/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +2
    ha sen cinlerin olduğunu biliyosun,bi şekilde kanıtladın.ama gidip belirli mecraya başvurmak yerine sözlükte başlık açıyon öyle mi
    ya he amk sihirbazlarda uçuyo ama tanesi 40 liradan biletli gösteri yapıyolar pampa
    ···
  2. 2.
    +2
    alın la yazılmışı var burada beklemeyin bu muallakyi

    http://inci.sozlukspot.co...mim-ve-y%C4%B1llar-sonra/
    ···
  3. 3.
    +1
    yanımızda bir de kız arkadaşımız var o gün biraz bunalımlı hali var... allahım diyorum ya bu adam bana ters bir hareket yaparsa ve rezil olursam... derken bakışlarını benden çevirdi... kıza döndü... rengin sapsarı hayırdır ne derdin var dedi kükredi... ulan diyorum bu harbi hanzo, tanımadığın biri hem de bayan bu nasıl hitap... kız kekeledi bilmiyorum, üşütmüşüm herhalde dedi... kıza ayağı kalk dedi... beyler o an çok tuhaf bir konumdayız hepimiz...
    ···
  4. 4.
    +1
    dediğim gibi orta halli ailelerdik, hatta ekonomi o zamanlar daha kötüydü... 'kemer sıkma ' sloganı ile yetişmiş sayılırız kısmen... şimdi ki gibi her önüne gelen lokanta evlere paket servis yapmıyor, kebap falan da bu kadar ele ayağa düşmemiş... sabah kahvaltılarında biraz kıymalı biraz peynirli iç malzeme hazırlardı,bu bahsettiğim komşumuz aynur abla... sabah babamlar işe gidince bu malzemeleri getirirdi ,beni fırına yollarlardı yaptırıp getirirdim beraber yerdik vs.çocuğu gibi de ilgilenirdi bizlerle aşırı samimi olmuştuk... sonra babam birgün huysuzlandı, misafirdir gelsin gitsin ancak ne bu her gün evin içinde vs dedi... adamda haklı o sıcağın altında arazi denetliyor vs,evine gelince insan donunu pijamasını çekip bir oh demek istiyor... annem bana sen biraz dışarı çık dedi
    ···
  5. 5.
    +1
    koridorlu bir yapıydı evimiz, çocukluk işte beni göremeyecekleri noktadan dinliyorum... annem babama bu kız evde birşeyler görüyormuş ondan pek kalamıyor dedi... babam işte sordu soruşturdu kocasının haberi var mı gibisine... adamda biliyormuş meseleyi ancak zaten çocukları olmuyor diye kızı ailesi istemiyormuş,bir de bu mesele dillendirilirse aynı bana küçükken yaptıkları gibi 'ilgi fukarası' yaftasını yapıştırırlar diye çekiniyormuş. haliyle küçük yer, başında ağrısa, gibinde kopsa, delirsen de aynı doktora gidiyorsun. adamın ailesi de o şehirde olduğundan pek sıcak yaklaşmamış... annemin anlattığına göre kadın yatak odalarında 'gelin ve güvey ' görüyormuş... oturuyorlar ve ona bakıyorlarmış... tabi o zaman gelin nedir biliriz de güvey hiç anlamamıştım
    ···
  6. 6.
    +1
    gelin ve güvey kelimeleri kafama fazlaca takılmıştı ancak diyorum ya çocuksun henüz. fakat şu günkü çocuklardan daha olgun olduğumuzu söyleyebilirim. saksı çocuğu değildik. ortaokula giden çocuğu ay araba çarpar diye servise bindirip, dönüş saatinde servisin gelişini beklemezdi kimse. tüm vaktimiz dışardaydı, arkadaşlarımızla gider fırından yarım açık ekmek alırdık yanına da herkes evinden birşeyler getirdi mi al sana aktivite.bir de o yaşlarda kız tavlardık ancak kafaya 5 kilo jöle süremediğimizden suyla : ) bizden daha büyüklerle takılırdık bu kız tavlama merasimlerine, tabi kız mız tavlayamadığımızdan döner dolaşır lojmanın altındaki sur dibini anımsatan su deposu çevresine konuçlanırdık... millet anlatırdı işte cin, peri, hortlak... çokça düşündüm ilerleyen yaşlarımda acaba onların etkisi miydi erumi ve sakil diye... hayır sanmam, çünkü ben erumi ve sakil'i haşa ezelden tanıyor gibiydim... şu gün tanıştım diyemem tek bildiğim gittikleri dönemdi... hadi hepsini geç bir elinde gibik bir balta diğerinde kılıç olan tek taku 2 adım ileri gitmek olan robotu ben mi tamir etmiştim ? içi açılmasa dinamo tarzı yapıyı nasıl anlatacaktım babama. koruyucu meleklerdim dedim geçtim o meseleleri zamanla... kısa sürede de hafızadan kayboldu... ya da ben kaybolduklarını sandım belki de tüm bunlar bir felaketin, benim felaketimin başlangıcıydı
    ···
  7. 7.
    +1
    yıllar geçti bu şekilde, ortaokula başladım. takım elbisemi çekince benden kralı yok.az çok durumumuz daha iyileşmiş, babam girdiği sınavı kazanmış, yeni ve daha iş görür bir maaşla göreve atanmış... o devirde okuyabilmek eskiye kıyasla çok zor olmasa da bugüne kıyasla zordu be kardeşim. çoğu arkadaşım ilkokulu bırakıp berber, kasap bilmem ne oldu... yani bu imkanı kullanmak lazım artık ne kadarına güç yetiyorsa, zekan yetiyorsa okuyup bir meslek edinmek lazım. erkendi belki bu kadar uç planlar adına fakat, dediğim gibi senaryo sana yapman gerekeni yeterince sunuyor...
    ···
  8. 8.
    +1
    ortaokulda bir arkadaş edindim, adı muhafazid di... babası vefat etmişti, sadece annesi ile yaşıyorlardı... muhafazid'de dönemin modası olarak cinlerden perilerden avratgiben yaratıklarından bahsediyordu... ben ona ne erumiden ne sakilden bahsettim... erumi ve sakil, onun anlattıklarının yanında teletubies gibi kalırdı... muhafazid işi ileri zütürdü ve babası sağ iken bu varlıklarla görüştüğünden vs bahsetmeye başladı...
    ···
  9. 9.
    +1
    başkan bir süre sonra derneğe gelip gitmeye başladı... eski haline kıyasla gayet iyi ve dinç görünüyordu... mustafa da arada bir gelir gider olmuştu... adamdan bildiğin tiksiniyordum... oldum olası kaba saba herifleri sevmem... birgün yine dernekte takılırken 2 yahut 3 kişiydik... mustafa geldi, selam verdi ortamıza oturdu... çaycı az birşey irkildi bundan... mustafa hal hatır sordu ama bana cins cins bakıyor... açıkçası ben tedirgin oldum, adam hasmına bakar gibi bakıyor ve kavgaya girişmem mümkün değil boyu rahat 1.90 civarında en az 100-110 kilo var
    ···
  10. 10.
    +1
    At yalanı gibeyim inananı
    ···
  11. 11.
    +1
    ben hayretler içinde kaldım... adamın bakışından belli beni sevmiyor ancak, yine de hem can korkusu hem de olan olayın hayreti ve heyecanı ile sordum...

    abi ne yaptınız ? siz diye... bana alaycı bir tavırla baktı... boşver beni dedi, senin baban neden sinameki içiyor, söyle içmesin bir işe yaramıyor... nasıl lan bir dakika ? babam bağırsaklarından rahatsızdı ve afedersiniz iyi gelir diye sinameki isimli bir otun çayını içiyordu... bu herif bunu nerde bildi... abi dedim nerden bildin, yüzündeki sert ifade avını ele geçirmiş avcı gibi tebessümle değişti... hanzolarda bilir dedi ... vay dıbına koyayım dedim içimden..o lafı ettiğimde bu adam binadan çıkmıştı, duymasına imkan yok... yıllardır aradığım tip bir adamı karşımda bulmuştum ancak herife hanzo demiştim
    ···
  12. 12.
    +1
    1-2 yıl içinde kardeşim olacağı müjdesini aldım, dünyalar benim olmuştu.o süreler bahsettiğim odaya hiç girmedim diyebilirim belki 1-2 kez daha, kardeşim doğduğu gün biraz bebeği sevdikten sonra onlarla sevincimi paylaşmaya gittiğimde 'biz artık gidiyoruz' dediler, asık bir suratla... ağladım, gitmemelerini istedim ancak sen bizi artık sevmiyorsun dediler... ertesi gün odaya girdiğimde artık yoktular... aileme erumi ve sakilin gittiğini çok üzgün olduğumu söyleyip geri getirmelerini rica ettim... ilkin kardeşi oldu herhalde ilgi istiyor gibisine yaklaştılar, ardından babama robotumu da erumi yaptı dediğimde bildiğiniz şok olmuşlardı. beni esas işi ruh sağlığı olmayan bir hekim tanıdığın yanına zütürdüler, adam çocukken olur bunlar ilgi istiyor pışpışlayın vs deyip yolladı. çocuksun ama ne dendiğini anlıyorsun aq bu da tuhaf bir iş beyler. çocuktur anlamaz diyerek adam resmen bana ilgi fukarası muamelesi yapmıştı.
    ···
  13. 13.
    +1
    sözlüğe senin için girdim bin anlat bakem
    ···
  14. 14.
    +1
    'erumi' ve 'sakil' bahsettiğim o odanın dışına çıkmayan,kâh büyük gardrobun kâh misafir döşeklerini koyduğumuz hurcun üstünde oturan 2 varlıktı. insan değillerdi, eruminin vücudu toprak renginde el ve ayak parmak kıvrımları olmayan kırmızı dudaklı ve iri siyah gözlü idi. sakil ise yeşille gri arası bir renkte erumiye göre daha heybetli gözlerinde beyazı olan ancak kalan yüz hatlarını hatırlamadığım bir varlıktı... bunları aileminden bildiğinden emindim, nasıl ki gidip baba evde annem var demiyorsam yani bu olay olağanüstü gelmiyorsa, erumi ve sakilden de hiç bahsetmemiştim.ta ki 7 yaşıma kadar.o kısma değineceğim.. ancak merakınızı gidermek adına bu iki canlı ile aramdaki ilişkiden bahsedeyim
    ···
  15. 15.
    +1
    babam devlet memuruydu ,o zamanlar babanın kravatlı olması büyük bir ayrıcalıktı. fakat her aile gibi kıt kanaat geçinen bir aileydik bizde.bir güneydoğu şehrinde, merkezden uzak kasabayı andıran bir mevkisinde oturuyorduk. evimiz lojmandı. arka balkonumuz ve salonumuz aynı istikamete bakardı. pencereden 4-5 m uzaktaki kavak ağaçları, bitkisiz toprak bir bahçe ve ardı uçsuz bucaksız boşluk. kendi halinde sessiz sakin bu çiftin 5 yaşlarındaki tek çocuğuydum...
    ···
  16. 16.
    +1
    çocuk hergün yalanını daha bir süslüyor yeni yeni motigler yeni yeni diyaloglar ekliyor... çok iyi arkadaşım fakat insanın içinde şişiyor ve bir yerde yüzünde 'yalancısın ' dmeke istiyor insan... ama mecburen tahammül ediyorsun, eskisi kadar onlarla takılmaktan zevk almasan da... dediğim gibi dersle, geri kalanın da da cinler alemi, büyü,fal vs üzerine artık ne bulabilirsem okumak... evdekilere de göstermiyorum, onları okusam da ders çalışıyorum sanıyorlar... takdirlerini topluyorum bu kısım da şahane... muhafazid lerle olan artık kabak tadı veren toplantılarımızın birinde, 'elif' isimli kız arkadaş uzak bir noktaya bakıp, bana da görünüyor demeye başlayınca, dedim artık bu kadar yeter hepsi yalan dolan bunların... bana farketmediğim bir yolu açtılar... bu gibik olay yüzünden bu aleme ilgim arttı, hakkında kulaktan dolma değil ciddi ciddi bilgi sahibi oldum... belki de tüm bunlar 'o' varlıkların planının bir parçasıydı... belki de tüm plan beni cezbedip, ilgimi yaratacak zemini 'hazırlamaktı'
    ···
  17. 17.
    +1
    aslında tek çocuğu olduğumu uzun süre bilmiyordum : ) 3 kişi için ziyadesiyle büyük ve sobalı evimizde hiç kullanmadığımız oda da 2 arkadaşım daha vardı ve işin ilginç yanı bunları aileminde bildiğini sanıyordum. beyniniz yanmasın hemen sabır edin. kocaman bir salon ebatındaki odamızda küfeler, misafirler adına yatak yorganlar ve kuru erzaklarımız yer alırdı.
    ben ev oyunlarımı hep orda oynardım, lojmanda çok fazla yaşıtım çocuk vardı ancak o odada yaşayan 'erumi'ile 'sakil'
    ···
  18. 18.
    0
    mustafa türlü hünerlere sahipti... ufak bir masajla ve akabinde elini alnıma koyup, dernekte ki kız arkadaşa yaptığı ritüeli yaparak beni ferahlatabiliyordu... gözümün önü açılıyordu tabiri caizse... iş bitince elinin avuç ile ile şakaklarını ovalıyor ve yine kemik kırığı ile statik elektrik sesi karışımı olan o çat çut sesleri çıkıyordu... bu ses normal kemikten gelse anlarım fakat adamın kafatasından gelmesi ilginçti... bahsettiğim hünerlerden biri eskisi kadar olmasa da dernekte ara sıra takıldığımızda durup dururken bak 5-10 dakika sonra falanca gelecek demesiydi... adam cidden çat diye çıkar gelirdi... telefon yok bir şey yok mesajlar haber alsın... bunları beni cezbettirmek adına yaptığı da kesindi... ben de farkındaydım... ağzımın suyu ne kadar çok akarsa onu o kadar çok şımartacaktım... ne kadar hevesimi arttırır bu işin kazanımlarını gösterirse o kadar çok şey talep edebilecekti... o işinin kurduydu ben ise merakı uğruna herşeyini verecek erumi ve sakilin merakı ile daha fazla yaşayamayacak bir adam... o döneme kadar sadece 1 kız arkadaşım olmuştu ve ben bu işten dertliydim... mustafa ile birgün laflarken kız arkadaşın var mı diye sordu
    ···
  19. 19.
    0
    mustafa ile sıkı fıkı olmuştum... artık dernekten çok kahvelerde, çay bahçelerinde, parklarda ya da onun takıldığı bir oyun salonunda sohbet ediyorduk... bunları haber alan başkan beni uyardı birgün... annemiz gibi bir kadındı, oğlum onla fazla takılma gibi birşeyler söyledi... içim bir garip oldu mustafa tıbbın bir şey yok dediği kadını bir şekilde eski haline çevirmişti... neden böyle birşey söyledi... haklıymış sonra anladım, onların da sırası gelecek
    ···
  20. 20.
    0
    bana insanların gözlerinde 'hare' olduğunu söyledi... beyler başka bir kelime de olabilir şimdi net hatırlamıyorum... ancak kendisinin dünyayı bir nevi 'matrix' filmindeki stille gördüğünü falan anlatmaya çalıştı... 'matrix' demedi : ) aha buldum diye gelmeyin, hani o kendi üslubunca kelimeler kullandı üstünden 20 yıla yakın zaman geçmiş aklımda kalanları kendimce yazıyorum... aklınızda matrix olsun işte, adamın görüşü bu tipmiş... işte gözümüzde onlarla olabilecek irtibatsal enerjiyi görebiliyormuş... sende var ancak korkuyorsun dedi... bu korku bir engeldir ve girersen sana zarar verir... seninkini biraz ertleyelim... yok dedim seni bulmuşum bir yere bırakmam abi,o zaman madem bana vermiyorsun bu işin sırrını o halde arada senle takılalım... peki dedi gülerek... zütlerinin kaldırılmasına bayılırlar... bende bu kaba saba adamdan sırlarını almak adına biraz onu yücelttim...
    ···