1. 1951.
    0
    ______________________________--

    vos obtulit fictus locis
    numquam ad te
    solent invenire cum ire
    quod numquam terra

    flare ventus versus
    veritatem potest capere
    si antem ad TUBER
    te sanctuarium turpis olfacies flos

    loca summa putes
    actu sunt sub terra
    si non potes videre
    ante corrueret mendacium

    in qui dicere veritatem
    mortui cum non ratione
    sed mendaces sunt vivere
    clam et invisibilis

    anlamları:

    sahte evler(yerler) sundunuz
    asla sizin olmayan evler
    gittiklerinde bulamayacaklar
    aslında olmayan bir yeri

    rüzgar estiği yönden
    doğruları getirmez
    çöplüğünüzden eserse
    mabediniz çiçek kokmaz

    yüksek sandığınız yerler
    aslında yerin dibinde
    baksanızda göremezsiniz
    yalanlar yıkılmadan

    gerçekleri söyleyenler
    öldüler sebepsizce
    yalancılarsa yaşıyorlar
    görünmeden ve gizlice

    _________________________________--
    ···
  2. 1952.
    0
    reserved amk okuyoruz
    ···
  3. 1953.
    0
    Possini, kiliseye hakikaten gider yapıyor gibiydi.
    Sürekli yıkmaktan yerle bir etmekten bahsediyordu.
    Belki de favalleni haklıydı.
    Tabloyu ve günlüğü teslim etmeliydik.

    Gün aydınlanmak üzereydi…
    ömer abi de ben de yorulmuştuk…

    Uyumak için odalarımıza çekildik… bir rüya gördüm…
    ···
  4. 1954.
    0
    Bir adam vardı.
    Uzun boylu.
    iyi görünümlü.
    Elleri boya içindeydi.
    Çok mutlu görünüyordu.
    Yeşil bi vadide dolaşıyordu.
    Ama sanki ben orda değildim.
    Sanki onu gökyüzünden izliyordum…

    sonra bir anda her yeri alevler kapladı…
    uyandım…
    kan ter içindeydim…

    bir ses duydum…
    ···
  5. 1955.
    0
    Bu kez o çığlık değildi…
    onun gibi korkutucu değil.
    Ama tüylerim diken diken olmuştu.
    O çığlığı duysam böyle hissetmezdim.
    Ama bir yandan da huzur vardı sanki…

    sabah ezanı okunuyordu…

    günlerdir bu sesi duymamıştım…
    eskiden duyduğum günlerde de fark etmemiştim muhtemelen.
    Bitene kadar dinledim.
    Her anında biraz daha gerilerek.

    ilginçti…
    ···
  6. 1956.
    0
    @1596 güldüm bin *
    ···
  7. 1957.
    0
    Bir yandan gördüğüm rüyayı düşünüyordum…
    bir yandan ezan sesini.
    Mutlu görünen huzurlu bir adam, ateşler içinde kalmıştı…
    insanları camiye çağırmayı amaçlayan, ve huzur vermesi gereken bir çağrı, gerginlik yaratmıştı…

    Yaşadığım o an, zaten bildiğim ama bir süredir aklımdan çıkmış olan bir şeyi hatırlattı bana…
    ···
  8. 1958.
    0
    reserved
    ···
  9. 1959.
    0
    kamoon kamoon hızlı amk
    ···
  10. 1960.
    0
    Bir şey daha geldi aklıma… annem eskiden yaz aylarında, beni evimizin biraz ilerisindeki, yani şu an sesini dinlediğim camii’e kur-an kursuna gönderirdi… istemeye istemeye giderdim… ama camii deki hocayı çok severdim. Çok tatlı dilli bir adamdı.
    Bir anda doğruldum. Evden çıktım. Yıllar sonra ilk kez bir camii’ye giriyordum..
    3-4 kişi vardı. Hatırladığım kadarıyla abdest alıp yanlarına geçtim. Namazdan sonra, Bekir hoca, beni tanımış olacak ki yanıma geldi. Hoş geldin, nasılsın falan diye. Adamın tavrı çok içtendi… konuşmaya başladık…
    ···
  11. 1961.
    0
    Hayırdır, nerden esti böyle, nerelerdesin, bana üzüldük falan diye…
    Bir an ona danışabileceğimi düşünüp sordum… hocam bir mevzu var. Fikrinizi almak isterim… her şeyi anlattım. Baştan sona… tabi tabloyla ilgili olan her şeyi… öncesini değil.
    O kadar normal karşıladı ki anlatamam. Sanki her gün yaşadığı şeyler gibi. Artık yaşlanmıştı. Belki bu yüzdendi sakinliği…
    Konuşmaya başladı…
    ···
  12. 1962.
    0
    insanoğlu, bir sınav için dünyaya gelir. Nasıl ki öğrenciler sınava hazırlanıp gider sınava girerler. insan da sınava hazırlanır, mezara girer. Belli ki Allah seni biraz daha zor bir sınava tabi tutmuş. Ama merak etme. Bakara suresinde Allah-ü Teala şöyle buyuruyor:
    Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz.
    Yani sizin hayır gördüklerinizde şer, şer gördüklerinizde hayır olabilir.
    insan oğlu için tapmak hem kolay hem zordur… hazır bir dinin içinde doğarsın… inançsız olabilirsin. Çünkü din ilmi yanında getirir ki, ilim insanlığı aydınlatan bir ışık gibidir…
    ···
  13. 1963.
    0
    Aydınlanma dedikçe possini geliyordu aklıma…
    Devam etti..
    Ama bazen olur ki, insan o ışığın zaten yandığı bir yerde dünyaya gelir. O zaman ışığı bulmaya ihtiyaç duymaz. inançsız olur. Ne zaman ki bir belirti çıkar karşısına. Ne zaman ki aklı ermez, anlar ki insan oğlu her şeye akıl erdiremez. Söylediklerin doğru olabilir. insanlar cinleri kullanmışlardır. Tabi tersi de olmuştur. Ama ölmüş insanın arkasından günahını almak istemem. Sana tavsiyem sakın korkma. Unutma, böyle bir şey olsa dahi:

    “Şüphesiz ki Allah(c.c) insanları, cinlerden de üstün yarattı”
    ···
  14. 1964.
    0
    Metin ol. Rahatlamak istersen bununla ilgili sureleri ezberle. Onlara başvur.
    Doğru bildiğini yap. Ben senin bu sınavdan, alnının akıyla çıkacağına eminim.

    içim rahatlamıştı bir nebze… belki..

    Eve döndüm…
    Biraz uyudum…
    Ertesi gün, beklenmeyen bir misafirimiz olacaktı…
    Evime kadar gelmiş olmaları beni rahatsız etmişti… kendini tanıttı…
    Christphe morales…
    ···
  15. 1965.
    0
    ispanyol asıllıydı ama ilginç derecede düzgün bir Türkçesi vardı…
    Konuşmamız gerek dedi.
    Enselenmiştik. Farkındaydım…
    Korka korka gittim. Siyah bir minibüse bindik. Araba hareket etti.
    Şehrin dışına çıkmıştık bile. Öleceğimi düşünmüştüm. Konuşmaya başladı…
    ···
  16. 1966.
    0
    huur çocuğu sadete gel dıbına koduğum sülaleni hayatını anlattın gibtiminin
    ···
  17. 1967.
    0
    - Amcanız size bu tabloyu, sizi tehlikeye atmak için bırakmadı. Sizi varisi olarak gördüğü için bıraktı… kendisi bizimle çalışıyordu… amacımız o tabloyu, günlük ortaya çıkana kadar korumaktı. Şimdi günlükte ortaya çıktı. isterseniz artık, bu görevi sizden devralabiliriz. Günlüğün siz de olduğunu biliyoruz. Ama tablonun izini moğolistan’dan sonra kaybettik. ikisini de bize ulaştırın. Siz de kurtulun… biz de…

    - işime gelirdi… kabul etmeyi düşündüm. Artık daha fazla buna katlanmak istemiyordum.

    Tam tamam demeye hazırlanmıştım ki, sol tarafımızdan bir araba hızla çarptı… gerisi bi an için kopuk bi film gibi. Kendime geldiğimde, başımda takım elbiseli bir adam vardı. Başka bir arabadaydım…

    - Bay antonyo dedi… sizi son anda kurtardık…

    - dıbına koduklarım. Ben kendimi kurtarıyodum tam. Siz neyimi kurtardınız dedim…

    - Az önce bağlantıya geçtiğiniz kişiler, kendinlerine aydınlanma, aydınlatan ışık adını veren çok eski bir örgüttü. isimlerini duymuş olmalısınız…

    - Rossini bu kelimeyi kullanmıştı dizelerinde. Size de bahsetmiştim. Latincesi tam olarak illuminatio idi…

    hasgibtir dedim…
    ···
  18. 1968.
    0
    @1611 öldün mü peki
    ···
  19. 1969.
    0
    @1612 arap sen gibtir git okuma amk. okuyunca sapıtıyon
    ···
  20. 1970.
    0
    çüş ak nerden illuminatiye bağladı helal olsun iyi sallıyor valla
    ···