/i/Saçmalamaca

Bu altincide saçmalamak serbest !
  1. 76.
    +13
    57-)

    orman kerhanesine giden tavşan, en ucuz hayat kadını olan yılanla birlikte olmak ister. aç olan yılan, ilişki esnasında tavşanı yutuverir. daha sonra işini kaybetme korkusuyla tavşanı geri çıkardığında nefes nefese olan tavşan;

    - o ne biçim ağza almak lan öyle! ölüyodum dıbınıskim.
    ···
  2. 77.
    +10
    58-)

    dünyanın en bahtsız adamı varmış. şanssızlık bu ya, tuvalete girdiğinde tuvalet kağıdı bitermiş. ekmek kuyruğuna girse ekmek kalmazmış. doğru cevabı bildiği soru için elini kaldırdığında bütün sınıf elini kaldırırmış. düşün artıkşanssızlık diz boyu. ne diz boyu, boyu geçmiş bile. *
    şanssızlığın daha da fazlası adamın bir tane taşşağı varmış.

    gel zaman git zaman banka kuyruğunda sıra ona geldiğinde sistem kilitlenmiş. koşa koşa metrobüse gelip tam ayağını içeri atacakken kapılar kapanmış. var sen düşün şanssızlığı. bu arkadaşın adı bile umutmuş. *

    gün gelmiş uçağa binmesi icap etmiş. uçağa binmiş. uçak havalanmış. sefer halinde iken kaptan pilot anons yapmış.
    -sayın yolcularımız, kaptan pilotunuz konuşuyor. teknik bir arıza nedeniyle uçaktan bir kişinin atılması gerekiyor. piste geri dönemiyoruz. yolcular arasında yapılacak kura ile hangi yolcunun koltuğu çıkarsa o yolcu uçaktan atılacaktır. bizi seçtiğiniz için teşekkür eder, iyi uçuşlar dileriz. *

    tabii ki de bildiniz. yapılan kura ile bizim şanssız adamın koltuk numarası çıkmış. hostes gelmiş. "beyefendi kura çektik. yapacak bir şey yok. sizin uçaktan atlamanız gerekiyor." demiş. adamın canına tak etmiş. "yeter!" demiş. bu şanssızlığın bu kadarı da fazla! "hanım efendi çok basit bir soru soracağım. eğer bilirseniz ben atlayacağım. yok bilemezseniz şu yanımda oturan beyefendi atlasın." demiş. fıkra bu ya! yan koltuktaki yolcu da kabul etmiş bu teklifi.

    adamımız sormuş.
    -hanım efendi. benim ile şu beyefendinin taşak adedi toplamı kaç eder?
    +hah hah. çok basit tabii ki. 4 eder.
    -nah 4 eder. bende 1 taşak var. (şak diye çıkarmış ortaya maslahatı şahane ile beraber.)
    yan koltuktaki adam: ben de de 3 taşak var.
    ···
  3. 78.
    +12
    59-)

    tanju çolak 80'li yıllarda estirmektedir,hem futbolu hemde çapkınlıkları dillere destan olmuş herkes ona hayran.. idman yaparken bir ara teknik direktörü yanaşır tanju'ya ve sorar;

    - sen hem futbolu süper oynuyorsun hemde sex hayatın iyi, nasıl ikisini bir arada zütürüyorsun nedir bu işin sırrı?

    tanju teknik direktörü bir kenara çekmiş;

    -hocam halim kalmadığı zaman baktımki memnun edemiyeceğim, sevişmeden önce gizlice penisimi sertçe masaya iki-üç sefer vururum ,uyuşması geçene kadar hiç bişey hissetmeden uzunca tatmin ediyorum...

    tiyoyu alan teknik direktör artık kendinden emin bir şekilde akşam evine gider,eve girdiğinde karısının duş almakta olduğunu duyar ve ona güzel bir süpriz yapmak için soyunur banyonun hemen yanındaki odada bulunan masanın üstüne pensini sertçe iki-üç sefer seslice vurur, o esnada banyodan karısı seslenir;

    -tanju? senmisin?
    ···
  4. 79.
    +4 -1
    60-)

    napoleon bonaparte bir şekilde zaman makinesi ile günümüze gelir ve liderleri ziyaret eder. önce obama ile görüşür: «sizdeki silah ve teknoloji bende olsa waterloo savaşı'nı kaybetmezdim» der. sonra putin ile görüşür: «sizdeki istihbarat bende olsaydı waterloo savaşı'nı kaybetmezdim» der. oradan dexer shawn ile görüşmeye gelir: «sizdeki basın bende olsaydı waterloo savaşı'nı kaybettiğimi kimse öğrenemezdi» der.**
    ···
  5. 80.
    +11
    61-)

    bir gün komutan erlerin hepsini cezalandırarak 10 şınav çekmelerini emreder. 1, 2, 3, ... , 9 derken komutan 9, 9, 9, ... , 9 diye epey devam eder ve bir türlü 10 demez...

    bir ara komutan duraksayıp gülerek, "biliyorum şimdi bana küfür ediyorsunuz ama bu üniforma küfür geçirmez" der.

    temel ise arka taraflardan cılız bir sesle: anan da mi üniforma giyiyy?
    ···
  6. 81.
    +14
    62-)

    adamin biri bara girmis.. üç duble viski içtikten sonra barmene
    -"ödeyecek param yok,ama cebimde 25 santimlik bir piyanist var. sana istedigin herseyi çalabilir.."
    -"hadi ordan sarhos" demis, barmen.adam elini cebine atmis. çikarmis 25 santim boyunda bir piyanist. piyanosu da önünde..
    barmen saskin
    -"türk marsi"diyebilmis.bir döktürmüs 25 santimlik piyanist, mozart'i..
    -"bu nasil is" demis barmen saskinlik içinde..
    -"hurdalikta bir lamba buldum,bin yillik.. parlatmak için ovarken içinden bir cin çikti..
    bin yasinda. çökmüs.kulaklari da zor duyuyor.."
    elini öbür cebine atmis, bir eski lamba çikarmis. barmen'in önüne koymus.
    -"ovala ve dilek dile" diye..
    barmen ovalamis lambayi. hakikaten bir ihtiyar, ayakta zor duran cin.bir eli kulaginda
    -"haa.. hii.." deyip duruyor..
    -"burada bu sigara dumani ve içki kokulari arasinda, iki cigerim de perisan hale geldi.. bana iki yeni ciger" demis, barmen..
    hooop!.. barin basinda, pos biyiklari , kocaman sapkalari, yesil kirmizi kiliklari ile iki yeniçeri.
    -"ama ben yeniçeri degil, yeni ciger istemistim" demis barmen..
    -"ya ben 25 santimlik piyanist mi istedim sanirsin
    ···
  7. 82.
    +9
    63-)

    rahip, pazar sabahı pırıl pırıl bir güne uyanmış. canı müthiş bir şekilde golf oynamak istiyor.

    “hastayım, bugün vaaz veremeyeceğim” diyerek işi yardımcısına yıkmış.

    “kazara kasabadan bir gören olur” diye tam 100 kilometre ilerideki bir golf kulübüne gitmiş.

    herkes kilisede olduğundan etrafta kimsecikler yokmuş. topu çimin üzerine yerleştirmiş. tam o sırada bulutların üzerinden onu izleyen melek, tanrı’ya dönüp “onun oynamasına izin vermeyeceksiniz değil mi?” diye sormuş merakla.

    “tam tersine.. bak ve gör” demiş tanrı.

    rahip topa bir vurmuş, top 250 metre kadar uçmuş, uçmuş ve ‘hoooppp’ tek vuruşla deliğe girmiş.

    melek “neden bunu yaptınız tanrım?” diye sormuş şaşırarak.

    “bu ona ceza” demiş tanrı, “bu harika olayı kime anlatabilecek ki?”
    ···
  8. 83.
    +7 -1
    64-)

    dede torununa hararetli bir şekilde askerlik anılarını anlatmaktadır

    oglum biz çok kahraman askerlerdik, bigün düşman askeri bizi yakaladı. sizi ya gibicez ya da öldürücez dediler.

    -ee sonra

    -sonra hepimizi öldürdüler
    ···
  9. 84.
    +1 -1
    65-)

    12 eylül döneminde ali baransel tüm basın yayından sorumlu olarak atanır bir gün gazetelerden birinde bir fıkra yayınlanır

    kenan evren bu fıkrayı görünce çılgına döner fıkra şöyle

    güney amerika da bir uzmana sormuşlar darbe yapmak mı daha kolaydır yoksa hıyar turşusu yapmak mı

    uzman soruyu cevaplamış darbe yapmak daha kolaydır çünkü hıyar turşusu yapmak için aynı boy taze hıyarları seçeceksin onları uygun kıvamda tuz limon sirkeli suyun içinde uygun süre bekleteceksin vs vs oldukça uzun iş ama darbe yapmak için üç hıyarı yan yana getirmek yeterlidir

    kenan evren bu fıkrayı okuyunca derhal ali baransel i çağırır quot bu ne rezalat böyle bir saçmalığın yayınlanmasına nasıl izin verirsin neden konrtol etmiyorsun quot

    ali baransel ne olduğunu anlamak için gazetedeki fıkraya bir göz atar ve quot sayın paşam boşuna üzülüyorsunuz bakın burada üç hıyar diyor beş hıyar demiyor kiquot

    bunun üzerine kenan evren gazeteyi alıp fıkraya tekrar bakınca hak verir quot evet ya doğru diyorsun bir an farkedememişim
    ···
  10. 85.
    +12 -2
    66-)

    adamın tekinin canı bara gidip bir kaç kadeh içmek istemiş ... barlar sokağında gezerken bir tabela çarpmış gözüne : "yüksek teknoloji bar" ... !!! adam meraklanmış ... içeri girmeye karar vermiş ... bir bakmış , barmen bir robot ... nazikçe yaklaşmış ve : hoş geldiniz beyefendi , zeka düzeyiniz ? ... adam şaşkınlıkla "180" deyivermiş ... robot hemen bir malt viski vermiş ve nükleer fizik, pnömatik sistemler, ozon tabakası , satranç gibi konulardan söz açmış ... güzel bir gecegeçiren adam ertesi gece de gitmeye karar vermiş ... yalnız bu defa zeka düzeyine "100" demiş ... robot hemen bir bardak bira getirmiş ve futbol , at yarışı , emeklilik hayallerinden falan bahsetmiş , açık saçık ciks fıkraları anlatıp sarhoş taklidi yapmış ... iyice keyiflenen adam ertesi gece yine gitmiş ancak bu sefer zekasına "20" demiş ... robot hemen bir fincan çay getirmiş ve başlamış : "eeeee ? naaapcez ? gene akp'ye vercez de mi ? "
    ···
    1. 1.
      0
      Niye siyaset yapıyon amk (hoşuma gitti)
      ···
      1. 1.
        0
        Siyaseti ben yapmıyorum , fıkra yapıyor . Beğenmene sevindim =)
        ···
  11. 86.
    +7 -1
    ingilizce fıkraaaa

    67-)

    one day, little johnny saw his grandpa smoking his cigarettes. little johnny asked, "grandpa, can ı smoke some of your cigarettes?" his grandpa replied, "can your penis reach your asshole?" "no", said little johnny. his grandpa replied, "then you're not old enough."

    the next day, little johnny saw his grandpa drinking beer. he asked, "grandpa, can ı drink some of your beer?" his grandpa replied, "can your penis reach your asshole?" "no" said little johhny. "then you're not old enough." his grandpa replied.

    the next day, little johnny was eating cookies. his grandpa asked, "can ı have some of your cookies?" little johnny replied, "can your penis reach your asshole?" his grandpa replied, "ıt most certainly can!" little johnny replied, "then go fuck yourself. these are mine!"
    ···
    1. 1.
      +4
      çok yüksek ihtimal ana dili ingilizce olmayan biri yazmış büyük ihtimal Türk
      ···
    2. 2.
      0
      görüşün için teşekkür ederim kardeşim =)
      ···
    3. 3.
      +12
      Birgün, küçük Johnny dedesini sigara içerken görmüş ve sormuş: "Dede, sigaranı içebilir miyim?" Dedesi demiş ki " Malafatın zütüne yetişiyor mu?". Küçük Johnny hayır diye cevap verince " Daha küçüksün" demiş.

      Ertesi gün küçük Johnny dedesini bira içerken görmüş ve sormuş: "Dede, birandan içebilir miyim?" Dedesi demiş ki " Malafatın zütüne yetişiyor mu?". Küçük Johnny hayır diye cevap verince " Daha küçüksün" demiş.

      Yine ertesi gün olmuş, bu sefer dedesi Coniyi kurabiye yerken görmüş. Küçük Coni'ye "Kurabiyelerinden yiyebilir miyim?" diye sormuş. Coni de ona " Senin malafat züte yetişiyor mu?" diye sormuş.

      Dedesi " Elbette yetişiyor torunum " deyince Coni demiş ki " Çevir de zütüne sok , bunlar benim kurabiyelerim!"

      Mobilden yazdım beyler emeğe saygı 10 dk.dır yazıyorum
      ···
      1. 1.
        +1
        Çevirmene gerek yoktu ama emeğe saygıdan şuku verdim
        ···
    4. 4.
      +1
      cenab i hak turkish subtitle yapmış fıkraya kendisine teşekkür ediyoruz =)
      ···
    5. 5.
      +4
      jhonny o azimle kendini geliştirmiş ve tanınmamak için soyadını sins olarak değiştirmiş
      ···
    6. diğerleri 3
  12. 87.
    +2 -3
    67-) ingilizce fıkraaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

    one day, little johnny saw his grandpa smoking his cigarettes. little johnny asked, "grandpa, can ı smoke some of your cigarettes?" his grandpa replied, "can your penis reach your asshole?" "no", said little johnny. his grandpa replied, "then you're not old enough."

    the next day, little johnny saw his grandpa drinking beer. he asked, "grandpa, can ı drink some of your beer?" his grandpa replied, "can your penis reach your asshole?" "no" said little johhny. "then you're not old enough." his grandpa replied.

    the next day, little johnny was eating cookies. his grandpa asked, "can ı have some of your cookies?" little johnny replied, "can your penis reach your asshole?" his grandpa replied, "ıt most certainly can!" little johnny replied, "then go fuck yourself. these are mine!"
    ···
  13. 88.
    +3 -10
    lenin başkan

    68-)

    lenin ölüyor ve tanrı onu cehenneme koyuyor.
    ama bu lenin durur mu hiç, başlıyor cehennemde insanları örgütlemeye;

    -"bakin, biz burada yanıyoruz, acı çekiyoruz, öbürleri orada cennette
    rahatla bollukla yaşıyorlar olmaz böyle" diyor ve cehennemde insanlar
    ayaklanmaya başlıyor. melekler hemen gidiyorlar tanrıya;
    - "tanrım lenin cehennemi karıştırdı insanlar ayaklandı" diyorlar. tanrı da;
    -"o zaman onu alın cennete koyun" diyor.
    bu sefer de lenin cennette başlıyor konuşmaya;
    - "bakın, biz burada bolluk içinde yasarken cehennemde yoldaşlarımız acı çekiyor, yanıyor, buna izin vermeyelim" diyerek orayı da karıştırıyor.
    melekler hemen gidiyorlar yine tanrının huzuruna;
    - "tanrım" diyorlar, "lenin orayı da karıştırdı insanlar cennette de
    ayaklandılar ne yapalım?"
    tanrı;
    - "getirin su lenin'i karşıma bakayım" diyor.

    melekler gidip getiriyorlar lenin'i, lenin giriyor.
    tanrı'nın odasına, kapılar kapanıyor aradan 1 saat geçiyor, 2 saat geçiyor, lenin cıkmıyor odadan..
    melekler iyice merak etmeye başlıyorlar.. saatler sonra kapı acılıyor;
    lenin çıkıyor içerden. hemen giriyorlar melekler içeri; "tanrım, ne oldu bu kadar ne konuştunuz?" diye soruyorlar.

    tanrı:
    - "şşşt! tanrı yok, hepimiz yoldaşız !" ??
    ···
  14. 89.
    +14
    69-)

    yine mi papağan diyeceksiniz ancak aramama rağmen bulamadığım bir fıkradır, burada da bulunsun.

    adam bir papağan satın alırken, satıcı papağan'ın çok küfürbaz olduğu konusunda uyarır, ve papağan küfür ettiği taktirde kafesin üstüne bir örtü örtmesinin küfrü sonlandıracağını da ilave eder.

    papağan birkac güne sahibinin adını öğrenir ve başlar küfretmeye:
    -ahmet zütüne koyim, ahmet zütüne koyim...
    adam kafesin üstüne bir örtü örter ve papağan susar.

    bir gün, iki gün, 1 hafta derken, adam bakar papağandan çıt yok, merak eder, örtüyü hafifçe aralayıp bakarken papağanla göz göze gelir. papağan :
    -zütün mü kaşınıyo ahmet?
    ···
  15. 90.
    +9
    70-)

    nasreddin hocadan adamın biri bir gün tencere ister. ertesi gün, tencere kırık dökük ama yanında bir tane tencere ile hocanın yanına gelir.
    -hoca tencere doğurdu.
    -doğurur tabi, anasını gibmişsin.
    ···
    1. 1.
      0
      Ayraç koyalım
      ···
  16. 91.
    0
    71-)

    a man who had a 25 inch long penis went to his doctor to complain that he was having a problem with this rather massive instrument and has had more than one complaint. "doctor," he asked, in total frustration, "is there anything you can do for me?" the doctor replies, "medically son, there is nothing ı can do. but, ı do know this witch who may be able to help you." so the doctor gives him directions to the witch.
    the man calls upon the witch and relays his story. "witch, my penis is 25 inches long and ı need help. can anything be done to help me? you are my last hope!" the witch stares in amazement, scratches her head, and then replies, "ı think ı may be able to help you. do this. go deep into the forest. you will find a pond. ın this pond, you will find a frog sitting on a log. this frog has magic. you say to frog, will you marry me? when the frog says no, you will find five inches less to your problem."
    the man's face lit up and he dashed off into the forest. he called out to the frog, "will you marry me?" the frog looked at him dejectedly and replied, "no." the man looked down and suddenly his penis was 5 inches shorter. "wow," he screamed out loud, "this is great!!" but at 20 inches it was still too long, so he asked the frog again. "frog, will you marry me?" the guy shouted. the frog rolled its eyes back in its head and screamed back, "no!" the man felt another twitch in his penis, looked down, and it was another 5 inches shorter. the man laughed, "this is fantastic." he looked down at his penis again, 15 inches long, and reflected for a moment fifteen inches is still a monster, just a little less would be ideal.
    grinning, he looked across the pond and yelled out, "frog will you marry me?" the frog looked back across pond shaking its head, "how many times do ı have to tell you? no, no, no!!"
    ···
    1. 1.
      +2 -1
      yine bir Türk tarafından yazılan bir fıkra aklınca 25 cm penis demek istemiş ama kültürlü arkadaş ingilizlerin inç kullandığını görmezden gelmemişte 25 inç 63,5 cm eder ahahahd
      ···
      1. 1.
        -1
        iyi oku mal 15 inçe ideal değil belki 10 inç ideal olur diyo ama ingilizcesi basit o yüzden orginal olmayabilir
        ···
    2. 2.
      -1
      adam belki eşşekten evrildi bilemezsin kardeşim benim , 63.5 cm olabilir yani belki hahaha :P =)
      ···
  17. 92.
    +4
    72-)

    cezayirli bir aile fransa'ya göç etmişler. çocukları da okula yeni başlamış. derste hocası sormuş

    -yavrum, senin adın ne?
    +mahmut hocam.
    - olur mu canım, sen fransa'dasın. senin adın artık jean fransuva olacak.

    çocuk hınk mınk derken kabul etmiş yeni adını.

    okuldan sonra eve gelmiş. annesi mahmuuut! mahmuuuuut! diye seslenmiş. cevap yok.

    -oğlum bu ne hal, niye cevap vermiyorsun?
    + anne benim adım fransuva artık. öğretmen koydu adımı.

    çocuğun anası bunu bi güzel haşlamış.

    akşam babasına da fransuva benim adım deyince. babası daha fena haşlamış.

    neyse, ertesi gün gitmiş okula. hocası sormuş:

    -fransuva bu ne hal, her tarafın mosmor olmuş.
    +sormayın hocam, akşam iki arabın saldırısına maruz kaldım.
    ···
  18. 93.
    +9
    73-) ırkçı bir fıkra geliyor

    bilindik fıkranın türkiye versiyonu yarar.

    bir türk bir şeriatçi bir kürt ıssız bir adaya düşerler. ne yapacağız ne edeceğiz düşünürlerken bir cin gelir. der ki "hepinizin bir isteğini yerine getireceğim."

    önce şeriatçiye sorar "sen ne istiyorsun?" der.
    şeriatçi "ben türkiye'deki din kardeşlerimle beraber şeriatin olduğu bir ülkede yaşamak istiyorum." der.

    "hay hay" der cin ve türkiye'deki tüm şeriat isteyen insanları suudi arabistan'a gönderir.

    sıra kürt'e gelir. "sen ne istiyorsun?" der cin.

    kürt "ben türkiyedeki kürt kardeşlerimle beraber bir ülkede yaşamak istiyorum. özgürlük istiyorum der."

    "tamamdır" der cin ve türkiyedeki tüm kürtleri kuzey ırak'a gönderir.

    cin türk'e döner. "sen ne istiyorsun?" der.

    türk gülümser. "ben varsa bir çay alayım" der.
    ···
  19. 94.
    +4
    74-) iki arkadaş "kim daha çok pozisyon biliyor?" diye atışıyorlarmış. biri pozisyonun adını söylüyor, diğeri tarif ediyormuş.
    5, 10, 20... ikisi de biliyor pozisyonları. sonunda sıradaki "rodeo pozisyonu" demiş.

    arkadaşı bilememiş: "bak bunu bilemedim. nasıl oluyor?"

    "köpekleme başlıyorsun, kadın zevk almaya başlayınca kulağına eğilip 'kızkardeşin de bu pozisyonu çok seviyor' diyorsun, sonra da 10 saniye üzerinde durmaya çalışıyorsun... "
    ···
  20. 95.
    +8
    75-)

    temel tv'den ve etrafındaki insanlardan etkilenerek bir günlüğüne beş yıldızlı bir otelde konaklar, konaklama oda kahvaltı şeklindedir.

    çıkış ve ödeme işlemi için resepsiyona gelen temel'e, resepsiyonist bir kağıt uzatır, kağıtta;

    1- op : 200 tl
    2- sp : 200 tl
    3- hp : 200 tl
    toplam: 600 tl - yazar,

    bunu gören temelin gözleri fal taşı gibi açılmıştır ve resepsiyonistle arasında şu dialog geçer;

    t : bu ne lan 600 tl op,sp,hp ?

    r : efendim op oda parası

    t : tamam, diğerleri ?

    r : beyefendi sp sauna parası

    t : ula ben saunaya gitmedim ki ?

    r : gitseydiniz efendim, sabaha kadar yanıyordu saunamız..

    t : e peki hp nedir ?

    r : hp hamam parası efendim.

    t : ula ben hamama da inmedim diyorum anlamıyor musunuz?

    r : efendim hamamımız açıktı, gidebilirdiniz...

    temel sinirlenir ve o kağıdı alır, üzerine tsp 700 tl yazar ve resepsiyoniste geri uzatır, ayrıca 100 tl de ister,

    r : nasıl yani? bu nedir efendim ? tsp

    t : ne nasıl ula, tsp - temeli gibme parası 700 lira, 100 tl borçlusun baa

    r : ama efendim biz öyle bir şey yapmadık ki ?

    t : sabaha kadar odadaydım amk gelip gibseydiniz... !
    ···