1. 1.
    0
    evet beyler ve bayanlar tüm ayrıntılarıyla size gerdek gecesi neler yapılmalı onları anlatacağım
    ···
  2. 2.
    +6
    Sünnet ve meşru olan nikah akdi tamamlandıktan sonra iki eş, dünya evine girmek maksadıyla zifaf gecesi ve bir araya gelme anı için maddî ve ruhî hazırlığa başlarlar. Bu bölümde; islam'ın evlenecek olan çiftlerle ilgili, zifaf gecelerinde yapmaları gerekli olan adab ve takip etmeleri lazım gelen yolu izah edeceğiz. Söylenilenler yapıldığı takdirde düğün ve zifaf geceleri Allah'ın rızası doğrultusunda ve islam'ın adabına uygun olarak yapılmış olur.

    Zifafa Hazırlık:
    • Yukarıdan beri anlattığımız gibi, gerekli maddi ve manevi temizlik ve hazırlıklar tamamlanır. Temiz bir banyo, güzel giyim, güzel koku, sakal-bıyık traşı, ağız temizliği... gibi
    • Zifaf odası özel hazırlanmalıdır. Mümkün mertebe gürültü, kalabalık ve huzur bozucu etkilerden uzak olmalı, rahatsız edilmeme konusunda güvenli bir yer olmalıdır.
    • Başkalarının ikamet ettiği bir evde veya dairede zifaf olacaksa, en iyisi evdekilerin o akşam orayı terkedip, gelin ve damadı başbaşa rahat bırakmalıdır.
    ···
  3. 3.
    0
    Bu mümkün değilse, evdeki diğer misafirler evi çabuk terketmeli, kalanlar erken yatmalı yani el-ayak çekilmeli, kapılar kapanmalıdır. Gelin ve damat her türlü endişe ve huzursuzluktan, kanlı çarşaf gösterme stresinden uzak ve güven içinde olmalıdır.
    • Banyo teşkilatı kolayca kullanılabilir ve rahat bir ortamda olmalıdır.
    • Düğün gününü belirlerken gelinin adet günlerin! göz önüne almalı ve düğün günü temiz günlerine göre ayarlanmalıdır.
    • Bütün bir ömür boyu ve özellikle düğün günü ve gecesi alkollü içkilerden kaçınılır. Zira alkollü içkiler haramdır ve cinsel mutluluğun da amansız düşmanıdır. Tarlaya sarhoş tohum atmak en büyük hatadır.
    Bütün bunları açıkladıktan sonra, şimdi de evlenecek olan kişinin zifaf gecesinde yapması gerekli olan şeyleri ve zevcesinin yanına girdiği andan başlamak üzere, cinsel ilişkinin bitimine kadar olan merhalelerde riayet edilmesi gerekli olan durumları izah edeceğiz.
    Herkes bilsin ki, islamî kültür ve adetlerimiz, bize her şeyi, hatta zifaf gecesindeki edebi ve cinsel ilişkinin temel kaidelerini dahi öğretmiştir. Bu merhaleler aşağıdaki şekildedir:
    ···
  4. 4.
    0
    * Gelinlik elbisesini giymeden önce gelin kız abdest alır, iki rekat şükür namazı kılar ve dua eder.
    • Düğün gecesi damat en yakın camiye yatsı namazına gider. Camiden gelince düğün evinin kapısı önünde cemaatle birlikte dua edilir. Zifaf, illa gece olmaz. Gündüz de olabilir ama daima gecenin sessizliği ve sakinliği tercih edilir.
    • Duadan sonra damat, büyüklerin elini öper ve damat içeri katılır.
    • Damat, euzü besmele çekerek sağ ayağıyla gelinin odasına girer.

    Zifaf Odasında:

    • Damad, güleryüz ve neşe ile gelinin odasına girer, eşine selam verir. içerde yenge veya büyükler var ise büyüklerin elleri öpüldükten sonra içerdekiler de damatla geline mutluluklar dilerler ve odadan çıkarlar. Kapı besmele ile kilitlenir. Damat, elini gelinin başına koyarak besmele ile Hz. Peygamberin tavsiye ettiği duayı okur:

    "Sizden biriniz bir kadınla evlendiği vakit elini onun alnına (perçemine) koysun, besmele çekerek Allah'ın adını ansın, sonra da bereketle dua ederek şöyle desin:
    - Ey Allahım! Senden onun hayırlı olanını ve hayırlı olan huy ve tabiatını dilerim, yine onun şerlisinden ve şerli olan huy ve tabiatından sana sığınırım." (Buhari, Ebu Davud, Nikah: 46).
    ···
  5. 5.
    0
    * Bu duadan sonra damat gelinin yüzünde örtülü bulunan örtüyü kaldırır ve yüz açımı olarak hazırladığı hediyesini takdim eder. Geline hoşgeldin der, tebrik eder ve tokalaşırlar. Birbirlerinin yüzüne sevgi, şefkat ve mutlulukla bakışırlar...

    • Gelin de ayakta damadın tebriğini kabul eder, güler yüzle karşılık verir. Lüzumsuz somurtkanlık ve çekingenlik gösretmemelidir. Mutluluklar tek taraflı olmamalı ve paylaşılmalıdır. Karşılık görmeyen iltifat ve sevgi yarımdır.
    ···
  6. 6.
    +2
    * Sonra damat ile gelin, böyle mutlu bir evlilik kurdukları için Cenab-ı Hakka şükür olarak ikişer rek'at şükür namazını birlikte veya ayrı ayrı kılarlar. Namazdan sonra da Cenab-ı Allah'a ellerini açarlar, kendilere verdiği bu nimetlerden ve mutluluktan dolayı şükrederler. Bu mutluluklarının devamı, dünya ve ahiret saadeti için birlikte dua ederler. Cenab-ı Hakk'tan hayırlı evlat, helal ve bol rızık dilerler ve şöyle dua ederler, gelin de amin der:

    "Allah'ım! Eşimi ve ailesini benim için bereketli kıl. Beni ve ailemi de eşim için bereketlendir. Hayırlarda birleştirdiğin sürece bizi birlikte yaşat. (Dünya va ahiret mutluluğumuz için) ayrılık gerektiğinde bizi ayır." (Taberani, (2/21-3)).

    Bu dua ayrı ayrı da yapılabilir.
    • Damat, gelinin yatsı namazını kılıp kılmadığını sorar ve kılmamış ise kılmasına müsaade eder. Tabii adetli olup olmadığını da sorar ve ona göre davranır. Eğer adetli ise cinsel birleşmeye girmez, sabreder, sohbete başlarlar.

    • Sohbet: Sonra damat, güleryüzlü, sevecen tavırla eşine yaklaşır. Gönül alıcı tatlı sözler söyler. Eşine iltifatlar eder, mutluluğunu bildirir. Aynı şekilde gelinin de güler yüzle ve tatlı tebessümlerle karşılık vermesi damadın moralini yükseltir. El ele, gönül gönüle, göz göze ve omuz omuza vererek kendileri için hazırlanan kuru yemiş cinsinden şeyleri hem yerler hem de tatlı tatlı sohbet ederken heyecanlarını giderirler. Birbirlerine yiyecek ve tatlı ikram ederler. Şakalaşırlar.

    imam Ahmed, Müsned'inde şu rivayeti zikretmiştir:
    "Esma Binti Yezid b. es-Seken şöyle dedi: Ben Hz. Aişe'yi (r.a) bakılması için süsledim, sonra Peygamber (s.a.v) onun yanına geldi, kendisine büyük bir bardakla süt getirildi ve o sütten içti, sonra sütü Hz. Aişe'ye verdi, Hz. Aişe utandı ve başını eğdi." (Ahmet b. Hanbel.)

    Diğer bir hadiste de Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
    "iman bakımından en kamil mü'min, ahlakı en güzel olan ve ailesiyle en çok şakalaşandır." (Tirmizi. Nesai.)
    Bir diğer hadiste de:
    "En hayırlınız ailesine en çok hayırlı olanınızdır, ben de içinizde aileme en çok hayırlı olanınızım." buyurdu. (Tirmizi.)
    ···
  7. 7.
    +3
    * Bütün günün yorgunluğu ve stresi giderilinceye kadar sohbete devam edilir... Mesela, evlilik hayatlarında takib edecekleri müşterek çizgiden ve hedeflerinden, evlilikten beklentilerinden bahsederler. Damat, gelinin heyecanı ve ürkekliği gidip sakinleşinceye kadar acele etmemelidir. Çünkü, gelin ilk defa yabancı bir erkekle başbaşa buluşmanın, ona tamamiyle yakınlaşmanın, özel konuları konuşmanın utancını yaşar.

    Kızlığın bu hali normaldir, hoş karşılanmalıdır. Gelin konuşmaktan, ona açılmaktan çekinse bile, damat samimi sohbet ve yakınlığı sabırla sürdürmeli, onun gönlüne yavaş yavaş tatlı ve güvenli konuşmaları ile girmelidir. Gelinin güleryüz ve samimiyetle dinlemesi ve gülümsemesi, arasıra hafif karşılık vermesi kafidir.
    ···
  8. 8.
    +2
    * Bu ilk gecede eşler birbirlerine karşı nezaketi elden bırakmamalıdırlar. Eşler, birbirlerini üzecek davranış ve tavırlardan kaçınmalıdırlar. Gündüzün yorgunluğunu ve stresini hatırlatıcı söz ve hareketlerden de kaçınmalıdırlar.

    • ilk olarak bir erkeğe kendini teslim eden bir kız için ilk gece çok önemlidir. O anda erkeğin geniş şefkat ve sevgi kanatlarına ihtiyacı vardır. Bir kadın, kendisini teslim ettiği ilk erkeği asla unutmaz. Eğer kadın ilk zifaf gecesinde tatlı heyecanlar ve güzel bir ön sevişme yaşamışsa, sevgi, sabır, nezaket ve geniş bir anlayışla karşılaşmışsa, o erkeğe ömür boyu minnettar kalır. Ve ömür boyu ilk gecenin tadını unutamaz. Hatta o adam o kadını sonradan terketse, hayal kırıklığına uğratsa da kalbindeki o esrarlı hatıra daima yaşar.
    ···
  9. 9.
    +4
    * Halk arasında yanlış bir tabir vardır; "Kedinin bacağını ilk günden ayırmalı." Yani daha ilk gecede sert davranmalı ve itaat için gelinin gözünü korkutmalı derler. Halbuki bu söz ve böyle bir davranış çok yanlıştır. Gönülde tamiri mümkün olmayan derin yaralar açar. Ömür boyu sürecek kırgınlığın temelini atar...

    • Zifaf gecesi, erkeğe girişkenlikten ziyade çekingenliği ve nezaketi emreder. ilk gecede, erkek alacağından çok vermek zorundadır. Bir kadının zifaf gecesinde yaşadıkları, ileride erkeğine karşı duyacağı sevgi ve davranışlarını belirler.
    • Bilinçli bir erkek, sert hareketlerden sürekli olarak kaçınır. Daha odaya girer girmez gelinin giysilerini adeta parçalarcasına çıkartmak ve yıllardır hasret kaldığı ilişkiyi bir an önce gerçekleştirmeye kalkmak gelini paniğe uğratacağı gibi, her iki taraf da bu anın olumsuzluğunun etkisinden uzun yıllar kurtulamazlar. O nedenle erkeğin çok sevecen, romantik, hassas ve yumuşak davranışlar içinde olması gerekir.

    Romantik Girişimler:
    • Eşler, kendileri için hazırlanan kuru yemiş v.s. yedikten ve sohbeti koyulaştırıp birbirlerini birazcık olsun tanıyıp aralarında bir miktar samimiyet oluşunca, damat yavaş yavaş geline yaklaşır, öncelikle elleri ile geline nazik ve şefkatli okşamalarla dokunma alışkanlığını kazanır ve gelini de dokunmaya alıştırır... Sonra öpmeye alışır ve gelinini de alıştırır... Damat, asla aceleci ve kaba davranmamalıdır. Artık evlendik, ona istediğim gibi sahip olurum, diye düşünmemelidir yukarıda anlattığımız nedenlerden dolayı.
    ···
  10. 10.
    +2
    * Bir müddet sonra gelinin gerginliğinin ve tedirginliğinin gittiğini hisseden damat, oda ışığını olabildiğince loş hale getirir. Bu hal, gelinin rahat soyunmasını sağlar. Özellikle gelinin rahat olabilmesi için soyunurken damadın geline arkasını dönmesinde yarar vardır. Ekseriya gelin, erkeğin karşısında ilk defa çıplak olarak görünmekten ve erkeği de çıplak olarak görmekten ürküp dehşet ve korkuya kapılabilir. Burda da erkeğin anlayışlı ve sabırlı olması gerekir.

    Hatta gelinin utangaçlığını gidermek için iç çamaşırların yatağın içinde de çıkarılması pgibolojik yönden daha rahatlatıcı olur.
    • Cinsi münasebette eşler, iç çamaşırlarını da tamamen çıkarmalıdırlar. Zira elbiseleri çıkarmak bedeni rahatlatır, hareketi kolaylaştırır ve tenlerin birbirine dokunması lezzeti artırır. Cinsel ilişki sırasında eşlerin soyunması helaldir. Ancak olgun iman, Allah'a ve meleklere karşı utanmayı gerekli kıldığı gibi örtünmeyi de güzel kılmaktadır. Bu örtü cinsel ilişkiyi engelleyici olmamalıdır. Hafif bir örtü olabilir.

    Bu konuda rivayet edilen hadiste Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
    "Allahü Teala haya sahibi ve settar (örten)'dir. Haya ve örtmeyi sever." (Ahmet b. Hanbel. Tirmizi. Ebu Davud.)
    Diğer bir hadiste ise Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
    "Çıplaklıktan sakının, zira büyük abdest ve kişinin zevcesi île cinsi temasta bulunması hariç, sair hal ve zamanlarda sizinle beraber olan ve sizden asla ayrılmayan (melekler) vardır. Onlardan haya edin ve onlara saygı gösterin" (Tirmizi.)
    ···
  11. 11.
    +2
    Cinsi münasebette örtünmenin efdal olduğunu teyid eden bir rivayette şöyledir:
    "Biriniz eşi ile cima yaparkan iki vahşi eşek gibi örtüden büsbütün arınmasınlar." (Tirmizi.) Örtünmeyi öğütleyen hadislerinde Allah'ın Resulü şöyle buyurmaktadır:
    "Biriniz eşiyle cinsi münasebette bulunduğu zaman eşi ile kendisinin arkasına bir örtü alsın.
    Eşler iki vahşi eşek gibi örtüden (büstünün) arınmasınlar." (Müslim, Hayz:10.)
    ···
  12. 12.
    +1
    Aşk Oyunları:
    • Sevişmek sünnettir: Cinsel temasın adaplarından biri de henüz cinsel ilişkiden önce eşlerin oynaşması, sarmaş dolaş olması ve öpüşmesi sünnettir. Cinsî münasebetin bedeni (cinsî) tatmîne erdirici olabilmesi için ilişkiden önce sevişilmesi şarttır. Bu sevişmede gelinin kendini tabiî akışa serbest bırakması yeterlidir.

    • Erkek yatağa girdiğinde elleriyle gelinin saçlarını okşamalı, gözlerine tatlı tatlı bakarken ona saçlarının, gözlerinin, kaşlarının, burnunun vb. ne kadar güzel olduğu hakkında tatlı sözler söylemelidir.

    • Eşler, yatakta da tatlı sohbetle ürkekliklerini giderdikten ve birbirlerine alıştıktan sonra yavaş yavaş önsevişme denilen öpmeler, okşamalar ve aşk fısıltıları ile aşka başlamalıdırlar.
    ···
  13. 13.
    +3
    * Aşk Fısıltılarının Aracı Kılınması:
    Hz. Peygamber (s.a.v) bir hadislerinde şöyle buyurdu:
    Hiçbiriniz eşiyle hayvanlar gibi -sevişmeksizin- cinsî münasebette bulunmasın. Arada bir elçi bulunsun. Soruldu:
    - Ya Resulellah! SÖzünü ettiğiniz elçi nedir?
    - Aşk fısıltıları ve öpüşmedir. (ihyau Ulûmiddin, imam-ı Gazali, K.Nikah, Adabü'l-Muaşeret, 2/64.)

    Yine Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdu:
    "Üç şey acizlik ifade eder: ..Bunlardan biri de kişinin fısıldaşmaksızın sarmaş dolaş olup eğlenmeksizin eşi veya cariyesi ile cinsi münasebette bulunması; eşi orgazm olmadan (boşalmadan) boşalıp işini bitirmesidir."
    ···
  14. 14.
    +1
    Halbuki, gelin ile öpüşme, oynaşma ve sarmaş dolaş olmanın; nefsi cinsel münasebete hazırlama, duyguları harekete geçirme ve cinsel ilişki lezzetini arttırmadaki etkinliği inkar edilemez.
    Bu sebeple damat, cinsel birleşme esnasında -hadiste geçtiği gibi- eşinin de onunla birlikte tatmin olmasını ve orgazmım (boşalmasını) gözetlemesi gerekir. Onun için erkeğin kendisini kontrol altında tutup, acele etmeyip eşinin cinsel duygularını hareketlendirici sevgi sözleri ve aşk fısıltıları ile eşinin cinsel duygularını uyandırmalıdır. ilk gece genelde kadınlar cinsel ilişki yerine oynaşmayı ve sevişmeyi tercih ederler. Onun için erkek cinsel ilişki için acele etmeden oynaşarak kadının ürkekliğini gidermelidir.
    ···
  15. 15.
    +1
    * Tatlı bakışlar ve sözler artık yavaş yavaş dokunuşlara ve öpüşlere dönüşür. Bunlar gelinin dokunma ürkekliğini giderir. Gelin ne kadar ürkek olursa olsun, erkeğin şefkatli, nazik ve güven verici davranışları karşısında gelinin utangaçlığı gider ve erkeğin aşk oyunları ile yavaş yavaş aşktan zevk duymaya ve arzuya dönüşür.

    • Damadın sözlü aşk fısıltıları, yumuşak okşama ve dokunmaları, yavaş yavaş fiziki aşka geçiş sağlar.
    • ilk gecede birçok kadın, cinsel birleşmeden daha çok hassas bölgelerinin hafif okşamalarla tahrik edilmesini ister. Ama bu okşamaya da en hassas bölgeden başlanmaz. Genel olarak ilk gecede kadının teninin tamamı hassastır.

    Öncelikle daha az hassas olan bölgelerden başlayarak hassas bölgelere doğru yavaş yavaş yumuşak okşama ve öpmelerle kayılır. (Hassas yerler: Dudaklar, kulaklar, bilhassa kulak arkaları ve boyun, ense, göğüsler, göbek ve çevresi, daha sonra cinsel organ civarlarıdır.)
    ···
  16. 16.
    0
    * Bu esnada sevgi ve aşk fısıltılarını da ekgib etmemelidir. Sözler, dokunuşlardan daha tesirlidir. Yukarıdan beri izah ettiğimiz ön sevişme yapılmadan asla direk cinsel ilişkiye girilmemelidir.
    Sünnete Uygun Cinsel ilişki için:
    1- Besmele çekilmeli,
    2- Şeytandan Allah'a sığınmalı,
    3- Ön sevişme ve uyarma gereklidir.
    Bu gerçeği Allah'ın Resulü şöyle açıklar:
    "Bismillahirrahmanirrahim ile başlamayan her önemli iş ekgibtir." (C.Sağîr: 2/92.)

    Cinsî münasebet de önemli bir iş olduğu için onun da besmele ile başlaması zarurîdir.
    Allah'ın emri ve O'nun Resulü'nün sünneti üzerine nikahladığımız eşlerimizle cinsî münabete başlarken Şeytan'tan Allah'a sığınmaya muhtaç mıyız?
    ···
  17. 17.
    +2
    * Elbette.
    Doğrudan ibadet olan Kur'an okumaya başlarken bile şeytan'tan Allah'a sığınmaya muhtacız.
    "Kur'an'ı okuduğun zaman, Allah'ın rahmetinden kovulmuş şeytan'ın kötülüğünden Allah'a sığın." (Kur'an-ı Kerim, Nahl:98.)

    Nasıl sığınılacağını da Allah'ın Resulü'nün bir hadisi ile açıklayalım. O, şöyle buyurur:
    "Mü'minlerden biri karısı ile cinsel münasebette bulunmak istediği zaman: "Bismillah, Allahım! Bizi şeytan'dan, şeytan'ı da bize vereceğin çocuktan uzaklaştır." şekilinde dua eder ve sonra onlara bu münasebet sebebiyle bir çocuk takdir olunursa, şeytan o çocuğa ebediyen zarar veremez." (ibni Mace terc. ve şerhi: 5/360.)
    ···
  18. 18.
    +2
    Kişi cinsel münasebette bulunduğu zaman ona refakat eden ve sözleri -davranışları- işlerini tescil eden Melekler ondan ayrılırlar. (Fezyü'l-Kadîr, 3/126. (Hn: 2911)) Kişinin kendisine özgü şeytan'ı ise daha çok tesir etme imkanı bulur. Ancak öğretilen şekliyle dua eden kişiye şeytan'ı vesvese veremez.
    Erkeğin Giriş Zamanı: Aşk oyunları neticesinde uyarılan kadının cinsel organının üstünde bulunan dış dudakların altındaki bartolin bezleri bir sıvı (erkekteki mezînin benzeri kazî) salarlar.

    Bu sıvı, vajinayı ıslak ve kaygan bir hale getirir. Erkeğin cinsel organının her iki tarafa da haz verecek bir şekilde ve acı hissettirmeden girmesi, ancak bundan sonra mümkün olur. Bu bakımdan, erkek, eşinin ancak vajinası bu sıvıyı salgıladıktan sonra cinsel birleşmeye hazır olabileceğini, aksi halde acı duyabileceğini unutmamalıdır.
    ···
  19. 19.
    +1
    Bekaretin Giderilmesi:
    Bekaretin giderilmesi için, bazılarının zannettiği gibi fazla zorlanma hadisesi yoktur. Normal vasıfları taşıyan kız ve erkek için bunun bir zorluğu yoktur. Yukarıdan beri izah edildiği şekilde önsevişme ve aşk fısıltıları ile ürkekliği giderilen ve cinsel birleşmeye hazır hale getirilen gelin, sert bir yatağın üstüne sırt üstü yatar.

    Dizlerini yukarı büker ve erkeğin rahatça girebilmesi için gerek duyulursa kalçalarının altına küçük bir yastık da konabilir. Aşk oyunları esnasında gelinin cinsel organında cinsel birleşmeyi kolaylaştıracak kaygan sıvı normalde gelir. Şayet bu sıvı gelmemiş ise, yani gelinin cinsel organında ıslaklık yoksa, damat cinsel organına girmeyi kolaylaştırıcı ve kayganlaştırıcı krem sürebilir.

    Vajinaya kremsiz penisin girmesi, kadına acı verir ve giriş zor olur.
    Erkek, kadının bacaklarının arasında diz üstü yerini alır. Penisini kadının vaginasına yavaşça girdirir ve bu şekilde ilk cinsel birleşme tamamlanmış olur. Bu pozisyonda erkeğin önemle dikkat etmesi gereken bir konu da ağırlığını dizlerine ve dirseklerine vermelidir. Vücut, bütün ağırlığıyla kadının üzerine binmemelidir. Bu pozisyonda eşlerin birbirlerinin gözlerine bakma, yüzünü, boynunu, kulaklarını ve göğüslerini öpme gibi aşk oyunlarını devam ettirme imkanı vardır. Aşk oyunları ve tatlı sözlerle kadının dikkati cinsel organından uzaklaştırılırsa, sevişmenin heyecanından bekaretin giderilmesi esnasında duyulan acının tesiri hissedilmeyecek derecede azaltılır.
    ···
  20. 20.
    -1
    Belki de aşk fısıltıları esnasında sevişmenin yoğunluğundan hiç acı da duymayabilir.
    Erkeğin fazla girmesi kadına rahatsızlık verdiğinde kadın, elleriyle erkeğin belinden kavrayarak yavaşça geri itebilir.
    ilk cinsel birleşmenin tabii neticesi olan kızlık zarının yırtılması sonucunda, tatlı bir acı ile kan gelebilir. Kanama meselesi de çok fazla büyütülmemelidir. Normal kanamanın ölçüşü, aşağı yukarı bir çorba kaşığını dolduracak miktarda kanın akmasıdır.

    Kanama fazla olursa, telaşa gerek yoktur. Genç kız sırt üstü vaziyette dizlerini kaldırıp bacaklarını kasarak bitiştirip kımıldamadan yatar ve biraz bekler. Kanama çoğu zaman durur. Buna rağmen durmazsa, yine telaşlanmadan bir hekimin yardımı istenebilir.

    Ama bu halin eşler ve zaruret halinde müracaat edilen üçüncü kişi dışında hiç kimse tarafından bilinmemesi ahlaka uygundur. Çünkü bu durum eşlerin mahrem sırlarıdır.
    ilk cinsel birleşmede kan gelmiş ise, bir hafta (hiç olmazsa üç-dört gün) müddetle, kızlık zarında meydana gelen yaracıkların iyi olması için hiç cinsel birleşmede bulunmamak daha doğrudur. Bu hususa dikkat edilmezse, kadın, cinsel ilişkiden zevk yerine acı ve ıztırap duyabilir. Şu da bilinen bir gerçektir ki, ilk cinsel ilişkiden bilhassa kadın pek lezzet duymayabilir. Yeter ki daha sonraki ilişkilerle bu ekgiblik giderilebilsin...

    Kızlık zarının yırtılabilmesi için penisin zorlaması gerekir. Zardaki esnek lifler çoksa yırtılma zorlaşabilir.
    Kızlık zarının yırtılması sırasında, kimi zaman kanama görülmeyebilir. Bunun nedeni de kızlık zarının sahibi olan genç kızın biyolojik yapısıdır. Eğer yırtılan yerde hiç kılcal damar yoksa, kanama olmaz.
    ···