+2
ilk önce tedirgin oldum. Gitmek istemedim. içimde kötü bir his vardı. Zenciler! Ya inşaatta zenciler varsa ne yapacaktım. iyi birşeyler düşünmem lazımdı aklıma hemen tranciksüeller geldi. Zencilerle tranciksüelleri karşılaştırdığımda, tranciksüellerin en iyi ihtimal olarak görüyordum. Kendimi en kötü şart zencilerin, en iyi şart tranciksüellerin kollarına bırakacaktım. Eğer hurim, yamuk yapmazsa onun sıkı kalçalarının üzerine oturacak, onu inleterek cennete kapı aralayacaktım. inşaata girdik, inşaat bomboştu. Yerlerde esrar, bonzai kalıntıları. Bitmiyor. Çingenelerin ve kekoların çöplüğüne, Arabların hazinesiyle giriyordum. Ellerim, genç arab kadının kalçalarını, hazinesinj kavrayarak bana güç veriyordu. Malafatım 21 santime ulaştığında, onu sıkmak istemedim çıkarıp sallandırdım. Malafatımın sallanışı, genç arab kadının hoşuna gitti yalnız yüz ifadesi malafatımın büyüklüğünden haberdar gibiydi. Nasıl olmasın, o tüm hayatı boyunca bunun için eğitilmişti. Erkeğine muamele yapmak onun geleneğiydi. Beni şecmesi de tesadüf olamazdı. Genç arab kadını, malafattan anlıyordu. Ben geride o ileride. Bu sefer beni mahluk malafatımdan çekerek zütürüyordu. Her yer şiseler, yarı tutuşturulmuş kağıtlarla doluydu. Anlaşılan inşaatın ev sahipliği yaptığı çingenler ve kekolar bonzai parası bulmayı hedefleyerek yankesicilik ve hırsızlık yapmak için inşaat dışındalardı. Fırsat ki ne fırsat. Ne güzel fırsat! Belediyeye küfürler savurup bu suç mahalini yıkmamalarına sövüyordum. Karşıma çingen ve keko bebesinin çıkması karşısında hazineme hücum etme teşebbüsü karşısında kemiklerini nasıl parçalarım. Bunları hesap ediyordum. Zenciler, tranciksüeller, çingenler ve kekolar. Böcekler! Aklıma kötü şeyler geliyordu. Burası tehlikeliydi fakat o genç arab kadını beni kör yapmıştı. Benim burada ne işim var diyerek içimden sayıklarken, genç arab kadını dudaklarını ısırarak yere uzandı.