gençler ortalık biraz daha sakinleşsin

en son ayşenin durumundan bahsetmiştim değilmi. kaldığım yerden devam edeyim o zaman. annem ayşeyle çok iyi anlaşıyo, sürekli bişeyler alıp kıza hediye ediyo, kızı hayatı boyunca toplamda gezdiğinin 2 katı kadarını bi günde gezdiriyo falan, anlayacağınız çok mutlu, tabi ne kadar mutlu olabilirse. en azından avunmuş durumdaydı beyler. ve sema'yı isteme durumuda ortadan kalkmıştı şimdilik. evlilik korkularıyla yüzleşmeme daha zaman vardı. biraz daha rahattım. Bayramda akrabalar gelip gitti, annem ayşeyi amcamların huzuruna sundu, kardeşinizin gayri meşru bin bir zorlukla büyümüş kızı o sizin yeğeniniz, sahip çıkın lan diyerek. amcamlarda tabi baba yarısı hissettiler sahip çıktılar elbet. hoş bizden gerek kalmadı ama çıktılar. artık ayşeyle ilgili bi alıp verememe durumu olmadığına göre gözlerin bana dönmesi gerekiyordu, ama dönmedi. sema alttan alttan sıkıştırmaya başladı ben evdekilere ne diyeceğim falan diye. söyle annene unuttu heralde bilmem ne, çakıverecektim ağzına ama sabrettim, dedim kızım görmüyormusun çocuklar gibi şen, 1 ay ertelense bişey olmaz herhalde. sakin ol amk evde kalmadın ya. buda daraldı maraldı ama katlandı amk. bayramdan sonra herhangi garip bişey olmadı beyler, taaki kurban bayrdıbına kadar. kurban bayramında, ayıptır söylemesi biz deve kestik, o yüzden ilk gün istanbuldaydık, ikinci gün annem iki bilet tutuşturdu elime semayla beni kartepeye tatile yollamıştı beyler. Ateşle barutu koydular yanyana amk. sema da bakire. ulan ilk gece tuttum kendimi de, ikinci gece o kadar içip kendimi tutmam mümkün değildi, ki sema'da kendini tutmadı, hatta ilk adımı atıp, beni ateşleyende o oldu beyler. kızın bekareti gitti, kız zaten benle evlenmeyide kafaya takmış, kız bildiğin başıma kaldı beyler, hoş bu durum benim sinirlerimi bozmuyo ama, evlenmek beni çok korkutuyo beyler. korkum engin denizleri aşıp dağların ötesine vardı artık. nasıl başaçıkabilirdim bilmiyordum. kartepeden döndüğümüzde cuma günüydü. bizim eve geldik, annem semanın gözlerinin içine baktı, pek bi tatlısın sen hayırdır lohusa kadınları gibisin dedi amk. ulan dedim surattan bekaret kaybettiği anlaşılıyoda ben mi bilmiyorum bu karı nerden anladı. hoş üstünde fazla durmadı beyler. o günden sonrada hayatımda hiç aksiyon yaşadım diyemem, klagib işte 8.senesinde okula gidip gelen moron tipine dönmüştüm artık. okul bitsede askere gitsem diye uğraşıyorum, bedellide çıktı faydalanalım bari diye. ama 3 hafta önce, semanın doğum günü. korkulan oldu beyler işte, ben dedim süpriz olsun, güzel bi zaman geçirelim, büyük adada güzel bi ev kiraladım 3 günlük. 2 aralık cuma doğum günü, 2 aralık cuma akşamı giriş 4 aralık pazarda çıkış. ev güzel, ben hazırlıkları yaptım, yerlere gül serptim, 4 şişe shiraz aldım, belki cumartesi fantazi olsun diye rakı içeriz deyip tekirdağ trakya serisi aldım falan, güzelde bvlgari kolye aldım bitane, herşey hazır. Ama benim aklıma bile gelmeyen bişey vardı. condom. ben işin o kısmını hiç düşünmemiştim bile. ilk sevişmede kafalar fazla güzelde değil, dışarı boşaldık sıkıntı yok. 2dede eyvallah. 3-4-5 artık kaç oldu hatırlamıyorum ama, koyverdim gitti yani. ertesi günde devam etti tabi bu. farkındaydım bu ardı arkası kesilmeyen ve korunmadan sevişmelerin bi faturası olacaktı. ama umrumdada değildi, şimdi sor kafamı gibiyim diyorum. ve işin özü şu ki beyler, artık baba oluyordum. Şu an tam 28 günlük babayım. ve hala çocuğu aldırıp aldırmama konusunda kararsızım.