gereksiz bir adamın gerekli olmayan günlüğü

08.06.2014
saat 05.17, sıradan bir üsküdar sabahı. dört yıldır -dile kolay- her şey aynı. gitgide kötüleşiyor da olabilir ama iyimserim ne yapayım? perdenin pencereyi araladığı açıklıktan yere düşmesine ramak kalan ayı zorlukla tutuyor ayakta gözlerim. böylesi güzel bir manzarayı yaptıkları saçma binalarla, antenlerle alenen mahveden insanları neden seveyim ki? insanların yaptıklarına inat kuşların cıvıltısı ve martıların tiz çığlıkları kendime getiriyor beni. buz mavisinden hallice lakin çok daha asil bir renkle esenliyor gökyüzü beni. karşı binadaki kursun ışıkları son birkaç yıldır olduğu gibi sabaha kadar açık kaldı. acaba neler oluyordu içeride? birkaç yılda insanlar birbirlerine ne yalanlar söyledi? ne umutlarla girip ne hayal kırıklıklarıyla çıktılar? belki de hayalleri sırtlarını sıvazlarken bir anda taraf değiştirip azılı birer düşman birer pranga oldular. acaba kursun öğrencilerinden biri de dışarıya baktığında beni, odamı fark etmiş midir? ne yaptığımı merak etmiş midir?

nasıl anlatırdım peki? bir gün o öğrenci kapıma dayansa merak ediyorum ne çeviriyorsun burada dese ne derdim?

herhalde cevabım 'hiç.' olurdu. tabii viski paramı aptal bir bilgisayar oyununa yatırıp sabaha kadar ayık kalmamdan başka. ah doğru bir de ev arkadaşlarımın mutlu suratları gelirdi aklıma sanırım. onlar gülmek için kendilerini mutlu etmek için kocaman sebeplere muhtaçlar. ben mi? bense mutlu olmamak için bir sebep göremiyorum. ufak bir örnek vermek gerekirse tam olarak şu an diyebilirim. günün en huzurlu anı. sigarayı her çekişinde o narin çıtırtılar ve üflenen dumanla birlikte çıkan nefesin sesi. sırf bu seslere kulak verebilmek için sessiz içmeli sigarayı. ne o allah aşkına sigara muhabbeti falan? sigara muhabbeti bir kültür budalalığıdır. aslolan sigarayla muhabbettir. unutmamak lazım yakmadan evvel kalın parmakların arasında dört bilemedin beş tur çevirip yumuşatmak gerekir sıkıca sarılmış tütünü. hatta üç beş parça tütün düşmelidir oval ağzından sigaranın. muhabbet ediyoruz burada be adam! ağız doluyken muhabbet mi edilir?

okudum yannan gibi okumayın