/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
  1. 1.
    +2 -1
    Ebû Hafs Kuteybe bin Müslim bin ‘Amr el-Bâhilî; Emeviler’in en meşhur
    komutanlarından birisidir. 49/669 yılında Basra’da Kays Aylan’a balı Bâhile kabilesinin bir ferdi olarak dünyaya geldi. Babası, Ebû Sâlih künyesi ile tanınan Müslim bin ‘Amr idi. Halife
    Yezîd bin Muâviye ile arası iyi olan Müslim bu dönemde büyük bir nüfûz elde etti.
    Ancak böyle bir yakınlamaya karşılık ‘Abdullah bin Zübeyr isyanında takınmış olduğu tavır sonu oldu. O, ‘Abdullah’ın kardeşi olan Mus’ab ile birlikte Emevîler’e karşı savaşırken öldürüldü. Kuteybe, babası ile aynı kaderi paylaşmadı. Kendi ile aynı kabileye mensup olan Haccâc bin Yûsuf es-Sekafî ile olan yakınlaması; siyasi geleceklerini etkiledi. 76/695 tarihinde Basra’da patlak veren Abdullah bin Carûd isyanında Haccâc’ın yanında yer aldı. Şebîb bin Yezîd önderliğinde balayan Hâricî isyanın bastırılmasında önemli rol oynadı. Emevî iktidarı
    için büyük bir tehdit oluşturan ibnü’l-Eş’as isyanın bastırılması ve Deyrülcemâcim savaşındavHaccâc’ın en büyük destekçisi oldu. Kuteybe’nin Haccâc’a vermi olduğu destek karşılıksız
    kalmadı. Rey şehrine vali oldu.

    Rey valiliği Kuteybe bin Müslim için önüne geçilemez bir yükselişin balangıcı oldu.
    Irak’ın genel valisi sıfatı ile büyük bir güce erişmiş olan Haccâc bin Yûsuf es-Sekafî, muhtemelen Horasân’da görev yapan valisi el-Mufaddal bin el-Mühelleb’in faaliyetlerini
    yetersiz görmüş olacak ki; bu göreve Kuteybe bin Müslim’i getirmeyi planladı. Emevî Halifesi
    ‘Abdülmelik bin Mervan böyle bir teklife sıcak baktı. Ancak Abdülmelik, Kuteybe’yi Horasân
    valisi tayin etmeden vefat etti.
    86/705 tarihinde halife olan Velid bin Abdülmelik’in onayı ile
    Mufaddal azledildi.
    Yeni Horasân valisi Kuteybe bin Müslim oldu.
    ···
  2. 2.
    +1
    devamı gelecek... kuteybe reisi, mürted ırkçılara yedirtmeyiz!
    ···
  3. 3.
    +1

    BUHARA'NIN FETHi


    Haccâc’ın, Horasân valisi el-Mufaddal bin el-Mühelleb’i görevden alarak yerine
    Kuteybe bin Müslim’i tayin etmesi, bölge açısından yeni bir döneme girildiğinin açık bir işareti
    idi. Kuteybe’nin görev yaptığı on yıllık periyod (86-96/705-715) Emevi idaresi altında bulunan
    Horasân için alışılagelmiğin ötesinde bir zaman dilimi olmutur.

    Horasân valisi olarak göreve başlayan Kuteybe yönetim merkezi olan Merv şehrine
    geldi. Tohâristan’ın merkezi olan Belh şehrinde başarı gösteren isyan üzerine ordusu ile bu
    bölgeye yöneldi. Tâlikân’a geldii zaman Belh dihkanları isyanlarından vazgeçtiler. Kuteybe bu
    dihkanlarla birlikte nehri geçerek Sagâniyân’a ulatı. şehrin yöneticisi altın anahtarı Kuteybe’ye
    takdim etti. Âherûn ve Şûmân hükümdarları Sagâniyân yöneticisine kötü davrandığı için
    Kuteybe bu iki hükümdar üzerine sefer düzenledi. Âherûn ve Şûmân yöneticileri Kuteybe ile
    sulh yapmak zorunda kaldılar. Yapılan antlaşmanın ardından ordunun başına kardeşi Sâlih bin
    Müslim’i bırakan Kuteybe Merv’e geri döndü. Sâlih ise Kâân ve Fergâna şehrini ele geçirdi
    (86/705).

    87/706 yılı Kuteybe’nin fetihleri açısından önemli bir zaman dilimidir. Kuteybe Merv
    şehrinde iken Bâzeîs yöneticisi olan Nîzek Tarhân’a haber göndererek elinde bulunan
    Müslüman esirleri serbest bırakmasını talep etti. Nîzek Tarhân endişelenerek esirleri serbest
    bıraktı. Süleym ismindeki addıbını Bâzeîs yöneticisine göndererek hâkimiyetini tanımasını
    istedi. Nîzek Tarhân ilk bata çekimser gözükse de durumun ciddiyetini kavrayarak Bâzeîs
    şehrine girilmemek şartıyla Kuteybe’nin isteklerini kabul etti.

    Nîzek Tarhân ile antlaşma yapan Kuteybe önemli bir ticaret merkezi olan Beykend’i ele
    geçirmek için harekete geçti. Beykend, Buhârâ’ya en yakın şehirlerden birisi idi. Kuteybe
    askerleri ile birlikte Beykend şehrine gelince, Sod ve civar bölgelerden birçok kişi Beykend
    halkına yardım için harekete geçti. Kuteybe ve askerlerini kuşatan insanlar onun elçi
    göndermesine engel oldular. Yaklaşık iki ay boyunca bu durum devam etti. Nihayetinde
    Müslümanlar düşmanı bozguna uğrattı. Canlarını kurtarmak isteyenler kaleye sığındılar. Kale
    Müslümanlar tarafından kuşatıldı. insanlar barış istediler. Kuteybe barış teklifini kabul etti.
    Ancak bir müddet sonra Beykend ahalisi antlaşmayı bozdular. Bunun üzerine Kuteybe tekrar
    Beykend’i kuşatarak anveten ele geçirdi. O, af dilemelerine rağmen isyancıları öldürdü.

    Beykend’in ele geçirilmesinin ardından Kuteybe Merv ehrine döndü.
    Kuteybe’nin
    yeni hedefi Buhârâ şehri idi. Ertesi yıl Kuteybe, yerine kardeşi Yesâr bin Müslim’i bırakarak
    Nûmikes ve Râmisen şehirleri üzerine sefer yaptı. Bu iki şehrin ahalisi Kuteybe ile
    savaşmayarak barış yolunu tercih ettiler. Barışın ardından bölgeden ayrıldığı vakit Sod ve
    Fergâna ahalisinden oluşan büyük bir Türk ordusuyla savaştı. Onları malup eden Kuteybe bin
    Müslim, Merv şehrine geri döndü.

    Buhârâ’nın fethinin gecikmesi Irak genel valisi olan Haccâc bin Yûsuf es-Sekafî’nin
    hoşuna gitmiyordu. 89/708 yılında Horasân valisi Kuteybe bin Müslim’e gönderdii mektupta...

    devamı gelecek!
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    +1
    Verdân Huda üzerine sefer yapmasını talep ediyordu. Irak valisinin emri üzerine harekete
    geçen Kuteybe Zem nehrini geçince Sodlularla, Ki ve Nesef ahalisi ile karılaştı. Onlarla
    savaşıp, malup etmeyi başardı. Daha sonra Buhârâ’ya doğru ilerledi. Verdân’ın sa tarafından
    geçerek, Aşağı Harkân’da konakladı. Düman kalabalık bir orduya sahipti. ki gün iki gece
    süren savaşta üstünlük sağlamışsa da, Verdân Huda karşısında kesin bir netice alamadı. Bunun
    üzerine Merv şehrine geri dönmek zorunda kaldı. Durumu Haccâc’a bildirdi. Kendisinden
    Buhârâ şehrinin haritasını isteyen Irak valisinin isteğini yerine getirdi. Haccâc bin Yûsuf esSekafî
    daha çok gayret göstermesini isteyen, sert ifadeler içeren bir mektubu Kuteybe’ye
    yolladı.

    Tarihsel süreç içerisinde Kuteybe’nin fetihlerini baktığımız zaman Buhârâ’nın fethinin
    ikinci aşamada gerçekleştiğini görmekteyiz.
    Özellikle bu fetihte Irak valisinin Kuteybe’ye
    yazmış olduğu mektubun etkisi büyüktür. Buhârâ yöneticisi Verdân Huda karşısında kesin
    sonuç alamayan bu yüzden geri çekilen Kuteybe’den tevbe etmesini ve gösterilen yerden şehre
    gitmesini talep eden mezkûr mektup üzerine 90/708 yılında Kuteybe Buhârâ üzerine sefere
    çıktı. Buhârâ yöneticisi olan Verdân Huda, Sod, Türkler ve civar bölgedekilerden askeri
    yardım talep etti. Buhârâ hükümdarının yardıma çağırdığı güçler şehre gelmeden önce Kuteybe
    ve askerleri muhasaraya çoktan başlamıştı. Takviye birliklerden güç alan Buhârâlılar
    savaşmaya başladı. Onlarla savaşmak için öne atılan Ezd kabilesine bağlı askerler bozguna
    uğrayarak geri çekilmek zorunda kaldılar. Düman güçleri karısında perişan olan askerler
    karargâha kadar geri çekildiler. Kadınlarla atlı birlikler karşılaşıp ağlşamalar başlayınca Ezdliler
    son bir gayretle karşı saldırıya geçtiler. Onları püskürtmeyi başardılar. Türklerden oluşan
    birlikler kaçarak tümsekçe bir yere yerleştiler. Kuteybe’nin emri üzerine onları bulundukları
    yerden çıkarmak için yeni bir harekât başlatıldı. Her bir düman başlatıldığı için 100 dirhemlik ödül
    vaadi Ezdliler başta olmak üzere askerlerin gayretini arttırdı. Müslümanlar bu şekilde kesin bir
    zafer elde ettiler. Böylelikle Buhârâ şehri fethedildi. Kuteybe bin Müslim Buhârâ’nın fethi
    haberini Haccâc’a bildirdi.
    Kuteybe bin Müslim, kendisine askeri yardım etmeleri, vergi
    vermeleri ve kaleye Müslüman muhafızlar yerletirilmesi artıyla ehri teslim aldı.

    Kuteybe’nin Bâzeîs üzerine sefer yapması ardından Beykend’in ele geçirilmesi,
    Nûmikes ve Râmisen’in itaat altına alınması Buhârâ’nın fethi için bir ön hazırlık idi. Zor da
    olsa Buhârâ’nın ele geçirilmesi Müslümanlar açısından önemli bir zafer idi. Bu fethin kalıcı hale
    getirilmesi ve islam’ın Buhârâ’ya tamamen hâkim olması için birtakım tedbirlerin alınması
    gerekmekteydi. Sadece iyi bir komutan değil aynı zamanda iyi bir idareci olan Kuteybe bin
    Müslim ancak böyle bir işi gerçekletirebilirdi.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 5.
    +1

    BUHARA'NIN iSLAMLAŞMASI



    Buhârâ’nın islâmlaması bir anda olmamıştır. Buhârâ halkının islâm ordularına uzun müddet direniş göstermesi; islam’ın bu şehirde kök salmasının uzun zaman alacaının işareti gibiydi. Gerçekten de Buhârâ halkı islam’ı özümseme noktasında tutarsız davranışlar sergilemeye başladılar. Üç kez islam dininden dönen Buhârâ halkı; Kuteybe bin Müslim’in kesin tavrı sayesinde dördüncü kez islam’ı kabul etti. Din, insanların hür iradesine dayalı bir tercih olduğundan dolayı, zecri tedbirlerle bir dini benimsetmenin mümkün olmadığı açıktı. Zaten islam böyle bir durumu tasvip etmemektedir. Bu gerçek ortada iken Kuteybe bin Müslim’in zorlayıcı tedbirlere başvurması
    düşünülemezdi. Kuteybe, uzun vadede Buhârâ ve civar yerlerde islam Dininin yaygınlaşması adına siyasi, ekonomik, sosyal ve dini yönleri olan bir takım tedbirler almaya karar verdi. Onun bu tedbirleri alma adına takınmı olduğu kararlı tutum, batı Buhârâ olmak üzere birçok yerde islamlamayı mümkün kılmıştır. Bu bağlamda; “Kuteybe yönetimi Buhârâ ile Maveraünnehr’in diğer şehirlerinde islâm dininin ve Arap garnizonlarının yerleşmesine tanıklık etti.” Böyle bir manzara Kuteybe’nin çok yönlü islamlatırma politikasını bizler için daha anlaşılır hale getirmektedir.
    ···
  6. 6.
    0
    yarın devam edeceğim.
    ···