-
48.
+1Yaz amk okuyoz işte
-
47.
+7duvara mı anlatıyoz a q 5,6 kişi gelene kadar yazmıyacam.
-
46.
+11yoldan geçerken elvin teyzenin evinden sesler duydum biraz kubak kabartınca o sesin elvin teyzeye ait oldugunu anladım -ne olur yapmayin yeter artik, ne olur gidin, bir gun olsun gidin, nolur, yalvaririm nolur... birilerine yalvariyordu, hem de oyle
icten yalvariyordu ki, bu yasli ve zavalli kadina kim ne yapmak ister bu kadar diye hisimlanip sinirlendim ve iceri dalmaya karar
verdim. bir ah cektim o anda, ah amk tufegi kaptirmak ne buyuk eseklik! kollarimi sivadim, yumruklarimi gibtim. tam hazirligim
bitmisti ve iceri girecektim ki icerideki ses birden kesildi.
nefesimi tamamiyle tutmus, iceriden gelebilecek seslere konsantre olmustum fakat tuhaf bir sekilde cit bile cikmiyordu.
sanki icerdekiler her kimse, benim evin dibinde oldugumu farketmislerdi. bir an duraksadim, ne yapacagima karar veremedim.
iceri girsem mi acaba diye dusundum ama neyle karsilacagimi bilmiyordum. az onceki siddetli ofkem yerini korkuya
birakmisti. oldugum yerden pencerelere bakiyordum iceriyi gorebilmek icin, ancak en ufak bir hayat belirtisi bile yoktu. ne
yapacagimi bilmez sekilde kosmaya basladim. arkama bakmadan kaciyordum. hemen eve kosup kuzene olanlari anlatmaliydim.
ancak daha eve bile varamadan kuzeni koy cesmesinin basinda gordum. buyuk ve uzeri islemeli, oymali bir testiye su
dolduruyordu. -lan, dedim. haci napiyosun burda? kuzen elindeki gozlemeden bir isirik aldi. -su dolduruyorum kor musun?
kuzenin beni terslemesine aliskin oldugum icin lafi uzatmadan elvin teyzenin evinde olanlara getirdim fakat anlattiklarimi
ciddiye almadi. -sakin kimseye anlatmiza bunu, gulerler sana dedi. -lan kadin izdirap cekiyordu! yardim etmemiz lazim!
dedimse de -adin deliye cikar, kendini rezil edersin dedi. surekli guluyordu. davranislari o kadar aptalcaydi ki bir ondan
nefret ettim. eve gidip baska birine anlatmali ve yardim istemeliydim, hickimse olmasa gidip amcama anlatacak ve bir
sekilde kadına yardım edecektim -
45.
0Rez bro
-
44.
+6yine yalnizligimla basbasaydim simdi. acaba riza koye ne zaman donerdi? amk bi kafa yedi yamuldu herif. babam da ne kalin kafaliymis
diye dusundum. nedensizce ofkeliydim ona, bir cuval inciri berbat etti amk. uzun marlborodan sonra tadi saman gibi gelmekte olan
samsunu butun cigerlerime cekmeye calisirken sabah ezani okunmaya basladi. -aha, dedim amk simdi dedem kalkar namaza. ufaktan
sivisayim buradan. havanin da ufaktan ufaga aydinlanir gibi olmasindan cesaret alarak koyun ana patikasinda yurumeye basladim.
sigara bulunca keyfim yerine gelmisti,
iste bu cok ilgincti ve o zaman da ilginc gelmisti bana. bu dusuncelerle yolda yururken birden durdum. 10 metre kadar uzagimda,
bu sefer cok daha yakinimda bulunan o iri kiyim kapkara kopek tam karsimdaydi. hayvan ne havliyor, ne de hareket ediyordu.
sadece ama sadece gozlerimin icine bakiyordu. hayatimda ilk defa bir hayvanin gozlerinin icine bu kadar bakmistim. hayatimda bugune
kadar gordugum en ciddi insandan daha ciddi gorunuyordu ve sanki bir eskiya gibi, bir alacakli gibi sanki orada oylece durmuyormus
da, onumu kesmek icin bekliyormus gibi bir goruntusu vardi. ellerim bir an tufegi aradi ama onu dun gece peder beye kaptirdigimi
nihayet hatirladim. tam kacmaya baslayacakken, yakinimizda bulunan camiden namaz sonrasi okunan tesbihat ve zikir sesleri duyulmaya
basladi. karsimda bulunan hayvan hicbirsey yapmadan arkasini donup sakin fakat hizli adimlarla gitmeye basladi. ben bu olayi fazla
umursamamistim, cunku bir kopekten en fazla ne kadar korkulursa ondan da o kadar korkmustum. dedim ya, diger turlu efsanelere hicbir
zaman inanmayan, inananla da dalga gecen karakterde biriydim. -
43.
+12 -1hemen yatagimdan firlayip evde gezinmeye basladim, hersey normal gorunuyordu. yerde
yatan kimse yoktu, bahceye ciktim. tuvalet kulubesi karanlikti. hemen coktum mekanima, pakedimi cikardim ama malesef bitmek bilmeyen
paket sonunda bitmisti. amk dedim, sansimi gibeyim. keske ilyas bakkaldan iyi kotu bi sigara alaydim. tam o sirada amcam belirdi.
-naber genc napiyosun burada bu saatte, dedi. cebinden bi samsun cikarip tutusturmaya basladi.
.asil sen napiyorsun amca, saat sabahin 5i dedim. -isimiz vardi oglum, dedi. baban rizayi yenice merkeze goturdu, dedi.
-neden? dedim, bi de orada mi dovecekmis?? -babana ayip ediyorsun ama, dedi. adam ne bilsin rizanin zararsiz oldugunu, sana birsey
yapacak sanmis, aranizda bir mesele var sanmis, ondan vurmus adama. elinde de tufegi gorunce.. simdi saglik ocagindalar, baban tedavi
ettiriyor rizayi, pansuman falan yaptilar, biseyi yokmus o kadar zaten.. bir an durdu, sigarasindan acele bir duman cektikten sonra
sozlerine devam etti: sahi sen ne yapiyordun o tufekle kocum?? cevap vermedim. surekli amcamin elindeki sigaraya bakiyordum. -rifat??
bir an uyanmis gibi irkildim. -kus avliyordum amca dedim. -mezarlikta mi? amcam gulumsedi. -amcani da kus sandin sen galiba aslanim,
dedi gulumsemesini artirarak. pakedinden 5-6 tane sigara cikarip uzatti. gozlerim mutluluktan faltasi gibi acilmis ve minnet dolu
gozlerle amcama bakarken sozlerine devam etti: birincisi: tufegi soyle, sigaralari al. ikincisi: bir daha babanin sozunden
cikmayacagina dair soz ver. -tamam amca, dedim. soz amk. tufek olayi da, mezarliktan tirstigim icin yanima aldim dedim. pek inanmis
gibi gorunmese de bu hakikaten dogruydu. sigaralari verdi.. -eee, dedim? ucuncusu neydi peki? -ucuncusu de sana sigara verdigimi
babana soyleme sakin iflahimi giber valla dedi. karsilikli gulustukten sonra iceri odasina yatmaya gitti. -
42.
0Rez dayi
-
41.
+8amcamla eve varir varmaz yatagima uzandim. derin dusuncelere daldim tekrar.
disarida yagmur yagiyordu, araba calisma sesi duyunce pencereye odaklandim,
amcam beni biraktiktan sonra tekrar babamin yanina gidiyor olmaliydi. tam o sirada kapim tiklandi,
girin dedikten sonra iceri annem girdi. kapiyi usulca orttukten ve yanima oturduktan sonra -oglum senin icin endiseleniyoruz, dedi.
seni cok gibintili goruyorum. eger gercekten burada mutlu degilsen istanbula donebilirsin, sana bir bilet aliriz, dedi. -eger, dedim.
bana bunu 1 gun once teklif etmis olsaydin cevabim evet olurdu, cunku gercekten sinirlerim cok bozuk.
ancak oyle birsey var ki, neye mal olursa olsun mutlaka bilmem gereken birsey.
annem: buraya geldiginden beri normal davranmadiginin farkindasin degil mi? dedi. cevap vermedim, gozlerim penceredeydi.
ilk defa isigin yanmasini istiyordum, ama disarisi zifiri karanlikti. annem: hadi kirli camasirlarini ver de yikasin yengenler, dedi.
uzerindeki kiyafetlere toprak bulasmis.. tamam dedim, uzerimdeki hirkami ve daha onceden pijama giymek icin cikardigim pantolonumu
verdim. annem kapiyi tekrar usulca acti. tam cikarken seslendim -orada yatan birileri var mi?? evet, dedi. deden ve babaannen.
-onlardan bahsetmiyorum, yere bak, yerde yatanlara bak, battaniye var mi hic? annem bos bos suratima baktiktan sonra hayal kirikligi ile uzgunluk karisimi bir ifade takindi.
-iyigeceler.. dedi. sordugum sorular deli sacmasi miydi yani? bunu kabullenmek gercekten zordu. iyi geceler diye fisildadim kendi kendime, ve yorgun bedenimi yumusak yatagima, yorgun ruhumu renkli ruyalarima biraktim.. -
40.
+8amcamlarin kaldigi ikinci eve girdim. millet cay icip sohbet ediyordu, kuzen ortaliklarda gorunmuyordu. herkesin burada olmasi iyiydi, cunku asil alacagim sey diger evdeydi.
herkes tek tek cay icmeye davet etti ama onlari gormezden geldim. hemen obur eve gittim, dedemlerin yattigi karyolanin bitistigi kosede yasli duran dedemin av tufegini aldim.
kursunlari icindeydi. bu tufegi daha once cok kullanmistim eski yazlarda av yaparken. tufegi kilifinden cikarmadan yanima aldim. hizli adimlarla mezarligin yolunu tuttum.
burnuma tuhaf kokular geliyordu. bu gecede bir tuhaflik vardi, bunu hissedebiliyordum. tam o sirada aksam ezani okundu, her taraftan kopek havlamalari duyulmaya basladi.
hicbirsey umrumda degildi. mezarliga varmama sadece birkac dakika kalmisti. iste, iste oradaydi. deli riza mezarlarin arasinda ciksek sekiyordu.
ulan dedim deli oldugunu bilmesem gercekten korkardim bu deyyustan. butun gucumle rizaaaa! diye bagirdim fakat bir sorun vardi.
mezarlik koyun girisiyle bitistiginden, koye giris yapmakta olan herkes mezarligin yanindan geciyordu ve tam o sirada babam arabasiyla sehir merkezinden donuyor olmaliydi.
isin daha da kotu yani, riza sesimi duymus ve bana dogru kosuyordu, amk ne yapacagimi sasirdim, babam durdu. amcamla beraber arabadan indiler. basta karanlikta beni taniyamamis olmaliydi.
kimsin lan sen? dedi. iyice bakinca sordu: ramiz, oglum, napiyorsun burada? bana dogru deli divane kosmakta olan deli riza durmak bilmiyordu. dur lan dur dedim icimden.
babam bir ona bir bana bakiyordu. -napiyorsun lan manyak misin birak o tufegi dedi. tuhaftir, bu sefer elimde olan birseyin elimde oldugunu unutmustum, tufegi indirdim fakat riza ustuma atlamak uzereydi.
deli gibi kollarimdan tutup cekistirmeye, bana mezarligi isaret etmeye basladi. babam derhal bizi ayirdi, rizanin bir turlu sakinlesmedigini gorunce kafayi gomdu.
bana bir zarar vereceginden korkmus olmaliydi, riza yere dusup bagira cagira aglamaya basladi. -hemen eve don! dedi babam. elimden tufegi alarak.
amk dedim sansimi bahtimi gibeyim, amcamla beraber arabaya binip evin yolunu tuttuk. -
39.
+12sedatla alelacele vedalastiktan sonra eve dondum. kuzen tv seyrediyordu, -kalk! dedim. -nooluyo amk dedi kuzen. -haci dedim, bana su deli rizayi bul cok acil dedim. -lan
nereden bulak simdi amk delisini hem nabacan sen onu? dedi. hisimla evden ciktim. o da pesimden kosmaya basladi. -amk bi soylesen ne oldgunu, dedi. -haci, soru sorma yardim
edeceksen et dedim. -dur amk dedi, senin de aklini deli gibmis bekle amk. hizli adimlarla koyun her yerini taramaya basladik ama iste ne zaman istemesem karsimda dikilen amk
delisi aradigimda ortalikta yoktu. bir an durdum, lan dedim, galiba ben onun nerede oldugunu biliyorum. nerede? dedi kuzen. -mezarlikta amk. geceleri mezarliktaki bos
mezarlara yatip uyudugunu biliyorduk, bu yuzden kimse fazla haz etmezdi o deliden. elvin teyzeden baskasi da yemek vermezdi ona, bu kadar iyilik sever bir kadin neden beni
evinden kovmustu o da ayri bir meseleydi elbet. butun bu derin dusuncelerimden kuzenimin beni sarsmasiyla uyandim. -olm dedi, kendine gel, sacmalamayi birak amk. hava
kararacak birazdan, o ugursuz yere gidip napcan gibtret amk bana soyle ne soyliceksen, o delinin cevap verip de benim veremeycegim ne var bu kadar amk dedi. basimdan gecenleri
kuzene anlattim ben de. olm bu muydu amk dedi, sacmalama lan baskasi vermistir, yanlis gormussundur baska sigaradir o dedi. guldu gecti resmen ve eve geri dondu. kendimi
inanilmaz derecede satilmis ve yalniz hissediyordum. artik hicbirsey umrumda degildi. o mezarliga gidecektim, gerekirse orada riza gelene kadar bekleyecektim. ama mutlaka, ne
olursa olsun rizaya bu sigarayi nereden buldugunu soracaktim, sormaliydim. -
38.
+11kahvede tam da tahmin ettigim gibi sedat oyun basindaydi. -vay! dedi. kardesim bee. dedi nerelerdesin sen amk. dedim boyle boyle. eskilerden konusup gecen yillari yadettikten sonra basimdan gecenleri bir
bir anlattim. bu gelisimde tuhaf olaylar yasadim dedim. kuzen de benzer seyler yasamis. -sizin ailede bi anormallik var zaten olm dedi. koyde degisen bisey yok ayni issiz daglar, ayni taklu yollar iste
ne bekliyon amk dedi. ikidir onun sigaradan yaktigimiz icin bu kez ben bitmeye yuz tutmus bereketli paketimden ikram ettim: al kardesim dedim bu kez benden olsun. -vaaay muallak marlboro takiliyorsun demek.
iyi akil etmissin dedi. neyi akil etmisim? dedim. -koye marlboro getirmek cok akillica, dedi. baska paketin var mi? lan ne alaka dedim amk bakkalda yok mu iste? -amk sanki bilmiyosun bizim ilyas malini
ne zaman marlboro sattigini gordun dedi. varsa yoksa 2000 satiyor oc cigerlerimiz zift doldu amk. -lan dedim dalga gecme, daha az once bizim deli rizanin elinde gordum bi tane marlboro dedim. -olm asil
sen tasak geciyosun dedi, bu koyde senden baska kimsede marlboro yok, guven bana. hele hele deli rizada??? kucuk bir kahkahanin ardindan sozlerine devam etti: onun marlboro bulabilmesi icin ya sehir
merkezine gitmesi lazim, ki hayati boyunca koyun disina cikmamis garibanin biri. ya koydeki birinin vermesi lazim, ki koydeki herkes ya 2000 icer ya samsun, ya da sen vermis olmalisin ki en buyuk ihtimal
bu. sen vermissindir sonra verdigini unutmussundur, dedi sakin sakin. ama ben sakin olamiyordum, cunku vermedigime emindim. -
37.
+7nasil yani? dedi. birden gozlerimi ona cevirdim. sedef dibimize kadar gelmis ac ve zavalli bir kopekten bahsediyordu. hayvancagiz burnunu ayaklarimizda gezdiriyordu.
butun kaburgalari sayilan bu zavalli kopege icim acimisti. -kopek rahatsiz ettiyse baska bir yere gidelim ama zarar vermez, dedi sedef. yok, dedim, ben su kopekten bahsediyorum.
elimle isaret etmek icin arkami dondum, ancak benim gordugum iri yari kopek yerinde yoktu. -iyi misin? dedi. betin benzin atti, rengin bembeyaz oldu dedi. yok, dedim.
yok birsey, bu aralar pek iyi degilim sanirim dedim. amk adim deliye cikacak diye korkmaya basladim, sanirim artik gordugum gariplikleri kendime saklamayi yegler hale gelmistim.
sedefle biraz daha opusup koklastiktan ve uzun uzun eski gunlerden bahsettikten sonra, merak etmesinler diye kalktik. korulugun girisinde son bir kez sarilarak ayrildik.
oradan kahvete gitmeye karar verdim. cocukluk arkadasim sedati gormek istiyordum, her yaz bulustugumuz ve top oynadigimiz, koydeki komsum sedat..
kardesimden ayird etmedigim sedat, eminim yine kahvede ya okeyin ya da batagin basindaydi. yolda bizim deli rizaya rastladim. -naber lan deli! dedim.
elinde bir adet yarisi icilmis marlboro uzun vardi, elime tutusturdu. oteki eliyle koy girisindeki mezarligi isaret ediyordu. -yok yok sagol, eyvallah. bende var dedim gulerek.
israrla elime tutusturdu. mezarligi gosterdi bana. bir yandan sigarayi tutturuyormus gibi yapiyordu ve tekrar elime tutusturuyordu. -ne diyosun amk delisi dedim . sigarayi yere atip kahvenin yolunu
tuttum. -
36.
+6birden cildirmis gibi irkildim. arkamda duran sedeften baskasi degildi. bana simgibi sarildi.-ben seni koruluk bitiminde bekliyordum, sen girisinde beni buldun, dedim.
sedef sarilmamiz bittikten ve goz goze geldikten sonra bana hulyali hulyali gulumsedi. -seni bekliyordum.. ormanin iclerine dogru yuruduk.
orman demek dogru olmaz aslinda, ne cok kucuk ne cok buyuk bir koruluktu burasi, koyun tek korulugu. kucukken hep bulustugumuz bir agacimiz vardi, yine ayni agacin dibine oturduk.
agacin uzerinde buyuk bir carpi isaretinin altinda s kalp r harfleri vardi. (ismim ramiz) x isareti kendimi bildim bileli zaten vardi, biz yapmamistik.
agacin dibine coktuk, uzun suren sarmas dolas sarilmalardan sonra kucuk koklasmalar basladi. sedef ilginc sekilde, bir koylu kizindan beklenmeyecek kadar guzel kokuyordu,
hazirlanip geldigi her halinden belli oluyordu. elleri uzun sure belimde gezinen bu citir koylu kizina opusmeyi ogretecegim icin heyecanmistim. -simdi sana inanilmaz birsey ogretecegim dedim. ney? dedi.
gozlerini kapat ve dudaklarini birlestir dedim. kucuk bir kahkaha koyverdikten sonra dudaklarima yapisti. inanamiyordum, koylu kizi benden daha iyi opusuyordu,
uzun ve dakikalar suren opusmelerden sonra yeniden sarildik. butun bunlar oldugu sirada gozlerim kapali oldugundan kendimi fena kaptirmisim.
birden gozlerimi actim ve yirmi metre kadar otede bir kopegin oldugunu farkettim. hayvan donuk gozlerle bize bakiyordu. -rahatsiz mi oldun? dedi sedef.
-neyden? dedim. -kopekten, dedi. bir an hala sarilir vaziyette oldugumuzu farkettim ve gayri ihtiyari sorma gafletinde bulundum: sen nasil gorebildin ki? -
35.
+9sabah namazi icin uyanan dedem yanima dogru geliyordu. -ne yapiyorsun oglum bu ne hal dedi. dedeme isigin yaniyor oldugunu anlatmaya calismanin sacma olacagini, bana inanmayacagini dusundum ve sadece dua
etmesini istedim. -dede bana bir dua oku allah rizasi icin nolur dedim. birden aglamaya basladim. sinirlerim cok bozulmustu. dedem elini omzuma koydu. -neyin var evladim senin? ne yapiyorsun bu saatte
burada dedi. benim cevap vermedigimi gorunce -gel hele namazi eda edek dedi. rahatla dedi.
normalde namaz kilan biri degildim ama buna inanilmaz bir sekidle ihtiyacim oldugunu hissettim. dedemle abdest alip sabah namazi icin camiye gittik. namazi kildiktan sonra icim huzurla dolmustu.
cemaat cikisinda dedem:hadi gel de kahvaltiya gidelim dedi. yok dedim sagol dede. ben biraz dolasacagim musadenle. bu saatte nereye oglum daha hava anca aydinlandi. kucuk bir isim var dedim.
aman kaybolma sakin dedi, kucucuk koyde nereye kaybolacam dede dedim. gitmeliydim, cunku aklima sedefe verdigim soz gelmisti. berbat bir gece gecirmistim, dinlenmeye ihtiyacim vardi ama gitmezsem de
kiza cok ayip olacakti. hemen koy kahvesinin altindaki korulugun yolunu tuttum. cebimde bitmeye yuz tutmus marlboro uzun paketimden bir sigara daha yaktim. tutture tutture giderken derin dusuncelere
daldim. amk kulubesinin isigini birisi yakiyordu ama kim? ya biri benimle tasak geciyordu, ya da ben deliriyordum. 3 yildir kullanilmayan tuvaletin isigi neden yaniyor? elektirk voltajlariyla ilgili
olsa neden sadece geceleyin? belki de gunduz de yaniyordur ama gunes yuzunden los igib belli olmuyordur diye kendimi teselli etmeye calistim. mantiksiz da sayilmazdi aslinda. bu dusuncelerle korulugun
baslangicina varmistim. sedefi gormek icin sabirsizlaniyordum. insallah yiyecek birseyler getirmistir diye dusunurken arkamdan gelen tiz bir ses -hosgeldin, dedi. -
34.
+6tavuk desem degildi cunku o kadar kucuk degildi. ayrica iriydi. ama cok kisa birseydi. yuvarlak degildi ama elleri ayaklari varsa bile hic gorulmuyordu, kafasi yok gibiydi,
ya da ben ne oldugunu anlayamadim. kopek degildi cunku cok daha hizli ve ritmik yuruyordu. resmen tek tek adim atiyordu fakat o kadar hizli ilerliyordu ki, attigi adimlardan ayaklarini secebilmek mumkun degildi.
hava tam olarak zifiri karanlik degildi, asiri koyu mavimsi bir renk vardi havada, o yuzden hicbirsey kolay kolay secilmiyordu. hizli yuruyen sey birden kayboldu.
cok tuhaf, kosarak gelen birseyin aniden kaybolmasi beni urkutmustu, birkac dakika boyunca yerimden kimildayamadim, gelen giden var mi yok mu diye yerimden cikamiyordum.
hayvanlar surekli ses cikariyorlardi, horoz durmadan otuyor, kopekler havliyordu. birden korkunck bir aciyla irkildim. attigim ciglik neticesinde butun hayvanlar kapali ambar kapisina dogru baktilar.
ellerimden kayan balta ayagima dusmustu, sol ayagiminda oyle korkunc bir aci vardi ki, acidan gozlerimi acamiyordum.
koskoca baltayi nasil dusurdugumu dusunurken birden ellerimin ne kadar terledigini, hatta boynumdan sirtima sirilgiblam oldugmu farkettim.
gozlerim hala kapaliyken ve ofkem tavan yapmisken butun gucumle kapiya saglam olan ayagimla bir tekme atarak disari cikmayi basardim. yerdeki baltayi aldim.
topallaya topallaya kulubeye gidiyordum. o kadar cok topalliyordum ki her topalladigimda dusmenin esigine geliyordum. artik kulubeye cok yaklasmistim.
tam vardim demisken birden sabah ezani okunmaya basladi. butun hayvanlar tekrar costu. saga sola kacismaya baslayan hayvanlara bakmak icin arkami dondum.
asil soku ise, sadece 10 saniye kadar sonra tekrar onume dondugumde kulubenin isiginin artik yanmadigini gordugumde yasadim. -
33.
0Rez bro
-
32.
0rez panpa
-
31.
0Reźzzzz bro
-
30.
+10
ben bi kahvaltı yapıp geliyorum 1 part atıyorum 15 20 dkya gelirim
heyecanla yattigim yerden dogruldum ve kosarak odadan disari firladim. saatin kac oldugu hakkinda en ufak bir fikrim yoktu. ara odada yerde yatan kimse yoktu ama yerde battaniyeler vardi.
cildirmak isten degil diye dusundum panik halinde, fakat buna ayiracak vaktim yoktu. derhal bahceye ciktim. karsida kulubenin isigi hala yaniyordu.
once oraya gitmeli miyim yoksa bana inanmayan amcami mi uyandirmaliyim karar veremiyordum. en kotu karar kararsizliktan iyidir diye dusundum ve kulubeye dogru kosmaya basladim.
fakat kostukca icimdeki korku artiyordu. yine gelmisti o tuhaf usume. kulubeye varmaya az kalmisti. hava hala karanlikti, igib cayir cayir yaniyor ve her zamankinden daha da belli ediyordu kendini.
iceride biri olmak zorundaydi. korkularim beni esir almisti, daha fazla yaklasamiyordum, cunku neyle karsilasacagimi bilmiyordum. o anda aklima odunluga girmek geldi.
dedem kesecegi kadar odunu kestikten sonra kullanacagi odunlari ve baltayi her ihtimale karsi ambara kilitlerdi, hemen kostum, ambarin kapisini zorladim, acilmiyordu.
butun gucumle tekmeler savurmaya basladim. sonunda kapinin kilidi takildigi yerinden cikmisti. iceri girer girmez baltayi kucakladim fakat tam disari cikacakken kapinin kapali oldugunu farkettim.
zorladigim halde acamacim. kapinin dandik kilidi uzerime kapanmis olmaliydi. sanki butun dunya o lanet kulubeye ulasamamam icin el ele vermis gibiydi. ama bunlarin bir onemi yoktu.
elimdeki baltayayla gerekirse ambarin tahta kapisini parcalayip cikacaktim bir sekilde. tam baltami kaldirdim ki, tahtalarin arasindan bahcede tuhaf birseyin yurudugunu farkettim. -
29.
0Rezźzzz
başlık yok! burası bom boş!