-
1.
+2 -1Ebû Hafs Kuteybe bin Müslim bin ‘Amr el-Bâhilî; Emeviler’in en meşhur
komutanlarından birisidir. 49/669 yılında Basra’da Kays Aylan’a balı Bâhile kabilesinin bir ferdi olarak dünyaya geldi. Babası, Ebû Sâlih künyesi ile tanınan Müslim bin ‘Amr idi. Halife
Yezîd bin Muâviye ile arası iyi olan Müslim bu dönemde büyük bir nüfûz elde etti.
Ancak böyle bir yakınlamaya karşılık ‘Abdullah bin Zübeyr isyanında takınmış olduğu tavır sonu oldu. O, ‘Abdullah’ın kardeşi olan Mus’ab ile birlikte Emevîler’e karşı savaşırken öldürüldü. Kuteybe, babası ile aynı kaderi paylaşmadı. Kendi ile aynı kabileye mensup olan Haccâc bin Yûsuf es-Sekafî ile olan yakınlaması; siyasi geleceklerini etkiledi. 76/695 tarihinde Basra’da patlak veren Abdullah bin Carûd isyanında Haccâc’ın yanında yer aldı. Şebîb bin Yezîd önderliğinde balayan Hâricî isyanın bastırılmasında önemli rol oynadı. Emevî iktidarı
için büyük bir tehdit oluşturan ibnü’l-Eş’as isyanın bastırılması ve Deyrülcemâcim savaşındavHaccâc’ın en büyük destekçisi oldu. Kuteybe’nin Haccâc’a vermi olduğu destek karşılıksız
kalmadı. Rey şehrine vali oldu.
Rey valiliği Kuteybe bin Müslim için önüne geçilemez bir yükselişin balangıcı oldu.
Irak’ın genel valisi sıfatı ile büyük bir güce erişmiş olan Haccâc bin Yûsuf es-Sekafî, muhtemelen Horasân’da görev yapan valisi el-Mufaddal bin el-Mühelleb’in faaliyetlerini
yetersiz görmüş olacak ki; bu göreve Kuteybe bin Müslim’i getirmeyi planladı. Emevî Halifesi
‘Abdülmelik bin Mervan böyle bir teklife sıcak baktı. Ancak Abdülmelik, Kuteybe’yi Horasân
valisi tayin etmeden vefat etti.
86/705 tarihinde halife olan Velid bin Abdülmelik’in onayı ile
Mufaddal azledildi.
Yeni Horasân valisi Kuteybe bin Müslim oldu. -
2.
+1devamı gelecek... kuteybe reisi, mürted ırkçılara yedirtmeyiz!
-
3.
+1Tümünü Göster
BUHARA'NIN FETHi
Haccâc’ın, Horasân valisi el-Mufaddal bin el-Mühelleb’i görevden alarak yerine
Kuteybe bin Müslim’i tayin etmesi, bölge açısından yeni bir döneme girildiğinin açık bir işareti
idi. Kuteybe’nin görev yaptığı on yıllık periyod (86-96/705-715) Emevi idaresi altında bulunan
Horasân için alışılagelmiğin ötesinde bir zaman dilimi olmutur.
Horasân valisi olarak göreve başlayan Kuteybe yönetim merkezi olan Merv şehrine
geldi. Tohâristan’ın merkezi olan Belh şehrinde başarı gösteren isyan üzerine ordusu ile bu
bölgeye yöneldi. Tâlikân’a geldii zaman Belh dihkanları isyanlarından vazgeçtiler. Kuteybe bu
dihkanlarla birlikte nehri geçerek Sagâniyân’a ulatı. şehrin yöneticisi altın anahtarı Kuteybe’ye
takdim etti. Âherûn ve Şûmân hükümdarları Sagâniyân yöneticisine kötü davrandığı için
Kuteybe bu iki hükümdar üzerine sefer düzenledi. Âherûn ve Şûmân yöneticileri Kuteybe ile
sulh yapmak zorunda kaldılar. Yapılan antlaşmanın ardından ordunun başına kardeşi Sâlih bin
Müslim’i bırakan Kuteybe Merv’e geri döndü. Sâlih ise Kâân ve Fergâna şehrini ele geçirdi
(86/705).
87/706 yılı Kuteybe’nin fetihleri açısından önemli bir zaman dilimidir. Kuteybe Merv
şehrinde iken Bâzeîs yöneticisi olan Nîzek Tarhân’a haber göndererek elinde bulunan
Müslüman esirleri serbest bırakmasını talep etti. Nîzek Tarhân endişelenerek esirleri serbest
bıraktı. Süleym ismindeki addıbını Bâzeîs yöneticisine göndererek hâkimiyetini tanımasını
istedi. Nîzek Tarhân ilk bata çekimser gözükse de durumun ciddiyetini kavrayarak Bâzeîs
şehrine girilmemek şartıyla Kuteybe’nin isteklerini kabul etti.
Nîzek Tarhân ile antlaşma yapan Kuteybe önemli bir ticaret merkezi olan Beykend’i ele
geçirmek için harekete geçti. Beykend, Buhârâ’ya en yakın şehirlerden birisi idi. Kuteybe
askerleri ile birlikte Beykend şehrine gelince, Sod ve civar bölgelerden birçok kişi Beykend
halkına yardım için harekete geçti. Kuteybe ve askerlerini kuşatan insanlar onun elçi
göndermesine engel oldular. Yaklaşık iki ay boyunca bu durum devam etti. Nihayetinde
Müslümanlar düşmanı bozguna uğrattı. Canlarını kurtarmak isteyenler kaleye sığındılar. Kale
Müslümanlar tarafından kuşatıldı. insanlar barış istediler. Kuteybe barış teklifini kabul etti.
Ancak bir müddet sonra Beykend ahalisi antlaşmayı bozdular. Bunun üzerine Kuteybe tekrar
Beykend’i kuşatarak anveten ele geçirdi. O, af dilemelerine rağmen isyancıları öldürdü.
Beykend’in ele geçirilmesinin ardından Kuteybe Merv ehrine döndü.
Kuteybe’nin
yeni hedefi Buhârâ şehri idi. Ertesi yıl Kuteybe, yerine kardeşi Yesâr bin Müslim’i bırakarak
Nûmikes ve Râmisen şehirleri üzerine sefer yaptı. Bu iki şehrin ahalisi Kuteybe ile
savaşmayarak barış yolunu tercih ettiler. Barışın ardından bölgeden ayrıldığı vakit Sod ve
Fergâna ahalisinden oluşan büyük bir Türk ordusuyla savaştı. Onları malup eden Kuteybe bin
Müslim, Merv şehrine geri döndü.
Buhârâ’nın fethinin gecikmesi Irak genel valisi olan Haccâc bin Yûsuf es-Sekafî’nin
hoşuna gitmiyordu. 89/708 yılında Horasân valisi Kuteybe bin Müslim’e gönderdii mektupta...
devamı gelecek! -
4.
+1Verdân Huda üzerine sefer yapmasını talep ediyordu. Irak valisinin emri üzerine hareketeTümünü Göster
geçen Kuteybe Zem nehrini geçince Sodlularla, Ki ve Nesef ahalisi ile karılaştı. Onlarla
savaşıp, malup etmeyi başardı. Daha sonra Buhârâ’ya doğru ilerledi. Verdân’ın sa tarafından
geçerek, Aşağı Harkân’da konakladı. Düman kalabalık bir orduya sahipti. ki gün iki gece
süren savaşta üstünlük sağlamışsa da, Verdân Huda karşısında kesin bir netice alamadı. Bunun
üzerine Merv şehrine geri dönmek zorunda kaldı. Durumu Haccâc’a bildirdi. Kendisinden
Buhârâ şehrinin haritasını isteyen Irak valisinin isteğini yerine getirdi. Haccâc bin Yûsuf esSekafî
daha çok gayret göstermesini isteyen, sert ifadeler içeren bir mektubu Kuteybe’ye
yolladı.
Tarihsel süreç içerisinde Kuteybe’nin fetihlerini baktığımız zaman Buhârâ’nın fethinin
ikinci aşamada gerçekleştiğini görmekteyiz.
Özellikle bu fetihte Irak valisinin Kuteybe’ye
yazmış olduğu mektubun etkisi büyüktür. Buhârâ yöneticisi Verdân Huda karşısında kesin
sonuç alamayan bu yüzden geri çekilen Kuteybe’den tevbe etmesini ve gösterilen yerden şehre
gitmesini talep eden mezkûr mektup üzerine 90/708 yılında Kuteybe Buhârâ üzerine sefere
çıktı. Buhârâ yöneticisi olan Verdân Huda, Sod, Türkler ve civar bölgedekilerden askeri
yardım talep etti. Buhârâ hükümdarının yardıma çağırdığı güçler şehre gelmeden önce Kuteybe
ve askerleri muhasaraya çoktan başlamıştı. Takviye birliklerden güç alan Buhârâlılar
savaşmaya başladı. Onlarla savaşmak için öne atılan Ezd kabilesine bağlı askerler bozguna
uğrayarak geri çekilmek zorunda kaldılar. Düman güçleri karısında perişan olan askerler
karargâha kadar geri çekildiler. Kadınlarla atlı birlikler karşılaşıp ağlşamalar başlayınca Ezdliler
son bir gayretle karşı saldırıya geçtiler. Onları püskürtmeyi başardılar. Türklerden oluşan
birlikler kaçarak tümsekçe bir yere yerleştiler. Kuteybe’nin emri üzerine onları bulundukları
yerden çıkarmak için yeni bir harekât başlatıldı. Her bir düman başlatıldığı için 100 dirhemlik ödül
vaadi Ezdliler başta olmak üzere askerlerin gayretini arttırdı. Müslümanlar bu şekilde kesin bir
zafer elde ettiler. Böylelikle Buhârâ şehri fethedildi. Kuteybe bin Müslim Buhârâ’nın fethi
haberini Haccâc’a bildirdi.
Kuteybe bin Müslim, kendisine askeri yardım etmeleri, vergi
vermeleri ve kaleye Müslüman muhafızlar yerletirilmesi artıyla ehri teslim aldı.
Kuteybe’nin Bâzeîs üzerine sefer yapması ardından Beykend’in ele geçirilmesi,
Nûmikes ve Râmisen’in itaat altına alınması Buhârâ’nın fethi için bir ön hazırlık idi. Zor da
olsa Buhârâ’nın ele geçirilmesi Müslümanlar açısından önemli bir zafer idi. Bu fethin kalıcı hale
getirilmesi ve islam’ın Buhârâ’ya tamamen hâkim olması için birtakım tedbirlerin alınması
gerekmekteydi. Sadece iyi bir komutan değil aynı zamanda iyi bir idareci olan Kuteybe bin
Müslim ancak böyle bir işi gerçekletirebilirdi. -
5.
+1
BUHARA'NIN iSLAMLAŞMASI
Buhârâ’nın islâmlaması bir anda olmamıştır. Buhârâ halkının islâm ordularına uzun müddet direniş göstermesi; islam’ın bu şehirde kök salmasının uzun zaman alacaının işareti gibiydi. Gerçekten de Buhârâ halkı islam’ı özümseme noktasında tutarsız davranışlar sergilemeye başladılar. Üç kez islam dininden dönen Buhârâ halkı; Kuteybe bin Müslim’in kesin tavrı sayesinde dördüncü kez islam’ı kabul etti. Din, insanların hür iradesine dayalı bir tercih olduğundan dolayı, zecri tedbirlerle bir dini benimsetmenin mümkün olmadığı açıktı. Zaten islam böyle bir durumu tasvip etmemektedir. Bu gerçek ortada iken Kuteybe bin Müslim’in zorlayıcı tedbirlere başvurması
düşünülemezdi. Kuteybe, uzun vadede Buhârâ ve civar yerlerde islam Dininin yaygınlaşması adına siyasi, ekonomik, sosyal ve dini yönleri olan bir takım tedbirler almaya karar verdi. Onun bu tedbirleri alma adına takınmı olduğu kararlı tutum, batı Buhârâ olmak üzere birçok yerde islamlamayı mümkün kılmıştır. Bu bağlamda; “Kuteybe yönetimi Buhârâ ile Maveraünnehr’in diğer şehirlerinde islâm dininin ve Arap garnizonlarının yerleşmesine tanıklık etti.” Böyle bir manzara Kuteybe’nin çok yönlü islamlatırma politikasını bizler için daha anlaşılır hale getirmektedir. -
6.
0yarın devam edeceğim.