biraz mola vereyim, o ara gelir de okuyan olursa devam ederim yok yere yazmaya gerek yok kendi kendime anlatıyo gibi.

geldim beyler, şuku almışız biraz, anlatmamı isteyen varsa devam edicem?

ulan dinleyebileceğiniz en kink binlik hikayesini anlatıyorum hala yaranamıyorum be :( neyse godlikel panpamın hatrına bi part daha geldi, ilgi görürse devamı gelir beyler.

pelin bu yüzden iyice gıcık oldu bana, bi de elleri kolları bağlandı hepsinin çünkü hiçbirini zorlayarak getirmedim ben oralara hiçbiri ile zorlayarak bi şeyler yaşamadım. anası babası dahi gelse mesajları gösterdiğim an onlar züte geleceğini anladılar. o gece emel bana yazdı, dedi charly biraz konuşalım mı? konuşalım buyur dedim, bak dedi ben hala seni seviyorum aldatsan da etsen de seviyorum işte, tamam kötü olaylar yaşadık ama uzun zamandır seviyodum ve tam mutluyken birden bozulmasını istemiyorum lütfen artık beni üzme falan, ben dedim acaba oyun mu oynuyo? neyse soğuk ve mesafeli bi şekilde cevaplar veriyorum ben diyorum seni de sizi de üzmedim kendiniz geldiniz bana hoşlanıyorum dediniz çağırdım geldiniz yaşadık ben çok mu mutluydum hepinizle yaşarken hepinizi birbirinizle aldatırken çok mu memnundum ama her birinize değer veriyodum üzmek istemedim birinizleyken diğerinizi üzemezdim sen de beni anlamaya çalış hem sen o açıdan çok iyi değildin ben de seni zorlamak yerine hazalı değerlendirdim falan, bu zaten perişan bi de züt korkusu var şimdi mesajlar + yaşadıklarımız açığa çıksa ailesine falan rezil olcak. rezil bi şekilde hala seviyorum bana bi şans daha ver ama bu sefer aldatma her şeyi en iyi şekilde yaşıcaz falan diyo, dedim tamam dediğin gibi olsun ama ya bana oyun oynuyosan? ben sana nasıl inancam? dedim, yarın okulun arkasına gel çıkıştan sonra, her şeyi yaşayalım görürsün o zaman oyun mu oynuyorum yoksa gerçekten seviyo muyum dedi. tamam dedim ben de ama bi yandan da korkuyorum lan şimdi okulun arkasında 3-5 kişi karşılar dayak yeriz kimsenin de haberi olmaz uğraş dur ondan sonra.

VER YANSIN BE mohavvk06.

ertesi gün oldu beyler, emelden mesaj unutma tamam mı tek başıma beklemek istemiyorum orda, dedim tamam sen rahat ol. lan birine gidip anlatsam her şeyi okulda adı çıkacak hepsinin, benim de. kimseyle fikir alışverişi de yapamıyorum. neyse okul çıkışı oldu, eve gidiyoruz. emel dedi 1 saate kadar ben inerim, tamam dedim ben de gelicem. hislerime güvendim beyler, bu kız zor durumda zaten son çare olarak benimle olmak istiyo galiba dedim. ki eğer dayak yersem de mesajlar var herkese gösterir rezil ederim bunları diye kuruyorum kafamda, ben çıkıyorum evden 10 dkya ordayım yazdım, telefonu da eve bıraktım erkeklerle gelip mesajları silerler sonra bi temiz döverler diye. gittim bekliyorum geldi bu. dedi ben seni çok özledim, sarıldı birden. bi daha beni aldatma falan ağlamaya başladı. ben hala tedirginim ha şimdi biri çıktı vurdu vuracak diye kendimi hazırlıyorum, gerginim. bu ağladıkça ağlıyo, sonra suratımı avuçlarının içine aldı öpmeye başladı, dedim hoaaydaaa galiba oyun oynamıyo. baktım eli kendi kendine aşağı zütürmeler falan. heh dedim güzel kız gerçekten seviyo. başladık yiyişmeye. tshirtün içine elini soktu vücudumda gezdiriyo tırnaklıyo sırtımı falan, kendi kendime de düşünüyorum ulan madem bu kadar başarılıydın ne diye ilk günler hiç belli etmedin falan. anlıcağınız beyler kızların hiçbiri saf değil sadece salağa yatmasını çok iyi biliyolar.

bi saate yakın seviştik beyler, 2 posta gittim o gün orda, ama sevişiyoruz sadece ilerisi yok tabi o yaşta korkuyosun. sonra döndüm eve emel mesaj atıyo beğendin mi bugün iyi miydim falan diye, dedim iyisin iyi, hep böyle ol üzerine koyarak devam et. tamam söz veriyorum yeter ki beni bırakma falan diyo. tamam dedim, bi de dedi kızlara söylemicem gözlerinden düşmek istemiyorum onca şeyden sonra seninle barıştığımı söylersem beni dışlarlar falan dedi. tamam dedim, zaten işime geldi beyler, bilmesinler aq kızları oyun oynatırlar kullanırlar emelin sevgisini intikam alcaz diye. neyse düzeldik ama artık öğle araları değil okuldan sonra buluşuyoruz eğer öğle arası emel ortadan kaybolursa anlamasınlar diye. emelin ağzını arıyorum o gün neler oldu nasıl konuştunuz diye, orda öğrendim zaten hazalın charly ile çıkıyoruz dediğini, halbu ki sevgili değildik biz. emele diyorum biz çıkmıyoduk ki yalan söylemiş o gerçekten.. o diyo tamam charly boşver gerçekten kapansın bu konular. iyi diyorum tamam. pelinle aram çok kötü zaten ama mahalleye çıktığım zaman hazalla arada göz göze geliyoruz falan bi de mahallenin diğer kızları da sürekli bana bakıyo diyorum acaba bi şey anlattı mı acaba annemin kulağına gider mi falan diye, annemin kulağına gitmesini istemiyorum çünkü benle hep gurur duyuyolardı. bu yüzden bi akşam hazala mesaj attım, müsait misin seninle bi şey konuşcam. buyur dedi soğuk bi şekilde, dedim bana soğuk ayakları yapma rol kesme, adam akıllı konuşcaksan konuşalım yoksa hiç mesaj atmıyım, dedi keyfin bilir, bak dedim sinirlerimle oynuyosun şansını zorlama son kez yazıyorum sana düzgün bi şekilde konuşacaksan yazıcam, tamam dinliyorum dedi.

siz istersiniz de ben yazmam mı ulan

bak dedim hazal ben yaptığım şeylerden memnun değilim hatta pişmanım, ama dedim sen bana hep güven sağlamıştın, ben sana güvenerek yaşadım onları ki biz istemesek bile birbirimizin yüzüne bakıcaz aynı mahalledeyiz.. küs olmaya gerek yok sen kendi duygularına yakıştırıyo musun düşman gibi olmayı hani çok seviyodun falan. bunun da işine gelmiş olmalı ki heralde mesajların bende olması ve rezil olma ihtimallerinin olmasından dolayı korkuyo. haklısın ben de memnun değilim seni top oynarken izliyodum eskiden ama şimdi bakamıyorum bu yüzden rahatsız oluyorum falan dedi. dedim peki neden o gün çıkmadığımız halde sen onlara ben de charlyle çıkıyorum dedin dedim, bu cevap veremedi, sana bunu kim söyledi dedi, orası bende kalsın dedim, söyle yoksa kötü olur dedi, asıl sen gidip birine bir şey dersen kötü olur dedim. bu yusufladı, tamam tamam seviyodum işte kıskandım onlar öyle diyince vs dedi, bi güzel o günün ayrıntılarını ondan da dinledim. sonra ben dedim ki bak hazal sana güveniyorum gerçekten güvenmesem böyle gelip sana mesaj da atmazdım, ama bana oyun oynamaya kalkarsan gözümü karartırım hiçbi şeyi önemsemem ikimiz adına da kötü şeyler olsun falan.
beyler böylece kıza gibe gibe bana güveneceksin yoksa seni giberim diyosun, o da tekrardan güven kazanmayı mantıklı buluyo tabii tek seçenek. öylece hazalla da konuşmaya başladık, bu dedi kimden öğrendin, dedim sana güveniyim mi? güvenebilirsin dedi, tamam o zaman sana güvenebileceğimi göstermek için yarın öğle arası zilinden sonra tuvalette ol. güven kazandığın zaman söylerim.

kabul etti bu, o gün öğle arasından sonra hazal geldi, bi posta da bunla gittim. özlemiştik beyler çok belliydi ama bu kaşar içine zıbın giymiş amk açmaya çalışıyorum beceremiyorum nerden bileyim ben amk. neyse bu yine bi iki öpücük ufaklığa, sonra dedi kimden öğrendin? dedim bak birine dersen yaktım çıranı. tamam dedi bu, dedim emelle konuştuk o anlattı falan. ee hala konuşuyo musunuz? evet dedim. doğru söyle çıkıyo musunuz dedi, evet dedim. bu emele sinirlenmişti belliydi. ama o andan itibaren de gidip ben charly ile yine bi şeyler yaşadım diyemezdi. kilit attım yani buna, benle yaşamak zorundaydı yaşamasaydı gider hepsine anlatır rezil ederim, aynı şeyi emel için de yapardım bu yüzden ikisi de bana itaat etmek zorunda kaldılar. ikisinin de birbirinden haberi yoktu. neyse beyler biz her gece hazalla konuşuyoruz telefondan falan. bende de o dönem Çin malı telefonlar var hani şu çift hat takabildiğimiz, 6 tane hoparlörü olan, tv izleyebildiğimiz telefonlar, onlardan işte. bi gün benim telefon bozuldu, annemin telefonu aldım ben. ordan konuşuyoruz deli gibi her gece azdırıyo beni, ertesi gün de intikam alıyorum tuvalette. artık bu beni gib demeye falan başladı, tuvalette bi tane klozet vardı sen diyo oturursun ben de senin üstüne otururum, öğleden sonra izin alırız ama eve gitmeyiz tuvalete gireriz kimse zaten o tuvaleti kullanmıyo falan. tasarlıyoruz beyler öyle gibersin böyle giberim falan diye, neyse beyler bi gün eve geldim, arkadaşlarla da kararlaştırdık çıkışta sahaya gidicez yukarki mahalleyle maç var, anlaştık. eve geldim, annem dedi telefonun gelmiş benim telefonu ver anneannene gidicem ben, tamam dedim hatları değiştirdim çıktım evden, maç yaptık falan filan ben telefona bi baktım annem aramış 10-15 kere.

annemi aradım. "senin Allah belanı vermesin çocuk" diye bağırıyo "bak ben sana napıcam lan o mesajlar ne biz seni bunun için mi yetiştiriyoruz?" bağırdıkça bağırıyo "eve gel seni mahvedicem" vs vs, anneanneme gittim beyler. "gir şu odaya!" dedi, "lan bu mesajlar ne kim bu orrrrrr" diyo dedim noluyo? "Allah belanı vermesin" dedi telefonu yüzüme fırlattı çıktı odadan ablam geldi anlattı işte teyzem anneme mesaj atcakmış yün numarası amk yünlerinin de örgülerinin de. yünün numarasını atcakmış annem de alcakmış örgü örcekmiş o renkte. sonra ablam mesajlara girmiş bi bakmış tanımadıkları bi numaradan mesaj "böyle gibersin" "tuvalete gireriz onu yaparız" "eline al hadi off" vs vs, sonra kızı aramışlar, kimsin diye, annemin sesini duyunca kapatmış hazal da. annemin gözünden çok düştüm beyler. siz siz olun annenizi üzecek şeyler yapmayın yapıyosanız da gizleyin ki üzülmesinler. sonra hazala açıklama yaptım hazal inanmadı diyo bana oyun oynuyosunuz dimi falan lan dedim anneme niye arattırayım seni mal mısın aq kızı falan. bu üzgün üzgün takıldı bi kaç gün mesajlaşmadık tuvalette buluşmadık falan. ama emelle hala devam. bi gün ev boş annemler anneannemde, emele dedim nerdesin, bizim ordaki bi akrabasındaymış, gelsene falan, bu dedi zor ya falan. hadi emel bak kızdırma diyorum hemen kabul etti. evden etrafı gizliyorum beyler bizim ev 3 katlı, en alt katta kiracı, üst kat babannemler, en üst kat da bizim. tam bi mahalle hayatı hakim çevrede herkes birbirini tanıyo falan. kapıyı az araladım çevreyi gözlüyorum. gel diye mesaj attım. geldi bu biraz seviştik, buna sarıldım öpüşerek geri geri gidiyoruz falan çat sobanın süngüsü yere düştü amk. dedim senin ben amk, geç şuraya, misafir odasına kapattım bunu, kapı çaldı.

babannem. sese gelmiş bi şey oldu sanmış dedim yok süngü düştü, iyi tamam karnın aç mı falan dedi yok dedim indi bu tekrar. sonra tam sevişmeye başladık ablamdan mesaj bakkaldan bi şey istiyo musun? yok dedim, bakkalla da evin arası 5 dk falan, ama emellerin bakkal değil beyler üst mahalleden bi bakkal bu. apar topar emeli merdiven boşluğuna indirdim, kiracının kömürlük olarak kullandığı yere yani. eve çıkarken ablamlar görmüş beni. dediler napıyodun orda, dedim bahçede barfiks çekiyodum. tamam falan dediler, öyle oturuyoruz emel mesaj atıyo gideyim mi, diyorum dur gitme, neyse ben dedim barfiks çekcem tekrar çıktım evden bahçeye iniyorum ayağına emelin yanına etrafı kollayarak geçirdim onu. gitti. sonra beyler okul kapanmaya yaklaştı iyice, pelin mesaj attı bi gün. nerdesin? dedim sınıftayım. kimse var mı dedi? yok dedim. tamam gelicem kapıya çık dedi, çıktım beyler işte dedi ki bak charly iyisiyle kötüsüyle bi arkadaşlık getirdik seneye gidiyosun mezun oluyosun biribirimizi kötü hatırlamanın manası yok. dedim haklısın amk. gel dedi barışalım benden özür dile, ben dedim bak ben senden özür falan dilemem bunun için geldiysen hiç uğraşma çünkü ben zorla bi şey yapmadım. bu zar zor kabul etti, biz barıştık bunla. mezun olana kadar da hazal ve emelle sevişmeye devam ettim beyler. mezun olduk, ben okul 1.siyim, takdir belgesi onur belgesi üstün başarı belgesi her ne varsa aldım amk. inanmayan varsa da her türlü kanıtlarım. sonra o yaz dönemi oldu işte biz sbs puanlarının açıklanmasını bekliyoruz.

panpalar şukuları nick6 larını unutmayın varlığınızı hissettirin seviliyosunuz.

o dönem de bizim okulun yanındaki okulda kaşar vardı adı selen. o beni ekledi msnden, dedi işte sınavlar ne zaman açıklancak falan sürekli muhabbete girmeye çalışıyo beyler benle. msnden konuşuyoruz her akşam ama ben egoist egoist davranıyorum buna kısa kısa cevaplar falan. sonra bu bi gün bana kamera daveti yolladı, kabul ettim. bu arada selenden bahsedeyim biraz, inceden balık etli beyler, o dönem benim yaşımdaki bi kıza göre çok büyük göğüsleri vardı ve adı çıkmıştı yani işi biliyodu aynı zamanda tekvandocu ya da judocu gibi bi şeydi yani uzak doğu sporları mı deniyo her neyse bu onunla ilgileniyodu bu yüzden tüm kızlar ondan korkardı hakkında dedikodu çıkartamazlardı. kamerayı açtım askılı giymiş sütyen askılısı da belli oluyo falan. öyle yazıyo bana bu bi de laz beyler burnu düzgün ama değişik değişik şarkılar açıyo falan. bana şarkı yolladı ben de heralde dedim bana iş atcak, şarkıdan anlam çıkartmayı bekleyerek şarkının inmesini bekliyorum.. şarkı bu beyler.

https://www.youtube.com/watch?v=JD9nn1HWCCk

uy anani avraduni yani. hayaller James Blunt - You Are Beautiful hayatlar Herem-Uzaktan Kumandali amk. neyse işte ben dedim ki ev çok sıcak ya o da dedi bizimki de öyle ya kaloriferin yanındayım zaten diyo, uzatmış ayakları kalorifer peteklerine sürekli uf pf yandım diyo. dedim çıkartsana üstünü o zaman, bu dedi nasıl yani? ben dedim yani askılını çıkartırsan serinleyebilirsin diye düşündüm dedim.

bu dedi biz neyiz ki neden çıkartayım şimdi askılımı? ben de bunun için illa bi adımızın olması mı gerekiyo dedim, bu da eğer ben sana karşı bi şeyler hissediyosam tabii ki adımız olmalı bıdı bıdı. nasıl yani bana karşı bi şeyler??? bu dedi evet charly ne yani hissedemem mi? ne gibi şeyler bebeğim dedim, seviyorum dedi, hoaaaydaa. neyse, çıkmaya başladık ben bunu soydum o gün kamerada. ama ben çıkartmadım beyler yakalanma riskim çok yüksekti bunu göze alamadım, o an kamerada yakalansam hem dalgayı içeri atıp hem kamerayı kapatamazdım. öyle idare etti ama diyo işte sana karşı bi şeyler hissetmesem soyunmazdım gerçekten seviyorum falan ben de içimden gibtir lan ordan aq huuru diyorum ama dışımdan ben de sana karşı bi şeyler hissetmesem senden bunu istemezdim sevmediğin biriyle böyle şeyler yapamazsın falan diyorum. bu dedi buluşalım. dedim olur buluşalım. bu dedi işte şu gün buluşalım kapalıda benim antrenmanım var benim antrenmanımın peşine voleybol antrenmanı var sen sessizce yan kapıdan girersin karanlık bi köşede sevişiriz falan, dedim bak yakalanmayalım çok açık bi yer mi voleybol antrenmanı varken görürler?? yok dedi sen rahat ol, yani daha önce orda biriyle bi şeyler yaşamış aq huuru. tamam dedim ben, o gün geldi çattı.

kız benden inceden uzun beyler o dönemler, bana diyo sen yanımda olcaksın görmezler eşofmanla gel falan dedi. tamam dedim, yan kapıdan girdim beyler ama basketbol hocasının odası var ordan geçmem lazım, verdi bana pembe renk kapşonlusunu, ört dedi kapşonu. kız solumda, hocanın odası kızın solumda, yan yana geçtik sanki antrenmanımız bitmiş de eve gidiyomuşuz gibi. sonra karanlık bi köşe var beyler oraya bu tekvando antrenmanlarında yere koydukları yumuşak şeyler var, hani çat küt yere düşerlerse canları yanmasın diye anlamışsınızdır amk. oraya gitti kimse yok o girişi kimse de kullanmıyo ışıklar da kapalı o kısımda. başladık sevişmeye beyler. bir yalıyo beni, suratımı, her yerimi amk iğrene iğrene devam ediyorum bu kadar bi açlık olamaz amk. ben sanıyorum ki öpüşcez bu tüm suratımı yalıyo. dalgayı bir sıkıyo böyle bi can yanması yok, dedim en sonunda az yavaş ol ya bu kadar hırslı olma, bu dedi sen bana bırak, eğildi açtı pantolonun düğmeleri, deep throat yapıyo amk. o dönem tabi adını bilmiyorum bu olayın. solumuzda antrenman yapan voleybolcu kızlar var, sağım duvar, karşımda da ışıklar var, basketbol hocasının odasının orda falan. hoca çıktı dışarı, dedim dur hoca geliyo. bu o şekilde kaldı beyler, dalganın tamamı ağzında, hoca da bize doğru geliyo ama ben nasıl dua ediyorum nolur eve gidiyo olsun çıkışa yönelsin bize doğru gelmesin diye. çünkü kaçışımız yok. adam bize doğru geliyo beyler, ben adrenalinin dibine vurmuşum aynı zamanda deli gibi azmışım, kızın ağzına bi boşaldım. hoca var diye ses edemedi garibim yutmak zorunda kaldı. :D

hoca çıkışa doğru döndü beyler, bir rahatladım, zaten boşalmışım falan keyfime diyecek yok. kız diyo insan boşalcağı zaman söyler naptın sen falan, diyo hamile kalır mıyım? dedim amk saçmalama ayten. yok böyle demedim. kıza dedim yok sadece önden yaparsan oluyo çocuk rahat ol falan. sonra bu bi posta daha sakso attı beyler ama bu sefer boşalcağım zaman söyledim, çıkarttı, o süngerlerin üzerine boşaldım. sonra pantolonu giydim, koşa koşa çıktım beyler. akşam msnden yazıyo içimde bi şeyler hissediyorum bak çocuk olur mu falan.. yok dedim ya saçmalama bak beni korkutma falan. günler arada bu huurla buluşarak geçiyo beyler, okul kapandı zaten emel antalyaya mı alanyaya mı ne tatile gitti ben de ayrıldım. hazal annesinin yanına gitti. pelinle zaten artık o olaylar bittiği için pek içli dışlı olmadım. selenle devam yani. ama bi de şimdi çıkıyoruz dedik bu beni sahiplenmeye başladı amk bugün napcan buluşalım mı? yanımda huurla mı dolaşayım amk? neyse beyler saçma sapan bi sebepten ben bi gün kameradayken ayrılalım dedim. demez olaydım. bu başladı ben seni çok sevdim de öyleydi de böyleydi de beni nasıl bırakırsın.. bana bu şarkıyı attı beyler.

https://www.youtube.com/watch?v=SxKBvlE1VLs

dedim amk yannanı yedik bırakmıyo. sinirli tavırlar takınıyorum beyler trip atıyorum saçma sapan şeylerden sebepler buluyorum, şu an tam olarak neye kızdığımı hatırlayamadım ama haklı bi sebep buldum ordan yürüyorum sürekli. bu alttan alıyo falan ben çat bunu engelledim msnden. smsten yazmaya başladı sürekli aradı beni falan, o engeli aç çok kötüyüm falan. neyse beyler bıktım en son aramasından falan bak dedim beni sinir etme uğraşma benle. dedi ben intihar etcem. hoaydaaa.

https://www.youtube.com/watch?v=ZCvGWuo8E8w

bana bu şarkıyı attı beyler, bu şarkıyı yazan kız şarkıyı sevdiği erkeğe yazıp intihar etmiş yanlış hatırlamıyosam. bu da bizim şarkımız olsun diyo yok ben seni çok sevdim öyle böyle. ben tırstım beyler yani o zamanlar gerçekten edeceğine inandırdı beni. kafamda kızın ölmesi gibimde değil ama, şimdi bu ölcek, msn konuşmalarına bakcaklar, telefon konuşmalarına bakcaklar falan beni öğrencekler, sonra annem öğrencek bi kez daha üzülecek falan mahkemeye gidicem benim yüzümden intihar ettiği için falan bunları düşünüyorum. benim tırstığımı gördükçe bu daha çok yükleniyo. bana intihar hikayeleri atıyo bak ben de böyle olucam beni özliceksin falan ulan ben iyice korktum. yapma etme gözünü seveyim. sonra kız msnden çıktı beyler ben yusuf çekiyorum. ama elim kolum bağlı bi şey de yapmadım. baktım kız ölmedi beyler o gece rahatladım dedim amk kertenkelesi sen kimi kandırıyosun? tabi kendi kendime. neyse beyler, o dönem de ben kulübe gidiyorum yani hani demiştim ya iyi futbol oynuyorum diye, bu yeteneklerimi farkettiler başladım oynamaya. bi gün antrenmana gittim beyler, kulüpte bi eleman var selen hakkında konuşuyo, kulak misafiri oldum diyo bu aq zillisi beni sevdiğini söylüyo gibicem onu beyler falan dedim ne zaman söyledi panpa, dedi daha 2 gün oldu falan. anaa bi baktım kız bana intihar etcem derken başka bi çocuğa seviyorum diyomuş, dedim amk kertenkelesi sana seviyorum dediği gün onu giblemediğim için intihar edeceğini söylüyodu falan dedim. dalga geçtik vs derken eve döndüm.

beyler lise stresi sardı beni o günlerde o yüzden pek kimseyle konuşmuyorum sadece akrabalar geldi onlarla denize gidiyoruz, arada antrenman oluyo oraya gidiyorum falan. bi gün efsane hastayım grip olmuşum evden çıkıp top oynamaya dahi gidemiyorum, çat biri aradı. açtım tanımadığım numara. dedi ben "amk çocu" seninle yukarki mahallede görüşcez konuşmamız gereken bi şey var, ama sesi sinirli geliyo böyle, tamam dedim çıkıyorum. annem de güne gidiyodu o sıra, noldu dedi, mahalleye çıkıyorum dedim, hastaydın ne oldu bi şey mi var falan diye telaşlandı dedim yok ya ne olacak? çıktım beyler mahalleye. beyler mahalleden bahsedeyim biraz. herkes birbirini tanır ne mahalle sakinlerinin ne de çocuklarının kimseye zararı olmaz kavga etmeyiz küfür falan az biliriz. bi de bi iki tane benim gibi bin var o kadar. temiz çocuklar yani. aradı bu nerdesin, şurdayım. tamam geliyorum. amk bi geldiler 6 kişi. dedi bilader sen selen hakkında böyle böyle diyomuşsun. ne diyomuşum? selen için huur diyomuşsun bana verdi diyomuşsun falan, dedim hoaaydaa yok öyle bi şey. cidden de yoktu beyler yani kız için bana intihar edeceğini söyledi dedim ama huur muur dememiştim. bunlar diyo demişsin falan, seleni aradılar yanımda selen huur dedi falan demiş, çocuklar iyice kıllandı. bi de ben kimseyi çağırmadım beyler çocuklar da dayak yemesin diye. sonra dedim ki biz onu konuşurken yanımızda uğur da vardı istiyosanız uğura da soralım demiş miyim dememiş miyim dedim. tamam dedi bunlar, uğur nerde bilmiyoruz, uğurların evine gidelim dedik.

bu gecenin son partı olsun mu beyler?

uğurlara giderken yolda tarkanı gördüm, tarkan da benim anaokulundan beri sınıf arkadaşım beyler beni öz kuzenimin sattığı anlarda bile yanımda olan bi çocuk, dedi nereye charly, dedim durum vahim. takıldı peşimize bizle geliyo. uğurlara geldik. uğur evde yok. annesinden numarasını aldık, mesaj attık dedi geliyorum evin oralardayım. uğur geldi, mevzuyu anlattık. uğurun o an orda olduğuna ve duyduğuna o kadar eminim ki olay çözülcek dayak yemeden kurtulcam diye gevşedim. uğur demez mi ben hiçbi şey duymadım diye. hay amk senin diyorum uğura saldırcam ama bu sefer 6 kişiyken 7 kişiden dayak yerim diye eyvallah uğur dedim. dediler bana selenle yüzleşebilir misin? yüzleşirim amk dedim. bu sefer de selenlerin evine doğru yürümeye başladık. beyler bu arada uğur muallaksinin öyle demesinin sebebi zamanında emeli seviyomuş ve emelle seviştiğmi öğrenmiş, emelle aynı sınıftalardı zaten bunlar. ben kimse bilmiyo zannediyodum ama onların sınıfı olayları yarım yamalak biliyomuş. emeli severken ben de emelle seviştim ya bu da aklı sıra benden intikam aldı. neyse beyler selenlere yürüdük, bunlar eve yaklaşırken seleni aradılar, selen evde değilmiş, yolun kenarına çektiler beni. bi tane kafa attı "amk çocu" sonra ben karşılık veremeden hepsi bana girişti ben direk kapandım. yediğim yumruğun haddi hesabı yok beyler çocuk saçımdan tutup diziyle gömüyo falan tam amerikan güreşi gibi ama kapandığım için pek canım yanmıyo. hepiniz tarkanı merak ediyosunuz biliyorum, tarkan da yaklaşık 1 metre kadar ileride bizi izliyo donmuş kalmış şoka girmiş aq. ne kaçıyo, ne de ayırmaya çalışıyo. sonra beyler baktım olacak gibi değil 6 kişi tarafından itilip kakılıyoruz, bi aralık buldum koşmaya başladım. beni elinden kaçırınca tarkana bi tane yumruk attılar, tarkan mefta amk. koş lan koş dedim geri döndüm buna yumruk atan çocuğu itip tarkanı tutarak koşmaya başladık.

çocuklar peşimizde anayoldan mahalleye doğru koşuyoruz, tarkan gözüm diyip duruyo amk. neyse çocuklar peşimizi bıraktı, tarkanın göze baktım mosmor. bende hiçbi şey yok sadece yumrukların bıraktığı ağrılar var. yüzüm falan tertemiz. sadece yediğim kafayla burnum biraz yamuldu. beyler gerçekten çok güzel bi burnum vardı, ki hala düzgün bi burnum var çok şükür çok bozulmadı görüntü. neyse eve getirdim tarkanı, annesine dedim emrahlara gidiyoduk merdiven çıkarken ayağı takıldı dirseğim gözüne geldi diye ama annesi yutar mı amk? anlat olm gerçeği dedi anlattım beyler. haklıyım ama var ya gerçekten haksız yere dayak yedik bi de tarkanın öyle olması beni çok üzdü cidden kendimi çok suçlu hissettim. dedim bak ablacım lütfen annemlerin kulağına gitmesin kadın telaşlandı zaten mahalleye çıkarken falan. bu dedi tamam oğlum sen merak etme. neyse beyler eve geldim ben. annem dedi o burnuna noldu falan? kadın direk anladı. ben dedim top geldi suratıma ya bi şey mi var ki falan yok dedi yamulmuş gibi falan, anne dedim korkutma, oğlum cidden yamulmuş gibi bak şurandaki kemik daha belirgin falan. top geldi iner mi diyorum ben korkuyo ayağı yapıyorum. iner iner merak etme dedi. bi süre böyle geçti gitti beyler. bi gün annem anneannemden dönerken yine üst mahalleden geçiyo. bu tarkanın dedesi var, balkonda. annemi görüyo diyo kızım senin çocuk yüzünden bizim tarkan mefta. annem diyo ne diyosun amcacım falan, tarkanı görüyo mahallede, bakıyo göz mosmor. hop alıyo tarkanı, tarkanlara giriyo. bütün olayı anlattırıyo tarkana. peşine beni arıyo.

açıyorum, "çabuk tarkanlara gel Allah'ın cezası bu çocuğun suratı ne böyle" hay amk ya diyorum, tarkanlara gidiyorum. konuşuyoruz, ben ağlıyorum falan amk. sonra annem selenin kim olduğunu öğreniyo. bi gün çarşıda yakalıyo kızı amk diyo ki "bak kızım benim oğlumu dövdürdüğünü biliyorum döven çocukları tanımıyorum ama senin kim olduğunu çok iyi biliyorum seni polise veririm bi daha o mahalleden bi çocuk taşa takılıp düşsün direk sizden bilirim sizi polise veririm" falan filan tehdit ediyo kızı annem kıza şekil şükül yapmış amk :D yürü be anne. neyse işte kız ağlamaya falan başlamış özür dilemiş vs vs. neyse olay çözülüyo çocuklar daha bizi rahatsız etmiyo. o ara babamın bi arkadaşının oğlu geliyo, babamın arkadaşından bahsedeyim. pazarcıymış beyler eskiden o yüzden kaslı iri yarı birisi babamın panpalarından her gün aynı kahvehanede takılırlar, eşinden ayrı, çalışmadığı için oğlu ve kızı annede kalıyo. işte o çocuk benim yaşadığım şehre geliyo tatile. adı samet. bizi tanıştırıyolar, panpa oluyoruz çocukla. bunun playstationu var her gün çağırıyo oyun oynuyoruz, çıkıyoruz dolaşıyoruz falan. işte birbirimize sevgililerimizden bahsediyoruz neyse ben kavga mevzusunu açtım buna. anlattım her şeyi. bu diyo intikam alcaz. babasının gençlik yıllarındaki dumbllelarını buluyoruz, çalışıyoruz, ben zaten kulüpte olduğum için çılgınlar gibi sixpacklerim var, bi de her akşam okulun önüne gidip barfiks çekmeye falan başladık. yarış yapıyoruz o 15 çekiyosa ben 16, ben 16ysam o 17 çekiyo. işte geliyo bana muhafazid ali zamanında dayak yemiş sonra bu dayak yediği kişi ile 6 ay sonra bi daha maça çıkçakmış o 6 ay boyunca odun kesmiş falan filan böyle değişik hikayeler anlatıp beni gaza getiriyo.

biz çalışmalara devam ediyoruz beyler inceden vücutlar belli olmaya başladı o da sporla ilgilenen biriydi zaten. zaten klagibtir o 8. sınıfı geçip liseye başlayan her erkek o dönem mutlaka bodyle uğraşır. biz de biraz erken başladık işte uğraşmaya tatilde başladık yani. günler hep böyle ilerlerken hayatımıza biri daha girdi beyler bizden 2 yaş büyük, adı dağhan. bu babamın arkadaşı dediğim adamın 2. karısı mı fuckbodysi mi her ne taksa, onun ilk kocasından olan oğlu. o da bayaa yapılı biri, yani bizim vurduğumuz yerde gül biterse onun vurduğu yerde bahçe kurulur amk. samimi söylüyorum bizden çok daha iriydi. hep beraber takılmaya başladık biz, parka gidiyoruz denize gidiyoruz bigibletle geziyoruz falan. bi gün evde oturuyoruz bana mesaj geldi, ben "amk çocu" istasyonda buluşalım. mesaj sadece bu. hemen aldım panpamı, dedim yürü lan gidiyoruz. samet de dağhana haber vermiş. dağhan da geldi, sopa arıyoruz amk sopalarla dalcaz ama karşıda kaç kişi var niye çağırdılar bilmiyoruz. sonra dağhan dedi ulan kim var karşıda? bilmiyoruz. e o zaman niye sopalarla gidelim ki adam akıllı gidip görüşelim bakalım derdi neymiş. gidiyoruz falan, dağhan telefonu bu babamların takıldığı kahvehaneye bıraktı. bende telefon var, samette vardı galiba hatırlamıyorum. neyse beyler biz gittik istasyona, çocuklar 8 kişi biz 3, dediler maç yapmaya gidicez adam lazım biz de sizi çağırdık. amk memleketinde sanki başka adam yok. hmm falan diye geçiştiriyoruz şimdi bunları. sonra bu "amk çocu" dedi olm geliyo musunuz gelmiyo musunuz gelceksiniz diye çağırdık bize katılın falan. halı sahada beyler sahilin arka kısmında kimsenin olmadığı yerde. amk ben içimden diyorum hadi samet gitmeyelim de, hadi dağhan gitmeyelim de falan. samet dedi tamam gidelim, dedim benim antrenmanım var yarın sabah, bu yüzden maç yapamam. dağhan da diyo ben de kahvehaneye dönücem falan. samet anlamadı hala çocukların bizi tokatlamaya zütüreceklerini. gidelim diyo falan, arkadan bi çocuk hadi ama lan neyden korkuyosunuz amk dedi, kimden korkucaz lan antrenmanım var lan falan dedim, "amk çocu" dedi şş lanlı lunlu konuşmayı kes falan, dağhan dedi nasıl konuşacağımızı senden mi öğrenicez bilader? çat koydu buna. girdik birbirimize fight!

beyler bugünlük bu kadar olsun yarın hikaye değerlenmiş olursa gelir yardırmaya devam ederim. şunu bilmenizi isterim ki tamamen gerçek olan şeyi anlatıyorum. önüncü nesilim ama yaklaşık olarak 2 senedir ara ara olmak kaydı ile sözlüğü takip ederdim. herkesin hikayesini okumaya çalıştım dedim ben de az değilim amk ben niye anlatmıyorum. başladım yazmaya. ilgi gösteren panpalarıma teşekkür ederim. yarın yerini alan herkes için anlatmaya devam edicem!

iyi geceler.