak geliyordu.

    fırat bizi korkuttular oglum seni gibmişler heralde diye bi espiri patlattı hemen.
    ismail birşey söylemeden pantolonunu bacağından sıyırdı. sol bacağı baldırdan aşşağısı mosmordu.

    noldu lan derken, o cinin üzerine bu bacağımla basmıştım, dün bizimkiler yaylaya gitti evde tek başıma kaldım. gece evde kapılar çarptı sabaha kadar çeşitli silüetler gördüm. bacağım karıncalandı bayılmışım sabah kalktğımda bacağım bu haldeydi, gece o kadar aradım sizi neden açmadınız dedi..
    ···
    1. 1.
      0
      Kanka bu partlari elle yazmiyosan seri atarmisin.
      ···
  19. 19.
    +8
    yanına doğru yürümeye başladık hep beraber.

    sen nerden biliyorsun mustafa amca başımıza gelenleri dedim.

    bende o türbede yıllar önce birşeyler yaşadım orası bir türbe değil onların evi dedi.

    nasıl yani dedim.

    bütün köylü evliya yatıyor derken sen orası cinlerin evi diyorsun dedim. milletin sana deli demesine şaşırmamak lazım dedim kafamdaki kuşkularla birlikte.

    benim hakkımda duyduklarınız sadece küçük bir kısmı, benim düğünüm o evde oldu. sizin duyduğunuz orada onlarla eğlendiğimdir, ancak ben o gece o evde evlendim dedi.

    nasıl yani sen şimdi...

    evet benim karım bir cinnia herşeyi ordan biliyorum. siz ne kadar kaçsanızda o gece orada lanetlendiniz dedi, bıyık altından gülüp sırtımı sıvazladı arkasını dönüp yürümeye başladı.
    ···
    1. 1.
      0
      okuyorum panpa devam et
      ···
  20. 20.
    +8
    ulan neye bulaştık biz amk dedi fırat.

    belkide senin dediğini yapmalıyız fırat, köyün üzerindeki mağarada cinleri çağırıp hepimiz özür dilemeliyiz dedim.

    buna gülüp hasgibtir yalan hikaye cinden özür mü dilenir amk diyebilirsiniz ama 18 yaşında bi çocuğun aklına o durumda başka ne gelebilirki? olayın ne kadar ciddi birşey olduğunu yaşım ilerleyince anladım.

    ismail en riskli durumda kendi olduğunu düşünüdüğü için direk yapalım diye atladı.

    fırat şaşırdınız mı olm siz, cin çağırmayı kim biliyo içinizde öyle filmlerdeki gibi olmaz bu işler bi dua bişey bilmek lazım dedi.

    biz istemesekte onlar bizim yanımıza geliyor zaten fırat, şansımızı deniyeceğiz sadece çağırmadan gelen çağırıncada gelir heralde diyip bi gülümseme attım.

    karar vermiştik, akşam türbenin karşısındaki tepedeki mağarada cin çağırıp af dileyecektik. gülünç ama mantıklı gelmişti.
    ···