-
51.
0artık bu meselelere karşı konulamaz derecede, deliler gibi heyecan ve heves duyuyorum. çocukken farketmeden gördüğüm, sonra kulaktan dolma saçmalıklar yüzünden ürktüğüm şeylerin şimdi aslının hükmüne varmak adına merak sarmıştım (pek çoğumuz hala ürküyor, ürkmesi gerekenler benim sonradan anlatacağım kısımlar gibi şansını zorlayanlardır sadece... normal adamın ürkmesi kendi eziyetten ötesi değil)
-
52.
0nihayetinde zaman bir şekilde geçti, görev süremiz dolunca bu şehirden de taşındık... yeni geldiğimiz şehirde kitap bulmak yahut bu işlerle ilgilenen birilerine ulaşmak çok daha kolaydı... büyük bir şehir sayılabilirdi... benim artık teoriye de iştahım kalmamıştı, tüm derdim onlarla iletişime geçmekti... o dönem yarı siyasi bir derneğe gelir gider oldum,o dernekte başkanlık vazifesini yürüten bir bayan vardı...
-
53.
0Hızlı yaz
-
54.
0hızlı yaz mk 7 dakikada 5 satır yazıyorsun züttoş?
-
55.
0birgün dernekte otururken içeri iri yarı, heybetli bir adam girdi... 'ben mustafa, falanca kişi haber verdi... başkan burda mı ? '' diye sordu... konuşma tarzını pek tasvip etmedim emir verir gibi bir ses tonuyla hitap ediypr... fakat bu tavrına rağmen çaycı adama karşı aşırı saygılı bir tutuma girince acaba ne oluyor diye düşünmeden edemedim... kim bu adam ki bu kadar ihtimam ediliyor... çaycı başkanın ev numarasını verip kendisinin evinde yattığı söyledi...
-
56.
0adamın ayrılması akabinde çaycıya bu adamın kim olduğunu falan sordum, hatta biraz espriyle karışık ''bu hanzo kim ? ' tarzında bir soruştu bu : ) bu ayrıntı aklınızda kalsın beyler, bayanlar ve kendini istediği cinsiyetten tanımlayan panpalar... çaycı bu adam tuhaf biridir, şifacıdır güya vs dedi... açıkçası bir şifacıyı giblemezdim... şifacılar genelde dualar ya da bitkiler ile ot gib işler yaparlardı bana göre...
-
57.
+1başkan bir süre sonra derneğe gelip gitmeye başladı... eski haline kıyasla gayet iyi ve dinç görünüyordu... mustafa da arada bir gelir gider olmuştu... adamdan bildiğin tiksiniyordum... oldum olası kaba saba herifleri sevmem... birgün yine dernekte takılırken 2 yahut 3 kişiydik... mustafa geldi, selam verdi ortamıza oturdu... çaycı az birşey irkildi bundan... mustafa hal hatır sordu ama bana cins cins bakıyor... açıkçası ben tedirgin oldum, adam hasmına bakar gibi bakıyor ve kavgaya girişmem mümkün değil boyu rahat 1.90 civarında en az 100-110 kilo var
-
58.
+1yanımızda bir de kız arkadaşımız var o gün biraz bunalımlı hali var... allahım diyorum ya bu adam bana ters bir hareket yaparsa ve rezil olursam... derken bakışlarını benden çevirdi... kıza döndü... rengin sapsarı hayırdır ne derdin var dedi kükredi... ulan diyorum bu harbi hanzo, tanımadığın biri hem de bayan bu nasıl hitap... kız kekeledi bilmiyorum, üşütmüşüm herhalde dedi... kıza ayağı kalk dedi... beyler o an çok tuhaf bir konumdayız hepimiz...
-
59.
0hani adam kızı neden ayağı kaldırdı... bizi oracıkta gibse giber ha,o derece putlaştık... adam kaba saba ama tuhaf bir herif... kıza elini uzat dedi, şehadet ve başparmağı ile kızın elinin şehadet ve başparmağı arasındaki bölgeyi sıktı kız bildiğin ciyaklıyor... sessiz ol diye kükredi mustafa... akabinde diğer eline yaptı aynı işlemi daha sonra omuz ve dirsek arasına eli ile ufak fiskeler attı en son şakaklarına birşeyler yaptı... sonra elini kızın başına koydu gözlerini kapa dedi, kız söyleneni yaptı sanki hipnoz olmuş gibi... 3-4 dakika kaldılar... aynı yeşil yol filmindeki gibi elini kızdan çekti,,o adam nasıl havaya üflüyorsa mustafa da avuç içini başına koydu ve ovuşturmaya başladı... allahım küt küt küt ,çat çat çat sesler geliyor kafadan kemik kırılıyor gibi ancak yok böyle ses
-
60.
+1ben hayretler içinde kaldım... adamın bakışından belli beni sevmiyor ancak, yine de hem can korkusu hem de olan olayın hayreti ve heyecanı ile sordum...
abi ne yaptınız ? siz diye... bana alaycı bir tavırla baktı... boşver beni dedi, senin baban neden sinameki içiyor, söyle içmesin bir işe yaramıyor... nasıl lan bir dakika ? babam bağırsaklarından rahatsızdı ve afedersiniz iyi gelir diye sinameki isimli bir otun çayını içiyordu... bu herif bunu nerde bildi... abi dedim nerden bildin, yüzündeki sert ifade avını ele geçirmiş avcı gibi tebessümle değişti... hanzolarda bilir dedi ... vay dıbına koyayım dedim içimden..o lafı ettiğimde bu adam binadan çıkmıştı, duymasına imkan yok... yıllardır aradığım tip bir adamı karşımda bulmuştum ancak herife hanzo demiştim -
61.
0abi ben demedim size birşey falan geveledim... bak dedi seni hiç sevmiyordum, kaçtır gelip gidiyorum böyle boğazlı kazak falan takılıyorsun ukala bir tipin var... ancak dedi özünde iyi bir insansın bunu biliyorum... babana de onu içmesin yanıma gelsin... abi dedim beni yanlış tanımışsın ( yalanımı gibeyim : ) ) ama babam imkan yok gelmez bu tip işlere... ama dedim ben çok meraklıyım benimle paylaşırmısın bildiklerini... o işler kolay değil be aslanım dedi, elbet kıza da kur yapıyor hareketleriyle... ancak kız zaten sevgilim değil, isterse orda gibsin umrumda değil... ben kaç yıldır aradığım adamı buldum...
beyler hep diyorum yine diyeyim, hayatta hiçbirşey tesadüf değil... herşey ilintili
edit : boğazlı kazağın o ara çağrışımları sadece giysi değildi arkadaşlar... takılan olursa belirteyim -
62.
+2alın la yazılmışı var burada beklemeyin bu muallakyi
http://inci.sozlukspot.co...mim-ve-y%C4%B1llar-sonra/ -
63.
0mustafa'ya birkaç soru sorup soramayacağımı söyledim... bu tip adamların en hoşlandığı şey gereğinden fazla ilgi alaka görmektir... işinizi hep bu pohpohlama ile yapabilirsiniz bunu da aklınızın bir yerine yazın kardeşlerim.
kızın yanında sor bakalım vesaire deyince ben abi özel diyerek direttim... açıkçası dernek gibi bir yerde metafizik öğelere bağlamak mantıklı bir iş değildi... ne olur ne olmaz... iç odaya geçtik, masaya kuruldu... yine o iri gözlerini gözlerime dikti sen neden cunüpsun dedi... yine kısa bir 'oha aq' çektim ama normaldir dedim içimden... bunu tahmin etmesi için evliya olmasına gerek yok..bu yaşlarda çoğumuzun yaptığı bir numara... şimdi değil ama o zamanlar gusülsüz dolaşıyorduk tabi... her dakika banyoyu nasıl yapacaksın... haftada 2 başından fazla... suyu kim buluyor -
64.
0ona meramımı anlattım... erumi ve sakil den bahsetmedim... ben dedim bu yolda ilerlemek istiyorum... sen nasıl bunları bilebiliyorsan, başkanı iyi edebiliyorsan ben de istiyorum... sen dedi şifa için istediğine emin misin ? senin gibi çoluk çocuk ( o zaman çokta çocuk sayılmazdım yine 17-18 falandım ) bu işi ya karı kız için kullanır ya para için kullanır ya şöhret için kullanır dedi... içimden be hey avradını gibtiğim ya sen ne içtin kullandın, kıza yapmadığın kur kalmadı diye geçirdim ve anında pişman oldum... bu herif nasıl yapıyorsa geçen sefer ta bina dışından hanzo dediğimi duymuştu ki,hanzo öyle akla ilk gelen hakaretlerden de değildir... bir de kötü bir düşüncen olunca söylemesen bile lafı oralara çekip kendini savunaya geçiyordu... mesela solculardan nefret ederdi, allah vatan kuran derdi ama büyü yapardı.. büyü kısmını çok çok sonra ki kısımlarda öğrendim onlara da geleceğim... işte ilerki zamanlarda ben büyü haramdır dediğimde o inatla bu yaptığının büyü olmadığını savunurdu... ne haltlar döndü, dudağınız uçuklar
-
65.
0söylediğim gibi mustafa tarzı adamların en sevdiği şey azizleştirilmektir... mesela hatadır bu bilirim,tek kutsanacak olan allahtır... peygamber bile değil... inançsız arkadaşlarıma burdan bir sataşma yapmıyorum yanlış olmasın sadece kendi inancım için bahsettim
mustafa ile olan bahsettiğim ilk detaylı konuşmamızda benim de bu işe girmek istediğimi söyledim... bahsettiğim ara meselelerden sonra madem çok girmek istiyorsun bunların bedelleri vardır dedi... emin misin ? diyerek sordu... bu yola girerken ortalık ışıl ışıl sanırsın ama bir anda elinde bir kibrit kıvılcımı bile kalmaz dedi... eminim dedim, nasılsa bir gün öleceğim,en olası ölümdür herhalde... ah dedi gülerek sadece ölüm olsa sadakat sandığın kadar kolay değil... ben hala diretince, beni çekip karşısına aldı... gözlerime iyice bak dedi... 1 dk ya yakın öyle kaldık -
66.
0bana insanların gözlerinde 'hare' olduğunu söyledi... beyler başka bir kelime de olabilir şimdi net hatırlamıyorum... ancak kendisinin dünyayı bir nevi 'matrix' filmindeki stille gördüğünü falan anlatmaya çalıştı... 'matrix' demedi : ) aha buldum diye gelmeyin, hani o kendi üslubunca kelimeler kullandı üstünden 20 yıla yakın zaman geçmiş aklımda kalanları kendimce yazıyorum... aklınızda matrix olsun işte, adamın görüşü bu tipmiş... işte gözümüzde onlarla olabilecek irtibatsal enerjiyi görebiliyormuş... sende var ancak korkuyorsun dedi... bu korku bir engeldir ve girersen sana zarar verir... seninkini biraz ertleyelim... yok dedim seni bulmuşum bir yere bırakmam abi,o zaman madem bana vermiyorsun bu işin sırrını o halde arada senle takılalım... peki dedi gülerek... zütlerinin kaldırılmasına bayılırlar... bende bu kaba saba adamdan sırlarını almak adına biraz onu yücelttim...
-
67.
0mustafa ile sıkı fıkı olmuştum... artık dernekten çok kahvelerde, çay bahçelerinde, parklarda ya da onun takıldığı bir oyun salonunda sohbet ediyorduk... bunları haber alan başkan beni uyardı birgün... annemiz gibi bir kadındı, oğlum onla fazla takılma gibi birşeyler söyledi... içim bir garip oldu mustafa tıbbın bir şey yok dediği kadını bir şekilde eski haline çevirmişti... neden böyle birşey söyledi... haklıymış sonra anladım, onların da sırası gelecek
-
68.
0mustafa türlü hünerlere sahipti... ufak bir masajla ve akabinde elini alnıma koyup, dernekte ki kız arkadaşa yaptığı ritüeli yaparak beni ferahlatabiliyordu... gözümün önü açılıyordu tabiri caizse... iş bitince elinin avuç ile ile şakaklarını ovalıyor ve yine kemik kırığı ile statik elektrik sesi karışımı olan o çat çut sesleri çıkıyordu... bu ses normal kemikten gelse anlarım fakat adamın kafatasından gelmesi ilginçti... bahsettiğim hünerlerden biri eskisi kadar olmasa da dernekte ara sıra takıldığımızda durup dururken bak 5-10 dakika sonra falanca gelecek demesiydi... adam cidden çat diye çıkar gelirdi... telefon yok bir şey yok mesajlar haber alsın... bunları beni cezbettirmek adına yaptığı da kesindi... ben de farkındaydım... ağzımın suyu ne kadar çok akarsa onu o kadar çok şımartacaktım... ne kadar hevesimi arttırır bu işin kazanımlarını gösterirse o kadar çok şey talep edebilecekti... o işinin kurduydu ben ise merakı uğruna herşeyini verecek erumi ve sakilin merakı ile daha fazla yaşayamayacak bir adam... o döneme kadar sadece 1 kız arkadaşım olmuştu ve ben bu işten dertliydim... mustafa ile birgün laflarken kız arkadaşın var mı diye sordu
-
69.
0malesef abi ne gezer dedim... dönemdaşlarım bilir o jenerasyonun da dıbına koyan parçalardan biridir 'tamirci çırağı'... o modla takılıyoruz... olmaz tabi dedi pis pis sırıtarak... bak dedi bu işi millete söylemek adına büyük paralar veriyorlar yine de ses etmiyorum... ama artık sen kardeşim gibi oldun... sende 2 adet süryani cin var ve bunlar senin cinselliğinden faydalanıyor... o dönem süryani den kastının ne olduğunu anlamadım,ona sorduğumda ise zamanla öğrenirsin deyip geçiştirdi... ben yolumu aldığım vakit çok araştırdım bu tanıma pek rastlamadım fakat kastettiği ya bildiğimiz süryaniler idi yahut ta sufli dediğimiz kötü niyetli cinlerdi... her neyse netice şu ki benim 2 belalım vardı... bi dakika lan 2 tane ?
2 tane ? rengim limon gibi oldu... -
70.
0beyler size nasıl anlatsam... kankalarınızı düşünün,ya da sizi çok seven 2 yakınınızı onlara duyduğunuz muhabbeti... uğrunda yediğiniz deli yaftalarını... akabinde tüm işinizi onları bulmaya adayın ve günü gelince sizi onlara zütürebilecek birini bulun... bu adam da size 2 tane belalın var desin...
size saçma gelebilir... çocukça gelebilir... ancak inancım sarsıldı..bu ikisi benim her zaman 'iyi' olduğunu savunduğum 2 si olmasın ?
hiç soru sormadım... korktum sormaya... kendisi yapmam gerekeni anlattı... bizzat yazıyorum... herhalde salak değilim yalan söyleyecek adam bunu yazmazdı
1 adet bakır levha ve 1 adet alüminyum levha alacaksın... bunları kaşık şeklinde kıvıracaksın... kızgın kor haline sokacaksın afedersin üstüne 5-6 damla sidiğinden damlatacaksın, bunun dumanını içine çekeceksin bir nebzede olsun... akabinde kaşıkları zütürüp ıssıza gömeceksin... ben ise sana gereken okumayı yapacağım dedi...