1. 1.
    +2 -1
    hayatımın en büyük pişmanlığımı anlatacam. Şöyle saat bi geçsin şu gibtiğiminin liselilerinden tam bi kurtulalım

    edit: isimleri açık açık söylemedim beyler, tanıyan manıyan çıkar yada bi şekilde biyerde tanışırız. Kusura bakmayında gevşek insanlarsınız amk, ayarsızın biri çıkar der annenle aran nasıl oracıkta gırtlaklarım hoş olmaz

    edit2: diğer editten anlamayan arkadaşlar için açıklama yapıyorum, isimler gerçek değil olaylar gerçektir. rumuz kullanılmıştır, açık açık ifşa ettiklerimi ifşa ediyorum diye söyledim zaten
    ···
  1. 2.
    0
    başlığa şu ana kadar liseli gelmediyse dahada gelmez umuduyla başlıyorum. En büyük pişmanlığım ehliyet almam oldu, ehliyet almayı bırak araba kullanmayı öğrenmeye heves ettiğim ilk an hatta. Hayatımı gibtim, ailemi gibtim, geleceğimi gibtim. Şu an hayata sıfırdan başlama ihtimalim bile yok.
    ···
  2. 3.
    +1 -1
    ben 83lüyüm, kardeşim 87liydi. Allah biliyoki dünyada en sevdiğim insan selmandı. insan en sevdiği insanın ölümüne sebep olunca acının gerçeğini öğreniyo. Yok aşk acısıymış, yok aileyle kavga etmiş falan faso fiso oluyo. Öyle bi acı oturdu ki üstüme zannedersin ben öldüm. 9 canım olsa 9unuda alırdı da birine ağır geldi işte, süründürüyo
    ···
  3. 4.
    0
    sabah uyandım, her zamanki bahar sabahlarından hiç bi farkı yoktu. O kadar farksızdı ki, herkes aynı anda bayılsa, baygın kaldığı süre zarfında hiçbişey değişmez, herkes ayıldığında tek bi yaprak bile oynamadan hayatlarına devam ederlerdi sanki. Okula gitmek için evden çıktım. Selman okumadı okulu bıraktı, onu işe bırakıp ordan okula gidecektim. Herşey plana uygun gitti, kabulümüzdü. Çıktık evden şişliye selmanı bıraktım. Arabadan inerken "abi canım çok sıkkın akşam bişeyler içelim az bana akıl verirsin hem seninle gezip tozmayı özledim, biraz eğlenirizde" dedi, bende amenna, teklif bekliyordum zaten. hemen kabul ettim ve ordan 8.senem olan okuluma gitmek için yola koyuldum. Son dönemdi artık bitiyordu yani. Hoş hala bitmedi, bitmesin zaten bu saatten sonra çokta gibimde değil. Derse girdim derslerimi hallettim okuldaki ayrıntılar falan çokta önem sarfetmeyen durumlar. dersten sonra çıkıp beşiktaşa indim biraz deniz havası iyi gelir, okulda yalnızlaştım hiç arkadaşım yok diye. Hep en yakın dostum olan denize koştum gene, istanbul boğazına. Oturdum karşısına, bi sigara yaktım. Açtım kitabımı okudum. Farkına varamamışım, 4.5 saat orda öyle mal mal oturmuşum. Karnım acıkmasa farkına varamazdım daha da ziraa. Telefonuma baktım selman aramış, 7-8 kere. Ulaşamayınca eve gitmiştir deyip, hiç arayarak vakit kaybetmeden eve gittim.
    ···
  4. 5.
    0
    @3 birinin dinlemesi çokta gibimde değil, kimse dinlemesede olur amk. Biriyle bunları konuşabilecek kadar cesur değilim henüz. Anlayacağın klavye delikanlılığı yapıyorum şu an.
    ···
  5. 6.
    0
    anlat reyizz
    ···
  6. 7.
    0
    eve geldim selman yorgun düşmüş heralde, uzanmıştı. "kalk lan yarraağam hem dışarı çıkalım diyosun hemde zıbarıyosun, taşak mı geçiyon adam mı seçiyon anlamadım amk" dedim. O gün keşke orda uyusaydıda benle taşşak geçseydi. Ah elimi gibeydimde kaldırmayaydım amk.

    Feryadı atlıyorum bu benim acım size neyse. Kaldırdım bunu, giyindik süslendik püslendik, frame e gidecektik. Şu maçkadaki yer biliyosunuzdur. Çıktık gittik frame e, eğlendik iki hatun düşürdük lafladık. Selmanın yüzü gülüyodu amk, akşam am var tabi dururmu muallak. fındıklıda bi abimiz vardır bizim günlük kiralık daire verir, lisede çok lazım olmuştu, adamla kanka olduk artık. tuvalete gidiyorum diye çıktı ismet abiyi aramış, ev varmı diye, abimde kırmamış olmasa boşaltırız oğlum sizin için demiş, abinlemi geleceksin. Tabi bensizde bi yannanın altına giremez bizimki evet abi demiş. Biz framede eğlendik eğlendik saat 2 gibi selman başladı esnemeye, hadi abi ayarla hatunlarıda gidelim gibişelim diyo işte. Dedim kızlara hadi bize geçelim orda devam edelim. kızlarda yannan görmüş bakire gibi hemen atladılar mevzuya. Tamam olur nerde eviniz falana girdiler. Dedik yakın buraya fındıklıda, 5 dakikalık yol. Kızların aklınada yatmış belliki hemen tamam dediler. Çıktık bindik arabaya geldik ismet abiye. ben kızlar duruma uyanmasın diye tekele gidip bişeyler alıyım ayağına ismet abinin yanına gidip anahtarla 10-12 tane bira kapıp geldim. yukarı çıktık, biraz demlenip çekildik odalara
    ···
  7. 8.
    0
    saat 5 e doğru falan bi bağarış çağarış oldu, selmanın sesi geliyo, dedim ne oldu buna gene. Yataktan kalktım, holle çıktım, selman delirmiş gibi kızcağızın yüzü kanrevan. Dedim nabıyosun oğlum sen manyak mısın ? Bu ne hal amk. Dedi abi cerene çok benziyodu, artık ona benzeyecek hali bile kalmadı. Cerenide bu hale soktun lan dedim, o bile artık kendine benzemiyo ruh hastasımısın sen dedim, abi insan insan olarak doğar, ceren kadar güzel olunca onun adı melek oluyo, ben insan melek diye bişey duymadım. Bi güzelliğe sebep olmak istedim. Kezzap atsam dahamı iyiydi? Burnunu kırdım alt tarafı dedi. O sıra tam ağzının üstüne patlatasım geldi. Kızların cebine 100lira sıkıştırıp apar topar taksiye bindirip yolladım, bi süre daha kalsalardı bu manyak diğer kızada salça olacaktı, ve o durumda benim selmana müdahale etmem gerekiyodu. Yani biraz tartaklayıp kendine getirmem, ve bu benim 2 kaltak için yapacağım şey değildi, o geceki gibişimden feragat edebilirdim bunun için yani. Eve döndüm, dedim nedir senin derdin, çıkardın bizide anlattığında yok. Gel otur anlat bakalım. "Ceren abi" dedi, unutamıyorum, hiç aklımdan çıkmıyo, 31 çekiyorum o soğukluk dönemi bile bana onu hatırlatıyo dedi. Lan niye dövdün o zaman kızı diyecektim, gözündeki acıyı gördüm. Öyle bi acıydı ki geçecek denemezdi, geçmezdi öyle bi acı. Kalıcı dövme gibi her zaman izini taşırdın, lazerle sildirsen bile izi bi şekilde kalırdı. Zaman herşeyin ilacı zamanla oda olur unutursun dedim. Abi madem ilaç bu gibtiğiminin zamanı fazla aldık intihar değilmi bu dedi. Sustum
    ···
  8. 9.
    0
    ziftlenmeye devam ettik. Bira sigara bira sigara. Biramız bitti çıktık viski aldık, alkol komasına oynuyorduk artık. Güneşte doğmak üzereydi. Dedi hadi güneşin doğuşunu izleyelim. Tamam dedim, romantizim yaşamaya hiç gerek yoktu erkek erkeğe, biz gay değildik. Hele içest hiç değildik. Ama reddedemedim o an onu. gittik oturduk fındıklı parkına elimizde viski şişesi, yanımızda 2 tane sade soda bi yudum viskiden bi yudum sodadan. Yanında arada birde çikolata yiyoruz. Güneş doğmaya başladı artık, neredeyse tamamı görünüyordu. Tezelden viskiyi bitirip cumartesi kahvaltısı etmekti amacım. daha sabahın köründe çorbacı bulup kafamızı ayıltıp ordanda yeşilköye geçip adam gibi kahvaltı edip sonra bütün gün evde uyuyarak, yatakta tembellik yaparak, arkadaşları çağırıp pes tekken vb bilimum konsol oyunlarıyla vakit öldürüp akşamda saat 10-11 gibi zıbarmaktı amacım. ilk adım viskinin bitmesi, oldu. Sonra çorbacı arayacağız. Selman dedi, o kadar içtik bu kadarlık zaman mı yaşayacağız kafasını, az gezelim dedi. Kıramadım. Biride çıkıp gibsin artık şu selmanı kıramayan tarafımı ya dedim, ama kıramadım. Tamam dedim bindik arabaya dolaşıyoruz, fındıklıdan sahilden eminönü sirkeci kumkapı cankurtaran devam ediyoruz.
    ···
  9. 10.
    0
    Mümkün olduğunca denizden fazla uzaklaşmadım, niye bilmiyorum. Bakırköye kadar geldik. Bakırköyden sonra selmanı bi hırs bürüdü, gördüğü her arabaya atar yapıyo, bana alttan alttan gaz veriyo kapış şunlarla falan diyo. Ataköyü geçtikten sonra bmw 5.45i ile uzunca bi süre atarlaştık, yeşilköy yakınlarında kafa kafaya geldik iki araba, ışık bekliyoruz. Bi o bağırtıyo motoru bi ben bağırtıyorum, bi o bağırtıyo motoru bi ben. Sonunda yeşil yandığı gibi asıldık gazlara. Altımdaki arabada sağlamdı hani, audi a8. Yüklendik pedala. Çok geçmeden yeşilköy civarlarında sağlam bi viraj var, alkolün etkisiylemiydi bilmiyorum virajı kestiremedim, bmwdeki tabi düşürdü hızı. enson dikiz aynasından arkamda kalan bmw yi ve el frenini arayan selmanın ellerini hatırlıyorum, yaklaşık bi 10 dakika kopuk. Kendime geldiğimde araba ters dönmüş benim bacağım sıkışmış ve çıkamayacak bi durumdayım. itfaiye bekliyorum. Yanımdaki koltuk boş. Heralde ona hiç bişey olmadı ambulanstı itfaiyeydi telefonla milleti azarlıyo gelsinler diye kendimi avuttum. Kafamı biraz doğrultup sağa sola bakınca yaklaşık 20 metre ilerde yerde gazete kağıtları gördüm. O kadar rüzgara rağmen, hiç hareket etmeyen gazete kağıtları.
    ···
  10. 11.
    0
    kesin birine çarptım alkollüyümde şimdi, en az 5 yıl hapis yerim hay amk nerden çıktı şimdi bu kaza dedim. insan öldürdüm ve hala soğuk kanlıyım beyler, yani hala alkollüyüm, dünya gibime minare zütüme diyorum. Ama işte öyle olmadı
    ···
  11. 12.
    0
    reserve anlat bin yarın okicam
    ···
  12. 13.
    0
    bi feryat duydum. Oğluuuuum dedi biri. Ses çok tanıdık ama çok uzak geldi. O sesin içinde anne şefkatinin yanında nefretin en saf halide vardı, dedim gençmiş lan çocuk, ananı gibiyim selim, yaptığın iş değil. Yollarını gibiyim senin, bi ailenin üzerine incir ağacı diktin. Selman ne oldu ya dedim tam, feryat dahada yükseldi artık düşünemememi sağladı. Alkolden eser kalmadı, sanki arabanın içinde ezilen bacağım değilde ruhumdu. Her feryatta bi kere daha eridim, her damla göz yaşının düştüğünü varsaydığımda bin kere daha öldüm. Ama ölümlerin en kötüsüydü işte. Tamda o sıra, biri geldi, iyimisin oğlum dedi. Babamdı. Babam burdaysa kurtulurdum, o benim pgibolojimi rahatlatırdı, ama o da ölmüştü. Oda ölmeye yüz tutmuştu, oda solmuştu
    ···
  13. 14.
    0
    ne oldu baba senin neyin var dedim. Mal mal suratıma baktı. Neyse gibtir et dedim, selman nerde onu göremiyorum iyi ya bişeyi yok onun değilmi dedim. Annen onun yanında, merak etme sen şimdi onu sen hayatta kal dedi. Bilincim açıktı, niye böyle söylemişti ki. itfaiye geldi beni çıkardı, annemi gördüm. Annemle göz göze geldim, o an; ışık kadar hızlı olsan, ancak 9 gün 9 gecede gidebilirdin annemin gözlerinin en derinine, ve o an 9bin asır saklı olan nefretine şahit olurdun o kadar yolu gittiğinde. Ve ben onu sadece o an yaşadım. Artık annemin gözlerinin en derinine hapsedilmiş bi haldeyim.
    ···
  14. 15.
    0
    o an ölümün benim için kolay bi seçim olabileceğini anladım. O an ölmek benim göbek adım olacağını anladım, her sabah uyandığımda ölmenin ne demek olduğunu anladım. Ruhum gözlerimden akıyordu, bileklerimden akıyordu, alnımdaki yarıktan akıyordu. Ruhum içimden boşalıyodu o an işte. Ve o an dedim, kökten bitireyim acıyı, ambulansta kimse farketmeden kalbime sokayım bi makası. Annemin nefretine tekrar vakıf olmadan. ikincisini kaldıramazdı bu can. Ama bu beni 9 ay karnında taşıyan kadına karşı yapabileceğin en büyük huur çocukluğu olurdu. Benim cehennemim artık annemin yanıydı, annemin artık bitip tükenmeyecek evlat hasreti, öldürmek istemeden öldürdüğü binlerce beni umursamadan, sadece selmanın yokluğunu doyurmak için her gün yeni bir ben daha öldürecekti. Benim cehennemim annemin annelik duyularını tatmin etmekti, ve bundan arta kalan vakitlerde vicdanımla yüzleşmekten kaçınmaktı. Çünkü o vicdan beni öldürüp, annemi ikinci kez evlat acısına boğalibilrdi. Benim annemden önce ölmem olası bişey değildi, gerekirse zamanı durdurup o zaman diliminde annemin ölmesini beklemekti benim yapmam gereken. Ben her gün yüzbinlerce kez ölecektim. Ben selim, göz yaşlarımı sel edip, selmanın hayata dönmesini engelleyen bütün engelleri yıkmaya çalışan, ama başaramayan. Ailesine tecavüz eden içest avusturalyalılar gibi olmuştum artık. Ailemi gibip dağatmıştım yani. Ailemi paramparça edip, herbir parçasını da ayrı okyanuslara bırakmıştım artık. Suyun suya karışması gibi acıyı damarlarıma karıştırmıştım artık. Ben selim, selmanın abisi, selmanın en azılı katili. Ben selim, ailesini gözünü kırpmadan katleden bi cani. Ben selim, sorumsuzluğun göbek adıyım artık ben
    ···
  15. 16.
    0
    Hastanede yaralarımla ilgileniyolar, süreki bi tomografi bi röntgen bişeyler istiyolar iç kanama ihtimaline karşı, sürekli bişeyler dönüyo ve yanımda sürekli iki polis ve elimde kelepçe. Sanki kaçıcam amk. Kardeşimi öldürdüm huur çocukları sizce kaçsam bile buna vicdanım el verir mi ? Benim dışarda kalmam benim için daha büyük ceza, bunu anlamanız çok zor değil diyemedim işte. Deseydim serbest bırakacaklardı belkide ve ben bunu göze alamazdım
    ···
  16. 17.
    0
    ve işte olan oldu, annem artık hastanede ve benim yanımdaydı. Hiç bişey söylemeden yüzüme baktı. Tam 57 saniye. Hiç gözelirini ayırmadı. O kadar şefkatli bakabilirdi ki içindeki nefreti dindirebilseydi. Gözlerindeki zebanileri serbest bıraktı ve cehennem zulmüm başladı. Vicdanım yetmiyormuş gibi
    ···
  17. 18.
    0
    vay amk :(
    ···
  18. 19.
    0
    o ömürlerden uzun 57 saniyenin sonunda geldi ve sarıldı, ya sanada bişey olsaydı? işte bi annenin yapabileceği en iyi vicdan rahatlatma çabası olurdu bu durumda,ama benim vicdanım dahada çok haykırmaya başladı. artık çevremdeki insanlar duyacak diye çekinmeye başlamıştım, keşke banada olsaydı diye çığlıklar atıyodu içim. Hastanedeki işim bitmişti artık. Bi problem yoktu orda, zaten olsaydı problem olurmuydu onun adı benim için? Kurtuluşa adım adım derdim. polislerle beraber karakola gittik. Babam uğraştı durdu ordada, hiç konuştuğumu hatırlamıyorum karakolda. Zaten kendime geldikten sonra babamı görene kadar hiç konuştuğumu hatırlamıyorum. karakoldanda çıkıp defin işlemlerini başlatacaktık. Babam benim halletmemi istedi, zırıl zırıl ağlamaya başladım. Anasını gibeyim böyle hayatın baba ya dedim. nasıl bu kadar acı bi anda insanın üstüne devrilebilirki dedim. Bi insanın vicdanıyla başbaşa kalmaktan bu kadar korkması ne kadar normalki baba dedim. Sustu, oda öldü benimle beraber orda bi kere daha, oda dirildi sonra benle beraber bi kere daha
    ···
  19. 20.
    +1
    eve döndük, ertesi güne kadar cenaze bekleyecekti morgda, hiçbi sıkıntı yaşanmadı evraklar konusunda. eve döndüm. Annemin tüm haşmetiyle biriktirdiği acılar, ağıtlar, sabırlar... Kapıyı açmamla beraber üzerime yığıldı. Ölüm kokuyordu annemin nefesi, selman kokuyordu annemin nefesi, benim sorumsuzluğum kokuyordu. Ailemizin çürümeye yüz tutmuş eti kokuyordu, ve annemin nefesi bütün evi kaplamıştı. Bi keresinde babam ağaçlar büyürken çok yorulur demişti. Annem 1 günde küçük bi fidandan dev bi meşeye dönüştü sanki. Bir günde bi kaç saatte o kadar çok büyüdü ve o kadar çok yoruldu ki. Acılarını ölçemez oldu belliki, artık benide umursamıyor ve katil olduğumu söylüyordu. Üzerime devrilen öfkenin altından sağ çıkmam gerekiyordu benimde zaten. Üzerime devrilen öfke çoktu. Öfkenin azı çoğu nasıl olur bilmem, ne kadar olunca az oluyordu ki bu öfke? Ne kadar olunca çok? Kaç kum tanesi çok fazla ederken kaç tane eksilse az olurdu ki bu? Kaç ölüm görsem ölümsüz olurdum? Kaç kez ölümsüz olurdumda kaç kere öldüm yada. Ama altından sağ çıktığım sert fırtınalrdan birini atlatmıştım o an.
    ···