-
55.
+8 -4bunu benim staj yerindeki müdüre anlatmıştı , adam 2 gün aralıksız gülmüştü aq hahhaahah
46-)
organlar arası diyalogları görünce aklıma geldi, yazayım dedim:
bi gün iç organlar arası tartışma çıkmış. beynin liderliğine karşı çıkmış bi grup organ. mide demiş ki müdür ben olucam, ben olmasam sindirim olmaz; akciğer demiş ki ben olmasam nefes alamazsınız; kalp de demiş ki ben dursam 2 dakika içinde ölürsünüz; züt de aradan çıkıp ben de sıçmasam mahvolursunuz demiş. herkes züte gülüp geçmiş. kalbin tehdidi beynin de gözünü korkutmuş. liderliği kalbe bırakmış.
züt bu duruma çok bozulmuş. öyle böyle değil. kalbin müdürlüğe başladığı gün züt de sıçmama eylemine başlamış. bi gün geçmiş yok, iki gün geçmiş yok. gelip geçicidir demişler, o da sıkılır demişler bana mısın dememiş. haftalar geçmiş adam sıçmamış. içersi artık yaşanmaz bi yer haline gelmiş. tak basmış vücudu. siz misiniz zütü küçümseyen??
en son dayanamamış herkes kalbe baskı yapıp müdürlüğü züte bıraktırmışlar.
işte o günden sonra bütün zütler müdür olmuş. -
-
1.
0kahkaha attım amk hahaahhah
-
-
1.
+2inceden laf çarpıtıyo güzel fıkradır , beğendiğine sevindim =)
-
1.
-
1.
-
54.
+1445-)
adamın biri berberin kapısından seslenir.
-işiniz çok mu?
-iki saç bir sakal
der adam teşekkür eder ve gider. geri gelmez. berber merak eder ama pekde önemsemez.
bir kaç gün sonra tekrar kapıdan bir ses duyulur.
-işiniz çok mu?
-bir saç bir sakal
diye cevap verir . adam teşekkür eder ve gider. yine geri gelmez. berber duruma biraz uyuz olur ama olayın üzerinden biraz geçine unutur. 15 gün sonra tekrar kapıdan aynı sesi duyar.
-işiniz çok mu?
berber sesi tanımıştır.
-bir saç kaldı der bu kez. adam teşekkür eder ve yine gider. bunun üzerine berber dayanamaz ve çırağına,
-koş şu adamı çaktırmadan takip et bakalım nereye gidicek.
diyerek gönderir adamın peşinden. çırak 10 dk olur gelmez, 20 dk olur gelmez, 30 dk olur gelmez, en sonunda soluk soluğa kapıdan içeri girer. usta sinirlidir, ulan eşek herif ben sana adamı takip et dedim sen bi gittin gelmedin. söyle bakayım nerdeydin der çırağına.
çırak cevap verir.
-usta adamı takip ediyordum, önce sola döndü, ordan kahvenin yanında sağa girdi, yukarı doğru çıktık. daha sonra bakkalı geçip çıkmaz sokağa girdi.
eeeee der usta.
çırak: valla sonra sizin eve girdi usta.. -
53.
+1744-)
çok yaşlı bi adam genç bi kızla evlenir. her şey gayet iyi güzel gider fakat bir sorun vardır, hiç bir sevişmelerinde kadın bir türlü orgazm olamaz. "bu iş bele gitmez" diyen çift soluğu doktorda alır durumlarını anlatırlar böyleyken böyle diye. doktor bi adama bi kadına bakar ve " hhhmmmğğğğ" der. "size şöyle bir tavsiyede bulunayım geç yağız, gürbüz, güçlü, kuvvetli bi delikanlı bulun, siz sevişirken bütün gücüyle baş ucunuzda havlu çevirsin dursun. böylece yengeanım tahrik olacak ve netice orgazmın ışıklı doruklarına çıkacaktır"
çiftimiz hemen tarif edilen adamı bulup sevişirken baş ucuna dikip havlu sallatır ama nanay. beklenen olay bir türlü gerçekleşmez.
doktora tekrar giderler ve havlu hikaye oldu gene bi numara yok derler. doktor yaşlı adama der ki: "hhhhhhhhmmmmmmmmmmmmmmmmmğğğğğğğğğğğğğğğğğğğ bu defa delikanlı sevişsin sen bi havlu salla bakalım ne olacak"
heyecanla eve dönüp hep beraber gerekli düzen içinde organize olurlar. genç adamla kadın hayvan gibi sevişirken yaşlı koca da tüm gücüyle havlu çevirmektedir tepelerinde. haliyle bi süre sonra kadın böğüre böğüre orgazm olur.
bunun üzerine yaşlı adam gülerek delikanlıya şöyle der:
"hahaaağağ, gerizekalı! havlu öyle değil böyle çevirilir!" -
52.
+943-)
adamın biri bir gün pgibolağa gitmiş. başlamış derdini anlatmaya: "geceleri uyuyamiyorum efendim, sürekli yatağın altında biri varmış gibi geliyor. yatağın altına iniyorum bu seferde sanki yatağın üzerinde birileri varmış gibi geliyor."
doktor "altı aylik bir çalisma sonucu bu sorunu hallederiz." demiş.
adam: peki vizite ücreti ne kadar ?
doktor: seans başı 50 dolar haftada üç seans.
tabi adamin gidis o gidiş. doktor bir kaç ay sonra sokakta hastaya rastlamis gicik bir şekilde gülerek ;
- ne oldu hastalıktan kurtulabildin mi?
adam da gülerek;
- evet hemde bir şişe şaraba hallettim.
doktor çok sasirmis ;
- nasıl yani ?
adam: sizden çıktıktan sonra birahaneye ugradim, birami içerken yanımdaki berduşla dertleştik, ona bir şişe şarap ısmarladım o da bana karyolanın bacaklarını kesmemi tavsiye etti! -
-
1.
0rezerve
-
1.
-
51.
+22 -142-)
adamın biri bir bankaya girmiş ve bankadaki görevli kadına:
- "a.ına koyduğumun bankasında taktan bir hesap açtırmak istiyorum" demiş. kadın bir anda böyle bir laf beklemediği için şaşırmış, afallamış...
- "afedersiniz anlayamadım beyefendi, tekrar eder misiniz?" diye sormuş. bunun üzerine adam yine: - "a.ına koyduğumun bankasında taktan bir hesap açtırmak istiyorum" demiş.
kadın çok bozulmuş ve:
- "aman beyefendi, lütfen sözlerinize dikkat edin ve ne istediğinizi kibarca söyleyin!" demiş. adam da hiçbir değişme yok, aynı lafı tekrar tekrar söylemiş... en sonunda kadın dayanamamış ve "ben sizi müdürümün yanına zütüreyim de, derdinizi ona anlatın!" demiş.
müdürün yanına gitmişler, adam yine aynı şekilde müdüre isteğini iletmiş. müdür:
- "beyefendi, elemanım son derece haklı. bu şekilde konuşursanız korkarım size yardımcı olamayacağım, lütfen niye böyle konuştuğunuzu söyler misiniz?" bunun üzerine adam:
"ağzına s.çtığımın sayısal lotosundan en büyük ikramiye bana çıktı ve bunu a.ına koyduğumun bankasında taktan bir hesap açtırarak değerlendirmek istiyorum!" demiş...
bu lafı duyan müdür eliyle kadını işaret ederek bağırmış:
"ve bu huur size yardımcı olmuyor, öyle mi? -
-
1.
+1 -1Sayfa 3 42
-
1.
-
50.
+941-)
isveç, çin'e savaş ilan etmiş. bir şekilde çin'e kadar gelmişler. haber, çin devlet başkanına geç ulaşmış.
- başkanım isveç bize savaş ilan etti...
- isveç de ne?
- avrupa'da bir ülke
- kaç kişi bunlar?
- 8 milyon efendim.
- hangi otelde kalıyorlar?* -
49.
+8 -140-)
85 yaşından da bir adam doğum hanenin kapısında beklemektedir.
doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir b... a... kındıktan sonra yaşlı adama sorar:
doktor- "içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"
adam- "evet, eşim.”
doktor- "ama bayan 25 yaşlarında... "
adam- "tamam işte, eşim o. niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"
doktor- "yoo, aklıma benim dedem geldi de."
adam- "nesi varmış dedenizin?"
doktor- "kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. kendisi israr etti ve hazırlandı. e, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline. ben de kendisiyle gittim. ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük. dedim ya, dedem yaşlı. bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. geyik o anda vurulup yere düştü... "
adam- "olur mu, başkası vurmuştur onu."
doktor- "ben de onu demeye çalışıyorum işte .. başkası vurmuştur -
48.
+7 -2realist temel
39-)
- dursun: la temel sağa bir bilmece sorayim mi?
- temel: sor bakayim
- dursun: iğnesi var sokamaz
kanadi var uçamaz
peteği var bal yapamaz bil bakalum bu nedur?
- temel: .ikeyim ole ariyi !!! -
47.
+11 -138-)
birgün afrika'da yakalanmış bir aslanı uçağa bindirip güzelce zincirlemişler. fakat aslan belirli bir süre sonra zincirlerden kurtulup kaptan pilotun yanına gidip;
- kusura bakma seni yiyecem. karnım çok acıktı, demiş.
pilot;
- manyakmısın beni yersen uçağı kim kullanacak kim yere indirecek sen beni boşver yardımcı pilotu ye, demiş.
aslan düşünmüş pilot doğru söylüyor gitmiş yardımcı pilota ;
- seni yiyecem çok acıktım dayanamıyorum.
yardımcı pilot,
- sen manyak mısın kaptan hastalansa uçağı kim kullanacak. sen beni değil radar görevlisini ye demiş.
aslan düşünmüş oda doğru söylüyor gitmiş radar görevlisine,
- seni yiyecem çok acıktım.
radar görevlisi;
- sen çok salaksın pilot yardımcı pilot hepsi hava. esas ben olmasam onlar uçağı yere nasıl indirirler yerle bağlantıyı ben sağlıyorum sen en iyisi git hostesi ye.
aslan ulan bu da doğru söylüyor deyip gimiş hostese. aynı şeyi ona söylemiş ve hostes eğilip aslanın kulağına birşeyler söylemiş.
bunun üzerine aslan hemen yerine gidip kendini sıkıca bağlamış ve amerikaya kadar hiç kımıldamamış.
amerikaya vardıklarında kaptan pilot hostese sormuş;
- sen buna ne dedinde böyle durdu biz canımızı zor kurtardık senin birşey söylemene gitti oturdu.
hostes;
-bunların hepsi beni gibiyorlar, beni yersen seni giberler dedim. -
-
1.
+1aslan değilde afrikadan bir yamyam yakalamışlar olsa daha komik ve mantıklı olur
-
2.
-5bu fıkraları yazmadan önce de yazdım şimdi tekrar yazıyorum sevgili kardeşim.
FIKRADA MANTIK ARANMAZ. ADI ÜSTÜNDE fikra
-
1.
-
46.
+1837-)
dünyada sadece bir çift kalan nadir bir ayı türünün erkeği ölmüş.
bu ender hayvanın üreme ihtimali sıfır. bu yüzden soyu tükenecek.
ne yapalım diye düşünmüşler; kurullar toplanmış, çözüm yok.
bir türk bilim adamı şöyle demiş:
'bizim memlekette bir hayati abi var.
söylemesi ayıp, aynen bu ayıya benziyor, hatta daha kıllıdır.
ondan rica edebiliriz. 1500dolar da ödül
verdik mi bu iş tamam! ayıların soyunu ancak bu
yöntemle kurtarabiliriz.' bakmışlar başka çare yok,
hayati abiye gitmişler ve durumun önemini,
yapacağı hizmetin büyüklüğünü anlatmışlar, bir de
'karşılığında 1500 dolar söz konusu' demişler.
hayati abi bir an düşündükten sonra, 'olur ama..' demiş, 'üç şartım
var.'
herkes büyük bir sevinç içinde ama daha çok merakla,
'nedir şartların?' diye sormuşlar...
hayati abi bir çırpıda sıralayıvermiş:
1. öpişmem hele kurban.
2. yavri erkek olursa adini rehmetli bubamın adını verirsiniz ha.
3. 1500 çok paradır , en fezla 100 verirem. -
45.
+11 -1nedense ben bu fıkraya çok gülüyorum aq , belki tavşanlara bir sempatim olduğu içindir sevimli hayvanlar vesselam.
36-)
bir gun ormanda vahsi kurt tavsani kovalamaktayken, kurt bir kuyuya duser. bunun uzerine tavsan kuyunun yanina gelerek kurtla tasak gecmeye baslar. hakaretlerle birlikte kicini yara yara gulmekteyken bir anda tokezler ve o da kuyuya duser. gerginlik dolu ufak bir sessizlikten sonra:
-inanmicaksin ama ozur dilemeye geldim. -
44.
+2635-)
küçük çocuğun en sevdiği şey, yatak odasındaki dolaba girip beyaz ayısı ile oynamakmış. ama annesi bu duruma çok kızıyormuş, çünkü kocası yokken sevgilisini eve alıyormuş.
kadın bir gün, çocuğunun dolapta olup olmadığını kontrol etmeden sevgilisini yatak odasına almış. bu sırada aniden kocası gelince, kadın sevgilisini dolaba sokmuş. adamla çocuk dolabın içinde karşılıklı birbirine bakarlarken, karı-koca sevişmeye başlamışlar.
çocukla adam arasında da diyalog başlamış:
- amca !
- efendim.
- benim bir beyaz ayım var.
- eeee!
- sen onu satın alacaksın.
- çocuğum ben kocaman adamım, ne yapayım ayıyı?
- yok yok alacaksın.
- almayacağım ulan.
- alacaksın alacaksın, yoksa çıkar babama söylerim.
- peki peki sus, ne kadar?
- 50 dolar.
- hadi lan, buna 50 dolar vermem.
- peki, ben de çıkar babama söylerim.
- peki peki, al şu 50 doları.
aradan bir süre geçmiş:
- amca !
- ne var?
- ayımı geri ver.
- hadi lan, ben ona 50 dolar saydım.
- vereceksin, yoksa çıkar babama söylerim.
- peki lan velet, al şunu da sus.
biraz sonra;
- amca benim beyaz ayı var ya!
- eeee ?...
- sen onu 100 dolara alacaksın.
- hmmmpoffff!
bu böyle sabaha kadar devam etmiş. çocuk adamın cebindeki tüm parayı almış. ertesi gün gitmiş bu paralarla kendisine bir bigiblet almış.
eve geldiğinde annesi;
- bunu nereden buldun, diye sormuş.
- parayı yerde buldum.
- olmaz çocuğum, günah işlemişsin. git bigibleti geri ver, parayı al, onu da kiliseye bağışla. gitmişken de parayı nasıl bulduğunu anlat, günah çıkar.
çocuk istemeye istemeye annesinin dediklerini yapmış. parayı kiliseye bağışladıktan sonra günah çıkarma odasına girmiş. rahip kabinin diğer tarafından seslenmiş:
- buyur çocuğum.
- rahip amca, benim bir beyaz ayım var.
rahipten gürleme gibi bir ses gelmiş:
- gibtir git lan, bela mısın, nesin sen? -
-
1.
0beyandim
-
2.
0teşekkürler kardeşim =)
-
1.
-
43.
+14 -1pazarlamak sanattır arkadaşlar
34-)
diplomatın biri, fakir bir adamın yanına gider ve;
-oglunun evlenmesini saglayabilirim... der.
- oglumun hayatına asla karışmam...
- ama, kız lord rothschild'in kızı...
- haaa! o zaman başka...
diplomatın ikinci durağı, lord rothschild'in yanıdır.
- kızınız için bir kısmet buldum lordum..
- benim kızım evlenmek için henüz çok küçük...
- ama, bu delikanlı halihazırda dünya bankası başkan yardımcısı..
- bak o zaman başka...
diplomat, lord'un yanından ayrıldıktan hemen sonra solugu dünya bankası baskanının yanında alır.
- size başkan yardımcısı olarak tavsiye edecegim, çok iyi bir delikanlı var.
- su an zaten ihtiyacımdan çok başkan yardımcım var, gerekmez.
- ama, bu çocuk lord rothschild'in damadı?
- bak o zaman oldu... gelsin başlasın... -
42.
+1833-)
merhaba, samantha ile görüşmek istiyorum.
bir dakika efendim.
adamı içeri alırlar. bir sure sonra çok güzel bir kadın merdivenlerden iner:
- beni aramissiniz.
- evet. geceyi seninle geçirmek istiyorum.
- tamam, ama benim tarifem biraz pahalıdır. geceliği bin dolar.
- parasi önemli değil. geceyi seninle geçirmek istiyorum.
beraberce yukarı çıkarlar. geceyi birlikte geçirirler.
ertesi gün adam yine randevuevine gelir.
-samantha ile görüşmek istiyorum.
-beyefendi başka kızlarımız da var.
-umurumda değil, samantha ile görüşeceğim.
samantha gelir: yine mi sen!
- evet. geceyi seninle geçirmek istiyorum.
- yalnız fiyatımı hatırlıyorsun değil mi? bin dolar.
- hiç önemli değil. ben geceyi seninle geçireceğim.
birlikte yukarı çıkarlar, o geceyi de beraber geçirirler.
ertesi gun, ayni adam, ayni randevuevi:
- merhaba, samantha ile görüşmek istiyorum.
samantha aşağı iner: tanrim, yine mi?
- bak, devamlı müşterilere indirim falan yapmıyorum. fiyatım ayni, bin dolar.
- onemli degil. geceyi seninle geçirmek istiyorum.
yine yukarı çıkarlar. islerini bitirdikten sonra:
- benden bu kadar hoşlanman çok güzel ama anlayamıyorum.
- uç gece ustuste bana bin dolar ödedin. nerelisin sen?
- tel aviv.
- tel aviv mi? benim ablam da tel aviv'de yasıyor.
- biliyorum, sana getirmem için bana ucbin dolar vermişti de -
-
1.
+1 -1kesin yahudi oç
-
1.
-
41.
+10 -232-)
patron sekretere : bir haftalığına iş için yurtdışına çıkacağız. ona göre hazırlan.
sekreter kocasını arar : patronla bir haftalığına yurtdışına çıkacağız. sen başının çaresine bakarsın.
kocası sevgilisini arar : karım bir haftalığına yok. bu haftayı beraber geçirelim.
sevgili özel ders verdiği minik çocuğu arar :
bu hafta sana ders veremicem. gelmene gerek yok.
minik çocuk dedesini arar : dedecim. bu hafta dersim yok. öğretmenim yok.bu haftayı beraber geçirelim.
dede (1.bölümdeki patron olur) sekreterini arar:
bu haftayı torunumla geçireceğim. gezimiz iptal oldu. gidemicez.
sekreter kocasını arar :
gezimiz iptal oldu. gidemicez.
koca sevgilisini arar :
bu hafta beraber olamıcaz. karımın gezisi iptal oldu.
sevgilisi ders verdiği minik çocuğu arar:
bu hafta sana ders verebileceğim. işlerim iptal oldu.
minik çocuk dedesini arar :
dedecim. öğretmenimin işleri iptal oldu. bu hafta beraber olamıcaz. çok üzgünüm.
dede sekreterini arar :
merak etme. bu hafta yurt dışına çıkabileceğiz. hazırlıklarını yap... -
-
1.
+1Kısır döngü
-
2.
0birisi zinciri kırana kadar aynen öyle devam =)
-
3.
+3bu amk hocasi hali hazirda ders vermicek diye izin almis yapsa tatilini yapsa 2. donguye hersey cozulmus oluyo
-
4.
0birisinin kontörü bitene kadar bu döngü devam eder
diğerleri 2 -
1.
-
40.
+2731-)
akşamdan kalma adam, büyük bir başağrısı ile sabah uyanmış. zorlukla gözlerini açıp, yerinden doğrularak,
şöyle bir etrafına bakınmış.
komodinin üstünde bir bardak su ve iki aspirin duruyor. yatağın ayakucundaki sandalyede elbiseleri temiz ve ütülenmiş.
aspirinleri içerken, komodindeki not dikkatini çekmiş;
"sevgilim, günaydın. kahvaltın mutfakta. ben alışverişe çıkıyorum, erken dönerim. seni seviyorum".
kalkıp, giyinmiş ve kahvaltı için mutfağa gitmiş. bakmış oğlu oturmuş, kahvaltı ediyor. masada da kendi servisi ve gazeteleri duruyor.
oturmuş, kahvaltısına başlamış ve oğluna sormuş;
- evlat, dün gece ne oldu, biliyor musun?
- evet, dün gece saat 3'ü geçiyordu, sarhoş olarak eve geldiğinde. önce koridordaki sandalyeyi devirdin,
ardından kustun, daha sonra da odanın kapısına kafanı çarptın, bir gözün morardı. adam, şaşırmış vaziyette:
- anlayamadım. o zaman niye herşey temiz, kahvaltı hazır ve gazetem alınmış?
- onu mu soruyorsun. annem seni sürükleyerek yatak odasına zütürüp, pantalonunu çıkarmaya çalıştığında,
"bayan, beni yalnız bırakın, ben evli bir adamım" dedin. -
-
1.
0Supermiss :D
-
1.
-
39.
+12 -130-)
odanın birine 1 kadın, 1 ütü ve 1 gömlek koymuşlar. 5 dakika içinde gömleği ütüleyip, kadınla beraber olan kişi kazanacakmış.
japon, almış ütüyü eline gömleği bir güzel ütülemiş. kadına sıra gelince süre bitmiş. çıkışta : bizde prensip budur demiş: önce iş gelir.
fransız girmiş ve hemen kadına saldırmış. ütüye sıra gelince süre bitmiş. çıkışta: bizde prensip budur demiş: önce aşk gelir.
türk girmiş. girer girmez vermiş kadına ütüyle gömlegi, o ütülerken kadının işini bitirmiş ve kazanmış. çıkışta: bizde prensip budur demiş: çalışanı giberler* -
38.
+2029-)
zengin bir arap kalp ameliyatı geçirecekmiş. doktorlar, ameliyat öncesi bir tedbir olarak bir miktar kan depolamak istemişler. ama bu arap'ın kanı çok nadir bir kan imis. bütün dünyayi arayıp taramışlar ve sonunda kudüs'te yasayan bir yahudide bu kanın oldugu anlaşılmış. yahudi kan vermeye razı olmuş ve ameliyat da yapilmis.
ameliyattan sonra zengin arap, kendisine kan veren yahudiye teşekkürleri ile beraber müthiş bir otomobil ve bir milyon dolar para yollamiş.
bir kaç ay sonra arap'ın bir kere daha ameliyat olmasi icap etmis. doktorlar yine yahudi'yi aramışlar ve yahudi de tekrar kan vereceğini söylemis. arap yine ameliyat edilmis. ancak bu defa kendisine kan veren yahudiye bir teşekkür notu ile bir kutu şam baklavası yollamış.
çok daha kıymetli hediyeler ve para bekleyen yahudi bu işe çok bozulmuş. kan verdiği arap zenginine bir telefon açıp neden bu kadar cimri davrandığını sormuş. arap kahkahalar atarak şu cevabı vermiş: 'ya habibi, gözümün nuru. artık damarlarımda yahudi kanı dolaşıyor!' -
-
1.
+2 -1ahuahaha y*hudi aşşağılama verdim şukunu bin
-
2.
+1eyvallah (:
-
1.
-
37.
+14 -128-)
şapka satarak geçinen bir adamın yolu bir gün bir ormana düşmüş... bir süre yürüdükten sıcaktan ve yorgunluktan bunalmış, bir ağacın altına oturmuş, şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş ve uykuya dalmış. birkaç saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmış. bakmış ki yanındaki sepet bomboş, şapkalar gitmiş. bir de kafasını kaldırıp agaca bakmış ki, ağacın dallarında bir sürü maymun, her birinin kafasında adamın şapkaları... adam düşünmeye başlamış:
- "ben şimdi napıcam, şapkaları bu maymunlardan nasıl alıcam... ?"
düşünceli bir şekilde kafasını kaşırken bi bakmış maymunlar da adamı taklidini yapıyolar, kafalarını kaşıyolar. adam ellerini havaya kaldırmış , maymunlar da aynısını yapmışlar. derken adam ne yapacağını bulmuş. kendi başındaki şapkasını çıkartıp yere atmış, tabi maymunlar da kafalarındaki şapkaları hemen yere atmışlar. adam böylece bütün şapkaları toplayıp sepetine koymuş.
aradan 50 yıl geçmiş. artık adamın bir torunu varmış. o da dedesi gibi şapka satıcısı olmuş. günlerden bir gün onun da yolu aynı ormana düşmüş. hava yine çok sıcakmış ve genç adam bir ağacın altına oturmuş, şapkalarla dolu sepetini yanına koymuş ve uykuya dalmış. bir saat sonra uyanmış bir de bakmış sepetin içinde şapkalar yok. derken tuhaf sesler duymuş bir de kafasını kaldırmış ki ağacın üstünde bi sürü maymun, hepsinin kafasında birer şapka. adam düşünmüş:
- "dedem yıllar önce bana bir hikaye anlatmıştı. ne yapacağımı çok iyi biliyorum."
adam kafasını kaşımaya başlamış, maymunlar da aynısını yapmışlar. adam ellerini havaya kaldırmış, maymunlar da ellerini kaldırmış. ve adam gülümseyerek kendi başındaki şapkayı çıkarmış yere fırlatmış. o anda maymunlardan biri ağaçtan inmiş, adamın yere attığı şapkayı kapmış, adama da bi tokat atmış ve:
- "sadece senin mi deden var lan!" -
36.
+25 -127-)
amerika'da nesli tükenmek üzere olan yeni bir maymun türü keşfedilir ve hemen koruma çalışmaları başlatılır... ancak maymunların yaşadığı orman ağaçları hem çok yüksektir hem de maymunlar çok çeviktir...
araştırma yapılır ve yakalama işini türkiye' den temel'den başkasının yapamayacağı anlaşılır...
hemen bir heyet oluşturulur ve temel'e giderler, durumu anlatırlar... temel işi yapacağını ancak bazı şartları olduğunu söyler ve sıralar:
1-çok para isterum,
2-köpeğim çomar da gelecek,
3-bir ağ isterum,
4-içinde domdom kurşunu olan dolu bir tüfek isterum."
heyet temel'în son isteğine bir anlam veremese de kabul eder tüm şartlarını... maymunların bulunduğu yere gidilir... temel inanılmaz bir
hız ve çeviklikle ağaca tırmanır, ağacın tepesinden bağırır "ağı geruun!!!"... dalı sallar maymun ağa düşer, ağdan seker yavaşça yere düşer... bu esnada çomar büyük bir hızla gelir ve yere düşen maymunu becerir, maymun bayılır...
rahatlıkla yakalanan maymun hemen kafese konur...
temel 2.ağaca tırmanır ve aynı şekilde 2.maymunda yakalanır...
temel 3.ye tırmanır ve tepeden yine bağırır "ağı geruun!!!"ancak bu kez temel'in üstünde bulunduğu dal zayıftır ve kırılmak üzeredir.. temel bağırır:
- "köpeği furin laan, köpeği furiiiin!!!"
-
panpa ile kanzi nin ideal karışımı
-
ninem bi börek açta yiyelim be
-
annesi jigolosuna kafayı takıp da
-
sevişecek kız nasıl bulunur
-
abiler lise zor mu
-
27 11 2024 topal odlek ordek öldü
-
bu saatte otuz bir
-
yarmayan inci sözlük entry leri
-
bu şey değil mi lan ipman karşı dövüşen
-
27 11 2024 topal odlek ordek ölmedi
-
neymiş şizofreni yokmuş cinler varmış
-
bayrama kaç gün kaldı ya
-
huur evladı şimdi tam şuan ölse
-
sünnetli alet yüzünden zevk alamadım
-
arabım müslümanım
-
atatürkün çocuğu niye yok ki
- / 1