/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 201.
    0
    Reserved
    ···
  2. 202.
    0
    Yarrrrrraaaamıyeme
    ···
  3. 203.
    0
    Rezervısyon
    ···
  4. 204.
    0
    Okurum bi ara
    ···
  5. 205.
    0
    Reserved devam
    ···
  6. 206.
    0
    rez devam
    ···
  7. 207.
    0
    Rezerve
    ···
  8. 208.
    0
    park edelim
    ···
  9. 209.
    0
    Çok hryecanlı
    ···
  10. 210.
    0
    Olum cidden boyle muhtesem bir hikaye neden bu kadar az ilgi gördü aq
    ···
  11. 211.
    0
    panpa efsane hikaye olcak benim için mükmmel bir hikaye sürükleyici panpa yarıda bırakma sakın
    ···
  12. 212.
    0
    Hikayeyi baskasi yazmis hikaye burda bitiyor dewami yok
    ···
  13. 213.
    0
    Rezzzzzzzerrrss
    ···
  14. 214.
    0
    rezervetullah
    ···
  15. 215.
    0
    Lan herkes boyle yapiyo yarim birakiyo mk
    ···
  16. 216.
    0
    daha kopegin birsey yapmasina gerek kalmadan, oyle bir can havliyle duvara tirmanmaya basladim ki, ucu

    bucagi bitmez gibi gorunen uzun mu uzun hastane duvarlarini, duvarlara islemis otlarin da yardimiyla

    tirmanivermistim. gordugum seyin gercekten o kopek oldugundan emin olmak icin yeniden assagi bakmayi

    dusundum, ama sonra bunu yapmaktan vazgectim. sayet gordugum sey o kopek ise, -ki bundan adim gibi

    emindim- onu bir daha gormek istemedigimden emindim. ancak acaba hastanenin bahcesinde ne isi vardi?

    diye dusunmeden de edemedim... \ duvari tamamen tirmanip, son engelden de kendimi disari

    attiktan sonra, sokakta kaldirimda buluverdim kendimi. -vay anasini lan, dedim. aklimi kacirmak uzere

    olmama ragmen, sokakta, disarda, ozgurce dolasabiliyor olma duygusu, oylesine buyuk bir keyif veriyordu

    ki, bagira cagira sarki soyleme istegi uyandiriyordu icimde. elimin terlemis olmasina hic aldiris etmeden,

    dosyayi kaybetme korkusundan gibi gibi tutuyor, bir an olsun dikkatimi oradan ayirmiyordum. seri adimlarla

    caddenin karsisina gectikten sonra, kendimi sehir mezarliginin kapisinda buluverdim. "bu kadar kolay

    olacagini bilmiyordum.." dedim kendi kendime.. hemen telefona sarildim, bulusabilmek icin kuzeni aramaliyim

    diye fakat cok gecmeden telefonun sarjinin bitmis oldugunu gordum. buyuk sehir kabristanina girer girmez bi

    urperti kaplamisti icimi.. olumun butun soguklugu burada, geleni geceni avlamak istercesine pusuya yatmisti

    sanki.. kabristanin butun kabirleri agizlarni sonuna kadar acmis, siradakini bekliyorlardi.. safak sokmek

    uzereydi ama bir turlu bitmiyordu bu gece.. safak sokene ve kuzeni bulana kadar burada bekleyecektim

    mecbur. birden kulagima carpan bir serzenis, bir mirilti, daha dogrusu aglamakli bir ses.. birileri aglar gibi,

    agit yakar gibi kendi kendine soyleniyordu.. cok degil, sadece dokuz on mezar kadar ilerde, kucuk, minik bir

    mezarin basinda, arkasi donuk carsafli, yasli basli oldugu sesinden anlasilan bir nene, agit yakiyordu..
    ···
  17. 217.
    0
    upuzun sakallari ve biyigi olan, soluk benizli, yasli bir adamdi bu. uzerinde gri renkli ve dugmeli bir elbise

    vardi. -siz kimsiniz? diyebildim zar zor, korkudan ve stresten tukenmis vaziyette. -ben bu mezarligin

    bekcisiyim, dedi yasli adam, hafiften gulumseyip bana moral vermeye calisarak. fakat birden yeniden kadinin

    oldugu yere baktigimda hayretler icinde kalmistim, carsafi ve pecesi yuzunden sadece gozleri gorunen, hatta

    gozleri bile net gorunmeyen kambur kadin, butun yapmakta oldugu isini gucunu birakmis, put gibi hareketsiz

    vaziyette duruyordu. son derece sogukkanli gorunen ve "ben butun olayin farkindayim" gibi bir havaya

    burunen yasli adamcagiz, bir eliyle gozlerimin onune set yapip yuzumu kapatirken, diger eliyle de omzumu

    tutarak bana arkami dondurmeye calisiyordu.. butun bunlari yaparken yani beni cekistirirken bir yandan da:

    -sakin bakma, sakin konusma.. gel haydi gidelim buradan.. diyordu/// ben oraya bakmaya calistikca yasli

    bekci de beni engellemeye calisiyordu. -yuru hadi gidiyoruz dedim! \ yasli bekciyle beraber mezardan

    uzaklasmaya basladik.. -iyi ama nereye gidiyoruz?? diye sordum az once yasadigim garip olayin etkisinden

    cikamamis bir sekilde. -seni kulubeme goturuyorum, korkma. biraz kucuk ve soguktur, ama iki bardak cay

    iceriz, hemen isiniveririz.. dedi bekci. cok buyuk bir kabristanin neredeyse disina cikmis, kiyisinden kiyisindan

    yuruyor, etrafini dolasiyorduk. yolculuk boyunca tek kelime konusmadik. yaklagib bi 20 dakika kadar

    yurudukten sonra, nihayet kabristanin obur ucuna varmistik. -iste benim kulube.. gec otur bakalim soyle..

    sobayi da yak.. \ bekci dayi caylari koyduktan sonra oturup agir agir soluklandi, bir iki of cektikten sonra

    konusmaya basladi: -simdi anlat bakalim delikanli.. kimsin nesin kimlerdensin? gecenin korunde, bu saatte

    burada ne isin var? \ acilen bir yalan bulup uydurmaliydim. -ailem kizarkadasimi onaylamadigi icin, evden

    kactim.. dedim hafiften kizarmis vaziyette.
    ···
  18. 218.
    0
    Rez dayi
    ···
  19. 219.
    0
    tuvalete girer girmez yakamdan tutan burak, diger eliyle hizlica kapiyi kapatti: -dediklerimi yaptin mi??? dedi buyuk bir ciddiyetle. -dediklerini yaptim yapmasina da--- burak beni dinlemiyor, sozumu

    bitirmeme bile izin vermiyordu: -oglum bak akilli ol, beni dinle. benim lafimi dinle. ben bunlarin cigerlerini biliyorum. bu hastanede donen butun dolaplari ben bilirim. bunlar senin deli olduguna

    artik tamamen inaniyorlar, ilgili makamlara da hakkinda bu sekilde rapor verecekler. yarragi yedin kardes, bundan sonraki hayatin deli olarak gececek. istanbula sevkedilmen bir haftayi bulmaz! -

    istanbul??? -bakirkoy!!! \ alayci bir ifadeyle gulumsedim, -ya bi git.. -bana inanmiyor musun? bu kadar olaydan sonra seni ne zaman yanilttim? ne zaman yalan soyledim sana? -iki gun once! diye

    bagirdim. -oz babani girtlaklamani istediginde, beni kendin hakkinda yanlittin. beni hayal kirikligina ugrattin kardes.. simdi, ben telefonumu almaya gidiyorum. sen de lutfen, artik rahat birak beni..

    \ burak elleriyle kapiyi simgibi tutuyor, cikmama izin vermiyordu: -bana inanmayacagini bildigim icin sana telefonunu orada biraktirdim. telefonu alip dinlediginde, sen de bana hak vereceksin. ne

    kadar hakli oldugumu goreceksin! \ buragi ellerimle sagima iterek tuvaletten ciktim. arkamdan bagirdi: -simdi degil, birak kaydetmesi gerekenleri kaydetsin. birkac saat sonra git telefonu almaya..

    lutfen! lutfen!\ onu duymazdan gelerek yurumeye devam ettim fakat bir yandan da haksiz sayilmazdi. bu telefon, odada ben ciktiktan sonra, hakkimdaki gercek kanaatleri kaydedecekti. o yuzden

    istikametimi degistirip odama dogru giden merdivenleri cikmaya basladim, assagi kantine giden yola dogru bakinca ise hayretler icerisinde kalmistim. gordugum kisi ercandan baskasi degildi. "yahu bu

    adamin burada ne isi var amk??? diye soylendim. lan hademeden cok gormeye basladim bu adami... allahallah.. neyse.." bu dusunceler icinde odama vardim. kapiyi acar acmaz beni bambaska bir surpriz

    bekliyordu: sedef, yatagimin uzerine oturmus, donuk bakislarla duvara bakiyordu. -sedef??? ne isin var senin burada??? sedef beni gorur gormez kucagima atladi, simgibi sarilip aglamaya basladi. 5

    dakikadir durmadan agliyordu, daha fazla dayanamadim: -dur, aglama lutfen.. ne oldu? ne isin var burada? anlat hele.. sedefcik yasli gozlerini tulbentiyle sildikten sonra titreyen aglamali sesiyle

    derdini dillendirdi: -ben evleniyorum ramiz..
    ···
  20. 220.
    0
    Kardes dinliyorum up up
    ···