gelin çocukluğumuzdan konuşalım

bikeresinde 2 hafta paramı biriktirip magnum almıştım ama daha bitmeden yere düşmüştü..

@42 ahaha oda vardı evet

@6 liseli amk aapasasfasdasdada

@6 ilkokullu olabilir

1- gazoz şişesini çalkalayıp çalkalayıp fışkırtmak .

2- istop oynarken tutulan rengi bulmak uğruna verilen savaşta sokaktan geçen insanların üstüne atlayıp 'tuttum tuttum' diye bağırmak.

3- bigiblet sürerken elleri bırakıp akrobatik hareketler yapmak ve neticede yere yapışmak .

4- bakkaldan eve gelene kadar ekmeğin bütün kıtır yerlerini koparıp yemek.

5- namaz kılan anneannenin üzerine çıkıp atcılık oynamak.

6- perdeden perdeye uçarak tarzancılık oynamak ve kopan korniş yüzünden anneden hafif yollu terlik yemek.

7- buzdolabının ışığının dolap kapalıyken de yanıp yanmadığını görmek için aradan içeri bakmak.

8- kafayı balkon demirleri arasına sıkıştırmak.

9- balkona gizlenip gelene geçene su tabancasıyla su püskürtmek veya nişan alıp tükürmek.

10- yoldan akan suyun önüne çerden çöpten baraj kurmak.

11- mandalinanın kabuğunu yanındaki arkadaşının yada kardeşinin yüzüne sıkmak.

12- koltuk minderlerinden ev yapmak.

13- kapı aralarına tırmanmak . . .

bu satırları okurken 8-9 yaşında hissettim kendimi. çocukluğumu özledim be :|

dıbına kodumun muallakleri ruhumuz kirlenmemişti o zamanlar.
yalansız, iftirasız,sorumluluksuz, kafanızın ucuna az da olsa takılan bir dert olmadan, insanların muallak yönlerini tanımadan, cenazelerin az olduğu, annem ve babamın hala genç olduğu, babamın göbeğinin ve kanser gibi bir illetinin olmadığı, annemin de babamın da "gerçekten" mutlu olduğu, abimin değişmediği,tek derdinin sınıf geçmek ve beni mutlu etmek olduğu, bağlantılarınızın değil de en temiz duygularla arkadaşlıkların kurulduğu,en büyük derdinizin yuva çıkışına anneniz yerine anneannenizin geldiği, milletin birbirini ezmek için fırsat kollamadığı, puştluklarla prim yapmadığı, sırttan bıçaklamadığı yıllardı. ayrıca da başka annelerden olan kardeşlerimi bulduğum yıllar. şaka maka o kardeşlerim ve ailem olsun yeter, geriye kalan tanıdğım milyon tane adam bana sadece bağlantı olarak gözüktü. asla gerçek duygularla ve yediğiniz her taka rağmen aynı rahatlıkla gideceğiniz adamlar olamadı. ayrıca da kanal d'de şaban filmleri... :(

@49'a ilave:gibimle düşünmediğim yıllardı. beynimi daha çok kullanırdım.

oyuncak arabalarla oynardım bütün araba amblemlerini ezbere bilirdim

@49 ve 50'ye bir ilave:hayallerim henüz yıkılmamıştı ve ölümden de korkmuyordum.

edit:@51 amlı mı lan?o nick ne öyle?

alışveriş yapardık mesela kasaptan et de almışsak onu diğer torbaların içine sıkıştırırdık ki konu komşu görüp canı çekmesin

ne güzel insanlardık be

dedemin rahmetli olmadan çook önce masanın başında oturup demlendiği, birasına önce parmak sonra da yumruk batırmak suretiyle içmeme müsade ettiği, sabahında da benimle kalamış'ta piramit pasta yiyip şeftali suyu içtiği günlerdi. güzel günlerdi. *

@53 şuku gelsin mi?gelsin.

hep maç izlerdim amk. messi ronaldo diego costa çekişmesi vardı ispaanyada. efsaneydi amk

Edit: ha bi de arda var tabi amk

up up up bu konuyu efsane yapacağım.

okula zevkle giderdim 3+6 7/5 felan öğrenirdik zaten mahalle kültürü de vardı. Mahalle maçları okuldan eve geçmeden önce önlükle maçlar gazoz kapakları sporcu kartları felan. Para derdi yoktu. Her şey güzeldi ta ki onu görene kadar

@58 onun dıbına koyayım.

amk benim dışarı çıkmama izin vermezlerdi evde sıkıntıdan patlardım bizim evde çok kötü yerdeydi amk kürtleri aşağı insem döverlerdi beni

gazoz kapağı oynarken önce hep az kapakla başlarsın ya oyuna.ilk başlarda ben iyi kazanırdım. fakat kapaklar çoğaldıkça genelde kaybederdim.ben de kaybetmemek için az oynar kazandıklarımla hemen çıkardım.

bi de öncelerden araba tekeri sürerken(ağırdı amk) sonradan babam motorgiblet tekeri vermişti. çok severdim o tekeri çünkü hafifti ve sürmesi kolaydı. nasıl sürüyorduk, ince bir çubukla.

diğer dedemin halen izmit'te yaşadığı yıllardı, bursa'daki evlerinde de tuvalet evin dışındaydı eski sistem. karlı kurban bayramlarında sıçacağım diye donardım. *

çok mutluydum lan. yazları köyümüze giderdik, sabah inekten taze süt sağarlardı, kaynatıp içirirlerdi. tarladan karpuz koparıp derede soğutup yerdik amk... ramazan ayı kış ayına denk gelirdi, oruç kısa sürerdi, kurban bayramı bahar sonu yaz başı gibi olurdu, kurbanlıkları 2 hafta önceden aldırtırdık peder beye, mahallece toplardık hayvanları muşambayla vs ahır yapardık amk. hiç unutmam hıyarın teki kurbanlığı sokak lambasının demir direğine bağlamıştı, direğe şimşek düşmüştü koyun yarra yemişti amk.. dün gibi hatırlarım. şimdi olmuyor böyle şeyler, millet bayram sabahında alıyor hayvanı, kasaba kestirip etini alıyor amk. eskiden babalar keserdi bir de öyle bir şey var. geceleri ateş yakardık. okuldan çıktığımız anda eve uğramadan sokata oynamaya başlardık. mahalleler arası lig yapardık amk. fiktür bile tutardık. atari turnuvaları düzenlerdin... vay amk teknoloji vs hikaye lan... ne varsa eskilerde var...