gerçek cin hikayesi

gece 00.00 da anlatmaya başlıyacam...

Olay tamamen gerçektir yakınımın başından geçmiştir...

başlıyorum beyler hikaye daha akıcı olsun diye 1. tekil şahıs üzerinden anlatacam

Part 1

Yine yaz gelmişti babamla birlikte hayvanları alıp daha yükseğe yaylaya zütürme vakti gelmişti. Yüksekteki otlar daha gür ve taze olduğundan hayvanları her yaz solhanın biraz dışında yüksekçe bir yayla da bir kaç ay otlatmaya zütürürdük. sürü de yaklaşık 20 kadar büyükbaş ve 15 koyun keçi vardı. Hayvanları sabahın köründe ahırlarından çıkarıp yola düştük akşama doğru gideceğimiz yere vardık. Orada her sene kalmak için kullandığımız bir baraka barakanın hemen yanında da etrafı çitlerle çevrili hayvanları koymak için bir yer vardı. Hayvanları oraya koyduktan sonra babamla barakaya geçtik. barakanın içi boştu yanımızda getirdiğimiz kilimleri yere serip döşekleri de kilimin üzerine atarak uyumaya başladık. Ertesi sabah kalktığımda babam ilçeye tüp yiyecek vb ihtiyaç malzemeleri almaya gitmişti bende dünden kalma bi kaç parça birşeyler yedikten sonra murattımı yakıp hayvanları otlatmaya zütürdüm. Uygun bi yer bulduktan sonra hayvanları kendi haline bırakıp bi ağacın dibine geçip sigaramı içmeye başladım...

Part 2

Aradan birkaç saat geçmesine rağmen babam gelmemişti. Cebimden blekbörimi çıkarıp telefona baktım her zamanki gibi çekmiyordu yayla da da kimse yoktu bu sene erken gelmiştik normal de birkaç aile daha hayvanlarını otlatmaya gelirdi ama erken geldiğimizden kimse yoktu bütün gün sigara içip durdum yaylayı da size şöyle tarif edeyim normal yaylalardan farklıydı genelde yaylalar ağaçsız çimenlik otluk alanlardır tek tük ağaçlar vardır ama bizim çıktığımız yayla epey büyük bi yerdi yaylanın kuzeyi çıplak normal iken güneyine doğru ağaçlanmaya başlıyor biraz daha ilerledikçe ormanlık arazi oluyordu kısacası muhteşem bi yerdi. Karanlık olmaya başlayınca hayvanları alıp döndüm barakanın orda kimse gözükmüyordu hayvanları çitin içine bıraktıktan sonra barakaya girdim bir köşe de poşetler yerleştirilmişti. poşetlerin üstünde de bi kağıt vardı babam telefon çekmediği için not bırakmıştı işi çıkmış birkaç gün gelmeyecekmiş tüm ihtiyaçların poşetin içinde yazmıştı.

Part 3

içimden sevinmiştim çünkü babamla ilişkimiz farklıydı babam biraz sert mizaçlıydı yanında rahat olamıyordum poşetlere baktım kap kaçak hazır çorba makarna bi kaç poşet et vardı karnım çok açtı. tava yağ tuz ve eti alıp dışarıya çıktım ateş yaktıktan sonra etleri pişirmeye başladım yemeği hazırladıktan sonra oturup yemeğe başladım içimden keşke rakı da olsa dedim ama gideceğim en yakın dükkan arabayla 2, 3 saatlik yoldaydı gibtir et dedim içimden yemeğimi bitirdikten sonra ufak tüpte çay demledim sigaramı yakıp çayımı yudumlarken dışarıyı izlemeye başladım hava biraz serinlemeye başlamıştı barakaya girdim çantamdan yelek çıkarıp giydim dışarı çıkıp iskemleme oturdum. Telefona baktım çekmiyordu ammına koduğumun dağ başında tek başınaydım allah tan bu taraflarda kurt, domuz ve ayı olmazdı. Gece ilerliyordu. Elimde murattı ve sürekli ısıttığım çayla dışarıyı izliyordum hava açık gökte dolunay vardı. Telefonun saatine baktım saat 12 ye geliyordu yavaş yavaş uykum geliyordu barakaya girmek için kalktığım da uzakta bi ışık gördüm sesler geliyordu...

Part 4

Dikkatli bakınca ateş ışığı gibiydi sarı renkliydi, acaba komşular da mı gelmişti diye merak etmiştim bi sigara yakıp oraya doğru gittim ateşin olduğu yere geldiğimde şaşırmıştım orta kimse yoktu ateş de yoktu biraz dikkatli bakınca yerde küller olduğunu gördüm duman geliyordu küllerden, acaba kim yakmıştı bu ateşi dedim içimden bi an acaba hayvan hırsızları olabilir mi sorusu aklımdan geçti ama buralar da böyle şeyler olmazdı çokta üzerinde durmadım çişim gelmişti dumanı tüten küllerin üzerine işedim zaten söndürecektim bi de külle uğraşmaya gerek yoktu. Fermuarımı çektikten sonra barakaya geri döndüm yatağıma uzanıp yorganı başıma çektim uyumaya başladım. Gece bl an da uyandım kapı sanki arkasından biri omuzla vuruyormuşcasına zangırdıyordu. hemen babamın tüfeğine sarıldım pencereden dışarıya bakmaya başladım hiçbirşey gözükmüyordu kapınında arkasından gelen ses kesilmişti tüfeği kavrayıp yavaşça kapıyı açtım...

Part 5

Dışarıı çıktım elimde tüfek etrafı konrol etmeye başladım ama birşey yoktu heralde rüzgardan oldu dedim etraf zifiri karanlıktı hayvanları kontrol ettim hepsi yerindeydi gözüm çitin hemen dışında iki parlak göze takıldı dikkatli bakınca o karanlıkta keçi olduğunu anladım heralde birisi dışarıya çıktı dedim içimden, ama çitin kapısı kapalıydı. Yanına gidip boynuzundan tutup zütürmeye çalıştım ama yerinden kımıldamıyordu en sonunda bırakıp yüzüne doğru bakmaya başladım bakışları çok farklıydı sanki heran konuşacak gibiydi tanımlayamadığım bir şekilde korkmaya başladım gözüm keçiye kitlenmişti. Başka bir yere bakamıyordum baktıkça dehşetim daha da artıyordu. Aniden yatakta doğruldum az önceki kabusun dehşetiyle terden sırılsıklamdım etrafı inceledin herşey yerli yerindeydin tüfekte yerindeydi demek ki bir rüyaydı sadece telefondan saate baktım saat 7 yi geçiyordu. Bir iki şey atıştırdıktan ve öğlen için birşeyler yanıma aldıktan sonra dışarıya çıktım hayvanları alıp dün otlattığım yere zütürdüm gelmeden önce akıl edip 6, 7 paket murattı zulaladığım için kendimi şanslı hissediyordum.. Yeni paketi açıp sigaramı yakarken aklıma önce dün gece gördüğüm küller sonra akşamki kabus geldi...

Part 6

üzerinde fazla durmadan başka düşüncelere daldım
Bütün günüm ağaç altında sigara içip arada hayvanları kontrol etmekle geçti. Akşam olup saat ilerleyince hayvanları yerlerine bırakınca yemeğimi hazırlamaya geçtim hazır çorba yapıp yedikten sonra çayımı ve sigaramı alıp iskemleye oturup düşüncelere daldım saatler sonra kalkıp yatmaya geçtim. başımı koyar koymaz uyumaya başladım. Rüyamda Bir mezarlıktaydım mezar taşlarında isim yazmıyordu ortalık ay ışığı ile aydınlıktı. ilerlemeye başladım biraz ileride bir mezarın başında koyu gölgeler hareket ediyordu. Oraya doğru istemsizce gidiyordum mezarın başına geldiğimde mezarın başındaki gölgeler etrafımı çevrelemeye başladı...

keyfim yok amk bu gece kalsın

akşam devam edecem