-
1.
+28 -6Okulumuz bitmiş üniversiteye geçeceğiz, izmir egekent civarında yaşıyordum o zamanlar ( ifşa etmekte bir problem bulmadım ) hayatımın en sevdiğim dönümlerindendi belki o zamanlar 1 ay kalıp artık üniversite yurduma gidecektim bu yüzden herkesle iyi vakit geçirmeye çalışıyordum sevgilim vardı bir de adı Aysun. ( bunu da ifşa ediyorum Allahın belası hayatımı mahveden sorumlulardan ) onunla birlikte kalan son 1 ayımı düzeltmeye iyi vakit geçirmeye çalışıyorduk. Annem ile annesi de yakın arkadaş ve komşulardı. Bu 1 ayda ben yaşıyorum, rüzgar saçlarıma esiyor, kısa ama olsun azıcık da olsa kalkıyordu havaya. Ortamı hayal ediyorum kolumda Aysun ile, bana ne yapacağız seni özleyeceğim diyor gülmeli üzülmeli garip bir cevapla üzülme birtanem her zaman gelecem buraya diye gönlünü rahatlatıyordum, ilk defa o gün onunla öpüşmüştüm normalde yanaktan yanağaydık hep ama bu sefer ilk defa öpüşmüştüm. Keşke bunu yapmasaydım ki saçma bir hayat yaşamasaydım. Her şey buradan sonra başladı benim için. Net ayrıntılarla başlıyorum yazmaya
Rez alın -
2.
+35 dakikaya geliyorum
-
3.
+13Gece 11 e kadar dışarıda durup eğlenmek mahallenin tozunu attırmak favorimdi, yapanlar genelde küçük çocuklardı ama bizde çocuğuz değil mi. Hemen salona geçip klimanın karşısında serinlemeye başladım, annemin terlemişsin hasta olacaksın oğlum laflarını pek takmayıp 2 dakikalık duruşumdan sonra hızlı hamlelerle odama geçtim. Bugün çok fazla yorulmuştum ve üzerimde yorgunluk ağırlığı vardı. Ya da ben öyle sanıyordum. 1-2 debelenmeden sonra uykuya daldım. Yatağımda uyandım. Her yer siyah beyaz olmuş. Saat tam 3’ü gösteriyor, akrep ve yelkovan üst üste durmuş ve hiç hareket etmiyor. Benim odam tam ara antrenin girişinde kapıyı açtığım gibi uzun bir antre karşımda duruyor. Bir güç beni odamdan dışarı çıkartmaya çalışıyor ama ne tam kavrayamamışım bende kapıyı açıyorum. Karşımda yaşlı bir nine var. Burnu kemerli ve uzuncana bir şey. Yüzünü eski şeylerle örtmüş, elinde kırık çıkık 2 tane sopa var. Yerde oturmuş onları sallıyor. Ve öyle pis bir koku var ki evin içinde anlatamam. Hemen koşa koşa kaldırmaya çalışıyorum teyzeyi, yok o kadar ağır ve sanki yere sabitlenmiş. Hala elindeki sopaları bir yere vuruyor bir sopaya vuruyor. En sonunda bırak şu kadını deyip odamın yolunu tutuyorum. Arkamı döndüğüm gibi acı ve tiz bir sesle bağırma… ama nasıl bir bağırma o kadar ince bir ses ki kulağım parçalanacak. Hemen arkamı dönüp bakıyorum. Teyzenin ağzı dikişlenmiş ve yüzü o kadar iğrenç ki burada anlatmaya gücüm yetmez belki de, sadece bağırıyor, uzun uzun bağırdı gözlerimin içine bakıp, ben korkuyorum odama geçip kapımı kitleyip yatağıma atıyorum kendimi..
-
-
1.
+5Saat TAM 3 se akreple yelkovan ust uste durmaz cugu
-
1.
-
4.
+6biraz artsak mı ?
-
5.
+18O sıra uyandım. Oda kapım kapalıydı yani bıraktığım gibi. Sadece kötü bir rüya diye düşündüm. Rüya bile olsa aklımda kalmıştı daha da uyuyamazdım sabaha kadar. Güneş evin içine vurmaya başlayınca kendiliğimden geçmiştim. Annemin sesi uyanmama yetti. Odamdan çıkıp salona geçecekken annem ara antrede teyzeyi gördüğüm yerde simsiyah et parçaları ve simsiyah, sıcacık bir toprak topluyordu. Ne oldu diye yanına geldim. O da şaşırmış bilmiyorum dedi. Babamlar daha kalkmamıştı, zaten geç kalkıyorlar o yüzden her zaman kendime kahvaltı hazırlar yerdim, kendime ekmek arası peynir yapıp çayımı demledim. Tek başıma balkonda her zaman yaptığım keyfimi sürdürmeye devam ettim. Vakit fazla geçmeden daha her yer gölge iken Aysun u alıp biraz gezecektim. Ayakkabılarımı çıkartıp dışarı attım. Gözüm her kapının önünde bulunan ayakkabı paspasımıza takıldı. Üzerine sarı sarı bal diye tahmin ettiğim şeylerden damlatılmıştı, elledim ve kıvdıbının da tam bal gibi olduğunu sadece biraz daha sert olduğuna kanaat getirdim. Üzerinde durmadım, paspasın içindeki bir malzeme dışarı akmıştır diye düşünüp dışarı attım kendimi.
-
6.
+11 -1Her sabah kapının orada faturalara bakan amcaya da selam verip kız erkekli 6 kişi eğlendik. ( buraları sizin için geçmek istiyorum ) 11 ‘ de kızlar gitti 2 erkek kaldık. Tuna ve ben. O da son sigarasını yakıp evine çıktı. Üstü kapalı bankta esen hafif rüzgar ve ayaklarımı uzatıp yaslanmam o kadar uykumu getirmişti ki anlatamam. Yavaş yavaş kendimden geçmişim. Bir şey beni sarsarken uyandım. Sarsarken ‘’ kalk, ya kalk, bak kalk diyorum, kaaaalk ‘’ diye dede sesinde hırıltılı bir ses kafamdaydı. Gözlerimi açıp hemen etrafıma baktım. Hiç kimse yok saatte 10 dakika geçmiş. Korka korka evime çıktım. Eve girene kadar tüylerim diken dikendi, o ses aklımda kalmıştı ve hep beynimin her köşesinde tekrar ediyordu.
-
7.
+9 -3yok gibiyiz sanki ?
-
-
1.
0Varız rez
-
2.
0Yazsana amk
-
1.
başlık yok! burası bom boş!