/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 208.
    0
    Rezervd
    ···
  2. 207.
    +2
    burak, kuzenimle telefonda benmisim gibi konusmus ve mezarlikta bulusacagimzi soylemisti.

    buyuk ihtimalle bunu sadece ama sadece, kuzenimin, benim buradan cikacagima inanmasi ve yapmasi

    gereken seyi ciddiye alip yapabilmesi icin uydurmustu ancak yine de soylemisti. kuzenim suanda sehir

    mezarliginda beni bekliyor olmaliydi. eger bu binadan disari ciktiktan sonra da bir sekidle hastane duvarlarini

    asmayi basarir ve arka kapinin oldugu taraftan mezarliga kacabilirsem, orada kuzenimle bulusur ve mavi

    dosyayi ona emanet edebilirdim.. hemen mezarliga gitmek icin kapiya dogru yoneldim fakat neseli islik

    sesleri, gittikce cogalarak icinde bulundugum odanin kapisinin arkasinda maksimum seviyeye ulasmisti. az

    once islik calip kapiyi kilitleyen sey her neyse, su an tam olarak icinde bulundugum odanin, yani muhasebe

    odasinin kapisinin arkasinda isliklarina devam ediyordu. odanin kapi kolu yavasca cevrilmeye basladi..
    ···
    1. 1.
      0
      Rezzzzzz
      ···
  3. 206.
    +2
    cunku hatirladigim

    kadariyla bu katta yalnizca bir tek tuvalet olmasi gerek, o da merdivenlerin basladigi yerde olmaliydi. oysa az

    once su seslerinin geldigi yer, merdivenlerle uzaktan yakindan alakasi olmayan, kuytuda kalmis, hastane

    bahcesi cephesine dogru acilan bir odaydi.. fakat bunlarla kaybedecek vakit yoktu. 10 dakika coktan bitmis

    olmaliydi. kapiyi acmayi denedim ancak zaten bekledigim uzere, kapi kilitliydi. bir iki sert tekme de netice

    vermeyince, elimdeki silahin kabzasiyla butun gucumle kapinin koluna vurmaya basladim. kapiya silahla her

    vurusum, binanin koridorunda inanilmaz bir yanki yapiyor, yurekleri agza getirecek cinsten cinlamalar

    cikariyordu. nihayet dorduncu denemeden sonra kilidi kirmayi basarmistim. iceri adimimi attigim anda

    cebimde bir titreme hissettim. hemen telefonumu cikardim, gelen mesaj buraktandi: "0927338452... "

    karmakarigib rakamlardan olusan bu mesajin en altinda da: "kasanin sifresidir. acele et." yaziyordu. -bir

    dakika, dedim. bir saniye.. arkadas, bu ne dakikliktir? bu nasil bir zamanlamadir??? bugune kadar buragin

    boyle cok zamanlamasina sahit olmustum. oyle ki, her seyi saniyesi saniyesine yetistirebiliyor ve pek cok

    seyin zaten halihazirda yerini de bilebiliyordu. bu ozelligi sayesinde mukemmel planlar kurabiliyor ve tum

    planlarini tikir tikir isletebiliyordu.. ama bu seferki beni gercekten sasirtmisti. tam odaya girdigim ani

    yakalamasi inanilmaz diye gecirdim icimden. odaya girer girmez kapiyi arkamdan kapattim. telefonun isigi

    yardimiyla hemen kasaya numaralari tek tek girmeye basladim. kisa sure icinde acilan kasanin icinden mavi

    dosyayi aldim. fakat is mavi dosyayi almakla da bitmiyordu, bitmeyecekti.. mesele dosyayi buraga da

    kaptirmamaktaydi. eger bu santaj malzemesine tek basima sahip olabilirsem, buraga ihtiyacim olmadna ve

    birini oldurmek zorunda kalmadan santajimi yapabilecek ve buradan kurtulabilecektim. birden kafamda

    simsekler cakti.
    ···
  4. 205.
    +1
    adimlarim oylesine yavas, oylesine sessizdi ki, ben bile duyamiyordum. gundelik trasini olan, tras kolonyasini

    suren bir erkegin ayna karsisindaki rahatligi, caldigi keyifli islik neyse, assagi yukari ayni ezgiyi duyuyordum

    ancak bu ortam boyle bir olay icin o kadar uygunsuz ve alakasizdi ki, tuylerim diken diken olmaya baslamisti.

    artik odanin kapisina son bir iki adim kalmisti. sag elim yavasca, belimdeki silahi kavradi.. tam icimden

    besmele cekecekken icerdeki her kimse, sabahtan beri yarim yamalak vaziyette acik olan ve surekli gicirtilar

    cikaran kapiyi birden cekip kilitledi. birkac saniye suren $ok aninda butun vucudumun kaskati kenetlendigini

    hissettim. resmen sok olmus, kalakalmistim, cunku icerdeki kisi her kimse, musluktan su akitmaya ve islik

    calmaya kaldigi yerden devam ediyordu. -kimsin lan sen!!! diye bagirdim karanligin guftesinde. sesim yanki

    yapiyordu. ama icerdeki seslerde en ufak degigiblik yoktu. belimdeki silahi cekmis, kapiya dogrultmustum

    simdi. -disari cik! disari cik lan! \ fakat fayda yoktu. icerdeki sesler sanki bir teypten geliyormuscasina, ayni

    istikrarla sureklilik arz ediyordu. korku iliklerime kadar islemis, nefesim kelimenin tam anlamiyla kesilmisti.

    ote yandan mavi dosya icin fazla vaktim de kalmamisti. "bununla ugrasmaya degmeyecek" dedim kendime ve

    gozlerimi ve de silahimi kapidan ayirmadan, birer ikiser adimlarla muhasebe odasinin onune kadar geldim.

    gozlerim karanliga, kafami gozumu saga sola carpmayacak seviyede alismisti ama yine de tam bir netlik soz

    konusu degildi.. onunde beklemekte oldugum odanin muhasebe odasi oldugu, tekrar terkar ezberledigim

    harita sayesinde varsayabiliyordum. el yordamiyla oda tespit etmek elbette kor bir insana renk begendirmek

    kadar imkansizdi ancak ezberledigim harita sayesinde bulundugum yerin takriben de olsa dogru olduguna

    inaniyordum. bir an durdum: haritayla ilgili bir tuhaflik sezinledim. evet, bir gariplik vardi.
    ···
  5. 204.
    +1
    iste; beni ikinci kata cikaracak olan merdivenler karsimda duruyordu. bu sefer de ayni tedirginlikle arkama

    donuverdim, fakat kimsecikler yoktu. var gucumle kosmaya basladim, once karanlik birinci kati gectim,

    hemen ardindan ikinci kata uzanan son merdiven basamaklarini tirmanmaya koyuldum. ortalik feci sekilde

    karanlikti. her yer karanlik oldugu icin, gozler ve goruntu onemini yitirmis, kulaklar keskinlik kazanmisti.

    disaridan gelen alarm sesleri kulaklarimi bir dakika olsun rahat birakmiyor, beni daha da strese sokuyordu.

    umumi tuvalet oldugunu dusundugum bir yerden kapi gicirtisi sesleri geliyordu. hemen ardindan da hafif islik

    sesleri gelmeye basladi. dikkatlice kulak kesildikten sonra, az once kapi gicirtisi ve isliktan baska ses

    gelmedigine emin oldugum odadan, musluk acilma sesleri gelmeye basladi. zaten bundan sonra tuvalet

    oldugunu dusunmeye basladim. ancak yumusak su sesi, su damalamasi sesi veya benzeri dogal bir ses degil,

    dogrudan hasirt diye bir muslugun acilma sesiydi. mavi dosya icin kaybedecek vaktim yoktu biliyordum,

    ancak bu olay o kadar dikkatimi cekmisti ki, bir turlu es gecemiyordum. cunku bunun anlami, binanin icinde

    benden daha baska birilerinin de olduguydu ve bu kisi her kimse, disarida alarmlar calarken, kiyamet

    koparken, hastaneye kelimenin tam anlamiyla bir kaos havasi hakimken, gecenin korunde, bu bombos

    binada, bu karanlikta, tuvalette tek basina, umarsizca, vurdumduymazca muslukla, suyla oynuyor veya ellerini

    yikiyor, ustune bir de hicbirsey yokmus gibi islik caliyordu.. yapamazdim, aklim buradayken mavi dosyaya
    konsantre olamazdim.. ilk once bu isi acikliga kavusturmaliydim.. keyifli islik sesleriyle karigib su seslerinin

    geldigi odaya dogru yavas yavas, adim adim yaklasmaya basladim.
    ···
  6. 203.
    +2
    hastane ek binasinin hemen kose bucaginda pusuya yatmis militan gibi bekliyordum. burak iceriye daldi. -ne

    olur! yardim edin! babam icerde yaniyor! feryatlari koparmaya basladi. amaci oradaki gorevliyi alip

    uzaklastirmak olmaliydi, bunu anlayabiliyordum, ancak bir insan, babasiyla, hatta oldurmek istedigi babasiyla

    ilgili, ancak bu kadar yalan konusabilir, bu kadar rol yapabilirdi. bu gibi anlar, hem beni hayattan sogutuyor,

    hem de burak gibi sinsi insanlarin ne kadar tehlikeli olabilecekleri konusunda uyari mekanizmalarimi yeniden

    harekete geciriyordu. birkac dakika sonra b bloktan burak, yaninda az once uyuklamakta olan guvenlik

    gorevlisi, diger muhtelif hastane personeli ve hademe kilikli bir adam, ellerinde baltalar, hortumlar, kum

    kovalari ve yangin sondurme cihazlariyla birlikte karga tulumba a bloga dogru kosuyorlardi. burak o kadar

    cigerden agliyor, o kadar fevri hareketler yapiyordu ki, alevler icinde tutusmus birinin kendini atacak havuz,

    deniz vs aramasina benziyordu. oyle bir babammmm diyisi vardi ki, agizdan, dilden degil, tamamen yurekten,

    cigerden geliyordu. iste bundan dolayi fareli koyun kavalcisi gibi butun hastaneyi pesine takmis, battal gazi ve

    tayfasinin kale fethetmeye gitmesi gibi a bloga saldirircasina kosuyorlardi. o anda cep telefonuma baktim, 1

    cevapsiz arama coktan gelmisti. kar maskesi yuzumde, hemen iceri atildim. etrafta kimsecikler yoktu.

    disaridaki ugultu haricinde, muthis bir sukunete sahipti bu bina. daha once soyledigim gibi, bu bina daha cok

    hastanenin mali ve idari isleriyle ilgili olan bolumuydu, dolayisiyla iceride hastalara dair pek bir sey bulmak

    mumkun degildi. iceride hasta olmadigi, dolayisiyla onlarla ilgilenmesi gereken hastabakici, nobetci hemsire

    ve bunun gibi gece vakti bir hastanede bulunmasi gereken butun personeller karsi binadaydi. saatin de

    oldukca gec olmasi munasebetiyle, burada tek tuk guvenlik gorevlilerinden baska kimsecikler olmuyordu.
    ···
  7. 202.
    +2
    \ bu kadar lafa elbette sadece ve sadece dosyaya ulasabilme surecimin kisalmasi icin katlaniyordum.

    elimden, onun dediklerini yapmaktan baska bir sey gelmiyordu.. tam bu sirada olanlar olmus, kulaklari

    patlatan, daha onceden de asina oldugumuz, yureklere korku salan cinsten paldir kuldur oten hastane yangin

    alarmi devreye girmisti. -kuzenimiz basardi! dedi burak. anlamsiz bakislarima mukabele olarak hafiften tipik

    alayci siritmasini takinarak ve -hadi ama, o artik benim de kuzenim sayilir, dedi. ceketinin ic cebinden bir kar

    maskesi cikardi. -bunu giy. ben telefonuna cagri attigimda iceri gireceksin. iceri girme konusunda aceleci

    davransan iyi edersin, alarmin fake oldugunu anlamalari 10 dakika ya surer, ya surmez..dua et de muhammet

    hastaneden kacmayi basarabilmis olsun... \ diger elinde simgibi tuttugu, beze sarili cok agir bir diger seyi de

    uzatti: -sadece cok zor kaldigin durumlarda kullan. mumkun oldugu kadar kullanmamaya bak. \ evet, artik

    bir silahim vardi. buragin butun bunlari nereden buldugunu mu, geceleyin oldurulmek uzereyken bir anda nasil

    ortaya cikip da hayatimi kurtarmasini mi, beni oldurmek uzere olan adamin yuzunu neden bir turlu gormeme

    izin vermeyisini mi, bu kadar plani daha onceden oturup tasarlayip tasarlamadigini mi daha cok merak ettigimi

    bilmiyordum, ama sanirim kuzenimin bana soylemeye calisip da bir turlu soyleyemedigi sey, su an icin

    bunlarin hepsinden daha cok kafami mesgul ediyordu..
    ···
  8. 201.
    +2
    kos yakala onu! dedi burak aceleci bir tavirla. -kuzenini gozden kaybetme sakin! ona ihtiyacimiz olacak..

    fakat muhammet az once bulundugu yerden uzaklasmaya baslamisti bile. cebimde kapali vaziyette tuttugum

    telefonumu cikarip actiktan sonra kuzeni aramaya basladim. bu arada burak arkamda yerlerde birseyler ariyor

    gibi, egilmis vaziyette birseyler kurcaliyordu. -alo! kuzen! diyerek cevaplandirdi telefonu muhammet. bir an bile

    konusmama musade etmeden, soluk almadan konusuyordu adeta: -olm beni dinle! hemen cikman lazim

    buradan! \ tam o sirada, daha ben konusmaya firsat bile bulamadan burak telefonu elimden kapti ve benmisim

    gibi konusmaya basladi: -kuzen, acilen a blogun icine gir, gordugun ilk yangin dugmesine bas! hastaneden

    cikicam, ama dedigimi yapmazsan cikamam! sadece dedimi yap! yangin alarmini calistir! yangin alarmi

    calistiktan 20 dakika sonra, devlet hastanesinin arkasindaki mezarlikta bulusalim. unutma, bir iki dakika

    icinde yangin alarmini devreye sok, sonra hemen hastaneyi terket! soru sorma! dedigimi yapmazsan

    cikamam! hadi cabuk! vakit yok! \ bu konusmanin ardindan telefonu sert bir hareketle kapatti ve bana geri

    verdi. bir yandan hizli hizli yuruyor, diger yandan kolunu koluma takmis, beni de ittirerek hizli yurutuyordu. -

    sen ne halt ettigini saniyorsun! diye kukredim bir an. kelimenin tam anlamiyla cileden cikmistim. burak cevap

    vermiyor, sadece hizli yurumesine hiz katiyordu. ben de ses tonumu yukselterek ayni sorulari 2 kez daha

    tekrarlayinca yurumeyi birakti. -sana diyorum lan! \ tum hatlariyla bana dondu. gozlerinden dehset

    saciyordu. -tum dikkatleri oteki binaya cekmeden, bu binaya nasil girecegini saniyorsun! sen elini kolunu

    sallaya sallaya iceri gireceksin, kapisi kiliti bir kapi, sifresiz acilmasi imkansiz bir kasa ve butun bunlari

    gozetleyen bir guvenlik gorevlisi yokmus gibi, gidip dosyayi alip geleceksin oyle mi! sen nasil bir aptalsin lan!
    ···
  9. 200.
    +2
    Bikac saat icerisinde olay yeri inceleme ekipleri gelip bu adam uzerinde inceleme yapacaklar!! senin de parmak

    izlerini, veya sana ait en ufak bir doku ornegi bulduklarinda ne olur biliyor musun! bu olay da senin uzerine

    kalir, bu sefer deli degil zir deli diye omur boyu bir odaya kapatilir, duvarlarla konusursun! tabii en iyi

    ihtimalle!!! \ anlamiyordum. adamin sadece yuzune bakmak istiyordum. parmak izimi belli etmeden,

    herhangi bir elbise, bez ile veya dogruca ayagimla iteleyerek gayet yerde yatan bedeni cevirebilir ve yuzunu

    gorebilirdim. buragin dosya konusunda acele etmek istemesini anlayabiliyordum, ama benim sadece birkac

    saniyemi alacak bu isi gerceklestirememem icin uzun muddet cene calip kendi birkac dakikasini feda etmesini

    hic mi hic anlayamiyordum. iste tam da bu sirada, adamin beni silah zoruyla su an bulunmakta oldugumuz

    yere getirirkenki yoldan, yani geldigimiz yoldan bulundugumuz tarafa dogru birisi kosuyordu. -ramiiz!

    ramiiiz! \ bagiran kisinin kim oldugunu goremiyordum, zifiri karanlikta yalnizca bir kipirti halinde

    gorunebiliyordu. onun bizi gormesi ise mutemadiyen imkansizdi. ancak birkac saniye sonra bu sesi tanidim ve

    tanimamla da yuzumde kocaman bir gulumsemenin aksetmesi bir oldu. bu kisi, kuzenim muhammet'ten

    baskasi degildi..
    ···
  10. 199.
    0
    ReZZers
    ···
  11. 198.
    +2
    ilk kedinin ardindan ikinci, ve ucuncu kedinin de gozleri sirayla sonerken, sira dorduncu kediye geldiginde, ilk

    kedinin gozleri yeniden belirerek parlamaya basladi. daha neler olup bittigini anlayamadan son derece sert, tok

    ve birsey ezilmiscesine, gurultulu oldugu kadar igrenc bir ses geldi kulaklarima. refleksif bir hareketle arkami

    donuverdim. burak, elinde kocaman bir tasla karsimda duruyordu. az once yanimiza, yani arkamda duran eli

    silahli adamin arkasina usulca suzulmus ve elindeki devasa buyuklukteki tasi, adamin kafatasina hiddet ve hincla

    gecirmisti. iste tam o anda kedilerin gozleriyle ilgili olan karmasayi cozdum. burak, isiga dair birseyin olmadigi

    zifiri karanlik bir mekana suzuldugu icin, duvara yansimasi muhtemel golgesi gorunmemisti, cunku duvarda da

    isiga dair birsey yoktu. ancak ve ancak kedilerin gozleri, golgeden nasibini almis ve bana kisa sureligine yok

    olmus gibi gozukmuslerdi. dorduncu kediden itibaren birinci kedinin gozlerinin yeniden acilmasi, buragin

    arkamizda elinde tas, yavasca, sinsice ilerliyor olmasindan baska birsey degildi. burak birkac saniye

    suratima baktiktan sonra: -hadisene aptal! kaybedecek vakit yok! diye fisildayarak haykirdi. fakat benim hic

    de oradan ayrilmaya niyetim yoktu. bu adam kimdir nedir ogrenmeliydim. yerde baygin vaziyette yatan

    adama dogru yonelir yonelmez burak kollarimdan gibi gibi tuttu. resmen engel olmaya calisiyordu bana.

    -birak onu! dokunma ona!!! \ saskinlik icerisinde, az once beni oldurmek uzere olan bu adamin kimligini

    ogrenmek istememe bu kadar buyuk tepki gosteren buraga bakiyordum. en pgibopat ifadesini takinmis,

    karanlikta zar zor gorulen yuzunun ortasinda gayet net parlayan bir cift mavi goz, ofkesini ifade etmesine

    yetiyor ve artiyordu bile. birden ani bir hareketle yerdeki adamin yanina kosuverdim. burak da ayni hizla

    yanimda bitti ve yeniden kollarimdan tuttu: -anlamiyor musun!!! \ -neyi ulan neyi!!!
    ···
  12. 197.
    0
    Rezervasyon
    ···
  13. 196.
    +2

    Beyler işteyim fırsat buldukça yazacağım



    .bir iki dakika boyunce yurudukten sonra, arka bahcenin en kuytu, en karanlik kosesine geldik.

    oyle ki, upuzun duvarlarin tam da bitistigi yerde, yani hastanenin dort kosesinden birinde, ne hastanenin icinde,

    ne de sokakta herhangi bir lambanin aydinlatamadigi bu kuytu kosenin etrafinda da sanki yillarca bicilmemis gibi

    duran, neredeyse yarim insan boyuna erismis otlar, cimenler vardi.. uzaktaki bir insanin bizi farketmesi

    imkansizdi. birilerinin bizi gorebilmek icin burnumuzun dibine gelmesi gerekiyordu. -dur! bu komut ayni

    kisiden gelmisti. ayakta, sirik yutmus gibi dikeliyordum. sarjor sesine benzer ses yeniden duyuldu. bacaklarim

    gayr-i ihtiyari titriyordu, titremesine engel olamiyordum. konusacak olsam sesim de titrerdi herhalde. -diz cok!

    \ kalp atislarim iki kat hizlanmisti resmen. soluk alamiyor gibiydim. usulca diz cokmeye basladim, vucudum

    agir geliyordu, tasiyamiyor gibiydim. her an beynimde bir kursun patlayacak hissi insani bin kere olmekten beter

    hale sokuyordu. -sahadet getir ulan!!! bana komutlar yagdiran ses hafiften yumusamis, ofkeyle karigib

    aglamakli bir hale gelmisti. hala ona arkam donuktu. ne yani, dedim. son bir istegim olup olmadigini sormayacak

    mi?? son bir sigara yakamayacak miyim yani? dedim kendi icimde sinirden gulerek. bu isin raconunu en buyuk

    dusmanlar bile birbirini dograyacaklari esnada bozmamis iken, bu herif kim oluyordu, kimin nesi oluyordu ve

    neden bana bunu yapiyordu? bir an gozlerimi yerden yukari dogru kaldirdim. duvardaki kediler, karanliktan

    dolayi renkleri belli olmuyordu. yalnizca gozleri, son derece parlak ve netti. her biri teker teker, daha dogrusu

    cifter cifter uzerime dikilmisti. hayvanlar, cekirdek citlatip film izler gibi bu ani izliyorlardi. fakat o da ne???

    birdenbire kedilerin birkac tanesinin gozleri sonmeye basladi.
    ···
  14. 195.
    0
    60 reserved
    ···
  15. 194.
    0
    Rez bebegim
    ···
  16. 193.
    0
    Rez AMK evladı yarım bırak yedi düvelini gibeyim
    ···
  17. 192.
    0
    Rezzzzz
    ···
  18. 191.
    0
    rezonans dayı
    ···
  19. 190.
    0
    Rezzzzz ghj
    ···
  20. 189.
    0
    Rezervasyon 102
    ···