beyler omegleden tanıştığım kızın evine gidiyorum, önceden yazdığım iki partı attım eğer kızda kalma gibi bi durumum olursa okumak için buraya gelen panpalarıma ayıp olmasın diye. eğer kızda kalmazsam gelir devam ederim.

kız da teşekkür ediyo falan. şimdi gören arkadaşlarım eyvallah diyo kıza ama yanımda kanlı canlı görenler "olm bu ne amk ayrıl şundan" diyolar, kızı yanıma yakıştırmayan önemli bi kitle var yani. bi ortama giriyoruz kız resmen beni bi yere kaçmıyım diye bağlıcak gibi sarılıyo falan. nur bana tripli kızla çıkmaya başladığım için bu sıralarda. ben de kızı yoklıcam hani diyorum lan madem cem öpüştü ben de yanlıyım kıza, sonra diyorum ki olm dur az zaman geçsin kız belki yapmamıştır cem uydurmuştur. neyse sinemaya gittik, kızla ilk sinemada öpüştük beyler, 4 kez kısa kısa öpüştük. sonra ben kızı eve bırakıcam, dedi bu evde kimse yok. hoppaa. dedim geliyim mi? ne zaman gelecekleri belli olmaz bu yüzden gelme. ama dedim seni istiyorum. ben de seni istiyorum dedi, bi çare bul o zaman dedim, dedi binanın otoparkına inelim. indik beyler, kızla bir seviştik bir seviştik.. bu ben elimi aşağıya attıkça kendini kaybediyo gözler gidiyo yukarı doğru.. yarım saat kırk beş dk kadar seviştik otoparkın orda. sonra dedi bu annemler gelirse arabayla yakalanırız, çıkalım. tamam dedim. kızla ilk sevişmem bu şekilde oldu, işini biliyodu demek ki daha önce de bi yaşanmışlığı var. bu da kızın -3. pointi oldu. biz bi kere daha seviştik ilerleyen günlerde, ama artık "ayrıl ondan yanına yakışmıyo" diyen kitlenin sesi iyice çıkmaya başladı. haklılardı da beyler. şimdi sırf sevişiyoruz diye yanıma yakışmayan bi kızla devam edemem. ayrılcam diye kafaya koydum. zaten neşe'nin yerini gram dolduramadı. bi gün saçma sapan bi sebepten tartışma çıkardım beyler, bu teyzesine gidecekti ben tartıştım bununla. daha sonra bu diyo çok kötüyüm, niye anlamak istemiyosun, ilk defa bi erkek için ağladım göz yaşlarımı da mı önemsemiyosun? falanlar filanlar, dedim ya biz ara verelim. kız 1-2 saat kadar ısrar etse de ara verdik. o günün akşamında bi baktım feyse bi tane foto atmış. hemen mesaj attım evet gördük senin kötü olmalarını, ağlamalarını. çok kötüsün falan ama feyse foto atıyosun dimi bilmem ne bilmem ne çat ayrıldım kızdan.

bu arada neşe neşe diyosun, noldu neşe? diyenler olacaktır. benim şubat'ta kızla olan ilişki durumumu görünce durum güncellemiş, "sizin aşk dediğiniz maksimum 5 ay, ne kadar yazık" diye. net bi şekilde bana yazdığı belli. şimdi düşünüyorum da beyler, neden hayatımdan çıktığı zaman bi dur bile demedim? madem hayatımdan çıktı neden ona tekrar affetmesi için yazmadım? bilmiyorum. inanın bilmiyorum. kasım, aralık ayı boyunca her gece yazdım ama mektup.. durmadım.

merve noldu diyenleri de duyuyor gibiyim, içten içe neşe'nin hayatımdan çıkma sebebi olarak kızı suçladım. ister istemez kızdan uzaklaştım beyler.
3-5 kere belki görüştük belki görüşmedik, sonrası yok.

kızdan ayrıldıktan 4 gün sonra başka bi şehirden bi kızla çıkmaya başladım. adı tuğba. tuğba nasıl biri? baskın bi karakter, inceden balık etli. bakışlarıyla, fotoğraflarıyla falan da aşırı derecede cezbedici bi kız beyler. her şey mükemmel gidiyo, 2 ay boyunca efsane bir birlikteliğimiz oldu tuğba ile. iki ay sonunda da ben tuğba'nın olduğu şehre gitcem okul ile birlikte geziden sonra da o şehirdeki halamda kalıcam ve tuğbayla görüşcem, plan yapıyorum işte. neyse beyler günler yaklaştı her şey tamam güzel ama bizim tuğba ile aramız bozuldu amk. arıyorum ağlıyo, diyorum tuğba noldu? yok söylemiyo. noldu? yok söylemiyo. en son sinirlendim sana noldu diyorum ben senin sevgilinim bana cevap ver! diyo eski sevgilim intihar etmiş, en son inşallah en kısa zamanda ölürsün demiştim şimdi yoğun bakımdaymış kendimi suçlu hissediyorum. al bi de burdan yak aq. teselli mi edicen? yoksa gibtir git diyip bırakıcan mı? katı bi şekilde teselli verip kendini suçlu hissetmemesi gerektiğini vurguladım. tamam bunu atlattık, okulla gezi başladı. bana dedi dayım feysbuk açmış bu yüzden ilişki durumunu gizlicem görürse çok kızar telefonumu alır öyle yapar böyle yapar, ilkte tamam dedim ama kafamda deli sorular.. neyse ilerleyen günlerde yine aramız bozuldu amk. soğuk davranıyo sebebi ne bilmiyorum. tek bildiğim şey soğuk davrandığı. içimden söve söve söve en sonunda halama geldim. 4 gün kalıcam, 1. gün akşam geldim, buluşma fırsatımız yoktu 2. gün buluşcaz, 3. gün buluşcaz, 4. gün eve dönücem artık. 2. gün kızla buluştuk beyler yarı ayrı şekilde. ulan kız beni bi gördü, aşkı depreşti amk diyo seni çok seviyorum öyle de böyle de kötü günler geride kaldı artık hep mutlu olucaz falan. defter yazmış bana, onu verdi. geçtik kocaman bi parka bi ağacın dibine çömdük defteri okuyorum. soğuk olduğumz günlerden bahsetmiş orada yazı bulanmış güya ağlıyodum burda falan diyo. 1 kez öpüştük. kız dedi eve gitmem lazım geç oldu tamam dedim, otobüse bincekti ben de binicem dedim yok dedi gelmene gerek yok, aslında yakın ya yürüsek mi dedi? olur dedim, beyler bir yürüdük abartmıyorum en az 5-6 kilometre. ayaklar pert, ordan geri dönmeye gücüm yetmedi taksiye atladım. taksici de anladı yabancı olduğumu, yürüyerek 5-6 kilometre geldiğm yolu saçma sapan sokaklara girerek 10-15 km yaptı. kitledi bana bi güzel, bir sövüyorum sormayın. ertesi gün de kırmızı mı kadife mi ne öyle bi yerde sinemaya gidicez, sinemada sevgili koltuklarına oturcaz sevişcez. yani sevişcez kısmına kadar ortak planladık, sevişcez kısmı benim planım. zaten smste birbirimizi çok azdırıyoduk, dedim sevişiriz heralde. akşam işte aşk dolu mesajlar yağıyo telefonuma..

gösterdi bu işte evi, dedim ee yakınmış ne zaman beni eve atıyosun? dedi ahaha ya yerim ağzını lan falan, dedim yiyemezsin, yerim, yiyemezsin. yerim. nasıl yapıcan lan dedim, burda yapamam olm dedi. o zaman eve at beni dedim, şu an dolu dedi annesi varmış, asansör de dolu değil ya dedim. dur bekle dedi beyler gittik yine topluluğun olduğu yere. bu dedi yunus biz charlyle bize gidiyoruz bende kitabı vardı onu alıcak, hem annem de merak ediyo seni gördü ama charlyle tanışmadı daha bi tanıştırayım. yunus dedi tamam buralardayım ben, gittik beyler, asansöre bir girdik, bu bir yapıştı benim dudaklara, anlatamam. vakum vakum yemin ederim tam bir vakum. demek ki yerim ağzını derken içten içe arzuluyormuş beyler. neyse, eve çıktı, bi tane kitap aldı evden döndük. yunus çakmadı durumu. buselerin evi her sabah boş oluyodu beyler, annesi kardeşini okula bırakıyormuş, babası zaten işe gidiyo. beni çağırdı bu her sabah sevişiyoruz kızla. ben farklı yerden giriyorum okula anlaşılmasın diye, o farklı..

sonra buse bi çocukla çıkmaya başladı. kendinden 3-4 yaş büyük bi çocuk. adı eren. ee dolayısıyla benle de sevişme iptal.. eyvallah dedim hala takılıyoruz ama beraber. tabii benim sevgilim yok, bunlar artık yunus-seher-eren-buse takılmaya başladılar. bi gün seher bana mesaj etti dedi charly senin feyk hesabını açmışlar falan, dedim sağol ya valla bilgilendirdin, rica etti, gülümsedim. dedi napıyosun? iyi dedim napıyım ya sen napıyosun öyle böyle sohbet ettik bitti. aradan bi kaç gün geçti, seherin eski sevgilisi sehere mesaj atmış, bizim okuldan çocuk. yunus dedi charly bu çocukla konuşcam vurcam, yanımda ol. tamam dedim, aldık çocuğu kenara çektik. lan yunus konuşuyo da konuşuyo. olm diyorum vur, hala konuşuyo sertleşiyo yumuşuyo ama bi türlü vurmuyo. baktı çocuk vurmuyo, bu sefer karşı taraf üste çıkmaya çalıştı falan ben girdim araya dedim bilader hem yaptığın adamlık değil hem de gelmiş burda tatava yapıyosun giberler öyle işi, dedi bu sen ne karışıyosun lan, tuttum bunun yakasından ne demek sen ne karışıyosun lan bu çocuk benim kardeşimse karışırım senin bana hesap sormaya hakkın mı var dedim bi tane tokat attım buna. yunus ayırdı bizi beyler. komedi. neyse, seherin haberi olmuş, işte teşekkür ediyo bana akşam. seherin şifre de yunusta var, görüyo. bi gün çektim yunusu kenara bak dedim yunus seherle konuştuk, gördün, eğer içinde gram kıskançlık varsa söyle kızla muhabbeti keseyim içimde art niyet yok, olmadığını da biliyosun ama hem ilişkinizi hem de arkadaşlığımızı bozmayalım. dedi yok lan saçmalama öyle şey mi olur falan.. iyi bakalım dedim.

duş alıp geliyorum.

en arkaya sevgili koltuklarına almış beyler bileti. dedim bu sevişmek istiyo belli. yumuldum beyler kıza, boynuna nefesimi bırakıp ilk saldırıyı onun yapmasını bekliyorum. bu huylanmaya başladıkça daha derin nefesler alıp dudağımla huuup diye içime çekiyorum yavaş yavaş, sonra hahhh diye bırakıp nemlendiriyorum boynunu. arada da dilimin ucuyla ıslaklık bırakıyorum ki bi dahaki içime çekişimde huylansın iyice. filmin adını falan hatırlamıyorum izlemedim zaten bi kere bile. bu kafamı kaldırdı, yapıştı dudaklarıma. öpmüyorum beyler, emiyo. arada üst dudağımı, sonra alt dudağımı.. sonra tekrar üst. ama ben hiç hareket ettirmiyorum dudaklarımı. bu da hırslanıyo tabi benden istek görmek istiyo daha şehvetli öpüyo ısırıyo falan. ben koltuğa yaslanmışım, o bi eliyle boynumu kavramış üstümde sayılır. birden bunu yaslandırdım koltuğa bi yapıştım dudaklarına beyler, vakumluyorum. french kiss yapıyoruz falan. dudaklarından çenesine indim, ordan kemiklerini hissedeceğim şekilde saçların başladığı favori kısmı var ya oraya kadar ıslak ıslak öpüyorum beyler. ıslak derken böyle şapur şupur değil, şehvetli ıslaklıklar yani. ordan kulak memesinin oraya geçtim, fısıldıyorum kıza.. çok tehlikelisin sen, beni zor durumda bırakmayı alışkanlık haline getirecek kadar tehlikelisin.. biraz daha devam edersen fantezilerimi senin üstünde denemekten hiç çekinmicem.. bu iki nokta koyduğum yerlerde cümleyi bitirdiğimiz için nefes veriyoruz, duraksayıp dudakları yalıyoruz beyler. (kendi dudaklarımızı) durun bunun hakkında bi video atayım da anlamış olursunuz.

https://www.youtube.com/watch?v=uqeHw0S-3S4

işte bu şekilde beyler. bunu kıza uyguladım. kulağa ayıp şeyler fısıldamanın tahrik edici olduğunu da orda keşfetmiş oldum, her ne kadar prof olmasam da.. daha sonra bu bizim sakalla ense köklerinin arasında kalan kısım var ya boynumuz.. işte orayı yalamaya başladım yukarıdan aşağıya. ben böyle yaptıkça kız da aldı eline dalgayı, onunla ilgileniyo.

iyice dikleştirdikten sonra kucağıma gel dedim, yan şekilde kucağıma oturdu, bacaklarımı hafif araladım, totosu bacaklarımın arasında kaldı, ben gömleğinin düğmelerini açtım ve sütyenin arasından göğüs uçlarını okşamaya başladım öpüşürken.. daha sonra çenesine, ordan daha aşağıya ve en son göğüs uçlarına indim öperek.. dur diyemedi beyler, kız devam et diye bağırıyo ama içinden. hissediyosun.

tekrar düzgün oturttum kucağıma ve çorabının içine elimi atıp kalçalarını okşadım. o gün ön tarafa hiç dokunmadım, kendi elimi oraya zütürecek mi acaba diye merak ettim. bi de şimdi orda kızı yeterince tatmin etmek istemedim benimle tekrar buluşmak için tıpış tıpış ayağıma gelsin diye..