1. 201.
    0
    Herkes kafasını feryadın olduğu yöne çevirdi. Kadın, yakınına kadar sokulan ama göremediği kişiyi etkisiz hale getirmek için

    kollarıyla çevresine rastgele vurup duruyordu. Bazı darbeler görmediği tacizciye geliyordu çoğu yumruk ise boşa gidiyordu. O sırada

    günün neredeyse her dakikası devriye gezen polisler geldi. Biraz daha erken gelselerdi sapığı yakalayabilirlerdi. Kaçan sapığın nereye

    gitmiş olabileceğini sormaya başladılar kadına. Kadıncağız sinirinden ağlamaya başlamıştı.
    ···
  2. 202.
    0
    Çevredeki masalardan birkaç kişi de polise kaçan sapığın gitmiş olabileceği yönle ilgili bilgi vermeye başladı. Mehmet olanları uzakta

    cereyan ettiği için görememişti ama polisi görünce içi hafiften ürperdi ne de olsa bugün görmek isteyeceği son insan bir polisti.

    Bugün yüzlerce kez baktığı aynaya bir daha göz gezdirdi.
    ···
  3. 203.
    0
    Cep telefonunun kronometresini çalıştırdı koşarken. Yanında getirdiği eldivenleri eline geçirmeyi ihmal etmedi. Apartmanın dış

    kapısını anahtarla açtı. Merdivenleri fazla ses çıkarmayacak şekilde ama aynı zamanda hızlı olması gerektiğinin bilincinde olarak

    çıktı. ikinci kata geldiğinde bir kapının önünde durdu. içeriden televizyon sesi geliyordu. Anahtarı sessizce soktu. Çok yavaş

    hareketlerle çeviriyordu. Bunun antrenmanlarını evinin kapısında kim bilir kaç kez yapmıştı?
    ···
  4. 204.
    0
    Kurduğu hayallerden tekrar sıyrıldı ve arada içtiği iki çayın parasını da aynı garsona verdi. Otur otur sıkılmıştı. Kol saatine beş

    dakikada bir bakar olmuştu. Saatin 4 olduğunu gördü, 5 olduğunu gördü. Her geçen saniye umudunu kırıyordu. Apartmana giren çıkanlara

    dikkat etmiyordu artık. içtiği tüm çayların parasını ödedi ve kalktı. Yolda yürürken yanından geçtiği arabanın cdıbına saçını taramak

    için eğilince gerçeği fark etti ve apartmana doğru koşmaya başladı.
    ···
  5. 205.
    0
    @25 teşekkürler panpam.
    ···
  6. 206.
    0
    Melis, tanıdığı günden bu yana hiçbir zaman Mehmet’e sevgili gözüyle bakmamıştı. Mehmet aklında belki 500 kez canlandırdığı Melis’le

    evlenme hayalini gerçekleştiremeyeceğini için için biliyordu. Ama kendini kandırmak ona daha cazip geliyordu. ‘Belki bir gün severdi.’

    onun fikrine göre. ‘Belki fakir olduğu için gönül vermiyordu.’
    ···
  7. 207.
    0
    Hızlıca masadan kalktı gitti. Mehmet Selma’nın ısrarcı karaktere sahip olduğunu bildiği için bu sefer fazla üstelememesine biraz

    şaşırdı. Tehlikeyi atlatınca ortadan kaldırdığı cep aynası geldi aklına birden. Onu çabuk bir el hareketiyle pantolon cebinden çıkardı

    ve tekrar masanın üstündeki yerine koydu. Yüzüne dikkatlice bakarken aklına yine Melis geldi. Selma çoğu zaman aklına estiği gibi

    konuşurdu ama son dediklerinde haklıydı.
    ···
  8. 208.
    0
    Neredeyse beş aydır kafasında kurduğu planı gerçekleştirmek için cesaretini topladığı gün selma belasına çatmıştı. Kader yüzüne hiç

    gülmezdi zaten. Şimdi yanında oturan bu inatçı keçiye sözünü geçirebilmeliydi. Yalan söyleyecekti her zamanki gibi. Bu konuda

    maharetli sayıyordu kendini.

    Mehmet: buradan Melis’i görmeye gideceğim Selma. Sen gideceksen git sahile.

    Selma: ayy, yine mi o kız? Sana yüz vermeyen o kızdan ne bekliyorsun hala anlamış değilim. Sana iyi sabırlar.
    ···
  9. 209.
    0
    Mehmet: iyidir Selma. Canım sıkıldı ev sahibine. Açıkçası bunalttı beni. Ben de buraya kaçtım.

    Selma: iyi yapmışsın. Bozma moralini. Benimki de uyuzun teki. Ben takmıyorum onu.

    Mehmet: ee, sen ne yapıyorsun? Yarın yeni siparişlerin geleceğini söyledi Zehra Hanım. Onları paylaştırırız aramızda.

    Selma: işten başka şeyler düşünmez misin sen? Hadi kalk sahile gidelim. Burada otur otur canın sıkılır.
    ···
  10. 210.
    0
    Morali bozuldu Mehmet’in. Çalıştığı kuru temizleme dükkanında da musallat olur dururdu Selma. Galiba naifliğinden, içine kapanık

    yaşantısından, uysallığından cesaret alıyordu. ‘Hadi işyerinde neyse de bari bugün, dananın kuyruğunun kopacağı, hayatıma yön

    vereceğim bu önemli günde karşıma çıkmasaydı.’ diye düşündü. Ama bozuntuya vermemeliydi. Yoksa Selma ondan şüphelenebilir sonra işler

    sarpasarabilirdi. Her şey normalmiş gibi davranmalı ve konuşmalıydı.
    ···
  11. 211.
    0
    Tüm bunlarla kafası meşgulken işyerinden arkadaşı Selma’nın ona doğru yürüdüğünü gördü ve aynayı onun görmemesi için cebine attı

    usulca. Selma güneş görmeyen taraftaki sandalyeye geçti.

    Selma: oo, Mehmet beyler de buradalarmış. Ne yapıyorsun tatil günü tek başına? Canın sıkkın gibi.
    ···
  12. 212.
    0
    Görünmezliği başladığı an bir saniye olsun vakit kaybetmek istemiyordu. Bu yüzden garsonu çağırdı, hesabı ödedi ama siparişlerine

    devam edeceğini de ekledi. Genç garson anlam veremez bir tavırla parayı içeri zütürdü. Mehmet son olarak istediği çayı yavaş yavaş

    yudumluyordu. ‘Belki bugün için artık çok geç.’ diye geçirdi aklından. ‘görünmezliğim uykumda gelmiştir.’
    ···
  13. 213.
    0
    Artık yüzlerce kez derinlerine indiği geçmişini bir kenara bırakıp işine odaklanmalıydı. Yapacağı iş hata kaldırmayacak cinstendi.

    Apartmanın girişine dikkat kesildi. Oturduğundan beri kimse girip çıkmamıştı. Yoğunluğun olmaması işine gelirdi. Bir yandan da cep

    aynasına bakmaya devam ediyordu. Eskilikten kayışının derisi bir kısmı parçalanmış kol saatine baktı, saat 3:49 tu. Güneş karşısındaki

    sandalyeye vurmaya başlamıştı. Bekleyişi sürüyordu.
    ···
  14. 214.
    0
    yeni bir hikaye. partları hızlı hızlı atacağım. okuyan okumayan herkese teşekkürler
    ···
  15. 215.
    0
    okumaya devam eden var mı? bir kişi çıksın devam ediyorum.
    ···
  16. 216.
    0
    Selma beş dakika sonra geri döndü. Mehmet’in önündeki hesap defterine derin derin bakarak düşüncelere daldığını gördü. Onu gönülden

    seven biri olarak izlemeye koyuldu. iki sene önce çalışmaya başladığı bu dükkanda tanışmışlardı. ilk gördüğü andan itibaren vurgundu

    Mehmet’e. Arada bir onu sevdiğini şakayla karışık söyleyiverirdi. içi dışı birdi onun. Ama Mehmet bir kere olsun pas vermemişti.
    ···
  17. 217.
    0
    Selma başını umutsuzca iki yana salladı ve giysilerin bulunduğu odaya geçti. Mehmet söylenenleri düşünüyordu. Yerden göğe kadar

    haklıydı Selma. Melis, parası için evlenecekti. O çam yarması zengin adamla evlendiği gün (bundan 8 sene kadar önce) para için her

    şeyi yapabileceğini göstermişti. Mehmet de böyle bir kıza evlenme teklif edecekti. Anorağının iç cebindeki yüzüğe görmediği halde

    bakakaldı.
    ···
  18. 218.
    0
    @103 doğru tahmin ettin panpam.
    ···
  19. 219.
    0
    Selma: (tane tane) o seni istemiyor ki. Paranın peşinde o sürtük. Bak Mehmet. Sen aklı başında bir insansın. Ondan sana hayır gelmez.

    Bunu sana aşık biri olarak değil bir arkadaşın olarak söylüyorum. O kızı bırak.

    Mehmet: Melis’e bir daha sürtük dersen seninle arkadaşlığımı bitiririm. Şimdi beni meşgul etme de şu hesapları bitirip çıkayım.
    ···
  20. 220.
    0
    Selma: (ses tonu epey yüksekti.) hatırlamıyor musun? O şırfıntı evlendi. Hem de 50 yaşında bir zenginle. Ne için? Tabii ki para için.

    Bu gerçekleri görmemeye çalışırsan ancak kendini kandırırsın.

    Mehmet: sana ne Selma? Benim hayatıma burnunu sokmaktan vazgeç artık. Biz evleneceğiz. Her şeyi sildim onun geçmişiyle ilgili.

    Kahkahası dükkanda çınladı Selma’nın. Bitince yüzü asıldı.
    ···