-
2851.
0Aradan geçen zaman zarfında, annem ve kardeşimin de ashley’yle ne kadar iyi anlaştıklarını görmüştüm. Artık çat pat Türkçe konuşuyordu. Belki anneme bu yüzden tatlı geliyordu. Konuştukları çoğu şeyi ben çevirmediğim sürece anlayamasalar da, aralarında bir elektirik olması hoşuma gitmişti. Çünkü artık ashley de benim için büyük bir anlam ifade ediyordu. Sıradan, alelade biri zaten değildi, ama sadece bana yardım eden hoş bir kadın da değildi artık. Bir şeyler hissediyordum… uzun zaman sonra ilk kez….
-
2852.
0Doktor emrahla yeniden bağlantıya geçtik.
Daha kapsamlı bir araştırma için gerekenleri safa bey sağlayabilmişti.
Artık daha fazla zaman kaybedemezdim.
Ortalıkta bir ölüm sessizliği hakimdi ve herkes bunun farkındaydı.
Sakin görünen günlerimiz aslında hayli gergin geçiyordu.
Ve ben bunun daha fazla uzamasından yana değildim.
Kaldığımız ev oldukça büyüktü.
Bir odasını laboratuar gibi düzenletmişti safa bey.
Sanırım bunu Emrah istemişti ondan.
Çok geçmeden dr. Emrah geldi.
Her şeye yeniden başladık. -
2853.
0reserver
-
2854.
0Birkaç gün geçmişti. Emrah ashley ve ben oturup bir durum değerlendirmesi yaptık.
Sonuç pek iç açıcı değildi. Hiç birimiz yeni bir şeye ulaşamamıştık.
3. Kan örneğiyle ilgili pek tahmin de bulunamıyordu Emrah bey.
Sadece el kısmında var demişti.
Ama neden?
Ne anlatmak istemiş olabilirdi üstad possini?
Dona neden daha açıklayıcı değildi?
Günlerdir gece gündüz, bir şeyler bulmak için defalarca, defalarca okumuştuk günlüğü.
Ama tahminlerimizin ötesine geçememiştik…
sabah olmak üzereydi.
Dinlenmek üzere herkes odasına çekildi.
Çok geçmeden kapımın çalındığını işittim.
Gelen ashley’ydi…
(annemlerin de aynı evde olmasında dolayı, ayrı odalardaydık ashley ile…)
- Kendini çok zorluyorsun… dedi.
- Biliyorum ama benim için artık bir merakın ötesinde bu konu. Hayatımı boş çabalar peşinde
geçirdim. Belki de artık iyi bir şey yapmamın zamanı gelmiştir.
- Sen iyi birisin antonyo. Bunu biliyoruz. Kanıtlamana gerek yok…
- Kanıtlama amacında değilim de… ama, bilmiyorum… belki de inat haline geldi. Çok insan öldü bu yüzden. Bazıları tekrar dirildi hatta. Hayatımı haybeye harcamış olduğumu görmek istemiyorumdur belki de… yani, bunu çözebilirsek, sanırım kendimi daha iyi hissederim. En azından yapmış olduğum şeylerin bir kısmının bir amacı olur… -
2855.
0rezerve
-
2856.
0Uyuyamıyordum ki…
düşünmeden edemiyordum…
aklımda hep aynı dizeler vardı. Günlüğün anahtarının o dizeler olduğunu düşünüyordum.
Beni genelde yanıltmayan hislerim de öyle olduğunu söylüyordu.
O kadar çok okumuştum ki, ezberlemiştim ve sürekli tekrar ediyordum içimden.
flamma cingit caelum
et mendacium concident
cum imbre flammas
iustus infidelis effugiet
Alevler saracak gök yüzünü
Ve yıkılacak yalanları
o alevlerini püskürttüğünde
Sadece inanmayanlar(kafirler) kurtulacak
ne demeye çalışmıştı dona?
Ne anlatıyordu?
Ne saklıydı burada…
sanki herçeyin başlangıcını anlatıyordu.
Ama bu görünen anlamıydı.
Altında başka bir şey olmalıydı ama ne?
Altında ne olabilirdi?
Altında?
Altında mı?
Aklıma bir şey gelmişti. Devdıbına baktım… -
2857.
0vos obtulit fictus locis
numquam ad te
solent invenire cum ire
quod numquam terra
flare ventus versus
veritatem potest capere
si antem ad TUBER
te sanctuarium turpis olfacies flos
loca summa putes
actu sunt sub terra
si non potes videre
ante corrueret mendacium
in qui dicere veritatem
mortui cum non ratione
sed mendaces sunt vivere
clam et invisibilis
sahte evler(yerler) sundunuz
asla sizin olmayan evler
gittiklerinde bulamayacaklar
aslında olmayan bir yeri
rüzgar estiği yönden
doğruları getirmez
çöplüğünüzden eserse
mabediniz çiçek kokmaz
yüksek sandığınız yerler
aslında yerin dibinde
baksanızda göremezsiniz
yalanlar yıkılmadan
gerçekleri söyleyenler
öldüler sebepsizce
yalancılarsa yaşıyorlar
görünmeden ve gizlice
gittiklerinde bulamayacaklar
aslında olmayan bir yeri
burada insanlara cennet vaat eden papazlara bir gönderme olduğu kesindi.
Ama bu kısım, dizelerin devamıyla bir uyum içindeydi sanki.
Dona ile konusuyor gibi hissetmiştim. Gittiklerinde bulamayacaklar, olmayan bir yeri. Tıpkı bizim, baktığımızda bulamadığımız gibi… olmayan bir yer… olmayan yer… tablodaki kan, düşündüğümüz gibi dona ve possiniye ait değilse… yani, dona tablo için kanını akıtmadıysa ama öyle görünmesini istediyse… yani donnanın sarılı olan eli, ve farklı kan örneğinin olduğu o kısım, ya bizim gibi düşünülmesini sağlamak içinse. Yani aslında dona nın eli kesilmemişse… dörtlüklerin bazı kısımlarını bir anda birleştirdim gözlerimle. istemsizce…
gittiklerinde bulamayacaklar
aslında olmayan bir yeri
rüzgar estiği yönden
doğruları getirmez
baksanızda göremezsiniz
yalanlar yıkılmadan
gerçekleri söyleyenler
öldüler sebepsizce -
2858.
0tamamen anlamıştım…
yani baktığımızda bulamadık. Aslında olmayan yer de, aslında kesilmemiş olan eli. Demek ki orada değildi aradığımız şey. Diğer kısımlarındaydı tablonun.
Rüzgar estiği yönden, doğruları getirmez… görünen kısmında değildi tablonun. Arka kısmında mıydı? Ön yüzünde değil de…
baksanızda göremezsiniz… evet kesinlikle görünen kısmında değildi.
Yalanlar yıkılmadan… yalandan kastı belki de bakanların öyle düşünmesini sağlamak için kesilmiş gibi gösterdiği eliydi… bu nasıl yıkılacaktı?
Gerçekleri söyleyenler, öldüler sebepsizce… burada isa’ya inananları değil de Hz. isa’nın kendisi kastettiyse…
koşarak odadan çıktım. Emrah’ı ve ashley’yi kaldırdım. Laboratuara gittik.
- Bir şey buldum Emrah… şu donanın elinin olduğu kısım. Olay orada değil. Etrafında… o katmanı kazımalıyız. Karıştırmadan örnek alabilir misin?
- Denerim… dedi…
Çalışmaya başladı. -
2859.
0Bir şeyler bulmuştu. Şaşkındı. Haklıymışsın dedi. Alt tabakada başka bir kan örneği var. Hem de bu kez öyle netki. Sanki, üst tabaka sadece koruma amaçlı feda edilmişte, alttaki kan tabakasına zarar gelmesin istenmiş gibi. Çok ilginç. Neredeyse canlı hücreleri var hala. Ya da aklım bana bir oyun oynuyor. Çünkü hücreleri hareketli sandım bir an… yanınızda beni de delirttiniz sanırım…
-
2860.
0Diğer kısımlara da bakabilir misin dedim.
Aynı kan örneğinden bulabilecek misin?
O sırada ben de ashley’ye neler bulduğumdan bahsettim.
Emrah döndüğünde, söylediklerimi onaylamıştı neredeyse.
Evet dedi. Haklısın.
Tablonun neredeyse tamamında var.
Sadece kenarlarında, bazı kısımları boş.
Ama bu nasıl olur?
Gülümsedim…
- inançsız biri için, bu tip olaylar abestir. Ama ben, bunca olaydan sonra, hiçbir şeye inanmamanın tehlikesini görmüştüm. insanoğlu yaradılışı gereği bir şeylere inanma ihtiyacı içindeydi. Kimisi doğru olana. Kimisi yanlış olana. Kimisi de hiçbir şeye. Ama bir şekilde, dolaylı da olsa herkes bir şeylere inanıyor…
- Nası yani, ne demek istiyorsun ki?
- Yanisi şu. Benim inanmayı seçtiğim şey, bu tip olayları kabul eder. bazı özel insanların, öldükten sonra bile süren bazı mucize denilen şeyleri vardır... Kanuni sultan süleyman’ın, kutsal emanetler olarak bilinen, Hz. muhafazid’in saçı veya sakalının parçalarını nasıl toplattığını biliyor musun dedim?
- Babası getirmedi mi onları Osmanlıya dedi.
- Bu bilgiye vakıf olmasına sevinmiştim. Karşımda ne demek istediğimi anlayabilecek biri vardı. Evet dedim. Ama içinde sahteleri de vardı. Gerçeğinden nasıl ayırt etti?
- Bilmiyorum dedi.
- Bir şey vardır islam’da. Peygamberin, yani hz. muhafazid’in bedeni çürümez. Saçı ve sakalı yanmaz.
- Hadi be oradan dedi.
- Evet dedim. inanmayabilirsin. Ama arşivlerde, bu tatbikatı bizzat kendisinin yaptığını bulabilirsin. Kutsal emanetlere, yani hz. muhafazid’in saçı ve sakalı olduğu söylenen şeylere ateş değirmiştir kanuni. Ve gerçekten bazıları yanmamıştır. Bu şekilde ayırt etmiştir. Yani hz. isa’nın, ki kendisi ölmeden önce arşa alınıp yerine başka bir bedenin konduğuna inanılır, bir kan örneği varsa bu dünyada, canlı olma ihtimali vardır.
Bay x’i çağırıp olanları anlattık. Nedense öyle normal karşılamıştı ki, sanki bekliyordu böyle bir sonucu. Gerçi adam öyle sakin ve ketumdu ki. Hala çözememiştim. -
2861.
0- Aferim çocuklar dedi. Sonunda çabalarımızın karşılığını alacağız.
- Nasıl yani dedim… ne gibi…
- Eskiden beri böyle bir efsane vardı. Elbette abartıldı biraz, ama söylentiler hep, possini’nin mirasının, hristiyanlığı derinden sarsabiloecek güçte olduğu yönündeydi. Bunu herkes duymuştu. Bu yüzden de herkes peşindeydi. Ama kimse aslında tam olarak neler gizlendiğini bilemedi. Sizin dışınızda. Sana en başında güvenmemin doğru olduğunu biliyordum antonio. Beni hayal kırıklığına uğratmadın…
- Peki şimdi ne olacak?
- Şimdilik bu bilgi, dünyanın kaldırabileceği nitelikte değil. Ama artık elimizde kanıtlar var ve daha güçlüyüz. Ne illuminati, ne kilise ne de topluluk, bu bilginin gün ışığına çıkmasını istemez. Planları bozulur. Tek tek hepsiyle görüşüp anlaşadabiliriz. Ama gerek yok. Nasılsa hepsi bi noktada aynı yerde buluşuyorlar. Ortak bazı amaçları var.
- Neden çatışıyorlar ki o zaman dedim.
- Güç dengesi antonio dedi.. hepsi en güçlü olmayı istiyor. Ama şu an, elimizdekiyle birlikte, hiç birimizden güçlü değiller. Ben tablo ve günlüğü, güvenliğinden kesin emin olacağım bir yerde saklarım. Ta ki zamanı gelene kadar…
- Neyin zamanı?
- Gerçekleri gün yüzüne çıkarmanın evlat… dünyayı değiştirmenin zamanı… bir gün. Ama bugün değil…
bugün değil -
2862.
0Amcamın yıllardır gerçekleştirmeye çalıştığı şey bu olmalıydı… yıllardır peşinde koştuğu ideali… o bir kanun kaçağı gibi görünmüş olsa da, aslında değer verdiği şeyler için savaşan biriydi benim için. Hala idolümdü. Tek amacı, tablonun peşinde olan gruplar tarafından yönetilen insanların gerçekleri görmesiydi. Bir planı vardı. Kimsenin bilmediği. Belki de artık illuminati, kilise ya da cemaat, her şeye burnunu sokamayacaktı bu sayede, kim bilir…
-
2863.
0Aradan bir yıl geçti. Artık güvendeyiz. Uzun zamandır morales ya da diğerleri tarafından rahatsız edilmedim. Sanırım edilmeyeceğim de… amcamın sandığımdan daha güçlü olduğunu anlamıştım… annem ve kardeşim, sonunda huzurlu bir hayata sahiptiler. Ve ashley… çalışmalarını bir yıldır hala Amerika’da devam etse de, yakında türkiye’de çalışmaya başlayacak. Belki de evleniriz…
Geçen haftaya kadar hayatım öyle rutindi ki…
Bir mektup aldım. Sanırım bundan en son mektup alışım… hiç olmamıştı. Bay x’ti.
Bana bir şey olursa, tablo ve günlüğün yerini kimse bilmiyor. Ama sen bulabilirsin. Kim olduğunu sakın unutma antonio.
Amcan, bay x.
____________________________son??_____________________ -
2864.
0ateşle tinttl reyizz geldim amk nerdesin 4 gündür gavat.
-
2865.
0hadi lan devam etsene amk
-
2866.
0reserved
-
2867.
0reserved
-
2868.
0reserved
-
2869.
0@2321 olum ettik bitirdik işte. zaten yazınca final olcak demiştim. ama internete giremiyodum günlerdir.
-
2870.
0olm bi ekgiblik var finalde alınma ama çok taktan bitmiş amk.. sanki devamı gelecek gibi bi izlenim var
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 28 12 2024
-
yılbaşına kadar kız ayarlamam lazım
-
inşaata gelen kadın mühendisler
-
orta üstü bir kızın dminde eşek kadar erkek var
-
bu mal kızlarınızı gibmeye geldim deyip
-
cok konusma onuachu davari
-
aileniz sizin için çalışmak zorunda bunu unutmayin
-
sözlüğün dürüst onurlu erkekleri tam liste
-
partnerimin dominant bir kadın olmasını istemem
-
allah k4dinlarin belasini versin
-
bu yaşa kadar bi yere gelemedik
-
170 boyunda pasif kazaklar
-
karadenizliler ile yunanistanlıların
-
hepsi ceza aldı
-
the economist kapagi gibi olmus
-
560binlik ile benim sexs sayım aynı
-
sözlük bitmemiş ulan bitmiyor işte oley be
-
ulan salolar çayin çinden gelmesinin ne
-
kafkas man ermeni olmam hakkında ne
-
memati ve kayra üzerindeki tecrit
-
saat 5 ten beri elektrik yok
-
yalnızlığa alışmak hoş bir şey değil
-
guatemala mı burası
-
20 li yaşlarımın hepsi
-
gene verdigim maclara oynamadiniz degil mi
-
bir tane eskort kazakla tanıştı diye
-
diyelim ki uzaylılar geldi orta doğuya indi
-
yozgat belediye başkanı
-
inci galeri neden kapandı
-
30 yaşındayım sevgilim olmadı hiç
- / 2