Ne için yaratıldınız ibadet için mi? Eninde sonunda cennete konulmak için mi? Yoksa dünyanın düzenini sağlamak için mi? hangisi daha mantıklı sürü pgibolojisini bir kenara bırakıp empati kurarak okuyun bu metini

Tüm dinlerde kural olan inanmazsan cehenneme gidersin gibi bir motto var neden? Ben irademe sahip çıkıp kimseyi üzmüyor canını yakmıyor günah işlemiyorsam sadece inanmadım diye neden cehenneme gideyim üstelik dinlerde bu kadar çelişki varken

insanoğlu tartışmasız dünyanın düzenini sağlayan yapı taşlarından biridir aynı zamanda bozanda ruh insanoğluna sistemin bir parçası olması için ve üretken olması için verilir üretkenliğiyle yaşdıbını sağlamaya devam eder sistemi devam ettirir ona tanrıdan verilen hediye hayalgücü insan oğlunu inanmaya iter inanmak için bir şeylere ihtiyaç duyar hangimiz hayal kurmayız ki? Yaşamak için hayal kurmaya ihtiyacımız var çünkü her birimizin hayalleri vardır şu kızla evlensem, zengin olsam, sağlıklı olsam, arabam olsa,şu üniversiteyi kazansam,iyi bir iş sahibi olsam gibi hayallerimiz isteklerimiz vardır her birimizin çünkü hedef koymadan hayal etmeden hiçbir şeyi elde edemezsiniz...

gelelim gerçek din olayına gerçek din sizin kendi iradeniz gerçek kurallar sizin kendi vicdanınızdır dünyaya tertemiz duygularla gelir ailenizin sizi yetiştirme şekli ile şekil alır ve ona göre yaşarsınız yani sizin yaptığınız hataların büyük kısmı belkide ailenizden kaynaklanır küçüklükte yaşadıklarınız hayatınıza yön verir eğer ailenizden şiddet görüyosanız şiddet eğilimli eğer aileniz tarafında fazla şımartılmışsanız egoist eğilimli eğer hiç ilgi görmemişseniz depresyon eğilimli olursunuz ama tüm bunlara rağmen sizin bir iradeniz vardır ve ona göre ödüllendirilecek veya cezalandırılacaksınız.

Tanrıdan bize hediye edilen ruh bir pil gibidir vücudumuza gereken enerjiyi verir.

şimdi iradesine sahip çıkamayan insanların yani günah işleyenlerin cezasından yani diğer dinlere göre cehenneminden bahsetmek istiyorum insanoğluna en büyük ceza yaşamaktır doğduğumuz andan itibaren ağlamaya başlarız hayatımız boyunca devam eder bu gün geçtikçe sevdiklerimizi kaybederiz cehennemi yaşarız çoğu zaman mutluluklar sadece anlıktır acılar aylarca yıllarca sürer yaşamak sizce bir ödül olabilir mi?
Yaşamak insanoğlunun cezasıdır ruhunuzun geçmişte yaptığı hatalar nasıl yaşayacağınızı belirler eğer günahkar bir insansanız kötü şartlarda daha çok acı çekeceğiniz bir dünyaya adım atarsınız yine kötülüğe devam ederseniz yine dünyaya gönderilmekle cezalandırılırsınız dediğim gibi
Yaşamak insanın cehennemidir, ruhlar ebedi bedenler geçicidir.

şimdi ödül kısmına gelelim her ruhun bir görevi vardır bu dünyada siz görevini yapmaya yaklaştıkça daha iyi şartlarda geri yaşama döndürülürsünüz görevinizi tamamlayınca da dünya cehenneminden alınıp gerçek cennete (hurilerin olduğu değil) kendinize ait bir boyutla ödüllendirilirsiniz burada tanrının size hediyesi olan hayalgücünü tam kapasitede kullanabilirsiniz yüzde yüz hayal gücü (Yaratıcılık) demektir ama kısıtlı bir yaratıcılık istediğinizi elde edersiniz ama o boyutun dışına çıkamazsınız kullar edinemezsiniz sadece kendi dünyanızı kendi istediğiniz şekilde var etme fırsatı sunulur size eğer iradenizi iyi bir şekilde kullanıp iyi biri olursanız.

Evet arkadaşlar sizce şuan inandıklarınız mı daha mantıklı yoksa şuan anlattıklarım mı hangi tanrı daha merhametli sizi cehennemle yanmakla sınayan mı? görevinizi tamamlayınca size kendi dünyanızı sunan mı? sizler karar verin buna