1. 76.
    0
    Boğaz geçişi sancılı geçti,bir müddet demirde sıra bekledik. hava kararmaya yüz tutmuştu. Makine tayfası olarak olası bir manevraya karşı hazırda bekliyorduk. çarkçı ve çarkçıbaşı kendi aralarında muhabbet ederken, acaba dedim? onların arasındada bir şey olması mümkün mü? sürekli kafamdan bu düşünceleri atmak istiyordum. sıramız geldiğinde hep beraber makine daresine indik. büyük gürültünün içinde işimizi yapmaya çalışıyorduk. manevra her zamanki gibi sıradan bir şekilde son buldu. tekrardan kıç tarafa çıktık. çarkçıbaşı kamarasına çekilmişti. kıç tarafta sadece ben ve çarkçı duruyorduk. boğazın bütün ihtişamı ve gösterişi bizi selamlıyordu.o kadar mütevazı bir görünüşü vardı ki,bir an iki kıtayı birleştiren o devasa köprü, zihnimde hayal ettiğimden farklı bir noktaya ulaştı. ilerliyorduk.deniz bir şeye kızmış olmalı bütün hırsını sanki bizden çıkarıyordu. hiç konuşmadan boğaz geçişini tamamladık. çarkçıya baktığımda ise sanki bir şeyler düşünüyormuş gibi bir hali vardı.
    ···
  2. 77.
    0
    Arkama baktığımda istanbulu görüyordum. kendimizi karadenize atmıştık. gemi ince ince yol alırken sallantının gitgide arttığını farkettim. aklıma düşen, fırtınaya yakalanırmıyız düşüncesini zihnimden atmaya çalışıyordum. çünkü olası bir fırtına görünseydi, kaptanın daha önceden haberi olur ve sefer birkaç gün ertelenirdi. bunu bildiğim için biraz rahatladım.bu düşüncelerin ardından gece dörtte tutacağım vardiya için kamarama dinlenmeye gittim.o gece aklıma karadaki arkadaşlarım ve ailem geldi. onları çok özlemiştim. gerçi türkiyedeyken neredeyse hergün telefonla konuşuyorduk. ancak yinede özlüyordum işte. ailemi ve arkadaşlarımı düşünürken sırtıma batan telli karyolada uykuya dalmıştım.
    ···
  3. 78.
    0
    Uykudan irkilerek uyandım. mutfaktan gelen tabak ve çatalların sesi kamarama kadar ulaşmıştı. gemi öyle sallanıyordu ki sanki lunaparkta binmekten korktuğum gondolun en ucuna oturmuş gibiydim. ayakta durmakta zorlanıyordum. korktuğum başıma mı gelmişti? Hemen kalkıp yukarı çıktım. tüm personel ayaklanmıştı. ekgibsiz herkes oradaydı. etrafta müthiş bir telaş vardı. herkes birbirine bağırıyor, panik halinde ortalıkta dolaşıyordu. kaptan ısrarla dalgaları geminin başından almamız gerekiğini söylüyordu.o anlarda ölümün soğuk nefesini ensemde hissediyordum. burgasa ulaşamayacağımızı düşünüyordum. kimse bana bir şey demiyor,ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. adeta dingilden fırlamış bir tekerlek gibi ortada geziniyordum. makine dairesine indim. yukarıya göre daha az sallanııyordu, ancak bir yere tutunmadan ayakta durmak gerçekten çok zordu. fırtına hiç geçmeyecek gibi daha da şiddetleniyordu. hiçkimsenin elinden bir şey gelmiyor, sadece dua etmekle yetiniyorduk.
    ···
  4. 79.
    +1
    Bir makine stajyeri olarak ilgiyle takipediyorum yazını
    allah selamet versin şimdiden :D
    ···
  5. 80.
    0
    Makine dairesinden yukarı çıkmak istedim. başım öylesine dönmüştü ki kusmamak için kendimi zor tutuyordum. yavaş adımlarla kendimi kamarama attım. yatağa uzandım, kendimi yatağın bir baş ucunda bir ayak ucunda buluyordum. masanın üzerindeki herşey çoktan yere yuvarlanmıştı. lumbuzdan sızan su,çekilmiş sifon gibi artmaya başladı. buna bir çare yoktu. zaten o anda onu düşünemiyordum. aklımdaki tek düşünce fırtınanın ne zaman geçeceğiydi. belkide daha büyük bir gemide olsaydık,bu kadar etkilenmeyecektik.ama elimizdeki tek gemi buydu ve bu fırtınayı bu gemiyle atlatmak zorundaydık. işin aslı ben bir şey yapmıyordum. deniz beni fena şekilde tutmuştu. gözlerimi kapadım ve dua etmeye devam etim.bir kaç saat sonra, bizi yutacakmış gibi hırçın olan deniz, masum bir çocuk gibi durulmuştu.bu fırtınadan sonra kendime gelmem epey zaman aldı. benim kendime gelme sürecimde burgasa iyiden iyiye yaklaşmıştık.
    ···
  6. 81.
    0
    ıputysdfdggfd
    ···
  7. 82.
    0
    Burgasa geldiğimizde yazdan kalma bir gün vardı. limana yanaşmak için sıra beklemedik. Direk limana yanaşıp yük indirme işlemi başlamıştı. limanda kaldığımız sürece çarkçının bana karşı olan tutumunun sertleştiğini hissettim.ilk başlarda yediğimiz fırtınanın bir sonucu olabileceğini düşündüm. ancak orada kaldığımız üç gün boyunca bu sert tutumu, gitgide daha da artıyordu. buna anlam veremiyordum. halbuki yanlış bir şey de yapmamıştım. çarkçının bana karşı bu davranışları düşünmeme sebep oluyordu. aklımdan geçen şeyler türkiyeye gidince gemiden inmekti ama bu tek çarkçı yüzünden değildi. henüz denizcilik hayatımın ilk seferlerinde yaşadığım fırtına,bu düşüncem için temel oluşturuyordu. bunları yük işlemi bitinceye kadar düşündüm. burgasta bulunduğumuz sürece, hayal ettiğim inip gezme planlarım süvarinin sert emirlerine karşı duvara çarpmıştı. burgastaki son günümüzde çarkçının sert davranışları iyice canımı sıkmıştı. hele ki son olayda sabrımın sınırları iyice taşmaya başlamıştı. beş dakika fazla duşta kaldığım için yemediğim fırça kalmamıştı. bunun üzerine çarkçıyla konuşmaya karar verdim…
    ···
  8. 83.
    0
    Vardiyamın başlamasına yakın bir zaman kala çarkçıyla konuşmak için kamarasına gittim. Kapıyı çaldığımda içerden hiç ses gelmedi.o anda dejavu yaşadım. içimde kapıyı açmak gelmiyordu ve açmadımda. kıç tarafa gidip sigara içmeyi düşündüm. ancak oraya gittiğimde yalnız değildim. çarkçı babaya oturmuş ufka bakıyordu. aradığım fırsat ayağıma kadar gelmişti. tedirgin bil halde yanına iliştim. sorduğum ilk soru sizin canınızı sıkan bir şey mi yaptım? Oldu. gelen cevap hayırdı.ama tatmin olmamıştım. cüretkar bir şekilde şu soruyu sordum:başlarda bana karşı iyi olan tutumunuzu değiştiren şey neydi? sakin bir şekilde cevap verdi. anılar…bu cevabından hiçbir şey anlamamıştım.ve yüz ifademden bunu anlamış olmalı ki açıklama yapma gereksinimi duydu. söze şöyle başladı:
    ···
  9. 84.
    0
    reserved
    ···
  10. 85.
    0
    reserved reserved
    ···
  11. 86.
    0
    Yıl 1988-89. henüz 23-24 yaşlarında bu mesleğe başlayalı 2-3 sene oldu. heyecanlı bir şekilde o seferden bu sefere atılmaktaydım. hayallerim her geçen gün daha da büyümekteydi, kendimi değerli hissettirebilecek bir iş kurabilmek için.o gün burgasa ilk seferimdi. içimde çocuksu bir heyecan vardı. istanbul boğazından çıkıp karadenize yeni ulaşmışken, geçen günkü gibi,ve hatta kat be kat daha büyük bir fırtınanın kucağında bulmuştuk kendimizi.o binlerce tonluk devasa gemi, denizin üzerinde kağıttan bir gemiciğe dönüşmüştü.her solukta ölümün nefesini iyice hissediyordum. kalbim daha önce hiç atmadığı kadar hızlı, başım hiçbir sarhoşluğa benzemeyen bir şekilde dönüyordu. geçen günkü yediğimiz fırtına bana bunları hatırlattı. O yüzden de biraz fazla hırçınlaşmış olabilirim. Dedi.
    Bu cevaptan sonra tatmin olmuştum.ve yanından ayrılırken bana bunları anlattığı için teşekkür ettim. bende,bir hatam olduğu düşüncesini aklımdan attım.en azından biraz rahatlamıştım. gülümseyerek yanından ayrıldım.bir kaç adım uzaklaştıktan sonra, seslenerek: delikanlı hikayenin sonunu merak etmiyor musun? Dedi. arkamı dönüp evet cevabını vererek tekrar yanına yaklaştım.
    ···
  12. 87.
    0
    Meraklı gözlerle bakarken vardiyamın iyice yaklaştığını hatırladım.ama içimdeki merak duygusu bütün sorumluluk duygularımı bastırıyordu. hikayesine şöyle devam etti:
    O fırtınadan sağ salim burgasa varmıştık. ancak günlerce kendime gelememiştim. birşeyler yiyemediğim için bitkin bir haldeydim. günlerce kamaramda istirahat ettim. kamaramda geçirdiğim gecelerden birinde o dönemki çarkçım benim kamarama gelmişti. aramızda ilk önce sıradan bir muhabbet geçti. saatler hızla ilerliyor ancak çarkçım kendi kamarasına gitmemekte ısrar ediyordu. hayatımda hatırlamak istemediğim en zor geceydi. bana tecavüz etti… Dedi. Duyduğum son cümleden sonra nefes almakta zorlandım, zaten çarkçı da bir süre sustu. devam etmesini istiyormuydum, istemiyormuydum bilemiyorum. kaskatı kesilmiştim. anlatmaya devam etti: bu son olmadı, devamı da geldi. Çarkçım anlattıkça şok üstüne şok yaşıyordum. Hayallerim uğruna katlanmak zorundaydım, diye devam etti.bir süre sonra bu da benim tercihim olmaya başlamış, sıradanlaşmıştı. Ne diyeceğimi bilemeden sadece dinliyordum. Bana bir soru yöneltti, sana bunları neden anlattığımı biliyormusun? O an şaşkınlıktan bir çırpıda cevap veremedim. Bir süre sonra hayır bilmiyorum dedim. Bizi gördüğün gece senin orda olduğunu biliyordum. Dedi. Kaskatı kesilen bedenim bu cümleden sonra korkmaya başladı. Korktuğum yüzümden o kadar belli oluyordu ki,korkma! Dedi. Sakinleşmem için bir sigara uzattı. Sigaralarımızı yaktıktan sonra anlataya devam etti…
    ···
  13. 88.
    0
    Bu yağcınında kendi tercihi. Asla zorla olan bir şey değil. Dedi. ayrıca bunu gören ilk kişi sen değilsin ama hiç konuşmayan ve saygı gösteren tek kişisin diye ekledi.o anda benim için bazı taşlar yerine oturmaya başlamıştı. saygı göstermek bu kadar önemli miydi? Belki de en büyük hatamız bu değil miydi? Ön yargıyla yaklaşmak insanlara.. işin aslı kendim de biliyordum ki bu olayları korktuğum için kimseye söyleyememiştim. Çarkçı bundan sonra hiç konuşmadı. ikimizde denizi seyretmeye başlamıştık.ta ki küçük bir çocuğun oyuncağını elinden alınca feryad etmesi gibi çalan alarmın sesi duyulana kadar. seri adımlarla aşağıya indik. alarm manevra için çalıyordu. artık istikamet istanbuldu.yol boyunca düşünmeye bolca vaktim olacaktı. gemiden ayrılıp ayrılmama konusunda hala tereddütlerm vardı. çünkü karada ne iş yapacağımı bilmiyordum. ancak bu ortamda da çalışmaya içim razı olmuyordu. kendime istanbula varana kadar düşünme süresi verdim. istanbulda limana yanaştığımızda son kararı verecektim.
    ···
  14. 89.
    0
    gemideki taşşaklarımı diye okudum amk
    ···
  15. 90.
    0
    Akrep ve yelkovan birbirini kovalarken,her geçen milde istanbula yaklaşıyorduk. kararımı kesinleştiremeden boğaz ufukta göründü. kafam her zamankinden daha karışıktı.bu yaşananları sindirip gemide kalmalı mıydım? Yoksa bu hikayenin sonu mu geliyordu? Boğaz geçişinden sonra ambarlı limanına yanaştık. aklımdaki bu düşünceleri henüz personele yansıtmamıştım. Gitmek istesem bile inebilecek miydim? Limanda geçen bir gecenin ardından kararımı vermiştim. gemiden inecektim.ilk önce çarkçıya söyledim. beni vazgeçirmeye çalıştı ancak kararım kesindi. daha fazla üstelemeden dilekçemi yazdı. kaptana iletti. kaptan şirkete faks çekerek, inmem resmiyete kavuştu. eşyalarımı toparladıktan sonra bütün personelle vedalaştım. gemiden ayrılırken çarkçıyla telefon numaralarımızı karşılıklı kaydettik. tüm bu olanlara rağmen onun iyi bir adam olduğunu düşünüyordum. gemiden karaya ayak bastığımda başka bir gemi macerasını kaldıramayacağımı anladım. belki de asıl hikaye bundan sonra karada başlamıştır…
    ···
  16. 91.
    +1
    takip edenlere teşekkürler. hikayem bu kadardı.. farklı hikayelerde görüşmek üzere:)
    ···
  17. 92.
    0
    adamsın nick6 girelim bari
    ···
  18. 93.
    0
    iyi yazmışsın soluksuz okudum panpa
    ···
  19. 94.
    0
    reserveeed
    ···
  20. 95.
    0
    vay amk reserved
    ···