/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 168.
    0
    hikeye calinti amk basligini falan unuttum ama baskasi yazmisti calintiiii
    ···
  2. 167.
    0
    Rezerved 1555
    ···
  3. 166.
    +5
    etrafta tanimadigim bir iki acil gorevlisi vardi, fakat sukur ki onlar da beni tanimiyorlardi. dolayisiyla sadece bana "amk pislik herif, elin ayagin tutuyor ne takuma girersin engelli tuvaletine huur

    cocugu" der gibi uyuz uyuz bakip yollarina devam ettiler. ahu hemsireden ise eser yoktu. telefonum durmadan bilinmeyen numara tarafindan caldirilmaya devam ediyordu. en sonunda dayanamayip telefonu

    kapattim. iste, acilden bahceye acilan arka cikis kapisi hemen dibimdeydi. son bir etrafi kolacan etmeceden sonra var gucumle depar atmaya basladim. nihayet bahcedeydim artik. her ne kadar yaz mevsiminin

    sonlari da olsa, soguk bir ruzgar vardi disarida. kuzenin diyecegi onemli seyi ogrenmek icin can atiyordum, hatta hastanenin on kapisina gitsem belki kuzeni bulabilirdim ama boyle bir riske ancak

    aptallar girerdi. karanlik, los ve bir o kadar da kalabaliktan irak olan hastane arka bahcesi, benim gibi bir hastane kackini icin bulunmaz nimetti. karsi hastane binasi, bizim binanin batisinda

    kaliyordu, dolayisiyla issiz arka bahcenin karanlik kamuflasyonundan taviz vermem gerekmeyecekti. belim bukulu, dizlerim hafiften kirik, dev bir villayi soymaya gelmis, temkinli bir hirsiz misali, bir

    tek elimde fenerim ekgib, b bloka dogru hizli ve sinsi adimlarla ilerliyordum. artik neredeyse varmistim fakat duydugum sesler uzerine arkama donup baktigimda, guvenlik gorevlilerinin hastane binasi

    etrafinda kosturmaya basladiklarini gordum. -hasssgibtir.. cektim bi tane en s lisinden. -hele sukur farkima vardilar.. dedim kederli kederli. ve -simdi sira sana geldi.. dedim b bloga bakarak. derin bir

    nefes, hemen ardindan bir sigara.. ama yakamazdim ki.. cok canim istiyordu icmek, fakat dikkat cekmenin anlami yoktu. b blogun icini gozlemeye basladim. bu binanin giris katinda sadece bir kisi vardi. o

    da masaya basini gommus, uyukluyordu.. burasi, hastalardan ziyade, daha cok idari islerin goruldugu, hastanenin hastalar disindaki ekonomik ve idari islerinin yurutuldugu, a bloga nazaran daha kucuk bir

    ek binaydi. icerde hotel resepsiyonu gibi masa, masada uyumakta olan bir gorevli ve bombos bir alan.. iste, muhasebeye giden ikinci kat merdivenleri de karsimda duruyordu! iceriye girmeme yalnizca 10

    adimlik bir mesafe kalmisti. icerdeki gorevli olacak dingil sekizinci ruyasini goruyor olmaliydi. adimlarim oylesine sessizdi ki, kendim bile duyamiyordum. iste tam o sirada keskin bir sarjor sesi havada

    yankilandi. uyumakta olan gorevli, basini saga sola oynatiyor, ama hala uyumaya devam ediyordu. arkamdan tanidik ve soguk bir ses: -sesini cikarma, yuru///
    Tümünü Göster
    ···
  4. 165.
    0
    Amk bunu yazmışlardı okudum.ben bunu çalıntı amk
    ···
  5. 164.
    +3
    tuvalete gelmisken uzun uzun bi isedikten sonra sagimi solumu toparladim. suratimdaki bandanalari cikardim, elimi yuzumu yikayip biraz gevsemeye calistim. saniyeler dakika gibi geliyor, zaman bir turlu

    gecmek bilmiyordu. isin daha da kotu yani, kapinin herhangi bir cam platformu bulunmadigi icin, disarida olup bitenleri siluetvari bile olsa goremiyordum. derken cok gecmeden telefonum titresmeye

    basladi. heyecan icinde telefonuma baktim, kuzenin cagrisi oldugunu dusunmustum ama degildi. telefonum bilinmeyen bir numara tarafindan araniyordu. telefonu cevaplandirdim: -alo?? fakat karsi

    taraftan yanit gelmiyordu. yeniden seslendim: -alo! telefonun obur ucunden yalnizca usul bir aglama sesi duyuluyordu. beni arayan kisi her kimse, telefonun obur ucunda sessiz sessiz agliyordu. -alo?

    kimsiniz! karsidaki kisi, yanit vermedigi gibi ne aglamayi kesiyordu, ne de telefonu kapatiyordu. bir sure sonra ben kapattim. -lan deli midir nedir amk.. cok degil, iki dakika sonra yeniden

    bilinmeyen numara tarafindan telefonum araniyordu. telefonu yine cevaplandirdim: yine ayni aglama sesleri, sanki cok uzaktan geliyormus gibi duyuluyordu. -lan kimsin sen! dedim hiddetle. uzun zamandir

    hic bu kadar celallenmemistim. amk ibenedeki keyfe bak hem ariyor, hem konusmuyor, hem kapatmiyor. yeniden suratina kapattim. arayan kisi her kimse, tekrar tekrar ariyor, ben de tekrar tekrar suratina

    kapiyordum. kuzenle son konusmamizin uzerinden 25 dakika gecmisti. simdiye kadar mutlaka gelmis ve sansini denemis olmaliydi. basarili olduysa cagri atmasi, eger basaramasa bile mutlaka arayip soylemesi

    gerekmez miydi bu zamana kadar? lan bi dakika! dedim. ya cagri attiysa fakat bilinmeyen numaranin hattimi mesgul etmesi yuzunden ulasamadiysa??? o an daha fazla beklemenin anlamsiz oldugunu, en azindan

    bu sekilde tuvalette eli kolu bagli oturarak hicbirseyi cozemedigimi dusundum. bandajlari, sargi bezlerini tekerlekli sandalyenin uzerine attim ve hepsini orada biraktim. kapiyi usulca aralayarak disari

    goz attim: disarida hickimse yoktu. buna guvenemeyerek, beni arayan bilinmeyen numarayi yeniden mesgule dusurdum ve hemen kuzeni aradim fakat kuzenin de telefonu mesgul caliyordu. -fessupanallah.. dedim.

    -neyse artik, her is olacagina varirmis, ne olacaksa olsun, dedim ve kapiyi hizlica acarak var gucumle kendimi disari attim.
    ···
  6. 163.
    0
    Şuraya park ettim
    ···
  7. 162.
    0
    -mehtap sedef.. soyadiniz sedef degil mi?? -e-vett dedim kekeleyerek. defterden hizli hizli bakmaya basladilar. -tamam bakiyoruz, dedi ahu hemsire eliyle perdeli bir muayene yatagini isaret ederek: siz

    soyle gecin, gelmisken arkadaslar yuzunuze yeniden baksinlar. \ yerimden hiddetle sicradim: -hayir! karimi gormek istiyorum ben! ben iyiyim, beni birakin karima bakin nolur! \ karisina cok deger

    verdigi icin kendisine bakilmasini istemeyen, karisini kendisinden oncelikli tutan fedakar adami oynayarak bu isten yirtmaya calisiyordum. -karim! karimi bulun bana! lutfen! -tamam! lutfen sakin olun

    beyefendi! \ besbelli bu gece epey olaylar olmus, sehirde yasanmayan felaket kalmamisti. yaniklar, kegibler, kavgalar, bicaklanmalar, kazalar vs bomba magduru bile vardi. -beyefendi size kim soyledi

    esinizin burada oldugunu?? kayitlarda gorunmuyor.. dedi ahu hemsirenin yanindaki sarisin hemsire. -kayinbiraderim aradi, hemen getiriyoruz ablami dedi, dedim. birbiri ardina uydurdugum, saniyelik

    yalanlara kendim bile inanamiyordum. -o zaman hala yoldadir onlar beyefendi, arabayla mi getiriyorlarmis ambulansla mi? soylediler mi? -hayir, diye yanitladim. -benim acele tuvalete gitmem gerek,

    goturebilir misiniz? -elbette, dedi ahu hemsire. beni kadinlar tuvaletinin yanibasindaki erkekler tuvaletine goturecek zannettim, ama yanilmistim. ikisinin de ortasindaki engelli tuvaletine giriverdik.

    tekerlekli sandalyede oturuyor oldugumu nasil da unutmustum? -ben sizi burada bekliyorum, dedi. \ lan nereden basima musallat oldu bu amk karisi, dedim. tuvalet kabinindeydim simdi. derhal telefonumu

    cikardim. 27 cevapsiz arama vardi. hepsi de kuzenden gelmisti. hemen aramaya basladim: -alo! -kuzen! neredesin sen lan? odana baktim yoksun telefonunu da acmiyorsun! \ -kuzen, dedim. birak simdi

    gevelemeyi. hemen simdi her neyle ugrasiyorsan birak, ve acile gel. acil servisteki engelli tuvaletinin onunde, siyah saclari omuzlarina kadar gelen, yesil bir hastane elbisesi giymis bir hemsire var.

    ismi ahu. -olm ne anlatiyosun sen beni dinle asil! diye araya girdi kuzen ama ben dinlemedim. -asil sen beni dinle! bu tarif ettigim hemsireyi ne yap et bir sekilde kapimdan uzaklastir! sadece dedigimi

    yap ve bana guven dedim. hemsireyi uzaklastirmadan buradan cikamiyorum bunu bil yeter. hemsireyi uzaklastirinca bana bir cagri at, hemen bahceye cikacagim. 5 dakika sonra da bahcede bulusuruz, dedim. ama

    kuzen dediklerimi yapacaga pek benzemiyordu: -olm onu bunu birak, acil kacman lazim buradan! beni beklemeden cik ve kac! -sadece dedigmi yap! dedim bagirarak. sadece dedigimi yap!
    Tümünü Göster
    ···
  8. 161.
    0
    120 de kaldım
    ···
  9. 160.
    +1
    bir an kuzenin gozlerinin icine oyle anlamli baktim ki.. anlamisini bekliyordum, ancak boyle birseyi nasil anlayabilir veya farkedebilirdi? birden bir "zzzzzzzzzz" sesi gelmeye basladi ic cebimden. o an

    bir "oh!" cektim. telefonumu hilal hanimin odasina yerlestirmek icin sessize aldigimdan bu yana tekrar sesleri acmadigimi hatirladim. zaten buyuk ihtimalle bu yuzden odamda uyuyakaldigimda kuzenin

    aramalarini duymamis, uyanamamis ve dolayisiyle cevaplandiramamistim. telefonun titresimde olmasina sevinmistim fakat bu titresim sesleri de az da olsa disaridan duyuluyordu. kuzenin veya bir baskasinin

    bu sesleri farketmesi ihtimalinden duygudum korkudan oturu, seslerin duyulmasini engelleme maksadiyla hafif hafif oksurup aksirmaya basladim. bu sayede hem sesleri bloke ediyor, hem de ahu hemsireye

    "hadi artik gideceksek gidelim olmadi sen ayakustu gibise basla ben kendim yol alayim hadi artik amk" mesaji vermis oluyordum. cok gecmeden amacima da ulasmistim. ahu hemsire arabamin arkasindaki tutma

    yerinden kavradi ve yeniden beraberce acile dogru hareket ettik. arkadan mehtap ismindeki guzel hatun ile kuzenin sesleri duyuluyordu hala: -malesef, eger bu tutumunuzda biraz daha israrci olursaniz,

    guvenligi cagirmak zorunda kalacagim. acilden iceri giriyorduk, giriyorduk ama uzerimize uzerimize yuruyen kisi de pek yabanci biri sayilmazdi. az once kendisine acilden beklendigi yalanini

    soyleyerek yolladigim hemsire, kendisini kimin cagirdigini uzun uzun aramis, heryere sormus, sonrasinda cagrilmadigini ogrendikten sonra bunu kendisine kimin soyledigi sorulmus, beni tarif etmis,

    akabinde mevzuya uyanmis, aceleyle acili terkediyordu. biz iceri girerken o disari cikiyordu. acilin ici tam da bekledigim gibi ana baba gunuydu. kafasi yarilanlar, gozu cikanlar, parmagi kopanlar. yuh

    lan dedim, sanki cephede ilk yardim cadirindayiz. aslinda planim buraya kadar birkac kucuk aksaklikla beraber gayet guzel islemisti. ancak ahu hemsire, bekledigimin tam tersi olmak uzere, basimdan bir

    turlu ayrilmiyor, durmadan musayit bir gorevli ariyordu. nihayet bir yerde durduk. ahu hemsire: -esinizin ismi ve soy ismi?? -niye sordunuz? anlamamis gibi mal mal yuzune bakiyordum hemsirenin.

    halbuki bunu hic dusunmemistim, birazdan butun foyam ortaya cikacakti. icim icimi kemirmeye baslamisti bile. -esinizi bulabilmemiz icin kayitlara bakmamiz lazim. burada bir suru hasta var. bu yuzden

    esinizin ismini ve soyismini sordum, diye yanitladi ahu hemsire. kendisiyle birlikte 3 gorevli daha, ellerinde kayit defteri, "hadi kardesim isimiz gucumuz var cabuk ol amk" dercesine bana bakiyorlardi.

    -eeeee... bir iki saniye uzun uzun yutkunduktan sonra devam ettim: -eeee.. mehtap... sedef... mehtap sedef
    Tümünü Göster
    ···
  10. 159.
    +1
    olaylari saskinlikla, hatta kelimenin tam anlamiyla agzim acik vaziyette izliyordum. -beyefendi lutfen sakin olur musunuz, dedi cilek kiz. -sakinim ben! -oyleyse sesinizi alcaltir misiniz lutfen, saat

    sabahin 4 bucugu.. -yahu hayat memat meselesi bu!!! dedi kuzen ayni yuksek ses tonuyla.. -ciddi bir sorun var, telefonunu kac kez aradim acmadi! -beyefendi, lutfen.. dedi danismadaki kiz. -lutfen sakin

    olmaya calisin.. -rifatla acilen gorusmem lazim, kacinci katta? sadece oda numarasini soyleyin, ben kendim bulurum onu. -durun, oyle damdan duser gibi gorusemezsiniz herkesle. ayrica saatin kac oldugunu

    yeniden hatirlatmama gerek yok herhalde? hastamiz, muhtemelen uyuyordur suanda.. \ kuzen sabirsizca etrafina bakiniyor, delirmiscesine parmaklarinin uclarini, beklemekten gibilan insanlar

    misali masaya vuruyordu. elleri ayaklari bir an olsun rahat durmuyordu. -mesele nedir? diye sordu cilli kiz. -belki ben yardimci olabilirim size.. kuzen, bir an genc kizin yakasina bakti, ve

    konusmasina devam etti: -bakin mehtap hanim.. vay amk, dedim. lan ben haftalardir kizin adini bilmedigim icin cilekli recelli sifatlar takiyorum, bizim kuzen bir bakista cozdu olayi. -... bu

    gercekten acil bir durum. bu kadar acil olmasa bu saatte buraya gelmezdim. hemen, simdi kuzenimi buradan alip goturmem lazim, dedi kuzen. \ beni de buyuk bir merak sarmisti. bu kadar onemli olan

    neydi? seytan diyor cikar sargiyi, bezi, konus kuzenle. -odasina cikmaliyim, gerekirse uyandirmaliyim. bazi seyler uykudan daha onemlidir! \ mehtap: -ne olursa olsun, kendisini suanda gormenizin

    hicbir yolu yok. sizin yerinizde olsaydim, her ne kadar gece vakti de olsa, birkac kez daha telefonla aramayi denerdim. bakarsiniz belki acar.. kuzen cebinden cep telefonunu cikardi, aceleyle numarami

    secmeye basladi/. "ahanda, dedim simdi sictik iste." kuzen kararliydi, icimden "arama lan, kuzen! arama lan.. arama!!" diye geciriyordum. onun aramasi ve benim orada o vaziyette ortaya cikmam, bastan

    assagi, tepeden tirnaga herseyin mahvolacagi anlamina geliyordu. kuzen nihayet numarami secti, arama butonuna basti ve telefonu kulagina goturdu.
    ···
  11. 158.
    0
    Rezervasyon
    ···
  12. 157.
    0
    Rezerve
    ···
  13. 156.
    +1
    Rezerved 47
    ···
  14. 155.
    +2
    asansorun kapisi acilir acilmaz tam arabayi iceri surmek icin hamle yapmistim ki, asansor kapisi acildigi anda karsima cikan ahu hemsire beni durdurdu. -aaa bu saatte napiyorsunuz burada??? dedi telas

    icinde. durun durun, yardimci olayim size. -birseyim yok saolun, ben kendim giderim, dedim sesimden taninmamak icin en boguk ses tonumu takinarak. -ya olur mu oyle sey, biz niye variz burada? \ "isime

    burnunu sokmak icin varsin amk huursu baska ne icin burada olacaksin" diye soylendim icimden. -siz nereye gidiyordunuz, ben gotureyim sizi.. \ -biz bir kaza yaptik ailecek.. dedim. -hI hI.. hI hI..

    ahu hemsire, asiri derecede anlayisli ve ilgili bir ses tonuyla basini salliyor, "butun dikkatimle dinliyorum" mesaji veriyordu. boguk sesimle uydurmaya devam ettim: -beni buraya getirdiler, 6 saat oldu

    esimi bekliyordum, nihayet o da gelmis, acildeymis simdi.. ona bakmaya gidiyordum.. ne olur, ne olur esime goturun beni..\ numaradan dolan gozlerim, titreyen sesim ve ellerim, ahu hemsireyi oldukca

    etkilemis gorunuyordu. -tamam, dedi. hemen acile gidiyoruz, esinize bakacagiz, ama ondan sonra yatip dinlenmelisiniz, lutfen, itiraz istemiyorum. cok zor bir gun gecirmissiniz! -peki, dedim. \

    birlikte asansonra bindik, hemsire zemin kat dugmesine basinca, kafamdaki a planini iptal edip, b planini devreye koyuverdim. evet, danisma katindan gececektik, ancak nasil ki, tek basina tekelerli bir

    araba suren sargili bir hasta, hastane disina cikarak inanilmaz bicimde dikkat cekecekse, basinda, arabasini suren bir hemsireyle beraber acile goturulen sargili bir hasta da bir o kadar dikkat

    cekmeyecekti. acilin on kapisi danisma katina, arka kapisi ise hastanenin acil cikisina aciliyordu. acil denilen yer her zaman bir hareket, bir hengame, yakinlari olen, kafasi gozu yarilmis, yasam

    savasi veren insanlarla doluydu. dolayisiyla firsattan istifade hemsireyi atlatmanin bir yolunu bulup acilin arka kapisindan hastane bahcesine bir sekilde sivismayi basaracak ve ikinci binaya gecis

    yapacaktim. "!" ulasmak icin bekledigimiz kata vardigimizi belirten cinlama misali uyarici asansor sesi kulaklarimiza nufuz etti. danisma katindan geciyorduk simdi. epey yol almis, danismadaki kizlarin

    oldugu, anonslarin yapildigi yere gelmistik. tam acil tarafina gececektik ki, birden doktorun biri ahu hemsireye seslendi: -ahu! iki dakika bakabilir misin? -suan olmaz. -ahu lutfen! ahu hemsire -

    bir saniyenizi rica ediyorum, hemen gelicem, dedi ve 5-6 metre otemizde bekleyen doktorun yanina gidip sessizce konusmaya basladilar. noluyo lan, dedim, vay amk ahunun manitasi da tam gelecek zamani

    buldu. ne yerimden kipirdayabiliyorum, ne acile gidebiliyorum.. gidecek olsam gorecek, aramizdaki mesafe birkac metreden ibaret.. once sagima, sonra soluma bir goz attim. normalde, yani gunduz

    vakti sularinda; danismada bekleyen birbirinden guzel, boya kamyonu carpmiscasina makyaj yapan, renk cumbusunden olusan gokkusagini aratmayan danisma hatunlarinin yerinde yalnizca bir tek kiz vardi;

    benim zamaninda "cilek" ismini taktigim, gercekten de cilege benzeyen guzel kizdan baskasi degildi bu. birkac saniye boyunca birbirimizin gozlerinin icine baktik, "lan, dedim gozlerimden falan tanimaz

    insallah beni kevase... " iste tam o sirada on cikis otomatik kapisi, iki yana ayrilmak suretiyle acildi, iceri hizli adimlarla girmekte olan kisi, kuzenim muhammetten baskasi degildi. kosarcasina hizli

    adimlarla, cilli yuzlu, cilek kivamindaki danisma kizinin yanina geldi: -nerede o!!! hangi katta!!! -kim? dedi cilek kiz saskinlik icerisinde. -kuzenim!! ramiz
    !!!
    Tümünü Göster
    ···
  15. 154.
    +4
    bir ust kata dogru kosarak cikmaya basladim. ucuncu katta pansuman odalari oldugunu biliyordum. saga solda gezinen bir iki nobetci hastabakici-hemsire disinda ortalarda pek kimseler yoktu. kimselere

    gozukmemeye calisarak kapisi aralik olan ilk odaya daldim, evet, burasi bir pansuman odasiydi. guzel yuzlu bir nobetci hemsire, elindeki siringayla ilac cekiyordu. -pardon bakar misiniz? nobetci

    hemsireyi ariyorum, dedim. -buyrun benim nasil yardimci olabilirim? -sizi acilden cagiriyorlar! hemen gelsin dediler acil bi durum varmis, eleman sayisi cok yetersiz mi ne oyle birsey dediler... \ hemsire kiz elindeki

    siringayi masanin uzerine attigi gibi kapidan firlayip kosmaya basladi. acile gidip bi tak olmadigni gorup geri donmesi icin minimum 5 dakikam vardi simdi. hemen cekmeceleri karistirmaya basladim. neyse

    ki aradigim sey olan sargi bezlerini ilk denememde bulmustum. sadece gozlerim acik kalacak sekilde, kafami sarip sarmalamaya basladim. sargi bezlerinin dusmemesi icin, minik demir tokalarla birbirine

    tutturduktan sonra, ve kollarimdan birini de hizlica sarip boynuma astiktan sonra odayi terkettim. hizli adimlarla tekrar yeniden assagi kata indim. yatalak hastalarin oldugu bu katta, rastgele odalara

    bakmaya, iceride kimler var kimler yok hizlica goz atmaya basladim. butun odalar karanlikti, ve genellikle yatalak hastalar, ve hastalarin basinda bekleyen ve de uyumakta olan yakinlari vardi.. 97 numarali oda,

    planimi gerceklestirmek icin en musayit olan odaydi. iceride uyuyan yalnizca bir tek hasta vardi ve basinda bekleyen kimse de yoktu. bu odalarin ortak ozelligi, icerisinde misafir ettikleri hastalarin

    yatalak olmalari hasebiyle, mevcudiyetlerinde tekerlekli sandalye de bulunduruyor olmalariydi ve bir tek benim odamda yoktu ecdadini gibtigim tekerlekli sandalyesi. ses cikarmadan, yavasca iceri

    suzuldum, tekerlekli sandalyeyi kaptigim gibi koridora cikardim. hemen oturdum ve bu sekilde surmeye devam ettim. teknoloji o kadar gelismis ki, eskiden ellerle tekerlekleri iterek surulebilen bu

    aletlerin simdi playstation kumandalari gibi joystickli dugmeleri vardi. artik planimin son asamalarina gelmistim. eh, tekerlekli sandalyeye mahkum bir hasta olarak merdivenden inecek halim yoktu ya!

    akulu araba suren cocuklar gibi, tekerlekli sandalyeyi usul usul surerekten asansorun basina geldim. bir an durdum, eger dogruca zemin kata inersem, on kapidan cikmak icin danismadan gecmek zorunda

    kalacak, ve yine, yuzum gozukmuyor olsa bile, cok dikkat cekecektim. saat gecenin 4unde her tarafi sargili tekerlekli sandalye surerek hastaneden disari cikan biri mutlaka dikkat cekecekti. aklima

    alternatif olarak yine bodrum kat geldi. -eger, dedim. ilk olarak danisma kat yerine bodrum kata inersem, oradan direk kafeteryaya cikiliyor. kafeteryanin hemen yaninda ise arka cikis kapisi var.

    zamaninda dort tane askeri, morgtan cikar cikmaz ilk ben gormustum ve ben de kafeteryada oturuyordum. -tamamdir, dedim kendi kendime ve asansoru cagirma tusuna bastim.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 153.
    0
    -nasil olur lan? dedim. koskoca morgu niye cizmemis olsunlar ki??? \ egilip haritaya daha dikkatli bakmaya basladim. bir sigara yaktim, sigaranin milyar tane zararinin yani sira; konsantrasyonu

    artirmak gibi tek tuk faydalarinin da oldugunu duymustum. dudaklarimla cigerlerime yolladigim dumanlari, burnumdan yavas yavas disari veriyordum. sigaranin kullerini ise, haritanin uzerine dokuyordum.

    yerdeki hastane haritasini tekrar, tekrar ve tekrar tepeden assagi suzuyor, her yaziyi en basindan okuyordum. birden havaya sicradim: -"ulan tabii ya!!" -ne kadar da aptalim! diye soylendim kendime.

    haritanin en ustunde kocaman harflerle "b blok" yaziyordu. bu harita, karsi binanin haritasiydi. morg yalnizca bu binada vardi. karsi binanin zemin katinda su tesisatiyla ilgili mudurlukler vardi. demek

    ki muhasebe de karsi binanin ikinci katindaydi. aptal gibi bunca saat burada bosuna vakit kaybetmistim. derhal hazirliklarimi bitirdim, sigarayi sondurdum ve haritayi da kalibina uygun bicimde yeniden

    dorde katlayarak koridordan assagi inmek uzere merdiven basina geldim. assagi kat oldukca kalabalik gorunuyordu, nobetci bir hemsire ve hasta yakini olduklarini tahmin ettigim bir suru de insan vardi.

    "lan dogumhane mi acaba burasi?" dedim. birinci katin ne kati oldugunu bilmiyordum. -ulan, dedim amk hastanesi. sen benim canimi, hayat enerjimi, yasama sevincimi elimden almissin, suracikta 1000 cocuk

    dogsa ne onemi var??? \ beni kimsenin gormesini istemiyordum. bu yuzden assagi kata inmek son derece riskli gorunuyordu. dahasi, indikten sonra bir de danisma katindan bahceye cikmam gerekecekti.

    birileri tarafindan farkedilmem isten bile degildi. asansorden inmek fena bir fikir sayilmazdi ama asansorun de beni goturecegi yer yine zemin katti, yani danismaydi. ayrica asansor yalnizca ve yalnizca

    yuruyemeyen veya durumu cok acil olan hastalar icindi. bir plan yapmaliydim, hem de oyle bir plan yapmaliydim ki,tereyagindan kil ceker gibi halletmeliydim bu meseleyi. bu amina kodumun, insani ruh

    hastasi eden yerden kurtulmamin tek yolu muhasebeye gidip o dosyayi araklamamdan geciyordu. bulundugum katin koridorunda dort donmeye basladim. fildir fildir dusunuyordum fakat aklima elle tutulur net

    bir fikir gelmiyordu. birden zeybek oynayan egeliler gibi parmagimi assagidan yukari dogru hizlica giblattim: "buldum!"
    ···
  17. 152.
    0
    Sonra okurum Rezz
    ···
  18. 151.
    +2
    sanki iplerim cozulmus de serbest birakilmisim gibi, ya da az once gorduklerim hic olmamis gibi, bagira cagira yattigim yerden firladim. hemen isigi yaktim, vakit gecenin koruydu. yedigim yemek yarim

    kalmis sekilde yatagimin dibinde duruyordu. yatagimdaki harita burus burus olmus ve bir kosesinden cekistirilmis gibi yirtilmisti. kendimi frenlemeye calissam da, basarili olamadim ve hizli hizli

    nefesler cekerek aglamaya basladim. cektigim nefesleri geri vermiyor, sadece hizli hizli nefesler cekiyordum ve cektikce gozlerimdeki yaslar daha da birikiyor, aglamam hizlaniyordu. -lan, yeter artik

    amina koyayim, yeter! diye bagirdim. birkac dakika bu vaziyette duvarlari yumrukladim fakat bir sure sonra kendimi toparlayarak bunu yapmayi kestim. amk, dedim lan zaten millet delirdigimi tescillemis,

    biraz daha bu sekilde dikkat cekmenin alemi yok.. artik bana cinlerin musallat oldugundan adim gibi emindim. aksi halde delirdigimi kabul etmek zorunda kalacaktim.. ah! dedim ah! nereden kaybettim hasan

    dedenin dualarini. allah kahretsin! ustumu gibi gibiya giyindim. aslinda birseyler yapacaksam simdi tam sirasiydi, muhasebe odasinda birilerinin olmasi imkansizdi, saat gecenin 3u, bu isi yapmak icin

    bicilmis kaftanti. koridora ciktim. bulundugum yer, yatalak hastalarin kati oldugu icin, ve saat gecenin uc bucugu oldugu icin pek kimseler yoktu ortalikta.. hizli fakat sessiz adimlarla, katta gezinmeye

    basladim. bulundugum kat ikinci katti, ayni sekilde haritaya gore; muhasebenin de ikinci katta oldugu goruluyordu. yarim saattir neredeyse butun kati gezmistim, fakat muhasebeye dair hicbirsey yoktu

    ortalikta. -lan, nasil olur? dedim. hastalarin odalarindan, tuvaletten ve bir iki temizlik esyasi deposundan baska birsey yoktu bu katta. caresizce odama geri dondum. her ne yapacagimi kestiremedigim

    durumda yaptigim gibi, camdan disarisini seyretmeye basladim. hayattan tiksindigim anlarin tamamini olusturuyordu bu anlar. bu amini yolunu gibtigim hastanesinde ne gunlerim gecmisti. hastane bahcesinde

    her zaman beraber oturdugumuz, ve ne zaman baksam buragi gordugum palmiyeli kamelyadaydi simdi gozlerim. ama ilginctir, ne zaman baksam mutlaka orada bulunan buragin yerinde yeller esiyordu bu kez.

    -hayret.. dedim kendi kendime. -belki evinin yolunu bulmustur beyefendi.. banyoya girdim, kapiyi ve igiblari actim. hersey normal gorunuyordu. heryerin isiginin acik oldugundan iyice emin olduktan

    sonra, "hele su haritaya bir daha goz gezdireyim, beli bir yerde hata yapiyorumdur" diyerek haritayi yataga degil, bu sefer yere yaydim. herhangi bir harektle egilmeden, comelmeden, tamamen ayakta, dik

    ve kusbakisi bir pozusyonda, belki bakis seklimi degistirirsem, goremedigim bir hatayi gorurum mantigiyla haritayi incelemeye koyuldum. hersey ilk baktigimdaki gibiydi, muhasebe hala ikinci kattaydi.

    yaklagib yirmi dakika kadar uzun uzun inceledikten sonra en sonunda, kucuk ve tuhaf bir ayrinti dikkatimi cekmeyi basarmisti: bodrum katta olmasi gereken morg, yerinde yoktu.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 150.
    0
    Okuyorum
    ···
  20. 149.
    0
    Rezz pampa
    ···